Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Çocukluktan ihtiyarlığa hayatımızda sürekli zorunlu bir bilgilendirmeye maruz kalıyoruz. Aynı dönemin çocukları ya da aynı coğrafyanın evlatları olarak bu yüzden fikirlerimizle, tepkilerimizle hep bir birimize benziyoruz. Daha evvel belirttiğim gibi bana göre kısaca kıyamet benzeşmekten ibarettir, bu katı cisimler için böyle olduğu gibi şeffaf varlıklar için de aşağı yukarı böyledir. Yani ki Kıyamet ne zaman kopar diye sorarsanız bunun yanıtını ben ''en çok birbirimize benzediğimizde'' kopar şeklinde yanıtlarım.. İşte bir kıyametin eşiğindeyiz zamanla bize öykünen dağlar, taşlar da bizim gibi bir hareketle birleşecek ve benzeşecektir.. Koca Türk matbuatında farklı yazan adamın sayısı üçü beşi geçmiyor.. ( Engin abi ( ardıç ), Mahir (abi ) kaynak şu aralar görüşemesek de gibi...

İnsanın zekasının sınırlarını zorlaması mümkündür fakat kafi değil, bir noktadan sonra kişinin kendi mantığını oluşturması ve meseleleri kendine has bir süzgeçten geçirmesi şarttır zira ki okumakla kitap bitmez...

Benzeşmenin en ehemmiyetli nedeni sosyal devlet uydurmacasıyla çocuklarımızın küçük yaşta öküzleştirilmesidir. Aynı tarih doktiriniyle dokunan, aynı zihniyeti, her sabah her akşam tekrarlayan, aynı marşı okuyan, adeta bir asker gibi yetişen çocuklarımız malesef manlaşıyor, birer mankurt haline geliyor.. kendini toparlayıp kendi kararlarını verebilecek yaşa gelen çocuklarımız, yani bir manada gençleşen çocuklarımız artık kendi ailesiyle birleştirdiği üç buçuk bilgiyle belli bir ideoloji kalıbına girip orada hayatını heba ediyor...

Önüne bilgi sunulmasına alışan bir beyini artık hatalı bilgilerle donatmak çok basit bir iş olarak yönlendiricilerin işi oluyor. Dezenformasyon , misenformasyon artık ne derseniz, uygulayıcıların elinde çok kolay bir alet..Hürr düşünce yalnızca dudak bükülerek bakılan, önemsenmeyen bir fikir olarak hep kıyıda köşede kalıyor..

Hayatı boyunca yönlendirilmiş, araştırma yapması gereken konular ve hatta araştırma yapması gerekli yerler bile hazırlanmış bir beyin artık yalnızca bir köleden ibaret oluyor..Burada Büyük deha E. Kant'ın ''Aydınlanma sorusu üzerine'' adlı makalesini hatırlıyoruz, şöyle diyor ulu önder ''Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık.''

Böyle mankurtlaşmış bir zeka için Türkiye Cumhuriyeti tarihi yalnızca 19 mayıs'ta başlar...Öncesi yoktur varsa da üç beş kişi ile sınırlıdır, anlatamazsınız zira hayatı boyunca inandığı güvendiği kitaplar ona hep aynı şeyi telkin etmiştir, biz doğruyuz başkası yalandır...

Böyle mankurtlaşmış bir bireye Türk dilinin bütünlü bir yapısını sunamazsınız, görüp göreceği hepi topu Oğuz lehçesinin bir parça uydurukçayla karışmış kısır bir lisanıdır başkası yok...

Böyle mankurtlaşmış bir adam için Arap her zaman hain ve pistir, iktisadi yararına bile olsa işbirliğine gitmek mantıksızdır...

Sabit fikirli mankurtlara dünyanın değiştiğini anlatmazsınız o çakıldığı bir tarihten (örneğin 1942 )öte bir zamanı ne tasavvuır edebilir ne de tahayyül..Her türlü hürr düşünceye kapalı bir beyindir Şartların değişmesi gibi bir gerçeğe her zaman kapıları kapalı birisi olarak herşeyi kendince tekleştirir. Tek yol, Tek hakikat, tek üstat, tek lider vesaire vesaire...

Şimdi meşhur Almann siyasi coğrafyacılarının şu sözü geliyor aklıma '' Sınırlar insan yapısıdır, pekala bu Tanrı buyruğu olmayan sınırları biz yeniden çizebiliriz''.

Şimdi beynimizin sınırlarını yeniden çizmenin tam da sırası, tarih yeniden yazılıyor , zira yazılmak zorunda artık kalıplara sığmayan bir teknolojiye sahipiz, sınırlar muhtemelen önümüzdeki on yılda yeniden çizilecek, çünkü dünya olduğu yerede durup bizi beklemiyor... Egemenlik anlayışları çok değişti, dünyanın gerisinde kalıp biz değişime ayak direyeceğiz diyemezsiniz.. Derseniz o zaman çok kınadığınız osmanlı gibi olursunuz...

Yeni düşünce, hürr düşünce, mankurtlluktan sıyrılmış düşünce....

 

bozan

  • 10 ay sonra...
Gönderi tarihi:
''Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık.''

 

Skolastik anlayışa karşıyız!!!

 

:zorro:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.