Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bazen hayatı karıştırıyoruz, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, acı ile tatlıyı, sevgi ile nefreti, yaşam ile ölümü...İşte bu da öyle bir şey, nerde başlıyor hayat karıştırıyoruz ...

 

bazen zıtlıklar bile özdeşleşebiliyor, nasıl bir şeydir bu bilir misiniz?

 

Hayata neresinden bakarsanız bakın bir yerde güneş yine batıyor ve yeniden doğuyor....Bir şekilde sürüyor hayat...Kimilerine göre bir çember etrafında dönmek hayat demek, kimilerine göre o çemberi döndürmek....Neden sürekli dayatılanı yaşıyoruz?

 

Neden bir çember ve çevresinde dönen insanlar var ve bu çemberi, yalanıyla, hilesiyle, hırsıyla, insanları bir deney faresi gibi kullanan zihniyetler...Kim suçlu?Kimin suçu bu?Hayat mı?...En kolay cevap bu...Aslında bunun suçlusu bizleriz, kendimiz...Kendilerini bir yerlerde bırakıp dönüşebilen insanlar...Dönüştükleri hayatlarda bir şeylerin eksik olduğunu unutan insanlar...

 

Ne eksik biliyor musunuz?

 

Kendimizi sevemiyoruz biz ve kendimizi sevemediğimiz için başkalarını da sevemiyoruz...Ya da sevgiyi sadece tv.deki aptal dizilerde yaşayan yalancı hilekar karakterlerde yorumluyoruz...Zengin adamın mutsuz oğlu fakir kıza

 

aşık olur...Ama bu nasıl olur, bir burjuva ve fakir kız...seyredin entrikaları...birde utanmadan bu dizilerin adının içine sevgi ve aşk kelimesini koyarak kirletiyorlar...Seyredenler ise gerçek sevginin anlamını unutup, bu aldatmacalarla yaşayamadıklarını dizi kahramanlarına yüklüyorlar, ne kadar acizce...

 

Sürekli bir şeylerin sahibi olmak istiyoruz ve bu sahip olmak istediğimiz şeyler hep madde üzerine, ya çok paramız olsun yada iyi bir evimiz olsun isteriz, içinde de çok pahalı eşyalar. Ne kadar pahalı olursa o kadar iyidir çünkü..Ya da arabayı bir araç olarak göremeyiz, hep daha iyisini, daha konforlusunu, daha fiyakalısını isteriz,

 

ya da arkadaşımıza ait olanınkinden daha havalısı olsun isteriz.Doymuyoruz biz, doğuştan aç mı geliyoruz dünyaya?..

 

Doymak bilmeyen midemizi doyurmak için yüreğimizi aç bırakıyoruz....

 

Oysa sahip olunacak o kadar güzel şeyler var ki, belki soyut, ama somut olandan daha değerli...Mesela neden gökyüzünü sahiplenmeyeyim ki, ya da bir yıldız neden benim olmasın ki, ya sevgi benim olsun ya da ben sevgi olayım...durmadan akan

 

bir nehir, sonsuz mavi neden benim olmasın ki?

 

Bir şeylere sahip olmak için dokunmak mı gerekiyor?Her dokunduğumuzu kirletiyoruz, dokunmamak daha iyi...

 

Her şeyi bir kenara bırakıp bir dakika düşünmek yeterli anlamak için....Ne kadar taparsanız tapın maddeye, ne kadar köle olursanız olun yalan hayatlarınıza, bir gün ölümdür sonumuz ve o soğuk taşa sadece adımız yazılacak....Yaşarken sadece midenizi doyurmak için yaşarsanız yüreğiniz hep aç kalacaktır, bu sizi öldürmez belki ama insanlığınızı unutturur....

 

Unutmak için neden yaşayalım ki?....

Gönderi tarihi:
Oysa sahip olunacak o kadar güzel şeyler var ki, belki soyut, ama somut olandan daha değerli...Mesela neden gökyüzünü sahiplenmeyeyim ki, ya da bir yıldız neden benim olmasın ki, ya sevgi benim olsun ya da ben sevgi olayım...durmadan akan

 

bir nehir, sonsuz mavi neden benim olmasın ki?

 

Bir şeylere sahip olmak için dokunmak mı gerekiyor?Her dokunduğumuzu kirletiyoruz, dokunmamak daha iyi...

 

yüreğine sağlık... :clover:

 

İçinde yaşadığımız hayatın manasını kavramak ve ona göre yol almak (tam anlamıyla) gerçekten zor...

Önümüze bir yığın çakıl taşı çıkıyor..İrili , ufaklı...

Kimimiz bunlara aldanıp o koylarda oyalanıyor...

Ve olmamız gereken noktaya varamıyoruz...

Sahtelikler içinde boğuluyoruz...

 

Aslında hayatta yaşanılası , sahiplenilesi öyle güzellikler var ki...

Bir yağmurun yağışı bile yüreğimize dokunmalı , sevgiyi hissettirmeli...

Evet hayat , insanlar ve ilişkiler kirlenmiş...

Fakat herşeye rağmen yağan bu yağmur altında tüm kirlerden arınmak temiz bir yarına adım atmak kimin elinde?

 

sanırım bizler koylarda gezinip , yanılsayıp , aldanıp geri dönüp kırılan umutlarımıza gözyaşı dökmeyi seviyoruz...

 

dertlerden ne kadar şikayeti olsakta...dertsiz de yapamıyoru(m)z...

 

hani denir ya , yoksa derdin devası , devasızlık mı dersin?

Gönderi tarihi:

Ne kadar güzel izah etmişsin Arman yüreğine sağlık... :clover:

 

İnsaonoğlu memnuniyetsiz ve doyumsuzdur...

 

Bununla ilgili bir hikaye geldi aklıma..Müsadenle paylaşmak isterim...

 

Çok eski zamanlarda kral bir rüya görür ve bunun ne anlama geldiğini çok merak eder...Ülkedeki bütün bilgeler seferber olur fakat rüyayı kimse yorumlayamaz..Yorumlayanlardanda kral memnun olmaz...Kral rüyayı beni tatmin edecek şekilde yorumlayana istediği herşeyi vereceğini söyler...Başka bir ülkeden bir bilge gelir ve rüyayı tam kralın duymak istediği şekilde yorumlar..Kralın çok hoşuna gider ve ne isterse istesin ona verebileceğini söyler...Bilge o zaman benimle birlikte gelin kralım der..Birlikte bir gölün kenarına gelirler..Bilge göle girer ve gölün dibinden bir kemik çıkarır...Bu kemiği altınla doldurmanısı istiyorum der..Kral şaşırır..Sadece bu kemiği mi altınla doldurmamı istiyorsun der..Bilge evet der...Kral hem çok şaşırır hemde bu küçük kemik alsa alsa ne kadar altın alabilirki der..Kralın adamları kemiğe altın dökmeye başlarlar fakat kemik bir türlü dolmaz...Adamları altınları döktükçe dökerler fakat sonuç yine aynı..Kral bu defa çok sinirlenir fakat şaşkınlığınıda gizleyemez...Bilgeye sorar neden dolmuyor bir türlü bu küçük kemik der...Bilge cevap vermez..Kral hiddetlenir ve bu ne kemiğidir der..Bilge cevap verir; bu bir insanın göz kemiğidir kralım der....Kral şaşkınlıktan ne diyeceğini şaşırır..Bilge ise işte kralım insanoğlu böyle doyumsuzdur der....

 

:clover:

Gönderi tarihi:
Doymuyoruz biz, doğuştan aç mı geliyoruz dünyaya?..

 

 

korkarım doymuyoruz ve doymamaya devam edicez... daha fazlasını, daha iyisini istemekten vazgeçmeyecek insanoğlu, daha fazlasını isterken de hırslarına yenilecek ve insanlığını kaybedecek..hangimiz düşünüyoruz ki bu hayatın her an sona erebileceğini -_- öyle kaptırmışız ki hayatın telaşına kendimizi, gerçekleştiremediğimiz sorumluluklar huzursuzluğumuz oluyor, üç sayfa daha yazabilseydim,erken kalkmalıydım,....vb. koşarak yaşıyoruz hayatı, hiç bir canlının olamayacağı kadar benciliz üstelik ve de tehlikeli, samimiyetten uzak.... dün düşman bellediklerimizi bir anda zavallı dost olarak bağrımıza basma eğilimleri gösteriyoruz, bir sözle, bir tavırla seviyoruz insanları ve bir o kadar kolay nefret ediyoruz... ne insana ne hislere saygımız var... kısaca aslında yaşamıyoruz savaşıyoruz

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.