Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

?

 

Bir bulut sarsın evinin damını

Azrail beklesin almak için canını

Ben değil aşkım emsin kanını

Damarların kurusun beni yıktığın için

 

Giydiğin en güzel elbise kefenin olsun

Yılanların olduğu yerde mezarın olsun

Mezar taşında veremli yazılı olsun

Okuyanın olmasın beni yıktığın için

 

Sırat köprüsü vardır inşaallah geçemezsin...

Melekler soru sorar inşaallah bilemezsin...

Şayet girersen o cehennem denilen yere..

Çıkışın olmasın beni unuttuğun için...

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

DENİZ FENERİ

 

 

Sen Deniz Feneri

Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğun

Çocukluğun yıkık kentlerde

Ve kesme kaya caddeli ahşap evlerde geçti.

Okuma yazmayı öğrendiğin

Gazetelerdeki terör sayfaları

Ve Haliç tersanelerinde korsanlar

Evden çıkarken vedalaşırdı babalarla evlatlar...

 

Her sokağın başında anaların isyanı dururdu

Ve günler kısa ama geceler uzun olurdu.

Bir kurşun bir liraya

Ve bir hayat bir kurşuna mal olur,

Senin doğduğun yerlerde

İnsanlar can evinden vurulurdu.

 

Sen Deniz Feneri

Sarayburnu'nun dimdik delikanlısı

Yavuz zırhlısında deniz piyade eri

Yetmişikiye dört çakı gibi asker

Arkadaşının kaza kurşunu izini sırtında taşıyan

Ve giderken bıraktığı sevdiğini döndüğünde bulamayan...

 

Yıkar mı bizi bu sevda!

Bir aşk delikanlıyı bozar mı be adam?

 

Hadi kalk!

Eski günlerde olduğu gibi

Karanlığa yine ışık yak!

 

Arka bahçedeki mahalle kavgalarında

Kaşına sapan taşı geldiği günden beri

Hani kanına kanımı sürdüğüm o günden beri

Can dostum ve kan dostum

İster kalbine gömdüğün sevdamın aşkına

İster Allah'ın aşkına

 

Kalk bir ışık yak ve bir kor düşür yüreğimize

Savaşmak ne güzel bir şey uğruna

Ve yeniden âşık olmak...

 

Ve Sen Deniz Feneri

Sarayburnu'nun dürüst delikanlısı

Kalbine gömdüğün aşkın

Gönlündeki sevdan ve aydınlık gözlerinle

Senin işin karanlığa korkuturcasına bakmaktı

Ve sana en yakışmayan şey ağlamaktı.

 

Deniz Feneri

Unutmadık o günleri

Sevdamız yüreğimizde gizli kalır

Ve mahallenin kızına âşık olmak

Ayıp sayılırdı

Bir kıza âşık olmak bir de parkayı çıkarmak haramdı

Ve dünya dedikleri şey yalandı...

 

Paranın geçmediği günler vardı gençliğimizde

Ve namerdin yıkamadığı mertliğimiz

Silah çekmek ve tesbih sallamak değildi delikanlılık

 

Tesbihi çekmek, silahı saklamaktı

Yazık...

Gün geldi delikanlılık kabadayılığa yenildi

Sonra üç kuruşa satılan sevdalar ve ucuz aşklar

Artık senin işin değildi...

 

Sen Deniz Feneri

Sarayburnu'nun dik ve yitik delikanlısı

Ne geçmişten yükselen ağıtlar anlıyor seni

Ne de geleceğe satılan aşklar

 

Sen doğarken bir ölüm şaşkınlığıyla

Gökyüzüne uzanmış düşmanlık türküleri

Suçüstü yakalanırken en güzel umutların

Gözlerini bir ihanet anında açmışlığın

Ve yakmışlığın gecenin karanlığına en derin aydınlığını

 

Hey Deniz Feneri!

Parayla satın alınamayacak aşkların sevdalısı

Çektiğin çileleri özenle saklıyorsun seyir defterinde

Sarayburnu'nun dimdik ve yakışıklı delikanlısı...

 

Gidiyorsun belki Deniz Feneri

Sana "kal" diyemem giderken

Sevmek kadar ölmek de kader

Ama giderken bile ışığın yol göstersin kayıp gemilere

Gözlerin gökyüzünü aydınlığa bürüsün

Ve sen ölsen bile bir gün

Nâmın yürüsün

Ve sen ölsen bile bir gün

Nâmın yürüsün...

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

SEN

ve gözlerin gelir aklıma

ve sözlerin

gidişin gitmiyor gözümün önünden

ve izleri derin

ilk değilsin bu senin de bildiğin

ve yine biliyorsun

sen son sevdiğim

şimdi uzaklardasın

ben çamlar arasında bir hastane odasında

ciğerimde bir ince hastalık

içimde kapanmak bilmeyen bir yara

ve sanki elimde inadına bir sigara

biliyorum dönmeyeceksin

hatta arkana bile bakmazsın

gün gelir belki bir yuva kurarsın

oğlun olsa benim adımı koyar mısın

gittin

dağ gibi sevdamı devirip ardında

gittin

allahaısmarladık bile demedin

sazlar çalınır çamlıcanın bahçelerinde

o şarkıyı bir daha hiç söylemedim

şimdi elimde bir bardak çay

ve dudağımda buruk bir tebessüm

kendi kendimi üzmemeye söz verdim

ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakın yerinde sevdim

ısrar etmedin kendine beni sev diye

beyaz bulutlar gibi sırtını rüzgarlara verip gittin

bense durdum ve bekledim

ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakın yerinde sevdim

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

SEN VE BEN

 

herkes dört gözle tatili beklerdi

bense okulların açılmasını

çünkü seni görmek vardı koridorlarda

ve bana güleceğin günü beklemek.

 

ben okul bahçesindeki ağaca, başharflerimizi

sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın

ben sırama isimlerimizi

sen kalbime ilk aşkı yazmıştın.

 

senden sonra sana yazdığım şiirlerden

haberin bile yok

ve yağmur yüzüme vuruyor

ve soğuk.

 

okuldan sonra

her dolma kalem, her lacivert kravat

her beyaz gömlek ve yakalık

ve her 12 aralık

sen gelirsin aklıma

çocukluk işte, belki de ilk Aşk

belki de ilk delilik.

 

seversin demiştin ya hani bundan sonra da

inan ki o kadar kimseyi sevemedim

ve o iki kelimeyi senden sonra kimseye

ama kimseye söyleyemedim.

 

belki hiç olmadın benim için

belki de azdın

ama olsun

ben hep sana şiirler yazdım.

 

ceketimi ve kravatımı saklıyorum hala

birinin üzerinde tebeşir

birinin üzerinde ayran lekesi

ve Seni Seviyorum Hala

elmayı da, havayı da, suyu da

 

ve bilmeni istemiyorum hala

sana şiirler yazdığımı

ve bilmeni istemiyorum bütün bunları

çünkü herşey böyleyken güzel

en dokunulmamış, en yaşanmamış

ve en tadılmamış haliyle.

 

bir sahilde elele dolaşılmamış

ve bir kafede çay içilmemiş haliyle

herşey

böyleyken güzel belki de

 

ama sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın

ben aşkına tutulmuş bir deli candım

sen gönlüme sevdanın adını yazdın

ben aşkına tutulmuş seni ararım.

Seni Seviyorum...

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

URFALI

 

urfanın etrafı dumanlı dağlar

yüreğim yanıyor aney

içerim ağlar

urfanın etrafı dumanlı dağlar

o dumanlar içimi kaplar

gezme ceylan bu dağlarda

seni vururlar

seni vuran kurşun benim yüreğim dağlar

ve sevdam karalar bağlar

urfalı

ayağı kabaralı kunduralı

benim sevdiğim başkasının gelini

bu değildir sevdamın bedeli

ağa kızı paşa kızı

beni hor mu görürsün

kır atının üstünde gurbete mi yürürsün

yakışmadı ihanet edişin

yakışmadı ihanet edişin ve gidişin

bir yiğidi bırakıyorsun ardında giderken

yaralı bir yiğidi

can çekişen kır at gibi

bu yiğidi vurmalı

keremi aslı yaktı

beni de sen urfalı

göresim gelir kör olduğumu ve ölesim

dumanlı dağlarda vurasım gelir kendimi

yada mecnun olasım

ağa kızı paşa kızı

ele gelin giderken bu yiğidi vurmalı

ferhatı şirin yaktı

beni de sen urfalı

urfalı

ayağı kabaralı kunduralı

benim sevdiğim başkasının gelini

bu değildir sevdamın bedeli

ibrahimi yakan ateşler var içimde

fıratın suyu az gelir

urfanın etrafı dumanlı dağlar

o dumanlar içimi kaplar

durma ceylan bu dağlarda durma seni vururlar

seni vuran kurşun benim yüreğim dağlar

ve sevdam karalar bağlar

yakışmadı ihanet edişin

yakışmadı ihanet edişin ve gidişin

bir yiğidi bırakıyorsun ardında giderken

yaralı bir yiğidi

keremi aslı yaktı beni de sen urfalı

urfalı

başında al duvağı

ayağı kabaralı kunduralı

gel vur gitmeden

gitmeden bu yiğidi vurmalı

ferhatı şirin yaktı

beni de sen beni de sen urfalı

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

BENİ SANA YÖNLENDİR

Telefon numaranı bana yönlendir bundan sonra

Arayan benden duysun sesini

Ben anlatayım her günün, bütün ömrümün efsanesini

Bütün hilelerini benden bilsinler senin

Bütün yalanlarını ben söyledim sevdaların

Her ayrılığın fâiliyim bundan sonra

Ben yalancı, ben zalim, ben kaçak

Ben sözümde durmaz, ben kazandığı gün çekip giden

Benden bilsinler. Ben her hikayenin katili.

Gamzelerine astığın suçluluğu, gençliğimin firâri

fikrine yönlendir

Arayan benden sorsun tarihinin ağır günahlarını

Bırak benden bilsinler bu ayaklanmayı

Bütün ipuçlarını bende arasınlar bu eylemin

Bende kurulsun adaletin mahkemesi

Yakınlarım çeksinler ipimi

Sen yine yalancı şahit, meçhul tanık

Sen hep olduğun gibi kal yani.

Sen yine bana ödet harcadığın bütün kıymetli

değerlerin bedelini

Benden bilsin herkes hayata taktığın bu acıları

Ben bağladım masumiyeti haraca

Ben kestim bütün sevmelerin yüklü hesabını

Aşkın sesini duyduğumda kaçacağım ben

Ben bütün uyruksuz oyunların öz vatanı

Ben yalnızlığın acı sitemi

Ben eylemci, ben firâri, ben yok!

Silah kullanmam hiç. Aldatırım ben

Sen dünyanın bütün denizlerini, kuraklığının terkisine

yönlendir bundan sonra

Özleyen bende baksın gözlerinin mavi demine

Bırak benden bilsinler sulak yerleşim bölgelerine

giden toplu göçleri

Çağların bütün savaşlarında da beni yensinler

Bende arasınlar dünyanın aşka açlığının

ekolojik nedenlerini

Sen ölü kuşların kanatsız ruhlarına takılıp cennete git.

Sen yine yalan söyle.

Sen ihanet eder sevgiye

Sen kavgalarımın ilk tokadını atıp kaçıver kalleşçe

Sen sancı ol, deliliğimin koğuşu ol.

Yok, yok. Sen yine..................

Benden bilsinler bu evin viraneliğini

Ben yıktım binaların bütün duvarlarını

Ben korktum yüreğimi açıp öpmekten

Kaçtım işte bir aşkın esaretine düşmekten

Kaçtım işte. Bütün gidişlerin sebebiyim aslında

Ben korkak, ben deli, ben tokatçı.

Ne kadar asil bir eylem olsa da

Boyun eğilmez AŞKA!

İçimde esaretin güftesini duyumsadığım an

geçerim verdiğin her güzellikten.

Ben asırlık sevdaların kelepçesine tüneyen hain kuşun

ta kendisiyim.

Sen en iyisi hiçbir şeyini yönlendirme bana

Sen en iyisi beni sırtımdan vurmakla kal

Yalnızca benden götürdüklerinden ibaret bir olay

Yalnızlığımın baş ağrıları yıkan aklımı

Sen bana hiçbir şeyini yönlendirme sakın

Sen aslında kendini benden sakın

Kişiliğine alışmak mümkün gibi

Sigarayı bırakmak gibi yani alışkanlığını

üzerimden silkelemek

Yani ilk gün çıkmıyorsun aklımdan

İkinci gün daha çok özlediğim belli olur

Diğer günlerin halini hatırlamıyorum bile

Bildiğim bir şey var hala ara sıra sigara gibi

sabrımı yokladığım.

Dumanında bir görünüp kaybolduğum

Sen en iyisi hiçbir şeyini yönlendirme bana

Batak sularda debinip dur

Ara sıra ufkumda görünüp, kır dümenini sonra

İnsanlığın tarihine çektiği bıçağı taşıyamıyor gururum

Yokluğuna alışmayı sanki daha haysiyetli buluyorum

Sen en iyisi benden uzak dur

Ben yalnızlığın acı sitemi

Ben eylemci, ben firâri, ben yok!

Silah kullanmam hiç aldatırım ben!

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

BENİ TANIRSIN SEN

 

Çok zamansız zamanlardan geçtim

Samanı mayalanmadan saklanmış zamanlardan.

 

Beni tanırsın sen!

Vaatlerin yanar döner hiçliğini,

Dağları ateşe veren arzuların kalleşliğini,

Masumiyetin can yakan dönekliğin bilmişliğin de

Aynı zamanlardan...

 

Çocukluğumdan da uzak şimdi

Sevdaya hasretliğim

Aşkta kaybetmeyi marifet bilmişim

Ve yüreğimin limanına sokulan her kadını

Seve seve kaybetmişim.

Ben bana gelene değilde

Nedense hep benden geçene yeltendim

Bir yanım günaha

Bir yanım acıya öykünürdü

Aklıma hep düşende

Düşünüm gül yüzüydü...

 

Beni tanırsın sen!

Acının tadını sigarayla sevdim

Sigarasız acılar çekemedim

İçinde yar olmayan şarkıları ezberlemedim

'Sigaramın dumanı, yoktur yarin imanı'

Bütün hüzzam sözleri sanki ben besteledim.

Ud oldum, kanun oldum

Sadece ve ancak tellerime vuruldukça inledim

Unutamadığım en güzel şarkıydı keza

Bana ağladığın efkarlı sesin...

Bak gülüm!

Sen bilirsin

Mardin'de unuttuğum gençliğim

Mardin'de yandığım cehennemim

Gözünü sevdiğim, gamlı yarim

Mardin'in yasında son nefesim

 

Beni tanırsın sen!

Küfür ederken de utanmadım

Ciğerlerimi patlatıp ağlarken de

Bir, seni seviyorum derken kızarırdı cemalim

Hala da içimden sevmeyi tercih ederim.

 

Beni bilirsin sen!

Ne param kaldı ne anam kaldı yitirmediğim

Hep söylerim, benim kaybetmişliğim doğuştan

Ne dostlarım, ne şen mahalle

Sadece biri vardı mazide

Bileceksin adını sende

Bilecek adını herkes

İnan hiç kimse değil

Bir o kaldı geçmişin içinde

24 yıl yaslı Mardin'e uğramadım

Ayrılıkların anasını belledim

Adam gibi bir ayrılık daha görmedim.

 

Çok zamansız zamanlardan geçtim

Samanı mayalanmadan saklanmış zamanları bildim

Yangınım aşkların anasını satmışlığımdı benim

 

Bak gülüm!

İnanma sakın! !

Zaman her derde derman değil

İçinden zaman geçmeyen yaralar var

Zamanın uğramadığı diyarlar.

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

BİR ÇİÇEK ALDIM

 

Dün gece yine yalnızdım

Sokağa çıktım

Ve kendime bir çiçek aldım

Kendim almamış gibi yürüdüm sokaklarda

Ve yalnız değilmişim gibi düşündüm

Ama her gece gibi

Dün gece de yalnızdım

Ve kendime bir çiçek aldım

Bir saat geri alınmış saatler

Ben geri almadım

Ve bir saat daha yalnız kalmadım

Bir masaya oturdum

İki çay ısmarladım

Ben içtim

Sen soğuttun

Sana söyleyeceğim her şeyi yuttum

Çok dert etmedim

Çünkü yoktun

Dün gece yine yalnızdım

Rahat ağladım

Yokluğundan gizlemedim gözyaşlarımı

Ve lambaları hiç karartmadım

Dün gece

Her gece gibi yalnızdım

Sokağa çıktım

Ve kendime bir çiçek aldım

Sen sandım

Koklamadım

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

KORKUYLA UMUT ARASI

 

Bilinmeyene yürümek garipti

Hayat belki de

Bilinmeyene yürümekten ibaretti

Bir sonraki

Atılıp atılamayacağı

bilinmeyen bir adımın

Götürüp götüremeyeceği

bilinmeyen bir yolun

Sonundaki bilinmeyenlerden

oluşuyordu herşey

Ve hiçbirşeyi önceden bilmek

mümkün değildi

Aslında yürütülmekti

sonunu bilmeden yürümek

cesur atılmalıydı adımlar

korkuyla umut arasında

Güneş açar

ya da yağmur yağardı.

Deprem ne zaman nereyi yıkar

belli olmazdı

En iyisi hazırlıklı olmaktı herşeye

Umudu ve korkuyu elden bırakmadan...

Kimin ne zaman, nerede, ne kadar olacağı

belli olmadan.

Önemli olan

bir yerlerde olduğumuz sürece

oranın hakkını vermek

ve geride birşeyler bırakmaktı.

Bir iş, bir eser ya da bir iyilik,

Belki de kıyamet

son iyilik yapıldıktan sonra kopacaktı.

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

METRİS

 

Ben hep 17 yaşındayım

Demir kapının her açılışında

Her ayak sesinde içime sığmaz yüreğim

Her türlüsünü tattım acının ve ızdırabın

Yalnız seni özlerken kendimi yenemedim

Çünkü; senden gayrısı haram

Şu Metris'in önü bir uzun alan

Bir tek seni sevdim gerisi yalan

 

Cigara çekmedi canım hiç

Çıkarken havalandırmaya

Olmadı avluda atılmış voltam hiç

Hele masmavi bir denize atılmış oltam

Hiç mi hiç...

İçerde bıraktım dünyayı

Parmaklıklarla bölünmüş olarak

Görmeye alışık gözleri

Ve senin için yazdığım şiirleri, sözleri.

Sana olan aşkımı

Defterlere değil

Metris'in duvarlarına yazdım

Uykusuz geçen geceler akıllara zarar

Kıramazdı beni duruşmada kırılan kalem

Senin görüşlere gelmediğin kadar

Şu Metris'in önü bir uzun alan

Bir tek seni sevdim gerisi yalan

Senin hasretindi hücreme dolan

Yalnız seni sevdim gerisi yalan.

 

Parmaklıkların elime bulaşan pası

Havalandırmadan gelen hela ko0kusu

Işık ve ufuksuz hücremde

Gözlerim kuvvet kaybındaydı.

Bir şişin ucundaydı ölüm korkusu

Ve özgürlük kravatlıların avucundaydı

 

Bir kazaydı gelişin

Ya seni sevişim?

Bir masaldı.

17 yıl 15 gece

Bir ranzaydı yattığım

Bir de oturduğum masaydı

 

Ben gençliğimin en tutkulu aşkını

Kağıtlara değil

Gönlümün en derin nağralarını

Kalemle değil

Tırnaklarımla

Metris'in duvarlarına yazdım

Ve kanayan ellerime tuz bastım

 

Çok mektup yazdım sana

Ama hiç yollamadım

Ben sana olan mektuplarımı

Metris'in duvarlarına yazdım

Ve üzerine zarf değil

Mapushane kapılarını kapattım

 

Şimdi bir şey yok yanımda senden kalan

Şu Metris'in önü bir uzun alan

Benim sevdam gerçek

Senin aşkın yalan

Hücrem değil hasretinle yanarım

Senin için hergün hergün ağlarım

Kanım hep içime akar kanarım

Beni anlamadın ona yanarım.....

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

NAMIN YÜRÜSÜN

 

Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğum

Çocukluğum yıkık kentlerde

Ve kesme kaya caddeli ahşap evlerde geçti

Okuma yazmayı öğrendiğim gazetelerdeki terör sayfaları

Ve haliç tersanelerinde korsanlar

Evden çıkarken vedalaşırdı babalarla evlatlar

Her sokağın başında anaların isyanı dururdu

Ve günler kısa

Ama geceler uzun olurdu

Bir kurşun bir liraya

Ve bir hayat bir kurşuna malolur

Benim doğduğum yerlerde insanlar can evinden vurulurdu

Sen sarayburnunun dimdik delikanlısı

Yavuz zırhlısında deniz piyade eri

Yetmişikiye dört çakı gibi asker

Arkadaşının kaza kurşunu izini sırtında taşıyan

Ve giderken bıraktığı sevdiğini

Döndüğünde bulamıyan

Yakar mı bizi bu sevda?

Bir aşk delikanlıyı bozar mı?

Hadi kalk

Eski günlerde olduğu gibi

Karanlığa yine ışık yak

Arka bahçedeki mahalle kavgalarında

Kaşına sapan taşı geldiğinden beri

Hani kanına kanımı sürdüğüm o günden beri

Can dostum ve kan dostum

İster kalbine gömdüğün sevdanın aşkın

İster Allahın aşkına kalk

Bir ışık yak

Bir kor düşür yüreğimize

Savaşmak ne güzel bir şey uğrunda

Ve yeniden

Yeniden aşık olmak

Unutmadık o günleri

Sevdamız yüreğimizde gizli kalır

Ve mahallemizin kızına aşık olmak ayıp sayılırdı

Bir kıza aşık olmak bir de parkayı çıkarmak haramdı

Ve dünya dedikleri şey yalandı

Paranın geçmediği günler vardı gençliğimizde

Ve namerdin yıkamadığı mertliğimiz

Silah çekmek ve tesbih sallamak değildi delikanlılık

Tesbihi çekmek ve silahı saklamaktı

Yazık

Gün geldi nasıl da azaldık

Sonra üç kuruşa satılan arkadaşlıklar ve ucuz aşklar

Artık bizim işimiz değildi

Ah sarayburnunun dik ve yitik delikanlısı

Ne geçmişten yükselen ağıtlar anlıyor seni

Ne de geleceğe satılan aşklar

Gidiyorsun belki

Sana kal diyemem giderken

Sevmek kadar ölmek de kader

Ama giderken bile ışığın yol göstersin kayıp gemilere

Gözlerin gökyüzünü aydınlığa bürüsün

Ve sen ölsen bile bir gün

Namın yürüsün...

 

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

SENİ SEVMEK DİYE BUNA DERİM BEN

 

Seni sevmek diye buna derim ben,

Sensiz sabahlara ermek,

Gülmek seninleyken gülmek,

Sensiz ne ağlamak nede ölmek?

Seni sevmek diye buna derim ben,

Sevdan kucağımda üç günlük bebek,

Seni sevmek yaşamak demek,

Sensiz ne ağlamak nede ölmek?

Seni sevmek yanımdan geçerken,

Kuru bir merhabayla başımı öne eğmek?

Korkum senden aşk dilemek,

Sevdamı bilmeyip yanımdan geçip giderken,

Dönüp rüzgarla uçuşan sarı saçlarını uzun uzun izlemek?

Seni sevmek diye buna derim ben?

Hergün akşam yemeğini sensiz yerim,

Aşka susamışlığım çöl, yaram derin,

Şimdiye dek bu denli sevilmediğini bilirim,

Ama içimde çağlayan nehri bir sır gibi gizlerim?

Son bakışınla alev aldı içim,

O alevi söndürmeye çalışır içimde çağlayan nehir,

Bir bilsen her yeni gün nasıl büyür içimdeki yangın

şehir şehir?

Seni sevmek diye buna derim ben?

Her yeni gün yeni bir yangın,

Her yeni gün yeni bir vurgun yerim?

Seni sevmek diye buna derim ben?

Güzel gözlerin ömre ömür katar,

Bunu birtek ben bilirim?

Sen bu deli aşka kulak asma,

Olsun ben sensiz gecelerde ölür ölür dirilirim,

Her sabah sevginle hayata sarılır,

Ve her sensiz akşamın sonunda yıkılır giderim?

 

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

SENİ YAĞMURDAN SONRA SEVECEĞİM

 

Şimdi git..

Say ki, seninle içinden sevda geçen bir türkü söylemedik..

Say ki, gece mektuplarını, en güzel aşk şiirlerini

beraber ezberlemedik..

Say ki, sevda trenini kaçırdığım durakta bir süre

beraber beklemedik..

Sen git..

Ben gelemem bu yürekle..

Ya da kal..

Eylül yağmurlarını bekle..

 

Seni yağmurdan sonra seveceğim..

Saçlarıma ak düşmemiş halimle..

Sen yaşlardayken..

Onsekizimde, yirmimde..

Seni yağmurdan sonra seveceğim..

Kaldırımların ıslak ve temiz haliyle..

Yaşlı yüzüm delikanlı yüreğimle..

Seni yağmurdan sonra seveceğim..

Aşksız geçen onca yılı yakacağım..

Sevda alevinde kendi ellerimle...

 

Şimdi git..

Say ki, seninle sahildeki çardakta hiç dondurma yemedik..

Say ki, oturup konuştuğun yaşlı ve yabancı bir adamdı..

Ve sevdadan hiç söz etmedik..

Say ki, hiç gülmedik..

Aynı şeyleri sevmedik..

Ve yağmurdan sonra beraber yürümedik..

Seni yağmurdan sonra seveceğim..

Kimse bilmeyecek, herkesten gizleyeceğim..

Yağmurdan sonraki toprak kokusu olacak havada..

Seninle gökkuşağının altından geçeceğim..

Seni yağmurdan sonra seveceğim..

Ve seni sevdiğimi kimseye söylemeyeceğim..

Belki bu dünya gözüyle gördüğüm son yağmur olacak..

Islak kaldırımlarda sırılsıklam yürüyeceğim..

Ben seni yağmurdan sonra seveceğim..

Ve bir gün ölürsem siyah gözlerinde öleceğim.....

 

Uğur Arslan

Gönderi tarihi:

KAVUŞURSAK BİTERİZ BİZ

.

Kavuşursak biteriz biz,

Biz mutlu sonlar katiliyiz.

Kavuşursak biteriz biz.

Sevgiyle bakan gözleri kör ederiz.

Herkesin bildiği bir aşk,

Herkesin attığı bir imza

Herkes gibi değiliz biz.

Belki biraz serseri,

Belki biraz deliyiz,

Ama kavuşursak biteriz biz.

Pervane böceğinin mum alevine sevdası

Ateş böceğinin susuzluğuyuz biz

Yanar ama su içmeyiz

Etrafında döner, ateşle dansederiz.

Bize kimseden zarar gelmez,

Biz zararı ancak kendi kendimize veririz.

Severiz, özleriz, aşktan ölsek kimseye söylemeyiz.

Biz artık biz değiliz.

Ruhlar kavuşur ve konuşur gökyüzünde bir yerde

Ama bedenen kavuşursak biteriz biz.

Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.

Onu bilir, onu söyleriz,

Kavuşursak biteriz biz.

İki sınır ülkenin dikenli telleriyiz,

Dokunursak kanar ellerimiz.

Kimselere söylemez gizli gizli severiz

Ama kavuşursak biteriz biz.

Bir kor var içimizde yanan,

Onu küllendiremeyiz.

Kimselere söylemez gizli gizli severiz

Ama kavuşursak biteriz biz.

Bir kor var içimizde yanan,

Onu küllendiremeyiz.

İstedeğimiz zaman gelip,

İstediğimizde gidemeyiz.

Kahve içip, gülüp, konuşup, başbaşa yemek yiyemeyiz.

Ne bir filmdeki mutlu son,

Ne de göz yumulacak bir kaçamak değiliz biz.

Sadece özlemle severiz,

Ve kavuşursak biteriz biz.

Sevda iki kişinin birbirine aşkı değil artık.

Artık her aşk her ağızda sakız.

Biz birbirimize aslında her aşıktan daha yakınız.

Belki ayrı şehirlerdeyiz,

Ama her gece aynı mehtapta buluşur,

Yağmur yağarsa, çıkar,

Aynı yağmurun altında ıslanırız.

Bu aşkı ancak biz biliriz.

Şiirleri güvercinlerin kulağına fısıldar,

Mektupları suya yazarız.

Biz belki ayrıyız,

Ama her gün aynı geceyi sabahlarız.

Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.

Onu bilir onu söyleriz.

Kavuşursak biteriz biz.

 

Uğur Arslan

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.