Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

 

Diyarbakır Cezaevi'nde 12 Eylül darbesinde yaşanan işkenceyi anlatmak için 78'liler Girişimi tarafından düzenlenen 'Diyarbakır Hapishanesi Ne Yana Düşer?' adlı resim ve heykel sergisi, İstanbul ve Diyarbakır'ın ardından Şanlıurfa'da açıldı. Sergide kafes içerisinde işkence gören bir kişinin anlatıldığı heykel, çıplak olduğu gerekçesiyle sergilenmekten vazgeçildi.

 

Sergide; 78'liler Girişimi üyeleri, kafes içerisinde işkence gören bir kişinin anlatıldığı heykeli, çıplak olduğu ve cinsel organı gözüktüğü için tepki çekebileceği endişesiyle sergilenmedi.

Heykel, sergi salonundaki merdiven altına konulup, üzeri de bez ile örtüldü.

78'liler Girişimi öncülüğünde oluşturulan Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu, 122 sanatçının katılımı ile 1980-84 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan işkenceleri konu alan sergi düzenledi.

 

Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlü olarak işkenceye maruz kaldığı iddia edilen 517 kişi ile yapılan görüşmelerin ardından 122 sanatçı tarafından, işkencenin anlatıldığı 122 resim ve heykel hazırlandı.

 

 

 

 

Merdiven altına konuldu

İstanbul ve Diyarbakır'ın ardından Şanlıurfa'da açılan sergiye vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, yer alan ve kafes içerisinde çıplak şekilde işkence gören bir erkeğin anlatıldığı heykel ise, cinsel organı gözükmesinden dolayı müstehcen olarak tepki çekeceği endişesi ile sergilenmedi.

 

 

 

 

Heykel, salondaki merdiven altına konulurken, üzeri de bezle örtüldü.

Sergiyi gezmeye gelenleri bilgilendiren 78'liler Girişimi Meclis Üyesi Abdurrahman Pişkin, kendi istekleri ile heykeli sergilemediklerini belirterek, "Şanlıurfa'da toplumun yapısını göz önüne alarak, heykeli müstehcen olduğu gerekçesiyle tepki çekebileceğini düşünerek sergilemeyi uygun görmedik" dedi.

 

 

Abdurrahman Pişkin, Diyarbakır Cezaevi'ndeki olaylarla sanatla bakış açısıyla yüzleşilmesi için böyle bir sergi düzenlediklerini ifade etti. Sergiyi dolaşan vatandaşlar ise, yakından inceledikleri eserlerin bol bol fotoğrafını çekti.

(cnnturk)

 

 

Aslında bu haber hiç şaşırtıcı olmamalı; Çünkü görsel sanatlar gelişmiş toplumlara özgüdür. geri kalmış ya da gerici toplumlarda görsel sanatların, ilgiyle karşılanmayı bir yana bırakın, serbestçe sergilenebildiğini bile hiçbir zaman göremezsiniz.

 

İnsanlık değerleri, uygarlık, hümanizm, demokrasi vb tüm medeni akımlar her zaman batıdan yükselmiştir. doğudan yükselen tek şey güneştir o da çok geçmeden batar zaten.

 

işte bütün bunlardan dolayı sanat doğuda asla sergilenme olanağı bulamaz. bu yukarıdaki haber insanlık adına utanç verici bir içeriğe sahiptir. işin ilginç tarafı bu tür utanç sahiplari üstüne düşen utanç payını asla kendi sırtlarında taşımazlar. Çünkü utanç duygusunu bile sırtta taşımak için batının bakış açısına ve hoşgörüsüne sahip olmak gerekir.

Gönderi tarihi:

Aslında bu haber hiç şaşırtıcı olmamalı; Çünkü görsel sanatlar gelişmiş toplumlara özgüdür. geri kalmış ya da gerici toplumlarda görsel sanatların, ilgiyle karşılanmayı bir yana bırakın, serbestçe sergilenebildiğini bile hiçbir zaman göremezsiniz.

stock-photo-famous-temples-in-india-with-kamasutra-love-scenes-38516959.jpg

Hint Heykel Sanatı'nda batıdaki örneklerinden yaklaşık 1800 yıl öncesinde halk tarafından ilgiyle karşılanan Kama Sutra figürleri herkesin görebileceği şekilde serbestçe sergilenirken.

 

terrakotovaja_armija_19_640x480.jpg

terrakotovaya-armiya-foto-2.jpg

Çin Heykel Sanatı'nda 2300 yıllık 7000 insan ve yüzlerce hayvandan oluşan ordu...

 

49352813it5.jpgSoftgoodImage33277a.jpg

Mısır Heykel Sanatı'ndan 4000 yıllık örnekler...

 

İnsanlık değerleri, uygarlık, hümanizm, demokrasi vb tüm medeni akımlar her zaman batıdan yükselmiştir. doğudan yükselen tek şey güneştir o da çok geçmeden batar zaten.

the_code_of_hammurabi.jpg

Hammurabi

 

Lao-Tse.jpg

Lao Tse

 

konfucyus_06.jpg

Konfüçyüs (Kong Qiu)

 

ahi.jpg

Ankara Ahi Cumhuriyeti

 

işte bütün bunlardan dolayı sanat doğuda asla sergilenme olanağı bulamaz. bu yukarıdaki haber insanlık adına utanç verici bir içeriğe sahiptir. işin ilginç tarafı bu tür utanç sahiplari üstüne düşen utanç payını asla kendi sırtlarında taşımazlar. Çünkü utanç duygusunu bile sırtta taşımak için batının bakış açısına ve hoşgörüsüne sahip olmak gerekir.

Batı'nın bakış açısı? Nedense aklıma tüm dünyayı çıkarları uğruna sömüren emperyalizm denen bakış açısı geliverdi.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
  • Yazar

smile.png

 

uzak asyadaki örneklerin verileceğini tahmin etmiştim aslında. fakat ben doğuyla tam olarak uzak doğuyu kastetmedim. peki bu söylediklerim uzak doğu medeniyetleri için ne kadar geçerli olur: pek tabi uzak doğu'da ortadoğu coğrafyası kadar korkunç bir tablo çizilemez. fakat batı gibi aydınlık ve gelişmeye açık da değildirler. bütün bunların yanında dünyada -eğer heykelleri örnek verecek olursak- en muhteşem heykel örnekleri her zaman batı uygarlığından çıkmışıtır. eski yunan ve roma dönemi çalışmaları muhteşem eserlerdir. yukarıdaki gibi böyle tek-tük örnekler çok şey ifade etmez. ayrıca ortadoğu coğrafyasında bunlar birer sanat akımına dönüşememiştir. tam tersine günümüzde dahi tepki meselesi olmuş ve bazı noktalarda dinamitle imha edilmişlerdir. çünkü gelenekler ve din bu sergilemeye izin vermez. onları günah kabul eder.

 

doğudan sadece kokuşmuş bir din inancı yükselir.

 

sanatsal içerikli öğelerin toplumsal olarak özümsenmediği ve bu tür çalışmaların süreklilik sergilemediği bölgelerde topraktan çıkan üç-beş örneği alıp "bakın bu toplum sanat ve kültür toplumudur" diyemeyiz. her toplumda her coğrafyada bir kaç örnek tabiki gösterilebilir.

 

bu söylediklerim mısır için de geçerli. bugün mısırlılar bu geleneklerini devam ettirip ortaya özgün bir sanat akımı koyabiliyorlar mı? yoksa firavun heykelleri dine aykırıdır ve firavun allah tarafından lanetlenmiştir deyip ona bela mı okuyorlar. gayet tabi bir doğu toplumu ikinciyi tercih eder. çünkü yineleyelim ki, doğu kültürleri sanatsal akım değil dini akımlar üretir. bu akımlar hoşgörüden uzak kaba bakış açıları ortaya koyar. arıca tümü için gerçekten çok ironik bir şeyi de görmek gerekir ki, bu heykel ve kabartmaların neredeyse tamamı batılı bilim adamları tarafından gün yüzüne çıkarılıp üzerinde ki yazıtlar yine ancak batılı bilim adamları tarafından ya da batı sisteminde yetişmiş bilim adamları tarafından okunup anlamlandırılıyor. yani mısırlılar bu hiyeroglifleri okuyamaz ve ne olduklarını da hiç bilmezler. zaten onların inisiyatifine kalmış olsaydı büyük bir olasılıkla firavun heykellerini dine aykırı olduğu için parçalayacaklardı. bu tür toplumlarda özellikle heykel UCUBE olarak adlandırılır ve yıkılması uygun görülür. çünkü bu toplulukların sanatsal altyapıları yoktur, geçmişten gelen böyle bir kültürel değerleri yoktur. sanatı algılayamaz, yorumlayamaz ve anlamlandıramazlar. eski yunan ve roma uygarlıklarında olduğu gibi bir akım ortaya koyamazlar.

 

gelelim hammurabi yasalarına. bu çok güzel bir nokta o yüzden bu kadar net ve ince bir ayrıntıyı hemen gördüğünüz için, öncelikle kutlarım. hammurabi yasaları çok kısa bir metindir, kapsamı dardır, metinler basittir ve en önemlisi de bölgede bir hukuk devleti ve hukuk toplumu yoktur. oysa eski roma hukuku bugünkü hukuk sisteminin temelini teşkil eder. eski yunan uygarlıkları ilk anayasayı hazırlamışlardır. bunlar muhteşem gelişmelerdir. yine en önemlisi bu toplumlar bir hukuk toplumudurlar ve hukuk devletleri kurmuşlardır. primitif demokrasiyi inşa etmişler ve ilk demokrat toplumu yaratmışlardır. ilahlarının heykellerini zamanla yıkmamışlar bunlardan sanatsal akımlar üretmişlerdir. bugün hala bu mücizevi eseler kendi ülkelerinde özenle korunur ve sergilenir. bu kadar mükemmel heykeltraşlığı doğuda bulmazsınız. bu mükemmelliğe ancak hukuk temeli olan gelişmiş batı toplularında ulaşılabilir. yani hammurabi yasaları basit ve dar kapsamlı toplam 282 maddelik bir metindir. ve mezopotomya'da bir hukuk toplumu inşa edilememiştir. çünkü bu çok daha kapsamlı ve derin bir çalışma gerektiriyor. bu çalışmanın ortaya konması için de böyle bir altyapıya sahip insanlardan oluşan gelişmiş ve gelişmeye açık bir toplum gerekiyor. mezopotomya medeniyetleri belki bir zaman diliminde 200 küsür adet maddesi olan bir kanun metni ortaya koymuş olabilir. (bu metinler zaten çoğunlukla hırsızlığın engellenmesi için bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış çok basit ve yüzeysel metinleridir.) fakat bir hukuk devleti ve hukuk toplumu ortaya koymamışlardır. oysa batı uygarlıkları zorunluluğun dışında bir yasa devleti oluştırmuşlar anayasalar yapmışlar vergi kanunları yapmışlardır. bugün bile hukuk temelini romadan alır. roma hukuku bir hukuk doktirini oluşturmuştur. çağdaş hukuk normlarının temel bilimsel prensipleri batı uygarlıkları tarafından ortaya konmuştur. mezopotmyadaki hammurabi yasaları denen taşa kazılı basit metinlerle değil.

 

işte değerli dostum, bizde bir heykelin m.s. 2000 yıllarda bile "yıkın şu ucubeyi" denerek yıkılmasının nedeni budur. kendi kendisiyle bile anlaşamayan bir anadolu kültürü, hoşgörüsüzlüğü, bitmek bilmeyen kavgalar, 10 yaşında evlendirilen iki çocuk sahibi kız çocukları, şiddet vs. tüm bunların nedeni de kısaca bu anlattıklarma dayanıyor. çünkü siz ne yaparsanız yapın doğudan aydınlık çıkmaz.!

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.