Φ dennise Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2013 telekinezi vardir .. nazar ve hatta buyu de vardir .. beyin sadece renkleri , sesleri tatlari ve dokunma gibi duyulari algilamaz ; ayni zamanda kendi kendisini alt edebilecek birtakim dalgalari da algilar ve kendi kendini bloke eder .. beyin bunu kendi kendine yapar .. suur bakimindan keskin degilse anlamadan dusuverir tuzaga .. onlar Kurani isittikleri vakit seni neredeyse gozleri ile devireceklerdi (ayet) Peygamber cesaret bakimindan en ondedir ve ehli kudrettir (gunesi ve ayi da verseler tavrini koymustur) Kurani anlatirken korkuya kapilmaz .. buradaki ''neredeyse devireceklerdi'' ifadesi dikkat cekicidir ki buyu, dugum, baglama vs ile ugrasan kisilerden aldigi elektrigi anlatiyor ; aninda vucudunda bir zayiflik hissi ile uyarilmistir ! avamdan bir insan icin kotu enerji beyninde yorumlanir ve beyni o enerjinin sifresini cozerek ona uygun bir kilitlenme gosterebilir - beyin kendi kendini kapatabilir de acabilir de .. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Telekinezi tamamen pseudoscience, yani sozde bilimdir. Bilimsel hic bir olgusu ve teorisi yoktur. Telekinezi veya benzer iddialarda bir olguya ulaşılmışsa bu bilimseldir. Yukarıdaki alıntıda bu konuda veya benzer konularda bir takım gözlemlerin olduğu ve bazı olgulara ulaşılmış olduğu gibi beyanlar ve bilimsel temelli açıklamalar var ama konu tartışmalı. Zira, bu Tıp bilimi diğer bilimlere benzemez. İnsan üzerinde yapılan tüm deneyler istatistikidir. Bir ilacın bile bilinmeyen yan etkilerinin Epidemiyolojik çalışmalarla ancak 40 sene sonra bulunabildiğini düşünürsek. Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 nazar ve hatta buyu de vardir .. Katılmasam zaten bunu mutlaka belirtirdim. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Nazar ve büyü de olabilir, katılabilirim. Bilimsel olarak açıklandığı zaman da kabul ederim. Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Telekinezi veya benzer iddialarda bir olguya ulaşılmışsa bu bilimseldir. Yukarıdaki alıntıda... ...bu konuda veya benzer konularda bir takım gözlemlerin olduğu ve bazı olgulara ulaşılmış olduğu gibi beyanlar ve bilimsel temelli açıklamalar var ama konu tartışmalı. "Dua ve zikir gücü ile hasta iyileştirme"yi, "ulaşılmış olgu" olarak mı kabul etmeliyim? Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 "Dua ve zikir gücü ile hasta iyileştirme"yi, "ulaşılmış olgu" olarak mı kabul etmeliyim? Onu bilemem. Ancak yeteri sayıda gözlem ve deneyle sabit olduğu görülmüşse bir olgudur diyebiliriz. Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Nazar ve büyü de olabilir, katılabilirim. Bilimsel olarak açıklandığı zaman da kabul ederim. Neyse ben senin üslubuna benzer alay edici ikon koymayıp, samimice sorularıma devam edeyim. Yazılarında sık sık değiniyorsun bilimin ilgi alanına. Şimdi sormak gerekir; nazar ve büyü bilimin ilgi alanında mı? Mesela hangi dalının? O söyleyeceğin bilim dalı, evrensel anlamda nazarı ve büyüyü ilgi alanına almış ilgilenmiş mi? Bana ciddi bir evrensel kaynak gösterebilir misin? Yakında nazar ve büyü fakültelerini görebilecek miyiz? Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 alay edici ikon Şimdi sormak gerekir; nazar ve büyü bilimin ilgi alanında mı? Mesela hangi dalının? O söyleyeceğin bilim dalı, evrensel anlamda nazarı ve büyüyü ilgi alanına almış ilgilenmiş mi? Yukarıdaki alıntıdaki akademisyenler hangi bilim dallarında çalışma yapıyor ? Nazar, büyü olgu olursa ve bu olguların bilimsel açıklaması yapılırsa, Teizmin doğrulanmış olacağı mı düşünülüyor ? Yoksa korku ve tepki bundan mı kaynaklanıyor ? 1 Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Yukarıdaki alıntıdaki akademisyenler hangi bilim dallarında çalışma yapıyor ? Daha önce de yazmıştım; Tanıdığım bir tp doktoru hastalığı için kendisine muska yazdırmıştı. Tanımadıklarımın sayısını da tahmin edebiliyorum. Onlar da o tip akademisyen sanırım. Nazar, büyü olgu olursa ve bu olguların bilimsel açıklaması yapılırsa, Teizmin doğrulanmış olacağı mı düşünülüyor ? Fizik ötesi olgu olabilir mi? Sence nazar ve büyü bir olgu mu? Yine sence, teizmin argümanları bazı olgularla örtüşüyor mu? Bilimsel doğrulama süreci nasıl çalışır? Yoksa korku ve tepki bundan mı kaynaklanıyor ? Tarihsel olarak, bilim'e boş ideolojik ve inançsal saldırılar asla bitmeyecek. İnsanlık buna alışkın. Ben de.. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Daha önce de yazmıştım; Tanıdığım bir tp doktoru hastalığı için kendisine muska yazdırmıştı. Onlar da o tip akademisyen sanırım. Fizik ötesi olgu olabilir mi? O Tıp doktorunu bilemem. Yukarıdaki allıntıdaki açıklamalarda bilimsel olmayan bir ifade yok. Fizik Ötesinin Fizik Öteliği açıklanamamasından gelir. Yoksa olgu varsa vardır. Nazar ve büyü olgu değildir. Ama olursa olmuş olur. Bundan dolayı bir kompleks duymamak gerekir. Bu gibi şeylerin Teizmin argümanlarıyla örtüşmesi Teizmi doğrulamaz. Yalnızca, insanlık kültürünün sezgilerle / kişisel deneyimlerle ulaşılabilen bazı olgulara vakıf olduğunu gösterir. Örneğin Hipnoz. Bugün bilimsel olarak açıklanıyor. Eskiden vakıf olunan ama Metafizik atfedilen bir konu iken. " İlk zamanlar sihirbazlık ya da büyücülüğün bir dalı gibi görülen hipnotizma bilim çevrelerince önceleri mesmerist bir uygulama sanılarak aşağılanmışsa da, 19. yüzyılın sonlarında kimi psikoloji çevrelerinin, özellikle Salpetrier ve Nancy ekollerinin reddetmek yerine fenomene bilimsel araştırıcılıkla yaklaşıp, fenomeni bilimsel deneylerle sistemli bir şekilde incelemesi sonucunda, hipnoz bilim alanındaki yerini almıştır. " ( tr.wikipedia.org ) Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Tarihsel olarak bilime boş ideolojik ve inançsal saldırılar asla bitmeyecek. İnsanlık buna alışkın. Ben de.. Bu bir saldırı değildi. Yalnızca bilimsel düşünmeye engel olan takıntıları vurgulamak içindi. Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Yukarıdaki allıntıdaki açıklamalarda bilimsel olmayan bir ifade yok. lösemili çocuklarda çalışma yapılıyor. Her gün düzenli dua ediliyor. Edenler biliyor dua ettiklerini ama kendisine dua edilenler bilmiyor. Plasebo etkisini kaldırmak için bu. Dua edenler kendileri karar veriyor nasıl edeceklerine. Dinleri falan da önemli değil. Yüzde 11 daha fazla iyileşme olduğu görülüyor burada… AIDS hastaları 6 aydan sonra daha az enfeksiyona maruz kalıyor... Sence bu bilimsel açıklama mı? Bir konuda bilimsel doğrulama süreci böyle mi işler? Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Bir konuda bilimsel doğrulama süreci böyle mi işler? Ya nasıl işler ? Bu bir epidemiyolojik deneysel çalışma. " Epidemiyolojik araştırmaların temel amaçları: Sağlıkla ilgili olayları tanımlama ve görülme sıklığını ölçmek, hastalık ya da kazaların nedenlerini inceleyen çözümleyici çalışmalar yapmak, uygulanan sağlık hizmetinin veya programlarının etkinliğini ölçme ve değerlendirme çalışmaları yapmaktır. Epidemiyolojik çalışma insan topluluklarını hedef alır. En sık olarak belli bir zamanda, belli bir bölgedeki topluluk, yaş, cins, meslek gibi alt gruplarla analizler yapılır. Burada amaç pozitif sağlık durumları veya hastalıklarla neden olabilecek belirleyicilerin incelenmesidir. " ( tr.wikipedia ) Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Ya nasıl işler ? Bu bir epidemiyolojik deneysel çalışma. " Epidemiyolojik araştırmaların temel amaçları: Sağlıkla ilgili olayları tanımlama ve görülme sıklığını ölçmek, hastalık ya da kazaların nedenlerini inceleyen çözümleyici çalışmalar yapmak, uygulanan sağlık hizmetinin veya programlarının etkinliğini ölçme ve değerlendirme çalışmaları yapmaktır. Epidemiyolojik çalışma insan topluluklarını hedef alır. En sık olarak belli bir zamanda, belli bir bölgedeki topluluk, yaş, cins, meslek gibi alt gruplarla analizler yapılır. Burada amaç pozitif sağlık durumları veya hastalıklarla neden olabilecek belirleyicilerin incelenmesidir. " ( tr.wikipedia ) Yukardaki anlatım bilimsel çalışma süreci.. Yukarda altını çizdiğim bilimsel çalışma gibi dua ve zikir de bilimsel hizmet mi sence? Verilen yüzdelerin dua ve zikir etkisi ile le mümkün olduğunun ölçümü ne derece bilimsel? Yüzde 11 iyi bir rakam. Bundan böyle doktorlarla birlikte imamlar da operasyonlara katılsın. Hatta duası daha da etkili imam/molla bulunabilirse bilimsel tıpa ne gerek var? Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Bundan böyle doktorlarla birlikte imamlar da operasyonlara katılsın. Hatta duası daha da etkili imam/molla bulunabilirse bilimsel tıpa ne gerek var? Dua edenler kendileri karar veriyor nasıl edeceklerine. Dinleri falan da önemli değil Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Verilen yüzdelerin dua ve zikir etkisi ile le mümkün olduğunun ölçümü ne derece bilimsel? Plasebo etkisi nasıl bulunmuş zannediliyor ? " Plasebo etkisi, farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. İlaç vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebilir. Aslında plasebonun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur. Sahip olduğu tedavi gücünü tamamen hastanın verilen ilacın "işe yarayacak" ilaç olduğunu düşünmesinden alır. Plasebo tıbbın bilimsel olarak açıklayamadığı bir yöne "insanların istemeleri halinde kendi kendilerini iyileştirme gücü"ne yöneliktir. Tıbbi olarak kurtulma olasılığı zayıf görülen birçok hasta, basitçe ölüm istatistiklerine girmekten bu güç sayesinde kurtulmuş, tıbbın çözüm bulamadığı kanserin tedavisinde çoğunlukla, yüksek moral ve iyileşme azmi olmuştur. İşte plasebo yeterince azmi olmayan fakat tıbben tedavisi de bulunmayan hastalıkların "bu ilaç sana çok iyi gelecek ama senin de çabalaman lazım" sözleri ile pazarlanan çaresidir. Bazı zamanlar ise hiçbir hastalığı bulunmayan ama doktor kapıları aşındıran "Hastalık Hastalarının" tek reçeteli ilacıdır. Plasebo gayrı resmi yazışma dilinde ve halk arasında yararlı tıbbi içeriği bulunmadığını ifade etmek için bazen "şeker hapı" olarak da adlandırılır. " ( tr.wikipedia.org ) Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Edenler biliyor dua ettiklerini ama kendisine dua edilenler bilmiyor "insanların istemeleri halinde kendi kendilerini iyileştirme gücü"( tr.wikipedia.org ) Moralmen kendini iyi tutmanın hastalığa iyi geleceğini ben de biliyorum. (psikoloji bilimi) Kaldı ki burada teistlere göre bir mantık hatası da var. Putperest bir dine ait dua edenin duasının da hastaya iyi gelmesi.. Putlardan da yarar beklenilebilir oluyor. Neyse benden bu kadar. Ne demişler; "inançları yıkmak dağları yıkmaktan daha zordur." Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Moralmen kendini iyi tutmanın hastalığa iyi geleceğini ben de biliyorum. Bu sezgi ve kişisel deneyim işte. Bilimsel olarak açıklanınca ismi Plasebo Etkisi oluyor. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Kaldı ki burada teistlere göre bir mantık hatası da var. Putperest bir dine ait dua edenin duasının da hastaya iyi gelmesi. Putlardan da yarar beklenilebilir oluyor. Bu çalışmada dinin önemli olmadığı söylenmiş zaten. Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Bu çalışmada dinin önemli olmadığı söylenmiş zaten. Doç. Dr. Tarlacı, dua ile iyileştirme çalışmaları hakkında şunları söyledi:“Düşünce gücü ile iyileştirme konusunda çalışmalar var. İlk çalışmalarda sonuç yok ancak daha sonra lösemili çocuklarda çalışma yapılıyor. Her gün düzenli dua ediliyor. Edenler biliyor dua ettiklerini ama kendisine dua edilenler bilmiyor. Bu dua bana edilen bir dua değil heralde. Tıbbi bir dua da değil. Edenin duası da, sanırım bir dine ait. Ve de onun tanrısına yakarış olması gerekir. Neyse cevaplar için teşekkür ederim. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Bu dua bana edilen bir dua değil heralde. Tıbbi bir dua da değil. Edenin duası da, sanırım bir dine ait. Ve de onun tanrısına yakarış olması gerekir. Ölümcül Kanser hastası çocuklardan söz edildiğinin farkına varılsın. Türkiyede de Müslümanlar çoğunlukta evet. Bunda ne tuhaflık var şimdi ? Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 "Dua ve zikir gücü ile hasta iyileştirme"yi, "ulaşılmış olgu" olarak mı kabul etmeliyim? e tutanaklara gecmis 100 lerde deney var - california universitesinin tutanaklarina - gecmiste bu konuyu acmistim .. birkacindan bahsedeyim - bas agrisi ceken bir hastaya aspirin yerine aspirin gorunumlu seker veriyorlar ve hastanin bas agrisi kisa sure sonra geciyor .. burada dua ve zikir gucu olmasa da , mutlak iman ile (sekerin aslinda aspirin olduguna inanmis) beyin gerekli islemleri yerine getirebiliyor .. sonra kanser tedavisinde moral ve motivasyonun onemi asikardir ; insan iman ehli ise seytan ve onun mekan ozelliklerinden olan karamsarlik, bosluk hissi, amacsizlik, kasvet, kasinti, kuruntu vs negatif ozelliklerden arinmistir ve bu onun tadavisini de hizlandirir .. ama koyu materyalistse ; kapitalist ve iflas etmis bir halde ise o kisinin kansere cavap verebilmesi zordur - tam tersi sirf bu yuzden kansere bile yakalanabilir .. dua ve zikir insana hatirlatma yapan ve gun icinde yakalandigi materyalist ve dunyevi telkinleri surekli uzerinde atan bir dogal ibadettir .. yoksa insan kapilip gitmeye acik bir varliktir .. Neyse ben senin üslubuna benzer alay edici ikon koymayıp, samimice sorularıma devam edeyim. ilk defa bu kadar asil bir elektrik aldim senden desem - yalan olmaz .. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 insan iman ehli ise seytan ve onun mekan ozelliklerinden olan karamsarlik, bosluk hissi, amacsizlik, kasvet, kasinti, kuruntu vs negatif ozelliklerden arinmistir ve bu onun tadavisini de hizlandirir .. Eğer, Şeytanı Mecazi olarak değil de gerçekten Metafizik bir varlık olarak düşünüyorsanız, bu sıkıntılı Psikolojik durumların hepsinin bilimsel açıklamaları olduğunu söyleyeyim. 1 Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 ilk defa bu kadar asil bir elektrik aldim senden desem - yalan olmaz .. Senden hiç alamıyoruz ama. Biraz gayret ! Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2013 Eğer, Şeytanı Mecazi olarak değil de gerçekten Metafizik bir varlık olarak düşünüyorsanız, bu sıkıntılı Psikolojik durumların hepsinin bilimsel açıklamaları olduğunu söyleyeyim. seytanin mecaz ya da metafizik olmasi cok ta celiskili degil ; ''metafizik'' demek zaten ''fizik disi'' demektir ... bilim ile aciklanana kadar bir seyin metafizik olmasi; sadece ona gecici yer tutan bir kategorisel baslik atma kasti iledir .. bu aklin prensibidir . Kurandaki uslup ve edebiyattaki nezaketler modern zamanlara mutlaka ozunden ulastirilmalidir ; mecaz anlatimlar ozunden kavranmalidir .. *** seytan denmis 1400 yil once ; ama ozellikleri ne ise onunla birlikte soylenmis bu da bilim caginda ona atfedilen ozelliklerinin incelenmesi ile Kurandaki isabetli izahlari adeta ispatlar nitelikte oluyor ... bilimde ewt, dine yer yok ; ama bilim tarafsizligi ile dini daha iyi acikliyor ise; iste en adil bir hakem ve tescil odagi olmus oluyor ;cunku bilimde dine yer yok yani kayirma/taraf tutma diye bisey yok ) Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.