Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ctetology


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Ctetoloji kelime anlami olarak; elde edilmis karakterlerin gelisimi ve kokeni demektir.

 

Buradaki ctetolojik yapilanis ta, evrensel kullanim isaretleri olan x ve y nin,

 

dogal zihniyetin koken ve temellerini nasil olusturdugudur. Sekillerdeki ortada olan gri y de evrensel-insan zihniyetinin bu evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyisinin yapiciligini yapisal olarak okumadir.

 

Ctetoloji, tibta kullanilir, zihinsel olarak bir kullanima bildigim kadariyla ilk uygulayan benim.

 

Ctetology

 

Ctetology bilimi; cte-sta kokeninden gelir, sabit anlamini tasir. logy de, bilim demektir. Ctetology, SABITLEMENIN BILIMI anlamina gelir.

 

Acilimi ise; "Elde edilmis karakterlerin; kokeni ve gelisimi" demektir.

 

Elde edilmis karakterin anlami nedir? Bu, seye; insanoglu tarafindan verilen karakter, sifat veya tabiat icerigidir.

 

Bu icerigi insanoglu, seye nasil vermistir? Insanoglu, dusunce uretme ve kavram yaratma yetenegine sahiptir. Bu yetenek, insanoglunun; yasam ve iliskisinde, dogal ve evrimci olarak gelisir.

 

Iste, bu kendi kendine gelisen, evrimci olarak, yani uzerine herhangibir ek dusunce eklemeden veya dusunulenin ne oldugunu nedenlemeden sorgulamadan, otomatik olarak kendi kendine gelisen dusunce ve onun kavram yaratimi.

 

Bilim adamlari ve filozoflar; tarihin derinliklerine inerek; bu kokeni incelemektedirler. Cesitli, bakis acilarina da sahip olduklarindan ve subjektif yanasimla; farkli ideolojik temeller iceriginde tarihe baktiklarindan, ortak bir noktada da birlesememektedirler. O yuzden, bu aciklamaya calistigim bilimin; pek bilim adamlari tarafindan bilinerligi yoktur.

 

Onlar, sadece; tarihi kendi yorumlariyla ortaya koyarak, olani vermekle mesguller. Neden, bu olanin, bu sekilde zuhur ettigini ise; ortaya koyamamaktalar.

 

Bunun en onemli nedeni; dusuncelerine yerlesmis olan; hislerinin zorladigi "gercekleme" mentalitesi, ki bu bir inanctir. Oyuzden de; ortaya ne koyarlarsa koysunlar; bunu, belirli bir sabit e alisilagelmis inanc temelinde koymaktadirlar. Onlarin, yaptigi; bu tarihsel bulgulari yorumlamak. Tabi, her yorumlayan bilim adaminin; inanc sabitligi ve duzeyi de farkli boyutlarda oldugundan; bu yorumlamalardan ortak bir nokta cikamiyor. Ustelik, olani sadece yorumladiklarindan; onun, neden oyle oldugunu da aciklayabilecek, dusunceyi uretemiyorlar.

 

Cunku, inanc; dusuncenin onunu tikayan bir duvar gorevi gorur.

 

Eger, bir bilim adami; insanoglunun tabiatinin bencil olduguna kendini inandirmassa; tabi ki, onun genleri incelerken yapacagi yorum da oyle olacaktir. Once, bu bilim adaminin, bu inancini asmasi ve bu konuda dusuncesini sabitleyen degerleri sorgulamasi gerekir. Yoksa; ne kadar bilimsel bulgu elde ederse etsin, onun bu sabit inanci ve bulgular uzerindeki uretecegi dusunce; bu inanc sinirlarini asamayacaktir.

 

Iste, bilim adamlarini cikmazi; bu inanc sabitliginin temelinde yatmaktadir. Bilim adaminin gorevi sadece tarihi ortaya koymak ve onu kendi inanclari temelinde subjektif olarak yorumlamak olmamalidir.

 

Ortaya konulan tarihin; neden oyle bir sonucla noktalandigini sorgulamak ve nedenlemek; bilim adamlarinin gorevi olmalidir. Bu da bilim adamlarinda, sabitlesen ve sorgulanmayan inanclarin dusunce ile asilmasina yarayacaktir.

 

"BU, BUDUR" temelli bir acilim, hem yeterli degil; hemde, onu aciklayanin kendi subjektif yorumunun bir parcasidir." Neden, bu boyledir?" sorusu ise; genelde sorulmadigindan, cevapsiz kalmaktadir. Bu soruyu sordurmayan ise; dusuncenin onunu tikayan inanclardir.

 

Yalniz, inanc derken; sadece dini veya tanrisal temel anlasilmasin. Uzerinde, dusunce uretmeye gerek duyulmayan hersey, hersabit, her alisilagelmisdogru; bir inanctir.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dusuncenin Ctetolojisi

 

Dogal, evrimci, yani kendi kendine gelisen, dusuncenin; dusunme yetisinin; elde edilmis karakteristiklerinin kokeni ve gelismesinin; teshisini koyabilmek ve tesbitini yapabilmek icin; once karakteristiklerin ne oldugunu algilamak gerekir.

 

Herseyden once; karakteristiklerin; bir gorunus yani, 5 duyuya hitabedis sekli ve sekillenisi-formasyon- ve tabiati vardir.

 

Karakteristiklerin gorunusu, tek, ayrimsal ve farksal; formasyonu; uclem ve tabiati dortlemdir.

 

Bu konudaki formasyon Y cizimi ile; tabiatta; X cizimi ile ifade edilir. Y'nin gorunuse yansisi, ayrimsal ve farksal odugundan tektir. Bu tekligin; hangisi ve ne oldugu kavramin; neyi ifade ettigi ve isaret ettigiyle baglidir.

 

Kavram; madde-somut-nesneli; veya dusunce-soyut-ozneli isaret edebilir. Iste bu kavramin; uclu gorunusunu ve dortlu karakterini, ki bu ayni iki karakteristik; dusunce ve kavram; ve madde ve kavram farkli iki karakteristik; ise; dusunce ve maddedir.

 

Inanc ise; hangi karsitligin dogrulandigiyla baglidir. Bu felsefi dogrulama da; ya maddedir, ya da dusunce, ki ikiside kavramdir.

 

Y cizimsel goruntusu ve formasyonunun hem karsitlik, hemde tamamlayici ozelligi bulunur. Karsitlik; anti, tamamlayicilik, counter on ekleriyle ifade edilir. Y cizimsel formasyonu; ya iki ayni karakteristigin tek ve farkli karakteristikle birlikte Y cizimsel butununu saglar; Ya da, iki farkli karakteristigin, pozitif, ve kendi karakteristigiyle Y cizimsel butununu saglar. Yani, Y cizimsel butununun sekillenisi; iki karakteristigin, farkli veya ayni, teke veya pozitife indirgenmesidir.

 

Iste, ctetolojik yapilanmanin en buyuk sorunu onun; fonksiyonal indirgemesinden kaynaklanir. Cunku bu indirgeme; dilin noktasal ve noktalama yapisindan dolayi, yani kulaga hitap eden dil; pozitifi ve teki, birlestirerek noktalar. Noktalananin; pozitif ve tek sekillenisi ise; zaten, tekin; iki ayni karakteristiginin indirgenmesi ve pozitifin, iki ayri karaktegistiginin indirgenmesi sonucudur.

 

Yani; ikilem, karsitlik, tek, pozitif, kendisi, karsiti ve nokta; 7'li olarak noktalanmistir. Iste, bu 7'li noktalanmis noktanin; noktasinin sorunu; ikinin hangi teki ve pozitifin kendisimi karsitimi-negatif- oldugu sorunudur.

 

Iste, bu ctetolojik sorunun kokeni; dilin ikilemi noktalamasinda ve karsitlik iceren fonksiyonun teke indirgemesinde yatar.

 

Cozumlerden biri; gozun dilini yaratmaktir. Yani dil; kulaga ve noktalamaya yonelik degil; goze; gorunuse ve boyuta yonelik. Iste, kulaga hitabeden noktalama dili; formasyonun uclemini goremez. Karakteristiklerin tabiatini da gormesi mumkun degildir. Ustelik; hem gorunus hemde formasyon; kulak dilinde; tek olarak algilanir ve fonksiyonal olarak teke indirgenir.

 

Iste, insanoglunun; kendi kendine gelisen, evrimci ve dogal elde edilmis karakteristikleri; tabiati, gorunumu ve sekillenisi; ve bu karakteristiklerin; kulak dilinin noktalamasal ifadesinin sorun koken ve temeli budur.

 

Ikilem; x ve x

Karsitlik; x ve y

Karakteristikler; x,x,x,y

Karakter, Tabiat, kendi, oz; X-cizimsel

Tamamlayici, karsit, gorunus ve formasyon; Y-cizimsel

Karakteristiklerin Y formasyonu; x, x, x,/x. x. y./x. y. x.

Gorunus; tek, pozitif, nokta (1, +, . )

Noktalama; ikilem ve karsitlik sabitliklerinin, teke ve kendine indirgenmesi.

 

Ctetolojik sorunun tartisma yaratmasinin sebebide; teke ve kendine indirgenen ve noktalananin; diger teke ve karsitina indirgeyenle noktalayanin; ayni ikilem ve karsitlik temelinden yola ciksalar bile; noktalananlarin farkliligidir.

 

Iste, ctetolojik kokenin; bitmeyecek ve galibi belli olmayan tartisma cikmazi.

 

Madde-dusunce

Dogru-Yanlis

Iyi-kotu

Guzel-cirkin

oyle-degil

evet-hayir

oznel-nesnel

ozel-genel

ozsel-gorunussel

dogum-olum (olmek)

var-yok

duygu-duyu

gercegin ne oldugu

mustakil varligin ne oldugu

evrimsel olusum-yaratilissal olusum

ilkin ne oldugu v.s.

 

Bu karsitliklar cogaltilabilir. Tartismada, hangisi tartismasidir.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dogal Dusuncenin Ctetolojik Yapisi

 

Bu yazida sizlere, insanoglunu; dusunce ve davranista, toplumsal yasam ve iliskide; insanlastirmayan, dogal dusuncenin ctetolojik koken, temel ve gelismesinin tarihinden bahsedecegim.

 

Insanoglu, yeryuzune geldigi andan itibaren; kisisel olarak; ortaya attiklarini, toplumsallastirmistir. Bunun en guzel ornegi; erkeksel karakterli soylemin; kendi fiziksel gorunusunu, erkek; karsi veya kendine benzemeyen fiziksel gorunumu disi; bu iki gorunusteki cinsiyet ayrimini da; insanoglu turunde birlestirmistir.

 

Bu hersey icin gecerlidir. algiladigi herseyi; somut veya soyut temelde; dusuncesinde yarattigi soyut kavramla ozdeslestirmistir. Buradaki sorun; ozdeslestirenin, kendisinin ortada bulunmama sorunudur. Oyuzden de; sanki ozdeslestirdiginin; ne oldugu; onun kendi agzindan gibi nakledilir ve algilanir.

 

Mesela; yukaridaki olan bosluga; gokyuzu, hava, uzay, ve en son evren olan kavramlari vermis; sanki sonra bu kavramlari kendi vermemis gibi ve bu kavramlarla ozdeslestirdigi; kendini acikladigini lanse eder gibi algilamistir.

 

Yani,"Yukaridaki gorunene, ben; gokyuzu, uzay, bosluk, hava veya evren diyorum" daki ozne ve yaratici ve de kavram kaybolmus, yerine; gokyuzu, uzay, hava, bosluk, ve evren kalmistir.

 

Eger "kendim dahil; herseyi ben kendi dusuncemde yarattigim kavramimla ozdeslestiriyorum" ifadesi algilansa; bugun bu dogal dusuncenin varligi ortaya cikar.

 

Iste dogal dusuncenin bu ortaya cikmayan varligi; hem herseyi sanki kendi imis gibi kilmis; hemde daha once belirttigim gibi; parca butunu kendi parcasini ve kendi disindaki parcalari ortaya koyma yanlisligina dusmustur.

 

Yine daha once dilin yapisindan kaynaklanan olarak acikladigim; iletisimin sadece ileti olmasi; insanoglunun kendi turu arasinda sorun yaratmistir.

 

Iste insanoglu, kendi arasinda olan bu sorunu cozmek icin; soyutlari yaratmis ve kendini soyutlara mahkum ederek, onlarla yasar ve iliski kurar hale gelmistir. Bu soyutlari yarattigiyla kalmamis; bunlari ayni zamanda; toplumsal birer vazgecilmez haline getirmistir.

 

Bu soyutlar; zamanla; insanoglunun kisiligini olusturan kimlikler halini almis ve insanoglu sadece bu kisiligini olusturan kimlik degerleriyle yasar ve iliski kurar hale gelmistir.

 

Nedir bunlar; once sistemlesmemis olan soyutlar; inanc, tanri, ideoloji, dogru, yanlis, iyi, kotu, guzel, cirkin ve bilimum etiksel degerler.

 

Sistemlesmis soyutlar; Aile, cevre, toplum, ulke, sinif, kole, kul, efendi, burjuva, iscisinifi, krallik, monarsi, oligarsi, demokrasi, milliyet, cumhuriyet, din,

ahlak, kultur, gelenek, tore, ustyapi, altyapi, devlet, hukumet, ordu, ve herturlu sosyal-siyasal-toplumsal gorus ve kurumlar, her turlu ideoloji, teori, ve inancsal dogrusalliklar v.s. ki su an aklima gelen bunlar. hem kimlik halini almis hemde sistemlesmis soyutlara daha baska ornekler verilebilir.

 

Bugun, bu soyutlar; hem tarihsel farkliliktan, hem cografi farkliliktan, hem toplumsal farkliliktan, hem de ideolojik inancsal dogrusallik farkliligindan; dallanip budaklanmis; ve evrensel olarak, bir ifade veya anlam ortakligi gostermemektedir. Cunku; bu soyutlari ortaya atanlar ve sistemlestirenler; kendi yasam ve iliski temelinde bunlari uygulamislardir. Dunyanin farkli yasam ve iliski temellerini goz onune alirsak; neden bu evrensel ortakligin saglanamadigi daha net olarak ortaya cikar.

 

Felsefi ve tarihsel gelisim olarak; ilk defa, kisinin toplumsal dogal dusunme seklini elestiren ve nihilizm temelli bireyci akilciligi ortaya atan felsefi gorusten itibaren; dogal dusunce ilk defa; ilk insanoglunun bilincsiz ortaya attigi dusunce yapisinin bilincine varmistir.

 

Ama bu varis; dogal dusuncenin ctetolojik yapisinin farkina varis anlamini tasimamaktadir. Oyuzden; ayni ctetolojik yapi temelindeki gelisme devam etmistir, tek bir farkla; tum bu ayrimci, toplumsal, cikarci, erksel, erkeksel, otoriter ve guce tapan dusunce ve davranisi BIREY TEMELINE KAYDIRARAK.

 

Yani; nihilizm oncesi; insanoglu, her nekadar kisisel olarak dusunce e davranis sunduysada; bunu kendi egoist amaci icin degil; toplum icin ortaya atmistir.

 

Iste, tarihin bu nihilizm gelismesi;kisisel olarak, dusunce ve davranis sunanin;toplumu bir arac olarak kullanarak; sirf kendi egosunu ve kendi kisisel degerlerini one cikaran ideolojileri ortaya atarak toplumsallastirmasi anlamina gelir. Buradaki egoist yanasim ayni zamanda zumreseldir.

 

Bu oyle bir cikardir ki; bu cikari one cikaran kisi; cok rahatlikla kendi degerlerinden de feragat edebilir, sirf cikari ugruna. Kisaca; Tanriya inandigi halde; inanmiyor gozukebilir, dini savundugu halde dine karsi gozukuyor olabilir, milliyeti savundugu halde; enternasyonel dusunebilir. Yaptigi seyin, insanlikdisi oldugunu gordugu halde; uygulayabilir. Yani kisaca; sirf cikari icin; kendinden ve degerlerinden vazgecebilir.

 

Bu iki turlu isler. Eger bireyci akilciligin sahibinin elinde guc, iktidar ve otorite varsa; zaten uygular. Eger bunlar yok ise; kisinin kisilik degerleri; cesitli ideolojilerle veya ekonomik rahatlatmayla teslim alinabilir.

 

Bireyci akilciligin iktidarina ornek verecek olursak, tarih bize bunun acik ornegini gostermistir ve gostermektedir. Ki bu kisilere, tarihte diktator de denebilir.

 

Once bu konudaki izmleri siralayalim. Fasizm, terorizm, anarsizm, gerilla hareketi, sosyalizm, komunizm, ve tum demokrasi adi altinda gelip; diktatorluk uygulayan rejimler.

 

Sahislara ornek' Hitler, Mussolini, Osama Bin Laden, Lenin, Stalin, ******, Nasir, Mao, Bush yani kisaca; ya ulkenin kurulusu icin, ya da ulke iktidarini ele gecirmek icin uygulanan sosyal-siyasal-toplumsal ideolojik inancsal dogrusalliklar.

 

Bu isin bir baska yonude; nihilizmin yarattigi toplumsal kisiler ve sanal kisiliklerdir. Seri katiller, kovboylar, superman, spiderman, teksas, tommiks, redkit, daltonlar, mafia, CIA,"derin devlet anlayisi", ajanlar, v.s.

 

Bunun en buyuk zarari; yetisecek olan nesilleri, bir en onde olma, en birinci olma, suna-buna benzeme, yuceltilen bu kisilere benzeme, silaha, siddete, kanunsuzluga ozenti, kendi icin birseyler yapma, baskalarini kendi cikari icin kullanma, kendi gibi olmaya zorlama, saldiri, ihanet, cinayet, v.s. gibi; hem bireyci akilciliga; hem de onun cikari icin; her turlu seyin kullanilabilecegine ve amac icin bunun sart olduguna yonlendirmeleridir.

 

Arkadaslar; bu konu cok derin ve uzerinde cok nedenlenip sorgulanmasi gereken bir konudur. Yalniz su kadarini soyliyeyim. Dogal dusunce, nihilizm ile birlikte; toplumsal dusunceden, bireyci akilciliga donuserek; bu bireyci akilci kisiler eliyle; dunya insanligina; hem cok kayiplar verdirmisler, hem aci ve zulum getirmisler hem de huzuru ve rahati rafa kaldirmislardir ve ayni yolda da devam ediyorlar.

 

Eskiden; en azindan; isin egoist cikar yonu ya gizliydi, ya da bilincsizdi. Ama simdi bu asikarane olmustur. Cunku, artik ne yukumluluk ne de etiksel degerler hesaba alinmaktadir, kaldiki insansal degerler. Varsa, yoksa; bireyci akilciligin getirdigi amac icin; herseyin arac olarak kullanilabilmesi, ki buna insanoglu ve kisinin kisiligini olusturan degerleri de dahil.

 

Dogal dusunce; tarihsel olarak, yol alisini; once bilincsiz, nihilizm sonrasi da; bilincli olarak artik tamamlamistir. Bugun bunun farkina varamiyanlar ve dogal dusunceyi sorgulamayanlar ne yaparsa yapsin, ne dusunurse dusunsun; tum ortaya koyacagi, herhangibir ideolojik inancsal dogrusallik bazinda; ancak bir dini mentalite, tanrisal yanasim ve emperyalist zihniyet olacaktir.

 

Bugun unutmayalim ki; dini zihniyete karsi gozukenler, antiemperyalist gozukenler; dini zihniyetin ve emperyalist zihniyetin; tuzagina dusmektedirler. Cunku her iki konuda da veya diger tum ideolojik konulardaki karsit gibi gozuken ideolojiler, aslinda bu zihniyetlerin; bireyci akilciliginin ve cikarinin; amac icin; kullandigi ideolojilerdir.

 

Oyuzden dunyanin ve insanligin kurtulusu; bu dogal dusuncenin ipligi pazara cikmis ctetolojik yapisini algilamak ve tum resmini icinde yer almadan ortaya koyarak; hem her turlu soyutu, hem de her turlu sistemlesmis, duzenlesmis soyut yasam ve iliskisiyle birlikte curutmek ve bunu bireysel bilinc bazinda kendinde uygulayip; dusunce ve davranis olarak yasam ve iliskiye tasimak, her insanlasmak isteyenin gorevi olmalidir.

 

Yoksa; bu zihniyet ve dogal dusunce; cok yakinda, her konuda iki kisiyi birbirine kirdirarak belkide tum insanligi yok edecektir. Buna bu bireyci akilciligi bilerek ve kendi cikari icin; herseyi arac olarak kullanmaktan cekinmeyen kisilik yapisida dahildir. Bugune kadar gelebilen dogal dusunce vegelismis zihniyeti, artik; KENDI BINDIGI DALI KESMEKTEDIR. Cikis; ya insanligin hazin sonu; ya da; dusunduren dusunceye yonelim olacaktir.

 

Oyle bir an gelecekki; kisiler, kendi kendileriyle mucadeleye ve kendilerine zarar vermeye baslayacaklardir. Tum psikolojik hastaliklar, gitgide ve hizla artmaktadir, sizofreni, stress, bunalim; hemen hemen herkesin kapisini calmaktadir.

 

Nedeni de aciktir. Cunku dogal dusunce; ne insan icin, ne insan adina ne de insanlik icin degildir. Cikar, bencillik, ayrim, iktidar, guc, otorite, zorbalik, katliam, cinayet v.s. kisaca; insanligi ve insani yok etmek icindir. Tabi ki; insanoglunun; insanlik anlayisi adina.

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.