Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl *** Önce 'Twitter Ünlüleri' ile ne kastedildiğini anlatmaya çalışalım: Daha önceleri geleneksel medyada görünecek kadar tanınırlığı olmayan, Twitter hesaplarıyla sevilen ve belli bir bilinirliğe ulaşan insanlardan bahsediliyor. Muhtemeldir ki içlerinde böyle tanımlanmaktan hoşlanmayanlar da vardır fakat daha iyi bir tanım bulana kadar en uygunu bu... Bu ünlüler rakamlar ve yarattıkları genel algı bakımından özetlenmiştir: Bu hesaplara bakarak aşağı yukarı şöyle bir tespit yapılabilir: Twitter'da ilgi gören tweetler genelde kadın erkek ilişkileri, çocukluk anıları (anne ile ilişkiler), güncel olaylara ilişkin mizahi ve agresif tarafı olan tespitlerden oluşuyor... Aşağıdaki rakamlar dün akşama (cumartesi) göre olup liste de alfabetik sıraya göre hazırlandı. Önemli Not: Bu hesapları seçerken herhangi bir nesnel yöntem kullanılmadı. Tamamen kulak dolgunluğuna, konuyla ilgili olarak geleneksel medyada çıkan haberlere göre 10 kişi belirlendi. Şüphesiz ki bunlardan daha çok takipçisi olan yahut takipçisi az olup çok şahane şeyler yazan insanlar vardır; bu listenin niceliksel/niteliksel bir bağlayıcılığı yok.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Allahcc: " @allahcc çok soruluyor: birayı gazoz niyetine içsek günah mıdır? önemli olan niyet değil midir? cevap: he kulum he." Kullanıcı adıyla bir hayli tepki toplayan allahcc (zira tepki gösterenlerin inanışına göre kendisi uzun mesafe şirk koşusunun en hızlı atletidir), kapatılması ve takip edilmemesi için kampanyalar başlatılmasına rağmen en çok takip edilen kişilerden biri. Tweetler: 4584 Takip ettikleri/ takipçileri: 115.562 / 182.653 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 100+ Retweet index: % 99 Twittürk'e göre etki puanı: 115.576 Klout puanı: 71 Sözlüklerde (Ekşi, İtü, Uludağ) toplam görüş sayısı: 278 Facebook sayfası: 2900 beğeni, hakkında konuşan 795 Ayrıca: Ülkemizin önde gelen sosyal medya-haber sitelerinden sosyalme dya.co kendisiyle bir r öportaj yaptı. Ve bir haber sitesi, İrem Çiçek'in kendisini takip etmesinden yola çıkarak ergenekonla ilişkilendirdi. *** Allahcc: Erkeğim, İşsizim, Mutluyum [Röportaj] Fatih Güner tarafından 26 Mayıs 2011 tarihinde yayınlanmıştır. - 11:25 Twitter Ünlülerine fenomen dediğimiz oldu, sevdiklerimiz ya da sevmediklerimiz oldu aralarından. Kimileri kitap yazdı, çok sattı, kimilerininki satmadı. Kimi Twitter ünlülerinin yazdıkları özlü sözleri başkalarından çaldıkları ortaya çıktı. Kimileri ise sahip oldukları şöhreti kötüye kullandı. Ancak bunların tamamının ortasında, hatta çok da hassas bir yerde duran @allahcc isimli hesap hepimizi güldürmeye devam etti. Baştan söyleyeyim herkese, evet, @allahcc ile röportaj yaptık ve hayır, bu röportajı yüzyüze yapmadık. Kendisi kabul etmediğinden değil, biz mail ile yapmayı teklif ettiğimizden dolayı. Kendisini tanımıyoruz, ancak depremde “buradan da hissedildi” yazacak kadar komik, “çamuru az koyunca messi oluyormuş” yazacak kadar eğlenceli, “öğrencileri ÖSYM başkanı Ali Demir’den korumak gerekli” yazacak kadar da politik biri kendisi. Her ne kadar dans ettiğimiz bu ip biraz hassas ve tehlikeli bir ip olsa da, affınıza ve yaradana sığınarak röportajı yayınlıyoruz. Umarız eğlenirsiniz Seni kim yarattı? Sadece bir şeyin başlangıcı yoktur. O da tanrı. Bizi kimse yaratmadı. Yarattığın canlıları düşününce Twitter’daki takipçi kitlenin sayısının az olmasını neye bağlıyorsun? Twitter’daki takipçi sayımla diğer insanlar arasındaki uçurumun sebebi sayfanın Türkçe olması. Twitter’dan mention gönderip dua konusunda kolaya kaçanlar öldüklerinde nereye gidecek? Twitter’da mention gönderip dua edenler garantici insanlar. Öldükten sonra nereye gidecekleri bizde gizli. Twitter’dan, yazdıkları mesajlar yüzünden direk cehenneme göndereceğin kulların olacak mı? Twitter’da yazılanlar Twitter’da kalır. O yüzden burada yazılanlar yüzünden kimseyi cehenneme göndermeyi düşünmüyoruz. Ya Twitter ateistleri? Onlar da cehenneme gidecek mi? Tüm ateistler gibi Twitter’daki ateistler de cehenneme gidecek. Türkler, kutsal kitabı bırakın normal kitap okumayı bile pek sevmediğinden, böyle bir yol seçtik. Peki Twitter’daki emirlerini kitaplaştırmayı düşünüyor musun? Twitter’daki sözlerimizi kitaplaştırmak isterdik ama zamanında son kitabı gönderdiğimizi söylediğimiz için elimiz kolumuz bağlı. Tamam, şimdilik sanırım bu kadar yeter. Malum, üzerinde gezdiğimiz ip ince ve durum da yeteri kadar hassas. Yukarıdakileri ben şahsen yaradan sığınarak sordum, kötü bir niyetim de yoktu. Şimdi de @allahcc hesabının sahibi olan kişiye sorular sormak istiyorum izninle. Twitter’daki gerçek olmayan etki gücünüze ne kadar alıştınız? Her gün 90 binden fazla kişiye mesaj gönderiyorsunuz. Peki, böylesi bir statüden sonra gerçek hayata adaptasyon sorunu çekiyor musunuz? Bu iş gerçek hayatımda da çok gizli olduğu için gerçek hayatımı hiç etkilemiyor nerdeyse. Sadece arkadaşlar arası geyik yapıyoruz ara sıra. Twitter’da birçok insan sizi mention ederek tweet atıyor. Bunların büyük bir kısmı eğlence amaçlı gibi gözüküyor. Eleştiri aldığınız zamanlar da oluyordur herhalde? Twitter’da aldığım mentionların çoğu eğlence, birazı övgü amaçlı. Çok az bir kısmı eleştirel yazılmış oluyor. Hesabınızdan dolayı hiç tehdit edildiniz mi? Hesabımdan dolayı yüzlerce kez tehdit edildim. Bazı siyasi parti üyeleri mahkemeyle tehdit etti. Gazetecilerin bazıları da bana karşı kampanyalara destek verdi. Hesabınızın hassas bir konumda olmasından dolayı Twitter’ın kendisinden konuyla ilgili sizinle irtibata geçen oldu mu? [olmadıysa] Eğer bir gün olursa kendinizi nasıl savunursunuz? Twitter bana mesaj atmadı, zaten Twitter’da “god” ve “jesus” isimli çok ünlü kullanıcılar var. Twitter onlara laf etmiyorsa bana da laf etmez. Bana sorun çıkarırlarsa da kendimi bu profillerle koruyabilirim veya düşünüldüğü gibi bir profil olmadığımı ispat ederim. 90 binden fazla kişiye hitap ediyorsunuz ve her geçen gün kitleniz artıyor. Hesabınıza reklam vermek isteyenler olmuştur diye düşünüyorum. Nasıl reklam teklifleri aldınız bu zamana kadar? Büyük şirketlerden reklam teklifi almadım hiç. Bazı kişiler tekliflerde bulundu ama ne hakkında olduğunu bilmeden bu teklifleri reddettim. Sadece halkla ve çevreyle ilgili konuların reklamlarını ücretsiz olarak yapıyorum. Güncel olaylara da isabetli yorumlarda bulunuyorsunuz. Mesaj kaygısı güdüyor musunuz yoksa içinizden geldiği gibi mi yazıyorsunuz? Profilimde çoğunlukla eğlence amaçlı yazıyorum yani içimden geldiği gibi. Güncel olaylarda ezilen taraf hangisiyse (mesela YGS mağdurları) onun yanında oluyorum ama ezen tarafa (mesela ÖSYM) mesaj vermek için yapmıyorum bunu. Yani yazılarım aslında mesaj vermek amaçlı değil ama takipçi sayısı çok olunca öyle anlaşılıyor diyebiliriz. Kısa bir süre önce hesabınızla ilgili “unfollowallahcc” diye bir kampanya yapıldı. Nasıl karşıladınız, neler hissettiniz? #unfollowallahcc kampanyası isim olarak güzel bir kampanya. Normal karşıladım. Hatta profilimi kapattırmaya çalışmalarını bile normal karşıladım ama kampanya insanlara gerçekleri anlatmadı. Bu kampanyada olup bana mesaj atanlar oldu mesela. Ben onlara birkaç şey söyledim ve gerçekleri gördüler kampanyaya desteklerini kestiler. Bir şeye yaradı bu kampanya o da benim reklamımı yapmaya. Sizi merak eden kişilere kimliğinizi deşifre etmeden kendinizle ilgili bir iki ipucu verebilir misiniz? Örneğin favori renginiz ya da şanslı sayınız var mı? Beni merak edenler için: erkek olduğumu, işsiz olduğumu, çoğunlukla mutlu biri olduğumu söyleyebilirim. Şanslı sayım veya favori rengim yok. Ama renk olarak yeşili sevdiğim söylenir:) İleride bir gün isminizin deşifre olmasından korktuğunuz oluyor mu? İsmimin deşifre olmasından tabi ki çok korkuyorum. Olacaktır da. Ama o günleri düşünüp canımı sıkmak istemiyorum
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Beyinsiz Adam (Hakim Türkmen): "@beyinsiz_adam Son doğalgaz faturasından sonra küresel ısınmayı destekleme kararı aldım. Her gün pencereyi açıp gökyüzüne deodorant sıkıyorum." Tweetler: 322 Takip ettikleri/ takipçileri: 560 / 61.452 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 100+ Retweet index: % 97 Twittürk'e göre etki puanı: 192.966 Klout puanı: 64 Sözlüklerde toplam görüş sayısı: 34 Facebook sayfası: 2490 beğeni, hakkında konuşan 543 Ayrıca: Twitter'da gördüğü yoğun ilgiden sonra TRT Haber'de yayınlanan Sosyal Medya programına konuk oldu (videolar şurada) ve Star gazetesinde kendisine de yer verilen "Twitter'da şöhreti yakaladılar" başlıklı bir haber yapıldı.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Ceri Levis (Ömür Özdemir): "@ceriLevis olan fransa büyükelçisine oluyor.. adamın imanı gevredi bavul toplayıp boşaltmaktan.. arayayım da gelirken free shop'tan parfüm alsın bari.." Tweetler: 1002 Takip ettikleri/ takipçileri: 241 / 100.748 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 100+ Retweet index: % 99 Twittürk'e göre etki puanı: 298.089 Klout puanı: 71 Sözlüklerde toplam görüş sayısı: 68 Facebook sayfası: 3914 beğeni, hakkında konuşan 180 Ayrıca: Twitter'da gördüğü yoğun ilgiden sonra TRT Haber'de yayınlanan Sosyal Medya programına ( ) ve CNN Türk'te yayınlanan Güne Merhaba programına ( ) konuk oldu. Ve Milliyet Ga zetesi'ndeki şu haber gibi birçok habere konu oldu. Nihayetinde de, hayali olduğunu söylediği yerde; Okan Bayülgen'in yanında çalışmaya başladı.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Ferdi Carrefour: "@FerdiCarrefour Aile efradına kızan babaannem evde son 1 haftadır hiç kimseye "ikindi okundu mu?" deyu sormayarak tepkisini gösteriyor.. tarzı farklı." Tweetler: 4097 Takip ettikleri/ takipçileri: 199 / 39.055 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 60 Retweet index: % 97 Twittürk'e göre etki puanı: 112.276 Klout puanı: 65 Sözlüklerde toplam görüş sayısı: 30 Facebook sayfası: - Ayrıca: Kendisi, Star gazetesinin haberinde bu Twitter hesabını "Genelde sevgili ve aile üzerine, kimsenin söyleyemediği şeyleri yazıyorum. Ferdi saf bir karakter..." şeklinde anlatmış.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Her Boku Bilen Adam: "@herbkubilenadam Ben Patagonyalı olsam "Ulan bir sürü rezillik yapıp bi de durmadan bizi emsal gösteriyorsunuz" gerekçesiyle dava açarım Türkiye'ye." Tweetler: 3337 Takip ettikleri/ takipçileri: 209 / 80.727 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 42 Retweet index: % 97 Twittürk'e göre etki puanı: 89.157 Klout puanı: 58 Sözlüklerde toplam görüş sayısı: 54 Facebook sayfası: -Kişisel hesap- 81 abone Ayrıca: Aslında Twitter'da tanımadan önce de (kendi adıma konuşuyorum) blogunu takip ediyordum. Yine bana göre, en az tweetleri kadar etkili blog yazıları var... Sosyal medyanın her alanında aktif olan HBBA ile şöy le bir de röportaj yapılmış.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Pakiteysis (Fırat Çetin): "@pakiteysis Sadece hayatımın belli bir döneminde senden vazgeçemeyeceğimi düşünmem, gerçekten vazgeçilmez olduğun anlamına gelmiyor. Lütfen."" Tweetler: 1138 Takip ettikleri/ takipçileri: 118 / 40.524 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 66 Retweet index: % 100 Twittürk'e göre etki puanı: 217.007 Klout puanı: 70 Sözlüklerde toplam görüş sayısı: 10 Facebook sayfası: Kişisel hesap Ayrıca: Bir dönem Süper Poligon sitesinde yazıları yayınlandı.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Pink Freud "@pinkfreud Eski sevgilin içip içip mesaj atınca rahatsız mı oluyosun? Bi de seni unuttuğunu ve sarhoşken başka bi kadına ilan-ı aşk ettiğini düşünsene." Tweetler: 934 Takip ettikleri/ takipçileri: 66 / 77.473 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 100+ Retweet index: % 98 Twittürk'e göre etki puanı: 151.284 Klout puanı: 64 Sözlüklerde toplam görüş sayısı: 52 Facebook s: 14.342 beğeni, hakkında konuşan 1048 Ayrıca: Twitter ve diğer sosyal ağlardaki performansından sonra Dizüstü Edebiyat serisinden Sorun Sende Değil Bende adlı bir kitabı yayınlandı. TRT Haber'de yayınlanan Sosyal Medya programına konuk oldu ( ). Blogu (bikot-bitisort) 2011 Türkcell Blog Ödülleri organizasyonunda moda blogları dalında birinciliğe layık görüldü.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Pucca: "@PuCCaa Oturdum Cansu Dere için üzülüyorum şu an kendi kıçıma bakmadan. Kız parise kaçmış uzaklaşmak için ben de yarın migros'a gideyim bari." Tweetler: 3880 Takip ettikleri/ takipçileri: 867 / 256.956 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 100+ Retweet index: % 100 Twittürk'e göre etki puanı: 428.686 Klout puanı: 72 Sözlüklerde toplam görüş sayısı: 837 Facebook sayfası: 56.951 beğeni, hakkında konuşan 4555 Ayrıca: Twitter ünlülerinin en ünlüsü ve en çok ilgi çekeni diyebiliriz. Dizüstü Edebiyat serisinden 'Küçük Aptalın Büyük Dünyası' ve 'Ve Geri Kalan Her Şey adlı iki kitabı çıktı. Gazetelere haber; bir gazeteye de yazar oldu. Nihayetinde Okan Bayülgen'in programı Kral Çıplak'a konuk oldu . ( )
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Sokaktaki Madam: "@sokaktakimadam Pepe ile sayıları öğreneyim dedim, 3 bölümdür hala 3'e geçemedik. Halbuki çocuğu tokatlasak 10'a kadar anında sayar. Çağdaş eğitim faydasız." Tweetler: 1020 Takip ettikleri/ takipçileri: 227 / 42.475 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 46 Retweet index: % 99 Twittürk'e göre etki puanı: 71.670 Klout puanı: 62 Sözlüklerde toplam görüş sayısı: 5 Facebook sayfası: - Ayrıca: TRT Haber'de yayınlanan Sosyal Medya programına konuk ( ); köşe yazılarına konu oldu.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar *** Taci Kalkavan (Orçun Ortaç): " @taci_kalkavan Simdi elin Fransizi cikip da; “ ifade ozgurlugunden bahsederek cok komik oluyorsunuz” dese hangi ozgur gazetecimiz cevap verecek?" Tweetler: 1201 Takip ettikleri/ takipçileri: 197 / 44.540 Son 5 tweetin retweet ortalaması: 40 Retweet index: % 99 Twittürk'e göre etki puanı: 123.323 Klout puanı: 65 Sözlüklerde toplam görüş sayısı: 21 Facebook sayfası: 4514 beğeni, hakkında konuşan 381 Ayrıca: Orçun Ortaç'a en çok sorulan soru bu hesap için kullandığı fotoğrafın kaynağı, ki kaynak belli değilmiş. Kendisini daha iyi tanımak için bu röportajı okumak; TRT haber'de yayınlanan Sosyal Medya programının 40. bölümünü izlemek faydalı olabilir. ( )
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar stargazete.com Fatma Karaman tarafından 3 Eylül 2011 Cumartesi tarihinde yayınlanmıştır. 140 karakterle mizah yaptılar Twitter’da şöhreti yakaladılar Beyinsiz Adam, Ahmet Evcimen, Ferdi Carrefour ve Taci Kalkavan... Onlar Twitter’ın en komik yazarlarından... Binlerce kişi onları takip etse de çoğu kimliğini gizleyerek güldürmeyi tercih ediyor. Kim bu sanal mizahçılar? Son yıllarda Türkiye’de sosyal medyaya ilgi aldı başını gidiyor. Bu merak Facebook ile başladı ve halen insanların 140 karakterlik bir sınırlama içerisinde kendini ifade ettiği Twitter ile devam ediyor. Bu sanal platformdaki kullanıcılar ‘aklına geleni-içinden geçeni’ yazıyor, ‘kişisel son dakikalarını’ paylaşıyorlar. Fakat Twitter’ın öyle kullanıcıları var ki ne son dakikalarını yazıyor ne de içlerinden geçeni... Üstelik binlerce kişi tarafından takip ediliyorlar. Nasıl mı? Yazdıkları esprili tweetlerle... Beyinsiz Adam, Ahmet Evcimen, Ferdi Carrefour ve Taci Kalkavan gündemi, yaşadıkları olayları ve kişisel sorunlarını esprili tweetlerle takipçilerine sunan yazarlardan. Yüzlerini gizleyen ve ‘kim’ olduğu hep merak konusu olan bu yazarlarla konuştuk. Evlenme teklif ediyorlar “Bugün birkaç arkadaşla muasır medeniyetler seviyesine çıktık ve size şunu söyleyeyim, tek kelimeyle harika! Herkesin mutlaka görmesi lazım” ve “Ne olurdu ben de herkes gibi sokaklarda dolaşabilseydim, kırlarda koşabilseydim... Ama olmuyor, olamıyor. Çok üşeniyorum” gibi tweetlerin sahibi Beyinsiz Adam’ın 15 bine yakın takipçisi var. Beyinsiz Adam lakabıyla tweet yazan kişi ise 30 yaşındaki tiyatro, skeç, TV metin yazarı ve tek kişilik gösteri yapan Hakim Türkmen: “Beyinsiz Adam, Twitter zaman alıyor diye bırakmayı düşündüğüm bir süreçte ortaya çıktı. ‘Yeni bir hesap açayım, aklıma diğer işlerimde kullanamayacağım bir şaka gelirse, buraya yazarım’ dedim. Bunun için de iddiasız bir isim gerekiyordu. Ben de en iddiasız olanı seçtim. Beyinsiz Adam, dünyaya saf bakan, sürekli bir şeyler keşfettiğini sanan, düz mantık düşünen bir kafa. Beyinsiz Adam olduğumu duyunca beklemediğim tepkiler alıyorum. Çığlık atanlar, dokunmak isteyenler... Bazı kadınlar evlenme teklif ediyor. Kırmamak için kabul ediyorum ama eşim izin vermediği için mahcup oluyorum.” Annelerden ilham alıyor 2 bine yakın takipçisi olan Ahmet Evcimen ise 23 yaşında bir bankacı. Yüzünü gizlemeyen ve fotoğrafını çekebildiğimiz tek yazar olan Evcimen Twitter’a ‘Şurdayım buradayım, şunu yapıyorum, bunu yiyorum’ gibi şeyler yerine komik sözler, aforizmalar yazmayı tercih ettiğini söylüyor. Evcimen “TV’deki bir haber ya da sokaktaki insanlar, kaynaklarım çok. Ama genelde ergenler, Türk annesi ve erkek-kadın ilişkileri hakkında yazıyorum” diyor. Profilinde Kemal Sunal’ın Çöpçüler Kralı filmindeki fotoğrafını kullanan Evcimen, ünlü oyuncuyu çok sevdiği için bu resmi tercih etmiş. Tweetlerine gelen yorumlara çok güldüğünü anlatan Evcimen, kendisini daha çok 13-18 yaş aralığındakilerin takip ettiğini söylüyor: “Ergen arkadaşlarımızın yorumları çok komik oluyor, tepkileri çok ilginç.” Babam sizi çok beğenirdi Son günlerde çokça konuşulan şike haberleriyle ilgili attığı ‘Fenerbahçe taraftarı sloganlar eşliğinde yürümüş: Angry Birds’ tweetiyle pek çok kişiyi güldüren Ersin Güngör Twitter’da Ferdi Carrefour olarak tanınıyor. Ergin Güngör 26 yaşında ve bir ticaret grubunda yönetici olarak çalışıyor. Daha önce inci sözlük’te yazar geçmişi olan Güngör, Ferdi Carrefour karakterinin arkadaşıyla konuşurken ortaya çıktığını söylüyor: “Ferdi Tayfur nickini kullansaydım hem hukuksal anlamda bir sıkıntı yaşayabilirdim hem de yeteri kadar dikkat çekmezdi. Geçenlerde Ferdi Tayfur’un kızı Tuğçe Tayfur ile görüşme fırsatım oldu bana ‘Yazdıklarınızı çok beğeniyorum, eminim babam da görse çok beğenirdi’ dedi.” Ferdi Carrefour’un saf bir karakter olduğunu belirten Güngör, genelde aile ve sevgili üzerine tweetler attığını anlatıyor: “Kimsenin söyleyemediği şeyleri yazıyorum. Geçenlerde ‘İlişkimizde heyecan kalmadı diyen sevgilimin beline lastik dolayıp balkondan sarkıtıyorum. Umarım her şey düzelir’ diye yazı yazan bir adam Ferdi. Saf bir adam anlayacağınız. Annem ve babam hakkında yazdığım şeyler genelde kendi hayatımdan alıntı. Babam emekli ve çok komik diyaloglara imza atıyor.” Taci kadınlara karşı çok kibar Sayfasını açtığınızda sizi ‘Şıkır şıkırım’ yazısıyla karşılıyor Taci Kalkavan... 27 binden fazla takipçisi var. Asıl adı Orçun Ortaç. Kadıköy’de oto bakım ve koruma sistemleri üzerine bir dükkanı olan 33 yaşındaki Ortaç, Twitter’da önce kendi adına bir hesap açtığını söylüyor: “Bir gece hesabımı aniden kapattım. Twitter’dan pek çok kişinin tanıdığı Vogueman’in ısrarı sonucu Taci Kalkavan ortaya çıktı. Amaç yazarken eğlenmekti fakat zamanla çok sevilen bir karakter oldu. Taci lafını esirgemiyor, biraz argo konuşuyor ama kadınlara karşı çok kibar. Her mahallede olan biri aslında. Taci ile farkımız onun hiçbir kadına yaklaşamaması, benim ise düzenli giden bir ilişkimin olması. Gerçek olan şu ki Taci benden çok seviliyor.”
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar milliyet.com.tr Pelin Çini tarafından 12 Kasım 2011 Cumartesi tarihinde yayınlanmıştır. Hayalini Twitter gerçekleştirdi. Ömür Özdemir sosyal medyada Ceri Levis takma adıyla ünlendi, şimdi Okan Bayülgen’in ekibinde Bir gün Hülya Avşar bir programında “Twitter’daki Ceri Levis’in hayranıyım” dedi. Bu açıklamayı benzerleri takip etti, ünlü isimler Levis’in yorumlarını takipçileriyle paylaştılar ve Levis Twitter’ın en çok konuşulan kişilerinden biri oldu. Aradan yaklaşık dokuz ay geçti. Ceri Levis yani Ömür Özdemir hâlâ bu mecranın en popüler isimlerinden. Üstelik artık o bir televizyon yazarı. Geçtiğimiz aydan beri Okan Bayülgen’in ekibinde editör olarak çalışıyor. Özdemir ile Ceri Levis efsanesini, Okan Bayülgen ile bir araya gelişini ve tabii ki ünlü blog yazarı sevgilisi Pucca’yı konuştuk. Twitter’da Ceri Levis olarak tanındınız. Biraz da Ömür Özdemir’den bahsedelim. Bundan birkaç ay öncesine kadar Ömür’den bahsetmeyi pek istemiyordum ama artık rahatça anlatabilirim. Twitter’da ilk tanınmaya başladığım dönemlerde 08.00-18.00 mesaisi olan bir işte çalışıyordum. Mesai saatlerinde de Twitter’da olduğum anlaşılır ve sorun olur diye saklıyordum kendimi. Neyse işten ayrıldığıma göre anlatabilirim. Efendim Ömür Özdemir 35 yaşında, ilkokul öğretmeni bir anne-babanın oğlu. Şile doğumlu, doğma büyüme İstanbullu. Sıradan, normal bir adam. Eskiden hangi sektörde çalışıyordunuz? İlaç mümessiliydim, 12 yıl yaptım o işi. Dışarıdan sıkıcı gözükür ama eğlencelidir. İnsan ilişkilerini kuvvetlendirir. Konuşma şeklin, kendini ifade kabiliyetin mühimdir o alanda da. Ama tabii ki hayalim bu değildi. Kendimi bildim bileli oyuncu olmak istedim. Lisede tiyatro kolundaydım ve aktiftim. Konservatuar sınavlarına girmeme ailem karşı çıktı. Sınava girmedim. İşletme okudum. Sonra ilaç sektörü başladı ama içime sinmiyordu. Hayallerin farklı, bambaşka bir atmosfere ait hissediyorsun kendini, zorlanıyorsun... Bu noktada Twitter imdadınıza yetişti. Öyle sayılır. 2009 yılında ikinci evliliğim bitme dönemine girmişken Twitter ile tanıştım. Evdeki sorunlardan kaçmak için bir yol oldu. Girdiğim ortamlarda lafı gediğine koyan, gündeme dair kısa ama herkesin içinden geçenlere tercüman olan laflar ederdim zaten. Bu özelliğimi Twitter’da kullanmaya başladım. Popüler kültür hakkında, o gün ne konuşuluyorsa onunla ilgili 140 karakterlik cümleler yazmaya başladım. İnsanlar yazdıklarımı paylaşmaya başladılar. Hülya Avşar çıkıp “Ben Ceri Levis hayranıyım” dedi. Böyle böyle tanınmaya başladım. “Bana istersen küfret ama ‘Twitter fenomeni’ deme” Şu an 80 bin küsur takipçiniz var. Bu rakam sizin için ne ifade ediyor? Benimle ilgili en büyük yanlış anlama şu: Herkes Twitter’dan önce bir hiçtim, bununla birlikte bir noktaya geldim sanıyor. Bu imaj beni rahatsız ediyor, ben geçen sene de bir TV programında çalışıyordum. “Heberler”de Levent Kazak’ın ekibindeydim. Kendini yazarak ifade edebilmek bir yetenektir, bende de bu var. Twitter vesile oldu sadece. Ama tabii ki takipçi sayısı mühim. “Umurumda değil” diyen yalan söyler, azalırsa üzülürüm. Okan Bayülgen’in ekibine katıldınız. “Bu en büyük hayalimdi” demişsiniz. Nasıl oldu? Tanıyanlar bilir, yıllardır “Okan Bayülgen’in ekibinde olsam keşke” diyordum. O yüzden şu an resmen hayalimi yaşıyorum. Twitter’da beni takip etmeye başladığını öğrendim önce. Sonra da ekipten biri “Okan bey yeni bir oluşuma gidiyor seni de önereyim mi?” dedi. Görüşmemiz de beş dakika sürdü. Okan Bayülgen kendini çok net ifade edebilen, ne istediğini bilen bir adam. Kolektif düşünen biri. Bugüne kadar ekibindeki herkes bir şekilde tanındı, başarılı oldu. Başka hangi şovmenin ekibini tanıyorsunuz bir düşünün. Kısacası Twitter’ın bana en büyük katkısı Okan Bayülgen’i tanımaktır. Başka ‘Twitter fenomeni’ var mı ekipte? Bana ne dersen de, istersen küfret ama “Twitter fenomeni” deme. İçi boş, sanki çok büyükmüş gibi anlaşılan, bir yandan da dalga geçen bir tanım. Bu kalıp sosyal medya ilk popüler olduğu dönemde TV programlarında kullanılmaya başladı ve dilimize takıldı. Twitter ünlüsü falan dersek daha rahat ederim. Her neyse, benden başka Twitter’dan bilindik bir isim yok. Ekşi Sözlük’ten birkaç kişi var, onlar da popüler yazarlar. “Pucca masum ve komik bir kız” Sevgiliniz Pucca da Twitter ünlülerinden biri. “Ceri beni tanımadan önce sevmezmiş, takip etmezmiş” diyor. Neden? Fazla rahat gibime geliyordu. Pucca ile ilgili öyle bir algı var. Çok rahat, fazla açık görüşlü olduğunu sanıyor insanlar. Oysa öyle değil. Tamam, çok dobra ama çok da masum. Küçük bir kız çocuğu gibi. Ben bu özelliğini fark ettiğim an âşık oldum. Bir de çok komik bir kız. Malum komik ve zeki kadınlar çok karşımıza çıkmıyor. Pucca hayatını yazıyor. İlk kitabını okumamışsınız, ikincisinde siz varsınız. Herhalde bunu okursunuz... İlk kitabı okumadım, bazen kitapçılara gidip birkaç sayfa okuyup bırakıyorum. Benden öncesi var ilk kitapta. Beni ilgilendirmiyor, hem o zamanlar daha hayatında ben yokum. Rahat rahat yazmış. Şimdi okuyup da kafamdaki Pucca imajını lekelemek, kafamda soru işaretleri oluşmasına neden olmak istemem. İkinci kitabı okuyacağım tabii ki. Neler yazdı merak ediyorum. Arada sırada “Sakın bunu yazma” diye uyarmıştım ama sanırım beni dinlememiş, okuyunca şok olabilirim.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Yazar Her Boku Bilen Adam (HBBA) Kim: rectoa | Kategorize: Ayın Röportajı Eylül ayından beri bloggerlarla gerçekleştirdiğim naif ve bir o kadar da fantastik sohbetlerin bu dönemlik sonuna gelmiş bulunmaktayız. Eylül'de hala buralarda olursak, röportajlara devam ederiz. Finali ise vurucu bir şekilde yapmak lazımdı. Sanırsam yaptım da. Bu dönemin son konuğu beni kırmayan Her Boku Bilen Adam. Yazılarıyla kitlelerin beyinlerinde kısa süreli kesintilere sebep olan, Fenerbahçeli, Tweetleriyle nam salmış usta bir blogger. Her ne kadar kendisi kabul etmese de ünlü. Kendisini toplum içinde parmakla işaret edip "Ünlüüü, Ünlüü!" diye dalga geçebilirsiniz. Yakında bir kitabı bilem çıkacak. Yer yer klişe, yer yer derin, yer yer fantastik soruları ve bir o kadar içten cevaplarıyla final röportajına buyrun; Rectoa: Merhabalar sevgili Her Boku Bilen Adam. Sana nasıl hitap edeceğim konusunda tereddütlerim var aslında, naber Her Boku Bilen Adam desem hakaret kibin bişey. Bilen Adam diyeyim kıssadan. Hatta HBBA bile diyebilirim çok istersem. Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğin için teşekkür ederim, yaparım bunu. Nassın, iyisin inşallah? HBBA: Merhabalar Rectoacım. Bak ben direk samimiyet kurarak şu hitap olayındaki şüphelerini sonlandırdım. En kısa ve pratik olarak HBBA diyorlar. Daha iyi oluyor. Sen de öyle diyebilirsin canımın içi. Bu arada iyiyim sanırım. Yani bir garibim aslında bu ara. Kötü hissediyorum ama durmadan iyi şeyler oluyor hayatımda. Hani sonunda ders çıkarılan kolpa öykülerdeki gibi “kalk toparlan” diyor sanki bi şeyler. Sen de iyisin inşallah ? Rectoa: Kibar bir insana benziyorsun, sormuşsundur benim de halimi hatrımı. İyiyim, dana gibiyim maşallah. Başlayalım mı röportajımıza? HBBA: Başlayalım tabi ki. Ben üzerime rahat bir şeyler alıp geliyorum hemen. (bu yapılmamıştır umarım daha önce. Yapılsa da olsun; kötü espri hakkımı en başta kullandım der geçerim) Rectoa: Kullanıcı adın neden Her Boku Bilen Adam? Eheh, şaka şaka. Saydım, bunun sebebini 1854 kez açıklamışsın zati. Benim olayım farklı. Neden hotmail? Gmail de kullanıyorsun da hotmail ne bileyim garip değil mi hafız? Modası geçmedi mi? Gmail can değil mi? HBBA: E Gmailim de var gadasını aldığım. [email protected] ama yine de Türk genlerimin ağır basması sonucu almış olabilirim hotmaili ki daha sık kullanıyorum kendisini. Telefonum da nokia lan benim. Oha resmen düz adamım şu an farkettim. Rectoa: Bir sevgilin olsa(belki de vardır), ve blogunu okusa(belki de okuyordur, yenge saygılar) 14 Şubat'ta bir güzellik yapıp blogunu ona kapatır mısın? Sırf o yazsın, o çizsin deyu? HBBA: Sevgilim yok. Ama blogu ilk açtığım dönemlerde vardı. Hatta bi itirafta da bulunayım; onunla ilgili yazılar yazmıştım. Ama sonra ayrılınca kalleşçe sildim. Aslında kalleşlik değil tam olarak. Silmem gerekiyordu çünkü zaten zor bir ayrılıktı. Bi de zaten kafa boşaltmak için girdiğim yerde o yazılara rastlamak olmuyordu. Sorunun ana temasına gelirsek de 14 şubat'ta hiç bi şey yapmam. Gitsin avucunu yalasın. 14 şubat ne ya. Sevgililer günü sevgili olunan gündür. Öyle milyonlarca insanla aynı anda sevgililer günü mü kutlanır. Nerde kaldı işin özeli o zaman. Rectoa: Su sporlarıyla aran nasıl? Misalen bir damacanayı kafaya diksen ne kadar zamanda bitirirsin? HBBA:Damacana falan diyerek konuyu nereye vardırmaya çalışıyorsun kuzum sen. Malum artık damacana başka anlamlara geliyor. Çok su içerim ben. Öyle böyle değil. Bitiririm damacanayı iki günde. Rectoa: Daha önce tehdit mailleri de aldığını yazmıştın sanırsam. Bunlardan en ilgincini, en fantastiğini seçip burda yayınlayabilir misin? Geleceğin tacizcilerine örnek olması açısından. HBBA: çok var da gerek imla gerekse de değindiği meseleler ve harika dili bakımından şu favorim : yaa kardeşş ne kardesi aq... öncelikle bi kolpa oldugun önüne gelene etıp tututugun herseyden belli bazı cümlellerin o kadar taklitci ki kopyala yapıstır gibi.... herseye laf at ama "sevgili Peygamberimize" bi daha dil uzatma uzatmaki sonun hrant amcan gibi olmasın....(bazı seyleri siz hak ediyosunuz aslında....) bi de bahsettiği yazıda peygamber, din falan hiç geçmiyordu nerden bağladı anlamadım. Rectoa: Blogunda oraya buraya sertçe dokundurmaktan asla vazgeçmeyen bir yapı var. Hangi konuda "Orda duracan aga. Hayatta o konu hakkında yazmam. Elimi sürmem. Israr etme kardeşim yazmıyorum. O ne lan, silah mı!? Şaka yapma indir lan şunu! İmdaaaat!!!" dersin? HBBA: Valla her konuda yazmaya çalışıyorum senin de dediğin gibi. İçimden ne geliyorsa aktarıyorum ama şu konuda yazmam orda dur diyeceğim özel hayatım olur herhalde. Şöyle yattık şöyle seviştik şöyledir böyledir falan yazmam. Yazana da bi şey demem ama ben yazmam. Rectoa: Oldukça fazla takipçin var. www.herbokubilenadam.com olmayı düşündün mü hiç? Şu iki cümle arasında bir bağlantı olması lazım, sen kuruver sana zahmet. HBBA: Aldım ben o adresi. Sonra altyapı çalışması falan yapan arkadaşlar biraz yarı yolda bıraktı. Ben de kaldım blogspotta. Sonra da gerek görmedim. Zaten öyle profesyonel bir şeye girişsem de şu an yaptığımdan fazlasını yapamayacağım ne gerek var dedim. Bi de şimdi öyle bi oluşuma girince reklamdır zarttır zurttur derken biraz soğukluk oluyor gibi geliyor bana. O yüzden sanki böyle daha iyi. Takipçi sayısına gelince de; gerçekten günden güne çoğalan bir kitle var. Kemikleşmiş bir okuyucu kitlesi de var. E tabi hoş şeyler bunlar. Sonuçta millet okusun diye yazıyoruz her ne kadar içimizi boşaltmak desek de kitle çoğaldıkça daha fazla haz alıyor insan. Sevindiğim nokta ise kitlenin çoğalmasının beni pek etkilememesi. Yani ilk zamanlarda ne yazıyorsam nasıl yazıyorsam şimdi de öyle yazıyorum. Aman şunu yazmayayım biri bi şey demedim şimdiye kadar. Rectoa: Görünmezlik gücün oldu bir sabah uyandığında. Bunu kullanarak pis işler yapar mısın, yoksam hayırlı işlerde (Türkiye Kupası'nı Fenerbahçe müzesine taşımak gibi) bulunup bol bol dua mı alırsın? HBBA: Misal Serdar Ortaç'ı zehirlerim ki bu bayağı hayırlı bir iş olur memleketimiz ve gençliğimiz için. Onun dışında yapacağım şeylerin sınır olmaz hocam. Düşünsene görünmezsin. Misal Tayyip ulusa sesleniyorken bas tokatı enseye canlı yayında. Fatih Terim taktik veriyorken sahada tak çelmeyi yapışsın yere. Hepsi de hayırlı işler. Rectoa: Bir üstteki maddeden gidelim. Fenerbahçeli olduğunu Kainat Güzeli bile biliyor. Türkiye Kupası'nı 28 senedir alamayan bir takımın taraftarı olmak sana fiziksel, ruhsal, maddi, manevi herhangi bir şey kaybettirdi mi? HBBA: Bence bu olay öyle bi hale geldi ki asıl Türkiye Kupası'nı alırsak Fenerbahçeliliğimi tam hissedemeyecekmişim gibi geliyor bana. O yüzden bir şey kaybettirmekten çok Fenerli olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlatması açısından iyi oluyor bu hezimetler. Misal aynı olayın tersi de Galatasaray'ı sürekli yenmek. O da aynı hissi uyandırıyor. Ying Yang gibi bu iki olay. Rectoa: Kaç kere nickin üzerinden espri yapıldığını hesaplayabildin mi? ("Bi boku da bilme, şu her boku bildiğini zannedenler...." gibi) HBBA: Vallahi o tip espri yapan her 100.kişiye kömür dağıtsaydım şu an tek başıma iktidardım. Zaten yakında kuruyorum GÖT(Genç Özgürlükçü Topluluk) Partisini. Sloganımız da hazır : Göte gelmeyin, GÖT'e gelin!!! Rectoa: Yazılarını çalanlara tek bir cümleyle seslenmek isteseydin, onlara demek isterdin? Ve ceza olarak ne yapardın? (Ceza vermezdim gibi cevaplar kabul edilmemekte, en hunhar, en cani cevaplar beklenmektedir.) HBBA: İnsanın kendi düşüncelerini söyleyebilmek gibi harika bir imkana sahip olduğu bu ortamda neden bir başkasının söylediklerini üzerinize tutturma çabasındasınız ? Yok yok bunu kesin anlayamazlardı. O yüzden sadece “Mal mısınız lan ağızlarına sıçtıklarım” derdim herhalde. Ceza olarak da hepsini çırılçıplak bir şekilde sadece bir koli Glasgow Rangers formasının olduğu bi konteynra tıkar, Celtic taraftarlarının yoğun olduğu bir bölgeye konteynırı bırakır anahtarı da içine atardım gündüzün bir vakti. Tabi bu senaryoda Celtic-Rangers yerine hangisi için imkanlar uygunsaBoca-River, Westham-Milwall gibi alternatifler yaratılabilir. Rectoa: Hiç mi sosyal ortamlarda küçük düşmezsin, hiç mi son derece karizmatik bir konuşma yaparken sesin çatallaşmaz, hiç mi bizler gibi değilsin!!! Zayıf yönlerin nedir, ne değildir? Hatta ne değildir'i geç, direkt nedir'den başla. HBBA: Bak bunu da ilk sana açıklıyorum kıymetini bil. Hatta şok şok diye yayınla. En karizmatik, en cool, en kültür şöleni bir konuşmanın ortasındayken yanıma bi kedi yanaşsın ortalığı birbirine katarım. Sandalyenin, masanın, yanımdakilerin üzerine çıkarım. Çok ciddi anlamda ve başımı ağrıtır halde bir kedi fobim var. Başıma çok iş geldi bu yüzden. Onun dışında en büyük zaafım kendimi tutamamam sanırım. Hani nabza göre şerbetten çok hangi ortam olursa olsun aklımdakini direk olarak söylerim. Bu aslında “aa ne kadar güzel” diye tepki alsa gayet boktan bir durum. Rectoa: Böyle çok anı defterleri gibi olacak ama kendini 3 cümleyle anlat desem? (yazım kuralları 10, içerik 80 puan) HBBA: Tüm problemlerin çözümünü, her derdi her sorunu alt etmeyi bilen ama yine de kendi yoluna gidip bile bile lades diyen, her şeyi bilmekten daha acısı kendini de bilen bir adamım ben. (tek cümle gibi oldu bağlayınca hepsini) Rectoa: Hayatında iz bırakan bir insan oldu mu hiç, ya da genelde sen mi iz bırakırsın? HBBA: Bi insanın kendine böyle bir mahlas vermesi için hayatında iz bırakan pek çok insan olması lazım. Bende iz bırakanlar olduğu gibi benim de iz bıraktıklarım var tabi ki. Zaten o izleri bırakıp, üzerimizde o izleri taşıya taşıya büyüyoruz. Rectoa: Takip ettiklerin illa vardır da hangi blogun ne yazdığını merak edersin? Reader'ında hangi blogun yazılarına önce tıklarsın? HBBA: Hep aynı blogları sayıyorum böyle röportajlarda. Dur bu sefer hiç söylemediklerimi söyleyeyim de gençlerin önü açılsın : hoanes.blogspot.com/ hastaliklidunya.com/ tuslarintikirtisi.blogspot.com/ kokarcaosurugu.blogspot.com/ sokratesya.blogspot.com/ benbuyaznerdeydim.blogspot.com/ Rectoa: İnternette sürekli takip ettiğin yerler var mı? Herhangi bir sözlükte yazarlık durumları falan hani hı? HBBA: Sözlüklerde yazmıyorum. Sürekli takip ettiğim yerler de genelde bloglar ve sosyal medya siteleri. Twitter, friendfeed gibi. Bunların dışında da haber, spor siteleri, gazeteler falan geliyor. Rectoa: Rapunzel o saçları kaç senede uzatmıştır sence? Sen olsan o saçlara güvenip tırmanır mıydın kızın yanına? HBBA: Hocam geldik 2010'a pencereye kızın saçından tutarak çıkılır mı allasen. Ararsın cepten atarsın mesajı baba-anne yoksa girersin kapıdan. Rectoa: Kadınları çözdüğünü düşünüyor musun? "Akıllarını alırım valla, hele bi oyun oynamaya kalkışsınlar." kıvamına geldin mi? Kulak memesi kıvamı. HBBA: Bunu bi kaç yerde daha söylemiştim. Kadınları çözdüm diyen bi insanın bile kadınları çözmeye yetmez aklı. Hani gerçekten çözmüş olsa bile yetmez. Kadın aynı soruyu sorduğu halde sabit bir cevabı olmayan bir yaratıktır. O yüzden ben nasıl olsa cevabı biliyorum diyip aynı soruyla karşılaşsanız bile baltayı taşa vurursunuz. Hani Al Bundy'nin oğluna verdiği bir öğüt var ya “3 gün boyunca kanayıp da ölmeyen bir yaratığa sakın güvenme” diye, hah işte kadının özeti odur. O yüzden kadınları çözdüm desem de o çözmek sadece “çözdüm ve sıçtım” anlamına gelir. Zira kadınları çözemeyen ve çözmeye uğraşmayan öküz bir erkek, çözmüş erkekten çok daha mutlu ve huzurludur. Çünkü o zaten cevabı bilmez ve “ulan ama doğrusu buydu” diye kafayı yemez. Rectoa: Feysbuk hakkındaki düşüncelerini alsam verir misin? Hiç bir kızın fotosunun altına "Cnm yaa chok qusel chıkmıshsııııın xD" türevi yorumlar yaptığın oldu mu? Olduysa saklama sakın, valla darılırım. HBBA: Yaptım. Hatta nah yapan bir arkadaşımın fotosuydu ben de altına “canım ya çok güzel çıkmışsın en yakın zamanda araşalım” yazdım ama tahmin ettiğin gibi geyiğine oldu bu. Açıkçası bu foto altına yorum yapan erkek modelinin varlığının foto altına yorum bekleyen kızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Kızlar yolda kendilerine laf atan erkeklerden şikayet edip feysbukta aynı hanzoların övgülerinden tatmin olmaya devam ettikçe de bu saçmalıklar son bulmaz. Rectoa: Yaprak Dökümü'nde Ali Rıza Bey'in sırrı nedir sence? Nasıl bir yaşam tarzıdır ki tüm aile karşısına geçip tren yapsa ruhunu teslim etmeyecek vaziyettedir? HBBA: Adam “save” etmeden 6 sezon bitirdi hocam. Ben olsam daha 4. bölümde kalpten gitmiştim valla helal olsun. Ali Rıza bence ölümsüzlük hilesiyle oynuyor dizide. Bi de sanırım o müziklerin etkisi olabilir. Ben anne babasını seven evlatların yerinde olsam önlem olarak Yaprak Dökümü Full Albümü koyar tüm gün eve hoparlörden veririm 24 saat. Bi ********* olmaz o anne babaya. Git eve erkek arkadaşını çağır anasını satayım.... döökülür yeni biiiir yaprak daha....solarken penceredeeee...... Rectoa: Şimdiye kadar internet dünyasından teklif geldi mi herhangi bir konuda? Gel bizde de yaz, gel bi site açalım tarzında. HBBA: Cem Mumcu kitap teklif etti. Gittim görüştüm. Baktım adamla aynı dili konuşuyoruz, olay da sadece bir kitapla bitecek bir olay değil ben de kabul ettim. Okuyanus'a attım imzayı. Bundan sonra onların başarısı için ter dökeceğim. Umarım hem okuyucular açısından hem de yayınevim açısından hayırlı olur. Ben zaten Okuyanusluydum. Buraya gelmeden önce de bu camianın büyüklüğünü biliyordum.... Rectoa: Şu ana kadar nasıl gidiyor? Sıkıldın mı? "Ulan röportaj deyip durdun, bu muydu?" dedin mi? HBBA: Ne sıkılması ya gayet rahatım. Hatta şu an donla oturuyorum. Nasıl olsa netten yapıyoruz diye saldım iyice kendimi düşün. Ayşe Arman olsa donla oturamazsın daha ne.. Rectoa: Boş vaktin bol mu? Neler yapıyorsun boş vakitlerinde? Bu klasik ve ********* soruyu sorduğum için misafirperver Cibuti Cumhuriyeti vatandaşlarından özür diliyorum. HBBA: “Boş vakitlerimde kitap okumak müzik dinlemek” desem de şöyle güzel ve samimi bir röportajın içine etsek nasıl olur Rectoa ? Soru mu şimdi bu ? Bu kadar iyi gidiyorken hele... Boş vakitlerimde buzdolabını gider açar, bi şey olmadığını görünce gider oturur sonra tekrar gidip açar yine göt olurum. Rectoa: Sagopa Kajmer'den kopamadığın iddiaları doğru mu? HBBA: Aaa bunları nerden duydunuz kuzum. (Hani ünlülerin kolpa şaşırması var ya o ifadeyi yaptım şu an) Hayatımın dönekliği Sagopa Kajmer'dir. Yıllarca atıp tutup sonra bir dinlemeye başladığım ve resmen müptelası olduğum adam kendisi. Ciddi anlamda hastasıyım şu an kendisinin ve şarkılarının. Ama açıkçası kendisine karşı önyargıılarımın oluştuğu o ilk dönemine karşı hala düşüncelerim değişmedi. Hani “Siktirin Gidin” gibi şarkıları yaptığı ezik dönem. Bi de şu Ceza ile yaşadıkları olmasa da ikisi yine bir şeyler yapsa çok güzel olacaktı ama artık hayal bunlar sanırım. Rectoa: Bir gün bırakır mısın blogu? Sevenlerini öksüz veya yetim veya biçare, gözü yaşlı bırakır mısın ardında? Sıkılmadın mı bloglardan, bloguna yazmaktan? HBBA: Sıkılmadım ya. Zevk aldığım bir şey blog tutmak. Bırakır mıyım bilmiyorum. Hani net bir şey söylemeyeyim ama şu an için götürürüm gibi geliyor. Ama bırakmak gibi bir düşüncem olursa da “bu kadar insan var ya bırakmayayım yazık” diyeceğimi düşünmüyorum. Sonuçta bu içimden geldiği için yaptığım bir şey. Bu artık zorunluluk olursa yapmam. Ki çok sık yazan bir blog yazarı da değilim takipçiler bilir. Rectoa: Profil fotosu olarak kullandığın House isimli dizi karakterinin karakterini mi yansıtıyorsun da bu fotoyu seçiyorsun?(Biliyorum bunu da çok cevapladın ama milletçe birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu dakikalarda tekrar okumak istiyorum.) HBBA: Kopi peyst yapsamsuçum var mı şimdi ? Hadi madem geldik buraya kadar bozmayayım kendimi. House tip olarak olmasa da karakter olarak benzediğimi düşündüğüm ve başkalarının da beni benzettiği bir karakter. Her şeye maydanoz olmaktan kendini alıkoyamaması, gerçekten bilgili olmasına rağmen üslubu ve tavrı yüzünden bilgiç ve ukala görünmesi, insanların ya gıcık olduğu ya da çok sevdiği biri olması ortak noktalarımız. Ama o kadar da House değilim tabi ki. Misal sadece bir Wilson'ım yok. Şanslıyım o konularda. Rectoa: Kolay ağlar mısın? Ağlamazsan kolay güler misin? HBBA: Eskiden kolay ağlardım. Artık öyle olmuyor. Biraz duygularım köreldi sanırım yaşadıklarımdan sonra. Bazen rahatsız da oluyorum bu hissizlikten ama yapacağım bir şey de yok gibi bunun için. Gülerim ya. Neşeli bir insanımdır ben. İnsanlar yazdıklarımdan mıdır nedir somurtkan uyuz bi herif olduğumu sanıyor ama cıvık adamın tekiyimdir aslında. Gerçi komik yazılar da yazıyorum bir sürü ama herhalde diğer yazdıklarım daha mı ağır basıyor nedir anlamadım o olayı. Rectoa: İçinde yüzlerce yolcunun olduğu dev bir geminin dümeni sana verildi. Bunları alıp Amerika'ya götürmen istendi. Yola çıktınız, naif bir şekilde salına salına ilerliyorsunuz. Her şey normal. Sonra son derece seksi bir kadın yolcu şuh bir şekilde yanına yaklaşıyor. Fakat kadın bomba resmen. Gözünü alamıyorsun sen de. Kadın da senden hoşlanmış. Sonra muhabbet etmek için kadın diyor ki;"- Kaptan sağda iniyim ben eheh." O dakikadan itibaren o kadın gözünde nasıl bir mertebede olur? HBBA: Yemişim öyle kadını o ne be.. Sadece görüntü nereye kadar hocam. Hayat öpüşüp koklaşıp sevişmekten ibaret değil ki. Ne konuşacağım ben içinde Selami Şahin yaşayan hatunla. Rectoa: Gelelim malum sorumuza. Malın Gözü'nü nasıl buluyorsun? a) Google vasıtasıyla Severek isteyerek c) Kendimden geçercesine d) Çimlerde koşarcasına HBBA: Hayatımı iki kısma ayırırım. MGÖ ve MGS. O yüzden C şıkkının bana daha yakın olduğunu söyleyebilirim. Şimdi burda röportaj yapıyoruz ve *çıplağız diye söylemiyorum, gerçekten beğenerek takip ettiğim ve yazılarını hayranlıkla izlediğim değme dergilere, gazetelere taş çıkartan bir blogunuz var efendim. Saygılar sunuyorum. *Şaka la o şaka. Rectoa: Bu röportaj için tekrar teşekkür ediyorum. Son olarak söylemek, duyurmak istediğin bir şeyler varsa alabilirim. HBBA: O klişe sorulardan sonra çıkıp da “hepimiz kardeşiz bu kavga ne diye” desem kimse gocunmaz ama ben bunu yapmayacağım. Son söz olarak bu blogu okuyanlar vasıtasıyla şunu söylemek isterim: Okuduğunuz blogları, twitleri ve diğer sosyal medya sitelerindeki şeyleri yazanlara her fırsatta "hastayız sana" diyip işinize gelmeyen bir şey yazınca hemen itin götüne sokmayın. Her dediğimizi beğenin, bizlere tapın demiyorum. İki lafla hastamız da olmayın, başka iki lafla can düşmanımız gibi de davranmayın. Biraz ciddi bir son oldu ama kameralarınız aracaılığıyla bunu da belirtmek istedim. Kamera mı ??? Oha donlayım la ben.... Öptüm Rectoacım. Teşekkürler ilgin için.
Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2012 13 yıl Admin Çok değişik bir başlık olmuş GeceKuşu. Zevkle okudum.. Devamını bekliyoruz...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.