Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2006 19 yıl unutmak, bir saatin kırılan camlarında zamanı çürüterek öldürmektir sevgiyi unutmak, bayramlığı giydirilen çocuğun aldatılan göğsünde vurmaktır sevgiliyi unutmak, bir ülkenin tozlu kaldırımlarında taşlara boğdurmaktır yağız atlı yiğidi unutmak, susturmaktır yolların ayrımında şairlere can veren muhteşem bir ağıdı unutmak, koparmaktır çiçekleri dalından sisli bir yalnızlığın ekseninde bulursun unutmak, ayırmaktır arıları balından...............
Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2006 19 yıl Peki unutmak demiyelim belki bu sana ağır geldi..Unutmak nedir erbay varmıdır böyle bişey..hayır yoktur..sadece anıları temiz bir mendile sarıp ulaşamıyacağın en ücra köşelere saklamaktır aslında..Silebilirmisin kafandakileri..yaşanmıştır bir kere onlar..ama zamanı geldiğinde onları kaldırmak gerekir..hergün ısıtıp ısıtıp önümüze koymak bize acıdan başka bişey vermez öyle değilmi..
Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2006 19 yıl öyle işte bazen böyle hiç ummadığın bir anda karşına çıkıyo ve en başa dönüyosun... ne biliim ya bu işin akılı mantığı yok ki...biz kadere iman etmiş insanlarız kaderimizde böyle yazılmış demek ki..... teşekkür ederim sana kriptex...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.