Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Yerim senin bağımsızlığını


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Yerim senin bağımsızlığını

 

Günlerden bir Pazar günüydü, Türkler her zamanki gibi uyuyordu, ee hafta içi yoğun çalıştılar yaa bırak da biraz nefes alsınlar…

Değişen dünya koşullarına ayak uydurmakta oldukça zorlanan Türkler bir yandan ne olduğunu bilmedikleri ( gerçi millet olarak zeki oldukları bir özdeyişle sabittir ) Ab adı verilen birliğe girmeye çabalarken, bir yandan Kıbrıs’ın Türklere ait olduğunu vurguluyorlar ve bir diğer yandan da yandan yandan Kerkük’e bir yanaşma yapmanın hazırlığı içerisine giriyorlardı, ee dedik ya bağımsızlık bu milletin karakteri, istediğini yapabiler size ey dünya…??

Ab’ye tam üye olabilemeden Gümrük Birliğine bir bayram havasında giren Türkiye ( bacı hükümeti ) kendisine girenin ne olduğunu kısa bir müddet sonra havasını alarak görmüştü…Görmüştü de artık iş işten geçmişti…İktisadi bağımsızlığını tören eşliğinde müstakbel damat Ab’ye kaptıran cennet vatan bürokrasisinin kendi ülkelerinin imzayı atmadan gerdeğe girdiğini anlamaları çok gecikmedi amaa ki artık girilen gümrük birliğinin davası olmazdı…( gavede çok söylerler)

İMEFE adı verilen ( İnek sağım merkezi Federasyonu ) adlı para satıcılarının eline düştüğü içinde bir türlü kendini toparlıyabilemez hale gelmişti..EE adamlar dedi diye pirinç üretimi kısıldı, adamlar dedi diye BOR, Uranyum gibi pek kıymetli madenleri işleyebilme hakkın da yok… Hatta hükümetler ( hepsi dahildir, muhalefetteyken hariçten gazel okuyan koca kafalara duyurulur ) paşa paşa imzalarlar Maden yasası, Tarım yasası vesaire…Sıkıysa çıkarma sıkıysa madenlerini hadi kendin işlet eee hani bağımsızlık senin karakterindi ey millet ne oldu Ata’nın kemikleri sızladı beee…( hatta asfalt bile inledi diyebilerem )

EE tabi sen bağımsızsın ya istediğini yapabilersin, öyleyse hadi yap bakalım şunları ;

1. Sıkıyorsa birleşemeyen devletlerin güvenlik yasasına binaen gir bakalım Kerkük’e girmişsen biraz da mazot aşırırsın kötü mü olur ? hergün askerin şehit oluyor bahanen de var…Yok ben önce Abd’ye soracam sonra da çapulcu Irak hükümetine danışacam diyorsan sen bilirsin eee tabi canım haklısın ey bürokrasi uluslar arası hukuk var di mi ? Peki ölen gençlerin hukuku nerde köy de mi kaldı ??

2. Sıkıyorsa desene ben kendi madenimi kendim işletirim, desene zorla kabul ettirdiğiniz maden yasasını tanımıyorum, 1 dolara sattığım boru 800 dolarar işletip iteliyorsun bana diye.. Ya aa diyebilemezsin ey bağımsız bürokrat…Wallahi gaza gelip sakın bir şey deme ha adamlara, iki bomba patlatırlar bi tarafında, irtica hortlar, sol azar oturursun bi tarafının üstüne sonraaaa, ama dur sen hala bağımsızsın değil mi ??

3. Bari hiç bir şey yapamıyorsun Ulusal kanalından Bursa nutku falan okut, ne bilim ey Çılgınlar memleket elden gidiyor, hücuuummmmmmm.., atıl....

Yerim senin bağımsızlığını…..

 

bozan

Gönderi tarihi:

1.Sıkıyorsa birleşemeyen devletlerin güvenlik yasasına binaen gir bakalım Kerkük’e girmişsen biraz da mazot aşırırsın kötü mü olur ? hergün askerin şehit oluyor bahanen de var…Yok ben önce Abd’ye soracam sonra da çapulcu Irak hükümetine danışacam diyorsan sen bilirsin eee tabi canım haklısın ey bürokrasi uluslar arası hukuk var di mi ? Peki ölen gençlerin hukuku nerde köy de mi kaldı ??

Yerim senin bağımsızlığını…..

bozan

İşte bu ''sıkıyorsa'' mevzusu yüzünden değilmidirki kendi iç meslelerimizi bile ABD ye sormadan halledemiyoruz..Bağımsız Türkiyem benim....

 

Tşkler Bozan :clover:

Gönderi tarihi:

çok doğru yazmışsın sevgili bozan. :clover:

 

ama

yazdıkların artık bu ülkede olmasın,olamasın diye uğraşan insanlarada :

 

''Bari hiç bir şey yapamıyorsun Ulusal kanalından Bursa nutku falan okut, ne bilim ey Çılgınlar memleket elden gidiyor, hücuuummmmmmm.., atıl.... ''

 

gibi atıfta bulunmanı anlıyamadım.

 

o çılgınlar birşeyleri değiştirmek için çaba harcıyorlar en azından.

 

sen ne yapıyorsun?

 

anladık pazar sabahları yatağında uyumuyorsun ama galiba sende ayakta uyuyorsun. sevgiler.

Gönderi tarihi:

bu ulke ıcın sız ne yaptınız bozan sapkasınısı yada fesınızı onuneze koyup bı dusunun bakalım.demokrasının geregını yerıne getırdınız mı bu ulke yonetımıne katıldınız mı oy verdınız hersey bıttı deılmı.sadece oy vermeyle olmuyor bu ısler bozan.sorunları sızde gormussuuz turkıye ne somurge devletlerı olan ab nın yanında olmalıdır nede emperyalıst ulke olan amerıkanın yanında olmalıdır.turkıye mazlumlar ve ezılen devletlerın yanında olmalıdır bu devletlerın sesı olmalıdır.kurtulus savasını kazanarak ezılen devletlerın sesı olmustuk.bursa nutukcuları veya cılgın turkler dedıgınız bızler sokaklara cıktık sokaklara dokulduk(sız ne kadar anarsı desenızde)sesımızı duyurduk bazı ınsanlar tarafından kotu duruma dustuk bazıları halımıze bakıp guldu gectı polısten joplarda yedık ama yılmadık.pekı su ankı muhalafet yeterı kadar muhalefet yapıyormu.evet muhalefet yapıyor ama sadece meclıs korıdorlarında meclıs mıkrofonlarında yapıyorlar.ama sokaga cıkmıyorlar halktan kopuklar halkla butunlesmıyorlar boyle muhalefet olmaz.demek ıstedıgım sudurkı yerım senın bagımsızlıgını dıyerek bızım verdıgımız mucadeleyle dalga gececegınıze sızde bızımle bırlıkte mucadele verseydınız bırlık olabılseydık bu ulke su an bu noktalarda olmazdı.

Gönderi tarihi:

Atatürk'ün bağımsızlık anlayışı, sadece siyasi yönden bağımsızlık değildir.

Aynı zamanda askeri, ekonomik ve kültürel bağımsızlığı da içine almıştır.

O, tam bağımsızlıkla, kendi kendine yetebilen, savunmasından teknolojisine,

tarımından ekonomisine kadar her alanda dışarıya muhtaç olmadan,

hiçbir ödün vermek zorunda kalmadan, ayakta durabilen bir yapıyı kastetmiş ve şöyle demiştir:

 

"İstiklal-i tam denildiği zaman, bittabi siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, harsi ve ila ahiri her hususta istiklal-i tam ve serbest-i tam demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde istiklalden mahrumiyet, millet ve memleketin, manayı hakikisiyle istiklalinden mahrumiyet demektir."

 

Yüksek dehasıyla gelecek içinde mesaj vererek;

Sadece siyasi yönden bağımsız olmanın yeterli olamayacağını,

ekonomik ve kültürel yönden de bağımsızlık sağlamak gereğini berirtmiştir.

Buna paralel olarak sanayi hamlelerini başlatmış,

milletimizi ortak bir kültür potasında eritip kaynaştırmak için,

milli bir kimlik oluşturma gayretlerini göstermiştir.

 

Ama ne yazıkki ondan sonra gelen siyasi otoriteler,

onun bu ileriye dönük mesajını anlamayarak,

çareyi hep dışarda aramışlardır.

Bağımsızlığın kazanılmasının tek yolu;

Demokratik evrensel değerlerle, kültür ve ekonomiye sahip çıkmakla mümkündür.

Gönderi tarihi:

Danimarka: Türklere sopa gerekli

Hazreti Muhammed karikatürlerini yayınlayarak dünya Müslümanlarını ayağa kaldıran Danimarka basını, Kıbrıs nedeniyle Türkiye-AB ilişkilerinde bir krizin önlenmesinde “sauna diplomasisi”nin yeterli olamayacağını, “sopa” ile de vurmak gerektiğini savundu.

 

Information gazetesi, "Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanması ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasında bu konuda bir krizin önlenmesi için buhardan daha fazlasına ihtiyaç olduğu açık. En azından, huş ağacından sopa ile bir kez vurmak gerekli” diye yazdı.

 

Information gazetesi, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi lideri Tasos Papadopulos’un Talat'ın "cumhurbaşkanı" sıfatıyla ilk kez geçen pazartesi günü buluştuğunu ve AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın, bu görüşmenin devamını sağlamak için "sauna diplomasisi"nden bahsettiğini hatırlattı.

 

BBC Türkçe Servisine göre, gazete, Türklerin sauna ile hamam arasında benzerlik kurduğunu ve Avrupa'da Türklere en olumlu bakan ülke olan Finlandiya'nın dönem başkanlığı sırasında, ülkenin geleceğinin biraz daha netleşebileceğini umduklarını kaydederek şöyle devam etti:

 

"Ancak Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanması ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasında bu konuda bir krizin önlenmesi için buhardan daha fazlasına ihtiyaç olduğu açık. En azından, huş ağacından sopa ile bir kez vurmak gerekli."

 

'MÜZAKERELER KIBRIS NEDENİYLE BÜYÜK BİR KRİZE SÜRÜKLENMEK ÜZERE'

 

Bir başka Danimarka gazetesi Berlingske Tidende de, Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin Kıbrıs nedeniyle büyük bir krize sürüklenmek üzere olduğunu öne sürdü.

 

Türkiye'nin Avrupa Birliği ailesine katılmak için önünde çok uzun bir yol olduğunu savunan gazete, Türkiye’nin, Avrupalı olmaya bu konuda en iyimser olanların bile düşündüğünden daha AZ hazır olduğunu DA iddia etti. Gazete şunları yazdı:

 

"Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Muhammed Peygamber karikatürleri krizi ardından bir Danimarka gazetesine verdiği demeçte sarf ettiği, düşünce özgürlüğünün sınırlanması gerektiği yönündeki sözler gösteriyor ki Türkiye ile Avrupa arasında somut bir anlayış farkı var.”

 

Gazete, Kıbrıs krizini ve Kopenhag'dan yayın yapan Roj TV'nin kapatılmaması için Danimarka Başbakanı'na mektup yazan 56 Kürt belediye başkanına dava açılmasını, Türkiye’nin AB’ye girebilmesi için öncelikle çok şeyini değiştirmesi gerektiğinin göstergesi olarak değerlendirdi.

 

(ANKA)

 

Bağımsızmıyızı sorguluyorken bunlarıda konuşmak güzel olur sanırım...

Gönderi tarihi:

Ya.la.ka.lıkla bir yere varılmaz biizm siyasiler artlarını artık BAtıya değil azcık rota değişip Doguya dönseler keşke..

ÇAre çareziliğin içinde saklı bir hazinedir..BAtıda aramaya gerek yok ÇAre'yi ÇAree biziz Bizleriz bunun bilincinde olmalıyız..

SayGıLAr..

Gönderi tarihi:

Globalleşen dünyada tam bagımsızlık kavramı ne yazık ki çöpe gitmiştir.Teknolojik ve bilimsel gelişim artık kimin elinin kimin cebinde olduğunu iyice karıştırmıştır.Ulusalcılık kavramları yavaş yavaş şirket ruhu kavramları ile yer değiştirmeye başlamıştır.Uluslarası şirketler, yayılmacılık kavramının modern ifadeleri olma yolunda çok ciddi adımlar atmışlardır.

Sömürü,işgal planlarının arkasındaki güç,siyasileşmiş uluslararası şirketler degilmidir?

Siyasileşmiş şirketlerin iktidarları nasıl etkilediklerine neler yaptıklarına bakmak için biryerlerde araştırma yapmaya hiç gerek yoktur.Ülkemizde bile son üç yılda hangi şirketlerin palazlandığını hangilerinin defterinin kapatıldığını cok kolay görebiliriz.

İrn halkı ile Irak halkı ile ABD nin ne sorunu olabilir ki?Ama enerji hammaddesine sahipseniz uluslararası şirketler bu yerlerdeki dogal sermayeyi istiyorlarsa her türlü noktayı kaşımayı siyasallaştırabilirler.Bu etnik kimlik olabilir,dogal hayatın katli olabilir,toplumsal değerler olabilir,kaplumbağalar bile olabilir.Önemli olan konuyu harika bir güç olan mediatik reklamlarla gündeme taşımaktır.

Tahmin ediyorum ki yakın bir gelecekte bu şirketler kendi güvenlik ve istihbaratını alt yapısını kurdukları ve calışanlarından mamul marka devletleri kuracaklar.

İktisadi güç siyasal erk yaratır.

Son yıllardaki holding sahiplerinin siyasi iktidara sulanmalarının sebebi de budur.

Bir ülkeyi ele geçirebilme mazaretleriniz cok zor bulunur.Çünkü o ülke birçok siyasileşmiş uluslararasi şirketi beslemektedir.Ama o şirketleri ele geçirirseniz aynı zamanda o ülkenin yönetimini de ele geçirirsiniz.

Son zamanlarda evliliklere bakmak ,yabancı sermayenin ne kadar güzel birşey olduğunu duymak sizlerde hiç şüphe uyandırmadı mı?

Kuşatılıyoruz ama kim biliyor ki?

Sevgili bozan biliyor ama neden açıklamıyor?

Neden bizi dogu'ya döndürmeye çalışıyor?

Kendimize dönerek marka şirketleri yaratmamız gerekiyordu ve bunu enaz 30 yıl önceden becermemiz gerekiyordu

Yada bu coğrafyaya aşık, insanına aşık kişilerden oluşan siyasi kadrolar üretmesi ve bunların ülkeyi yönetmesi gerekiyordu.

AB maskaralığına birde bu gözlükle bakın ve ne olduğunu kolayca göreceksiniz.

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Globalleşen dünyada tam bagımsızlık kavramı ne yazık ki çöpe gitmiştir.Teknolojik ve bilimsel gelişim artık kimin elinin kimin cebinde olduğunu iyice karıştırmıştır.Ulusalcılık kavramları yavaş yavaş şirket ruhu kavramları ile yer değiştirmeye başlamıştır.Uluslarası şirketler, yayılmacılık kavramının modern ifadeleri olma yolunda çok ciddi adımlar atmışlardır.

Sömürü,işgal planlarının arkasındaki güç,siyasileşmiş uluslararası şirketler degilmidir?

Siyasileşmiş şirketlerin iktidarları nasıl etkilediklerine neler yaptıklarına bakmak için biryerlerde araştırma yapmaya hiç gerek yoktur.Ülkemizde bile son üç yılda hangi şirketlerin palazlandığını hangilerinin defterinin kapatıldığını cok kolay görebiliriz.

İrn halkı ile Irak halkı ile ABD nin ne sorunu olabilir ki?Ama enerji hammaddesine sahipseniz uluslararası şirketler bu yerlerdeki dogal sermayeyi istiyorlarsa her türlü noktayı kaşımayı siyasallaştırabilirler.Bu etnik kimlik olabilir,dogal hayatın katli olabilir,toplumsal değerler olabilir,kaplumbağalar bile olabilir.Önemli olan konuyu harika bir güç olan mediatik reklamlarla gündeme taşımaktır.

Tahmin ediyorum ki yakın bir gelecekte bu şirketler kendi güvenlik ve istihbaratını alt yapısını kurdukları ve calışanlarından mamul marka devletleri kuracaklar.

İktisadi güç siyasal erk yaratır.

Son yıllardaki holding sahiplerinin siyasi iktidara sulanmalarının sebebi de budur.

Bir ülkeyi ele geçirebilme mazaretleriniz cok zor bulunur.Çünkü o ülke birçok siyasileşmiş uluslararasi şirketi beslemektedir.Ama o şirketleri ele geçirirseniz aynı zamanda o ülkenin yönetimini de ele geçirirsiniz.

Son zamanlarda evliliklere bakmak ,yabancı sermayenin ne kadar güzel birşey olduğunu duymak sizlerde hiç şüphe uyandırmadı mı?

Kuşatılıyoruz ama kim biliyor ki?

Sevgili bozan biliyor ama neden açıklamıyor?

Neden bizi dogu'ya döndürmeye çalışıyor?

Kendimize dönerek marka şirketleri yaratmamız gerekiyordu ve bunu enaz 30 yıl önceden becermemiz gerekiyordu

Yada bu coğrafyaya aşık, insanına aşık kişilerden oluşan siyasi kadrolar üretmesi ve bunların ülkeyi yönetmesi gerekiyordu.

AB maskaralığına birde bu gözlükle bakın ve ne olduğunu kolayca göreceksiniz.

 

 

Çok sevgili gugukcuk yukarıda sizin de belirttiğiniz gibi tam bağımsızlık düşüncesi artık çöpe gitmiştir. Bizim değişen dünyayı algılamadaki sorunumuzun temelini ise bizim kendimizi anlamadaki hatalarımız teşkil ediyor. Bu da ya kendimizi en büyük ya da en küçük görmemizle alakalı. Türkiye dünya standartlarında en büyük ülkelerden biri değildir, en küçüklerinden de. Bu düşüncem, siyasi, ekonomik, spor, gazetecilik, darbecilik, jeopolitik vesaire her alanı kaplamaktadır, Çılgınlar kızmasın bu bize algılatılan tarih zaviyesinden de aynıdır..

Neden markalar yaratamadık ? Öncelikle kendi bağımsız düşüncesi olmayan, serbest piyasaya alışkın olmayan, her soluk alışta bir darbe yiyen, kafasına vurula vurula düşünme yetisini yitirmiş, askerlik anıları yediği dayaklardan, lise anıları platonik aşklardan, iş anıları çok çalışıp az kazanmaktan ibaret olan bir halk yalnızca bunlardan aldığı hırsla çocuk üretebilir, şimdilerde o da sekteye uğradı zorunlu balonlar yüzünden.

Ne yapmalı sorusunun yanıtı öncelikle iyi bir vatandaş olmak yerine, darbe yapmalı, ihtilal yapmalı, gösteri yapmalı, irtica ile mücadele etmeli, terörle mücadele etmeli, siyasilere iyi bir ders vermeli, abdeye karşı olmalı şeklinde örgütlenmiş bir halk ancak hiçbirşey yapar zaten o hiçbirşeyi hergün yapıp duruyor..

Gelir düzeyi umumi olaralk altta ve altın bir üstünde olan bir milletin öncelik düşüncesi cinsli isteklerine bir çözüm bulmaktan ibarettir, bu yüzden işte çalışana saldırır, apartmanda komşusunun karısına, yolda herkesin kızına musallat olur, beyinciği yalnızca kutu arar..Bu yalnızca ülkemizin değil bütün alt sınıfların coşkusu ve yaşama sarılışıdır, böyle bir güruh hiçbirşey üretebilemez.

Temel insan anlayışı düşmanlıklarla kurulu bir halkız, solcu- sağcı, alevi-sünni, şeriatçı-laik,gelenekli-modern, gerici-ilerici, kemalist- akıllı, marksist- zeki vesaire.... İşte sevgili gugukcuk biz bu yüzden hiçbirşey üretemeyiz. Gördüğün gibi ben kendi yazımda bile taraf tuttum, bunu da bu işin olmayacağını anlatmak için yaptım...

Ve işte bu yüzden, yeni çıkmış İzmir üzümünden bir salkım aldım, dolapa koyup soğuttum, şimdi afiyetle yiyiorum, laikçiler şeriatçıları, darbeciler sivilleri ben de bu üzümleri yiyorum sence kim daha iyi iş yapıyor ?

 

bozan

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

:( laflarla peynir gemisi yürümüyor...ne yapmalıyız? hangi partiye canımmmm desennn canın çıksınn , devletinn malı derya denizzzz yemeyen domuzz diyor...kime güveneceksin?şaşkınlıkla üzüntüyle..hatta tiksintiyle ve esefle izliyorummm :(

 

 

Lafla peynir gemisinbin yürümeyeceğine inanmıyorum, zira hiç denemedim amaa şunu çok iyi biliyorum ''zor başarılır imkansız zaman alır''yani hallederiz...

Ne yapmalıyız demişsiniz ben size üzüm yemenizi tavsiye ediyorum ben öyle yapıyorum halimden de gayet memnunum..

Devletin malı deniz deniz mi bilmem devletle mal anlamında bir ilikişkim yoktur devletin malını yiyenin hayvanatın hangi kısmına tekabül ettiğini de bilmem devletle mal ilişkisi olanla ilişkim yoktur..

Tabi ki kime güveneceğinizi söyleyebilirim : Bozan'a...

ben pek şaşırmadan izliyorum, hep böyle olmuştur zira...

 

bozan

Gönderi tarihi:

Çok sevgili gugukcuk yukarıda sizin de belirttiğiniz gibi tam bağımsızlık düşüncesi artık çöpe gitmiştir. Bizim değişen dünyayı algılamadaki sorunumuzun temelini ise bizim kendimizi anlamadaki hatalarımız teşkil ediyor. Bu da ya kendimizi en büyük ya da en küçük görmemizle alakalı. Türkiye dünya standartlarında en büyük ülkelerden biri değildir, en küçüklerinden de. Bu düşüncem, siyasi, ekonomik, spor, gazetecilik, darbecilik, jeopolitik vesaire her alanı kaplamaktadır, Çılgınlar kızmasın bu bize algılatılan tarih zaviyesinden de aynıdır..

Neden markalar yaratamadık ? Öncelikle kendi bağımsız düşüncesi olmayan, serbest piyasaya alışkın olmayan, her soluk alışta bir darbe yiyen, kafasına vurula vurula düşünme yetisini yitirmiş, askerlik anıları yediği dayaklardan, lise anıları platonik aşklardan, iş anıları çok çalışıp az kazanmaktan ibaret olan bir halk yalnızca bunlardan aldığı hırsla çocuk üretebilir, şimdilerde o da sekteye uğradı zorunlu balonlar yüzünden.

Ne yapmalı sorusunun yanıtı öncelikle iyi bir vatandaş olmak yerine, darbe yapmalı, ihtilal yapmalı, gösteri yapmalı, irtica ile mücadele etmeli, terörle mücadele etmeli, siyasilere iyi bir ders vermeli, abdeye karşı olmalı şeklinde örgütlenmiş bir halk ancak hiçbirşey yapar zaten o hiçbirşeyi hergün yapıp duruyor..

Gelir düzeyi umumi olaralk altta ve altın bir üstünde olan bir milletin öncelik düşüncesi cinsli isteklerine bir çözüm bulmaktan ibarettir, bu yüzden işte çalışana saldırır, apartmanda komşusunun karısına, yolda herkesin kızına musallat olur, beyinciği yalnızca kutu arar..Bu yalnızca ülkemizin değil bütün alt sınıfların coşkusu ve yaşama sarılışıdır, böyle bir güruh hiçbirşey üretebilemez.

Temel insan anlayışı düşmanlıklarla kurulu bir halkız, solcu- sağcı, alevi-sünni, şeriatçı-laik,gelenekli-modern, gerici-ilerici, kemalist- akıllı, marksist- zeki vesaire.... İşte sevgili gugukcuk biz bu yüzden hiçbirşey üretemeyiz. Gördüğün gibi ben kendi yazımda bile taraf tuttum, bunu da bu işin olmayacağını anlatmak için yaptım...

Ve işte bu yüzden, yeni çıkmış İzmir üzümünden bir salkım aldım, dolapa koyup soğuttum, şimdi afiyetle yiyiorum, laikçiler şeriatçıları, darbeciler sivilleri ben de bu üzümleri yiyorum sence kim daha iyi iş yapıyor ?

 

bozan

 

 

İnan ki bu kadar güzel anlatır.Harika ifadeler müthiş bir yorum. :clover::clover:

Siz rezaki cinsi ufak taneli üzümleri afiyetle yemeğe devam edin.Özellikle sarı renkte olanları hem lezzet olarak daha tatlıdır hemde aroması güçlüdür.

Bizim tek umudumuz yeni neslin bu bilgelikten faydalanarak geleceği daha güzel kurabilmelerini beklemekten öte gitmeyecektir sanırım.Ama olsun ne farkeder ki Biz bilmiyorduk ve ögrendikten sonra yıllarımız tükendi.Şimdi onlar biliyorlar yada bilecekler.Şeçimi onlar yapsın artık.

Sevgiler ve saygılar

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Yerim senin bağımsızlığını

 

Günlerden bir Pazar günüydü, Türkler her zamanki gibi uyuyordu, ee hafta içi yoğun çalıştılar yaa bırak da biraz nefes alsınlar…

Değişen dünya koşullarına ayak uydurmakta oldukça zorlanan Türkler bir yandan ne olduğunu bilmedikleri ( gerçi millet olarak zeki oldukları bir özdeyişle sabittir ) Ab adı verilen birliğe girmeye çabalarken, bir yandan Kıbrıs’ın Türklere ait olduğunu vurguluyorlar ve bir diğer yandan da yandan yandan Kerkük’e bir yanaşma yapmanın hazırlığı içerisine giriyorlardı, ee dedik ya bağımsızlık bu milletin karakteri, istediğini yapabiler size ey dünya…??

Ab’ye tam üye olabilemeden Gümrük Birliğine bir bayram havasında giren Türkiye ( bacı hükümeti ) kendisine girenin ne olduğunu kısa bir müddet sonra havasını alarak görmüştü…Görmüştü de artık iş işten geçmişti…İktisadi bağımsızlığını tören eşliğinde müstakbel damat Ab’ye kaptıran cennet vatan bürokrasisinin kendi ülkelerinin imzayı atmadan gerdeğe girdiğini anlamaları çok gecikmedi amaa ki artık girilen gümrük birliğinin davası olmazdı…( gavede çok söylerler)

İMEFE adı verilen ( İnek sağım merkezi Federasyonu ) adlı para satıcılarının eline düştüğü içinde bir türlü kendini toparlıyabilemez hale gelmişti..EE adamlar dedi diye pirinç üretimi kısıldı, adamlar dedi diye BOR, Uranyum gibi pek kıymetli madenleri işleyebilme hakkın da yok… Hatta hükümetler ( hepsi dahildir, muhalefetteyken hariçten gazel okuyan koca kafalara duyurulur ) paşa paşa imzalarlar Maden yasası, Tarım yasası vesaire…Sıkıysa çıkarma sıkıysa madenlerini hadi kendin işlet eee hani bağımsızlık senin karakterindi ey millet ne oldu Ata’nın kemikleri sızladı beee…( hatta asfalt bile inledi diyebilerem )

EE tabi sen bağımsızsın ya istediğini yapabilersin, öyleyse hadi yap bakalım şunları ;

1. Sıkıyorsa birleşemeyen devletlerin güvenlik yasasına binaen gir bakalım Kerkük’e girmişsen biraz da mazot aşırırsın kötü mü olur ? hergün askerin şehit oluyor bahanen de var…Yok ben önce Abd’ye soracam sonra da çapulcu Irak hükümetine danışacam diyorsan sen bilirsin eee tabi canım haklısın ey bürokrasi uluslar arası hukuk var di mi ? Peki ölen gençlerin hukuku nerde köy de mi kaldı ??

2. Sıkıyorsa desene ben kendi madenimi kendim işletirim, desene zorla kabul ettirdiğiniz maden yasasını tanımıyorum, 1 dolara sattığım boru 800 dolarar işletip iteliyorsun bana diye.. Ya aa diyebilemezsin ey bağımsız bürokrat…Wallahi gaza gelip sakın bir şey deme ha adamlara, iki bomba patlatırlar bi tarafında, irtica hortlar, sol azar oturursun bi tarafının üstüne sonraaaa, ama dur sen hala bağımsızsın değil mi ??

3. Bari hiç bir şey yapamıyorsun Ulusal kanalından Bursa nutku falan okut, ne bilim ey Çılgınlar memleket elden gidiyor, hücuuummmmmmm.., atıl....

Yerim senin bağımsızlığını…..

 

bozan

 

 

Sayin bozan,

 

meseleleri güzel ele aliyorsunuz ama sizin bu anlatis tarzindan rahatsiz olanlar coktur diye düsünüyorum!

Siz yazinizdaki havayla kime posta koyuyorsunuz? Türkiye yi bu duruma getirenlere mi yoksa bizat T.C. Devletine mi ?

 

Sizin siyasi düsüncelerinizi anlamaga calisiyorum, yazilarinizin bir kacini okudum, siz de elestiriden baska bir sey yapmiyorsunuz! Bunu yaparken caktirmadan Atatürkü elestiriyorsunuz! Halbuki Türkiye M.Kemal in cizdigi yolu takip etse idi bu kadar ABD ve AB ye taviz vermez, ülkede tarikat ve din-tacirleri kalmaz idi.

 

Peki kimi, hangi görüsü ögmeye calisiyor sunuz?

 

Milliyetcilere, Ulusalcilara, Sagciya, Solcuya, herkese bir kulp takiyorsunuz. Yok efendim jackoben falan!

Bagimsizligimizin bir kismini yitirmissek, bunu sadece bir Siyasi-Kesime yükleyemezsiniz!

Ülke son 30-35 yildir ekseri sag iktidarlarin elinde idi, bunlar yer yer gericilere ve tarikatlere ve ilimli islamcilara, kürtcülük yapanlara prim vere vere ülkenin bagimsizligi böyle gitti! Ve tabi ceblerini dolduranda hep bunlar oldu!

 

Sonra size sunu sormak istiyorum, bi ülkeyi, helede kendi ülkesini böyle ............. sekilde insan elestirir mi?

Elestiri olur elbet, ama sen sanki Türkleri kücümsiyor onlarin sözcülügünü yapiyorsun?

Bagimsizligimiza gelince, Hükümete böyle hem ABD nin cikarlarini kollayan hemde halkin muhafazakar kesimini dinciyim diye aldatan olursa hic bir milli-dava kalmaz !!!

 

Son olarak size sunu söylemek istiyorum; Her seyin bir vakti vardir, dereyi görmeden pacalari sivamayin!

Kerkük ün mazutunu dile getirmissiniz, ya mazut deyil kan istiyorsak?

Iste biz Türklerin ayrani cabuk kabarmaz, ama kabarirsa BM, ABD, AB, Barzani, Talabani, Fethullahci, Tarikatci, Kürtcü vs s..lemeyiz!!!

 

AKP nin palavralarina kanan Halk yakinda uyanacak, belki bir gün bu tip partileri Tarikatlerin, Bölücülerin, ABDnin, ABnin, ve Atatürkcü sisteme karsi olanlarin besledigini anlayip asil düsmanlari taniyacaklar!

Simdiye kadar bu gibi partilere kandilar, ve sonuc ortada hem Ülke hem Halk zarara ugradi, kazanan Din-Tacirleri ve onlari besleyen Bati oldu.

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Sayin bozan,

 

meseleleri güzel ele aliyorsunuz ama sizin bu anlatis tarzindan rahatsiz olanlar coktur diye düsünüyorum!

Siz yazinizdaki havayla kime posta koyuyorsunuz? Türkiye yi bu duruma getirenlere mi yoksa bizat T.C. Devletine mi ?

.

.

.

AKP nin palavralarina kanan Halk yakinda uyanacak, belki bir gün bu tip partileri Tarikatlerin, Bölücülerin, ABDnin, ABnin, ve Atatürkcü sisteme karsi olanlarin besledigini anlayip asil düsmanlari taniyacaklar!

Simdiye kadar bu gibi partilere kandilar, ve sonuc ortada hem Ülke hem Halk zarara ugradi, kazanan Din-Tacirleri ve onlari besleyen Bati oldu.

 

Bozan'a karşı yanıtınız sığ ve terbiye sınırlarından uzak. Keşki daha anlayışlı olabilsek...

 

bozan

Gönderi tarihi:

Ancak gerçekten bir insanın hep, AKP hükümetinin icraatlarını yerden yere vurup. Hemde AKp yi savunabilmesi gerçekten üstün bir meziyet olmalı :)

 

Sağ iktidarların mariferlerini yazıp , eleştirip. Ardından sağ zihniyeti savunmak.

 

Dahası kim dedi sana, AKP bağımsızlıkçı diyede. Onun yaptıklarını yazıp, Bağımsızlıkçılarla dalga geçmeye çalışmak ?

Gönderi tarihi:

Ancak gerçekten bir insanın hep, AKP hükümetinin icraatlarını yerden yere vurup. Hemde AKp yi savunabilmesi gerçekten üstün bir meziyet olmalı :)

 

Sağ iktidarların mariferlerini yazıp , eleştirip. Ardından sağ zihniyeti savunmak.

 

Dahası kim dedi sana, AKP bağımsızlıkçı diyede. Onun yaptıklarını yazıp, Bağımsızlıkçılarla dalga geçmeye çalışmak ?

 

işte demokrasi budur. istediğin zaman hükümeti eleştirebilmelisin (haklı olduğun konularda) istedigindede iyi yönlerini destekleyebilmelisin. desteklenen yönü fazla olduğu sürece iktidarda kalacaktır.

şimdiye kadar hep eleştiren oldunuz bu hükümet cumhuriyet tarihinin en büyük eğitim hamlelerini yaptı, en büyük yol yatırımlarını yaptı, en büyük yatırım seferberliğini başlattı ama görmediniz. hep kusur hep hata aradınız..

 

 

saygılarımla.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.