Φ bozan Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2006 Solu kartpostala benzeten sözleri üzerine pek saygın bir hanımefendiye, böyle seslenmişti merhum Hasan âli yücel'in oğlu yine merhum olan Can Yücel.. Kart sensin postal da sana girsin. İşte bu ülkedeki demokrasi mücadelesi kısaca postalın girip çıkmasından ibarettir. Terete'de bir belgeselin ön sunumunu izledim de dün aklıma geldi yazayım dedim, bu ülkede demokrasiyi istemek ya da halkın önünü açmanın faturası kısaca ölümdür sevgili dostlar. Şevket rado ki çanak yazarların öncülerindendir, Merhum menderes katledildikten 2 gün sonra şöyle yazıyordu köşesinden '' artık beyaz bir sayfa açalım, demokrasi mücadelemize devam edelim'' ve hiç kimse de lan hırbo sen Başbakan katledenlere karşı hiçbirşey dieyemeyecek kadar kalemsizmisin diye soramıyordu Rado'ya. ... davasından, bebek davasına onlarca suçtan hüküm giyen menderes, arkasında çok güvendiği halkı da bulamayınca dar ağacına doğru yürüyordu. İşte bu yüzden sevgili demokrat, aydın, çılgın ve Nutukçu Türklerin Atatürk sonrası okutacak iki kelime resmi tarih müfredatı yoktur. Öyle ya ne yazacaksın resmi müfredata Menderes Bürokrasinin önünü tıkadı biz de sallandırdık herifi mi yazacaksın, yazamazsın, yazabilemezsin, tıpkı millete gazı ekmeği, ******** karne ile dağıtan ********* yazamadığın gibi. Sonra kimileri de nutuk atar bu ülkeye güzellik yaranmaz diye bu köylüleri sopayla yola getirmek gerekir diye. Ama benim köylüm ne yaptı çıkardı ......... Bostancı sahilinde yellene yellene girdi denize aha bu da bürokrasiye girsin diyerek.... Şimdi ben de mutfağa giriyorum, hanımdan dayak yenmeden ortalığı temizlemem lazım, eee biz de dayakla yola gelmeye alıştık. Şimdi sevgili dostlar ben dönene kadar, dikkat edin yine postal girmesin bi tarafımıza, Yok illa biz Rodos'a girecez Ecevit canlandı diyorsanız dikkat edin oRodos bize girmesin, Ab'ye girmek, Kıbrısa girmek, İrana girmek diye gaza getirirler postal hep bu millete girer bak uyarmadın demeyin.... bozan Alıntı
Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2006 Sevgili Bozan,tarihsel kelimeler bence asla oynanmamalı özellikle solu kartpostala benzeten saygın hanımefendi vakası ne yazık ki öyle değil.Nazım Hikmetin bircok dörtlüsünü kartpostallardan okuyan bu hanımefendi ile C.yücel arasında N.hikmet'in şaiirliği tartışması yaşanınca bu muhteren bayan N.hikmetin bir kartpostal şaiiri olduğunu söyleyince Can yücel'de ipler kopmuş ve tarihe yazılan o meşhur cümle ortaya çıkmış. Ama bu kadar derin bilgiye sahip olan siz sanırım bu ayrıntıyı bilmiyor olamazsınız. Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Sevgili Bozan,tarihsel kelimeler bence asla oynanmamalı özellikle solu kartpostala benzeten saygın hanımefendi vakası ne yazık ki öyle değil.Nazım Hikmetin bircok dörtlüsünü kartpostallardan okuyan bu hanımefendi ile C.yücel arasında N.hikmet'in şaiirliği tartışması yaşanınca bu muhteren bayan N.hikmetin bir kartpostal şaiiri olduğunu söyleyince Can yücel'de ipler kopmuş ve tarihe yazılan o meşhur cümle ortaya çıkmış. Ama bu kadar derin bilgiye sahip olan siz sanırım bu ayrıntıyı bilmiyor olamazsınız. Ben biraz eski kafalıyım aslında, o yüzden o saygın hanım efendi gibi düşünüyorum, şiirlri hakkında sevgili Kişinin. bu yüzden biraz kamufle yaptım, zira yapmasaydım ben de kart olacaktım ve sonrasını biliyorsun....fakat bu şiir mevzusunu ayrıca tartışabiliriz.. bozan Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.