Φ haksöz Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 Bakara 48 Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz; hiç kimseden şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da yapılmaz Enam 70 Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felakete duçar olmaması için Kur'an ile nasihat et. O nefis için Allah'tan başka ne dost vardır, ne de şefaatçı. O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. İnkar ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır. Enam 51 Rab’lerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları (vahy) uyar ki onların Allah’tan başka velileri ve şefaatçıları yoktur. Umulur ki korunurlar. Bakara 123 Ve bir günden sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir yardım da görmezler Secde 4 Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde (devirde) yaratan, sonra arşı egemenliği altına alan Allah'tır. O'ndan başka ne bir dost ne de bir şefaatçınız vardır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız? Bu ayetlerde görüldüğü gibi hesap gününde Alllahtan c.c. başkasının kesinlikle şefaat etme yetkisi yok.sadece ve sadece Allah şefaat edecek.Allahın kitabında kesinlikle çelişki olmadığına göre izin verilenlerle ilgili ayetleri nasıl anlamamız gerekir? Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için dünya hayatından birçok kez tanık olduğumuz bir örnek verelim.Günümüzdeki mevcut yasalara göre de nitekim zaman zaman af (şefaaat) izni çıkmaktadır.Siyasi otorite mecliste bu konuyu tartışarak kimlerin bu af izniniden istifade edip yararlanabileceğini belirler. Bu af yasasından yaralanabilecekler için,bu izin ne anlama gelir ?? Ey ahmet sana af izni çıktı, hadi git bu izinle istediğin kişileri hapisten çıkar anlamına mı, yoksa sen bu izinden yararlanıp hapsiten kurtuldun anlamına mı Eğer aksi olsaydı bu adaletsizlik olmazmıydı. Elbetteki evet.İnsanlar bile bu adalete riayet ederken, adillerin en adili olan Subhanallahi ve teala böyle bir adaletsizlikte bulunabilrmi? Düz mantıkla bile düşündüğümüzde, hesap gününde Allahtan başkasına şefaat yetkisinin verildiğini kabul edecek olursak, bir insan peygamber olsa dahi milyarlarca insanın dünya hayatında saniye saniye ne kadar iyilik ne kadar kötülük yaptığını neye göre ve nasıl bilecek, bu insanların hatalarını günahlarını hangi güçle ayırd edip kimlerin bağışlanmayı hak etiğini belirleyecek.Böyle bir güç Allahtan başka kimde olabilir? Kaldıki Subhanallahi ve teala peygamberlerinde diğer insanlar gibi hesap vereceğini buyurduğu halde Araf 6- Kendilerine peygamber gönderilmis olanlara soracagiz, GÖNDERİLEN PEYGAMBERLEREDE KESİNLİKLE SORACAĞIZ Peygamberin şefaatini umanlar kesinlikle büyük bir pişmanlıkla aldanacaklardır.Zira bu kişiler için peygamber şefaatçi değil şikayetçi olacaktır Furkan 30 Peygamber dedi ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler. Eğer Allah kendisinden başkalarına şefaat etme yetkisi verecekse kim bunlar niye tek bir ayette bile bir açıklama yok.Yoksa Allah bizlere hesap gününüde sürpriz yapıp, bakın işte bunlar size dünya hayatınızda iken ismini bildirmediğim şefaatçileriniz mi diyecek. Zümer 43 Yoksa onlar Allah'ın yanısıra şefaatçılar mı edindiler? De ki: Onlar hiçbir şeye güç yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi Zümer 44 De ki: şefaatin tamamı Allaha aittir. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Sonra O'na döndürüleceksiniz Subhanallahi ve teala hem şefaatin tamamının kendine ait olduğunu söyleyecek, sonrada bunu başkalarıyla paylaşacak. Allah çelişkili konuşur mu ? Enam 94 Andolsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geleceksiniz ve (dünyada) size verdiğimiz şeyleri arkanızda bırakacaksınız. Yaratılışınızda ortaklarımız sandığınız şefaatçılarınızı da yanınızda göremeyeceğiz. Andolsun, aranız açılmış ve (tanrı) sandığınız şeyler sizden kaybolup gitmiştir. Araf 53 (Fakat onlar), Onun tevilinden başka bir şey beklemiyorlar. Tevili geldiği (haber verdiği şeyler ortaya çıktığı) gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: Doğrusu Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler. Şimdi bizim şefaatçılarımız var mı ki bize şefaat etsinler veya (dünyaya) geri döndürülmemiz mümkün mü ki, yapmış olduğumuz amellerden başkasını yapalım? Onlar cidden kendilerine yazık ettiler ve uydurdukları şeyler (putlar) da kendilerinden kaybolup gitti. Yasin 23 "O'ndan başka tanrılar mı edineyim? O çok esirgeyici Allah, eğer bana bir zarar dilerse onların şefaati bana hiçbir fayda vermez, beni kurtaramazlar Rum 13 (Allah'a koştukları) ortaklarından kendilerine hiçbir şefaatçı çıkmayacaktır. Zaten onlar, ortaklarını da inkar edeceklerdir. Bu ayetlerde Allahın yanısıra şefaatçi edinen müşrikler ağır bir şekilde itham ediliyor.Pe ki ya bizler Allahın izin verdikleri şefaat edebilirler diye inanırsak ne farkmız kalır onlardan.Müşrikler şefaatçi seçiminde hata ettiler putları şefaatçi kıldılar bizler ise peygamberleri ve salih kulları seçiyoruz mu diyeğiz.Sonuç itibarıyla müşriklerin putları, salih kabul ettikleri kişilerin temsilleri değilmi Enbiya 51- And olsun ki biz daha önce İbrahim'e de rüşdünü vermiştik . Biz onu biliyorduk. Enbiya 52- O zaman o, babasına ve kavmine: "Bu saygı gösterdiğiniz semboller nedir?" demişti Gelelim Allahin izin verdileri ile ilgili ayetlere Günümüzdeki meal yazarlarının büyük çoğunluğu sünni dinine sahip oldukları için, şefaatle ilgili ayetleri bu inanca göre göre aynen yahudiler gibi çarpıtmışlardır.Malum sünni dininde peygamberlerin, alimlerin,şehitlerin şefaat etme yetkisi vardır.Bu inancın kaynağıda tabiki hadislerdir. Sebe 23 Allah'ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefaati fayda vermez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilince: Rabbiniz ne buyurdu? derler. Onlar da: Hak olanı buyurdu, derler. O, yücedir, büyüktür. (şaban piriş) Şimdide aslına sadık olarak ayeti yazalım Sebe 23 Allah'ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasına şefaat fayda vermez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilince: Rabbiniz ne buyurdu? derler. Onlar da: Hak olanı buyurdu, derler. O, yücedir, büyüktür. Aradaki korkunç farkı anlayabildiniz mi ? Bakınız bir kaç harf değişikliği ve anlam tamamen şirk dininne göre uyarlanabiliyor. İlkinde Allahın bazi kişilere şefaat yetkisi vereceği anlaşılırken, diğerinde, Allahın izin verdileri kişilerin Allahın şefaatinden yaralanabilecekleri gayet net anlaşılıyor. Şefaatle ilgili çarpıtılan diğer ayetler tek tek arapçasından gidelim la tenfauşşafatu indehu Onun katında şefaat fayda vermez illa limen ezine lehu Ancak izin verdiklerine (fayda verir) hatta iza fuzzia an gulubuhum galu maza gale rabbukum. kalplerindeki o dehşet gidince rabbiniz ne dedi,derler galul hakku gerçeği derler Vehuvel aliyyul kebir O çok yüce ve büyüktür Yüce Allah çok açık ve net;Allhın izin verdiklerine şefaat fayda verecek diyor, mealciler çarpıtıp ''Allahın izin verdikleri şefaat edecek'' diyerek kurana bu putperstliği yamamaya çalışıyorlar Meryem 87- (O gün) Rahmân (olan Allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.(buda elmalıdan ) Doğrusu Meryem 87 O gün Rahman (olan Allah)'ın nezdinde söz ve izin alandan başkaları şefaata sahip olmayacaktır Bu ayette insanlar Allahın şefaatına sahip olacakları anlatılırken mealciler yine şefaat etmekten bahsediyorlar Taha 109- O gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez. (Elmalı) Doğrusu Taha 109 O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimseden başkasına şefaat fayda vermez. Zuhruf 86- Onların Allah'ı bırakıp da tapdıkları putlar şefaat hakkına sahip değillerdir. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler şefâat edebilir.(Elmalı) Doğrusu Zuhruf 86 Allah'tan başkasına yalvaranlar, şefaate sahip olamazlar.(la yemliku)Ancak bilerek hakka şahitlik edenler müstesna ayette '' la yeşfeu'' ( bakınız bakara 255) şefaat edemezler diye bir ibare yok.Elmalı ne hikmetse?? mülk kökünden gelen yemliku kelimesini şefaat etnek olarak çevirmiş. Şefaat etmek, ile şafaate sahip olmak tamamen farklı şeyler Konunun başında belirtiğimi gibi,Allahu Teala hesap gününde, hesaptan sonra bağışlanmayı hak edenler için şefaat (af) izni çıkartacak. İşte bu şefaaat izniniden istifade edecekler, dünya hayatında iken Allahtan başkasına yalvarmayanlar,Allahın kitabına şahitlik edenler (zuhruf 86) Allahı razı edecek sözlerdeve amellerde bulunanlar (taha 109) Allah tealanın şefaat iznine layık olup günahları bağışlanarak cehenneme girmekten kurtulacaklar. Bakara 255- Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O daima diridir (hayydır), bütün varlığın idaresini yürüten (kayyum)dir. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat edecek olan kimdir? O, kullarının önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiç bir şey kavrayamazlar. O'nun kürsisi, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Onların her ikisini de görüp gözetmek O'na bir ağırlık vermez. O çok yücedir, çok büyüktür. Bu ayetteki izin meseleside maalesef çarpıtılarak '' bakın Allahın izni olmadan kimse şefaat edemez'' geçiyor, demekki Allahın izin verdikleri kimseler şefaat edecekler diye insanları saptırıyorlar. Peki ya bir önceki ayeti nereye koyacağız 254- Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir. bakara 255 teki izin ne anlama gelir Allah’ın izniyle’ tabiriyle Allah’ın otoritesinin sınırsızlığı ve bütün inisiyatifin Allah’ın elinde olduğu vurgulanmak suretiyle konuya farklı bir uslubla, anlatım tekniğiyle açıklık getirilmektedir Bu ifade şekli Kuran’ın anlatım tekniklerinden biridir. Bu konuda şu ayet de örnek verilebilir: Bundan böyle sana Kur'ân'ı okutacağız da unutmayacaksın. Yalnız ALLAH'IN DİLEDİĞİ BAŞKADIR. Çünkü o açığı da bilir, gizliyi de. (A’la suresi 6-7. ayetler) Görüldüğü gibi ‘Allah’ın dilediği başka’ ifadesiyle yine Allah’ın mutlak inisiyatif sahibi olduğu vurgulanmaktadır. Yani bir kul unutmamaya ne kadar gayret etse de Allah dilerse unutabilir. Kainatta olup biten herşey Allah’ın onayını aldıktan sonra cereyan etmektedir. ‘Hiçbir yaprak O’nun izni olmaksızın düşmez’ ayetini hatırlayalım. Demek ki bu ‘Allah’ın diledikleri hariç’ kalıbı Peygamberimizin bazı ayetleri unuttuğu anlamına gelmemektedir. Allah dilerse unutabilirdi. ‘Allah unutmasını dilemiştir’ şeklinde bir beyan mevcut değildir. Tıpkı bunun gibi ‘Allah’ın izni olmadan kimse şefaat edemez.’ cümlesinden Allah’ın birilerine şefaat için izin vereceği anlamına gelmez. Yani kısaca Allah bu ayette müşriklere meydan okuyarak şu mesajı vermektdir Siz ey müşrikler; birilerinin Allah katında şefaatçi olacağına inanıyorsunuz.Peki benim iznim olmadan bunların haddine mi kalmış şefaat etmek Necm 26 Göklerde nice melek var ki onların şefaatleri, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için Allah'ın izin vermesi dışında, bir işe yaramaz Peki bu ayeti nasıl anlamamız gerekir ? Dikkat edilirse ayette hesap gününe dair hiç bir vurgu yoktur.Allahtan başkasının şefaatinin olmadığını bildiren ayetler de ise sürekli ( O günde) denilerek hesap gününe vurgu vardır.Bu vurgu çok önemli bir ayrışımdır. O takdirde meleklerin şefaatinin dünya hayatında olduğunu kuranın bütünlüğünde anlayabilriz.Evet meleklerin şefaati/yardımı dünya hayatında vardır. İlgili ayetler Enfal 9- O vakit siz Rabbinizden yardim diliyordunuz. O da: "Ben iste ardarda bin melekle size yardım ediyorum" diye duanizi kabul buyurmustu. Enfal 10- Bunu da Allah size sirf bir müjde olsun ve bununla kalbleriniz yatissin diye yapmisti. Yoksa zafer ancak Allah katindandir. Gerçekten Allah mutlak galiptir ve hikmet sahibidir. Enfal 11- O sirada size, yine katından bir güven ve esenlik olmak üzere bir uyku sardırıyordu, sizi temizlemek, seytanin vesvesesini sizden gidermek, yüreklerinize kuvvet vermek ve ayaklarinizi saglam durdurmak için gökten üzerinize yagmur indiriyordu. Enfal 12- Iste o anda Rabbin meleklere şöyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim, müminlere sebat verin. Kâfirlerin yüregine korku salacagim, hemen boyunlarinin üstüne vurun, parmaklarına, parmaklarına vurun". Tevbe 25- Inkâr kabul etmez bir durumdur ki, Allah size birçok yerde yardim etti. Özellikle Huneyn Günü ki, o gün kendi çoklugunuz size güven vermisti de o gün size onun bir faydasi olmamisti. Yeryüzü bütün genisligine ragmen basiniza dar gelmisti. Sonra da bozguna ugrayarak gerisin geri dönüp kaçmaya baslamistiniz. Tevbe 26- Sonra Allah, Resulünün üzerine ve müminlerin üzerine sekinetini (kalplere huzur veren rahmetini) indirdi ve gözle görmediginiz (melek) orduları indirdi de kendisini tanimayan kâfirleri azaba ugratti. Ve o kâfirlerin cezasi iste budur. Zaten şefaat kavramı yardım anlamınıda içinde barındırmaktadır.Dolayısıyla dünya hayatında Allahın razı olduğu kimseler için, Allahın izni ile meleklerin şefaati (yardımı) vardır Hala bu tevhidi konuyu Allah isterse gibi laf oyunları ile sulandırmaya çalışanlara son bir ayet Zümer 18- O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir. İşte temiz akıllılar da onlardır. Zümer 19- Ya üzerine azab kelimesi hak olmuş kimse de mi (böyledir)? Artık o ateşteki kimseyi sen mi kurtaracaksın? Sonuç Ahirette, Allahtan başkasının şefaatine inanalar Allaha ortak koşmaktadırlar.Zira Subhanallahi ve teala ŞERİKİ YEVMİDDİN değil MALİKİ YEVMİDDİN dir Alıntı
Φ evrensel_mesaj Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2006 Şefaat yalnız ve yalnız alemleri yoktan yaratan , egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi, gücü herşeye yeten, Yüceler Yücesi ALLAH'ın seçimidir, O şirk koşmayan kullarından dilediğine şefaat edecektir, sakın süpermenlerden medet umanlar ALLAH'ın şefaatine heveslenmesinler... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.