16 Temmuz 2013

İstanbul’da sabah saatlerinde çok sayıda eve yapılan polis baskınları sonucu Gezi direnişine katılan 30′u aşkın kişinin gözaltına alınması yürüyüşlerle protesto edildi. Beşiktaş ve Kadıköy’de binlerce kişi “Üniversitelileri özgür bırak” sloganlarıyla yürürken Sarıgazi’de de önceki gün Yenidoğan’da bir parkta gerçekleşen faşist saldırıya karşı yürüdü

Kadıköy

Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’ndaki forumda bir araya gelen yüzlerce kişi Göztepe’ye doğru yürüyüşe geçti. DirenKadıköy imzalı “Üniversitelileri özgür bırak” yazılı bir pankart açan kitle “Üniversitelileri özgür bırak” sloganları attı.

Beşiktaş

Beşiktaş’taki Abbasağa Forumu’na katılan yüzlerce kişi, sabahki operasyonları protesto etmek için yürüyüşe geçti. Beşiktaş’ı dolaşan kitle sık sık “Üniversitelileri özgür bırak” sloganı attı. Eyleme apartmanlarının balkonlarına çıkan çevre halkı da alkışlarla destek verdi.

Sarıgazi

Sarıgazi’de de Demokrasi Caddesi’nde bir araya gelen yüzlerce kişi Yenidoğan’a doğru yürüyüşe geçti. Dün Yenidoğan’da forumun yapıldığı parkta, forumdan sonra parkta bulunan gençlere yönelik saldırıyı protesto eden halk, “Yenidoğan halkı yalnız değildir, Yenidoğan faşizme mezar olacak” sloganları attı. Sarıgazililer ayrıca sabah gerçekleşen operasyonları da protesto etti. Kitle sık sık “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı attı.

 

Samsun İstanbul’daki Gezi operasyonu için sokağa çıktı

17 Temmuz 2013

 

Samsun, Gezi direnişine katılanlara yönelik polis operasyonuna karşı sokağa çıktı, gözaltıları protesto etti

16 Temmuz Salı sabahı birçok eve yapılan operasyonlarla gözaltına alınanlara destek olmak ve operasyonu protesto etmek için Liseli Genç Umut, Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri Samsun’da bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında “Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında haklı taleplerinin almak için sokağa çıkanları ne polisin TOMA’sı, ne de gazı ne sokakta eylemcilere saldıran AKP’nin eli sopalı, eli kanlı faşistleri, nede gözaltı ve tutuklamalar yıldıramayacak.” diyerek gözaltına alınan öğrencilerin yanında olunduğunu bir kez daha belirtildi. AKP’nin şiddet ve baskı politikalarına meydan okuduklarını “AKP halledemediği tek yer olan sokağı operasyonlarla bitirme çabasında fakat gençlik onlara itaat etmeyecek onların nesli olmayacak.” sözleriyle bir kez daha yinelediler.

İstanbul’da gözaltına karşı yürüşler

 

16 Temmuz 2013

 

 

İstanbul, bu akşam birçok mahalle ve parktan yapılacak yürüyüşlerle sabah 58 eve yapılan polis operasyonunu protesto edecek

 

Kadıköy

 

Kadıköy 21.00′da Yoğurçu Parkı’nda ve 21.30′da Boğa’da buluşup Kadıköy’de yürüyüş gerçekleştirecek

 

Sarıgazi

 

Sarıgazi Halkı dün(15 Temmuz ) forumdan sonra Yenidoğan’da gerçekleşen saldırıları, tutuklamaları ve bugün yaşanan gözaltıları protesto etmek için 20:30 da Vatan İlköğretim okulunda buluşuyor.

Antakya Abdullah ve Ali İsmail için yine sokakta

17 Temmuz 2013

 

Günlerdir polis saldırısı altındaki Antakya halkı Abdullah Cömert ve Ali İsmail Korkmaz için bir kez daha yürüdü, oturma eylemi yaptı, aileyi ziyaret etti. Halk, Armutlu girişindeki bulvara Abdullah Cömert Bulvarı adını verdi

 

Günlerdir polis saldırısı altında olan Antakya halkı, dün (16 Temmuz) akşam saatlerinde “Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert ölümsüzdür” diyerek bir yürüyüş gerçekleştirdi. Saat 21.00′da Sevgi Direniş Parkı’nda buluşulmasının ardından ilk olarak Abdullah Cömert’in vurulduğu sokağa gidildi. Yürüyüş sırasında Armutlu gençliği Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş ve Medeni Yıldırım’ı temsil eden kefenleri giydi, katillerin bulunmasını istedi. Cömert’in bulunduğu yerde saygı duruşu yapıldı ve mücadele devam sözü verildi.

Gündüz Caddesi’nde yürüyüşüne devam eden halk Armutlu Mahallesi girişindeki bulvarda oturma eylemi yaptı. “Çocuklarımızı katleden polisler bulunmadan, yargı önüne çıkarılmadan, cezalandırılmadan evlerimize geri dönmeyeceğiz” diyen halk, Antakya Belediyesi’nin düzenlemesini yeni bitirdiği bulvarın adının da Abdullah Cömert Bulvarı olduğunu ilan etti.

Bulvardan Cömert’in ailesinin yanına gidildi. “Ağlama anne, çocukların yanında” sloganları atan kitleye Abdullah Cömert’in ağabeyi Zafer Cömert konuştu. 43 gündür kendilerini yalnız bırakmayanlara teşekkür eden Cömert, katillerin yargı önüne çıkarılması için mücadelenin durmadan sürmesi gerektiğini kaydetti.

Son olarak tekrar Sevgi Direniş Parkı’na geçildi ve her gün yapıldığı gibi nöbet tutuldu.

Sendika.Org/ Hatay

 

Adana evlatları için yürüyor, polis saldırıyor (Güncelleniyor)

 

17 Temmuz 2013

 

 

Adana Akkapı Mahallesi’nde Gezi direnişinde hayatını kaybedenleri anmak için bir araya gelen yüzlerce kişiye polis saldırdı

 

Adana’nanın Akkapı Mahallesi Cemil Narlı Konağı önünde Gezi direnişinde hayatını kaybedenleri anmak için bir araya gelen yüzlerce kişiye yürüyüşe geçtikte sonra polis ses bombaları, biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Kitle “Her yer Armutlu, her yer direniş” ve “Direnişe devam Armutlu’ya selam” sloganlarıyla direniyor.

Alsancak, Konak, Güzelyalı, Yedigöller, Gündoğdu, Buca… İzmir direnişte

17 Temmuz 2013

 

İzmir Halk Forumları devam ediyor, Her gün bir başka bölgede yeni bir halk forumu oluşturuluyor

Halk Forumlarında çocuklar için oyun atölyeleri ve takas pazarları kuruluyor, dayanışma sofrası oluşturuluyor.

 

Eylem kararıyla yürüyüş yapılıyor, kentin meydanları ve parkları direnişin simgeleri haline getiriliyor. Halk Forumları kendi medyasını oluşturuyor, gazete çıkarıyor.

Halk Forumlarında kararlar alınıyor, kent sorunları için mücadele yolları belirleniyor. İzmir’de başlayacak EXPO yıkımının karşısına İzmir halkı geliyor. Direnişte gözaltına alınanlar ve tutuklananlar için dayanışma mektupları yazılıyor, dayanışma kartları gönderiliyor, protesto eylemleri düzenleniyor. Açlık grevindeki tutuklulara destek olmak için adliye önünde protesto eylemleri düzenleniyor. Taraftarlar, direnişte tutuklananlarla dayanışma için takım atkılarıyla dayanışma kartlarını gönderiyor.

Direnişte katledilenler unutulmuyor, ‘adalet’ yürüyüşleri duzenleniyor.

Öte ayndan Gezi Parkı direnişi için İzmir’den yola çıkan Karşı Bisiklet Grubu, Taksim’e ulasti.

İzmir Kadın Platformu, Gezi direnişinde gözaltına alınan ve tutuklanan kadınlar için bir protesto eylemi düzenledi. Gözaltında yapılan kadın direnişçilere yönelik, polis şiddeti ve tacizi protesto edildi.

Boğazköy “Yeryüzü Sofrası”nda

 

17 Temmuz 2013

 

Boğazköy Forumu AKP’nin iftarına karşı yeryüzü sofralarında bir araya geldi.

 

15 Temmuz Pazartesi günü Başakşehir Belediyesi tarafından Boğazköy yürüyüş yolunda düzenlenen iftar yemeğine karşı Boğazköy forumu yeryüzü sofralarında bir araya gelerek Gezi Parkı’nın dayanışma ve direniş ruhunu sokaklara taşıdı.

 

 

“Haramilerin sofrasına oturmayacağız”

 

 

Boğazköy Forumu halkın dayanışması ve mücadelesinin önünde kimsenin duramayacağını dile getirerek Boğazköylüleri forumlarda birleşmeye, mücadeleye ‘’Haramilerin sofrasına oturma’’maya çağırdı.

 

 

İftar yemeğinin ardından konuşma yapan AKP’li Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın konuşması sırasında “Her yer Taksim her yer direniş”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atan Boğazköy halkı belediye başkanını protesto etti.

 

 

Boğazköy Forumu tüm Boğazköy halkını Çarşamba günü gerçekleştirilecek foruma çağırdı. Ardından Esenkent Havana Park Forumuna geçen Boğazköy halkı bir yürüyüş gerçekleştirdi. Forum “Anadolu’yu Vermeyeceğiz” adlı belgesel gösterimi yapıldı. AKP’nin doğa düşmanı politikaları konuşulmasının ardından bir sonraki forumda tekrar bir araya gelmek üzere dağıldı.

 

Ankara alkışlarla ve ıslıklarla #üniversitelileriözgürbırak dedi

 

17 Temmuz 2013

 

İstanbul’da evlerine ve yurtlarına düzenlenen baskınlarla gözaltına alınan üniversitelilere tüm ülkeden destek mesajları gelmeye devam ediyor. Ankara’da “#üniversitelileriözgürbırak” yazısı tüm sokaklarda taşınarak gözaltılar protesto edildi

 

İstanbul’da Gezi Parkı eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle hukuksuz operasyonlarla gözaltına alınan üniversite öğrencilerine destek gelmeye devam ediyor. Ankara’da ellerinde “#üniversitelileriözgürbırak” yazısı taşıyarak çevrede oturanlardan alkışlarla ve ıslıklarla destek toplayan çoğunluğu üniversite öğrencisi olan bir grup direnişçi İstanbul’daki gözaltıları protesto etti. Sokaklarda dolaşıp kafelerde oturanlara “İstanbul’daki gözaltıların katilleri ve tecavüzcüleri yakalamak için değil üniversite öğrencilerinin sesini bastırmak için yapıldığını” anlatan direnişçilere destek yoğun oldu.

 

Üniversite bileşenlerinden üniversitelilere yönelik operasyonlara tepki

17 Temmuz 2013

 

İTÜ’lü Asistanlar, öğretim üyeleri ve idari personel ev ve yurt baskınıyla gözaltına alınan üniversiteliler ile ilgili bir açıklama yayımladı

İTÜ’lü asistanların, öğretim üyelerinin ve idari personelin ortak açıklaması şöyle:

Cadı Avına Son: Gençlere Özgürlük!

İstanbul, bir güne daha polis operasyonlarıyla uyandı. 30 üniversite ve lise öğrencisi, milyonlarca yurttaşın en temel demokratik ve anayasal hakkını kullanarak Gezi Parkı için sokaklara çıktığı eylemlere katılmak suçlamasıyla gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlarla birlikte toplam 60 kişi hakkında yakalama kararı bulunuyor. Şafak vakti evleri ve yurtları basılarak yaka paça gözaltına alınan öğrencilerin neyle suçlandıkları ise öğrenilemiyor zira gözaltılar için emniyet tarafından talep edilen 24 saatlik gizlilik kararı hukuk devletinin hakimleri tarafından jet hızıyla onanmış durumda. Avukatlarıyla görüştürülmeyen öğrenciler hakkında tek bildiğimiz İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde tutuldukları.Gözaltına alınanlar arasında üç İTÜ öğrencisi de bulunuyor: İTÜ Ayazağa Kampüsü’ndeki Vadi Yurdu basılarak gözaltına alınan Tahir Özgür Kütahya ile evlerinden alınan Uğur Cucu ve İsmail Cem Bakır.

Vadi Yurdu’ndaki gözaltı esnasında diğer öğrencilerden tepki çekmemek için ‘bir hırsızlık vakası’ diyerek gözaltı işlemini gerçekleştiren emniyet güçlerinin topladıkları deliller ise oldukça manidar: Sirke ve el feneri!

Tıpkı yanında toz maskesi taşıdığı için gözaltına alınan ve ardından tutuklanan İTÜ Fizik Mühendisliği öğrencisi Oğuz Tekin gibi öğrencilerimiz bir cadı avına kurban edilmek isteniyor. Bizler, İTÜ öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri olarak, ortada hiçbir somut delil ve suçlama olmamasına rağmen öğrencilerimizin Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgulanmasından ve dosyaya gizlilik tedbiri konmasından son derece kaygılıyız.

Gözaltıların nedeni bellidir: Siyasal iktidar, tüm itirazlara rağmen Gezi Parkı’nın yok edilmesine yönelik kör inadının muazzam bir toplumsal tepkiyle durdurulmuş olmasını hazmedememektedir.

Gezi Parkı için so! kaklara çıkan yurttaşları ‘çapulcu’ ve ‘marjinal’ sıfatl arıyla karalamayı beceremeyenler bugün ‘terör’ yaftasını yapıştırarak kendisi gibi düşünmeyenlere haddini bildirmeyi hedeflemektedir. Sokaklara çıkan gençler Türkiye’nin umudu, özgür ve demokratik bir geleceği yaratacak olanlardır. Emniyet güçlerinin bu hukuksuz uygulamalara bir an evvel son vermesini, gözaltındaki öğrencilerin bırakılmasını talep ediyor;

AKP

iktidarını toplumun farklı kesimlerini ötekileştirmekten vazgeçerek demokratik bir diyaloğa davet ediyoruz.

İTÜ öğretim üyeleri, araştırma görevlileri ve idari personel olarak bizler öğrencilerimiz ve gözaltındaki diğer tüm gençler ile sonuna kadar dayanışma içinde olacağız!

İTÜ Rektörü: Haberimiz yoktu

İTÜ Rektörlüğü de Vadi Yurdu’na düzenlenen operasyonla gözaltına alınan Öğrenci Kolektifleri üyesi Özgür Kütahya hakkında “Bilgimiz yoktu” açıklaması yaptı. Operasyonla ilgili bir gün süren sessizliğini bozan İTÜ Rektörü Mehmet Karaca, yurttaki üniversitelilerin tepkisini çekmemek için olayın “hırsızlık” olduğunu söyleyerek operasyon yapan polisin kendilerinden izin almadığını ve konuyla ilgilerinin bulunmadığını belirtti. Rektörlük, öğrencileriyle ilgili gerekli girişimleri başlattıklarını da söyledi.

Özgür Düşünce ve Hukuk Kulübü’nden de açıklama

İstanbul’da üniversitelilere dönük polis operasyonuna bir tepki de Özgür Düşünce ve Hukuk Kulübü’nden geldi. Kulübün üyesi Cengiz Han Cora, Gökay IŞık ve Yiğit Ergün’ün de gözaltına olduğunu söyleyen topluluk, “Operasyonun sebebi belli: AKP’nin A’sı, yani adaleti” dedi.

Kulüp, İstanbul 2 Nolu Hakimliği’nin karar metninde arama ve el koyma işlemine neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin açıklamanın “Tayyip hukuku” kurallarının işlediğinin göstergesi olduğunu söyledi. Kadınların katillerini, tecavüzcüleri salıverenlerin üniversitelileri tutukladığının altı çizilen açıklamada AKP’nin Hopa Davası’nda da benzer yöntemler uyguladığını ancak üniversitelilerin isyanını yargılayamadığını hatırlattı.

Gözaltıların serbest bırakılması talep edilen açıklama şu sözlerle noktalandı:

Üniversitelileri istediğiniz kadar susturmaya, üniversiteleri kendi tekelinize almaya çalışın, biz üniversiteliler her zaman haksızlığın, hukuksuzluğun karşısındayız ve karşısında olmaya da devam edeceğiz. Gerçekten ışığı görebilmek için halkına giderek daha büyük zararlar vermeye başlayan bu ampulü patlatıp, güneşi doğurmak şart oldu. Arkadaşlarımızı tutsak etmenize asla izin vermeyiz. Şimdi, hep birlikte ve daha güçlü geleceğiz. Ve o güneşi doğuracağız.