Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Yeni Şafak Gazetesinde ki röportajı :

 

'Müslümanların Evrim Teorisi'nden dehşete kapılmalarına gerek yok'

 

- Sevgili Ali, ilk olarak şunu önemle vurgulamalıyım ki Batı ülkelerindeki halkların tamamını topyekün materyalist olarak görmek son derece hatalı bir tutumdur. Bu, bütün İslâm toplumlarını maddeciliğe hiç önem vermeyen, tamamen ruhsal boyutta yaşayan, adetâ her ferdi birer ermiş ya da evliya mertebesine ermiş kişiler olarak görmek kadar yanlıştır. Bana göre, yeryüzündeki bütün toplumlar bu iki uç algılayışın birer sentezidir. Ve altını çizerek söylüyorum ki, ideal olanı, Yüce Allah'ın da bizden istediği, bu ikisinden birinin diğerini hakir görmeyeceği, gölgeye itelemeyeceği itidalli bir hayat çizgisi içinde yaşamamızdır.

 

Ben Batı ülkelerinde geçirdiğim son kırk yılda senin tanımladığın mantıkla bilim üretenlere rastladığım gibi, sahip olduğu bilgiden gerekli manevî dersleri çıkarmış pek çok araştırmacıyla da karşılaştım. Yani, bilim dünyası o kadar da "elden çıkmış" bir alan sayılmaz. Bu konuda kesinlikle umutsuz olmamalısınız.

 

Sorudaki ikinci önemli nokta ise "Evrim Teorisi" tartışmalarıyla simgelediğin farklı bakış açıları… Belki sana şaşırtıcı gelecek, ama ben bazı noktalardan bakıldığında Evrim Teorisi'nin yaradılış düşüncesiyle barışık yönleri olduğunu da düşünüyorum. Çünkü bu teori aslında çok dallı budaklı ve geniş kapsamlı meselelere giriyor. Orada savunulanları yalnızca -iman sahiplerini haklı olarak rencide eden- şu ünlü "İnsanın atası maymunumsu canlılardır" iddiasından ibaret olarak düşünmek bence eksik olur.

 

Benim babam Kahire'deki El-Ezher Üniversitesi'nde hoca ve yöneticiydi. Yaşamı boyunca beni, kız ve erkek kardeşlerimi kaynağı ne olursa olsun bilgiye doğru yürümemiz ve o bilgiyi ne yapıp edip kazanmamız konusunda yüreklendirmiştir. Bunu yaparken de bizlere İslâm'ın yolundan uzaklaşmamız anlamına gelebilecek en küçük bir olumsuz tavsiyede dahi bulunmamıştır. Söylediği şey çok açıktı ve hepimizce de gayet tanıdıktı: "Bilim Müslümanların kaybolmuş malıdır, onu Çin'de bile olsa gidip alın!"

 

Babam sayesinde dogmaların etkisinden kurtularak çevreme ve dünyaya açıkfikirlilikle bakmayı öğrendim. Bu yaklaşım biçimi de sonradan bütün hayatıma yön verdi.

 

"Evrim Teorisi", adı üstünde, yalnızca bir teoridir. Araştırılmaya, incelenmeye ve üzerinde konuşulmaya muhtaç bir teori. Yaradılış inancı ise bilimsel bir teori değil -yine adı üstünde- inançtır.

 

Sözün burasında, sana Evrim Teorisi'ne ilişkin olarak kendi bulgularımdan bir örnek vermek isterim. Ben yükseklisans eğitimimi Güney Mısır'daki Assiut Üniversitesi'nde jeoloji üzerine yaptım. Okulu bitirme projem ise 60 milyon yıllık bir kaya kalıntısı içinde bulduğum mikrofosillerdi. Yaptığım araştırmalar sonucunda, o dönemin deniz canlılarının giderek küçüldüğünü ortaya çıkardım. Çünkü yaşadıkları su kaynakları organizmalarını besleyecek yoğunlukta bir gıda potansiyelinden yoksundu ve bu tehdit nedeniyle onlar da adım adım daha küçük formlara doğru kaymaktaydılar. Aynı türden kabuklu deniz canlılarının çağlar içinde ciddi farklılık gösteren kabuk büyüklükleri de bu tezimi kanıtlıyordu. Elde ettiğim bulguları gıda kaynaklarına bağlı "cüceleşme" (dwarfism) olarak formüle edip yayınladım. Bu canlıların yaşadıkları şey, bazılarının "evrim" dediği o uzun sürecin küçük bir kesitiydi.

 

Şimdi, ben Müslüman bir bilim adamı olarak ta kırk yıl öncesinde Mısır'da böyle bir bulguya ulaştım. Ne yapacağım bunu, örtbas mı edeceğim? Hayır, ortada zaten inancıma aykırı bir durum yok ki, neden rahatsızlık duyayım? Benim inancıma göre, Allah yeryüzündeki bütün canlıları değişen çevresel şartlara göre kendi biyolojik önlemlerini alacak ve organizmalarını yeniden biçimlendirecek bir mükemmellikte yaratmıştır. Ayakta kalabilmek için küçülmesi gerekenler küçülmüş, boylarının uzaması gerekenler boylarını uzatmış, yüzmeyi öğrenmesi gerekenler yüzmeye başlamış, daha hızlı koşmaları gerekenler daha hızlı koşmuştur. Ve bütün bu değişikler de milyonlarca yıllık bir sürece yayılmıştır.

 

Eğer yaratıcımız öyle dilemişse hayat bu şekilde de yürür. Yok eğer dilemezse bilime uygun bir vesile türetir ve o türün varlığını sona erdirir. Dinozorların, insanların varolduğu bir dünyada onlarla birarada yaşadıklarını düşünebiliyor musun? Herhalde korkunç şeyler olurdu yeryüzünde. Ama evrim denilen süreç duruma müdahale ederek onları bu dünyadan daha yolun başında -bir şekilde- çekip almış. Birilerinin "evrim" dediği bu ayıklama programına bizler ise rahatlıkla "Allah'ın küllî iradesi" diyebiliriz.

 

Kısacası, Müslüman bir bilim adamı olarak ben evrim araştırmalarından çok da rahatsızlık duymuyorum. Dahası, bu alanda çalışan bilginlerin belli bir noktaya kadar mantıklı sonuçlara vardığına da inanıyorum. Evrenin hakimi olan yüce Allah aynı evreni tümüyle bilim yasalarına uygun olarak yaratmıştır. Yaratma süreci ise halen devam ediyor. Evrende yaşanan herşeyin "âdetullah" gereği birer bilimsel açıklaması bulunmaktadır. Bilim adamlarının yapmaya çalıştığı şey ise yalnızca bunların adlarını koymaktır. Gördükleri mucizeler karşısında düşünüp iman etmeyenler var ise bu onların kişisel felaketidir. Bulduğum her yeni şey, bir Müslüman olarak benim imanımı güçlendiriyor.

 

http://www.yenisafak.com.tr/diziler/nasa/nasa04.html

 

Prof. Dr Faruk El-Baz hakkında : http://www.yenisafak.com.tr/diziler/nasa/index.html

 

Allah aşkına sizler de artık, 7 raporlu meczupların yalanlarıyla, değil evrim teorisini bir kere açıp okuyun. ne diyor ne demiyor öğrenin.

 

El- Ezher üniversitesinin evrim teorisinin islama aykırı olmadığını söylediğini unutmayın.

Gönderi tarihi:

1-el-ezher üniversitesi evrim teorisinin hangi yönlerinin islama uygun olduğunu söyledi?

2-el-ezher üniversitesinin söylediği herşey doğrumudur?

3-el-ezher üniversitesi eski saygınlığını hala koruyabilmektemidir yoksa Y.Ö.K. leşmişmidir?

Bunlar cevap arayan sorulardan bazıları

4-"HİCR SÛRESİ (26) Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık. ekillendirilmiş bir balçıktan yarattık." diyen bir ayet varken bir müslüman olarak benim evrim teorisinin atalarının maymun olduğu iddiası bölümünü kabul etmem değil. (Bazıları hala öyle olduğunu iddia ediyorsa ailevi meseleye girdiği için bu beni ilgilendirmez)

Gönderi tarihi:

sen önce bana evrim teorisinin neresinde, insanın ataları maymundur diyor onu bir göster bakalım.

 

bak orada bir ricam var. ahkam kesmeden önce oturacaksın evrim teorisini bir zahmet okuyacaksın. ondan sonra yapacaksan reddiyeni yapacaksın. kulaktan duyduğunuz magazinel şeylerle bilimsel konular tartışılmaz.

 

 

gerçi topicte ki yazıda hoca anlatmış ya. kim okuyacak dimi beş satır şeyi.

 

adamın evrim teorisi hakkında tek bildiği şey "insan maymundan gelmiştir" o bildiğide yanlıştır evrim teorisinde böyle bir iddia tez yoktur.

 

ama ahkama geldimi sanırsın mekke müftüsü.

 

gına

Gönderi tarihi:

Evrimden zaten korkan falan yok.. evrim diye yapılan araştırmalar Yaratılışı kuvvetlendiriyor zaten.. Evrim adına yapılan kazılarda hiçbir ara geçiş türü bulunmuyor.. Kambriyen döneminden sonraki fosil kayıtlarında da canlılar aniden ortaya çıkıyor.. Hatta buna kendileri de şaşırıyorlar ama körü körüne araştırmalarına devam ediyrolar..Allah razı olsun bizim inancımızı kuvvetlendiriyorlar..

 

Ayrıca bize evrimi okuyun diyen arkadaş, acaba sen HY okuyor musun? Açıp herhangi bir kitabını okudunmu da bize evrim okuyun diyorsun?

Ayrıca 150 yıldır teori olarak kalmış ve ilerleyeceği yerde geriye giden bir teorinin nesini okuyalım.. Millet dna nın şifrelerini çözüyor, insanın mükemmel bir tasarımı olduğunu buluyorlar siz hala kalkıp 150 yıl önceden ortaya atılmış hiçbir bilimsel dayanağı olmayan teoriyle uğraşıyorsunuz.. uğraşın bakalım

Gönderi tarihi:

F. Clark Howell (Piltdown Adamı hakkında):

 

1953 yılında keşfedilen Piltdown Adamı, insan kafatası ve maymun çenesinden oluşan bir yaratıktan başka birşey değildi. Bu bilerek tezgahlanan bir aldatmacaydı. Ne çenenin maymuna ait olduğunu, ne de kafatasının insana ait olduğunu kabul etmediler. Bunun yerine, bu parçaların maymun ve insan arasındaki döneme ait bulgular olduğunu açıkladılar. 500.000 yıl öncesine ait olduğunu söyleyerek, buna bir isim koydular (Eoanthropus Dawsoni veya Dawn adamı) ve bu konu üzerine yaklaşık 500 adet kitap yazdılar. Paleontologlar bu buluşla elli beş yıl boyunca boş yere oyalanıp durdular.**

 

**Howell, F. Clark, Early Man, NY: Time Life Books,1973

 

Şimdi H.Y şizofren der brileri o yüzden orjinal alıntı adresi yıldızlı olarak belirtilmiştir... İsteyen oradan tetkik edebilir..

 

Evet yukardaki söz doğrultusunda yıllarca insan atasının ne olduğu konusu ağızlarda makalelerde dolaştı durdu..

Sayın cyrano yoksa sen evrim'i okumadanmı inandın..

Yoksa kısıtlı bir kaynaktanmı okudun..

Yüzlerce buna benzer delil varken...

Sen hangi evrimden bahsediyorusun..

Başka bir topicdede sölediğim gibi..

Lütfen sendeki evrim bilgisi alabilirmiyiz..

Mahsuru yoksa...

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:

Evrim Aldatmacası

 

neden ve nasıl var olduğumuz konusuyla ilgili birtakım gerçek dışı görüşler öne süren "materyalizm"dir. Materyalizm, ya da bir başka deyişle "maddecilik", maddeden başka hiçbir şeyin olmadığını varsayar. Buradan yola çıkarak da madde üstü bir Yaratıcı'nın, yani Allah'ın varlığını reddeder.

 

Dahası materyalizmin hem kişiler hem de toplum üzerinde yıkıcı etkileri vardır. Herşeyi maddeye indirgeyen bu düşünce, insanı sadece maddeye önem veren ve her türlü manevi değerden yüz çeviren bencil bir birey haline dönüştürür. Böyle bireylerin, vatan sevgisi, adalet, sadakat, kardeşlik, dürüstlük, fedakarlık, namus, güzel ahlak gibi yüce değerlere sahip olmaları mümkün değildir. Dini ve ahlaki değerlerden kopan bu gibi insanların oluşturduğu bir toplum düzeni de kısa sürede parçalanmaya mahkumdur. Nitekim Cumhuriyetimizin kurucusu olan Büyük Önder Atatürk, "dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur" diyerek bu gerçeğe dikkat çekmiştir. Bu nedenlerden ötürü materyalizm, Türk Milleti'nin siyasi ve sosyal düzeninin temel değerlerine yöneltilmiş en ciddi tehditlerden birisidir.

 

Materyalizmin diğer bir büyük zararı ise, devletin ve milletin bekasını hedef alan anarşist ve bölücü ideolojileri beslemesidir. Bu ideolojilerin başında gelen komünizm, materyalist felsefenin doğal siyasi sonucudur. Din, devlet, aile gibi kutsal kavramları kökünden yok etmeyi hedefleyen komünizm, devletimizin üniter yapısına karşı yöneltilen her türlü bölücü eylemin ve düşüncenin de temel ideolojisidir. Nitekim Atatürk bize bu konuda da yol göstermiş ve "komünizm görüldüğü yerde ezilmelidir" şeklindeki sözüyle bizi bu tehlikeye karşı uyarmıştır.

 

Evrim teorisi işte bu noktada büyük önem kazanır, çünkü bu teori, komünist ideolojinin dayandığı materyalizmin sözde bilimsel tabanını oluşturur. Öyle ki komünizmin kurucusu olan Karl Marx, Charles Darwin'in yazdığı ve evrim teorisinin temelini oluşturan Türlerin Kökeni adlı kitap için, "bizim görüşlerimizin doğal tarihsel temelini içeren kitap budur işte" demiştir.1

 

Oysa başta Marx'ın fikirleri olmak üzere, her türlü materyalist düşünce bugün temelinden çürümüş durumdadır. Çünkü materyalizmin kendisini dayandırdığı bir 19. yüzyıl dogması olan evrim teorisi çağdaş bilimin bulguları karşısında bütünüyle geçersiz hale gelmiştir. Bilim, maddeden başka hiçbir şeyin varlığını kabul etmeyen materyalist varsayımı geçersiz kılmakta ve tüm canlıların üstün bir yaratılışın ürünü olduğunu göstermektedir.

 

Bu kitabın amacı ise, evrim teorisini her alanda geçersiz kılan temel bilimsel gerçekleri ortaya koymak ve bu bilim sahtekarlığının iç yüzü, arka planı ve gerçek hedefi hakkında Türk insanını bilgilendirmektir.

 

Bilimin ortaya koyduğu bu gerçeği topluma yaymak, aynı zamanda Büyük Önder Atatürk'ün "hayatta en hakiki mürşid ilimdir" sözüyle bizlere gösterdiği yolun da bir gereğidir. Atatürk, bizlere her zaman için, önyargılardan uzak durmayı ve bilimsel gerçeklere uygun düşünmeyi vasiyet etmiştir ve evrim teorisi gibi bir dogmanın geçersizliğini ortaya koymak, bu vasiyetin yerine getirilmesidir.

 

Burada vurgulanması gereken önemli bir gerçek de, evrim teorisine hala körü körüne bağlı kalan bazı çevrelerin, elinizdeki Evrim Aldatmacası kitabına hiçbir yanıt verememeleridir. Çünkü eğer yanıt verirlerse, evrimin bir yalan olduğunu Türk Milleti'nin daha iyi anlamasına yardımcı olacaklarının farkındadırlar.

saygılarımla.. :)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.