Φ tan_vakti Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2006 19 mayıs 1919/17 mayıs 2006 bugün kutuluş mücadelesi verdiğimiz o yıllardan çok daha zor şartlarda mücadele veriyoruz. karşımızda gözle görülür düşman yok, maşalar var biz maşalarla boğuşurken, onlar amaçlarına biraz daha yakınlaşıyorlar.O yıllarda düşman çizmeleriyle topraklarımızı işgal etmişti, bugün sivil ve görünmez olarak, kanlarının son damlasına kadar düşmana direnen dedelerimiz gibi bizde aklımızı işleterek, düşmanın sivil işgalini farketmeli ve onun mücadelesini vermeliyiz. iki kişinin kavgasına sebeb olan asıl nifakçının cezalandırılması gerektiğini bilmeliyiz... benim şahsi kanaatim, AB bize hiç bir şey kazandırmayacak, zaten bize hiç bir şeyde vaadetmiyorlar. biz başımızı batıdan, doğuya çevirmeliyiz. Büyük Türk birliğini kurmalıyız. Eğer ayakta kalmak istiyorsak, bizden tüm değerlerimizi alan ve karşılığında bizi içi boş bir çuval gibi bir kenarda bırakacak olan sözde "batı medeniyetinden" uzak durmalıyız. Doğuda bizi bekleyen Türk kardeşlerimiz ile kuracağımız birlik ileride bize dünyada yeni bir güç oluşturma şansı getirecektir. Rusya, Çin ve Hindistan üç farklı millet olmalarına karşın bir araya gelebiliyorlar, biz kendi öz kardeşlerimizle bir araya gelemiyoruz... Ab ve abd'nin istediği gibi yönlendirdiği "kukla" olma sevdamızdan ne zaman vazgeçeceğiz. selamlar Düşüncelerine en içtenliğimle katılılıyorum. sardunyam ab nin bize hiç birşey kazandırmayacağını bizim gibi diğer insanlarada bir şekilde anlatılmalıdır, asıl bize gerekli olan doğudur ve herzaman bizden haber bekliyorlar bizim bir lafımıza bakıyorlar, halbuki doğu'daki diger türk cumhuriyetleriyle birlik olsak bizde doğu birliğini kursak ozaman gerçekten büyük oluruz. çünki elimizdeki tüm kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanır ve ozaman ab bize girmek için bizle müzakereye otrurmak isteyecektir. çünki avrupa bitiyor artık ve gözünü doğuya çevirmiş durumda neden okadar çok kaynak varki ,petrol,bor,uranyum,vs vs çünki onlarda tükeniyor artık ama bizimkiler nedense bu ülkeye ihanet edip duruyorlar ama çok fazla edemeyecekler insanlarımız yavaş yavaş uyanmaya başladı. elimzden ne türklüğümüzü,ne dinimizi, nede topraklarımızı alamayacaklar. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE. SEVGİYLE KALIN. Alıntı
Φ KEMAL´iN ASKERi Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2006 varmısınız arkadaşlar, bu sayfada "komplo teorileri" üretelim... ben başlıyorum, mesela.... danıştay olayı, bence Türkiye'de yükselen "ulusalcı bilincin" etkilerinden korkan emperyalist güçler, içeride bir kargaşa ortamı yaratarak, laik/dinci kesimin hassas değerlerine dokunarak, gerilim çıkarmak istiyorlar... Ve hatta bu güçler "milliyetçi, dindar, ulusalcı, Atatürkçü" diye tanımlanan bu kişilere bu terörü işleterek "bakın işte bu ulusalcılarda terörü destekliyor" mantığı oluşturmaktadırlar... benim ki bir teori, aslı varmı bilemem... Ne demek asli varmi ? Tam oniki den vurmussunuz,Tebrikler... Bin alkis !!!!! Saygilar... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2006 *** Danıştay soruşturmasını saptıranların başında Fethullah sicilli Ramazan Akyürek var ABD DERİN DEVLETİ GÜDÜMÜNDEKİ SUÇ ORTAKLARI Şu anda Danıştay'a saldırıyı araştıran polis ekibi, bir soruşturma ekibi olarak değil, soruşturmayı karartma ve saptırma ekibi olarak faaliyet yürütmektedir. Bu ekip, suça azmettiren merkezlerin üzerini örtmeye, böylece suçun aslî faillerini gizlemeye çalıştığı için, suça ortak olmuştur. Soruşturma ekibinin kendisi bir tertip ekibine dönüşmüştür ve suçlu konumundadır. Bu ekip, Alparslan Arslan'ın işlediği suça iştirakin ötesinde yeni suçlar da işlemektedir. Suçu emperyalizme karşı mücadele eden ulusal güçlerin üzerine yıkmak için yalan haber imal etmekte ve basına servis yapmaktadır. Soruşturma ekibi, kamuoyunu, suçun merkezinde bulunan ABD'nin ve Cumhuriyet yıkıcısı iktidar sahiplerinin çıkarları doğrultusunda yönlendirerek aynı zamanda Cumhuriyete, vatana ve millete karşı ağır suçların içine batmaktadır. Bu ekip, Fethullah cemaati üzerinden SüperNATO bağlantılıdır. Dolayısıyla Danıştay yargıçlarına kurşun sıkanlar ile suçu sözüm ona araştıranlar, aynı merkezden yönetilmektedirler. ABD'nin Derin Devleti faaliyettedir ve Türkiye'nin söylendiği gibi bir Derin Devleti yoktur. MEHMET ALİ ŞAHİN'İN SÜRPRİZİ Hatırlanacaktır, Danıştay soruşturmasıyla "bizzat ilgilendiğini" söyleyen Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Emniyet'le görüştükten sonra "Bir takım sürprizlere hazırlıklı olun" diye açıklama yapmıştı. Bu bir itiraftı. "Sürprizler" imal ediliyordu. *tna *** Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 şimdiki teorim şu... Rusya ve Türkiye çeşitli anlaşmalara imza atmak istiyorlar, Ab ve Abd bundan rahatsızlık duyuyor. ve engel olabilmek için yeni gerginlikler yaratacaklarını düşünüyorum. Bush yeni saçmalar savurmaya başladı "sizi kominizmden biz kurtardık" gibi. Irak'ta batağa saplanan ve umduğunu bulamayan Abd şimdi İran batağına bizide sürüklemek istiyor, Rusya, İran ile iyi ilişkiler içinde, bizde eğer tavrımızı Rusya'dan yana koyarsak, o gün bekleyin ki, içerde yeni çatışmalar ve hatta yeni suikastlar olabilir. teoriler, gerçekleşmeye müsait düşüncelerdir... herşey önce teori olarak başlar... Abd bu düşüncenin filmini bile yapıyor, bize düşünmekte yasak... Alıntı
Φ EFTELYA_21 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 bence herşey kötüye gidiyor.hiçbirşekilde bir ilerleme yok.hükümetin başında olna yada başına gelecek olan bizim modernleştiğimizi gellişmekte oldugmuzu zırvalanacak.bir savaş olacak benm şahsı görüşüm Alıntı
Φ güvercin Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 varmısınız arkadaşlar, bu sayfada "komplo teorileri" üretelim... ben başlıyorum, mesela.... danıştay olayı, bence Türkiye'de yükselen "ulusalcı bilincin" etkilerinden korkan emperyalist güçler, içeride bir kargaşa ortamı yaratarak, laik/dinci kesimin hassas değerlerine dokunarak, gerilim çıkarmak istiyorlar... Ve hatta bu güçler "milliyetçi, dindar, ulusalcı, Atatürkçü" diye tanımlanan bu kişilere bu terörü işleterek "bakın işte bu ulusalcılarda terörü destekliyor" mantığı oluşturmaktadırlar... benim ki bir teori, aslı varmı bilemem... Merhaba sardunya Seçtiğin konuda sana katılıyorum.Diğer cevap yazan arkadaşlar da yazılarında çok haklılar.Bunun nedeni üçüncü Dünya ülkelerinin oluştuğu coğrafyadan kaynaklanmaktadır.Bu coğrafyaya orta kuşak ülkeleri denmektedir.Birçok ünlü teorisyenler bu orta kuşak ülkeleri için bir ortak hüküm çıkarmışlardır. Bu ortak hüküm ise şudur."Her kim orta kuşak ülkelerini yönetirse Dünyayı yönetir." Bunun nedeni ise bu coğrafyada var olan jeopolitik,stratejik ve ekonomik özelliklerdir. Üretilmiş ve dahada üretilecek olan teori ve projeler hep bu orta kuşak ülkelerini egemenliği altına alma çabalarıdır.Tüm çabalar bu çerçevede oluşmaktadır. Devletler arası dostluk yoktur.Ekonomik çıkar vardır sözü anlatıklarımı en güzel ifade edecektir. Bizimde bu orta kuşak ülkeleri içerisinde olmamız nedeniyle bizim üzerimizde de teoriler üretilmekte ve bunlar için düğmeye basılmaktadır.İçinde bulunduğumuz coğrafyanın maalesef diyorum yan etkilerini yaşamaktayız.Bölücü terör örgütü,sağ-sol ayrımı,sünni - alevi ayrımı,dinci-laik ayrımı,Ermenistan meselesi,Yunanistan kıta sahanlığı meselesi,Kıbrıs sorunu gibi konularla bizi bölmek parçalamak ve yok etmek için uğraşmaktadırlar. Şimdi biz bunları görüp düşünebiliyorsak devletin yönetim kademelerinde bulunan ve hatta yasama ve yürütmeyi elinde bulunduran hükümette buynları görüyordur.Bu çalışmaları bertaraf edecek bir yol bulmaları gerekmektedir. Vatandaş olarak bize düşen görev ise kışkırtmalara ve tahriklere kapılmadan sağ duyu ile hareket ederek bunu düzenleyenlerin beklentilerini gerçekleştirmeyelim.Bu konuda bize ışık tutacak olan Atatürk İlke ve İnkılaplarıdır. Selamlar. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 öncelikle sizlere teşekkür ediyorum, tüm arkadaşlarım adına, konuya duyarlılık gösterdiğiniz için. sayın güvercin, artos32, tan_vakti, dipnot, kemalin askeri, gece kuşu... v.s. şimdi bugün ülkemizde yaşanan nedir? bir KIRILMA NOKTASI'dır. Bugüne kadar süregelmiş, çeşitli ideolojilerin, inançların ya da adına her ne derseniz... işte bu süreç tüm bunların bir değişimden geçmesinden kaynaklanıyor. Bu kırılma 80'li yıllardan başlıyor, hatta belki biraz daha öncesinden... şuan son sürecini yaşıyor... Şimdi kafalar bulanık, belirsizlik insanların her neye inanıyorlarsa ona daha bir sıkı yapışmalarına sebeb oluyor. Türkiye bir değişim ve gelişim sürecinden geçiyor. Ve bu sancılı oluyor her doğum gibi. Burda ki değişim ve gelişimin farkında olan dış mihraklar, bunu sindirmek için yıllardır uğraş verdiler... veriyorlar... Bunun sonucunda Türkiye ya yeniden bir birlik ortamı sağlayarak güçlenecek (tüm farklı görüşlerden bahsediyorum) ya da dağılacak. Siz hangisini tercih edersiniz? Ben birleşip güçlenmeden yanayım. Bunun mücadelesini veriyorum... bu ülkenin dağılması kime fayda sağlayacak, ancak dağılmasından çıkar umanlara, ama bize değil. konunun özü herkes bu ülke adına elinden geleni yapmak zorunda, üzerine düşen görevi yerine getirmek zorunda, gelecek nesle daha güvenli bir ülke bırakmak zorunda... özellikle anne ve babalar beni daha iyi anlayacaklar. çünkü bizim sorumluluğumuz daha fazla çünkü biz çocuklarımızı bu dünyaya bilerek getirdik. Ve bu ağır bir sorumluluk... selamlar Alıntı
Φ tan_vakti Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 öncelikle sizlere teşekkür ediyorum, tüm arkadaşlarım adına, konuya duyarlılık gösterdiğiniz için. sayın güvercin, artos32, tan_vakti, dipnot, kemalin askeri, gece kuşu... v.s. şimdi bugün ülkemizde yaşanan nedir? bir KIRILMA NOKTASI'dır. Bugüne kadar süregelmiş, çeşitli ideolojilerin, inançların ya da adına her ne derseniz... işte bu süreç tüm bunların bir değişimden geçmesinden kaynaklanıyor. Bu kırılma 80'li yıllardan başlıyor, hatta belki biraz daha öncesinden... şuan son sürecini yaşıyor... Şimdi kafalar bulanık, belirsizlik insanların her neye inanıyorlarsa ona daha bir sıkı yapışmalarına sebeb oluyor. Türkiye bir değişim ve gelişim sürecinden geçiyor. Ve bu sancılı oluyor her doğum gibi. Burda ki değişim ve gelişimin farkında olan dış mihraklar, bunu sindirmek için yıllardır uğraş verdiler... veriyorlar... Bunun sonucunda Türkiye ya yeniden bir birlik ortamı sağlayarak güçlenecek (tüm farklı görüşlerden bahsediyorum) ya da dağılacak. Siz hangisini tercih edersiniz? Ben birleşip güçlenmeden yanayım. Bunun mücadelesini veriyorum... bu ülkenin dağılması kime fayda sağlayacak, ancak dağılmasından çıkar umanlara, ama bize değil. konunun özü herkes bu ülke adına elinden geleni yapmak zorunda, üzerine düşen görevi yerine getirmek zorunda, gelecek nesle daha güvenli bir ülke bırakmak zorunda... özellikle anne ve babalar beni daha iyi anlayacaklar. çünkü bizim sorumluluğumuz daha fazla çünkü biz çocuklarımızı bu dünyaya bilerek getirdik. Ve bu ağır bir sorumluluk... selamlar aslında burdaki sorun tüm dış güçlerin içimizdeki,farklı görüşleri birleştirmemek, bunun için bir takım seneryolar olaylar ceyeran ediyor.. bizler hala içimizde bişeylerle savaşıyoruz olmadık yere. çocuklarımızın geleceğini düşünüp onlara özgür ve hiç bir şeyin himayesi altında yaşamamalarını sağlamaktır. bunun için mücadele vermeliyiz yapmamız gerek aslında çok basit farklı görüşve düşüncelerimizi birleştirmek ve birlik içerisine girmek bir bütün olmaktan geçer.. Artık dünyaya at gözlüklerinden bakmayı bırakalım geniş bakalımki nelerin olup bittiğini anlayalım. ve anlamak zorundayız aksi takdirde parçalanıp bölüneceğiz bunun bizlere bişey kaz<andırmayacağı ordada ozaman bir birimizle dalaşmayı bırakıp birleşerek dışarıyla dalaşalım derim ben ... saygılarımla Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 ben de medyanın 1.güç konumunda olduğunu,ıstediği an istediği olayın üstünü ıvır zıvır gündemle örtmeyı çok iyi başardığını düşünüyorum.. bıara gelın kaynana vb.gibi yarışma ve proğramlarla halkın dıkkatının bunlar üzerinde yoğunlaştırılması gibi... bana göre medyayı arkasına alan herşeyi bastırabilir yada kışkırtabilir.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2006 medyanın gücü asla inkar edilemez. bir başka forumda bir yazı yazmıştım onu buraya taşıyacağım, özetle düşüncelerim bunlar... -------------------------------------------------------------------------------- TV DE GÖSTERİLEN PROGRAMLAR, ÇOĞUNLUĞU BOŞ İŞLERLE UĞRAŞMAYI SEVEN İNSANIMIZIN BOŞ KAFASINI BOŞ BİLGİLERLE DOLDURMAYA ÇALIŞAN NİTELİKTELER... VE BENİ FAZLASIYLA ENDİŞELENDİREN, İNSANLARIN BU VURDUMDUYMAZLIKLA GİTTİKÇE BATAĞA SÜRÜKLENMELERİDİR... ÜLKEMİZ İNSANI KİTAP, GAZETE, DERGİ YA DA OKUNMASI FAYDALI ŞEYLERLE İLGİLENMEZ, DÜNYADA EN ÇOK TV İZLENEN ÜLKELER ARASINDAYIZ... ANCAK YARARLI PROGRAMLARI DEĞİL DEDİKODU, MAGAZİN VE BUNUN GİBİ SAÇMALIKLARI. ÖZELLİKLE YETİŞEN GENÇ NESİL İÇİN, ÇOCUKLAR İÇİN HİÇ İYİ BİR ÖRNEK TEŞKİL ETMİYORLAR. VE AHLAKEN ZAYIF OLAN İNSANLAR KENDİLERİNE BU MAGAZİNDE GÖRDÜKLERİ KİŞİLERİ ÖRNEK ALIYORLAR... SON YILLARDA BOŞANMA ORANININ ARTMASI, KAPKAÇ OLAYININ ARTMASI, AHLAKİ DEĞERLERİN YIPRANMASI GİBİ KONULAR MALESEF BU TÜR PROGRAMLAR SAYESİNDE ARTIYOR. İNSANLAR ARASINDAKİ EKONOMİK EŞİTSİZLİK ORTAYA ÇIKIYOR, EKMEK BULAMAYAN İNSANLARA BİLMEM NE KADARA BİLMEM NE ALAN ÜNLÜLELERİN HAYATLARI EMPOZE EDİLİYOR, VE BU HAYATLARA ÖZENEN İNSANLAR AHLAKİ DEĞERLERİNİ BİR KENARA BIRAKIP FARKLILAŞMAYA BAŞLIYORLAR... MEDYA BUNLARIN FARKINDA DEĞİL Mİ? TABİKİ FARKINDA AMA ZATEN YAPILMAK İSTENEN DE BU... Alıntı
Φ güvercin Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2006 medyanın gücü asla inkar edilemez. bir başka forumda bir yazı yazmıştım onu buraya taşıyacağım, özetle düşüncelerim bunlar... -------------------------------------------------------------------------------- TV DE GÖSTERİLEN PROGRAMLAR, ÇOĞUNLUĞU BOŞ İŞLERLE UĞRAŞMAYI SEVEN İNSANIMIZIN BOŞ KAFASINI BOŞ BİLGİLERLE DOLDURMAYA ÇALIŞAN NİTELİKTELER... VE BENİ FAZLASIYLA ENDİŞELENDİREN, İNSANLARIN BU VURDUMDUYMAZLIKLA GİTTİKÇE BATAĞA SÜRÜKLENMELERİDİR... ÜLKEMİZ İNSANI KİTAP, GAZETE, DERGİ YA DA OKUNMASI FAYDALI ŞEYLERLE İLGİLENMEZ, DÜNYADA EN ÇOK TV İZLENEN ÜLKELER ARASINDAYIZ... ANCAK YARARLI PROGRAMLARI DEĞİL DEDİKODU, MAGAZİN VE BUNUN GİBİ SAÇMALIKLARI. ÖZELLİKLE YETİŞEN GENÇ NESİL İÇİN, ÇOCUKLAR İÇİN HİÇ İYİ BİR ÖRNEK TEŞKİL ETMİYORLAR. VE AHLAKEN ZAYIF OLAN İNSANLAR KENDİLERİNE BU MAGAZİNDE GÖRDÜKLERİ KİŞİLERİ ÖRNEK ALIYORLAR... SON YILLARDA BOŞANMA ORANININ ARTMASI, KAPKAÇ OLAYININ ARTMASI, AHLAKİ DEĞERLERİN YIPRANMASI GİBİ KONULAR MALESEF BU TÜR PROGRAMLAR SAYESİNDE ARTIYOR. İNSANLAR ARASINDAKİ EKONOMİK EŞİTSİZLİK ORTAYA ÇIKIYOR, EKMEK BULAMAYAN İNSANLARA BİLMEM NE KADARA BİLMEM NE ALAN ÜNLÜLELERİN HAYATLARI EMPOZE EDİLİYOR, VE BU HAYATLARA ÖZENEN İNSANLAR AHLAKİ DEĞERLERİNİ BİR KENARA BIRAKIP FARKLILAŞMAYA BAŞLIYORLAR... MEDYA BUNLARIN FARKINDA DEĞİL Mİ? TABİKİ FARKINDA AMA ZATEN YAPILMAK İSTENEN DE BU... Merhaba SARDUNYA Forma biraz geç katılıyorum kusuruma bakmazsan sevinirim.Belkide konu eskimiş olabilir.Sizinde belirttiğiniz gibi medya bir takım odaklara reyting sevdasıyla yardımcı olmaktadır.Yada bu emellerini reyting adı altında bize yutturmaya çalışmaktadırlar. Bizim şu anda endişe ile izlediğimiz bu değişimi maalesef çocuklarımız anlayamayacaklar.Çünkü değişimi fark edemeyecekler. Bütün bunların yanında daha vahim bir konu dahavar.Belki sizlerde mail'lerinizde okumuşsunuzdur.Bu günün küçükleri üzerinde oynanan ve onların zeka gelişimi ile doğrudan ilişkili ithal danone ürünlerinin içerikleri. Bence bu daha öncelikli önlem alınması gereken konu.Bilgiye her yaşta ulaşılır.Yarının büyükleri ve Türkiye Cumhuriyetini yönetecek bu günün küçüklerinin zeka gelişmesini gerçekten olumsuz etkileyecekse bunların yurdumuzda serbestçe satılmaması için sivil toplum kuruluşlarını hareketegeçirmeliyiz. Bu danone ürünlerini gerçek bir şekilde tahlil ettirebilecek olanlar varsa onlara ulaşalım.Gerçek neyse ortaya çıksın. SELAMLAR. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2006 köy enstitülerini kim kapattı? "Türk kurtuluş savaşı" ardından başlayan " bağımsızlık savaşının" en önemli adımlarında birisi yapılan devrimlerdir. Kalıcı ve çncü devrimler olan padişahlığın kaldırılması, Cumhuriyetin ilanı ve halifeliğin kaldırılması ardından, adım adım gerçekleştirilen, gelişen devrimlerin bir parametresi olan, eğitim alanında ki laik devrimlerin topluma anlatılması gerekiyordu. Buradan hareketle Cumhuriyetin eğitim ordusu için köy enstitüleri kuruldu, çağdaş laik kültürün yaygınlaştırılması, toplumsal dayanışmanın sağlamlaştırılması için de halk evleri açıldı. Köy entitülerinin ilk adımını 1934/35 yıllarında daha Gazi Mustafa Kemal sağken atılmıştır. Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan'ın, İsmail Hakkı Tonguç'u ilköğretim genel müdürlüğüne getirilmesi ile başlayan bir süreçtir. 17 Nisan 1940 tarihi köy enstitülerinin öğretmen okulu adı değiştirilerek yasa kuruluş tarihidir. Köy enstitüleri kurulduğu dönemde tüm dünyanın dikkatini çekmiş araştırmalara konu olmuştur. Köy enstitüleri bir ülkeyi ve halkını bütünüyle kucaklayan bir eğitim sisteminin adıdır. Ulusçu eğitim yolunda çağdaş, demokratik, üretime dönük ve halkçı bir eğitimin hareketidir. Mustafa Kemal Türkiyesi'nde feodal kalıntılara karşı, Kemalist devriminin Cumhuriyetçi, halkçı, devletçi ve laiklik ilkeleri üstüne kurulmuş bir bütünlüğün eğitim kurumlarıdır........ EROL MÜTERCİMLER'den alıntıdır. Peki köy enstitüleri neden kapatıldı? Köylü ve halk uyanmasın diyemi? Uyutulmak istenen milletin üretimde olmaması için, sömürülmesi, köle halinde olması için mi? Eğitimde başlatılmış aydınlık yolun karartılması için mi? Köy enstitüleri neden kurulduysa yine o neden yüzünden mi kapatıldı? Buda bir teori, üstelik çok uzun zamandır var olan bir "komplo teorisi"... Selam ve saygılarımla.... Alıntı
Φ tan_vakti Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 köy enstitülerini kim kapattı? "Türk kurtuluş savaşı" ardından başlayan " bağımsızlık savaşının" en önemli adımlarında birisi yapılan devrimlerdir. Kalıcı ve çncü devrimler olan padişahlığın kaldırılması, Cumhuriyetin ilanı ve halifeliğin kaldırılması ardından, adım adım gerçekleştirilen, gelişen devrimlerin bir parametresi olan, eğitim alanında ki laik devrimlerin topluma anlatılması gerekiyordu. Buradan hareketle Cumhuriyetin eğitim ordusu için köy enstitüleri kuruldu, çağdaş laik kültürün yaygınlaştırılması, toplumsal dayanışmanın sağlamlaştırılması için de halk evleri açıldı. Köy entitülerinin ilk adımını 1934/35 yıllarında daha Gazi Mustafa Kemal sağken atılmıştır. Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan'ın, İsmail Hakkı Tonguç'u ilköğretim genel müdürlüğüne getirilmesi ile başlayan bir süreçtir. 17 Nisan 1940 tarihi köy enstitülerinin öğretmen okulu adı değiştirilerek yasa kuruluş tarihidir. Köy enstitüleri kurulduğu dönemde tüm dünyanın dikkatini çekmiş araştırmalara konu olmuştur. Köy enstitüleri bir ülkeyi ve halkını bütünüyle kucaklayan bir eğitim sisteminin adıdır. Ulusçu eğitim yolunda çağdaş, demokratik, üretime dönük ve halkçı bir eğitimin hareketidir. Mustafa Kemal Türkiyesi'nde feodal kalıntılara karşı, Kemalist devriminin Cumhuriyetçi, halkçı, devletçi ve laiklik ilkeleri üstüne kurulmuş bir bütünlüğün eğitim kurumlarıdır........ EROL MÜTERCİMLER'den alıntıdır. Peki köy enstitüleri neden kapatıldı? Köylü ve halk uyanmasın diyemi? Uyutulmak istenen milletin üretimde olmaması için, sömürülmesi, köle halinde olması için mi? Eğitimde başlatılmış aydınlık yolun karartılması için mi? Köy enstitüleri neden kurulduysa yine o neden yüzünden mi kapatıldı? Buda bir teori, üstelik çok uzun zamandır var olan bir "komplo teorisi"... Selam ve saygılarımla.... tabiki halk uyanmasın diye. ve kapatanda Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrılır ayrılmaz onun yerine başa gelen ismet inönü tarafından kapatıldı. halkın uyanışı demek Türkiye Cumhuriyetinin yükselmesi demek o yüzden hep uyuttular... saygılarımla. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 Ankara Eryaman'da ortaya çıkarılan ve aralarında askerlerinde bulunduğu zanlılarla ilgili açıklama yapan Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü, "Suiskast haberleri doğru değil" dedi... Asker ve polis teşkilatı karşı karşıya mı getirilmek isteniyor, askerin içerisinde yıpratma çalışmaları mı yapılmak isteniyor? peki şimdi bu ne demek oluyor? Olmayan bir suikast girişimini ortaya atmak ile kim ne elde ediyor? İnsanın aklına şu geliyor "yoksa şimdi ki hedef ordunun kendisimi?" TSK Türkiye Cumhuriyeti'nde halkın tam anlamıyla güven duyduğu tek kurum. Ve şimdi bu kurum birilerinin hedefi haline geliyor... Ve iddialara göre askerin içerisinde bir karşıtlık çıkartılıp, kuruma zarar vermek isteniyor, halkında askerine duyduğu güven sarsılmak isteniyor... v.s. bunları gördüğümüzde acaba! demekten kendimizi alamıyoruz, acaba yeni hedef TSK'mı? Alıntı
Φ tan_vakti Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2006 Türk halkının devlet kurumlarının hemen hepsine güven kaybetsede TSK'ya güven kaybetmesi imkansız gibi birşey, ancak malesef bu güveni sarsmak isteyenlerde yok değil. ve bu komplo teorisi sanırım gerçek yapılmak isteniyor. Bize düşen her zaman askerimize sahip çıkmaktır. Ve Türk halkı için çok fazla önem arzettiğini unutmamaktır. Çünkü Türkiye'nin jeopolitik konumu itibarıyla askeri gücü çok önemli. Bu asla göz ardı edilmemeli. Bir söz vardır, "her Türk asker doğar" diye. Bu söz Türk halkının askerliğe ne kadar kutsal baktığını gösterir. Güvenliğimizin teminatı olan askeriyemize sahip çıkmak vatan ve vatandaşlık borcumuzdur. Saygılarımla Alıntı
Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2006 Sevgili forumcular, Olağandışı bir söylem var ama komplo teorilerini yazan sizler nasıl atlarsınız bu haberi CHP lideri Deniz BAYKAL ÖSS sınavının bu yıl son olduğunu beyan etti. Buyrunnnnn (Kendileri hukuktan gelen bir kişi muhalefette olsun, iktidarda olsun yıllarını geçirmiş bir usta.Böyle bir beyanda zırvalamış olabilir mi?Mümkün değil.Peki o halde AKP iktidarının gücünden mi bi haber? kesinlikle değil O HALDE nasıl birşey söylendi ki birden böyle bir çıkışı tarih vererek yapabiliyor?Yorumlarınızla üretilmiş bir komplo teorisi olabilir mi?) Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2006 komplo teorisini gerçek ile gerçek dışı diye 2 ye ayırmak gerek. öyle teoriler varkı aslında onlar teori değil, asıl gerçeğin teori dili ile anlatılmasıdır. gerçek dışı teoriler ise hiç bir zaman gerçekleşmeyecek uydurma fikirlerdir. ancak dikkat etmemiz gereken olayların perde arkasındaki gizli gerçekleri iyi analiz edebilmek için komplo teorisi adı altında anlatılmaya çalışılanın ne olduğunu görebilmektir. ülkede yapılmak istenen ne? yapılmak istenmeyen ne? ülkeler arası ilişkilerde profesyonel düşünce açısından dostluk olmayacağını ancak karşılıklı çıkara dayalı anlaşmalar olabileceğini görmek gerekir. göremezseniz ancak böyle 3. dünya ülkesi olarak kalmaya devam edersiniz ve birilerinin güdümü ve sömürüsünden kurtulamazsınız, kendi gücünü bilmeyenler, gözlerinde fazlaca büyüttükleri "dev" ülkelerin kendilerine uyguladıkları programın dışına çıkamazlar. ve malesef Türkiye şuan bu konumdadır. selam ve saygılarımla Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2006 İsrail düğmeye bastı mı? vaad edilmiş topraklar uğruna yapmayacakları şey yok... Bir askeri için 2 ülkeyi yakan İsrail, amacı uğruna nereleri yakmaz? Pkk'yı terör örgütü olarak tanıdığını söyleyen Abd nedense sınırötesi operasyona müsade vermiyor... Ama İsrail bir askeri için Filistine giriyor... Lübnan'ı ateşe veriyor... Biz kendi sınırımızı ve milletimizi korumak için zatıallerinin iznini bekliyoruz... Böyle bir iznin çıkacağıda yok aslında... Köşeye sıkıştırabildikleri kadar sıkıştıracaklar, elimizi kolumuzu bağlayacaklar ve amaçları uğruna neler yapacaklar... Yakında herşey tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacak mı? Ak mı, kara mı anlaşılacak mı? Alıntı
Φ artos32 Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2006 Pkk'yı terör örgütü olarak tanıdığını söyleyen Abd nedense sınırötesi operasyona müsade vermiyor... Ama İsrail bir askeri için Filistine giriyor... Lübnan'ı ateşe veriyor... Biz kendi sınırımızı ve milletimizi korumak için zatıallerinin iznini bekliyoruz... Böyle bir iznin çıkacağıda yok aslında... Yakında herşey tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacak mı? Ak mı, kara mı anlaşılacak mı? Sevgili sardunyam bize zaten böyle bir izin vermeyecekler bunların operasyon için izin vermemelerin sebebi bizim ne pahasına olursa olsun oraya çıkarma yapacağımızı biliyorlar ve k.ırakta TSK leriyle adb askerlerini karşı karşıya getirmek için. bakın biz izin vermedik siz girdiniz ve biz zaten burda askerlerimizi tutuyor ve müzcadele ediyoruz diyip bize karşıda bir misillemeyle bişeyleri başlatmak olacaktır diye düşünüyorum. Umarım yanılırım ve kötü şeyler olmaz Allah bizleri korusun ve bizlere güç versin. saygılarımla Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2006 Suriye ve İran'a gözdağı vermeye çalışan Abd aslında bir şaşırtmaca mı yapıyor? Asıl hedef Türkiye'mi... Afganistan, ardından Irak, şimdi Beyrut, Suriye ve İran derken... Türkiye menzilde mi? Abd nedense ortadoğudan çekilmeye niyetli görünmüyor. Sürekli etrafımızda dönüp duruyor. Ve biz nedense! onlardan izinsiz hiç bir karar alamıyoruz... Sevgili Bozan'ın dediği gibi böyle bağımsızlığı yerler... Abd, İsrail'e bir hafta daha süre tanımış, Beyrut'u bombalaması için, 1 hafta sonra ateşkes emri verecekmiş!!! O bir hafta içinde öldürebildikleri kadar insanı öldürecekler, nasılsa ölenler müslüman zaten onların amacıda bu değil mi? Düşündükçe insanın çıldırası geliyor, bir hafta sonra İsrail'e müdalale edecek Abd, oysa saldırıya uğrayan İsrail olsaydı acaba 10 dakika beklerlermiydi? bu dünya artık iyice yaşanmaz hale geliyor!!! Alıntı
Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 21 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 21 Temmuz , 2006 neden Abd ortadoğudan çekilsin ki yer altı kaynakları olarak en zengin bölge ve bu bölgede rant sağlamak istiyor.. Bir rant beklemese bu kadar ekonomik masraf yaparmı bu tür işğallere.. Ve kim ölmüş kaç jojuk ölmüş banane diyen bir zihniyet BAtı zihniyeti.. YAne BARBAR diye adlandırıyorum ben BATIYI.. SAygıLAr.. Alıntı
Φ ÇiĞ_TaNeSi Gönderi tarihi: 21 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 21 Temmuz , 2006 Bugün haberleri izlediğimde insanlığımdan utandım, savaştan kaçan insanların halini gördüğümde, çaresizliklerini izlemeye bile tahammül edemedim... bunu onlara yapmaya kimin ne hakkı var, insanları vatanlarından etmeye çocukları ve masum insanları öldürmeye ne hakları var? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2006 KÜRESELLEŞME VE TERÖR Terörün işlevsel olarak analizi yapıldığıda bunun amaç olmaktan çok bir araç olduğu anlaşılır. Bazen emperyalizmin bazende emperyalizme karşı duranların içine düştükleri çaresizliğin bir aracı olduğunu görürüz. Sonuça indirgeyip örnek aradığımız da şunları söyleyebiliriz. 1) Pkk gibi örgütler Abd ve Ab ülkelerinin bölgedeki araçları olark faaliyet gösterirler. - Türkiye, İran, Irak ve Suriye üzerinde batı emperyalizminin kullandıkları araçlardır. - Abd ve Ab'nin enerji bölgesi ve Avrasya'da egemenlikleri için öngördükleri hedefler için kullanılmaktadırlar. - Para, silah, siyasal destekler sağlanarak yönlendirilirler. - Etnik ayrımcılık adeta üretilerek organizasyonlar yapılır. 2) Afganistan veIrak'ta Abd batıya karşı yürütülen anti-emperyalist eylemlerde terörü bir araç olark kullanırlar. Birincisinde emperyalizmin bir maşası olarak kullanılan terör burada, emperyalizme karşı bir araç haline dönüşür. Her ikisinde de terör amaç değil bir araçtır. Para ve teknik güç olarak emperyalizmin elinde bulunan olanaklar ezilen fakir ülkelerde bulunmadığı için onlarda ellerinde ki sınırlı olanaklarla, "terörü araç" olarak emperyalizme karşı kullanırlar hatta bunu batının kendi arasında bile görürüz. İrlanda uzun yıllar İngiliz emperyalizmine karşı bunu kullandı. Terörün bir sebeb değil bir sonuç olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir. Terör emperyalizm ve dünyada ki paylaşım kavgasının bir sonucudur. Terörün engellenebilmesi için terör sonucunu doğuran sebeblerin azaltılması veya ortadan kaldırılması gerekir. Yani dünyada bir kısım ülkelerin refah seviyesi oldukça yüksekken, diğer tarafta açlık sınırında yaşayan insanlar oldukça terör engellenemez... Buna istinaden, insanlığın "sömürü" ayıbından kurtulması, her ülkenin kendi bağımsızlığını elde etmesi, emperyalist düzene insanlık olarak dur denilmesi gerekir. Ülkemizde etnik grupları birbirine düşürenler, din-mezhep kavgasını körükleyenler, laik-dindar ayrımı yapanlar, bunu tüm dünyada yapanlarla aynı şeye hizmet ediyorlar. Yani sömürüye, yani emperyalizme, yani "güçlü olan zayıf olanı ezer" düşüncesine hizmet ediyorlar. Araç olarak kullanılan terör, asıl amacı "böl yönet" olanların kullandıkları bir sonuçtur. Selamlar Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2006 Bu konularla ilgili kendimce bir derleme yapmıştım zamanında... Olayı Türkiye ile sınırlandırırsanız sonuç elde etmek zor olur... Dünya tarihine özellikle de baskınlar(daha güçlüler) tarihine bakmak;felsefeden,din,ahlak anlayışı ve daha bir çok maddi-manevi değerden yararlanarak sonuç aramak ve belirsizliği en aza indirgeyecek bir biçimde araştırma ve değerlendirme yapmak sanırım iyi olur... Ben de yaptığım üstünkörü çalışmadan sonra daha derinlemesine bir şeyler yapmak arayışındayım... Desteklemek isteyen;ben de şu konularda ilgiliyim diyen varsa görüşmek isterim... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.