Φ kralx Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2005 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2005 Aslında günümüzde değişmez diye bilinen fizik yasaları tam tersine değişken ve hala sınırlarını bilmediğimiz bir muammadır. Tabi bunu günümüz bilim adamları metafizik diye tabir ediyorlar. Oysa bu metafizik değil kesin fiziktir. Ancak biz onun baya bir gerisinde olduğumuz için bu tabirle etiketlendiriyoruz. Bir düşünürün dediği gibi " Zararlı dediğimiz otlar, henüz faydasını bilmediğimiz otlardır". Allah (cc) ayeti kerimede de belirttiği gibi insanı en güzel şekilde yaratmıştır. Bir düşünelim en güzel ne demektir? Hem fiziken hemde manen insan fevkalede gelişmiş ve akılları donduracak techizatlarla donatmıştır. Burada organlarımızın hayret verici dizaynlarından ve işlevlerinden bahsetmiyeceğiz. İşin diğer yüzü olan ruhtan maneviyattan bahsedeceğiz. Keramet istidrac gibi üstü örtülü olaylar nasıl cerayan ediyor? Acaba nefsimizi ve ruhumuzu alışkanlıkları dışında çok farklı bir yöne kanalize edersek neler olur? Burada konuyu daha anşlaşılır hale getirmek için bir bilim adamının Avusturalya yerlileri olan aborjinler kabilesi üzerinde yaptığı küçük bir araştırmadan bahsedeceğim. ** Ünlü bilim adamımız Avusturalyadaki bu ilginç yaşam tarzı olan Aborjinler kabilesini araştırmak üzere yanına da onların dilini bilen bir rehber alarak kabileye ulaşıyor. Günlerce onlarla birlikte seyahat ediyor. Aborjinlerin bir gün sonra ne olacak acaba yiyecek bulabilecekmiyiz gibi bir endişelerinin olmadığını, ve kabile üyelerinin hem kendisine karşı hemde birbirlerine karşı ne kadar hoş görülü ve nekadar paylaşımcı olduklarını görüyor. Bilim adamımız şehirlerde görmediği çölün ortasındaki bu yüksek maneviyat karşısında hayretler içinde halden hale giriyor. "Arkadaşlar aslında bu araştırma çok uzun bir araştırma ama konunun özü açısından uzatmadan geçiyorum." İşte can alıcı nokta. *** Kabilenin ihtiyacı olan yiyeceği temin etmek için her gün sırayla gençler ava çıkıyorlar. sıra uzun boylu gürbüz bir delikanlıya geliyor ve vaki kaybetmeden onunu alarak ava çıkıyor. Bilim adamımız ve kabile konak yerinde sohbet ediyorlar . Aradan biraz zaman geçtikten sonra kabile reisi birden ayağa fırlıyor ve kafasını eğrek bir müddet öylece kalıyor ve kabile üyelerine dönerek bir şeyler öylüyor. Kabile üyeleride ona birşeyler söylüyorlar. Kabi,le reisi tekrar kafasını eğerek sesli bir şekilde kendi kendine birşeyler söylüyor ve yerine oturuyor. Bilim adamımız bu olay karşısında neler oluyor diye rehbere soruyor. Rehber bilim adamımızı dahada şaşkına çeviren şu cümleleri söylüyor. " Ava giden genç bir kanguru vurmuş, tam kanguruyu omuzlayacağı sırada zehirli bir yılan tarafından ısırılmış ve zehir gittikçe gücünü kesmeye başlamış. Kabile reisiyle irtibata geçerek durumu belirtip gücünün kanguruyu omuzlamaya yetmiyeceğini ve ya kangurunun belli bir parçasını getirebileceğini yada yardım için birilerini göndermesi gerektiğini söylemiş, kabile reiside ona getirebileceği kadar parçayı getirmesini söyşlemiş." tabi bilim adamımız komple şaşkın. Rehbere kabilenin bunu nasıl yaptığını sorduğunda kabile reisi şu cevabu veriyor.. Bu kabile kötülük nedir bilmez ve birbirlerine karşı aralarında kin, düşmanlık, haset, ve buna benzer kötü hasletler beslemezler. Kardeştende öte bir yaşantıları vardır. En önemlisi ise hayatları boyunca asla yalan söylememişler. Evet arkadaşlar demekki ruhumuzdaki kötülükleri çıkardığımız zaman, ruhumuzun ne gibi bir cihazatla donatıldığının farkına varacağız. Saygılarımla Not: Bu yazı hiç bir dini hüküm içermemektedir. Sadece bir görüştür. En doğrusunu Azze ve celle Allah bilir.... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Aslında bütün güç insandadır.. İnsanın bunları blup çıkarması gerekir.. Herşey çalışmakla mümkündür.. Alıntı
Φ ANTON_SZONDOR_LAVEY Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Aslında bütün güç insandadır.. İnsanın bunları blup çıkarması gerekir.. Herşey çalışmakla mümkündür.. Katılıyorum... İnsanoğlu bu günlere kolay gelmedi...Doğa ile savaşımını emekle kazandı... Birliktelik duygusunun gücüyle kazandı... Frederich Nietzsche nin bir sözü aklıma gedi.. Büyük düşünür derdiki ; ... ""İnsan , hayvan ile insanüstü arasına gerilmiş iptir!"""" Bir yanda hayvani doğamız...bastırmamız gereken , bizi ele geçirmeye çalışan içgüdüler... Diğer yanda inanılmaz yaratıcılığımız...hayal gücümüz.... Alıntı
Φ DELETERİOUS Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Aslında bütün güç insandadır.. İnsanın bunları blup çıkarması gerekir.. Herşey çalışmakla mümkündür.. YAZINIZ BANA ESKİ BİR SÖZÜ HATIRLATTI.KİME AİT OLDUGUNU GECENİN BU SAATİNDE ÇIKARAMADIM AMA YANLIŞ ANIMSAMIYORSAM SÖZ ŞÖYLEYDİ: 'GELECEKTE BİRGÜN İNSANOĞLU, KENDİSİNİN TANRI VE TANRININ DA KENDİSİ OLDUGUNU ANLAYACAKTIR' BÖYLE BİŞEYDİ HERALDE... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Bu kastetiğiniz Panteizmdir.. Panteizmin tarihsel sürecini ve güncel durumunu yazdım.. Panteizm ehli sünnet dışı bir inançtır.. Bizim inancımıza göre Allah herşeyden münezzehtir.., Hiçbir şeye duhul etmez, hiçbir şeyden de beri değildir.... Saygılar-Sevgiler... Alıntı
Φ ANTON_SZONDOR_LAVEY Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Bu kastetiğiniz Panteizmdir.. Panteizmin tarihsel sürecini ve güncel durumunu yazdım.. Panteizm ehli sünnet dışı bir inançtır.. Bizim inancımıza göre Allah herşeyden münezzehtir.., Hiçbir şeye duhul etmez, hiçbir şeyden de beri değildir.... Saygılar-Sevgiler... Peki mevlana nın , hacı bektaş ın , yunus emre nin , hallac_ı mansur un..."VAHDET-İ VÜCÜD" felsefesini nasıl değerlendiriyorsun...? """"Bizim inancımıza göre Allah herşeyden münezzehtir.., Hiçbir şeye duhul etmez, hiçbir şeyden de beri değildir....""""""""""" Özellikle bu sözün vahdet-i vücüd felsefesine , düşünüşüne ters tir.. çünkü bu inanç , doğayı-evreni allahın bir yansıması ,bir görünüşü olarak görür...evrensel bir bütünlük içinde allah kavramını algılar...Gözde vuku bulması olarak anlatır tanrıyı... ""Allahın insana kendi ruhundan üflemesi....""" ayeti dayanak alınarak , insanı,diğer canlıları,evreni,doğayı...yani gözümüzle gördüğümüz herşeyi allahdan bir parça , bir ruh olarak tanımlar... Panteizmden tek farkı , .... ...panteizmin materyalist yaklaşımıdır... Vahdet-i vücud ise platon varı , hayali bir uslupla maddeyi tanımlar...Maddeyi bir his,bir vehim olarak tanımlar... Demek istediğim , sen yukarıda ki sözlerinle kendi inanç sisteminde önemli insanların düşüncesine ters olan bir söz söylüyorsun... Sen mevlananın,hacı bektaş ın , hallac ın ...vs inanç yorumları olan Vahdet-i vücud düşüncesini kabul etmiyormusun... ???????? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2005 Vahdet-i vücud meselesi tamamen kişiseldir. İlim değildir, akım değildir, felsefe değildir. Vahdet-i vücut hal meselesidir. Allaha olan aşklarının tesiriyle kendilerini aşk sarhoşluğunda kaybetmeleri ve Alemi öyle görmeleri sebebiyledir. Ehli sünnete göre Allah hiçbir şeye duhul etmez, yarattıklarından münezzehtir, ayrıdır... Ama canlı cansız yaratılan bütün varlıkları Allahın bir tecellisidir. Burada ki tecelli yansımadır. Onun sıfatlarının yansımasıdır.. zuhurudur, zıllidir.. Mevlana, hacı bektaş-ı veli ve hallacı mansur da Alahın herşeyden münezzeh olduğunu biliyorlardı. Onların aşk ile söyledikleri sözler bu günki panteizmle eş tutulmuştur. Aslında alakası yoktur.. Onların kastettiği Allahın bütün kudreti ve rahmetiyle yaratılan herşeye aksettiğidir.. Aksetmekle duhul etmek aynı şey değildir.. Panteistlerin kastetiği ise Allah ve evren iç içedir.. Haşa böyle bir düşünceyi ne islam alimleri nede avamları kabul edebilir.. Saygılar-Sevgiler.. Alıntı
Φ ANTON_SZONDOR_LAVEY Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2005 Sen hiç kitap okumazmısın yaw... Daha vahdet-i vucud u bile bilmiyorsun...işi kişiselliğe döküyorsun.. Bahsi geçen insanlar bırak kişiselliği , tüm evreni tanrının bir görüntüsü olarak görüp , "öz de birlik" e konuyu getirmişller... Vahdet-i vücud demek hal meselesi ha?.... Felsefe değil ha? Alıntı
Φ azizamca Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Sen hiç kitap okumazmısın yaw... Daha vahdet-i vucud u bile bilmiyorsun...işi kişiselliğe döküyorsun.. Bahsi geçen insanlar bırak kişiselliği , tüm evreni tanrının bir görüntüsü olarak görüp , "öz de birlik" e konuyu getirmişller... Vahdet-i vücud demek hal meselesi ha?.... Felsefe değil ha? sinirlenme sonra kendini katli-vücud durumuna sokma Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Lavel orya bir şey yazmışsın madem öyle bırakma.. Açıklamasını da yaz.. Vahdet-i Vücud' u sendenmi öğrenecem.. Vahdet-i vücud felsefe değildir... Ama panteizm felsefedir.. Vahdet-i vücud: Kişilerin manevi sarhoşluktaki, bir algı halidir.. Buna sekr hali de denir.. Saygılar-Sevgiler.. Alıntı
Φ pejmurde Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 felsefe varlık üzerine yaptıkları akıl yürütmelerdir. vahdet i vücud ta bir akıl yürütmedir. bundan dolayı bir felsefedir. yada müslümanların tabiriyle hikmettir. gerçek sadece Allah katındadır. bu da peygamberlere vahiy olarak indirilmiştir. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Peyganberlere ilk vahi nerelerde gelmiştir. Alıntı
Φ pejmurde Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 ilk vahyin hz.ademe geldiğini biliyoruz. yer olarak ortadoğu diyebiliriz. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Bu doğruda bir çok peyganberd dağa çıktığında vahi geliyor bu nasıl oluyor. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Vahynin geliş şekillerini bilmiyorsun.. Sadece dağda değil.. Heryerde gelirdi.. Bir ses olarak... Cebrail vasıtasıyla.. Yada bilinçli vehim yoluya.. Dini karalamayı hala bırakmıcakmısınız.. Tamam gene bırakmayın da, lütfen cahilce değil.. Bilerek ve araştırarak.. Gerçi bilseniz karalıyacak birşey bulamazsınız.. Bilmediğinizden böyle oluyor.. Saygılar.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2005 Burda din karalamaya gigildiği filan yok bağzı şeyleri anlamaya çalışıyoruz, bir çok peyganbere dağa çıktığında vahi geldiği bilinen gerçek. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2005 Vahyin geliş şekillerinde dağ yoktur.. Daha doğrusu dağda vahy gelir diye bir kaide yoktur.. Herhangi bir vahyin dağdayken gelmesi, böyle bir kaideyi öngörmez. Saygılar.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2005 HZ-Muhamedin ilk vahi aldığı yer oğlu öldükten sonra dağa çıktıktan sonra gerçekleşmedimi. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2005 Ya lena ilk vahiy orada geldi diye, bütün vahiyler dağdamı geldi..)) Yapma be lena... Öyle kurgu kitaplarıyla meşkul oluncaya kadar, azcık islam kitapları okusaydınya.. Siyer falan... Hani müslümansınya o bakımdan.. Saygılar.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2005 İslam kitabları okumasak bunları nerden bileceğiz. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2005 Ulamadansın yani...)) Ama birazda anlayarak okusan diyorum.. Sorduğun sorulara bakılırsa, pek okumuyo yada okuduğunu anlayamıyor gibisin.. Ne bileyim islama çok ters, islamın kastetmediği yorumları getiriyorsun.. Saygılar... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2005 Sen değişmessin kıralx araştırarak anlama zihniyeti yok sende. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2005 Yapma be lena.. Sen şimdi öyle dedinya.. Ben kendimi şöyle gördüm.. Beni bir odaya kapatmışlar.. Sadece islami kitap okutmuşlar, onun dışında hiçbir kitap yada insan göstermemişler.. Bir kimsenin doğru bildiklerini savunması onun en doğal halidir.. Yani ben neden senin fikirlerini savunayım.. bana doğru değilse.. Ne zaman beni ikna ettin, ozaman senin fikirlerine katılırım.. Olay budur.. Dinler tarihide okudum, dünya dinlerini de okudum, fizik, kimya, astronomi, edebiyat aklına ne gelirse artık.. Her tabakta kaşığımız vardır.. amma az amma çok... Ukalalık etmek istemezdim, açıklama yapmayı zaruri gördüğüm için böyle konuştum affola.. Saygılar-sevgiler.. Alıntı
Φ dowjones Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2005 Yapma be lena.. Sen şimdi öyle dedinya.. Ben kendimi şöyle gördüm.. Beni bir odaya kapatmışlar.. Sadece islami kitap okutmuşlar, onun dışında hiçbir kitap yada insan göstermemişler.. kral x haklısın bu serzenişlerde Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2005 HZ-Muhamedin ilk vahi aldığı yer oğlu öldükten sonra dağa çıktıktan sonra gerçekleşmedimi. Diyelimki genelde dağda vahiy geliyor. ne olmuş yani. nereye varmaya çalışıyorsun. Daha faydalı şeyleri araştırsana. mesela bütün Peygamber ler neden çobancılık yapmıştır ? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.