Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Suheda kardeşim;

Bir şairin şiirlerini de yazsan, mektuplarını da, makalelerini de farketmez. Yeri burası değil.

Doğrusu, o şairin din hakkındaki yazısını yazmak ve onu tartışmaya açmaktır.

Şair, üstad köşesi değildir bu forum. Yazarsanız eğer farklı yorumları da kabullenmesini bileceksiniz.

  • Cevaplar 61
  • Görüntü 7,1b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

USTADI(!) TANIYALIM.....

 

Üstad(!) barış değil savaş yanlısı;

 

Akşamı duya duya,

Sular yattı uykuya;

Kızıllık çöktü suya,

Sandım bir cenk akşamı...

 

Üstad(!) bilim ve teknolojiye karşı;

 

Yirminci yuzyilin ablak yuzlu pilotu

Buldun mu Ay yuzunde olume care otu ?

Fezada milyarlarca isik, yol, mesafe;

Seninki, saniyelik zafer, ilmi hurafe

Kavanozda, kendini deryada sanan balik;

Ne aci vahset, magrur ilimdeki kalabalik;

Kursa da boşluğa asma köprü, fen,

Allah derim, başka hiçbir şey demem!

 

Üstad (!) kafacı ve hayalci ;

 

Bir sigara tüttüreceksin ihtimal

Ufku seyredeceksin saatlerce

Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü

Sonra hayalim gelecek karşına

Bir Şiirimi mırıldanacaksın

Hıçkıracaksın..

 

Üstad'ın (!) serseriliğe özentisi

 

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;

Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.

İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.

Biri benim, biri de serseri kaldırımlar

 

Üstad'ın (!) ülkemin insanlarına hakareti;

 

bıçak soksan gölgeme

sıcacık kanım damlar

girde bir bak ülkeme

başsız başsız adamlar

 

Üstad (!) terörizme özendiriyor;

 

Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!

Genç adam, al silahı; iman tılsımlı kılınç!

 

Üstad'ın (!) beyniyle arası iyi değil;

 

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!

Sadece beyni zonklayanlardan biri!

 

Başım, artık onu taşımak ne zor!

Başım, günden güne kayıtsız bana.

Dalında bir yaprak gibi dönüyor,

Acı rüzgarların çektiği yana...

 

Üstad'ın (!) fikirlerle de arası iyi değil;

 

Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!

Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?

 

Üstad'ın (!) sanatla da arası iyi değil;

 

Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos!!

Sen cüce sanatkarlık, sana büsbütün paydos!

 

Üstad (!) vahşi, canavar ruhlu;

 

İşte bütün meselem, her meselenın başı,

Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!

 

Tırnağı en yırtıcı hayvanın pencesinden,

Daha keskin eliyle, başını ensesinden,

 

Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;

Yerleştirse başını, iki diz kapağına;

 

Üstad (!) Atatürk ve devrimlerine karşı;

 

Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.

Mavalları bastırdı devrim isimli masal.

Yeni çirkine mahkum, eskisi güzellerin;

Allah kuluna hakim, kulları heykellerin!

Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;

Lafını çok dinledik, şimdi iş inkilapta!

 

Üstad (!) aydınlığa, aydın olmaya karşı;

 

Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık,

Baygın gözlerimi aldı aydınlık,

İçimde tıkandı, kaldı ayrılık,

Bu aydınlık beni boğmak üzredir.

 

Üstad'ı (!) Sadece okumak yetmiyor.

Anlamakta gerek.

Gönderi tarihi:

içimden şunlar geçti biran:insanın ne şekilde öleceği belli değildir;hani hep dua ederiz ya;''Allah'ım son nefesımde beni imanlı al''

 

O sebeble de,inandığı şeyden ötürü kimseden iğrenmiyorum,çünkü birgün iğrendiğim kişi ile saf değiştirebilirim de.. :excl:

 

belkı de iğrendiğim kişinin yaptıklarını yaparım;hayat bu:ne oldum dememeli,ne olacağım demeli..

 

ASLA diye birşey yoktur insanlar için.doğan gün öyle şeylere gebeki..

 

bu sebeble de inandığı yada inanmadığı şeyden ötürü kimseden iğrenmem,inancım gereği onlara dua ederim en güzel şekliyle..

 

saygılar

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Sevgili bilimselci siz Üstadı öyle tanımlamak istiyorsanız birşey diyemem...

 

Bana göre yanlış...

 

Ama dogru her ne kadar tek olsada '' her kafa sayısı kadar düşünce var'' boşuna denmemiş değil mi?

 

Sizde üstada bu yönden bakıyor olabilirsiniz...

 

Herkes istedigini düşünmekte özgür oldugu kanısındayım..

 

Ama üstadın hayata baktıgı pencereyi yakalar ve o perspektiften bakarsanız (kendinize göre yine hak vermeseniz de) anlayacagınız kanısındayım...

 

Ki sizin gibi düşünüp üstada yaklaşan kişi sayısı da yok denecek kadar azdır..

 

O ülkemizin yetiştirdiği nadide şairlerimizdendir...Bana ve birçok kişiye göre de en iyi şairimizdir...

 

Selam ve dua ile...

 

DUYUP HİSSEDENE HERŞEY APAÇAIK BİR BURHAN

DÖKÜLEN DAMLALAR SANKİ SESSİZ BİR BEYAN...

ANLAMAYANA DÜNYA ZİNDAN, MEVSİMDE HAZAN

AYAŞANAN BİR FIRTINA BEKLENENSE TAM BİR TUFAN...

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
  • Yazar

BEN

 

Ben, kimsesiz seyyahı, meçhullerler caddesinin;

Ben, yankısından kaçan çocuk, kendi sesinin.

 

Ben, sırtında taşıyan işlenmedik günahı

Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı.

 

Ben, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların;

Ben, tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların.

 

Ben, kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda;

Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda.

 

Ben, başı ağır gelmiş, boşluktan düşen fikir;

Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir.

 

Ben, Allah diyenlerin boyunlarında vebal;

Ben, bugünkine mazi, yarınkine istikbal.

 

Ben,ben,ben; haritada deniz görmüş, boğulmuş;

Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş.

 

Hep ben, ayna ve hayal; hep ben, pervane ve mum;

Ölü ve Münker-Nekir; baş dönmesi, uçurum.

 

Necip Fazıl Kısakürek

Gönderi tarihi:

Nasılda belli üstadın hakkında hiç bişey bilmediğin bilimselci onu anlamak için tanımak gerek istersen önce neler yaşadığını bir oku bir araştır ondan sonra eleştirini yap.

 

 

 

USTADI(!) TANIYALIM.....

 

Üstad(!) barış değil savaş yanlısı;

 

Akşamı duya duya,

Sular yattı uykuya;

Kızıllık çöktü suya,

Sandım bir cenk akşamı...

 

Burdan nasılda savaş yanlısı olduğunu çıkardın vay be tebrik ederim

 

Üstad(!) bilim ve teknolojiye karşı;

 

Yirminci yuzyilin ablak yuzlu pilotu

Buldun mu Ay yuzunde olume care otu ?

Fezada milyarlarca isik, yol, mesafe;

Seninki, saniyelik zafer, ilmi hurafe

Kavanozda, kendini deryada sanan balik;

Ne aci vahset, magrur ilimdeki kalabalik;

Kursa da boşluğa asma köprü, fen,

Allah derim, başka hiçbir şey demem!

 

Hala bu olayın gerçekliği tartışılıyor biliyormusun?gerçekten aya gidildimi yoksa hepsi uydurmamı diye hala tartışılıyor...ne güzel söylemiş;

Kursa da boşluğa asma köprü, fen,

Allah derim, başka hiçbir şey demem!

 

Üstad (!) kafacı ve hayalci ;

 

Bir sigara tüttüreceksin ihtimal

Ufku seyredeceksin saatlerce

Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü

Sonra hayalim gelecek karşına

Bir Şiirimi mırıldanacaksın

Hıçkıracaksın..

Bütün şairler o zaman kafacı ve hayalci değilmi gerçi kafacıdan kastın ne pek anlayamadım ama....

 

Üstad'ın (!) serseriliğe özentisi

 

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;

Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.

İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.

Biri benim, biri de serseri kaldırımlar

:))))

Üstad'ın (!) ülkemin insanlarına hakareti;

 

bıçak soksan gölgeme

sıcacık kanım damlar

girde bir bak ülkeme

başsız başsız adamlar

Ne güzel demiş gerçekten ne kadar başsız insan var etrafımızda az bile demiş

 

Üstad (!) terörizme özendiriyor;

 

Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!

Genç adam, al silahı; iman tılsımlı kılınç!

Hayhayy iman tılsımlı kılıç ne güzel kafa kesilir dimi göğsümüzdeki imanla..Üstad'ın

 

(!) beyniyle arası iyi değil;

 

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!

Sadece beyni zonklayanlardan biri!

Başım, artık onu taşımak ne zor!

Başım, günden güne kayıtsız bana.

Dalında bir yaprak gibi dönüyor,

Acı rüzgarların çektiği yana...

Evet haklısın senin yeni yürümeye başladığın yolları o tüketirken yaşadığı buhranlı dönemi ne güzel anlatmış

 

Üstad'ın (!) fikirlerle de arası iyi değil;

 

Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!

Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?

En çok sevdiğim mısralarından biri fikrin fahişesi yada zamparası olmamak fikirlerin babası olmak

Üstad'ın (!) sanatla da arası iyi değil;

 

Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos!!

Sen cüce sanatkarlık, sana büsbütün paydos!

Doğru cüce sanatkarlıkla iyi değil arası çünkü sanat o kadar basir bir iş değilÜstad (!) vahşi, canavar ruhlu;

 

İşte bütün meselem, her meselenın başı,

Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!

 

Tırnağı en yırtıcı hayvanın pencesinden,

Daha keskin eliyle, başını ensesinden,

 

Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;

Yerleştirse başını, iki diz kapağına;

Bir vicdan muhasebesini canavar ruhlu diye tanımlayan ilk kişi sizsiniz herhalde tebrikler!!!!!!Üstad (!) Atatürk ve devrimlerine karşı;

 

Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.

Mavalları bastırdı devrim isimli masal.

Yeni çirkine mahkum, eskisi güzellerin;

Allah kuluna hakim, kulları heykellerin!

Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;

Lafını çok dinledik, şimdi iş inkilapta!

En azından sahet Atatürkçi değilya ona bak sen

 

Üstad (!) aydınlığa, aydın olmaya karşı;

 

Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık,

Baygın gözlerimi aldı aydınlık,

İçimde tıkandı, kaldı ayrılık,

Bu aydınlık beni boğmak üzredir.

Ne güzel anlatmış mutluluğun aydınlık sonrasında gelen ayrılığın onu boğan bir aydınlık

olduğunu

 

Üstad'ı (!) Sadece okumak yetmiyor.

Anlamakta gerek.

 

 

Haklısın Üstadı sadece okumak değil anlamak gerek ve anlayan insanlardan dinlemek gerek gerçi en iyi anlayanlardan biride sen olmalısın dedimya onun geçtiği yolların sen daha en başındasın.

Gerçi öfkeni anlıyorum neden güzel güzel ateist devam ediyordu ne vardı yani doğruyu bulup inanacak değilmi?dilerim birgün onun bulduğu o doğruyla seninde yolun bir yerde kesişiverir....

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Çek Perdeyi

 

Evler döşemekti bendeki tasa,

Yaptım, ettim, nöbet mezara geldi.

Yeter bana, üç beş arşın bez olsa;

Beklenmedik mallar pazara geldi.

 

Penceremde bir gün günlerden bir gün:

Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün;

Belirsiz bir semte insanlık sürgün...

Çek perdeyi güneş nazara geldi.

 

Necip Fazıl Kısakürek

Gönderi tarihi:

Benide Allah ve Resul aşkının yanık bir örneği ve ardından bir takım sesler bırakmış divanesi olarak arada bir hatırlayınız!

N.F.K

 

Hiç unutmuyoruz seni ruhun şad olsun

Gönderi tarihi:

"İman insanı insan eder belkide bir sultan eder kötü söz ise insanı gayet aciz canavar bir hayavan eder"

 

İnsan ahlak ve yaşam bakımından ortada dır.

 

Ancak eğer bir insan ahlaktan nasip almamışsa ve düşüne bilen iyi ve kötüyü ayırabilen bir varlık olmasına rağmen ahlaksızlaşıyorsa bu kişiye hayvan değil hayvandan da aşağı demektir.

 

Bilimselci merak etme biz kimin alçak gönüllü kimin üstad olduğunu iyi biliyoruz.

+1 :clover:

 

Üstadın "ü" sünün üzerindeki iki noktanın herhangi birinde kaybolmadıkça, üstadın "ü" sünü bile anlayamazsın, kavrayamazsın, geçtiki üstadı anlayasın...

Dikkat edin nokta diyorum nokta..

 

O nokta ki, sonsuzluğun simgesi..

Ne çapı var ne kütlesi..

Bir çok cümlenin çenesini kapatsada..

Asıl cümlenin ertesi..

 

 

Saygılar-sevgiler...

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

KARACAAHMET

 

Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet!

 

Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!

 

Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;

 

Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde?

 

Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta;

 

Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta...

 

Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek.

 

Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek.

 

Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık;

 

Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık.

 

Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz;

 

Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz.

 

Karacaahmet bana neler söylüyor, neler!

 

Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler,

 

Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm;

 

Ölümde yekpare an, ne kesiklik, ne bölüm...

 

Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep;

 

Bu mu dersin, taşlarda donmuş sükuta sebep?

 

Kavuklu, başörtülü, fesli, başaçık taşlar;

 

Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar,

 

Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları;

 

Süzüyor, sahi diye toprağa basanları.

 

Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden,

 

Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden.

 

Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar,

 

Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar.

 

Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih!

 

Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih!

 

Necip Fazıl KISAKÜREK

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Benide Allah ve Resul aşkının yanık bir örneği ve ardından bir takım sesler bırakmış divanesi olarak arada bir hatırlayınız!

N.F.K

 

Hiç unutmuyoruz seni ruhun şad olsun

 

-_-

 

:clover::clover::clover:

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Muhasebe

 

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!

Sadece beyni zonklayanlardan biri!

Bakmayın tozduğuma meşhur Babailide!

Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide.

Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!

Bir vicdanin, bilemem, kaçtır hava parası?

Evet, kafam çatlıyor, güya ulvi hastalık;

Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.

Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;

Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.

Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos! !

Sen cüce sanatkarlık, sana büsbütün paydos!

Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;

Ve cemiyet, cemiyet, yok eden guruhiyle...

Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!

Genç adam, al silahı; iman tılsımlı kılınç!

İste bütün meselem, her meselenin başı,

Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!

Tırnağı en yırtıcı hayvanin pençesinden,

Daha keskin eliyle, başını ensesinden,

Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;

Yerleştirse başını, iki diz kapağına;

Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?

Yetiş, yetiş, ey sonsuz varlık muhasebesi!

Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen,

İçimde homurtular, inanma diye gülen...

İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!

Sebep ne, mezardansa bu hayati tercihe?

Üç katli ahşap evin her kati ayrı alem!

Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem,

Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve aşıkları,

Alt kat: Kız kardeşimin (Tamtam) da çığlıkları;

Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;

Buyrun ve maktandan seyredin, iste evim!

Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş!

Koku iffet, daları taklit, meyvesi fuhuş...

Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!

Mukaddes emanetin dönmez davacısıyım!

Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;

Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.

Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nemde?

Bazı geriden gelen, yüz bin devir ilerde!

Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmuş ahmak!

Bir saman kağıdından, butun iş kopya almak;

Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.

Mavalları bastırdı devrim isimli masal.

Yeni çirkine mahkum, eskisi güzellerin;

Allah kuluna hakim, kulları heykellerin!

Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;

Lafını çok dinledik, şimdi iş inkılapta!

Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni!

Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni!

Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak!

Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?

Necip Fazıl Kısakürek

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.