kamer genc, müzelik,kemalist vesayetci bir zihniyeti temsil ediyor..

bu zihniyet kurulusundan doksan sene sonra bile tüm baski ve manipülasyonlara ragmen halkin sadece yüzde 20´si O´nun partisine oy veriyor..

 

halkin yüzde 80´i O´nu sevmiyor istemiyor,disliyor,benimsemiyor..

 

tabi vesayetciler icin yolun sonu göründü O´nlar dellenmesinde kim ?..))

 

 

slm.

Dellenen falan yok. Yapılan şey, diyalektik gereği, yıkılan hilafetin yerine kurulan cumhuriyeti hilafetçilere karşı korumak. Hilafetçi olanlar da elbette değerlendirmelerini o gözle yapacak.

 

Ne kadar eskici, gelenekçi, dogmacı olursanız olun, bilimsel tarih insanları ileriye, yeniliğe, değişime götürüyor. Bu doğanın engellenemez gelişimidir. Eskicilerce geciktirilebilir ama engellenemez.

 

Bu konuda "doğanın diyalektiği"ni kavramak gerekir.

Devrimlerin hızını yitirmesi, devrim öncesi nasıl bir bataklıkta olunduğunun unutulması ve kitlelerin artık devrime, devrimcilere sahip çıkmaması bütün dünyada görülen, devrimlerin ortak kaderidir.

 

Böyle olmasa insanlık çok daha hızlı ilerler, dünyanın çoğunluğuna gerilik, geleneksellik, duyarsızlık, sömürü egemen olmazdı.

 

"Haklarımızı, yasal bir temelde tayin etmek, yöneticilerimizin dürüstlüğünü, bizlerin de el ele vermemizi gerektirir.

 

Bu devrimci savaş sona erer ermez düşüşe geçeceğiz. Artık destek için her an halka başvurma gereği kalmayacak. İnsanlar unutacak, dolayısıyla haklarından ödün vermiş olacaklar. Kendilerini sadece para kazanma tutkusuna kaptıracak ve haklarına saygı duyulması için el ele çaba göstermeye hiç kalkışmayacaklar. Bu savaşın sonunda çıkarıp atamayacağımız köstekler uzun süre peşimiz sıra sürüklenecek ve haklarımız bir gün dirilene ya da çırpınarak ölene dek git gide ağırlaşacak." Thomas Jefferson

 

İran'da tıpkı böyle oldu. Haklar kaybedildikten, gerici dogmalara teslim edildikten, sosyalistler gericiliğe destek verip sonrasında Tahran caddelerinde elektrik direklerinde sallandırıldıktan sonra artık Tahran sokaklarına çıkmak boşuna, kalabalıkların üzerine ateş açılıyor. Biber gazı, tazyikli su filan sıkılmıyor artık...

 

"Kendi adımıza düşünemiyorsak, otoriteyi sorgulamak istemiyorsak güç sahiplerinin elinde oyun hamuruna döneriz. Ancak yurttaşlar eğitimliyse ve kendi görüşlerini oluşturuyorlarsa, güç sahipleri de bizim için görev yaparlar. Her ülkede çocuklarımıza bilimsel yöntemi ve bir "haklar yasası"nı gerekli kılan nedenleri öğretmeliyiz. Böylelikle belli bir tevazu ve ahlak düzeyine erişilir. İnsan toplumu olarak içinde barındığımız iblisli(*) dünyada, çevremizi saran karanlık ile aramızda duracak belki de tek engel budur." Carl Sagan

 

(*) Dogmaları kastediyor.

Bu doğanın engellenemez gelişimidir. Eskicilerce geciktirilebilir ama engellenemez.Bu konuda "doğanın diyalektiği"ni kavramak gerekir.

 

haklisiniz..

 

referans farkli da olsa ayni dogruya (evrensel degerler) parmak basiyoruz..

 

evet

 

fizik kurallari göge ve yeryüzüne konan vahiydir..(doganin engelenemez gelisimi.doganinin diyalektigi) VE gücünü hergün insanoglunun alnina degisik zaman ve sekillerde cakip duruyor..

 

dellenenler de eskiciler..

 

E eskiye ragbet olsa bit pazarina nur yagardi dimi..)

 

 

slm.

Bit pazarına ne 100, ne 200 sene önce hiç nur yağmadı ama 1400 sene öncesinin bit pazarına yağdığı iddia ediliyor!

 

İnanan da inanıyor! Yav nur filan yağmaz, yok öyle şey, istersen 2500 sene öncesine git, yine nur yağdığı filan yok deyince dogmatikler delleniyor!

 

Benim tanıdığım bir Nur var, pek öyle üstüme filan yağmıyor... Gürlemesi yeter, yağmasa da oluyor...

haklisiniz..

 

referans farkli da olsa ayni dogruya (evrensel degerler) parmak basiyoruz..

 

 

Pek öyle sayılmaz. Evrensel değerler yalnızca bilimsel açıklamalardır. Bilimsel açıklamalar dünyanın neresinde olursa olsun, aynı deney sonuçlarına, aynı gözleme, belgeye, bulguya, aittir.

 

Sizin vahiy dedikleriniz ise eski toplumlara ait törelerin bir gurup tarafından derlenip kitap haline getirilmesi, bunların bir yaratıcıya atanması halidir.

 

 

evet

 

fizik kurallari göge ve yeryüzüne konan vahiydir..(doganin engelenemez gelisimi.doganinin diyalektigi) VE gücünü hergün insanoglunun alnina degisik zaman ve sekillerde cakip duruyor..

 

İnsan anlına çakılanlar doğa olaylarıdır. Bu doğa olaylarını mitolojik çağda ay, güneş veya bazı el yapımı taşların(putlar) yaptığı sanılırdı, orta çağda ise görünmez tanrılar. Eskiciler bu inançlarını sürdürebilmek için, bilimsel açıklamalara kılf uydurup onları da kendi tanrılarına atarlar. Görevleri ortaçağ törelerini(dogmaları) sürdürmektir.

 

dellenenler de eskiciler..

 

E eskiye ragbet olsa bit pazarina nur yagardi dimi..)

 

slm.

 

Evet dellenen eskiciler, dogmaları uğruna hergün mezhep ve din kavgaları ile onlarca kişi ölüyor. Canlı canlı bomba oluyorlar. Kendi vücutlarına şiş, bıçak sokuyorlar. Kardeş kardeşi öldürüyor. Dellenmişler bunlar.

Bu yaftalamaları ben değil sizler bşlattınız. O yazdıklarım sizlerin yazdıklarına karşı verilen cevaplardır.Elinizi vicdanınıza koyun olayı saptırmayın. Okumanız olduğuna göre dönüp tekardan bakabilirsiniz yazdıklarınıza ve demirefeninkilere.

Bir insan hukuk düzenin egemen olmasını savunuyorsa şu yada bu biçimde kim tarafından yapılırsa yapılsın hukuksuzluklara aynı tepkiyi vermek zorundadır. Aramızdaki fark sanırım bu.

 

Bir arkadaşımla birlikte ergenekon duruşmalarını izlemeey gitmiştik. Hem de çadırdakilere destek oluruz diye.

Duruşmaları izlerken , kişiler savunmalarını maddelerle açıklayarak ispatlıyor ve tutukluluklarının kaldırılmasını talep ediyorlardı. Her ne söylerlerse söylesinler ,hakimlerin yzündeki ifade " ölü köpek bakışı" denilen bir ifadeyi andırıyordu. Ve insanların ne dediğini anlamamış gibi cevaben tutukluluklarının devamı diye karar alıyorlardı.

 

Buradaki durum aynı yani sizlerden iyi birer ergenekon savcısı ve hakimi olur.

 

Benim yazdıklarımın hiç bir yerinde " bu ülkede hukuksuzluk yapılmıyor her şey güllük gülistanlık , herkes kuzu kuzu başına gelenlere katlansın" diye bir şey yok.

 

Aşağıdaki gibi abuk sorularla karşılaşmak ya sizin okuduğunuzdan gerçekten mantıklı çıkarımlar yapamadığınızı gösterir ya da kötü niyetli olduğunuzu. Sorulara bakalım isterseniz ve bu sorular sorulmadan önce yazmış olduklarıma da . Büütn bunların üzerine bu soruları sormayı nereye sığdırdığınıza siz karar verin.

 

SORU 1: Peki sen de şu sıralarda hak ve hukukun olduğunu, kişi ve kurumlara farklı farklı uygulanmadığını mı savunuyorsun?

Dediğim gibi hukuk herkese lazım. Bana göre ona göre uygulandığında memleketin halini görüyoruz..Aklı başında mücadele herşeyden önemlidir. Şov zamanı çoktan geçmiştir. ŞOV tarzı muhalefet RTE'ni "van münit"i gibi tabana selam yola devam mantığından başka bir şey değildir.

SORU 2: Bildiğim kadarıyla sen de savunmuyorsun. Bu durumda, oturup iktidarın uygulamadığı hak ya da hukukun, tüzüğün ya da yasaların uygulanılması mı beklenecek? Sence bunu yapacaklarmı? On yıldır muhalif görüşün hangisi dikkate alındı? Sence bir aydın, demokrasi çalışmıyorsa mücadelesini nasıl vermeli?

SORU 3: Bunları bilenler, bir şekilde demokratik mücadelesini vermeye çalışıyorsa, demokrasiyi, insan haklarını, baskıları, yolsuzlukları, doğru buldukları söylemleri neden ağızlarına yakışmıyor?

Hak ve hukukun egemen olmasını kişilere ve kurumlara farklı farklı uygulanmasının çoğunluk faşizmine neden olduğunu idda eden, demokrasi ve insan haklarını ağızlarından düşürmeyen kişilere bu söylemler yakışmıyor.Beğenirsiniz beğenmezsiniz bu ülke bir meclis mevcut. Beğenilmeyen kanunların tüzüklerin değiştirilme yeri meclistir. Siz ve mecliste bu kurallara uymayan " aman ne olacak canım memlekette hukuk mu kaldı sanki" diye argüman geliştirenlerinhukuku ayaklar altına alıp hareket edenlerden farkı yoktur. Turgut Özal'ın geçmişte dediği gibi " yasa bir kere delinmekle bir şey olmaz" .Ama gördük işte neler olduğunu ve olmaya devam ediyor.Yasa varsa bu ülkede iyi ya da kötü bunun değiştirilme yeri meclistir. Hukuk mu kaldı iyi yapmış Kamer Genç diyorsanız ohalde kaldıralım meclisi , çünkü bu ülkede insanlar istedikleri gibi oynatıyorlar. Hatta sizlerde alın elinize silahı çıkın PKK gibi dağa nasılsa hukuk mukuk yok.

 

SORU 4: Mücadele diyince hemen aklınıza "PKK gibi alın elinize silahı çıkın dağa"mı geliyor? Hiç başka mücadele türü duydunmu? Yazılarında neden PKK, silah gibi abartıyı seçiyorsun? Peki bu başkasına atfettiğin polemik türünden olmuyormu?

 

Mücadele deyince ben meclisi göstermişim. Yeniden yapıştırayım yeniden okuyun. Hukuksuzluğu savunan sizlersiniz.

 

Yasa varsa bu ülkede iyi ya da kötü bunun değiştirilme yeri meclistir. Hukuk mu kaldı iyi yapmış Kamer Genç diyorsanız ohalde kaldıralım meclisi , çünkü bu ülkede insanlar istedikleri gibi oynatıyorlar. Hatta sizlerde alın elinize silahı çıkın PKK gibi dağa nasılsa hukuk mukuk yok.

 

Yeniden tekrarlyorum ve diğer başlıkta yazdığı mı da söyleyeceğim.

 

Burada belki bazı arkadaşlar hemen atlayabilirler. Benim burada eleştirdiğim Kamer Genç'in öne sürdüğü konuların haklılığı ya da haksızlığı değil. Meclis başkanı içtüzük hükümlerini uygulamıştır. İdare amirinin yaptığı hareket sadece haddini aşmıştır onun dışında yapılan doğrudur.

 

Eğer bir milletvekili belli bir konu hakkında görüşülme istiyorsa gensoru verir. Ve meclisin o günkü gündem konuşmaları önceden belirlenir ve o konu üzerinde görüşmek isteyenler isimlerini kaydettirir.Sunulan gündem konusu dışına çıkan milletvekillerine de iç tüzüğün 66. maddesi uygulanır.Yani sizlerin bana yakıştırdığı etiketlerle uzaktan yakından alakalı bir durum değildir. Bu kadar basit bir olayı bile bu hale getiren insanlarla tartışma gereği duymuyorum. Bana ne yakıştırdığınız umurumda bile değil. Kimse mücadelesini yapmasın diyen ben değilim. Eğer insanlar hukukun yerle bir edilmesini eleştiriyorlarse , savunmalarını diğer bir hukuksuzluk üzerine kuramazlar. Kuruyorlarsa diğerlerinden bir farkları kalmaz. Siz kendi aranızda anlamamk için direnmeye ve insanları yaftalamaya devam edebilirsiniz .Kolay gelsin.

 

Anlayacağınız çelişki bende değil sizlerde halen doğru çıkarımlar yapamıyor ve etiketlemeye devam ediyorsunuz. Bundan başka söylenecek bir sözüm yok.

Sn. Skydavar,

 

Çok kısa yazarsam belki anlaşılabilecek..Zira aynı şeyleri tekrarlıyorsunuz.

 

Yargı, meclis te dahil olmak üzere tüm kurumlar tek siyasi akım tarafından işgal edilmiştir. Hukuk ta, meclis te çalıştırılmıyor. (bunu sizler de söylüyorsunuz.) Demokrat kesimin çığlıkları, uğraşları GERÇEK HUKUK'un çalışması içindir. Umarım bu kez anlaşılmıştır.

 

İsteniliyorsa eğer meclisin ve gerçek hukun çalışmadığına yüzlerce örnek verilebilir.. İstiyormusunuz?

Sorduğunuz soruların ne kadar anlamsız olduğunu ve bunlara zten çok önceden bir biçimde cevap verildiği için tekrar yazdıklarımı yapıştırdım.

Okumak ve anlamaya çalışmak gibi bir derdiniz olmadığını bir kez daha gösterdiniz. Zira başından bu yana ne anlatmaya çalıştığımı anlasaydınız ve zahmet edip dikkatlice okusaydınız yazdıklarımı. bütün bunlara gerek kalmayacaktı.Sizin kullandığınız cımbızlama tekniği iyi ve dürüst bir tartışma tekniği değildir.

 

Mecliste çoğunluk eğer hukuksuzluğu bayrak edinen adamların eline geçtiyse , muhalefet kendini oturup sorgulamalı . İğne çuvaldız meselesi yani. Bu saatten sonra meclis iç tüzüğne aykırı olarak şarlatanlık yaparak savunma ve mücadele olmaz.Seçim zamanında yaşadığım yerlerde muhalefetin nasıl çalıştığını da şu anda iktidar partisinin nasıl çalıştığını da gördüm. Herkes şu an ki yerini haketti gösterdikleri emek ve mücadele ile..Yine tekrarlıyorum

 

Olaylara objektif bakamadığımız hatalarımızı kabul edip düzeltmediğimiz takdirde çözüm mümkün değildir.Aklı başında mücadele herşeyden önemlidir. Şov zamanı çoktan geçmiştir. ŞOV tarzı muhalefet RTE'ni "van münit"i gibi tabana selam yola devam mantığından başka bir şey değildir.

başından bu yana ne anlatmaya çalıştığımı anlasaydınız ve zahmet edip dikkatlice okusaydınız yazdıklarımı. bütün bunlara gerek kalmayacaktı.

 

Sn. Skydavar,

 

Başından beri ne anlattığını da okuduk. Görüşlerimizi de yazdık. Aşağıdaki görüşün ve üstlendiğn görev bunların özeti.

 

Herkes şu an ki yerini haketti gösterdikleri emek ve mücadele ile.

 

Emek, mücadele diyorsun ama, üstelik yine bir çelişki. Sağlıklı tartışmalarda çelişkiler de olmaması gerek.

 

RTE'ni "van münit"i gibi tabana selam yola devam mantığından başka bir şey değildir.

İsteniliyorsa eğer meclisin ve gerçek hukun çalışmadığına yüzlerce örnek verilebilir.. İstiyormusunuz?

 

 

Alın size bir abuk soru daha. :)

Ben ergekon duruşmasından bir örnek vermişim ve başından beri bu olayın aksini savunmuyorum. İnanılır gbi değil sanki aksini savunuyorum gibi soruların halen ve ısrarla geliyor olması.

Emek mücadele diyorsun ama, üstelik yine bir çelişki. Sağlıklı tartışmalarda çelişkiler de olmamas ı gerek

 

Pardon bunun neresiçelişki. Adamlar canavar gibi çalıştılar bu emektir mücadeledir. Benim kapıma 50 tane AKP li geldi seçim çalışması için bir tane CHP li gelmedi. Burada yazılmayacak bir sürü olay var karşılaştığım. Siz ne dediğinizin farkında mısınız neresi çelişki adamlar CHP den çok daha fazla emek ve mücadele verdiler.

 

Alın size bir örnek basına yansıdığı için burada yazıyorum. Seçim listesine giremeyen CHP lilerin tavırları ile seçim listesine giremeyen AKP lilerin tavırlarına bakın.

Seçim listesine girmek önemli değil onlar için aynı amaç için emek ve mücadele harcıyorlar. Diğerleri ne yaptı ortalığı ayağa kaldırdılar. Kardeşim çalış her kademede çalış sen kendin için mi seçilmek derdindesin ülken için mi?

Seçim zamanında yaşadığım yerlerde muhalefetin nasıl çalıştığını da şu anda iktidar partisinin nasıl çalıştığını da gördüm. Herkes şu an ki yerini haketti gösterdikleri emek ve mücadele ile..

 

O halde sen ne yazdığını unutuyorsun.

 

Tekrarlıyorum. Şu anki iktidar Ali Canbaz oyunlarıyla iktidara gelmiş, meclis ve hukuku çalışmaz duruma sokmuştur. Yüzlerce örnekleri vardır. Demokrat kesimin uğraşları ve çığlıkları normal devlet düzeninin çalışması içindir.

Pardon bunun neresiçelişki. Adamlar canavar gibi çalıştılar bu emektir mücadeledir. Benim kapıma 50 tane AKP li geldi seçim çalışması için bir tane CHP li gelmedi. Burada yazılmayacak bir sürü olay var karşılaştığım. Siz ne dediğinizin farkında mısınız neresi çelişki adamlar CHP den çok daha fazla emek ve mücadele verdiler.

 

Alın size bir örnek basına yansıdığı için burada yazıyorum. Seçim listesine giremeyen CHP lilerin tavırları ile seçim listesine giremeyen AKP lilerin tavırlarına bakın.

Seçim listesine girmek önemli değil onlar için aynı amaç için emek ve mücadele harcıyorlar. Diğerleri ne yaptı ortalığı ayağa kaldırdılar. Kardeşim çalış her kademede çalış sen kendin için mi seçilmek derdindesin ülken için mi?

 

Abuk sabuk soru dedikten sonra, çelişkinin farkına varıp tekrar cevap verme zahmetine giriyorsun. "Emek, mücadele diyorsun ama, sonra çelişkiye düşüp "tabana selam yola devam" diyorsun. Böyle bir siyaset, emek mücadele siyasetiyle çelişmiyormu?

O halde sen ne yazdığını unutuyorsun.

 

Tekrarlıyorum. Şu anki iktidar Ali Canbaz oyunlarıyla iktidara gelmiş, meclis ve hukuku çalışmaz duruma sokmuştur. Yüzlerce örnekleri vardır. Demokrat kesimin uğraşları ve çığlıkları normal devlet düzeninin çalışması içindir.

 

Ben ne yazmışım da unutmuşum. Adam seçim zamanında verdiği emeğin ve mücadelenin semeresini topluyor. Bunu söylüyor olmak AKP nin oturtmaya çalıştığı düzeni onaylıyor anlamına mı geliyor ?

Ben ne yazmışım da unutmuşum. Adam seçim zamanında verdiği emeğin ve mücadelenin semeresini topluyor. Bunu söylüyor olmak AKP nin oturtmaya çalıştığı düzeni onaylıyor anlamına mı geliyor ?

 

Sn. Skydavar,

"Sence tabana selam yola devam" taktiği "emek, mücadele" siyaseti mi? Demokrat kesimden bunu yapmalarını mı istiyorsun?

Abuk sabuk soru dedikten sonra, çelişkinin farkına varıp tekrar cevap verme zahmetine giriyorsun. Emek mücadele diyorsun ama, sonra çelişkiye düşüp "tabana selam yola devam" diyorsun. Böyle bir siyaset, emek mücadele siyasetiyle çelişmiyormu?

 

E pes artık. Adam seçildikten sonra konumunu korumak yoluna gidiyor. Hangi kesime hitap ediyor?. islamcı kesime. Yahudiler islamcılar için ne ifade ediyor? Lantlenmiş toplum.

" Van münit" le yapmaya çalıştığı nedir islamcı kesime hoş görünmek yani bende sizdenim demek. Peki cahil halk bu olaydan sonra İsraille ticari ilişkilerin inanılmayacak düzeyde arttığını bilir mi? Bilmez.

 

Benim verdiğim seçimlerde harcanan emek ve mücadele ile tabana selam yola devam mantığının alakası nedir?

Seçim ve seçim sonrası yapılan her şey bir bütündür. Sen seçimde otur adam gibi çalışma sonra otur haline ağla hukuk düzeni kalmadı. Seneler öncesinden belliydi fettullahçı hakim ve savcıarın atama sırasının geleceği. Seneler öncesinden adamlar imam hatipte okuyup son senede düz liseye geçerek askeri okullara kapağı attılar. Asker bir öğrenciyi alırken yedi sülalesini araştırıyor. Onları neden zamanında aldılar araştırmadılar .O zaman giren imamhatiplilerin hepsi şu anda TÜM GENERAL DÜZEYİNDE.

İçerden belgeleri ben mi sızdırdım dışarı. İçlerindeki pislikleri temizlemek CHP ye yakışır dediğim için bu başlıkta kıyamet koptu. "Vay efendim bu başkasının ordusu muy muş"

 

Bilemem artık kimin ordusu onu da siz düşünün.

 

Velhasıl hatalarımızı düzeltmediğimiz sürece adam olamayız. Bu ülke için aynı amacı ve üzüntüyü duymadığımız sürece düzelemeyiz. Bu durumda bir kere kesin olarak dibe vurmalıyız ki aklımız başımıza gelsin. Tabi ondan sonra nasıl düzelir bilemem yeniden bir Atatürk çıkar mı bilnmez.

Sn. Skydavar,

"Sence tabana selam yola devam" taktiği "emek, mücadele" siyaseti mi? Demokrat kesimden bunu yapmalarını mı istiyorsun?

artık karnım ağırdı gülmekten . Yukarda anlattım ne demek istediğimi okuyun zahmet olmazsa. Cımbızlamadan

Bu ülke de artık benim şova karnım tok. Mücadeleni adam gibi yürüteceksin. Bu ülkede seçim meydanlarında ip atanlar zamanında idam kalksın diye imza verenlerdi. Bu ülkede seçim meydanlarında bazı şeyleriinkar edenler eleştirenler , aslında bu anlaşmaların çok önceden imzalandığını bile bile halkı kandırdılar. Örn. ithal et, tarım , sosyal ve ticari , eğitim vesağlık alanında imzalanan bir sürü anlaşma.

 

Ben artık bunları görmek istemiyorum. Benim halkın kandırılmasını vicdanım kaldırmıyor. Ülkem insanlarının gözlerinin içlerine baka baka yalan söyleyerek uçuruma götürülmesini vicdanım kaldırmıyor. Bunu yapan siyasetçileri sevmiyorum ve istemiyorum. Yeter artık

Sn. Skydavar,

 

"Emek ve mücadele" türü olarak gördüğünüz "tabana selam yola devam" taktiğinin, dürüstçe bir dünya siyaset olmadığının farkına varmadıkça, dürüst insanların bir Atatürk'ü beklemeye gerek olmadığını, dürüst ve bilinçli insanların da birer Atatürk olduğu anlaşılamayacak sanırım..

 

Çelişkilerinizin farkına varmadığınız sürece tartışmanın bir yararı olmayacak.

 

Şuna hiç bir zaman cevap vermediniz. Şu an hukuk ve meclis sağlıklı çalışıyormu? Çalışmayan hukuk ve mecliste sağlıklı kararlar alınıp, sağlıklı çalışmalar yapılabilir mi?

Sn. Skydavar,

 

"Emek ve mücadele" türü olarak gördüğünüz "tabana selam yola devam" taktiğinin, dürüstçe bir dünya siyaset olmadığının farkına varmadıkça, dürüst insanların bir Atatürk'ü beklemeye gerek olmadığını, dürüst insanların da birer Atatürk olduğu anlaşılamayacak sanırım..

 

Çelişkilerinizin farkına varmadığınız sürece tartışmanın bir yararı olmayacak.

 

Şuna hiç bir zaman cevap vermediniz. Şu an hukuk ve meclis sağlıklı çalışıyormu? Çalışmayan hukuk ve mecliste sağlıklı kararlar alınıp, sağlıklı çalışmalar yapılabilir mi?

 

Bir insan söylenenleri ancak bu kadar saptırır. Tabana selam yola devam mantığını ben nerede kullanmışım önce ona bir dönün bakın. Seçimlerde adamların yaptığı çalşımaları emek ve mücadele verdiler diye anlattım. Bir insanın bu kadar basit bir şeyi anlamamış olmasını neyle açıklamak gerekir bilemiyorum.

 

Halen cevap vermediğimi iddia ettiğiniz soruyu yazdıklarımdan çıkaramıyorsanız,. size daha ne denebilir ki anlamış değilim ve gerçekten artık gülüyorum

 

Mecliste çoğunluk eğer hukuksuzluğu bayrak edinen adamların eline geçtiyse , muhalefet kendini oturup sorgulamalı

 

Dediğim gibi hukuk herkese lazım. Bana göre ona göre uygulandığında memleketin halini görüyoruz

 

Bu konudaki yazdığım ilk iletimde AKP nin eksilerini söylerken yazdığım hukuk konusundaki aymazlık, yukarıda ergenekon duruşması ile ilgili örnek

 

Demek ki bunlardan çıkardığınız anlam şu: Bu ülkede hukuk süper işliyor her şey yolunda.

Artık söylenecek bir şey yok.

artık karnım ağırdı gülmekten .

 

Sn. Skydavar,

 

Bu tip demagoji yolunu tercih yerine, tek başına anlamı olan ama çelişki ihtiva eden cümllerinin çelişki olmadığını, cümleleri alıntılayarak, kıyaslayarak izah etmen daha doğru olabilirdi.

 

"Abuk sabuk, karnım ağrıdı, cımbızlama" gibi tabirler, karşı tarafı üzecek hitaplardır. Normal tartışma yolunu seçemeyecekmisin?

Demek ki bunlardan çıkardığınız anlam şu: Bu ülkede hukuk süper işliyor her şey yolunda.

Artık söylenecek bir şey yok.

 

Sn. Skydavar,

 

Uzun uzun cevap yerine kısaca cevap vermeyi neden tercih etmiyorsun?

 

Hukuk ve meclis normal çalışıyormu? Normal çalışmıyorsa doğru kararlar alınıp, doğru çalışmalar yapılabilirmi?

 

Lütfen demagojisiz, kısaca ve sadece bu sorulara cevap verin..

Sn. Skydavar,

 

Bu tip demagoji yolunu tercih yerine, tek başına anlamı olan ama çelişki ihtiva eden cümllerinin çelişki olmadığını, cümleleri alıntılayarak, kıyaslayarak izah etmen daha doğru olabilirdi.

 

"Abuk sabuk, karnım ağrıdı, cımbızlama" gibi tabirler, karşı tarafı üzecek hitaplardır. Normal tartışma yolunu seçemeyecekmisin?

 

Ben her verilen cevaba alıntılayarak yorumumu yapıyorum. Cımbızlama tekniği kullanıp yazdıklarımı anlamamak için direnen sizsiniz. Bu cümlelerin geçtiği her iletimde de size gerekli açıklamaları örnekleri vererek yaptım. İletilerim yukarda duruyor. İspatlı

 

Demogoji yapmıyorum. Bir insanın yazdığının bütününden çıkarılacak mantıklı çıkarımlar vardır. Bunun üzerine soru sormak sanki aksini savunuyor muşcasına abesle iştigaldir ve asıl demogoji budur.

 

Benim yazdıklarımdan bu ülkede her şey yolunda hukuk , meclis süper işliyor gibi bir anlamı hiç bir aklı başında insan çıkarmaz . Eğer niyet farklı değilse. O zaman sorulacak soruların bu olmaması gerekir.

Şu olabilir mesela:

 

Bu ülkede hiç bir şeyin doğru gitmediğini hepimiz üç aşağı beş yukarı görüyoruz. O halde yapılması gereken size göre ne olmalıdır?

 

Ben siz ve sizin gibilerin olayı saptırması ve söylemediğim şeyleri sanki söylüyrmuş gib beni yaftalamasına "hayır böyle söylemedim " demekten göbeğim çatladı. Sayın erdoğan'ın dediği gibi olay kör döğüşüne döndü.

Sn. Skydavar,

 

Tartışmalar çok açık ve net olmalı. Alıntıladığınız yazılarınızda "hukukun ve meclisin normal çalışmadığını, normal olmayan hukuk ve meclisle normal çalışmalar yapılamayacağını" gösterir yazılarınız yok. İşte burada diye gösterin o halde. Ama netlik olsun lutfen. Olmayan anlamları çıkarmam için zorlamayın beni.

 

Benim niyetim tartışmayı uzlaşarak sonlandırmak. Aynı fikirde isek zaten tartışmaya da gerek yok.

Demogoji, toplumun duygularını ve önyargılarını kullanarak var olan gerçekleri farklı şekilde gösterme sanatıdır

 

Ben bunu yapmıyorum. Benim söylediklerimi farklı göstermeye çalışan sizsiniz. Boş konuşmam ispatlı delilli konuşurum ve yazarım

 

Öyle de yaptığımı düşünüyorum. Yazdıklarımdan sonra halen hukuk işliyor gibi farklı anlam çıkarıyorsanız yapabileceğim bir şey yok. Demek ki ortak bir fikrimiz yok. Çıkarımlarınıza göre benim için bu ülkede her şey yolunda . O halde size kolay gelsin.