Φ morbezelye Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2012 23 Eylül 1969 öğle saatlerinde İstanbul Beyazıt'ta bir arkadaşı ile birlikte yolda yürürken, yanında duran siyah bir otomobilin içine yaka paça sokuldu. Fakat onu yakalamak o kadar da kolay değildi, otomobilin diğer kapısından fırlayıp kaçmaya başladı. Olayın canlı tanıklarından gazeteci Can Ataklı'nın anlatımına göre, üzerindeki gömlek sıyrılmış, kırmızı renkli bir atletle koşuyordu... Birdenbire çevredeki herkesi yerine mıhlayan bir el silah sesi duyuldu... Ve... "Taylan Özgür" olduğu yere yığıldı... Devlet radyosu bu cinayeti "Beyazıt'ta çıkan silahlı çatışma" diye duyurdu ama bu düpedüz yalandı. Gerçekse; "Sadece gençlik hareketinin üzerine ilk kanın sıçratılmış olması değil, aynı zamanda, yırtılan atar damardan boşalan kanın artık bir daha asla durdurulamayacak olmasıydı." Bu derin cinayetin, daha ilk günden üzerine sır perdesi örtülmüş olması ve aradan geçen 37 yıla karşın kaldırılamaması da bu yüzdendi. Tarih: 23 Eylül 1969... ODTÜ öğrencisi Taylan Özgür İstanbul Beyazıt Meydanı’nda devletin karanlık güçleri tarafından katledildi. (Kontrgerilla/Gladio) tarafından vurularak öldürüldü. İki yıl sonra Türkiye’de askeri darbe oldu. Darbe Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idam etti. Taylan Özgür’ün kızkardeşi Hale Özgür, Denizler’in yakın arkadaşı Mustafa Lütfi Kıyıcı ile evliydi ve hamileydi. O zalim günlerde binbir güçlük içinde oğlunu doğurdu; adını Deniz koydular... Ve geçen hafta: Deniz’in bir oğlu dünyaya geldi. Adını; Taylan Özgür koydu... Evet: Belleğimizi-tarihimizi yok edemeyecekler... Hoş geldin Taylan Özgür... “Yaşama sırası sende...” Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.