Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2006 Senin Gemin Camdan Sevgili Duydum ki yine umudunu kesmişsin insanlardan, dostluklardan... Duydum ki yine acımaya başlamışsın kendine... Yolunu kimselerin bilmediği, bilmek de istemediği sevginin o hayal ülkesinde birilerini beklerken çok üşümüşsün... İnsan ancak kendisine sevgili olabilir, diyormuşsun. Şimdi artık yollarda ve binbir hayalin peşinde sürüklediğin ve yıprattığın sevgine minnet borcunu ödeyecekmişsin... Acıyan sevgini şımartacak, onu örtülere saracakmışsın. Onu kendini güçlü ve korunaklı olduğunu hissetmediğin hiçbir yerde ortaya çıkarmayacakmışsın... Sevgini yırtıcı bir kuş gibi yetiştiriyormuşsun. En iyi savunmanın saldırı olduğunu ve yokolmamak için yoketmek gerektiğini öğretiyormuşsun ona... Ona onu, sabırlar, merhametler ve inceliklerle değil, hazlar, hayranlıklar ve kıskanç ilgilerle besleneceğini vadediyormuşsun. Her gece uyumadan önce arkasında Che Guevera’nın resmi olan aynanla konuşuyormuşsun: Bir sen varsın önemli olan, bir sen varsın gerçek olan... Hem onca acıya rağmen hala güzelim... Ve artık kendime yasaklıyorum başkalarına acımayı ve hayatın acısını... Aynadaki nefesinin buğusunu görüyorum buradan. Gözlerinle gözgöze gelemediğim için tutup aynadaki buğuyu öpüyorsun. Yaralı kendini öpüyorsun... Çekmeceden cüzdanının çıkarıp içindeki kredi kartlarını seyrediyorsun zoraki bir hayranlıkla. İçinde sevgini sakladığğın kaleyi daha da güçlendirmeyi geçiriyorsun aklından. Kredi kartlarını yalıyorsun dilinle ve onların zehirli tadını içine akıtıyorsun. Bankamatikten her para çektiğinde kulağına gelen ölüm çığlıklarına alıştırmak istiyorsun kendini böylece. Hem senden güçsüzlerin ölümü, hem bu ölümleri gizleyen ve bütün katliamları anında temize çeken teknolojinin zehirli tadı sarıyor şimdi sevginin yaralarını. Bankamatikten her para çektiğinde kulağına gelen çocukların ve kimsesizlerin ölüm çığlıklarına dayanamadığını hissettiğin anlar, senin için hayatta sadece annenin babanın ve kardeşlerinin önemli olduğunu söylüyorsun kendine ve akşam iş dönüşü onlara hediyeler alarak evine dönüyorsun... Ve eskiden, sevgini bir kalenin ardına saklamadan önce sadece kendi çocuklarını sevenleri kınadığını unutmak içinse bu defa başkaları değil kendin kanatıyorsun sevgini. Sonra küçük, tüylü bir köpek almak istiyorsun kendine. Köpegi severken, kucaklarken sana acımasızlık eden dostlarının, seni sevginin o hayal ülkesinde yıllarca bekletip düşlerini ve ömrünü çalan sevgililerin yüzleri geçsin istiyorsun karşından. Onların yüzleri geçtikçe sahibin olduğun için senden başka kimseyi sevmeyecek ve bağlanmayacak olan köpeğine daha da sıkıca sarılmak istiyorsun, öpüp koklamak. Kendini öper gibi, yaralı ve belki de artık hiç iyileşmeyecek olan kendini. Hiç iyileşmeyeceğini artık kendinden bile saklayamadığın böyle anlarda para kazanmak istiyorsun, iş kurup daha çok para kazanmak. Böyle anlarda bir kalenin ardında gizlediğin herşeye yanlışlarla dolu olsa da senden izler taşıyan tarihine bile düşman oluyorsun. Seni bu hale getirenlerle bir olup bu belki de artık hiç iyileşmeyecek yaralı kendini yoketmek istiyorsun... Sonra yorgun düşüyorsun... Artık dinlenmek istiyorsun. Yarına daha dinlenmiş ve korkularından kurtulmuş olarak uyanmak istiyorsun... Ve uykuya dalmadan önce vitrinlere bıraktığın dalğınlığın geliyor aklına...Kendine bir kez daha acıyorsun ve bu yüzden pahalı bulup da almadığın giysileri almaya karar veriyorsun. Bu pahalı giysiler sayesinde ilgilerin kölesi değil, ilgilerin merkezi olmayı istiyorsun. Bu giysiler sayesinde sızlayan sevgilerini örtmek, örtmek, örtmek istiyorsun. Görünmez olmak istiyorsun. Oysa senin gemin camdan sevgili... İşte güçlü balığın güçsüz balığı yokettiği kanlı denizin her tarafından seni görebiliyorum... Sadece ben değil dost düşman herkes uykuya daldığını görebiliyoruz buradan. Çünkü senin gemin camdan sevgili. Sıkıntından yediğin tırnaklarının kenarlarını... Korkulu bir rüya gördüğünde birden silkinişini... Yaralı sevgini korumak için aldığın onca kötücül karara rağman nasılsa hep masum kalan sayıklamalarını görüp duyuyorum buradan... Kaleni ve kalenin ardında sakladığın yaralı sevgini. Boşuna saklama sevgini. Senin gibiler hiç örtünemez sevgili... Seni bu kanlı deniz ve düşmanların da dostların da hemen tanır. Ya benzerini bulup gidersin buralardan. Ya da seni yokederler sevgili... Herkes gibi ve herşeyi bilerek yaşamaszın sen Senin gibiler örtünemez... Bu kanlı denizde senin gemin camdan sevgili. Şair : Cezmi Ersöz ......................................................... ben bu yazıda kendimi buldum.....çocukluğumu,gençliğimi ve şimdimi...... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 (insan bi yorum yapar,okuduysa tabi) Alıntı
Φ marti_name Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 ayıp ediyosun bizde emeğe saygı sonsuzdur Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 şakaydı martı Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 Senin Gemin Camdan Sevgili Duydum ki yine umudunu kesmişsin insanlardan, dostluklardan... Duydum ki yine acımaya başlamışsın kendine... Yolunu kimselerin bilmediği, bilmek de istemediği sevginin o hayal ülkesinde birilerini beklerken çok üşümüşsün... İnsan ancak kendisine sevgili olabilir, diyormuşsun. Şimdi artık yollarda ve binbir hayalin peşinde sürüklediğin ve yıprattığın sevgine minnet borcunu ödeyecekmişsin... Acıyan sevgini şımartacak, onu örtülere saracakmışsın. Onu kendini güçlü ve korunaklı olduğunu hissetmediğin hiçbir yerde ortaya çıkarmayacakmışsın... Sevgini yırtıcı bir kuş gibi yetiştiriyormuşsun. Çok güzeldi sevgili frozen teşekkürler Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 hepinize teşekkürler. Alıntı
Φ cesur civciv Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 çok güzel frozen kendi adıma teşekkür edrim gerçekten bu duyguları ister istemez yaşıyoruz ve hepimiz bu dünyanın kanunlarına göre değişip duygularımızı köreltiyoruz. hep bişeylerden kaçmak için başka şeylerin kölesi oluyoruz ve bunlarla yüzleşmekten korktuğumuz için hep kaçıyoruz verdiğin emek için teşekkürler çünkü gerçekten çok güzel yazılar ve şiirler paylaşıyosun bizlerle Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2006 güzeldi..hissiyatı olan herkez bence birşeyler bulmalı bu yazıda.. Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2006 frozen,efkar esmış gene değil mi.bu şiire bayılırım ve ben bu şiiri ağlamadan okuyamam.. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 teşekkürler arkadaşlar bu çiçeklerde size. bu arada hoşgeldin sedelina. Alıntı
Φ tatli-dilli Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2006 sevgili frozen benimde cokca sevdigim eserlerden biridir, zaten siir dedigin sarki dediginde insan kendinden mutlaka birsey bulabilmeli en azindan bende öyle oluyor, birseyler bulabiliyorsam kendimden dinlerim yoksa dinlemek istegim bile varolmuyor. ah ah nerde o eski güzel siirler Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 TAHİR İLE ZÜHRE MESELESİ tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş tahirle zühre olabilmekte yani yürekte. meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? yani tahir'i zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi tahir ne kaybederdi tahirliğinden? tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da NAZIM HİKMET RAN Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Kalp Ağrısı İşte yine başbaşayız içimin acısı yine birlikteyiz ver elini sus ve ne olur incitme beni Ey kalbimin ağrısı ver elini çıkalım seninle soluksuz kalmadan sessizce bu karanlık ve uğultulu ormandan İçimin acısı, kalbimin ağrısı, aşkım işte yine başbaşayız ver elini sus ve ne olur incitme beni CEZMİ ERSÖZ Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 sevgileri yarınlara bıraktınız çekingen,tutuk,saygılı. bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı, bitmeyen işler yüzünden ( siz böyle olsun istemezdiniz ) bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi kalbinizi dolduran duygular kalbinizde kaldı. siz geniş zamanlar umuyordunuz çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. yılların telaşlardabu kadar çabuk geçeceği aklınıza gelmezdi. gizli bahçenizde açan çiçekler vardı, gecelerde ve yalnız. vermeye az buldunuz yahut vakit olmadı. behçet necatigil Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2006 cezmi ersöz'ün karamsarlıkta dostoyevski'yi geçtiğini düşünüp, anı ve haber tarzı yazıları haricinde okumadığım bir yazar olsa da "senin gemin camdan sevgili" gerçekten güzel bir şiir. " Bütün dünya bir sahnedir,Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu; girerler, çıkarlar.Bir kişi bir çok rolü birden oynar.Bu oyun insanın yedi çağıdır.İlk rol bebeklik çağıdır.Dadısının kollarında agucuk yaparken.Sonra mızıkçı bir okul çocuğu.Çantası elinde; Yüzünde sabahın parlaklığı, ayaklarını sürüyerek okula gider.Bundan sonra aşık delikanlı gelir.İç çekişleri ve sevgilinin kaşlarına yazılmış şiirlerle.Sonra asker olur garip yeminler eder, leopara benzeyen sakalıyla, onurlu ve kıskanç, savaşta atak ve korkusuz.Topun ağzında bile şöhretin hayallerini kurar.Sonra hakimliğe başlar.Şişman göbeği lezzetli etle dolu,gözleri ciddi, sakalı ciddi kesimli.Bilge atasözleri ve modern örneklerle konuşur ve böylece rolünü oynar. Altıncı çağda ise palyaço giysileriyle,gözünde gözlüğü, yanında çantası.Gençliğinden kalma pantalonu, zayıflamış vücuduna bol gelir ve kalın erkek sesi tekrar çoçukluğundaki gibi incelir. Son sahnede bu olaylı tarih sona erer.İkinci çocuklukla herşey biter, dişsiz, gözsüz, tatsız, hirbir şeysiz." William Shakespeare ('Nasıl hoşunuza giderse' adlı duygusal komedisinden) Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2006 güzel bir yazı teşekkürler cyrano Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.