Φ marti_name Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 GİDİYORUM GİTMEK İÇİN Gidiyor gidiyor... Çekiyorum ellerimi sonra, gitmiyor ellerim telefona. Numaran donuyor ekranda öylece... Yazıyor yazıyor! binlerce ciltlik sana dair mektupları yazıyor kalemim; bir silgi bulup siliyorum yazdıklarını öylece... Saat kaç? gün ne yazar diyorum şu geceye, tarif edemiyor. Ne olacak ki anlamlar, senden sonra daha mı farklı gösterecek sihirli sopanın dokunuşuyla beni. “Değmez diyorum”; “ne varsa bitsin” diyorum sana kızarak. Aklım saklanıyor yüreğimden korkarak... Şu yürek; binlerce firfiri gül açardı sevdaya dair biliyorsun ama, ben sevda dolu yürek bahçesinde seni kaybedecektim işte bunu bilmiyorsun... Bu yüzden kaybetmekten belki de yeni bir umut olamamaktan korktum sevgili. Bakamadığım sen değildin, kıyamadığım da sen değildin, gün olur yitirdiğim kalacaklardı içimdeki senler bilmiyordun. Bir gün, bir şekilde atacaktın beni de kirpik ucundan ... “Hadi diyor”... Şaşırıyorum... “Sus!..” diyorum sonra yüreğime. Bırak beni mantığım içinde ... “Sen adamı öldürürsün” diyorum, bıraksam eğer seni öylece... Zaten senin yüzünden değil mi tüm bunlar ah!..ah diyorum ... “Hadi diyor...” “Son tren diyor!..” “Yazık diyor,”sonra. Ve halen kulaklarımı tırmalarcasına senden yana “seviyor” diyor. Mantığımı arıyorum suskun kalıyor. Tekrar gidiyor ellerim telefona, tekrar sil baştan kaçıncı defa... Olmaz diyorum olmaz “kırgınım işte ”... (Sanki o bana kırgın değilmiş gibi) Çünkü kırgınlığım; bir daha asla kırılmaman içindi diyorum. Anlamıyor... Kötü adam oluyorum istemeden... Senden önce ve senden sonra... Onu kırıyorum bir defa daha, senin yerine... Kendim oluyorum sonra ikimizin yerine, Gidiyorum gitmek için... Yazarı : İsa Karatepe Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 bu yazıyı sevmedim. bu çiçek ablandan sana Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 Seni İçimden Terkediyorum Binmediğim hiç bir otobüs Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde Gittikçe azalıyor hayat Neyi erken yaşadıysam Hep ona geç kalıyorum Sana göçüyorum her sonbahar Yolların çıkmıyor aşkıma Unuttuğun yağmurların adı saklımda Seni içimden terk ediyorum Susmaktan yoruldum Kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri Efkar demliyorum gözlerimde yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp Seni içimden terkediyorum Ne unutacak kadar nefret ettin Ne hatırlayacak kadar sevdin Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum Beni hep bulmamak için aradın Yanılgımdın Yandığımdın Yangındın Sensizliğe yenilmek Sana yenilmekten zor olsada Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak Seni içimden terk ediyorum Şimdi İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan İki yarım kaldık Tamamlayamadık bizi Elinden tutamadık yanlızlığımın Saçlarımıda uzaklarına gömdün İçimin mavisi senin okyanusundandı Al! geri veriyorum. Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim Sana bensizliği terkediyorum "Yârime uzanmayan bütün dallarım kırılsın" demiştin Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi? Ne tuaf değil mi? İçimi acıtanda sendin Acımı dindirecek olanda "Ya öldür beni"dedim Ya da git benden İçi bulanık bir sevdanın ucunda Seni kaybettim Aldırmadın aldırmalarıma Bir gecede yakıp yârini Şafaklara sattın ihanetini Küllerime basanlar bile utandı yaptığından İşte soluk bir ömrün son nefesi Benden İçimden Terkediyorum KAHRAMAN TAZEOĞLU. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.