Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Türkiye’de kadına yönelik şiddet her yönüyle giderek artıyor. Şiddet vakalarının bir kısmı basına, yargıya yansımakla birlikte, çoğu saklı kalıyor. Sadece basına yansıyan şiddetin bir yıllık bilançosu bile korkunç düzeyde.

 

 

Bağımsız İletişim Ağı (Bianet) her ay ulusal ve yerel gazeteler, ajanslardan derlediği verilerle kadına yönelik şiddete ilişkin çetele yayınlıyor. Yayınlananlar sadece basına yansıyan veriler. Bu rakamlar bile kadın ve çocuklara yönelik şiddetin gün geçtikçe arttığını gösteriyor. Bianet’in yanısıra birçok kadın kurumu zaman zaman, kadına yönelik şiddet konulu araştırmalar yaptı, sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Örneğin geçtiğimiz aylarda, Emniyet Müdürlüğü, aile içi şiddete maruz kalan kadınların illere göre sayısını gösteren bir rapor hazırladı. Raporda, kocasından şiddet gördüğü ya da ölüm tehdidi aldığı gerekçesiyle yalnızca İzmir’de 8 ay içinde 4 bin 650 kadının polise başvurduğu belirtiliyor. Bu örnek bile tek başına Türkiye’de kadına şiddetin ne kadar vahim bir düzeyde olduğunu gösteriyor ki; bu sadece suç duyurusunda bulunanların sayısı. Birde, farklı sebeplerden dolayı başvuruda bulunmayan, şikayetçi olmayan kadın ve çocukların maruz kaldığı şiddet vakaları var. O açıdan kaç kadın ve çocuğun şiddete maruz kaldığını net olarak tespit etmek mümkün değil. Sadece Bianet’in düzenli olarak yayınladığı şiddet çetelesinin 2011 Kasım -2012 Kasım arası verileri ise şöyle.

Cinayet ve intihar
Basına yansıyan haberlere göre erkekler 2012 yılında 171 kadın, 12 çocuk, 2 bebek, 5 trans birey, 13 erkek öldürdü. Aile içi şiddet ve tecavüzden dolayı 5 kadın 1 çocuk intihar etti. 16 erkek tecavüz, cinayetten sonra intihar etti. Cinayet ve intiharlar en çok Marmara Bölgesi’nde, yine İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük kentlerde yaşandı. Kadınları en çok eşleri, eski eşleri, kardeşleri öldürdü. Cinayetlerde en çok kullanılan alet bıçak, ateşli silah ve boğma oldu. Erkeklerin yaşı 17-70 arası değişirken, öldürülen kadınların yaş ortalaması 17-55 arası değişti. Cinayetler en çok sokakta ve evde gerçekleşti. Öldürülen kadınların bir kısmı daha önce şikayette bulunmasına, yardım istemesine rağmen koruma altına alınmadı. Katillerin çoğu yakalanmadı, veya az ceza aldı. Bu cinayetlere karşı, birçok kadın kurumu farklı ve geniş çaplı eylemler düzenleyerek protesto etti. Kadınların mücadelesi daha çok İstanbul, İzmir, Ankara, Adana ve Kürt kentlerinde yoğunlaştı.

Tecavüz-taciz- istismar
Son bir yıl içinde erkekler 141 kadına, 8 çocuğa (çocuklardan 2’si hamile kaldı) tecavüz etti. 133 kadını taciz etti, 77 çocuk istismarda bulundu. Kadın ve çocuklar en çok yakınlarındaki erkekler tarafından taciz ve tecavüze maruz kaldı. Bunu yapanların çoğu ya az ceza aldı, ya da serbest kaldı. Erkeklerin yaşı 17-70, kadınların yaşı 16-53 arasında değişti.
Taciz ve Tecavüz en çok Marmara Bölgesi başta olmak üzere, yine büyük kentlerde yaşandı. Olaylar en çok evde ve sokakta yaşandı. Taciz ve tecavüze karşı kadın mücadelesi birçok kentte devam etti. Farklı kesimlerden bir araya gelen mücadeleci kadınlar, devletin tecavüzcüleri, katilleri koruduğu, hesap vermesi gerektiğini alanlarda haykırdı. Kadınlar erkek şiddetine karşı bir çok yerde protesto, basın açıklaması, yürüyüş, panel gerçekleştirdi.

Yaralama-darp
Bir yıl içinde veriler 253 kadının, 7 erkeğin ve 5 çocuğun, erkekler tarafından yaralandığını gösteriyor. Ayrıca 83 kadın darp edildi. Yaralamada en çok kullanılan silah yine bıçak oldu. Kadınları ve çocukları en çok yakınlarındaki erkekler yaraladı. Yaralama ve darp olayları daha çok sokakta ve evde yaşandı. Çoğu hakkında farklı sebeplerden dolayı suç duyurusu yapılmadı. Bazı kadınlar koruma talebinde bulunmasına rağmen, devlet tarafından korunmadı. Yaralama ve darp vakaları en çok büyük kentlerde yaşandı. Erkeklerin yaşı 17-65, kadınların yaşı 17-57 arasında değişti. Tüm bunların yanısıra yüzlerce kadın seks işçiliğine zorlandı.

Kadınlar 5 erkek öldürdü
Geçtiğimiz yıl içinde kadınlar şiddet gördüğü, kendisine tecavüz eden, şiddet uygulayan 5 erkek öldürdü. Bu erkekler baba, eski eş ve eşiydi. Kadınlar ayrıca kendisine şiddet uygulayan 3 erkeği yaraladı.
Tüm şiddet olayları (cinayet, tecavüz-taciz, yaralama) en çok büyük kentlerde yaşandı. Bölge olarak da en çok Marmara Bölgesi’nde yaşandı. Kürt kentleri en az şiddetin yaşandığı yerler olarak yansıdı basına. Buna rağmen son bir kaç ay içinde şiddet olaylarının giderek arttığı da görüldü.
Gerek Kürt kentlerinde, gerekse tüm Türkiye’de şiddet giderek tırmanmakla birlikte daha çok toplumsal nedenlerden dolayı kadınlar şikayette bulunmakta zorlanıyor. Özellikle ensest ilişki, taciz, çocuk istismarı, tecavüz gibi saldırılar karşısında çoğu kez susmak tercih edildi. Bunun toplumsal, psikolojik nedenlerinin yanısıra, devletin, onun mahkemelerinin cinsiyetçi yaklaşımlarına duyulan güvensizliğin de büyük payı var. Birçok kadın katili ve tecavüzcünün serbest olarak yargılanması veya hiç yargılanmaması kadınların büyük tepkisini doğurdu. Türkiye’de özellikle son bir kaç yıl içinde farklı görüşten kadınlar ortak mücadelede önemli çalışmalar yaptı, yapıyor. Kadınlar protesto yürüyüşleri, miting, ortak basın açıklamaları, panel gibi eylemlerle örgütlülüklerini giderek güçlendiriyor.

HABER MERKEZİ

 

265 Transbirey öldürüldü

2012’de tüm dünyada 265 trans bireyin öldürüldüğü kayıtlara geçti. Trans Cinayetleri İzleme projesi dünya çapında trans bireylerin cinayetlerini izliyor, veri topluyor ve ilgili raporları inceliyor. 56 ülkede faaliyet gösteren proje, Ocak 2008 ila Kasım 2012 arasında dünya çapından 56 ülkede 1083 trans bireyin öldürüldüğünü ortaya koyuyor. 2009’da 162; 2010’da 179; 2011’de 221 kişinin öldürüldüğü kayıtlara geçti. 2012’de trans cinayetlerinin en çok yaşandığı ülkeler ise Brezilya (126), Meksika (48), ve ABD (15) olarak sıralanırken, onları Venezuela (9), Honduras (8), Kolombiya (6), Uruguay (6) ve Guatemala (5) takip ediyor. Asya’da trans cinayetlerinin en çok raporlandığı ülkelerin Hindistan (6), Pakistan (5) ve Filipinler (4), Avrupa’da ise Türkiye (5) olduğu belirtiliyor.




 

Gönderi tarihi:
  • Yazar

10 yıllık AKP iktidarında kadının bilançosu ağır oldu

 

AKP iktidarının beslendiği alanlardan biri “cemaatçi kadın hareketi” olurken, 10 yıllık iktidarında AKP kadınlara saldırmaktan da geri kalmadı. Kadına yönelik şiddet, tecavüz yasası, kürtaj tartışmaları derken kadınlar AKP’nin şiddetinden en fazla pay alan taraflardan oldu.

AKP’nin türbanla başlattığı süreç “kadını eve kapatmaya” doğru hızla ilerlerken, 10. yılını dolduran iktidarın kadın dosyası hayli kabarık. Eşitliğe inanmıyorum diyen başbakan, “tecavüze uğrayan kadının bebeğine gerekirse devlet bakar” diyen Sağlık Bakanı, evli ve 3 çocuklu asgari ücretli vatandaşlardan vergi alınmayacağının ‘müjdesini’ veren başbakan yardımcısı, kadına yönelik şiddeti engellemek için cami, kışla ve okul formülünde ‘aydınlanma projesi’ başlatan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, AKP iktidarının kadına bakışını temsil eder nitelikte.

AKP için kadın erkek eşit değil
Gericiliği her alanda yaygınlaştıran hamleleriyle kadın düşmanlığını besleyen AKP iktidarında başbakan Erdoğan kadınların erkeklerle eşit olmadığını hemen her fırsatta dile getiriyor. "Kadın kadındır erkek erkektir. Bunların eşit olması mümkün mü?” diyen Erdoğan, “ Bazı kadınlar ekranlarda kadın erkek eşitliği diyorlar. Bu eşitlik haklar konusunda eyvallah. Ama diğeri ise yaradılışa ters. Siz önce kadınlar arasındaki eşitliği halledin” diye buyurmuştu.

Başbakanın sıkılıka vurguladığı ‘kadın-erkek eşit değildir’ söyleminin uygulama alanı ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulması oldu. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün yerine kurulan bakanlığın kadın–erkek eşitliğini sağlamakla görevli olması beklenirken kadın “aile” kurumu içinde konumlandırılarak ötelenmiş oldu.

Soyut bir “aileyi koruma” tanımı içinde, kadına da korunması gereken ailede ‘3 çocuk doğurma’ görevi verilirken Dünya Ekonomik Forumu’nun 2011 raporu yaşanan durumu rakamlarla gösteriyor. Rapora göre kadın-erkek eşitliğinde Türkiye 135 ülke arasında 132. sırada. Türkiye’de her 10 kişiden 4’ü şiddet görüyor ve her gün ortalama 5 kadın cinayeti işleniyor.

Buna karşılık AKP iktidarı kadına şiddeti önleme olarak sürdüğü yasaya bile “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” adını verirken, yasada şiddet gören kadının ikna, uzlaşma gibi yöntemlerle hukuki yollardan hakkını aramaktan vazgeçirilmesi isteniyor. Kadınlara sağlanan “sığınakların” gizliliği ortadan kaldırılıyor ve adına yönelik şiddetin insan haklarına aykırılığına değinilmediği yasada şiddet gören kadınlara tedbir kararı verilebilmesi için gördükleri şiddeti ispatlamaları da isteniyor.

Kadına yönelik şiddette 10 yılda %1400 artış
AKP iktidarı süresince kadına yönelik şiddetle mücadele edemediği gibi istatistikler kadına yönelik şiddette %1400 artış olduğunu söylüyor. Avrupa Konseyi’nin kadına yönelik şiddetle mücadele çağrısına "Kadına şiddetle mücadele sözleşmesi"ni imzalayarak cevap veren Türkiye’de yaşananlar AKP’nin bu konuda hassas bir politika yürütmediğini gösteriyor. Erdoğan'da kadına yönelik şiddet olaylarının muhalefetin ve medyanın istismarıyla artıyormuş gibi bir havada takdim edildiğini söyleyerek konuyu yok saymaya devam ediyor. Ancak veriler durumun vahametini ortaya koyuyor.

Kadın düşmanlığında sınır tanımayan AKP iktidarı boyunca kadına uygulanan şiddet, tecavüz ve cinayetler raporlara hep artan sayılarla konu oldu. Son verilere göre sadece 2011 yılında 257 kadın öldürülürken, 102 kadın tecavüze uğradı ve 202 kadın yaralandı. 2012 yılının ilk altı ayının bilançosunu çıkaran Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporuna göre de 100’e yakın kadın hayatı kaybetti. 2012 Eylül ayı itibarıyla İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'ne 5 bin 9 kadın fiziksel ve duygusal şiddete uğradığı gerekçesiyle başvurdu. Cinsel saldırıya uğrayan kadınlardan yüzde 40’ı ise korku, baskı gibi gerekçelerle şikayetçi dahi olamadı.

AKP kadınları şiddete teslim ediyor
AKP kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda sıklıkla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı üzerinden ‘samimiyet gösterisi’ yapmaya çalışsa da kadına yönelik taciz, tecavüz, şiddeti durdurma konusunda samimi olup olmadığını anlamak için AKP zihniyetinin kadına bakış açısına dair birkaç örneği hatırlamak yeterli aslında.

- AKP’li belediyeler düzenledikleri etkinliklerde gerici kadın rolünü topluma benimsetmeye çalışıyor. AKP’li Küçükçekmece Belediyesinin düzenlediği etkinlikte konuşma yapan gerici yazar Sema Maraşlı, kadınları erkeklerin üstünlüğünü kabul etmeleri yönünde uyarmıştı. Kur’an’da evin reisinin erkek olduğunu belirten Maraşlı kadınların yaratılışları gereği teslimiyetçi olduklarını savunmuştu.

- AKP gerici kadın modelini yaratma sürecinde rol model oluştururken kendi starlarını da yaratıyor. Bunlardan en bilindik olanı, yaşam koçluğu ve aile danışmanlığı sıfatıyla AKP’li belediyelerin düzenlediği etkinliklerde seminerler veren Sibel Üresin. Üresin, katıldığı bir televizyon programında İstanbul'da tek eşli kimse olmadığını savunarak "Kocama arkadaşımı tavsiye ettim" yönündeki açıklama yapmıştı. Bu açıklamalarla yetinmeyen Üresin, imam nikahının resmileşmesini savunurken “zengin bir erkek olsaydım 4 kadın alırdım” sözleriyle dinci gericiliğin kadın zihninde yaratabileceği tahribatın sınırı olmadığını göstermişti.

- Ordu'nun Ünye ilçesinde, AKP Ünye İlçe Tanıtım ve Medya Başkanı Süleyman Demirci sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki sayfasına, başı açık kadınlar için "Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır" yazmıştı.

- Tayyip Erdoğan, Münevver Karabulut cinayetinden sonra aileyi suçlamış ve "kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya" yorumunu yapmıştı.

- Başbakan Erdoğan Ankara'da Metin Lokumcu'nun katledilmesini protesto eden Dilşat Aktaş için "Bu sabah bakıyorum bir televizyon kanalında Ankara'da bir polis panzerine tırmanan bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem" demiş, AKP zihniyetinin kadına bakış açısını net olarak gözler önüne sermişti.

Şiddete çözüm önerileri kadınlarla dalga geçiyor
Türkiye’de ortalama her gün 5 kadın eşleri, sevgilileri ya da tanıdıkları erkekler tarafından öldürülüyor, boşanmak isteyen kadınlarsa şiddetten en fazla mağdur olanlar olarak karşımıza çıkıyor. Devletten koruma talep eden kadınların kaldığı sığınma evleri açılış törenlerinde teşhir edilirken, koruma talebiyle polise veya savcılığa başvuran kadınların yüzde 73'ü, sığınma evlerinde olan kadınların ise yüzde 27'si cinayete kurban gidiyor. AKP ise geliştirdiği söylemle kadın cinayetlerini adeta teşvik ederken, çözüm için önerdiği yöntemlerle kadınlarla dalga geçiyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, problemin çözümünde zihinsel dönüşüm boyutunun olduğunu söylerken bu dönüşümü gerçekleştirmek için Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da içinde olduğu kurumlarla 'aydınlanma projesi'ni yürütüleceğini açıklamıştı.

Şiddetin engellenmesinde önerilen bir başka çözüm ise panik butonu. Uyguladığı politikalarla kadına şiddeti adeta teşvik eden AKP'nin önerisi ise skandal niteliğinde. Panik butonu uygulamasında şiddet gören kadınlara dağıtılacak cihazlarla "Emniyet'e erkenden haber verilmesi" planlanıyor. Kadınların şiddet anında ellerindeki cihazı kullanarak emniyete haber vermesi planlanırken Şahin konuşmasında, "Aslında bu buton, şiddeti psikolojik olarak engelleyecek bir sistem. Sosyal devlet olarak, şiddet görenin yanında olduğumuzu gösterebilsek, psikolojik bir yaptırım da getirmiş olacağız." diyerek çağrı aletinin işlevsiz kalacağını da kendi ağzıyla söylemiş oldu. AKP’nin kadına dönük şiddeti engelleme önerisi panik butonu ise herkese dağıltılmayacak. Bunun için aile mahkemesi hakiminin kararı gerekiyor. Koruma için başvuran kadınların ölüm oranları düşünüldüğünde ise uygulamanın başarılı olma şansı olmadığı anlaşılıyor.

Kürtajla kadınlar hedef tahtasında
Kadına dönük muhafazakar politikaların en son örneği kendini kürtaj tartışmalarında gösterdi. Başbakan Erdoğan, partisinin Genel Merkez Kadın Kolları 3. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada “Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz Uludere diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir” diyerek katliamın sorumluluğunu üzerinden atan bir açıklama yapmıştı.

Kürtajla başlayan tartışma sezeryan meselesi ile dallanmıştı. Özel bir hastahanenin açılışında sezeryana ilişkinin öfkesinin üç çocuk meselesinden kaynaklı olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, konuşmasında “ Kürtaj ve sezeryan cinayettir” diyerek kürtaj yasağının sinyallerini vermişti. Aynı konuşmada Başbakan, “ Kürtaj yasasını çıkartacağız” demiş, yasa tasarısı Haziran ayında mecliste görüşülmüştü. Aynı konuşmada Erdoğan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a yetki verdiğini söyleyerek, “ Bakanıma söyledim. Kürtajla ilgili yasayı çıkaracağız” açıklamasını yapmıştı.

Başbakan’dan tam yetkiyle sezeyan ve kürtaj tartışmalarının uygulayıcısı Akdağ ise, “Annenin başına kötü bir şey gelmişse ne olacak?’ deniyor. Gerekirse öyle bir bebeğe devlet bakar.” diyerek tecavüze uğrayan kadınların da gebeliklerini sonlandırmaması gerektiğini savunmuştu. Akdağ’ın açıklamalarının hemen ardından TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün de kürtajın tecavüzden daha büyük bir suç olduğunu iddia etmiş ve tecavüze uğrayan kadınların doğurması gerektiğini savunmuştu. Bosna’da tecavüze uğrayan kadınlar üzerinden kürtajın tecavüzden daha büyük bir dram olduğunu ileri süren Üstün, “Anne karnında o bebekler öldürülseydi, tecavüzcülerin yaptığından çok daha büyük bir dram, suç ortaya çıkacaktı” diyerek down sendromlu doğacak diye bebeklerin aldırılmasının yanlış olduğunu söylemişti.

AKP yargısında tecavüz mahkemelerce aklanıyor
Tecavüz mağdularının kürtaj hakkının elinden alınmasının tartışıldığı ülkemizde, mahkemeler tecavüz ve taciz davalarındaki kararlarıyla gericilerin söylemlerini meşru kılacak hamleler yapıyor. Kürtajı yasaklayan iktidar, yargının tecavüzcüden yana tutumuyla destekleniyor. Yargı taciz ve tecavüz davalarında ya suçluları aklıyor ya da çok geç kararlar alıyor.

Geçtiğimiz yıl Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yargıda iş yükünü hafifletmek amacıyla düzenlediği çalışmada yapılan öneriler yargıyı eline geçiren AKP’nin kadına bakış açısını ortaya koymuştu. Önerilerden birisi tecavüze uğrayan kadının tecavüzcüsüyle evlenmesi olurken diğer öneri ise daha hızlı rapor alınabilmesi için tecavüze uğrayan kadının ‘beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı’ araştırılmayarak bunun yerine sadece ‘beden sağlığının bozulup bozulmadığı’ araştırılması idi.

Mahkemelerin verdiği kararlar gericilerin istismar olaylarında istediğiyle örtüşüyor. Tecavüze uğrayan kadının çocuğu doğurması yönünde muhafazakar ideolojinin imdadına mahkemeler koşuyor ve tecavüz olaylarında mahkeme kararıyla kürtaja izin verilmiyor.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

SKM: Şubat Ay'ı Kadına Dönük Şiddet Bilançosunu Açıkladı

 

8 Mart dünya emekçi kadınlar gününe yürüdüğümüz şu günlerde, her gün yeni kadın katliam ve şiddet haberleri yayınlanıyor. Bunlar sadece basına yansıyanlar. Şiddetin gerçek tablosu bunun bir kaç katı fazla olduğu bir gerçek. Dünyada ve ülkemizde kadına yönelik şiddet giderek artış göstermekte. Bunun birçok nedeni var. Yargı sistemindeki erkek egemen yaklaşım şiddetin önünü açan temel bir yerde duruyor. Şiddet uygulayan erkeği koruyan, adeta ödüllendiren kararlar aynı mahkemelerce verildi. Şiddet gören kadınların, hukuksal başvuruları sonuçsuz kaldı. Onlarca kadın korunma talebi olmasına rağmen ya koruma verilmemiş ya da verilmesine rağmen erkekler tarafından öldürülmüşlerdir. Bu 8 Mart'ta biz kadınlar dünyanın her yerinde kadına yönelik erkek şiddetine karşı, kadın dayanışmasını büyütmek için alanlarda olacağız. 8 Mart'ta 'ses ver savaş dursun kadına şiddet son bulsun' şiarımızla birlikte kadın emeğinin görünür kılınması için 8 mart'ta alanlarda olacağız.Tüm emekçi kadınları alanlara sesimizi çoğaltmaya çağırıyoruz.

 

 

 

Şubat ayında kadına yönelik şiddet bilançosu şöyle: 11 kadın, yakını olan erkekler tarafından katledildiler. 10 kadın da erkeklerin cinsel ve fiziksel şiddetine maruz kaldı. Bu kadınlardan biri sürekli eşi tarafından taciz ve tecavüze maruz kaldığı için, daha fazla dayanamayıp eşini bıçaklayarak kendi yöntemiyle erkek şiddetinden hesap sordu.

 

Samsun: Kadın cinayeti

 

03.02.2013 Samsun'da Damla Ay, kendisini sürekli dövdüğü için eşini polise şikayet etti. Gözaltına alınan ve nöbetçi mahkemece serbest bırakılan Barış Ay'a 2 ay eve yaklaşmama cezası verildi. Eşinin korkusundan evinde kalamayan, Damla Ay 2 yaşındaki çocuğuyla birlikte annesi Nuran Güler'in yanında kalmaya başladı. Barış Ay Damla Ay'a kaldığı evin önünde sekiz el ateş ederek öldürdü.

 

İstanbul: Kadın cinayeti

 

04.02.2013 İstanbul Esenyurt'ta İrem Kahya birlikte yaşadığı Ramazan Demirci adlı erkek tarafından evinde öldürüldü. Ramazan Demirci gözaltına alındı.

 

İzmir: Kadın cinayeti

 

04.02.2013 İzmir'in Bergama İlçesi'nde 44 yaşındaki B. A 3 yıl önce kendisinden ayrılan eski eşini öldürdü. Ağır yaralı olarak hastahaneye kaldırılan F. A., acil yardım ekiplerince kaldırıldığı Hastanede hayatını kaybetti. Kadın katili B.A. gözaltına alındı.

 

Adıyaman:Kadın cinayeti

 

05.02.2013 Adıyaman'da Mehmet Şükrü Özbilgin 19 yaşındaki genç kadını ormanlıkta öldürdü. Ormanlık alanda gezmeye çıkan görgü tanıklarının ihbarı üzerine cinayet ortaya çıktı. Tekstil işçisi 19 yaşındaki genç kadın Zeliha Çakılkaya’nın ormanlık alanda cesedi bulundu. Mehmet Şükrü Özbilgin polis tarafından gözaltına alındı.

 

Zonguldak: Kadın cinayeti

 

11.02.2013 Zonguldak İlçeye bağlı Çamcılar köyünde Eyüp Günay, evde bulunan av tüfeğiyle gelinini Ayşe Günay'ı (30) yaraladı. Köylüler tarafında ağır yaralı olarak hastaheneye kaldırılan Ayşe Günay yaşamını yitirdi. Katil Eyüp Günay, jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı.

 

Hatay :Kadın cinayeti

 

14.02.2013 Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde eşinden boşanan 1 çocuk annesi Serpil Topbaş, evlenmek istemediği Mehmet K tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Kadın Katili Mehmet K. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

 

Mersin: Aile Meclis Kararı ile kadın ve çocuk Cinayeti

 

16.02.2013 Mersin’de 11 Şubat günü 19 yaşındaki Güler ve 29 yaşındaki Ferdi Azrak çifti, aile meclisi kararı ile öldürüldü. Güler Azrak'ın ailesi Ali ve Meryem Dursun çifti ile dört oğlu, kızlarının evliliğini onaylamadıkları için aile meclisi kararıyla kızları Güler damatları Ferdi ve torunları Berfin’in infazına karar verdiler.

 

Manisa:Kadın cinayeti

 

24.02.2013 Soma'da Ö.D. (25), evlerinde, tartıştığı eşi Merve Ö.'yi öldürdü. Genç kadının boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Olayla ilgili Ö.D. gözaltına alındı.

 

İstanbul:Kadın cinayeti

 

27.02.2013 İstanbul Sarıyer’de 22 gün önce kaybolan Fatma Top’un (57) cansız bedeni, işkence edildikten sonra bir bidonun içine konulmuş halde su göletinde bulundu. Top’un cesedinde çok sayıda darp izinin olduğu belirtildi. Ailenin yaptığı kayıp başvurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Top’un en son görüştüğü F.Ö. (35) ve Mehmet T. (57) gözaltına alınmıştı. Top’u öldürdüğünü itiraf eden Mehmet T’nin cenazeyi gömdüğü yeri söylemesi üzerine Top’un cenazesine ulaşıldı. Mehmet T. polise verdiği ifadesinde Top’la yaşadıkları bir tartışma nedeniyle cinayeti işlediğini itiraf etti.

 

İzmir:Kadın cinayeti

 

27.02.2013 İzmir’in Karabağlar ilçesi Aydın Mahallesi’nde ise tekstil işçisi M.A. (26) ile eşi A.A. (24) arasında tartışma çıktığını iddia eden M.A’nın eşi A.A’yı boğarak, katlettiği belirtildi. Olayın ardından M.A’nın polise teslim oldu.

 

Batman: Kadın cinayeti

 

27.02.2013 Batman Gercüş İlçesi’nde yol kenarında gömülmüş kadın cesedi bulundu. Cesedi köpekler tarafından parçalanan kadının kimliği henüz saptanmazken başka bir yerde öldürüldükten sonra getirilip elbiseleriyle birlikte buraya gömüldüğü yetkililerce belirtildi.

 

İstanbul: Kadına şiddet

 

12.02.2013 Gaziosmanpaşa’da Mehmet Avcı eşi Birgül Avcı'yı dövüp balkondan attı. 9 aylık hamile kadın, doğurduğu bebeği yoğun bakıma kaldırıldı. Anne Birgül Avcı'nın da iki bacağında kırıklar oluşması nedeniyle ameliyat edildi.

 

Ankara: Kadına dönük taciz

 

01.02. 2013 Genç kadını taciz eden tacizciyi halk cezalandırdı. Halk cezalandırdığı tacizciyi daha sonra Başkanlık binası önünde görevli polislere teslim etiler. Genç kadın, kendisini taciz eden tacizciden şikayetçi oldu.

 

İstanbul: Cinsel şiddet

 

18.02.2013 Rusya’dan tatil için İstanbul’a gelen E.S (29) burada mühendis C.Y (51) ile tanışıp evlendi. Evliliklerinde sorun yaşayan E.S eşi hakkında, “şiddet gördüğü ve git fuhuş yap” diyerek hakaret ettiğini belirterek davacı oldu. Savcılık C.Y hakkında “Basit yaralama” ve “Hakaret” suçlarından 2 yıl 3 aydan 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.

 

Tekirdağ: Kadına şiddet

 

19.02.2013 Çorlu'da 8,5 aylık hamile kadın Bircan Bakır, hırsızlıktan sabıkalı eşi 20 yaşındaki Ahmet Bakır tarafından darp edildi. Babasının evine sığınan genç kadın eşinin kendisini sürekli darp ettiğini belirti. Ölüm korkusu ile yaşayan genç kadın, polise giderek eşi tarafından sürekli tehdit edildiği için şikayetçi oldu. Şikayetçi olmasına rağmen karakolda eşiyle ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını belirti.

 

Ankara: Şiddet ve yaralama

 

26.02.2013 Karapürçek'te bir okulda öğretmen olarak görev yapan Şirin Ş, boşanma davası süren eşi Mehmet Ş, tarafından bıçaklandı. Gözaltına alınan Mehmet Ş, sevk edildiği mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şirin Ş,10 yıldır şiddet gördüğünü belirterek daha önce 3 kez koruma kararı çıkmasına rağmen eski eşi tarafında sürekli tehtid edildiğini, şiddet gördüğünü belirtti.

 

Adana: Kadına şiddet ve yaralama

 

26.02.2013 Adana'da 60 yaşındaki N.E. evde yalnız olduğu sırada zorla içeri giren bir saldırgan tarafından önce dövüldü, boğulmak istendi, camla boğazı kesildi. Yardım isteyen N.E.'nin sesini duyan komşuları durumu polise bildirdi. Ersel Akbaş gözaltına alındı.

 

Erzurum: Kadına Tecavüz

 

26.02.2013 Çocuklarının yanında kendisine cinsel tacizde bulunan ve tecavüz eden Süreyya Yaşar eşi Lütfü Yaşar'ı bıçakladı. Süreyya Y. eşi Lütfü Yaşar, tarafından sürekli tacize, tecavüze ve şidete maruz kaldığını belirterek çıkarıldığı mahkemede Lütfü Yaşar hakkında şikayetçi olduğunu belirti.

 

Bursa: Cinsel şiddet istismar

 

27.02. 2013 D.R, adlı kadın camide fahri imamlık yapan Vahit K.’dan şikayetçi oldu. 20 yaşındaki D.R. şikayetinde " evine çağıran Canan A. istemediğim halde bana Vahit K. ile birlikte kendisinin de katıldığı gurup seks yaptırdığıHer ikisinden de şikayetçi oldu. Mahkemeye çıkarılan Canan A. ve Vahit K. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Kadına şiddetin 2012 bilançosu

 

2012'de kadına şiddet artarak devam etti...

 

Erkekler 2012'de 165 kadın, 14 çocuk, üç bebek ve 15 erkek öldürdü; 150 kadına tecavüz etti, 210 kadını yaraladı, 137 kadını taciz etti.

 

    Bianet'ten Çiçek Tahaoğlu'nun haberine göre, Erkekler 2011'de 257 kadın, 32 erkek, 14 çocuk ve iki bebek öldürdü, en az 102 kadın ve 59 kız çocuğuna tecavüz etti.

 

    Kadınları en çok kocaları öldürdü ve yaraladı, tanıdıkları erkekler tecavüz etti, tanımadıkları erkekler taciz etti. Şikayette bulundukları, koruma talep ettikleri, tedbir kararı çıkarttıkları halde 24 kadın öldürüldü, 21 kadın ağır yaralandı.

 

Cinayet

    Erkekler 2012'de 165 kadın, 14 çocuk, üç bebek ve 15 erkek öldürdü. En çok kadın katli İstanbul, Ankara ve İzmir'de yaşandı.
Mart ayı itibarıyla şiddet gören kadınlara verilen koruma tedbirlerinin sayısı arttı, ancak bu da onları korumaya yetmedi. 24 kadın hukuki süreci başlatmalarına rağmen öldürüldü:

 

    * Öldürülen dokuz kadın defalarca şikayette bulunmasına rağmen şikayetleri kayda alınmadı. İki kadın koruma talebine cevap alamadı.
    * Yedisi saldırganları hakkında uzaklaştırma kararı çıkartmasına rağmen öldürüldü.
    * Bir kadının katili ceza almış ancak denetimli serbestlik kapsamında dışarı çıkmıştı, birinin ise cezasının açıklanmasının ertelenmesine karar verilmişti, birinin aldığı hapis cezası ise paraya çevrilmişti.
    * Bir kadın adliye önünde boşanma dilekçesi yazarken, birisi koruma kararını uzatmak için evden çıktığı sırada öldürüldü.
    * Bir kadın ise koruma kararına ve sığınmaevine yerleştirilmesine rağmen öldürüldü.

 

    Cinayetlerin yüzde 45'i ateşli silahlarla, yüzde 38'i bıçakla işlendi. 11 erkek boğarak, yedi erkek döverek, üçü baltayla, biri işkence yaparak, biri ise arabayla ezerek öldürdü.

 

    Kadınların yarısından çoğunu kocaları öldürdü. 85 kadını kocaları, 12'sini eski kocaları, beşini boşanma davası süren kocaları, 16 kadını sevgilileri, üçünü eski sevgilileri, beşini babaları, dördünü damatları, sekizini diğer akrabaları (ağabey, oğul, kayınbirader...), yedisini ilişki teklifini reddettiği erkekler, iki seks işçisini ise müşterileri öldürdü. Diğer cinayetlerin ise faili meçhul.

 

    Öldürülen 15 erkeğin çoğu, öldürülen ya da şiddet gören kadınları korumaya çalışan erkeklerdi. Diğerleri namus bahanesiyle öldürüldü.
    Cinayetlerin ardından 15 fail intihar etti, üçü intihara teşebbüs etti, 12'si kolluk kuvvetlerine teslim oldu.

 

    TECAVÜZ

    Erkekler 2012'de 150 kadına tecavüz etti. En çok tecavüz İstanbul, Antalya ve Adana'da gerçekleşti.

 

    Kadınlara en çok tanıdıkları erkekler tecavüz etti. Kadınların yüzde 61'i tanıdıkları, yüzde 39'u tanımadıkları erkeklerin tecavüzüne uğradı. Tanıdık tecavüzcüler sırasıyla arkadaşlar, kocalar, sevgililer, akrabalar, iş arkadaşları, öğretmenler ve komşulardı.

 

Kadınların yüzde 42'si kendi evinde tecavüze uğradı. 63 kadın evde, 37'si sokakta, 29'u zorla alıkonuldukları mekanlarda, altısı işyerinde, yedisi otel, bar, restoran gibi mekanlarda tecavüze uğradı. Sekiz kadına zorla seks işçiliği yaptırıldı.

 

KADINA ŞİDDET VE YARALAMA

    Erkekler 2012'de 210 kadını yaraladı. Erkek şiddeti en çok İstanbul, Adana ve İzmir'de yaşandı.

 

21 kadın hukuki süreci başlattığı halde ağır yaralandı: Bunlardan 11'i saldırganlar hakkında uzaklaştırma kararı çıkardığı, dört kadın şikayette bulunduğu, bir kadına uzaktan koruma verildiği halde ağır yaralandılar. İki kadın kaçtıkları kişiler tarafından sığınmaevinde şiddete uğradı. Dört kadın, kocalarını şikayet etmeye giderken yolda darp edildi. Ağır yaralanan başka bir kadın ise şiddet gördüğü kişiye dava açmış, kazanmış ancak saldırganın cezası paraya çevrilmişti.

 

    Kadınların yüzde 60'ı kocalarından şiddet gördü. 127 kadın kocalarından, 22'si eski kocalarından, dördü boşanma davası devam eden kocalarından, 22 kadın sevgilisi ya da eski sevgilisinden, dokuzu tanımadığı erkeklerden, biri ilişki teklifini reddettiği bir erkekten, diğerleri ise oğul, baba, damat ve diğer erkek akrabalardan şiddet gördü.

 

    Erkek şiddeti vakalarının yüzde 34'ü ölüme sebep verebilecek saldırılardı. 139 kadın darp edilirken; 44'ü kesici aletler, 16'sı ateşli silahlarla ağır yaralandı. Ayrıca altı erkek arabayla kasıtlı olarak çarptı, ikisi üzerine kızgın yağ döktü, bir erkek karısını boğmaya çalıştı, biri balkondan attı, biri işkence yaptı.

 

Karısını/sevgilisini öldürdüğünü zanneden iki erkek intihar etti, biri intihara teşebbüs etti.

 

    TACİZ

    2012'de erkekler 137 kadına cinsel tacizde bulundu. Tacizler en çok tanımadık erkeklerden geldi, çoğu sokakta yaşandı.
Kadınların yüzde 80'inini tanımadıkları erkekler taciz etti. 137 taciz vakasından 90'ı, yani yüzde 66'sı sokakta gerçekleşti.
    Ayrıca 11 kadın apartman girişleri ve asansörlerde, 12'si kendi evlerinde, dokuzu işyerlerinde, altısı ise telefon ve/veya internet aracılığıyla cinsel tacize maruz kaldı. Diğer taciz vakaları otobüs, otel, hastane, okul ve restoran gibi mekanlarda yaşandı.
Şehirlere göre

 

    2012 boyunca 66 ilde toplam 662 cinayet, cinayete teşebbüs, taciz, cinsel şiddet, tecavüz ve yaralama vakası basına yansıdı.
Erkek şiddeti vakalarının dörtte biri İstanbul'da yaşandı. İzmir ve Adana da İstanbul'u izliyor.

 

3562a946a8.jpg

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Yanlış inanışlar 08 Mart 2013

 

Yanlış İnanış: "Aile içi şiddet sanıldığı kadar yaygın değildir."

 

Gerçek: Dünya üzerinde her ırk ve ülkeden dört aileden birinde aile içi şiddet görülür. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunun yaptırdığı bir araştırma sonucuna göre ülkemizde ailelerin %34'ünde fiziksel şiddet, %53'ünde sözlü şiddet uygulanmakta ve ev içi şiddet yoğun olarak yaşanmaktadır.

 

Dünya'da aile içi şiddet:

 

"Dünya genelinde her dört kadından 1'i ve her 6 erkekten 1'i yaşamlarının bir döneminde aile içi şiddete uğramaktadır. (Council of Europe, 2002; BMA 1998; British Home Office Research Study, 1999)

 

"Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün 2002 yılı raporlarında belirtilen tahminlere göre tüm dünyada üç kadından biri yaşamlarının bir döneminde dövülmekte, cinsel ilişkiye zorlanmakta ve diğer yollarla taciz edilmektedir. Tacizi yapan kişi genellikle kendi ailesinden biri ya da tanıdığı bir kişidir.

 

"Japonya'da, istismar yaşamış 613 kadının % 57'sinin fiziksel, duygusal ve cinsel şiddetin hepsine maruz kaldığı görüldü.

"Kore'li kadınların üçte ikisi eşlerinden düzenli olarak dayak yemektedir.

"Kenya'da 1990 yılında yapılan bir araştırmada kadınların % 41'inin kocalarından düzenli olarak dayak yediği saptandı.

"1992 yılında Şili'de cinsel suç işleyenlerin % 72'sinin bu suçu yakından tanıdıkları kişilere karşı işlediği ortaya çıktı.

"1993 yılında Mısır'ın İskenderiye kentinde öldürülen kadınların % 47,1'i akrabaları tarafından tecavüze uğradıktan sonra öldürüldü.

"Dünya genelinde her 4 kadından 1'i hamilelik sırasında eşi tarafından isteği dışı cinsel ilişkiye zorlanmaktadır.

"Öldürülen kadınların yüzde 40 ile 70'i yakın ilişki içinde olduğu partneri tarafından öldürülmektedir. 1989-1996 yılları arasında Avustralya'da cinayete kurban giden kişilerin % 43'ü, Bangladeş'de % 50'si, Zibmbabwe'de % 60'ı, Papua - Yeni Gine'de % 73'ü eşleri tarafından öldürüldü. İngiltere ve Galler'de 2000/2001 yıllarında öldürülen kadınların % 42'sinin, erkeklerin ise % 4'ünün katili eşleriydi. (WHO, 2002; Australian Institute of Criminology, 1998; Crime in England and Wales, Home Office, July 2002)

"2001/2 Britanya suç araştırması sonuçlarına göre, İngiltere ve Galler'de şiddet içeren suçların yaklaşık dörtte biri aile içinde işlenmektedir. Eşler arasındaki şiddetin kurbanlarının % 81'inin kadın, %18'inin ise erkek olduğu saptanmıştır. (Crime in England and Wales, Home Office, July 2002).

"Aile içi şiddete uğrayanların ancak % 35'i bu durumu başkalarına söylemektedir. (Crime in England and Wales, Home Office, July 2002; Home Office Research Study, 1999)

 

Türkiye'de aile içi şiddet:

 

"T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun yaptığı araştırma sonuçlarına göre aile içi şiddet ülkemizde de yaygındır. Fiziksel şiddete ailelerin % 34'ünde, sözlü şiddete ise

% 53'ünde rastlanmaktadır. Çocuklara yönelik fiziksel şiddete rastlanma oranı da

% 46'dır. Ailelerde cinsel şiddet ve tacize rastlanma oranı % 9'dur. Şiddete maruz kalanların % 80'i yapacak fazla bir şey olmadığına inanmaktadırlar. Bu durum çaresizliğin kabulü anlamına gelmekte ve şiddete maruz kalanın pasif tutumuna yol açmaktadır. (T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu, 1995)

 

 

"Kadın Dayanışma Vakfı'nın 1995'te başkent Ankara'daki gecekondularda yaşayan kadınlar arasında yaptığı bir araştırma, kadınların % 97'sinin kocalarının saldırısına uğradığını ortaya koydu. (Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, 2001)

 

 

"Başka bir araştırma, kadınların yüzde 58'inin yalnızca kocalarından, nişanlılarından, erkek arkadaşlarından ve erkek kardeşlerinden değil, kadın akrabalar da dahil olmak üzere kocalarının ailesinden de aile içi şiddete maruz kaldığını göstermektedir. (Ankara Tabip Odası, 2002)

 

 

"Bir araştırmaya göre, şiddet sonucu ölen 40 kadından 34'ü evde ölmüş, 20'si asılmış ya da zehirlenmiş, 20'sinde öldürüldüklerine dair kesin belirtiler görülmüş ve 10'u da ölmeden önce aile içi şiddete maruz kalmıştır. (Bütün, Sözen & Tok, 2003)

 

 

"Türkiye'nin doğu ve güneydoğusundaki çeşitli kentlerde yapılan bir araştırma kadınların % 45,7'sine kocalarının seçiminde danışılmadığını ve % 50,8'inin rızaları olmadan evlendirildiğini ortaya koymaktadır. (İlkkaracan, 2000)

 

 

"Bir araştırmada görüşülen 695 kadının % 54'ü ailelerinde şiddet gördüklerini, şiddet gördüğünü söyleyenlerin % 35,2'si en az 4 yıl ve daha fazla zamandır şiddete maruz kaldıklarını söylemiştir. Şiddete uğrayan kadınların gördükleri şiddet türüne göre; kadınların % 42,3'ünün dayak % 40,1'inin tehdit ve küfür, % 12,6'sının yaralama, % 3,2'sinin cinsel taciz ve tecavüz, % 1,4'ünün eve kapatma ve % 0,4'ünün öldürülme tehdidi ile karşı karşıya kaldıkları anlaşılmıştır. Bu grubun % 40,4 'ünün evlerinde, çocuklara karşı da şiddet uygulandığı saptanmıştır. (Kocacık, 2004)

 

 

"Başka bir araştırmada 112 kadın ile görüşülmüş, şiddete uğrayan kadınların % 91,1'inin kocalarından , % 8,9'unun babalarından şiddet gördüğü anlaşılmıtır. Şiddete uğrayan kadınların bedensel şikayetleri % 43,4 ile morarma, yaralanma, çürük, % 44,3 ile hastanelik dereceye gelme (kırık, ağır yaralanma), % 13 ile çocuk düşürme olarak belirtilmiştir. Şiddetin devam ettiği süre ise, şiddete uğrayanların % 37,5'inde 11 yıldan fazla, % 28,6'sında 6 - 10 yıl, % 23'ünde ise 1 - 5 yıldır. (Yıldırım, 1998)

 

 

"Diğer bir araştırmaya katılan kadınların % 39'u fiziksel şiddete maruz kalmış, % 2'si ölüm tehdidi almıştır. (Vatandaş, 2003)

 

 

"Aile Araştırma Kurumu ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın 1997'deki araştırmasına göre, kadınların % 45,8'i balayı döneminin sonunda, % 1,3'ü ilk çocuklarına hamileliklerinde ve % 9,9'u doğumdan sonra şiddete maruz kaldıklarını belirtmişlerdir.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.