Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2006 Bir koşu bandı üstünde sanki ayaklarım.. Yürüyemediğimi yıllar sonra anlayacaktım.. Yürütemediğimi duygularımı.. Başımı kaldırıp baktığımda görecektim.. Etrafımdaki alabildiğine kızıllığı.. Ellerimde geçmişin kırıntıları Ve her yanımda inleyen yaralarımı.. Ayakta kalan son savaşçı gibi Mağrur belki ama şaşkın Ne yapacağını bilmez aklım Ve hala sol yanım yarım.. Ve hala acıyor canım. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 İki kişiydik.. İki soğuk gölgeydik belki.. İki ayrı bankta oturduk Issız bir çocuk bahçesinde ki İki yabancı çocuk gibi Uzak durduk kelimelerden Yalancı hikayelerden Hiç bir şey söylemeden Tutup kaldırdın ellerimden Gezindik sessizce çalılıkları Yaprakları dökülmüş ağaçları Ne sen konuştun benimle Ne de ben meydan okudum bu sessizliğe Yeniktik rüyalarda bile Bencil zamanların zulmüne.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Boyum bir seksen Yüreğim kocaman.. İçimde bir yerlerde Bir kapanmaz yara var hala acıtan Görünmez yumruklarım sıkılı Düşüncelerden hızlı öfkem Haksızlığa kabaran isyanım Ve ateş kadar soğuktur gölgem. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Bir mayın tarlasında yürüyor hayaletim. Şafağını döke döke akşamlara yaslıyor başını.. Yağmurları sevmiyor çünkü ıslanamıyor. Bir eskici dükkanındaki Eski bir palto gibi.. Satışa çıkarmış hayallerini Ve dibe vurmuş gençliğini Artık umursamamakta.. Kuzgunlar yolunu gözlemekte.. Çatal ağzı mızrakların keskinliğine yaslamışken sırtını Kimbilir onu daha kimler beklemekte..? Kendi doğrularının taştan zeminine çakılmış Ve parçalanmış güveninin üzerinde dolaşmakta Tanıdık adımlar.. Yanlızlık şelalemin altında yıkarken nefsimi Gözyaşlarımla yıkıyorum şimdi bedenimi.. Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 ARTIK VEDA VAKTİ Havada nemli ve tuzlu bir serinlik Karanfil yağları damacanayla Gül yağları, bergamut, lavanta Akşam güneşine bulandı Limanda boydan boya Ne dedilerse yaptım bavullar hazır Geçmişi sığdırdım içine Ağır değilmiş o kadar Geçiştirmişiz zamanı Ateş ve su ve güzelim deniz Buluşmuşlar arasıra Her yerden akıyor gün Suyun üstünde esintiler Bir yolculuk vaktidir şimdi Köklerinden koparak yolculuk Yerinde sayarak yolculuk Rüzgarlara karışıyor kalbim Yamaçların, yarların en ucunda Kızıl kuşlar gibi titreyerek Ey benim güzel aşkım Sen hiç kış görmedin ki Poyraz nedir, kar, tipi bilmezsin Yalnızlık bile Ağzının kenarında Açıveren çiçekti Bütün gece limanlarda Beni alacak tekneyi aradım Yabancı yıldızların altında Bir göktaşı gibiydim Işığım gitgide eksildi Unutmazsın beni bilirim Pencerene yine Beyaz bir gül bıraktım Özel Arabul Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Sakin bir duruşun var Farklı bir asaletin Kuru sıcağında bile soğuk Ve kaskatı caddelerin İntizama boğmuşlar seni Tüneller sarmış her yerini Ama sanki bir şeyler eksik Sanki unutmuşlar bir köşede seni Hani kurtuluş savaşının merkezi Hani köylünün emeği Gönüllerde ısınan bir tas çorba Budur benim bildiğim ANKARA.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Gri yeleli arslandır gecelerim Kükreyip durur ıssızlığımda Kızıl şafaklara bürünür günlerim Teslim eder beni kaldırımlara.. Akşamlar idam sehpamdır Bir ayağı kırılmış.. Hüzünlere serpmişim ruhumu Tebessümüm yıpranmış.. İfademi zedeleyen gölgeler var çevremde Gıybetle karın doyuran dostlar var kadehlerde Ellerim arkamda, bakışlarım hala kısık Bir hainlik var sanki, şu dünyanın ekseninde.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Yaprakları sevmez Kasım.. Örter maviyi koyu bulutlara.. Akşamları içer Kasım. Boğar gülüşleri acılara.. Yarim eylül zamanı düşmüş toprağa Ekim onda sürülmüşüm dünyaya Kasımda yağar deli yağmurlar Sevilmez bu gönülde sonbahar.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Attın beni ateşlere.. Bitmek bilmeyen düşlere Sonu gelmez sabah görmez Şafak sökmez gecelere.. Gömdün beni ıssız çölüme.. Yalan gülüşlerim içine Nefes almaz soluk vermez En ücra köşelere.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Çok uzun zaman oldu görmeyeli Ispanak rengindeki kediyi Hani yoğurtla karıştırılır ya ıspanak Ve ortaya çıkar ya alacalı bir renk.. İşte o kediyi arıyor gözlerim O yüzden bakar etrafa senelerim Sanki bulsam bir gün o kediyi Yüzümde güller açacak Sanki yanaşsam, okşasam tüylerini Çocukluğum yeniden yaşayacak Evde kumanda kavgaları Annemin tatlı sert azarları Babamın çatık kaşları Sanki yeniden çatılacak.. Ve ben yeniden ağlayacağım Seneler önceki haylazlığım gibi içten ve hıçkırarak Tekrar büzeceğim dudaklarımı.. Ama razıyım ağlamaya Ağabeyimden yediğim sopalara Annemin bağırışlarına Razıyım onlarla geçen her anıma Yeter ki artık terkedilmiyeyim.. Ben ıspanak renkli kediyim Sen yerime geçmiş yetişkin Benim patilerim yağmurla ıslanır Seninkiler gözyaşlarınla.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Ezeli soluğunla ısıttığın tutsak ruhları Hangi nankör madenlerde işlemektesin ? Rüzgarına kapılmış asil duruşları Kimbilir nerelere alıp götürmektesin..? Sen.. Renklerini kaybetmiş gökkuşağı Ben.. Yarım akıllı sevdaların oyuncağı Sen.. Susuz toprakları çatlatan Ben.. Düşlerini gündüzlere karıştıran.. Ne senin başın yasalanacak dizime Ne ömrüm düşecek gözlerine Ne ben kalabilirim sevdanda Ne de sen tutuşabilirsin yangınımda.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Sakin bir duruşun var Farklı bir asaletin Kuru sıcağında bile soğuk Ve kaskatı caddelerin İntizama boğmuşlar seni Tüneller sarmış her yerini Ama sanki bir şeyler eksik Sanki unutmuşlar bir köşede seni Hani kurtuluş savaşının merkezi Hani köylünün emeği Gönüllerde ısınan bir tas çorba Budur benim bildiğim ANKARA.. nabersin arkadaşım seni ancak burdamı bulucaz... şiirler çok güzel tebrikler... Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Teşekkür ederim Sardunyam.. Nerde olduğumu biliyorsun.. Bu topic se benim mabedim.. Dışarıda çok fazla yapmacıklık var.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 İklimlere kandım, yalan güneşe kanar gibi.. Çiçekler açtım, gökdağında coşar gibi.. Ateşinde yandım, örselenmiş demir gibi.. Su yerine sana bandım, bir lokma ekmek gibi.. Türkülerde ezgi oldum, dilden dile düşer gibi.. Şiirlerde aruz oldum, yarım ağız söyler gibi.. Mısralarda seni buldum, gizli saklı gömü gibi.. Mecnun oldum Leyla öldüm, bir yanıma düşer gibi.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 En etkili zehir dahi Bu kadar çabuk karışmaz yüreğe.. En sinsi yılan bile Bu denli hain sürünmez emeğe.. Başıma taç yaptığım Kristal takvim yaprağım Yıllarına ömür kattığım Affedilir mi bu alçaklığın..? Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Beyazıtda dolaştım dün akşam Ayakizlerimizi aradım kaldırımlarda Silüetlerde sana bakındım Ve sana ıslandım yağmur altında.. Bir başıma yürüdüm Kapalıçarşıda Bakındım durdum dükkanlara Senden daha değerli bir hediye yoktu Şehirler sultanı İstanbulda.. Eminönüde gürültüye daldım Vicdanımı kederlere saldım Misinalara saplı solucan gibi Dayanılmaz yokluğuna kıvrandım.. Taksimde ruhum meydan oldu Cemalini özler gözlerim yaşla doldu Gündüzlerim sarardı akşamlarım soldu Kurumuş, bir tutam kır çiçeği misali.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Ömrümü günlerine vereceğim Her gününe gönlümü sereceğim Gerekirse uğrunda öleceğim Adına aşk diyeceğim.. Yıldızlara basıp çıkacağım Yansam da güneşi tutacağım Bir şekilde yanına varacağım Adına aşk diyeceğim.. Yağmurlara karışıp su olacağım Deli nehir gibi sana akacağım Bir gülüşüne bin coşacağım Adına aşk diyeceğim.. Gecelerine ışık olacağım Gündüzlerine gölge yapacağım Verdiğim tüm sözleri tutacağım Adına aşk diyeceğim.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Tak! Tak!Tak! Kimse yok mu ? Çaldığım bu kapının Açılması bu kadar zor mu ? Tak! Tak!Tak! Dışarısı soğuk ve ayaz Ellerim üşüyor ve ayaklarım yorgun İçerde bekler beni özlediğim yaz Tak! Tak!Tak! Rahatsızmı ediyorum? Gölgelerden sıyrıldım da geldim Hiç mi umursanmıyorum? Tak! Tak!Tak! Yoruldum artık aç kapıyı Yılların yükü var sırtımda Ne olur alma ahımı Tak! Tak!Tak! Artık alamıyorum nefes Hissedemiyorum nabzımı Ve çıkmıyor ağzımdan tek bir ses Tak! Tak!Tak! Ben değilim bu kez kapıyı çalan Ben az önce öldüm eşiğinde Şimdi kapını çalan Bana söylediğin onca yalan... Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Sevmiyorum sizi şiirler Yazmasınıda, dinlemesinide Acı veriyorsunuz içime Damla, damla akıyorsunuz Gecenin koyu renginde Boğazımda kalan sigara dumanı Senide sevmiyorum lanet olası İrademi öldüren, ciğerimi çürüten Zehrini boşalttığım sararmış kültablası Odamda asılı duran lekeli ayna Kırasım var senide Sıktığım yumruğumla Baktığımda gördüğüm ne ki Sinir olduğum suratımdan başka Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 çözemezsiniz beni yaralayabilir ya da sendeletebilir ama tutamazsınız bir deliyi zaman onda saplı bıçak hatıralar yara sussada konuşsada hayat hala yalan ve hala alçak Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 1 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 1 Aralık , 2006 Bir Aşk Yarası 'beni yalnızlığımda vurdular o gece kalbimi suyla oydular gece vakti öldüğümü bile söylemediler...'-A.Erhan- ben şu kısa boylu hayatta uzun boylu kederlerle acırım yorar şu telaş, şu karmaşa bir sığınak aranırken şu uğultuda bir aşk gelir bir yara bir yara...bir yara daha! eski bir aşk yeni bir ayrılıktır her zaman bunu kuşlar sorar yıldızlar da anlatır kimse bilmez he canım bir yara bir ömrü hergün nasıl kanatır... ben seni hep ayrılıkla anmışım titreyen ellerimle günlerin buğusuna adını...hep adını yazmışım bir aşk gelmiş bir yara bir yara...bir yara daha! eski bir aşk yeni bir ayrılıktır her zaman bunu kuşlar sorar yıldızlar da anlatır kimse bilmez he canım bir yara bir ömrü her gün nasıl kanatır... Şair : Yılmaz Odabaşı Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Aldanışların şirretliğiyle danseder gölgeler Küçük adımlar atar beynin ama yürümez kalbin.. Pusulası, kirletilmiş koyları gösteren teknenin Yalanlara açılan yelkenleri gibisin.. Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Farz-ı misal gelsem ben Çıksam karşına ansızın Nasıl bakardın bana ? Kaşlarınımı çatardın ? Yoksa hiç umursamazmıydın ? Farz-ı misal konuşsam sana Takdim etsem şu deliyi Bir an için tutsam elini Çekermiydin kendini ? Ve bırakırmıydın oracıkta beni ? Peki hiç değilse.. Farz-ı misal ölsem ben Ve duysan kilometrelerce öteden Yanaklarına doğru inermiydim ? Süzülürmüydüm çenenden aşağı ? Boğazında hıçkırık Yastığında ıslaklık olurmuydum ? Alıntı
Φ zaman_içinde Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 İptal ettir biletini Matine çoktan bitti Bu film bir daha oynamaz artık Makinist yorgun Deli gönlüm durgun Gişe hasılatımı yanıma alır Çeker giderim anılarıma Sana bir parça benden bırakır Ve söz geride istemem hani.. Tüm sevgi repliklerim sende kalsın En romantik sahneler senin olsun Ben hasılatımı aldım nasılsa Çeker giderim pişmanlığıma.. Sen yeni rollerin kadını ol Ben biraz figüran takılıcam Belki bir gün bana rastlarsın Ya bir işporta tezgahında Ya da kırık bir mezar taşında Ben hasılatımı aldım nasılsa Çeker giderim yanlızlığıma.. Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Sevmiyorum sizi şiirler Yazmasınıda, dinlemesinide Acı veriyorsunuz içime Damla, damla akıyorsunuz Gecenin koyu renginde Boğazımda kalan sigara dumanı Senide sevmiyorum lanet olası İrademi öldüren, ciğerimi çürüten Zehrini boşalttığım sararmış kültablası Odamda asılı duran lekeli ayna Kırasım var senide Sıktığım yumruğumla Baktığımda gördüğüm ne ki Sinir olduğum suratımdan başka Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.