Φ gloria Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2012 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2012 Ölü Adam - Dead Man William Blake, muhasebecilik yapmak için Batı Amerika’nın tehlikeli ve hiç bilmediği bir kasabasına gelir ve kasabaya geldiğinin ertesi günü bir katil olarak kasabadan kaçar. Kaçarken kendisine Nobody (Hiç Kimse) ismini vermiş olan bir Kızılderili ile karşılaşır. Nobody ile WilliamBlake’in bu yolculuğu artık bir hayatta kalmaya çalışma yolculuğuna dönüşür. Yönetmen: Jim Jarmusch Senaryo: Jim Jarmusch Oyuncular: Johnny Depp, John Hurt, Alfred Molina, Crispin Glover Yapım: 1995, ABD, Japonya, Almanya On the run after murdering a man, accountant William Blake encounters a strange Indian named "Nobody" who prepares him for his journey into the spiritual world. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2012 Jim Jarmusch'un diğer filmleri için: DOWN BY LAW - yönetmen Jim Jarmusch / oynayanlar: Tom Waits, Roberto Benigni, John Lurie Kahve ve Sigara - Coffee and Cigarettes Stranger Than Paradise-Cennetten de Garip Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2013 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2013 PRELUDE:"Tercihen ölü bir adamla yolculuk etmemelidir."-Henri Michaux **Pencereden dışarı bir bak!Bu sana sandalda olduğun zamanıhatırlatmıyor mu?Ve sonra o gece geç vakitte,uzanmış tavana bakıyordun,ve kafandaki suçevrendeki manzaradanpek farklı değilken,kendi kendine şöyle demiştin:"Sandal yerinde durduğu halde, nasıl oluyor da manzara akıp gidiyor?"Ve hatta... DIALOGUES:Birbirine benzeyen şeyler, doğadabirbirine benzemek için büyürve konuşan kayalar da güneşin altındaçok uzun zamandan beri yatıyorlar.Konuşan kayalar mı?Bazıları onların şimşeklerle dünyayaindiklerine inanır.Ama benim inancım o ki, zaten yerdelerve yıldırımlar onları toprağın derinine itiyor..Seni öldüren beyaz adamı, öldürdün mü?Ben ölü değilim ki!Aptal beyaz adam!Doğduğunda sana ne isim verilmişti?Blake..William Blake.Bir yalan mı bu?Yoksa beyaz adamın bir şakası mı?Yo, ben William Blake'im.Öyleyse sen ölü bir adamsın!Özür dilerim ama ben..anlamıyorum?Adın gerçekten William Blake mi?Evet.Her geceve her sabahdoğar bazıları acıyaher sabah ve her gecedoğar bazıları tatlı hazza..Doğar bazıları tatlı hazza,doğarken bazıları sonsuz geceye..Gerçekten hiçbir şey anlamıyorum.Ama ben anlıyorum, William Blake!Sen bir ozan ve ressamdınama şimdi, beyaz adamları öldürmüşbir katilsin.Artık dinlenmelisin, William Blake.Doğar bazıları tatlı hazza,doğarken bazıları sonsuz geceye..** **Wilson hakkında bilgin var mı?Ne?Cole Wilson'ı tanıyor musun?Ne biçim soru bu yahu?Tabii ki Cole Wilson'ı tanıyorum.Herkes onun adını duymuştur.Yaşayan bir efsanedir o.Ebeveynlerini düzdü!Ne yaptı?Ebeveynlerini düzdü.İkisini birden mi?Evet.Annesini babasını.Ebeveynlerini. Her ikisini de.Düzdü onları!Oh!Ve ne duydum biliyor musun?Öldürdükten sonra onları pişirip yemiş!Yani sen, hem anasını hem de babasını?Sana söylediğim şu: Onları öldürmüş,onları düzmüş, onları pişirmiş, onları yemiş..Kahrolası..bir vicdana sahip değil!Ne dediğimi anlıyor musun?Bizim kahrolası gırtlaklarımızı dagecenin bir vakti kesebilir yani!** **William Blake,o silahı nasıl kullanacağınıbiliyor musun?Pek sayılmaz!Onun aracılığıyla konuşmayıöğreneceksin..ve bundan böyleşiirlerin kanla yazılacak..Senin adın ne?Benim adım; Hiç Kimse.Pardon?Benim adım Exaybachay yani;yüksek sesle konuşuphiçbir şey söylemeyenyüksek sesle konuşup..Adının 'hiç kimse' olduğunu kim koydu?Hiç kimse diye çağırılmayı yeğliyorum.Hiç kimse?Şey, kabilenle filan beraber olmangerekmez miydi senin?Soyum sopum biraz karışık benim.Annem, Ohm gahpi phi gun ni'ydi.Babam ise Abso luka.Böyle melezlikler kabilelerde pek saygıgörmez!.Küçük bir çocukken,sık sık tek başıma bırakılırdım.Neyse, çok yakında başarılı biravcı olacağımı kanıtlamak içinaylarca geyik sürülerine sessizceyanaşmaya çalıştım durdum.Nihayet bir gün,geyik akrabalarım bana acıdı,Ve genç bir geyik hayatını bana verdi.Sadece bıçağımla canını alıverdim.Tam etini kesmeye hazırlanıyordum kibeyaz adamlar çıkageldiler.İngiliz askerleriydiler.Birini bıçağımla doğradım,ama bir tüfekle kafama vurdular.Her şey kararıverdi.Ruhum beni terk etmiş gibiydi..Daha sonra beni Doğu'ya götürdüler..Bir kafesin içinde önce Toronto'yasonra Philadelphia'yave oradan da New York'a götürdüler..Ve farklı bir şehre her vardığımızda,artık nasıl oluyorsa ben gelmeden önce,beyaz adamlar....tüm insanlarını oraya taşımış oluyorlardı.Her yeni şehirde, tıpkı bir öncekinde olduğugibi, aynı beyaz insanlar vardı.Ve tüm bir şehrin insanlarının nasıl olup tabu kadar çabuk yer değiştirebildiğinianlayamıyordum!Sonunda, bir gemiye götürdüler beni.Engin denizi aşıp İngiltere'ye gittik.Orada da, yakalanıp sergilenenvahşi bir hayvan gibi, gösteriye çıkardılar.Ve ben de adetlerini örnek alarakonları taklit etmeye başladım.Böylece bu genç vahşiye gösterdikleriilginin azalacağını ummuştum.Ama, sonuçta ilgileri daha arttı.Sonra beni beyaz adamın okuluna gönderdiler.İşte orada, bir kitapta, senin, yani William Blake'inkaleme aldığı sözcükleri keşfettim.Çok güçlü sözcüklerdi onlar ve bana hitap ediyorlardı.Ama özenli planlar yaptım ve sonunda kaçtım.Bir kez daha büyük okyanusu geçtim.Geriye, halkımın topraklarına dönerkençok üzücü şeyler gördüm.Benim kim olduğumu anladıklarında,serüvenlerimin öyküleri onları kızdırdı.Beni yalancılıkla suçladılar..Bana "Exaybachay" dediler.Yüksek Sesle Konuşup Hiçbir Şey Söylemeyen!Kendi kabilem benimle alay etti.Böylece onlardan ayrılarak dünyayıtek başıma dolaşmaya başladım.Ben, Hiç Kimse'yim artık!** **Evvel zaman içinde, bir ormanda üç ayı varmış;Bir büyük ayı, orta boy anne ayıve ufak tefek bebe bir ayıcık.Bir sabah, kahvaltıda sütlü lâpalarını yemeğehazırlanıyorlarmış.Bir büyük, bir orta boy, bir de minik kâselerivarmış.Sütlü lapa çok sıcakmış,soğumasını beklerken dışarı çıkmışlar.O sırada bir kız çıkagelmiş,lâpadan yemiş, sonra uykusu gelmişve ayıların yatak odasına girmiş.Bir büyük, bir orta boy, bir de minicikyatak varmış ve o küçük yatağa yatmış..Ayılar eve dönmüşler. Baba demiş ki:"Burada birisi tüm sütlü lâpamızı yiyip bitirmiş."Ve kızın kafa derisini yüzmüş.Ve kafasını koparmış.Ve kızın altın renkli saçlarındanbebek ayı için bir süveter örmüş..** **Ben dönünceye kadar burada kal vegüneşin kıçında bir delik açmasınaizin verme William Blake..Kalk artık, arabanı sür ve ölülerinkemiklerinin arasından kendine yol aç..Seni sulardan yapılmış köprüye götüreceğim.Aynaya.Ondan sonra da dünyanın bir sonraki katınaçıkarılacaksın.William Blake'in geldiği yere.Ruhunun ait olduğu yere.Denizin gökyüzüyle buluştuğu yerdekiaynadan geçip, geriye döndüğünden eminolmalıyım.. ** **Beni bu sandal mısu aynasından öteye geçirecek?Hayır.Bu tekne gerektiği kadar sağlam değilWilliam Blake.William Blake artık bir efsane.O benim en iyi arkadaşım.Ayağa kalk William Blake!William Blake.Onurlu biçimde yürümeye çalışWilliam Blake..Şuradaki adam var ya! İyi tanırım onu.Çok iyi sandallar imal eder.Merhaba.Sandalını sedir ağacından yaptırdım.Artık ayrılma vaktin geldiWilliam Blake.Geldiğin yere dönme vaktidir.Tüm ruhların geldiği ve sonunda hepsiningeri döndüğü yere.Bu dünya artık seni hiç ilgilendirmeyecek.Biraz tütün buldum..O tütün yolcuğun için,William Blake.Hiç Kimse..Ben sigara içmem ki!"Aho", William Blake.... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.