Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Bilimsiz din kör, dinsiz bilim ise topaldır (Albert Einstein) kardeşim metafizik tefekkür bunları yaşamayana anlatmak oldukça zordur sana yazı yazmak nedir? diye sorana yazı yazmayı öğretmek gibi birşey olur bu bu kavramları insan kendinde görür insan o çıkışı bulur başkası dürükelrrse yol bulamaz belkide tam tersine gider kardeşim demişsinki Beni kırıyorsun Ahirzaman... Kaçtığımı gördünmü ?... öncelikle seni kırmak gibi bir niyetim yok zaten buda kullandığım bence lerden anlaşılyor sonra şun u söyliyim bir çok kez gördüm sorulan soruları alıntı yapıp cevap veriyormuş gibi bilim insanı yakışıklıdır güzeldir sağduyuludur vs. vs.vs. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Bilimsiz din kör, dinsiz bilim ise topaldır (Albert Einstein) kardeşim metafizik tefekkür bunları yaşamayana anlatmak oldukça zordur sana yazı yazmak nedir? diye sorana yazı yazmayı öğretmek gibi birşey olur bu bu kavramları insan kendinde görür insan o çıkışı bulur başkası dürükelrrse yol bulamaz belkide tam tersine gider kardeşim demişsinki Beni kırıyorsun Ahirzaman... Kaçtığımı gördünmü ?... öncelikle seni kırmak gibi bir niyetim yok zaten buda kullandığım bence lerden anlaşılyor sonra şun u söyliyim bir çok kez gördüm sorulan soruları alıntı yapıp cevap veriyormuş gibi bilim insanı yakışıklıdır güzeldir sağduyuludur vs. vs.vs. Ahirzaman arkadaş, Artık iftira atmaya başladınız... Sizleri ciddiyete ve dürüstlüğe davet ediyorum... Ben bilim insanı sagduyuludur diyebilirim... Anacak yakışıklıdır, güzeldir diyecek kadar ciddiyetsiz görmem karşı tarafı... Çünkü karşı tarafla bir tartışma içerisindeyim... Beni de polemiğe sürüklüyorsunuz, yapmayın lutfen... Alıntılarım da 1 yada 2 adettir.(birisi saidi-kurdi konusu eleştirisi idi) Mümkün olduğunca kendi bilgilerimi kullanıyorum... Saygıyı kaldırırsak tartışma değil dalga geçmek olur... Ben neden kaçacakmışım, kendime güvenim sonsuz... Söylenilenlerin ispatı gerekir... İspatı yoksa eğer söylememek gerekir... Demagoji yapılmamalı ... Aynı şekilde sedelinada bunu yapıyor... Ben, inançlı insanda bilimsel bilgi olamaz demişim... İspat et diyorum edemiyor... Dediğini biliyorum diyor, ispat edemiyor... Bizler bu kadarmı bilinçsiz konuşuyoruz?... Çocuklarda bile bilimsel bilgi olabilir... Bilimselliği bilmek ayrı, bilimsel olmak ayrı... Ben sürekli bunu tekrarlıyorum... Karşı tarafın anlayamaması, benim tutarsız olduğumu gösterirmi?... İspat edilemezse eğer, herkese herşey yakıştırılmazmı?... İnsanlar rol icabı, kendini denemek için tartışmamalı... Ciddi, samimi ve içten olmalılar... Tartışmalar kısırlaştırılMAmalı, samimi olup uzlaşma yolları aranmalı... İyi dileklerimle... Alıntı
Φ yeniceri Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 he aklımdayken bakın üstad eskiden said kürdi demiştir kendine ama o zamanlar tabi bu kürt türk kavgası yoktu mesela bizim yıllarca izlediğimiz(tabi sizi bilmem) laz bakkal tiplemesi vardı işte ozamanlar kürtler şuanki lazlar gibiydi birde şunu dicem Türkiyenin en çok satan dergilerinden olan sızıntı dergisinde bilimsel makaleler çok fazladır ve aynı zamanda dini yazılarda vardır işte bilim ve din Bilimselliği bilmek ayrı, bilimsel olmak ayrı... efendim siz bir insansınız benim bildiğim makalerin yazıların bilgilerin bilimselliği olur ama insana bilimsel diyemezsiniz çünkü o zaman bilimle ilgili olmayan ama insanları ilgilendiren konuları yok etmiş olursunuz mesela edebiyat tarih ahlak vicdan vefa bunlar bilimle ilgisizdir ama insanla ilgilidir siz herşeyi bilime yığmışsınız galiba size göre herşeyi bilim açıklar bakın benim dinim bilimi teşvik eder ama ben diğim bilim her zaman doğrudur her şeyi açıklar dersen ben seni mısıra davet ederim Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 haydaa bilimselci kardeşim acaba yazımı okuyupta senin gibi düşünen varmıdır neyi kast ettiğimi anladığını düşünüyorum. hala illa yer göster diyorsan gidip arıyacak değilim ama madem istiyorsun seni kırmiyim aklımda kalan(çünkü orda dile getirdim) Allahın olmadığını sen kanıtla bölümünde bahsettiğim tavırları sergieldin numarasına baktım özellikle 6,sayfa 113. ve 118. mesajında ayrıca alıntıyı neden öyle anladınki( heralde ben iyi anlatamadım) şöyle açıklim örneğin ben sana bir soru yazdım sen soruyu alıntı yapıyor altınada cevap diye bilim insanı şöyledir böyledir diyosun herhalde bu sefer anlata bilmişimdir. lütfen ne kasst ettiğim gayet açık olmasına rağmen neden iftira deyipte konunun varklı açılara kaymasını önlemeye yardımcı olmadınız anlamış değilim sonra güzel kardeşim benim amacım değil dalga geçmek tartışmak dahi değil belki karşılaştırma diye biliriz beğenen olursa alır.Ki ağer amacımız Allah rızasından gayrı ve dediğin gibi olsaydı yaptığın bu yanlış anlamayı üsrdürüp konuyu çığrından çıkara bilirdim öyle değilmi ayrıca uzlaşma yolu? Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Ahirzaman arkadaşım, Verdiğin linklere baktım... Bilimsel düşünen insan "güzeldir yakışıklıdır" ibaresine rastlayamadım... Sadece, sağduyuludur ibaresi var... Tartışmamın sulandırıldığı, polemiğe ve demagojiye kaçtığı için burada kesiyorum... Yinede sağol... Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 daha sen yukarıda ki mesajımı bile okumadın ne diceğimi bilemiyorum Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 he aklımdayken bakın üstad eskiden said kürdi demiştir kendine ama o zamanlar tabi bu kürt türk kavgası yoktu mesela bizim yıllarca izlediğimiz(tabi sizi bilmem) laz bakkal tiplemesi vardı işte ozamanlar kürtler şuanki lazlar gibiydi birde şunu dicem Türkiyenin en çok satan dergilerinden olan sızıntı dergisinde bilimsel makaleler çok fazladır ve aynı zamanda dini yazılarda vardır işte bilim ve din efendim siz bir insansınız benim bildiğim makalerin yazıların bilgilerin bilimselliği olur ama insana bilimsel diyemezsiniz çünkü o zaman bilimle ilgili olmayan ama insanları ilgilendiren konuları yok etmiş olursunuz mesela edebiyat tarih ahlak vicdan vefa bunlar bilimle ilgisizdir ama insanla ilgilidir siz herşeyi bilime yığmışsınız galiba size göre herşeyi bilim açıklar bakın benim dinim bilimi teşvik eder ama ben diğim bilim her zaman doğrudur her şeyi açıklar dersen ben seni mısıra davet ederim Yeniçeri arkadaş, "Bilimsel" deyimi burada bilimsel ilkeli, bilimsel düşünen anlamında kullanılmıştır... Bazı insanlar için "sosyal", "ate" vs. deyimlerini kullandığımız gibi... "bilimle ilgili olmayan ama insanları ilgilendiren konuları yok etmiş olursunuz mesela edebiyat tarih ahlak vicdan vefa bunlar bilimle ilgisizdir" Bilimsel ilkeler dahilinde olan, insanların yaşamındaki herşeyin, bilimle açıklanması mümkündür... Bu tür olgular sosyal bilimlerin ve bilim felsefesinin konusudur... Geniş bir şekilde bahsedilip sonuçlandırılmaktadır... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Sayın sardunya, Eğlenmeyi bırakında, sizlerin de şu bilgi deryanızdan biraz nasiplenelim... Vakitlerimiz epey kısıtlı... Yoksa biz Hacivat ve Kargözlerin seviyesine inemiyormusunuz ?... yoksa siz diyecektiniz herhalde yanlışlık oldu... elimden geldiğince, yazıp çiziyorum birşeyler, anlayanda var anlamayanda, ben anlayanlarla yetiniyorum. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 yoksa siz diyecektiniz herhalde yanlışlık oldu... elimden geldiğince, yazıp çiziyorum birşeyler, anlayanda var anlamayanda, ben anlayanlarla yetiniyorum. Pardon yoksa kelimesinden sonra virgül unutulmuş... Alıntı
Φ yeniceri Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 bana bilimsel olarak ahlak nedir anlatın Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 bana bilimsel olarak ahlak nedir anlatın Anlatayım... Ahlak, insan ilişkilerinin, davranışlarının iyi/kötü, doğru/yanlış değer yargılarını ifade eder... Sosyal bir bilim dalıdır, örf, adet davranış normlarını ve oluştuğu sistemleri inceler... Ahlak, iki türlü açıdan bakılıp incelenilmektedir... Ahlak bilimi, Bilim ahlakı, olarak... Ahlak bilimi, kısaca ahlak kurallarını ele alan bir disiplindir... Ahlak kuralları kişi, gurup ve toplum için geçerli olan değer yargılardır... Ahlak yargıları, genel geçerliliğe sahip değildirler... Doğruluğu/yanlışlığı, kişiye guruba ve topluma göre değişir... Yapısını genelde toplumların kültürlerinden, kültürlerin oluşturduğu inançlardan alır... Bu nedenle ahlak kuralları subjektiftir... Yani herkes için her yer için genel geçerli ahlak kuralı yoktur... Genel geçer saydığımız kurallarda bile... Bilim ahlakı ise, bilimsel araştırmaların kendinde bulunan sistemli ilkelerin bir bütünüdür... Bunlar bilimi doğran, yaşatan, ona amacını gösteren, yöntemlerini belirleyen kurallarla ilgili düşüncelerdir... Bu yöntemler, doğa bilimleri için geçerli olduğu kadar sosyal konular içinde geçerlidir... Bilim ahlakı objektif şartlarda, belirli zaman içerisinde genel geçer hale gelip, yasalar haline de dönüşmektedir... Misal olarak bilimsel ilkeler çerçevesinde tahlili yapılıp sonuçlandırılan köle sorunu... Hiç bir insanın, imtiyaz derecesinden dolayı, diğerine köle olmayacağı bilimsel kuralını oluşturmuştur... Ahlak bilimi, subjektif alt yapısı gerçek olmayan boş bir kuruntudur... Bilim ahlakı ise gerçektir, objektiftir, genel geçer değerlerdir... Alıntı
Φ Terapi Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Sevgili Bilimselci , Fikrini merak ettiğim için soruyorum. Başka bir maksadım yok.. Evladını yeni kaybetmiş bir annenin yüreğindeki acıları ve sızıları nasıl tamir edebilir, Annenin acılarına ve çıkmazlarına nasıl çözümler üretebiliriz.....? Bu konuda bizi aydınlatabilir misin? Bence teker teker giderek bir çok konuya farklı bakış açıları getirme fırsatı yakalayabiliriz..Bu soru bir başlangıç olsun. Teşekkür.... Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 bilimselci kardeşim çok soru olacak ama sen cevaplarsın diye düşünüyorum sence genel bir ahlak kuralı olabilirmi yani herkesi memnun edecek everesel ahlak kuralları mesela Mevlana Celaleddin Rumi olur der bende o fikir deyim senin fikrin nedir? Alıntı
Φ yeniceri Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Ahlak bilimi, subjektif alt yapısı gerçek olmayan boş bir kuruntudur... sizin dediğiniz gibi olsun Ahlakı toplumdan çıkaralım sonuç ne olur ben size diğim tam bir sosyal kriz herkes dolandırıcı olur etraf babasız çocuklarla kaynar hastalıklar artar unutmayın insanı yasalardan ziyade ahlakı konular çaydırıcıdır zaten insanın farkı budur ben bilmiyorum ama acaba maymunlarda ahlak varmı zira siz ondan geldiğimizi söylüyorsunuz he bi de aklımdayken darvin bir yahudidir ve yahudilerin bazıları maymun Allahı kandırmaya çalıştırdıkları için adamın kendi atası maymun olmuş diye bizimkine maymun sanıyor Allah a şükür ben maymundan değil insandan geliyorum topraktan geliyorum Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Sayın Yeniçeri, Yazımı okumamışsın zira ben orada ahlakı iki bakış açısından irdeledim... Ayrıca ahlakı ortadan kaldırlım fikri de sana ait... Maymun filanda çarpıtması da ne ? Amacını anlayamadım... Ciddi olursan fikir alışverişimiz devam edebilir... Sayın Ahirzaman, Ciddi yaklaşımın için teşekkür ederim... Evrensel bilim ahlakı, sosyal bilimlerin ve bilim felsefesinin ahlaki ögeleri... Daha önceki bir sözünüzde mevlananın hak aşığı olduğunu, çağrılarını hak için yaptığını söylemiştiniz. Ben de kabullenmiştim... Daha sonra vecizelerini okuduğumda yanlışlarını gördüm... Mevlana, evrensel ahlak için kaynak olamaz... Sayın Terapi, Ayrılmıştınız, hoşgeldiniz... Sizede ciddi yaklaşımlarınız için teşekkür ederim... Evladını yeni kaybetmiş bir annenin yüreğindeki acıları ve sızıları nasıl tamir edebilir, Annenin acılarına ve çıkmazlarına nasıl çözümler üretebiliriz.....? Yukarda bahsettiğiniz evlat ölümü olayı, doğanın kaçınılmaz bir olgusu... Doğal seleksiyon bu, makrodan mikroya tüm evrenin devinimi... Doğumların insanlığa sevinç getirdiği gibi, ölümlerin acı getirmesi de yaşam olgusunun gereği... Bilimsellikte zıtlıklar olmazsa yaşamda olmaz... Sevinç, üzüntü de insan vücudunun doğal bir tepkimesi... Sosyal bilimler çözümü(yardımı) pisikolojik destekle bulmuş şimdilik... İlerde belkide kolonlama yöntemiyle acı dindirmeye çalışılacak... Şu ana kadar, insan acılarının binlercesi dindirildi pozitif bilimlerce... Bilim başarısını çözüm aramaya/üretmeye borçludur... İnançlar ne çözüm getiriyor duadan başka... Feryatlarda, figanlarda tanrıya olan siteme, serzenişe şahit oldunuzmu... İyi dileklerimle Alıntı
Φ Terapi Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Sevgili Bilimselci seyahatten döndüm. Forumdanda ayrılacağım. Fakat bazı konularda fikir alış verişim devam ettiği için buradayım.. Bilirsin ki, paylaşım olduğu sürede yazışmak güzeldir ve faydalıdır. Sayın Yeniçeri, Sosyal bilimler çözümü(yardımı) pisikolojik destekle bulmuş şimdilik... İlerde belkide kolonlama yöntemiyle acı dindirmeye çalışılacak... Şu ana kadar, insan acılarının binlercesi dindirildi pozitif bilimlerce... Bilim başarısını çözüm aramaya/üretmeye borçludur... İnançlar ne çözüm getiriyor duadan başka... Feryatlarda, figanlarda tanrıya olan siteme, serzenişe şahit oldunuzmu... İyi dileklerimle Yukardaki yaklaşımlarınız ve açıklamalarınız için teşekkür ederim. Bunu bir giriş kabul edersek, Mesela psikolojik olarak sosyal bilimlerin çözümleri ne biraz yönelelim isterim ben.... Psikoloji alanında yoğun okumaları olan birisi olarak bu konuya ilgi duyuyorum. öncelikle siz isterseniz bir giriş yapın..Bu konuyu derinlemesine irdeleyelim. Daha sonra müsade ederseniz inanç sisteminin bu tip durumlara ne gibi çözümler getirdiği irdeleyelim... Mesela ben ruhuma ve iç alemime soruyorum. Bir insan olarak. Bakıyorum ki arzularım ve isteklerim tamamen sonsuzluk istiyor. Ebediyyet istiyor. Ölümü istemiyor. Bir anda tüm sahip olduklarımı kaybedip yok olup gitmek istemiyor. Bana ne olacak. Ölünce? Veyahut evladımı kaybettim...yavruma acaba ne oldu? Toprağın altında üşüyormudur...Yoksa çürüyüp yok mu oldu? Bir daha evladımı görebilecekmiyim? Bir daha sevdiklerimi görebilecek miyim.? şeklinde bir çok sorular "benim ve bu gerçekle yüzleşen herkesin" açmazları halini alıyor.. Buyrun bu konuda sizi dinleyelim... Saygılar.. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Sevgili Bilimselci seyahatten döndüm. Forumdanda ayrılacağım. Fakat bazı konularda fikir alış verişim devam ettiği için buradayım.. Bilirsin ki, paylaşım olduğu sürede yazışmak güzeldir ve faydalıdır. Yukardaki yaklaşımlarınız ve açıklamalarınız için teşekkür ederim. Bunu bir giriş kabul edersek, Mesela psikolojik olarak sosyal bilimlerin çözümleri ne biraz yönelelim isterim ben.... Psikoloji alanında yoğun okumaları olan birisi olarak bu konuya ilgi duyuyorum. öncelikle siz isterseniz bir giriş yapın..Bu konuyu derinlemesine irdeleyelim. Daha sonra müsade ederseniz inanç sisteminin bu tip durumlara ne gibi çözümler getirdiği irdeleyelim... Mesela ben ruhuma ve iç alemime soruyorum. Bir insan olarak. Bakıyorum ki arzularım ve isteklerim tamamen sonsuzluk istiyor. Ebediyyet istiyor. Ölümü istemiyor. Bir anda tüm sahip olduklarımı kaybedip yok olup gitmek istemiyor. Bana ne olacak. Ölünce? Veyahut evladımı kaybettim...yavruma acaba ne oldu? Toprağın altında üşüyormudur...Yoksa çürüyüp yok mu oldu? Bir daha evladımı görebilecekmiyim? Bir daha sevdiklerimi görebilecek miyim.? şeklinde bir çok sorular "benim ve bu gerçekle yüzleşen herkesin" açmazları halini alıyor.. Buyrun bu konuda sizi dinleyelim... Saygılar.. Yazım için herhangi bir yorum yapmamışsınız sayın terapi, Tekrar yapıştırıyorum... .............................. Sayın Terapi, Ayrılmıştınız, hoşgeldiniz... Sizede ciddi yaklaşımlarınız için teşekkür ederim... Evladını yeni kaybetmiş bir annenin yüreğindeki acıları ve sızıları nasıl tamir edebilir, Annenin acılarına ve çıkmazlarına nasıl çözümler üretebiliriz.....? Yukarda bahsettiğiniz evlat ölümü olayı, doğanın kaçınılmaz bir olgusu... Doğal seleksiyon bu, makrodan mikroya tüm evrenin devinimi... Doğumların insanlığa sevinç getirdiği gibi, ölümlerin acı getirmesi de yaşam olgusunun gereği... Bilimsellikte zıtlıklar olmazsa yaşamda olmaz... Sevinç, üzüntü de insan vücudunun doğal bir tepkimesi... Sosyal bilimler çözümü(yardımı) pisikolojik destekle bulmuş şimdilik... İlerde belkide kolonlama yöntemiyle acı dindirmeye çalışılacak... Şu ana kadar, insan acılarının binlercesi dindirildi pozitif bilimlerce... Bilim başarısını çözüm aramaya/üretmeye borçludur... İnançlar ne çözüm getiriyor duadan başka ?... Feryatlarda, figanlarda tanrıya olan siteme, serzenişe şahit oldunuzmu ?... İyi dileklerimle... Alıntı
Φ Terapi Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 .... Sosyal bilimler çözümü(yardımı) pisikolojik destekle bulmuş şimdilik... İlerde belkide kolonlama yöntemiyle acı dindirmeye çalışılacak... Şu ana kadar, insan acılarının binlercesi dindirildi pozitif bilimlerce... Bilim başarısını çözüm aramaya/üretmeye borçludur... İnançlar ne çözüm getiriyor duadan başka ?... Feryatlarda, figanlarda tanrıya olan siteme, serzenişe şahit oldunuzmu ?... İyi dileklerimle... ... Sevgili Bilimselci. Okudum ve Söylemiş olduğun psikolojik destekleri derinlemesine inceleyelim dedim..Sanırım anlaşılamamış...Yani sözü size bıraktım. Somut örnekler üzerinden gidelim istedim... İnançların getirdiği çözümleride devamında irdeleriz. Kısa bir örnek verelim o konuda da, araştırma fırsatı olur takip edenler varsa eğer.....Mesela Risale-i Nur' un bu olaya yaklaşımını irdeleme fırsatı buldunuz mu? Alıntı
Φ yeniceri Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Ahlak bilimi, subjektif alt yapısı gerçek olmayan boş bir kuruntudur... siz burada ahlak için gereksiz diyorsunuz hem siz darvinizst olduğunuzu demiştiniz benim tüm atalarım nesebim insan bakın din ve ahlak b ir bütüntür dolayısıyla din giderse ahlak yani tgoplum gider bunun örnekleri çokça vardır Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2006 Sayın Ahirzaman, Ciddi yaklaşımın için teşekkür ederim... Evrensel bilim ahlakı, sosyal bilimlerin ve bilim felsefesinin ahlaki ögeleri... Daha önceki bir sözünüzde mevlananın hak aşığı olduğunu, çağrılarını hak için yaptığını söylemiştiniz. Ben de kabullenmiştim... Daha sonra vecizelerini okuduğumda yanlışlarını gördüm... Mevlana, evrensel ahlak için kaynak olamaz... Bilimselci benim sorum ile sizin cevabınız biraz farklı şeylerden bahsediyor benim belirtmek istediğim dünyadaki tüm insanları orta yolda birleştirecek kurallar olabilirmi Mevlana Celaleddin Rumi yi örnek verdim çünkü bu konuda bir görüşü var oda olumlu yönde belki bu yüzden dir ki Hristiyanlar dan Mevlana bizimdir diyen çok var Konuyu bir misalle anlatayım bir arkadaşım bu konuda ben sokağa çıplak çıkmak istesem ne olur demişti şimdi biri dışarı çıplak çıkmak ister ben çıkmasını ayıp görürüm ancak o dışarı çıplak çıkmasada olur onun için dışarı çıplak çıkmak genel anlamda ahlak dışı olur gibi. yani her alanda bu sağlana bilirmi ve sadece görüşünüzü merak ettim dediğim gibi bu konuda evrensel ahlak kuralı olacağını düşünüyorum seninde fikrini merak ettim Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2006 sayın ahirzaman, Her nedense sayın terapi ve seninle sağlıklı iletişimimiz olmuyor... Galiba dünya görüşü farklılığından olacak... Ahirzaman arkadaş, ortak evrensel ahlak diyorsun, mevlana diyorsun... Bende, mevlana olamaz yanlışları var görüşleri bilimsel değil diyorum... Ve evrensel ahlakında, sosyal bilimler tarafından sınırları çizilip evrenselleştirilmiş zaten diyorum... Ve farklı izah etmiş oluyorum, bu nasıl oluyor?... Sayın terapi, Ne yazıkki sizlede sağlıklı iletişim kuramıyoruz... Evlat acısı çeken bir anneye bilimin yardımını soruyorsun... Bilimsel olarak psikolojik destek gerekir diyorum... Ayrıntıları istiyorsun... Ben psikolog değilim, o konuda uzmanlığım yok, ahkam kesemem... Ama bilim bunu gerek görüyor, inançlarla avutulmayı değil... Siz alternatif getirip nur külliyatı önerirseniz, ki ima ediyorsunuz... O zaman konuşacak birşey de kalmıyor... Bilimsel düşünen bir insana başka ne söyletebilirsiniz... Alıntı
Φ yeniceri Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2006 biri öldüğü zaman hemen biz şunu deriz innelillah ve inna ileyhi raciun siz daha ölümü açıklayamıyorsunuz Ahlak için boş diyorsunuz hem yıllar sonrasına gidelim diyelimki yaşınız 70 gerye baklınca ne göriceksiniz eğer zenginseniz oğluma şunu bıraktım inaçsızlığı aşıladım ileriye bakınca fazla birşey göremiyeceksiniz harbi diyorum toplanız en fazla 10 yılınız mutlu geçmiştir ama inançlı olsanız dersinizki Allah a şükür ii evlatlar yetiştirdim inşallah bana sadakai cariye olurlar gelecekte inşallah cennete girelim sevgilinin yanına hem aklımdayken dini şiirler diye bir başlık açıldı bende oraya yağmur adlı naatı attım genel olarak bakınca inançlı dava adamlarının şiirleri çok meşhurdur necip fazıl mehmet akif giibi ama ben inan.siz bir dava adamın şiirlerinin o kadar meşhur olduğunu görmedim yanlız dava için yazdıkları şiirleri diyer beşeri şiirleri meşhur olabilir Alıntı
Φ yeniceri Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 valla x men kardeş bir şey yazıcam ama sende bana yadmcı ol bari 1 2 şey ekleseydiniz Alıntı
Φ Terapi Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 . . . .Sayın terapi, Ne yazıkki sizlede sağlıklı iletişim kuramıyoruz... Evlat acısı çeken bir anneye bilimin yardımını soruyorsun... Bilimsel olarak psikolojik destek gerekir diyorum... Ayrıntıları istiyorsun... Ben psikolog değilim, o konuda uzmanlığım yok, ahkam kesemem... Ama bilim bunu gerek görüyor, inançlarla avutulmayı değil... Siz alternatif getirip nur külliyatı önerirseniz, ki ima ediyorsunuz... O zaman konuşacak birşey de kalmıyor... Bilimsel düşünen bir insana başka ne söyletebilirsiniz... Amacım birşeyler söyletmek değil...Fakat kusura bakma eğer psikoloji bilimi "artık oğlunuz öldü.Artık onu asla göremeyeceksiniz. Ahiret yani öbür dünyada yok. O artık yok. çürümeye başladı. Ama hayat devam ediyor. Sabretmeye çalışın. Size bizler sakinleştirici ve yatıştırıcı bazı ilaçlar verelim ki; ( bunların bir kısmı tamamen insanı uyuşturur ve yeşil reçete ile satılır "xanax" bir kısmı ise "antidepresanlar" tedavi eder fakat birçok yan etki bırakır...) Rahatlayın.....Derseniz bu iş olmaz...ki olmuyor da Bu tazr yaklaşımlardan fazla bir netice alınamamıştır. Eğer farklı bir görüşünüz var ise buyrunuz... Ama "Psikoterapi" dediğimiz ve insanın olaylara yüklediği manaları sorgulayan ve bir aşamadan sonra inanç sistemlerini devreye sokan bir yöntemde vardır. Bu da bilimsel literatürde yerini almıştır. Yani sadece ilaç yeterli olmamaktadır. Psikoterapi gereklidir. Psikoterapi ise sadece madde boyutuyla açıklanamaz.. Mesela psikoterapide ölüme yüklenen anlam çok önemlidir bu örnekte... Mesela sizin ölüme yüklediğiniz manayı öğrenebilir miyiz. Sayın bilimselci Teşekkür.. Alıntı
Φ yeniceri Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 teşekkür ederim terapi ben kendimin ölüme yüklediğim mana yı söylim ölüm bir nimettir eğer ölmesem buyuk ihtimal felçli bir şekilde yaşarım bazı yaşlıları görüyorum ihtiyaçlarını bile gideremiyor hem kimse ölmese herkes babasına dedesine ve diğer ceddine bakmak zorunda kalır hem %99 sevgili öteki taraftadır bir sohbette duymuştum mevlanna demişki eğer anne karnındaki bir bebeğe desenki bak dünya var çaylar çayırlar ormanlar var o da derki hayır benim dünyam burası daha fazlası yoktur der işte bizde böyleyiz ötelere aklımız yetmiyor dediğim gibi %99 sevgili ötelerde ölüm bir yokluk değildir bir hiçlik değildir sadece mekan değiştirmektir ölümden inan korkmaz inanmayan korkar çünkü herharukerda bitiştir kendilerince yok olucaklar bize göre de yanacaklar benim bir çoçuğum ölse derimki neyse cennete zürriyetimden biri var Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.