Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

ŞEFAAT

 

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

«Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kur'an'la uyar. Onlar için Allah'tan başka ne bir dost ne bir şefaatçi vardır. Olur ki Allah'tan korkarlar.» (En'am: 51)

 

«Ey Muhammed! Sen onlara şöyle de: «Her türlü şefaat Allah'ındır. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Sonra O'na döndürüleceksiniz.»

(Zümer: 44)

 

«O'nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir?» (Bakara: 255)

 

«Göklerde nice melekler vardır ki Allah dilediğine ve razı olduğuna izin vermedikçe şefaatleri hiçbir fayda vermez.» (Necm: 26)

 

«Allah onların geçmişini de geleceğini de bilir. Onlar ancak Allah'ın razı olduğu kimseye şefaat edebilirler. Onlar Allah'ın korkusundan titrerler.»

(Enbiya: 28)

 

«Onlar Allah'ı bırakıp da kendilerine zarar veya fayda veremeyen mahluklara ibadet ederler. Ve: «Bunlar Allah katında şefaatçilerimizdir» derler. Ey Muhammed! De ki: «Göklerde ve yerde Allah'ın bilmediği birşeyi mi O'na haber veriyorsunuz? Allah onların ortak koştuklarından beridir, yücedir.» (Yunus: 18)

 

«İyi bilinmelidir ki halis din Allah'ındır. Allah'ı bırakıp Ondan başka dostlar edinenler: «Biz onlara ancak bizi daha çok Allah'a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz» derler. Muhakkak ki Allah aralarında ihtilaf ettikleri hususlarda hükmedecektir. Şüphesiz ki Allah yalancı ve kafir olan bir kimseyi hidayete erdirmez.» (Zümer: 3)

 

«Allah'tan başka ne bir dostunuz ne de bir şefaatçiniz vardır. Hiç düşünmez misiniz?» (Secde: 4)

 

«Allah'tan başkasına çağıranlar şefaate hak kazanamazlar. Ancak Kelime-i Şehadetin manasını bilerek Kelime-i Şehadet getirenler bundan müstesnadır.» (Zuhruf: 86)

 

Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: «İnsanlar (kıyamet gününde) bana gelip şöyle derler:

«Ey Muhammed! Sen Allah'ın rasulüsün ve nebilerin sonuncususun. Allah geçmişte ve gelecekteki bütün suçlarını affetmiştir. Rabbinin katında bize şefaat et. Görüyorsun ki elem ve ızdırap içindeyiz» diyecekler. Bunun üzerine ben hemen gidip Arşı Rahman'ın altına varacağım. Ve Aziz ve Celil olan Rabbime secdeye kapanacağım. Sonra secdemde; Allah bana kendisine olunacak en güzel hamdü senadan öyle bir feth ve ilham edecektir ki şimdiye kadar onu benden önce hiçbir rasule feth ve ilham etmemiştir. Bana ilham olunduğu şekilde Allah'a hamdü senadan sonra Allah tarafından:

«Ey Muhammed! Başını kaldır. İste, dilediğin verilecektir. Şefaat et, şefaatin kabul edilecektir» buyurulacak. Ben secdeden başımı kaldırıp:

«Ey Rabbim! Ümmetim, ümmetim» diye ümmetim hakkında şefaat isteyeceğim. Bunun üzerine:

«Ey Muhammed! Ümmetinden hesap ve suale lüzumu olmayanları cennet kapılarından sağ kapıdan cennete koy. Onlar cennetin bundan başka öbür kapılarından da insanlar ile ortaktırlar» buyurulacaktır.»

(Buhari-Müslim)

 

Ebu Hureyre (r.a) Rasulullah (s.a.s)'e şöyle sordu:

«Ya Rasulallah! Kıyamet gününde senin şefaatini hak edecek mutlu insan kimdir?» Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

«Kalbi şirkten temiz olarak «La ilahe illallah» diyen kimsedir.» Başka bir rivayette ise şöyle buyurdu:

«Kendisi şirkten temiz olarak «La ilahe illallah» diyen kimsedir.»

(Buhari - Müslim - Nesei)

 

Yukarıdaki ayet-i kerimelerin ve hadisi şeriflerin ışığında diyebiliriz ki:

- Allah (c.c) ihlas sahibi olup da haram işlemiş mü' minlerin bağışlanmaları için yalvarmaları üzerine seçkin kullarına -katından bir ikram olmak üzere- mü'min kardeşlerinin bağışlanması için şefaat izni verir.

- Allah'ın izni olmadıkça kimse kimseye şefaat edemez. Rasulullah ve onun göserdiği nurlu yolda yürüyen salih kimseler de ancak Allah izin verirse şefaat edebilirler. Bu yüzden doğrudan doğruya onlardan şefaat istemek şirktir. Ancak, Allah'tan onların bizlere şefatçi olmalarını isteyebiliriz.

Allah (c.c) kendilerinden razı olup izin verdiği kimselerin yapacakları dualar vasıtasıyla ihlas sahiplerine affını lutfeder. Böylece Allah (c.c) rıza gösterdiği kimselerin dualarını sebep kılmakla, çok sevdiği bu kullarını yüce bir mevki olan Makam-ı Mahmud'a nail kılmış olur.

Kur'an'ın reddettiği şefaat, şirkin karıştığı şefaattir. Bu sebepten Kur'an'da şefaat «Allah'ın izniyle» diye zikredilmiştir.

Nitekim Rasulullah (s.a.s) de şefaatin Allah'a şirk koşanlara değil, ancak tevhid ehline ve ihlas sahiplerine olacağını açıkca belirtmiştir.

-Melekleri, rasulleri veya salih kimseleri yardımlarına çağırmak yahut zor durumlarda onlara sığınmak suretiyle şirke düşen müşrikler, bu yaptıklarının şirk olmadığını iddia ederek şöyle derler:

«Biz bunları Allah'ın yarattığını biliyoruz. Fakat bunlar yaratılmışlar içinde seçkin ve Allah katında değeri olan kimselerdir. Biz onları bizi Allah'a yaklaştırmaları ve Allah katında bize şefaat etmeleri için yardımımıza çağırıyoruz ve onlara sığınıyoruz.

Nasıl ki bir hükümdara işini yaptırmak isteyen kimse hükümdarın sevdiği kimselerden birini araya koyar ve işini yaptırırsa bizim de Allah'a yaklaşmak için onun sevdiği kimselerin rızasını kazanmaya ihtiyacımız vardır. Ancak bu şekilde Allah'a yaklaşabiliriz.»

Bu düşünce sapıklığın ta kendisidir. Yeri, göğü kendisine boyun eğdirerek yaratan, yarattıklarının üzerinde yegane tasarruf sahibi olan Allah (c.c)'yu, mülkleri ve emrindekileri idare edebilmek için vezirlere ve yardımcılara ihtiyacı olan aciz krallara benzetmek ne büyük şirktir. Allah'a karşı ne büyük bir cürettir.

Gönderi tarihi:

Selamunaleykum

 

Evet şefaat Allah'a aittir. Peygamberimiz bile onun razı olduğu kimselere şefaat edecektir.

 

Günümüzde birçok insanın bu konuda yanlışa düşüyor. Direk Peygamberden şefaat istiyorlar. Şefaat ya Rasulallah demek Allah' aradan çıkarıp direk peygamberden yardım istemektir ve aynı zamanda şirktir. Onu bırakın günümüzde insanlar salih kimseler olarak tanıdıklarından bile şefaat ve yardım istiyorlar ve Allah'ın en çok gadaplandığı konuda ona muhalefet ediyorlar.

 

Misal;

Medet ya Abdülkadir Geylani

 

Medet ya Seydi vs.

 

Allah' selamı üzerinize olsunın

Gönderi tarihi:

Evet Allah'tan başkasından şefaat dilemek Allah'a büyük şirktir...

İznikteki Abdul Vahhab Hazretlerinin türbesindeki bir söz çok hoşuma gitmişti: "Benden değil... Benim için de Allah'tan iste"

 

Ayrıca şu olayı da paylaşayım...

Birgün günahkar bir adam Hz. Ebubekir'e gelip "Ne olur Allah'a dua et... Beni affetsin"

Bunun üzerine Hz. Ebubekir şöyle dua ediyor... " Yarabbi,bir günahkar diğerinden af diliyor... İkisini de affeyle..."

 

Selametle...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.