Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 1 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 1 Şubat , 2012 saklanmış bir köşeye üstelik üşümüş iliklerine kadar dedilerki iyiler kazanır o halde neden ağlar bütün anneler? mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler neden isyankar en çok sevenler kalbimin kırıklarından hayaller kurdum her birinde umutsuzluk izleri aklım almıyor sarhoş olup ayıldıkça kendi içime patladıkça neden bu inkarlar dediler ki hayat güzel akşamın ışıkları çökünceüzerine öptüğün o ilk kız çocuğu gelir aklına kadehlere dolunca rakının beyazı bir dost meclisinde edepsizce kelimeler beyoğlundan aşağı inerken sıyrılıverirsin tüm sorumluluklarından aklın alıyormusenin tüm olan biteni unutulmuşmudur bakırköy sahilinde körkütük içtiğin geceler tir tir titrerken çıkarıp üzerinden yeşil paltonu suya soktuğunda zayıf bedenini aklının iplerini salmışken sonrası yok yeni bir hayat yok yeni bir aşk yok derken karşına çıkan kız çocuğu hepsinin ötesinde uyuya kalmak için boşalttığın şişeler şimdi beni seven hayalimi kuran bir kadınım var karamsarlıklarımı sıyırıyorum kemiklerimden düştükçe yeniden kalkıyorum sustukça avazım çıktığı kadar bağırıyorum sözlerim değişti yüzümdeki izler kadar ihtiyarlıyormuyum artık tanrım bunuda mı yapacaktın bana en güzel yerinde bir sevdanın canımı mı alacaktın? köhne bir teknenin yarısı suya batmış suyun üzerinde karla kaplanmış tanrım böylemi örtüyorsun artık yarattıklarının kirliliğini üşüyorum hala izleri varmı diye eski sevdalarımın geçmişe dönmekten yoruldum şarkılar değişti sözler değişti ben değişmedim yalan! en önce ben vazgeçtim bu sevdadan en önce ben yenildim susmak asalet sandı herkez ama en çok ben çektim ağrısını geri geldim elimde avucumda biriktiremediklerim dokunmadıklarımla yargılayın beni söylemediklerimle her sabah uyanıpta soğuk bir evin köşesinde çaresizliğimle kaybettimmi? yoksa kazandım mı? yalnızlık dediğin gecenin yarısı uykusundan uyanıpta sırtını örtecek kimsenin olmaması mı? yine fazla uzattım değil mi? alışkanlıklarından kurtulamıyor insan sabrediyor bir süre sonra yeniden dönüyor türküsüne birşey olmamış gibi yıllar geçiyor üzerinden sonra birşey olmamış gibi bir sigara daha yakıp dayanıyor yalnızlığa ha geçti ha geçecek kırıkları yok artık kalbimin sevda sözlerim yok uzun zamandır kazanıyorum bende bu yarım kalmışlık neden? ilk fırsatta atıp kendimi boş bir sayfaya boşalma çabam neden? ertelemek nereye kadar hangi acıya kadar kapamak gözlerini bazen özlemeye bile muhtaç kalıyor insan ya altı üstü sulugözlü bir yalnızlık ve yarın sabah hiçbirşey olmamış gibi uyanacak insan ,işine gücüne bakacak çok çalışıp büyük adam olamayacak çok para da kazanamayacak üstrelik erteleyecek günü gelmiş borçlarını yeni bir kapı arayacak kendine ama cesareti olmayacak sevdiği kadının kollarında inlerken bir an kopacak çırılçıplak bir hayattan kendine geldiginde sığınıp şielere bir yudum için yalvaracak insan sabah olunca hiçbirşey olmamış gibi bir hayat daha yaşayacak sanki daha önce defalarca ölmemiş gibi... 1 Alıntı
Φ bursercan Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2012 Şiirden pek anlamam ama çok uzun geldi bana Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2012 lügatından konuşmak fiili cıkarılmıs tartısmaların uzagında bir hayatın hayaliyle suskunluga dalmış bir faniyim kanun hükmünde kararnamelerin gölgesinde gücü elinde tutanlarla iyi gecinmiş güçsüzleri görmüş ama yanında olmamış vicdanıyla hesaplaşmalarında kaybettiği için hep bir üst mahkemede temyize soyunmuş özel yetkili savcılar tutulmuş parası hic cebinden cıkmamış hep kazanmış ama gururuna yedirememiş fakir ama onurlu gencin karşısında üstelik çirkinmi çirkin hep güzel kızları kandırmış babasından kalmış hanları hamamları ama hiç mutlu olmamış acıkmış kaybetmeye kazandıkça büyümüş iiiiçindeki boşluk hırsından yorgun geceler boyu uyuyamamış oysa bir gülümseme yetermiş susuzluguna gücün esiri olmuş utanmadan üstü açık arabasının arkasına ama para bende! yazdırmış yorulmuş bir gece yarısı klavye başında sızmaya sabah uyanınca baş agrısı cekmeye hasret kalmış zenginmiş artık kaldırıp telefonu oda servisini çağırmış temiz havlular temiz çamaşırlar temiz bir banyo ama bir türlü sıyrılıp sıftalarından arınamamış... 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2012 işte tam şimdi şu anda ne yapıyorsun? uyuyormusun sarılıp naftalin kokan yorganlara yoksa bilgisayar başındamısın gözlerinde çakıl taşlarına inat benimi bekliyorsun sabahın olmasına şurada ne kaldı üşüyormusun parmaklarımın ucunda hasrete dönüşüyor kelimeler okuyormusun bir gecelik diye başlayan her ilişkimde olduğu gibi bir gecelik hiç ilişkim olmadıki benim hangi kadına ilişsem bir yanım hep onda kaldı şimdi tam şu anda ne yapıyorsun kendine bir bardak daha çay doldurup siyah beyaz eski bir filmi mi izliyorsun ağlamamışsın fakat her ihtimale karşı kağıt bir mendil yanında sana arkandan sarılmış nefesi boynunda beni hayal ediyormusun? izlerken soluk ekranında televizyonun sevgilisine yetişememiş belkide her zamankinden erken kalkmış bir trenin çığlığı kulaklarında ürkek bir güvercinin kar üzerinde yürümesi gibi uzanıp usulca bir sigara daha yakıyormusun hepsinin ötesinde tenin beni arzuluyormu her gece bensiz girdiğin o soğuk yatakta... 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2012 ele avuca sığmaz çocukluktu bizimkisi belki de bu yüzden yazılsada hep bir yanı yarım kaldı. kaybettikmi yoksa kazandık mı? nasıl bir mücadeleydi bu özgürlüğümüzden sıyrılıp köleliğe sarılmak neydik birbirimiz için ihtiyaçlarımızın tutsağımı yoksa aşk süsü verilmiş birlikteliğin bağımlısımı? daha vakti varmıydı yoksa herzaman olur ya her zamankinden önce mi bitmişti söyleyeceklerimiz davetsiz misafiri gibiydik hayatın belki de bu yüzden rahat bir uykuya muhtaçtık nasıl bir yorgunluk bu neresini örtsen bedeninin açıkta kalanı üşür ve biz hep en çok üşüdüğümüzde yalnız kalanlardık gece uyanıp uykusunda sırtımızı örtecek sevgilisi olmayanlardan... aşk bu mu? bir gün bitecek diye dertlerimiz umutla tutunmak hayata ama hep o hayata parmak uçlarında tutunan bir rüzgar esse yetcek ha itti beni itcek sanki dilimin ucunda sevda sözleri bir an duraksasam aklımın içinden uçup gitcek aşk bumu özleyip bir kadını hep tek başına yaşamak kısacık bir hayatı... 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2012 süzülüp kalmış ters çevrilmiş bir şarap şişesinden kafayı bulamamış olmanın yarım kalmışlığı sabah kalkıp işe gitmek olmasa bu kadar soğuk olmak zorundamı izmirli bir kıza vurulmak tutuşup kavrulamadan sönmek hepsi aklımda tutunup düşmemek için erkek olmak ne zor işmiş anne bu kadar içipte ayık kalmak ağrına gidiyor insanın hakkını verememek hayatın çok çalışıp zengin olamamak gibi beygir götünde sinek yaşar gibi yaşamak ne zor iş anne çok bilmek lanetimidir insanın az bilmek ve umursamamak dururken baktığını görmek suçmudur anne? kahrından ölememek ne zor iş anne yinede yaşamaya mahkum kalmak ölmek isterken delice bunu hakedicek ne suç işledim ben anne doymuyor içimdeki hayvan içimi kemiriyor yinede birşey olmamış gibi kalkıp işe gitmek ne zormuş anne yazıp yazıp tüketememek içimdeki boşluğu inanmak ne zor işmiş anne benimle pazarlıklara oturan bir tanrıya sahte bir isimle sahte bir yüzle gerçek olmak bu ben değilim anne demek ne zormuş bu yalan benim değil ben yanlış zamanda yanlış yerdeyim boynum bükük isyankarlık kanımda var konuşamamak ne zor iş anne içine gömmek olduramadıklarını olsun buda gecer derken üstüne üstüne gelmesi hayatının sayısal oynuyorum kaç gündür sonuçlarına bakmadan kuponu yırtıp atmak nasıl olsa kaçıracagım her sabah otobüsü ben erken gelsem o gec gelir ben gec kalsam o coktan gitmiştir her şekilde ve her şartta işe gec kalmak ve korkmak işsiz kalmaktan çalışırken bu kadar açken ya işsiz kalsam korkusu nasıl bitirir benliğini ağlamak değilde bu bedene hüznü sığdırmak ne zor iş anne görenler ayıp diyecek diye değil sen görürsen üzülürsn diye her gece hıçkırıklarına susturucu takmak yastığınla ne zor iş anne evlat olamamak sana layık hele bir de erkek olmak ne zor iş anne.... 1 Alıntı
Φ @smin.@smin Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2012 başlığına vuruldum... hayat güzel diyenler ,şanslı doğanlar bence böylesi hayatta ,öylesi yaşanlar için kadın olmakta zor ,erkek olmakta sanırım Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 dedilerki hayat güzel ama kimse söylemedi geldimi üsüste geliyor tüm kötü haberler insan bunalıyor tanrı tasıyamayacagı yükü yüklemezmiş ya insanın üzerine illaki zorlayarakmı göstermesi gerekiyor bunu karşılığı olmadan vermek ona mahsus değil mi? neden hep bir dua karşılıgında mukafatlandırır? bu çifte standart niye? hep mi bize denk gelir talihlsizlikler? bir şans daha hiçmi hata yapma şansımız yok biziim hiçmi yanlış tercih secemeyiz neden herkesin üç yanlışı götürüken bir doğrusunu bizim her yanlışımız bütün doğrularımızı alır? yıkılır yakılır küllerimiz yeniden doğarız yeniden yanmak için bu ceza çok değilmi neden her ağlayışımız isyan her sesimizi yükseltmemiz misliyle geri döner neden birileriyle kıyas yapılırken en kötüsü var diye yaşadığımıza şükür dememiz beklenir daha iyisi var demek neden yasak bize? kahrın mabedinde köle olmayı biz mi seçtik neden bizim tanrımız bolluk vaat etmez hep kanaatkar olmak ögütlenir hangi dünyanın cocuklarıydık biz doğarken gülmek lanetlenir... 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 sevdanın iklimnde kışlar hüküm sürüyor mutlu olmak dolara endeksleniyor güzel ülkemde kürtçe bir ağıta bile ağlayamıyor insa kötüdür diye ırkım üzerime yakışmış bir leke bugünlerde en zor iş türk olmak derimin beyazı alnımın akı önemli değil yanlışı görüyor olmak değiştirmeye yetmiyor artık sevdanın iklimi ipotek altında doğru düzgün türküm diyemiyor insan ne önemi var insanım bile diyemiyorken aklım almıyor kuruyor dokundugum bütün dallar yakılan canların anlamı ağır geliyor ne kadar ucuzladı artık enflasyon karşısında kurumuş hayatlar bu yüzdenmi kalkınıyoruz refaha bulanmışım boynuma kadar ama karnım doymuyor süpermarket köşelerinde dileniyor insanlar zayıf bir erkek çocugu kara inat açım abi diyor yanıma yaklaşıp para istemiyor sadece açım diyor bu kadarmı düştük biz bu kadarmı uzak kalddık insanlıktan iyilik yapmayı bile siyasi fikirlere bağlayacak kadar karnım agrıyor hazımsızlıktan çok şükür doydum derken o çocuğun açlıktan dilenmesinden sıcacık bir eve girerken bile mutlu olamayacakmı insan sokakta yatan binlerce insanın soğuktan titrediğini bilirken... 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 hadi unut bunları unut ve arkanı dön yaşam bazen tatlı yalanlar söyler hiç üzülme işte hayat mutlu son bu bir bakarsın düzelmiş herşey ve güneş doğmuş yeniden karanlığın üzerine derler ya en karanlık sabah olmadan önceki andır diye yalan en karanlık en son mumun söndüğü andır! elinde avucunda kalmaz insanın utanır sıkılır içine atar kim görse iyi sanır iyi değildir hiçbirsey ölsen gömülsen bir namazlık saltanatın kalır büyük amacların büyük umutlarında başkalarının sofrasıında meze kalır bir melodiye takılır dinleyen ne güzelmiş şerefe der bir kadeh rakıya gömülür senin toprağa gömüldüğün gibi 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 elimizde ne kaldı birkaç düş parçacıgı birkac hayır duası her zaman iyi bilirdikleri toplayınca bir halta yaramıyor artık her zaman mutlu olamıyor insan iyi niyetleri biriktirip sustunmu hic bogazına düğümleri dizip kaldınmı bir gün gidecegini bilerek hangi dilde sevmiştin beni simdi türkceye cevirmekteki bu zorlugun neden susuyorsun hepsinin sonunda ayrılık arkanı dönüp gittiğinde aynı kapıya cıkmıyormu hepsinden önce beni sevdigini soyleyip sarılmakla bitmiyormu en acısı yorulmakla geciyormu gecenin bir yarısı lanetinden usanmış yazacak birşey yok diyemi simdi kendimi tekrar etme cabam aklım cıkacak yoksun diye geri döndüğümde bu yüzden dönmüyorum geriye ne söylesem kırılacaksın bu yüzden durmadan yeni sessizlikleri eklemek ucuna sensizliklerin her kapısı yokluğuna açılıyor aklımın dehlizlerinin işi bitince parasını bekleyen bir fahişe gibi üstünü giyindikten sonra dikip gözlerini gözbebeklerime otur biraz da konuşalım yeter seviştiğimiz biraz da ruhumun ırzına geçelim yeter kokusu zevkten terlemiş bedenlerin nefesini sal tenime bahar gelsin sabah güneş doğmadan önce 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 sarsılıyor tüm bildiklerimin temeli dünya bu buz dagının görünen yüzü gibi beni dibe bağlayan yaşanmışlıklarım yaşlılığımdan utanıyorum körpe teninin üzerinde nasılda çaresiz inlerken beyaz yalanlarım bence palavra ne kadar içsek sabah ayılıp uyanmıyormuyuz ne kadar içsek o kadar derine inebiliyormuyuz seninle? bir düş kurduk birlikte bir ev bir hayat bir olmayacak şey mutluluktan sarhoş ne içtiğimiz ne içemeden lavaboya döktüğümüz hepsi palavra ne inandığımız ne de inanmadığımız böyle bir dünya yok hepsini biz uydurduk öncesine bakmadan sonrasını okuyabiliyormuyuz öncesini yaşamadan sonrasına kapılabiliyormuyuz palavra yine bir umut söndürüyoruz kültabaklarında sonra yeni bir tane yakıp inanıyoruz palavra kendimizi kandırıyoruz her birlikte yattıgımızda kendimizi aldattıgımız gibi tenimizi yakan soğuğa inat yanarken alev alev buğusunda camların önce yazıp sonra üzerini karaladığımız kendi yalnızlığımız hepsi cok anlamlıydı hepsi cok inandırıcı ödüllere değer birer oyuncuyduk biz alkış sesi duyamadan ayrıldık sahneden belki de bu yüzden hep biraz tatminsiz kaldık 1 Alıntı
Φ @smin.@smin Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2012 yörüngesini kaybeden tek kendim sanıyordum ...yazamadığım her cümleyi zaman içinde haykırdım ,bana dönen sesi duydular sandım ama yanıldım ,bir uçurumdan bağırınca geriye sadece kendi sesin dönüyormuş,bilmiyordum ...öğrettiler öğrendim ve o gün sustum Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2012 bazen yanan son mumu söndürdüğü anda üşümeye başlar insan usulca aralar perdesini karanlık sokaklara bakarken soğuk cama dokunur parmak ucuyla buğusuna yazmak ister sonra sıkılır alışınca gözleri karanlığa sanki mavi pelerinini giymiş gibi güçlerinin farkına varınca titremesi geçer tüm bildiği uyuması gerektiğidir oysa alkol yetmezliğinin ağrısı kafasının içinde döner ha döner soğuk yatağında bazen insan yanan son mumu söndürdüğü anda anlar üşüdüğünü yüzüne çarpılmış gibi eksikliği işaret dilinde konuşan birine tutulmuş ne kadar uzak oysa sevebilir mi? sınava tabi tutulmuş çoktan seçmeli ama hiçbirini seçemez tek umudu dudaklarının okunabilme ihtimali seni seviyorum derken oysa gözlerden de belli olmazmıydı bu uzaklara dalıp giderken illa ki söylemek mi gerekiyordu yanındaydım işte gitmem mi gerekiyordu? bazen insan yanan son mumu söndürdüğü anda anlar ne kadar üşüdüğünü kanı çekilir gibi olduğunda damarlarından zor nefes aldığında yediremediğinde gururuna onursuz bir terkedilişi taşıyamayacağını anladığında yarattığı iki kişilik dünyayı çöker dizlerinin üzerine ne yürüdüğü yollar yakın gelir artık ne zaman geçiyordur eskisi gibi daha az odasını kulllanmaya başladığında evinin işte o zaman anlar ne kadar boş olduğunu tek kişiye yetecek kadar yemek yapmaya başladığında ve ne kadar da saçma gelir insana bir televizyon için iki kumanda koca evde kalınca tek başına insan anlar diğer yarım dediği çekip kapıyı gittikten sonra 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2012 şehirlerarası bir yolculukta rastladım sana nereye gidiyordun bilmiyorum nerden geldiğini de sadece yolcuydun bu yolda... mola yerlerinde ayakların açılsın diye inip otobüsten bir sigara eşliğinde voltalar atan yorgunluktan mı daha belirgin olmuştu gözlerinin altında halkalar yoksa zaten her zaman ordaydıda sen mi saklıyordun savaş boyalarıyla üşümemek için mi sımsıkı sarınmıştı şalına yoksa sana sarılacak birine sahip olamadığın için mi üşümüştün o kadar anons geçildiğinde otobüsün kalkacağının yüzünün burukluğundan okunuyordu bir sigara daha içmek için çaresizliğin yol boyunca yanına kimse oturmamıştı yoksa senmi almıştın o bileti kimse sınırlarını geçip sana yaklaşmasın diye uyumadın hiç geceye inat karanlık tarlaları izledin yanından geçtikçe görememek umrunda değilmiş gibi biliyordun çünkü göremesen de yeni filizlenmeye başlamış başakların sarı renklerini aceleyle çıkmış olmalıydın evden belki de zavallı bir kapıyı çarpıp söylenerek kolunda siyah bir çanta içinde öfke kıvılcımlarıyla yanmaya hazır gibi nerden geldiğini nereye gittigini bilmiyorum sadece bir yolcuydun sende diğerleri gibi belki de yeni bitirilmiş bir ilişkinin en fazla sahipleneni cesur ama bir o kadar çekingen sana uzatılan bir sigarayı kabubl etmeyecek kadar gururlu üst üstemi gelmişti herşey başka yolu yokmuydu bu kadar uzağa seni atacak neler oldu hepsi aklındamı? yaşadıklarından kaçınca kendinden kaçabilecekmiydin bilmiyorum ama benim kadar yorgundun her mola yerinde bacaklarım açılsın bahanesiyle bir sigara daha söndürecek kadar sahip olduğun her umudun üzerinde... 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2012 yarıda kalmış yaşamasa bilmeyecek ağzına bir kaşık bal çalınmış belki bu kadar canı yanmayacak ama görmüş daha iyisi varken hep daha kötüsü var diye sükürlerle yaşamış sanki hakediyormuş gibi en kötüyü sorgulamamış çok oluruna bıbrakmış bir süre sonra istemekten vazgeçmiş ne zaman bir amacı olsa daha çok canı yanmış bir süre sonra umut etmekten de vazgeçmiş akşam olunca sabahı sabah olunca akşamı beklemiş yeniden doğmayı aklından çıkardığından beri ölmeyi sıradanlaştırmış anlamış ki oyun böyle oynanıyor küsüp ben artık oynamıyorum demeyi bile nimet sanmış her nimet gibi bunada hasret kalmış... 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2012 hepsi yalan hayat güzel değil kandırıyorlar bizi biri bize yalan söyledi her sabah kalkıp işe gidiyoruz hep bir yanımız boşlukta biz bu boşluğu doldurma çabasına hayat diyoruz yalan dolmuyor hiçbirşey sağ cebimizden alıp soldakine koyuyor kendimizi zengin sanıyoruz avucumuzdan kayıp gidiyor zaman her söylenene inanıyor her yüzümüze gülene eyvallah diyoruz yalan mutlu son yok baba sende yalan söyledin bana mutlu hayat yok daha az üzgün insanlar var sadece sevgilisinin koynunda yatarken daha çabuk uyuyanlar var ama mutlu insan yok baba koyunlarını kaybeden cobanlar gibiyiz sonra tanrısı tarafından buldurup sevinen zaten onlar bizimle değilmiydi? kim üzdü bizi? kime şükrediyoruz her bulduğumuzda kahrolası bir bumerang gibi mutluluk önce fırlatıp ardından bakıp bize geri gelsin diye adaklar adıyoruz kırılmıyor bu zincir biz her sabah daha yanlız uyanıyoruz her sabah daha yorgun sanki hiç uyumamış gibi uykumuzu bizden çalan kim kimlere eyvallah edip ucuz zaferlerle kendimizi tatmin ediyoruz dünyayı değiştiremeyeceğimiz bu kadar ortadayken bir gün daha yaşamak için aslında kimi kandırıyoruz? Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2012 elime yüzüme bulaştırıyorum herşeyi ne doğru düzgün bir işçi olabiliyorum ne sevgili hep bişilerim yarım hep geç kalıyorum buluşmalara fazlasını tüketiyorum hakettiğimin fazlasını alıyorum bu hayattan üstüne nankörlük edip isyan ediyorum tanrıma hangi güzelliği hakettim ki ben hangisine layık oldum elimde avucumda alkol kokan mısralar hangi kelimeye hakkını verdimki ben biryerlerden aşırmışım duygularım benim değil iyi oynuyorum diye yakışsın bekliyorum üzerime giydiğim tüm yalanlar ben hiç beceremedim sevmeyi yalan sevdalar kurdum kendime kumdan kaleler gibi ilk rüzgarda yıkıldılar sonra oturup başına ağladım erkek olamadım yüzleşip hatalarımla doğruları bulamadım hep yarıda bıraktım korktum çünkü hata yapmaktan bu yüzden hicbirsey yapmadım hep kaçtım hep saklandım oturup köşemde takdir edilmeyi bekledim dilendim mutlulugu artıklarıyla yetindim zengin hayatların ben hiç beceremedim sevmeyi dünyayla yüzleşmeyi direnmeyi zorluklar karşısında yorgundum hep hazırını bekledim olmadı hep iyisini istedim ama birşey yapmadan ucuzunu aldım kampanyalardan sonra elmide kalınca isyan etmeyi sevdim hiç beceremedim sevmeyi bir kız çocuğunu kendimle birlikte onuda en derinlere gömerken düşünemedim biterken hikayem onu yukarıda tutmayı... 1 Alıntı
Φ @smin.@smin Gönderi tarihi: 3 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 3 Mart , 2012 Kekeme kalan bütün kanamaların şerefine.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.