Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

güzelmis. :flowers:

  • 7 ay sonra...
Gönderi tarihi:

SEYRET, SUS ve DİNLE

 

Bir gün bir dağ güneşle birlikte güne uyandı. Rüzgarın esintisiyle ağaçlarının dallarını sallaya sallaya esneyerek gerindi. Güneş pırıl pırıl ufukta tam karşısından doğuyor, onunla arasında masmavi bir deniz çarşaf gibi günü karşılıyordu.

Dağ dedi ki, "Ben ne güzel bir yerdeyim, önüm masmavi bir deniz ve her gün güneş bana gülümseyerek gün başlıyor."

Gökyüzünde küme küme bulutlar pamuk yığınlarını andırıyordu.

Martılar çoktan uyanmış gökyüzünde dans ediyorlardı. O sırada dağ bir de baktı ki, eteklerinde bir minicik fare denize doğru yürüyor.

"İiiiiiiiihhhhhh , bu da ne? Bu küçük fare benim manzaramı şimdi neden bozuyor?"

Onun oradan bir an önce gitmesini istedi ve şöyle bir titredi.

TepedEn aşağıya doğru bir kaç taş hızla yuvarlanmaya başladı. Fare sesi duyunca hemen bir yüksek kayanın üstüne sıçradı ve oraya yerleşti. Düşen taşlarda ona hiç bir zarar vermedi. Farecik de başladı denizin güzelliğini seyre...

Ara ara atlayan zıplayan balıklar denizin duruluğunda küçük halkalar oluşturuyordu.

Deniz dağın sıkıntısını anladı ve dağa seslendi:

"Neden böyle bir günde bir küçük fare için mutsuzluk oyununa başlıyorsun ki?

Bak ben dümdüzken balıklar da benim duruluğumu bozuyorlar. Ben onlara kızıyor muyum? Biliyorum ki onlar bensiz ben onlarsız olamayız. Sen de seninle birlikte yaşamak zorunda olanlara kollarını açmalısın. Güneş hiç bulutlara bozuluyormu? Benim ışınlarımı engelliyorlar diye kızıyor mu?

Kabul et gerçeği, herşey bir şeylerle bütün aslında. Fark ve güzellik de burada. Bu sayede hergün ayrı bir şey öğretiyor bize; her gün ayrı bir ders veriyor. Sen iyisi mi sadece SEYRET, SUS ve DİNLE."

Dağ denize sordu:

 

"SEYRET, SUS ve DİNLE? O da ne demek?"

Deniz, "Bak... Seyrettiğinde güzellikleri göreceksin... Sustuğunda kendinden başkalarının söylediklerini duyabileceksin...

Dinlediğindeyse onlardan öğrendiklerini uygulama fırsatı bulabileceksin..." :)

Gönderi tarihi:

Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi. Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başladılar.

Adam çok susamıştı. Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken, birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular. Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı, ve onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın.

Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu: "Affedersiniz burası neresi?"

Kadın ona gülümsedi:

"Burası Cennet, efendim"

Adam bunun üzerine sevinçle "Harika !" dedi "Peki bana biraz su verebilir misiniz? gerçekten çok susadım".... Kadın cevap verdi: "Tabi efendim, içeri girin... içeride dilediğiniz kadar su bulabilirsiniz....."

Böylece adam köpeğine döndü; "Hadi oğlum içeri giriyoruz" diyerek kapıya yürüdü.

Ama kadın onu birden durdurdu: "Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez. Hayvanları içeri almıyoruz..."

Bunun üzerine adam bir an durdu.. düşündü.. ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye koyuldular.

 

Bir süre geçtikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda buldular, ve yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı.

Adam sordu: "Affedersiniz.... bana biraz su verebilir misiniz?"

Dede "İçeri gel" dedi.. "kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var."

Adam sordu: "Peki arkadaşım da benimle gelip oradan içebilir mi?" Dede " Tabii."dedi. "çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın..."

 

Bunun üzerine adam kapıdan girdi. Biraz yürüdükten sonra sağ tarafta çeşmeyi buldu. Adam çeşmeden köpek de oracıktaki kaseden doya doya içerek susuzluklarını giderdiler.

Derken adam geri giderek girişte bekleyen dedeye sordu:

"Su için çok teşekkür ederim. Peki burası neresi?"

Dede "Burası cennet" dedi. Bunu duyan adam şaşırdı: "Ama nasıl olur? az önce burası gibi kırık dökük olmayan muhteşem bir yere gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler." Dede "şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kapılı yer mi?" dedi... "Ama orası Cehennem.."Adam iyice şaşırmıştı: "Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz?"

Dede gülümsedi: "Kızmıyoruz, çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi arkadaşını yarı yolda bırakanları Cennet'ten uzak tutuyorlar."

Dostlarınızı Yarı Yolda Bırakmayın.

Bir dostun üzüntüsüne herkes sempati duyabilir, bu çok kolaydır.

Bir dostun başarısına sempati duyabilmek ise çok sağlam bir karakter gerektirir.

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

gerçekten güzel bir Flash aşk ve sevgi üzerine anlamlı bir şiir

 

duygusallık ve özlem insanların en çok yaşadıkları duygular... :blushing::clover:

 

ellerine sağlık ...................

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.