Φ gloria Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2013 İki gündür süren tartışmada dün Vali bu mailleri gönderenin kendisi olmadığını söylemiş ve sonra geceyarısı yaptığı açıklamada mailleri kendisinin gönderdiğini kabul etmiş bu sefer de içeriğinin açıklanmasını çok manidar bulduğunu ifade etmiş! Ne bekliyordu acaba, yaptığı tüm hakaret ve tehditlerle kişiyi korkutup sindirmeyi mi? Şimdi görelim bakalım demokratikleşme paketi ne kadar işe yarayacak? Habere öyle paldır küldür girdim, mevzuyu bilmiyor olabilirsiniz tabii o nedenle şöyle bir anlatmaya çalışayım: Şimdi Radikal Gazetesi muhabirlerinden İsmail Saymaz, gezi olayları sırasında Eskişehir'de öldürülen Ali ismail Korkmaz'ın davasının il dışında görülmesi nedeniyle görüş Bildiren Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna ile ilgili haber yapınca; Güngör Azim Tuna da kendisine tehdit ve hakaret içeren bir mail atmış.. Mailde yer alan cümleler şunlarmış: “Oğlum İsmail, yine rahat durmuyorsun. Benim Ali İsmail ile ilgili söylemediğim bir sözü tekrar ısıtıp veriyorsun ki sana özel olarak telefonda bunu izah ettiğim halde her fırsatta alçaklıkla bunu tekrar ediyorsun. Failler belirlendi, tutuklandı, yargılanıyor. Bunlardan pek memnun olmadın herhalde. Sana malzeme kalmadı derken, mahkeme bize bir soru soruyor. Biz de savcılık da kamu düzenini düşünerek yüzbinlerce insanın yaşadığı bu şehirde olay çıkmasın diye görüşümüzü yazıyoruz. Bunlar her nasılsa yandaş avukatlarınız tarafından herhalde anında sizlere servis ediliyor. Kuşlar söyledi deme sakın inanmam! Neyse hiç önemli değil. Zaten biz ne dersek diyelim siz vermek istediğinizi veriyorsunuz. Siz bizim Ali İsmail için çok üzüldüğümüze de inanmazsınız. Demokratik tepkiye eyvallah ama amaçları kaos çıkarmak olanların fırsat beklediği bir ortamda bu davanın başka yerde görülmesini istemek Eskişehir’e ve halkın yararına bir şey yapmak demektir. Tabii ki takdir yargının. Diğer konulara girmiyorum çünkü yargılama devam ediyor. Ama siz zaten hem savcı, hem hakim, hem avukatsınız. Müebbet bile sizi kesmez. Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin. Yerin altı da var unutma, eninde sonunda orada görüşeceğiz.” Bu maili gönderdiği ortaya çıkınca bu defa da şöyle bir açıklama yapmış: “Gönderilen mail adresi bana ait. Ancak o maili bizzat ben yazmadım. Mailde yazılanların bir bölümüne katılıyorum. Doğru ifadeler. Söz konusu muhabir sürekli bir şeyleri çarpıtarak yanlış yönlendirmeler yapıyordu. Mail üzerinde de aynı şeyi yapmış. Dediğim gibi maili ben yazmadım. Yurt dışındayım. Eskişehir’e döndükten sonra inceleteceğim” ve gece yarısına doğru yaptığı diğer açıklamada ise şunları ifade etmiş. "02.10.2013 tarihinde bazı yazılı ve görsel basın organlarında ve internet sitelerinde, Radikal Gazetesinden İsmail Saymaz'ın kişisel e-posta hesabına gönderilen mail ile ilgili haberler yayınlanmıştır.Kamuoyunda yanlış anlamaları önlemek ve doğru bilgilendirme amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür:1. Ali İsmail Korkmaz isimli öğrencimizin hepimizi üzen bir şekilde hayatını kaybetmesi sonrasında yerel, ulusal ve sosyal medyada, olay ve olayın oluş biçimi ile ilgili çoğunluğu yetersiz bilgiye dayalı 'olumsuz' ve 'yorum içerikli' haberler yayınlanmıştır ve zaman zaman yayınlanmaya devam etmektedir. Katıldığım bir televizyon programında konu ile ilgili söylediğim sözler arasından, konuşulan olaya münhasır olmayan bir cümlem, siyasi ve ideolojik olduğunu düşündüğüm amaçlarla çarpıtılarak kamuoyu yönlendirilmeye çalışılmıştır. 2. Valiliğimizce Eskişehir'de meydana gelen olaylarla ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini temin maksadıyla basın açıklamaları yapılmış, ayrıca Radikal Gazetesi Muhabiri İsmail Saymaz beyle röportaj yapılmış ve konu ile ilgili bilgi verilmiştir. 3. Ancak Sayın Saymaz, bu müessif olayı kendi penceresinden ve kendi bakış açısı ile ele almaya ve kamuoyumuza çarpıtarak sunmaya devam etmiştir. Söylemediğim ya da kastetmediğim manalar yüklediği sözleri sürekli gündemde tutmaya özellikle şahsımı hedef haline getirmeye özel bir gayret sarf etmiştir. 4. Ali İsmail Korkmaz isimli merhum öğrencimizin hayatını kaybetmiş olması şahsımı derinden üzmüş ve bu hissiyatım tarafımdan her fırsatta samimiyetle ifade edilmiştir. Olayın aydınlatılmasına yönelik kararlı tutumumuza rağmen olayla ilgili asılsız haberlerin devam etmesi kamuoyunun moralini bozucu ve zaman zaman da tahammül sınırlarını zorlayan boyutlara ulaşmıştır. 5. Radikal Gazetesi Muhabiri İsmail Saymaz'ın kişisel e-postasına gönderilen mail yukarıda ifade edilen yerli yersiz ve süreklilik arzeden yanlış ve çarpıtılmış haberlere sitem, bir manada tepki amacıyla 'kişiye özel' olarak gönderilmiştir ve medyada ele alınış biçimine ilişkin kişisel rahatsızlığımı ifade etmenin ötesinde bir anlam taşımamaktadır.Bazı basın yayın organları vasıtasıyla yansıtılmaya çalışıldığı gibi tehdit unsuru içermeyen ifadelerimin Sayın Saymaz tarafından farklı anlamlar yüklenmeye çalışılarak ve süratle kamuoyuyla paylaşılması oldukça manidardır. Eskişehir Valisi olarak böyle bir olayla kamuoyunun gündemine getirilmiş olmam şahsımı son derece üzmüştür." Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2013 Bunun üzerine İsmail Saymaz da şu açıklamayı yapmış: O, “Kendi arkadaşlarına bile zarar verip onu polis yaptı süsüne büründürmeye çalışan gruplar oldu” demişti. Bunu CNNTürk’te canlı yayında dile getirmişti.Ben, sadece üzerime düşeni yaptım. Bir kuytuda gençleri döven coplu ve gaz maskeli sivil polislerle eli sopalı sivilleri gösteren kamera kayıtlarını yayınladım. Görüntülerde 20 dakikanın kayıp olduğunu yazdım. Otel sahibiyle konuştum, ilk şüphelinin fırıncı olduğunu duyurdum.Sonra Vali Tuna ile görüştüm. Tuna, benimle yaptığı görüşmede, CNNTürk’teki açıklamasını tevil etti; “Ben İstanbul ’u kasttettim” dedi. Bu açıklamayı bire bir yayınladım. Yine aynı görüşmede Tuna, “Olaya siviller karışmış olabilir” dedi.Ben Ali İsmail’in ölümünden hemen önce alınmış ifadesini buldum. Ali İsmail, son ifadesinde, “5-6 kişilik grup ellerindeki sopalarla bana saldırdı” diyordu. Sonra Ali İsmail’e polis tarafından tekme atıldığı anın resmini buldum.Sanıkların ifadelerine ulaştım. Bir sanık, “Biz devletin polisine yardım ettik” diyordu.Sonra Ali İsmail’in dövüldüğü anın kamera görüntülerine ulaştım.Vali Tuna’nın argümanları çökmüştü.Çabam bu kadarla kalmadı.Görüntüleri kurtarmakla yükümlü bilirkişinin cinayeti açığa çıkaran kaydı sildiğini, Beşik Otel’e giren polisin güvenlik kamerasını kapattırmış olabileceğini, “sözlü talimatı veren” kişinin araştırılmadığını yazdım. En son, Tuna’nın Ali İsmail Korkmaz Davası’nın Eskişehir dışında görülmesini bildiren görüşünü haberleştirdim. Mahkemeye yolladığı yazısında Tuna, Gezi Parkı gösterilerini, Korkmaz için adalet isteyenleri ve hatta avukatları “örgüt bağlantılı” olmakla suçluyordu. Sanırım, Tuna için bardağı taşıran damla bu oldu.Son üç ayda Ali İsmail hakkında onlarca haber yazdım. Tek bir haberimin tek harfi bile yalanlanmadı. Tek bir iddiam bile çürütülmedi. Aksine, yayınladığım görüntüler sonrasında bakanlar ve iktidar partisine mensup milletvekilleri dahi açıklama yaptılar.Vali Tuna, gönderdiği e-mailinde, “Ama siz zaten hem savcı, hem hakim, hem avukatsınız. Müebbet bile sizi kesmez” diyor.Ben sadece gazeteciyim.Görevim, sormak...Örneğin, Eskişehir’de, 2-3 Haziran akşamında 40 kadar polisi “sözlü talimat” ile görevlendiren kimdi?Vali Tuna, bu emri veren kişiyi saptadı mı?Eskişehir’deki 11 ayrı iş kamerasında sopalarla koştukları görülen polisler açığa alındı mı?Bir amir hakkında işlem yapıldı mı?Benim görevim, bu soruların yanıtlarını aramak...Vali Tuna, bu soruları yönelttiğim için “Yerin altı da var, unutma” diyor.Biliyorum,Yerin altında Ali İsmail var.Bu ülkenin karanlık bir sokağında zorbaca öldürülmüş bir çocuk yatıyor, yerin altında.O yüzden soruyorum.Verdiğim “rahatsızlıktan” ötürü çok huzurluyum. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.