Φ abdullahabdal Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2013 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2013 HİÇ BİR ŞEY YARATILMAMIŞ VE TASARLANMAMIŞTIR İslamcılar her şeyde bir ahenk, müthiş intizam olduğunu söyleyerek, Dünyanın Allah tarafından tasarlandığı görüşünü savunurlar. Oysa Dünyaya iyi bakarlarsa tam tersi her şeyin daha karmaşık olduğunu görebilirler. Evren tasarlanmış olsa, Gezegen ve yıldız büyüklüklerinde öyle büyük farklar olmazdı. Güneşimizin milyon katı büyüklükte yıldızlar vardır. Şekil uyumu yoktur. Güneş sistemimizin tüm gezegenlerinin büyüklükleri ahenksizdir. Dünyada bir ahenk yada uyum olsa, Dünyadaki çoğrafi koşullarda bu uyumu algılamış olmamız gerekirdi. Dünyadaki her yerde, iklim koşullarının aynı ve uyumlu olması beklenirdi. insanın yaşayamayacağı kadar sıcak çöller ve insanın yaşayamayacağı kadar soğuk kutuplar olmaması gerekirdi. Dünyaya bir düzen verilmiş olsa, İnsanın normal şartlarda yararlanamayacağı devasa okyanusların olması yerine, büyüklükleri birbirinin aynı tatlı su gölleri olması gerekirdi. Dünya tasarlanmış olsa, Tüm suların tatlı olması gerekirdi. Çünkü tuzlu okyanuslar canlıların hiç bir işine yaramamaktadır. Dünyadaki tüm suların Tatlı olması en çok insanların işine yarardı. İnsanlar Ürünlerini tatlı su sayesinde bolbol yetiştirerek çocuklarının açlıktan ölmesini engelleyebilirlerdi. Bütün suda yaşayan canlılar aynı tatlı sulardan faydalanabilirdi. Dünya tasarlanmış olsa, Irmakların nehirlerin genişlikleri ve uzunlukları aynı olurdu. Her bölgede ihtiyaca yetecek ırmak kadar olması gerekirdi. Oysa bir çok bölgede yeterli ırmaklar bulunmamaktadır. Dünya tasarlanmış olsa, Dünyadaki Dağların yükseklikleri ve büyüklükleri aynı olması beklenirdi. 8.800 metre yükseklikteki himalayalar yaşanamaz bir bölgeyi oluştururken, Yüksekliği 2000 metre olan torosların canlılar için iyi şartlarda yaşam olanakları sunduğunu görebiliyoruz. Dünya tasarlanmış olsa,Kıtaların sayısının milletlerin sayısıyla, yada ırkların sayısıyla aynı sayıda olması beklenirdi. Böylece kimse kimsenin vatanına göz dikmezdi. Dünya tasarlanmış olsa tüm Dünya insanın faydalanabileceği gibi olurdu. Afrikanın kuzeyi ve arap yarımadası çöl dür. Antartika kıtası insanların yaşamasına uygun olmayan soğuk kocaman bir kıtadır. Dünya tasarlanmış olsa çöle ve kutup soğuğuna ne gerek vardır? Dünyanın bir çok bölgesini atıl bırakmak diye bir şey olamazdı. Dünyanın insanın yaşaması için çok ahenkli ve düzenli olmadığı ortadadır. Yeryüzünün büyük kısmı dağlardan oluşmaktadır. Dağlar insanın hiçbir işine yaramamaktadır. Depremlerin sık olmasından belli ki, Kuranda yazıldığı gibi dağlar yeryüzününün sarsılmasını engelleyememektedir. Evrenin yok olacağı biliniyor. Güneşin belli bir süre sonra biteceği kesindir. Canlıların soyu tükeniyor. Su kaynakları Tükeniyor. Tükenen yok olan kaynakların olduğu yerde ahenk den söz etmek mantıklımıdır? And dağları Dünya da olduğumuz halde, sanki başka bir gezegendeymişiz gibi koşulları olan bir bölgedir. Dünyanın tasarlanmadığının ve canlının yaşadığı ortama göre oluştuğunun, ortamdaki koşullara göre farklı canlılar geliştiğinin en kesin kanıtlarını sunar. Dünyadan biraz farklı koşullarda yaşam olabileceğinin en güzel örneğidir. Evrimin nasıl gerçekleştiği rahatça gözlenebilir. Bu bölgede evrimleşmiş canlılar normal bölgelerdeki canlılardan fiziksel olarak oldukça farklılaşmışlardır. Bu durum bize Dünyadaki yaşam koşullarının aynısı olmasada, benzer yaşam koşullarına yakın olanlarında da hayatın olacağını gösterir. And dağlarında 4.000 metre yukarıda yaşamak zorunda kalan canlılar kendilerini o şartlara uydurmuşlar. And kurbağası az oksijenli ortamda yaşamak için deri yüzeyini 4 kat daha geniş tutarak farklı bir canlıymış gibi görünmeye başlamıştır. Tanrı and dağlarında yaşasın diye ayrı bir kurbağa türü yaratmamıştır. Kurbağa oradaki şartlara uyarak yaşamaya çalışmaktadır. Uyamazsa yaşamı son bulur. Güç şartlarda az oksijenle yaşayan canlılar farklı görünümler almışlardır. Yaşamın sürmesi için bitkiler ihtiyaçları olan polen dağıtımını yapması için sinek kuşlarına en güzel çiçek özlerini sunmaktadırlar. Arılar yüksekte yaşayamadıkları için Çiçekleri sinek kuşları polenlemektedirler. Türünü devam ettirmek isteyen canlı çözümünü de üretmektedir. İslamcılar, İnsan vucudunun tasarlanmış mükemmel bir eser olduğunu söylerler. İnsanın mükemmel olduğunu söylemek mantıksızdır. Tam tersi insanın bir tasarım ürünü olmadığını gösteren onlarca kanıt vardır. İnsan bugünlere evrim sayesinde ulaşabilmiştir. Boyu posu pigme boyutunda olan insan günümüzde iyi ve rahat yaşama kavuşması nedeniyle ilkel çağdaki insanların Dev diyeceği boyutlara ulaşmıştır. Tehlikelerden ve yırtıcılardan korunabilmek için ağaçlarda saklanmak zorunda kalan insanın bir kuyruk sahibi olduğu bilim tarafından kanıtlanmıştır. Zamanla ağaçlar yerine yerde yaşamaya başlamasıyla kuyruğu yokolmuştur. Kuyruk sokumu kemiğimiz olması bunun kanıtıdır. Röntgende veya bir iskelette incelendiğinde kuyruk kalıntısı gibi görünür. Günümüzde kesinlikle hiçbir işlevi yoktur. Eğer İnsan bir şey tarafından tasarlanmış olsa böyle gereksiz ve baş belası bir organı yaratmazdı. Zaman zaman kuyruklu veya vücudu tüylerle kaplı bebekler doğar. Kuyruklu doğum pek çok kişinin zannettiğinden çok daha yaygın bir olgudur ve karşılaşıldığında hemen cerrahi müdahaleyle kuyruk alınır. Çocuğa genellikle birşey söylenmez. Kürklü insanlara ise bir örnek meşhur Meksikali bir ailedir. Bu kişilerin pek çoğu sirkte çalışmıştır. Tasarımcıların imrendiği, herkesin dine inandığı o eski günlerde bu tür doğum anormalliklerinde, örnegin çocuk kuyruklu doğduğunda, bu çocuklar seytanın çocuğu kabul edilir ve hemen öldürülürdü. İnsan tasarlanmış olsa, sıcak bölgede yaşama becerisi olan zenciler yada soğuk bölgede yaşama becerisi olan çekik gözlü insanlar dan birisi tasarlanmış olmalıydı. oysa sıcak bölgelerde yaşayan zenci ve Araplar Soğuk bölgeler için Eskimo ve çekik gözlüler vardır. Eğer insan tasarlanmış olsaydı,Her iklim koşuluna göre farklı insanlar yaratılmış olması beklenir. Oysa Kutsal sanılan kitaplarda sadece Adem vardır. Kuran da İnsanı mükemmel olarak tasarlayan Allahın Havva dan önce Ademi tasarladığından söz edilir. Ademi dişi olarak tasarlamadığına göre; Ademde meme olmasını nasıl açıklayabilirsiniz ? Tanrının Adem de hiçbir işe yaramayan “meme”ler ve bu memelerin altında meme dokusu tasarlamasının ne amacı olabilir? Tasarımı yapılan Erkek te meme olmasının hiç mantığı yoktur. Erkekte meme olması canlıların yaratılmadığı ve tasarlanmadığının mutlak kanıtıdır. Bu meme dokusu uygun hormonal sinyali almadığından erkeklerde hiçbir zaman iş gören gerçek memelere dönüşmez. Bu cinsiyetin yaşam süresi boyunca değişebilir olduğunun evrimsel bir kanıtıdır. İnsanlarda böyle işe yaramaz parçalar olması tasarlanmadığının kanıtıdır. İnsan tasarlanmış olsa, Apandis gibi hiçbir işe yaramayan bir organ niye vucuduna koyulsun? Bir faydası olmadığı gibi, iltihaplanarak hayatı tehlikeye sokan sorunlara yol açmaktadır. Bunun artık işe yaramayan evrimsel bir artık olduğu ve insanın tasarlanmadığının başka bir kanıtıdır. İnsan tasarlanmış olsa, Yirmilik dişler ve köpek dişlerinin olmaması gerekirdi. Çünkü işlevleri yoktur.İnsan da köpek dişleri ve yirmilik dişlerin olmasını açıklayacak tek neden evrimin buna neden olmasıdır. Üst köpek dişlerimizin kökleri diğer dişlere göre çok daha iridir. Fakat bizlerde bile elinizi dişetinizde gezdirdiğinizde bu gereğinden iri kökleri farkedersiniz. Çoğu kişinin ağzı yirmi yaş dişlerinin tam olarak çıkmasına izin vermeyecek kadar küçüktür. Bazılarında bu dişler hiç dişarı çıkmaz, bazılarında ise örneğin üsttekiler çıkıp alttakiler çıkmaz ve bu yüzden çoğu kişi bu dişleri çiğneme için kullanamaz. Pek çok kişide bu dişler çürümeye ve ağız problemlerine yol açmaktadır. Bu hiçbir işe yaramayan ve sadece dert kaynağı olan fazlalık dişler koymak tasarlanmadığımızın kanıtıdır. Mükemmel olmadığımızı biliyoruz. Tasarlanmış olsak muylaka Süpermen gibi olmamız beklenirdi. Sonuçta soğuk ve sıcağa karşı dayanıksız olduğumuz gerçektir. Uzun süre uykusuz kalıp yaşayamayız. Memeli olan balina ve yunus kadar suda uzun kalıp nefes almadan yaşayamayız. Çölde suyun olmadığı bir bölgede Deve kadar yaşamamız mümkün değildir. Kutuplarda penguenler yada kutup ayıları gibi yaşayamayız. Vahşi hayvanlara karşı doğal haliyle karşı koyamayız. Yüksek dağlarda Dağ keçileri gibi yaşayamayız. Kuşlara baktığımızda mükemmel falan olmadığımızı anlarız. Ne kartal gibi uçabiliriz nede görebiliriz. Ne jaguar kadar hızlı koşabiliriz. Ne fil kadar güçlüyüz. Ne ayı kadar yırtıcıyız. Ne Yunus kadar iyi yüzücüyüz. İnsan tasarlanmış olsa, köpeklerden daha iyi olması beklenir. Oysa tam tersi köpekler kendi C vitaminlerini kendileri yaparlar. Dışarıdan almaya ihtiyaç duymazlar. İnsan bünyesi C vitaminine ihtiyaç duyar. Eğer düzenli bir biçimde bu vitamini almazsak iskorbit hastalığına yakalanır ve zaman içinde ölürüz. İnsan tasarlanmış olsa havaya oksijende yaşayabilmeye ne gerek vardı? Tüm evreni kullanabilelim diye oksijen olmayan yerlerde de yaşayabilmemiz gerekirdi. Mağara insanı mı daha iyi yoksa, günümüz insanımı? Bu soruyu sormamız bile bizim tasarlanmadığımızı kanıtlar. Bunun sonucunda “Dünyada canlı oluşmasına uygun ortam bulunduğu için canlılar oluşmuştur” görüşünün mantıklı olduğu anlaşılır. Dünya koşulları Canlılar yaşasın diye bu şekilde tasarlanıp düzenlenmemiştir. Alıntı
Φ abdullahabdal Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2013 ALLAH VARMI? ALLAH MÜSLÜMANLARI AÇLIKTAN NEDEN ÖLDÜRÜYOR? HANİ RIZK ALLAHTANDI? Afrika can çekişiyor! Afrika'da milyonlarca kişi, açlık ve kuraklıkla karşı karşıya kalıyor. Güncelleme:27 Temmuz 2011 15:30 Daha 7 aylık masum bir bebek olan Miga Gedi Farah, şimdiden dünyanın bütün çilelerini çekmiş gibi bir yüz ifadesine sahip. Ağırlığı sadece 3.4 kilogram olan ve kaburgaları teker teker sayılabilen minik bebek bir sahra hastanesinde bakım altına alındı... Açlık ve susuzluktan bedeni kururken giderek daha fazla ortaya çıkan gözleri, acıyla 'Beni kurtarın' diyor... BM, Doğu Afrika'da bu yüzyıl içinde ilk kez bir ülkede, Somali'de kıtlık ilan ederken, iki yıldır süren kuraklık Somali nüfusunun yüzde 25'ini yerlerinden etti. Doğu Afrika’nın 60 yıldır en kötü kuraklığı yaşadığını duyuran BM’ye göre, Somali, Etiyopya ve Kenya’da 11 milyon kişi, açlıktan ölme tehdidi altında. Bu durumdan yağışların olmaması ve hükümetlerin tarım ve sulama projelerini yeterince finanse etmemesi sorumlu tutulurken, kıtlıktan en fazla etkilenenlerin, Somali’nin Bakul ve Aşağı Şabelle bölgeleri olduğu, ülkede her gün 10 bin çocuktan 4’ünün yaşamını yitirdiği, yüzde 30’unun ciddi biçimde yetersiz beslendiği ifade ediliyor. Alıntı
Misafir yağmur Gönderi tarihi: 13 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2015 Neden tüm dünya aynı anda yaratılmadı??? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.