Φ sedelina Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 ifendummm şu an itibarıyle istanbul 3 derece Alıntı
Φ *NATALIA* Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Efendiler kovalasın kız seni Sorduk mu Alıntı
Φ yumote Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 sedoşu sel aldı bir yaaaaaaaaaaaaaaar sevdiiiiiiim el allllldı aman aman sedoş artık olmuyo sensiz olmuyo gel yeniden evlenelim eski pempe evimize gidelim ben çok pişmanım söz bi daha aladatmnıcam seni :( Alıntı
Φ *NATALIA* Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Aldatmıcakmış İnanma kıs inanma Sedoş Seni 3 çocukla bırakıp giderken aklı nerdeydi Alıntı
Φ yumote Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 ama o zamanlar parasızdım çocuklarım aç mı kalsaydı sedoşum nelere layık sırf onun için yaptım mecbur kaldım acılarııııııın çocuğuyum :crying: Alıntı
Φ *NATALIA* Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 O çocuklar ne sefillik yaşadı bilio musun sen.. Yalın ayak gezdiler sokaklarda Zalim baba Alıntı
Φ yumote Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 nayırrrrrrrrrrrrrrrrrrr :( yoksa yoksa :o Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 ana bir paket çekirdek alayım da geleyim izleyim burada yeşilçam film çekiyor abee, kim oynuyor başrollerde acaba esas erkek, esas kadın kim ki acaba... natalia kız sanada fal bakem mi? at bi sipali Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 80 ytl mi veriyon ki, ayıp sana ben öyle bildiğin falcılardan değilim... hıhh sana Alıntı
Φ *NATALIA* Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Allah gözünü doyursun kıs onu bulamayanlar da var Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 iyi madem hadi ayağın alışsın havada soğuk zaten... para paradır demi... neyse bakayım fala bari, kız natalia, senin adın natalia demi gıı, bir kısmet görüyorum kapıda, elinde bir demet beyaz gül... sende mavi gözlü ben deyim turkuaz... uzun boylu, kovboy çizmeli çizgili mintanlı bir genç, elinde de bir bıçak o da ne peynir kesiyormuş, çekmiş pijamayı çizgili neyin... adıda gaffur mu neymiş, seni istemeye gelmiş... yoksa sen beni beğenmiyormusun? Alıntı
Φ Murti_San Gönderi tarihi: 7 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 7 Kasım , 2006 sedelina senin anı defterine birşey yazmamışım ! kusura bakma artık şimdi birkaç kelm birşeyler yazayım müsadenle sitede iyi seviyeli hanım hanımcık birisin . Zaten bu herkes tarafından bilinen bir gerçek ! herşey gönlünce ve umduğun gibi olsun .seni tanımsak güzel ! Sevgilerle........ Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 sedelina senin anı defterine birşey yazmamışım ! kusura bakma artık şimdi birkaç kelm birşeyler yazayım müsadenle sitede iyi seviyeli hanım hanımcık birisin . Zaten bu herkes tarafından bilinen bir gerçek ! herşey gönlünce ve umduğun gibi olsun .seni tanımsak güzel ! Sevgilerle........ sende gayet pozıtıf ve sıcaksın.sağoll Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2006 Dağda belimde odun, beni ne hale kodun Tarlada ırgat avrat, hanede hazır hatun Bir uşak göbeğimde, altısı eteğimde Yedi bitirdi beni, anandaki o çene Dünyanın gailesi, yetmezmiş gibi bir de El ayak çekilince, sen bitersin dibimde Uy çalsın kemençeler de, ben bir horon tepeyim Çatlasın kaynımgiller, bari kurtlarım dökeyim Fındığı ben toplarım, kırması sana düşer Uy ellerin iyisi, geh geh gerinip şişer Üşüdüm senden baba ocağı, gözümde tüter Uy adaletsiz dünya, gücün hep bize mi yeter? Bir bezden bebem vardı, bohçamda hayallerim Kızlığım yarım kaldı, ben annemi isterim Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 Dağda belimde odun, beni ne hale kodun Tarlada ırgat avrat, hanede hazır hatun Bir uşak göbeğimde, altısı eteğimde Yedi bitirdi beni, anandaki o çene Dünyanın gailesi, yetmezmiş gibi bir de El ayak çekilince, sen bitersin dibimde Uy çalsın kemençeler de, ben bir horon tepeyim Çatlasın kaynımgiller, bari kurtlarım dökeyim Fındığı ben toplarım, kırması sana düşer Uy ellerin iyisi, geh geh gerinip şişer Üşüdüm senden baba ocağı, gözümde tüter Uy adaletsiz dünya, gücün hep bize mi yeter? Bir bezden bebem vardı, bohçamda hayallerim Kızlığım yarım kaldı, ben annemi isterim Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 ne oldu komik mi geldi ne gülüyon Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 *SİZL£Rİ ÇOK S£VİYORUM* Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 sessizliğin kızı bu güzel jestin için teşekkür ederim canım saolasın emeklerine sağlık... mutlu ettin bizi sende mutlu ol... Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 *SİZL£Rİ ÇOK S£VİYORUM* çok güzel olmuş damdan düşen damdan düşenın halini blir ya,sanırım aşk damdan düşme bir çeşit umarım daha mutlu halınle seni görurum ve kendimi Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2006 açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın en görkemli saatinde yıldız alacasının gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın rüzgâr uzak karanlıklara sürmüş yıldızları mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan onu çok arıyorum onu çok arıyorum heryerinde vücudumun ağır yanık sızıları bir yerlere yıldırım düşüyorum ayrılığımızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili hiç bir anı tek başına yaşayamazlar her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sâhili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili yalnızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık hava ağır toprak ağır yaprak ağır su tozları yağıyor üstümüze özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı karanlık çöktü denize yalnızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardağ ağzı hâlâ kıpkızıl gülümseyen -sanki ateşten bir tebessüm- zehir zemberek aşkımız buda benden olsun... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.