Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Açık söylemek gerekirse ben de bu iddiada bulunan hiç kimseyi görmedim. Çifte standarda gelince onlar da Müslüman, Biz de yani aynı dine inanıyoruz. Bizi inandığımız için dogmatik yaptığınız halde Aleviler aydın, sizce de bir çifte standart yok mu?

Yapma be yılmaz kardeş, ben sana bir anlatamadım meramımı diye üzülüyorum ya!

 

Kaç kere demedim mi, laik olduğu, inancını siyasete karıştırmadığı sürece dindarın başımın üstünde yeri var diye ya? Cidden bunu sormana harbi üzüldüm bak. Bu kadar mı anlatamıyorum ben meramımı ya?

Gönderi tarihi:

Bu tanitim cok yanlsi bir bakis acisiyla yapilmis. Sonucta herkes insan. Her toplumda caliskan, efendi, düsürüst,...... insanlar olabilecegi gibi olamyanlarda var.

Nasilki "Türküm dogruyum caliskanim,..... " abartili ve yanlsi ise, Alevi'ler iyi vatandastir,caliskandir, dürüsttür,.... gibi syölemler yanlsitir. Sanki Alevi olmayanlarda bu sayilanlar yokmus gibi. Ben bir Alevi vatandasi olarak böyle sacmaliklari red ediyorum. Kimse bizim üzerimizden siyaset yapmasin, bizi tanimlamasin. Biz kendimizi cok yii taniyoruz. Aramizda dürüstleri oldugu gibi namusuz olanlarda var, tembelde var, caliskanda, demokratida gericiside.

Burada segilenen sadece posotif bir irkciliktir, amac sadece oy koparmak ve insanlari aldatmaktir.

 

Sayın dominik Aleviler ne yapacağını çok iyi bilirler hiç merak etmeyin siz...

Ve burada konu başlığında yazılanlar ile oy avcılığı yapma gibi bir düşüncenin olduğunu da hiç ama hiç sanmıyorum...

Çünkü;...

"Osmanlı padişahı Sünnilerin halifeliğini benimsedikten sonra, Aleviler, Şeyhülislam fetvalarıyla 'Katl-i vacip Kızılbaşlar' olarak nitelendirildiler; köylerde ve dağlarda içe kapalı bir gizemli yaşamı sürdürmek zorunda kaldılar...

Mülkünde yaşayan Hıristiyanlara hoşgörüyle bakan Osmanlı, Aleviye horgörüyle baktı...

Bir Mustafa Kemal çıkıncaya dek devlet düzeni Aleviyi dışladı..."

Bu yazılanlar "Enel Hakk'ın Hakkı" adlı kitabın önsözüdür...

Ve Alevilerde bu düşüncede, bu felsefede birleşir ve hareket ederler/edeceklerdir de...

Bu arada...

Yunus der ki:

"Şeriat oğlanları

Nice yol keser bana

Hakikat denizinde

Bahri oldum yüzerim ben."

Esas bugünün şeriat oğlanları çok istiyorlar bahsettiğiniz oy avcılığını fakat benim Alevilerim onların bu oyununa gelmez, gelmiyecektirde...

Bu maya asla tutmaz çünkü ... :)

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Yapma be yılmaz kardeş, ben sana bir anlatamadım meramımı diye üzülüyorum ya!

 

Kaç kere demedim mi, laik olduğu, inancını siyasete karıştırmadığı sürece dindarın başımın üstünde yeri var diye ya? Cidden bunu sormana harbi üzüldüm bak. Bu kadar mı anlatamıyorum ben meramımı ya?

 

Cidden kafam karıştı, kişilerin hatalarına bakarak dini eleştirmeni ben eleştirmiştim ama siz ben kişilere bakarak eleştiri yapmıyorum dediniz. Şimdi de siyasete karıştırdıkları için eleştirdiğinizi söylüyorsunuz, eğer öyle ise dini değil dini siyasete alet edenler eleştirilmeli ve hatta beraber eleştirelim. Biz de anlatamıyoruz, siz de anlatamıyorsunuz nasıl çıkacağız bu işin içinden?

Gönderi tarihi:

Gerçekten iyi yakalamışsınız çelişkiyi sayın y.yılmaz :iyi:

 

Cidden kafam karıştı, kişilerin hatalarına bakarak dini eleştirmeni ben eleştirmiştim ama siz ben kişilere bakarak eleştiri yapmıyorum dediniz. Şimdi de siyasete karıştırdıkları için eleştirdiğinizi söylüyorsunuz, eğer öyle ise dini değil dini siyasete alet edenler eleştirilmeli ve hatta beraber eleştirelim. Biz de anlatamıyoruz, siz de anlatamıyorsunuz nasıl çıkacağız bu işin içinden?

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Vallah, boyle bir degerlendirme beni cok şaşırttı ! Bence bu mantiksiz bir yorumdur.

 

Oncelikle, Alevi bir insandir. Bunun manasi dürüsttü var ve dürüstsüz olanida. çalışkan olani ve olmayanida vardir... gibi.

 

Batida nasil bazi insanlar(herkes degil) Muslumanlari önyargı yapiyorlarsa, bu aleviler hakkindaki yorumda önyargılı oluyor.

 

Bu tanitim cok yanlsi bir bakis acisiyla yapilmis. Sonucta herkes insan. Her toplumda caliskan, efendi, düsürüst,...... insanlar olabilecegi gibi olamyanlarda var.

Nasilki "Türküm dogruyum caliskanim,..... " abartili ve yanlsi ise, Alevi'ler iyi vatandastir,caliskandir, dürüsttür,.... gibi syölemler yanlsitir. Sanki Alevi olmayanlarda bu sayilanlar yokmus gibi. Ben bir Alevi vatandasi olarak böyle sacmaliklari red ediyorum. Kimse bizim üzerimizden siyaset yapmasin, bizi tanimlamasin. Biz kendimizi cok yii taniyoruz. Aramizda dürüstleri oldugu gibi namusuz olanlarda var, tembelde var, caliskanda, demokratida gericiside.

Burada segilenen sadece posotif bir irkciliktir, amac sadece oy koparmak ve insanlari aldatmaktir.

 

Doğrudur efendim, Aleviler hakkında böyle bir önyargı vardır ve bir yargının, bir düşüncenin önyargı olması onun illaki yanlış olduğunu gerektirmeyeceği gibi Aleviler hakkındaki bu önyargının doğruluk payı da fazladır. Nedeni ise, yüzyıllardır kapalı bir toplum olmak zorunda bırakılmış Alevi toplumunun kendi iç denetim mekanizmalarının güçlü olmasıdır.

 

Şöyle ki; Alevi toplumunda belli erdemleri taşımayana; dürüst olmayana, ahlaklı olmayana, çalışkan olmayana ve en önemlisi kul hakkı yiyene '' düşkün '' denilir ve o kişi halkın ortak kararı ile belirlenen bir süre boyunca toplumdan tamamen dışlanır. Bu gelenek, Alevi toplumunda suç oranının minimum düzeyde tutulmasını da olanaklı kılan önemli bir faktördür.

 

Tabi köyden kente plansız ve hızlı göç sebebi ile metropollerde görülen çarpık kentlileşme ve yozlaşmadan nasibini alanları dediğim olgunun istisnası olarak kabul etmek gerekir. Ama buna rağmen Alevi tabiriyle '' düşkünler '' hep asgari düzeyde kalmıştır.

 

Ve ayrıca efendim, '' Türküm doğruyum çalışkanım,..... '' diye başlayan '' andımız ''ın abartılı görünümü, onun ümmetten bir millet( ulus ) yaratmaya yönelik pozitif işlevi göz önüne alındığında yanlış olmadığı gibi, '' Türk '' sözcüğü ulusal bir kimliği tanımladığından asla '' pozitif ırkçılık '' olarak da nitelendirilemez.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Yanlis ve aksik yaziyorsunuz malesef. Gericiler yakarken, TSK'in mesuplari da yakanlari korudu, yakmalarini engellemedi. Saatlerce asker oradaydi, yardim dahi getirmediler. Devletin basinda kim vardi o dönemler? Demirel ve inönü koalisyonu vardi. Hadi yakanlari biliyoruzda, yaktiranlari neden anlatmiyorsunuz? Yaktiran devtetti, derin devletti. Devletin askeri, polisi, hükümeti saatlerce sriar isterüz diye bbagiran, oteli atese veren canileri engelleseydi bu vahset olmayacakti. Siz sadece öldürenleri bize tanitiyorsunuz ama öldürtenleri sakliyorsunuz. Evet dinciler Sivas'ta tetikciydi, ama bu tetigi cektiren gercek katil ve sorumlu. Kim tetigi cektirenler? Hadin buyurun anlatin.

 

Evet efendim çok doğru, çok haklısınız. İzninizle tetiği çektirenlerin kim olduğunu ben anlatayım.

 

Sivas katliamı, 28 Şubat'a giden süreci oluşturan kilometre taşlarını döşeyen ABD'nin kurdurduğu Derin Devletin bir operasyonudur. Bu olay da, memlekette Laik-Antilaik, Sünni-Alevi karşıtlığını, çatışmasını çıkarmaya çalışıp, '' 28 Şubat Postmodern darbesi ''ni meşrulaştıran Derin Devlet faaliyetlerinden biridir.

 

Ancak, bu olay sonucunda, Derin Devlet'in ulaştığı kısa vadeli hedefinin SHP'yi iktidardan uzaklaştırmak olduğunu da görmek gerekir. Çünkü, bu olayla Alevilere verilen, '' SHP'nin onların hakkını koruyamadığı / korumadığı '' mesajının Aleviler tarafından gayet net olarak alındığını 1995 genel seçim sonuçlarında açıkça görüyoruz.

 

Diğer bir deyişle, 1980 darbesi öncesi, Çorum ve Maraş katliamlarının CHP iktidarı üzerindeki olumsuz işlevi neyse, 1990'larda Sivas katliamının, dönemin koalisyon hükümeti ortağı SHP üzerindeki işlevi de aynıdır.

 

Nitekim, DYP bu olaydan sonra SHP kadar anlamlı bir oy azalması yaşamamış ve 28 Şubat'ı tetikleyecek olan Refahyol hükümetinin kurulması ile Derin Devletin ulaşmaya çalıştığı orta vadeli hedef de gerçekleşmiştir.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Bir Mustafa Kemal çıkıncaya dek devlet düzeni Aleviyi dışladı..."

 

Siz bana M. Kemal ciktiktan sonra devlet düzeninin Aleviyi nasil kabul ettigini, yani dislamadigini örnekleriyle aciklarmisiniz?

Gönderi tarihi:

Hic korkmayin sayin yilmaz, ben asla AKP'lesmem. Sivas olaylarinda ordu seyretmistir. Yalanmi diyorsunuz bu iddiama?

 

AKP, adam gibi demokrasiyi uyguladığı zaman neden olmasın ama AKP lileşmek derken bugünkü zihniyetten söz ettiğimize göre zaten böyle düşündüğünüzü biliyorum da asker deyince aynı safta oluyorsunuz, benim izlenimim bu.

Olay şehir içinde olduğuna göre polisin müdahale etmesi gerekmiyor mu? Bu olayı önlemek sivillerin görevi, üstesinden gelinemeyecek bir olaysa askerden yardım istenir. Peki bu olayda askerden yardım istendi mi ve olaya müdahale etmesi için asker emir aldı mı? Bunların açıklanması gerekir, bunları bilmeden askeri yargılamak hiç adil değil.

Gönderi tarihi:

Biz de anlatamıyoruz, siz de anlatamıyorsunuz nasıl çıkacağız bu işin içinden?

Ben içinden çıkılmaz bir durum göremiyorum. Eleştiri bir haktır. Gündeme gelmesinin bazı koşullardan etkileniyor olması, onun şarta bağlanıyor olması anlamına gelmez. Bu yani, ne çelişkisi ne içinden çıkılamayışı anlamıyorum. Ben bir sorun göremiyorum...

Gönderi tarihi:

Siz bana M. Kemal ciktiktan sonra devlet düzeninin Aleviyi nasil kabul ettigini, yani dislamadigini örnekleriyle aciklarmisiniz?

 

Efendim Alevi yobazı ve din devletini sevmediği çok iyi bilinir...

O nedenle Alevi Osmanlı dönemini de hiç sevmez...

Çünkü Osmanlı döneminde Alevi yurttaşın neler çektiğini, nasıl kullanıldığını siz benden daha iyi bilirsiniz ama yinede minik bir hatırlatma Osmanlı İmparatorluğu bir din devletiydi; şeriatçıydı, Sünniydi, bu yüzden Alevi'ye düşman gibi bakardı...

Daha sonra Musta Kemal Atatürk ile birlikte yeni bir cumhuriyet kuruldu ve Aleviler kuruluş aşamasının her alanında yer aldı ve destek verdi.

Cumhuriyet ilan edildi....

Sunni şeriatı devlet düzeni olmaktan çıkarıldı...

Sunni halife ve padişah fesh edildi ve Alevi yurtaşın tepesindeki baskı ve zulüm böylelikle kalkmış oldu...

Bu nedenle Alevi Cumhuriyetin, Atatürkün, Aydınlanmanın, Çağdaşlığın, modernleşmenin, ilericiliğin ne olduğunu hepimizden çok iyi bilir ve bunun değerini anlar...

Hayrıca Cumhuriyet döneminde de Aleviler üzerinde büyük oyunlar oynandı bunuda çok iyi biliyorlar ve asla oyuna gelmediler/gelmiyorlar (ki bunları çok iyi bilirsiniz)

Son olarak Cumhuriyet ile bütünleşmiş Alevilerin birlik ve bütünlüğü sonsuza kadar sürecektir ve Türkiye'de laik Cumhuriyeti korumak için elinden ne gelirse yapacağı kuşkusuzdur...

Burada önemli olan Alevi özgünlüğünün alınyazısının Mustafa Kemal ve onun kurduğu cumhuriyet ile birlikte olduğunu anlamak gerek diye düşünüyorum...

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Efendim Alevi yobazı ve din devletini sevmediği çok iyi bilinir...

O nedenle Alevi Osmanlı dönemini de hiç sevmez...

Çünkü Osmanlı döneminde Alevi yurttaşın neler çektiğini, nasıl kullanıldığını siz benden daha iyi bilirsiniz ama yinede minik bir hatırlatma Osmanlı İmparatorluğu bir din devletiydi; şeriatçıydı, Sünniydi, bu yüzden Alevi'ye düşman gibi bakardı...

Burada önemli olan Alevi özgünlüğünün alınyazısının Mustafa Kemal ve onun kurduğu cumhuriyet ile birlikte olduğunu anlamak gerek diye düşünüyorum...

.

.

.

Sayin Dipnot, bu yazinizi soruma cevap olarak kabul edemeyecegim. Sorum cok acik ve net, ama sizin cevabiniz bile gelmis genel söylemler. Ben sizden iddianizi dogrulayacak örnekler bekliyorum.

Gönderi tarihi:

AKP, adam gibi demokrasiyi uyguladığı zaman neden olmasın ama AKP lileşmek derken bugünkü zihniyetten söz ettiğimize göre zaten böyle düşündüğünüzü biliyorum da asker deyince aynı safta oluyorsunuz, benim izlenimim bu.

Olay şehir içinde olduğuna göre polisin müdahale etmesi gerekmiyor mu? Bu olayı önlemek sivillerin görevi, üstesinden gelinemeyecek bir olaysa askerden yardım istenir. Peki bu olayda askerden yardım istendi mi ve olaya müdahale etmesi için asker emir aldı mı? Bunların açıklanması gerekir, bunları bilmeden askeri yargılamak hiç adil değil.

Sayin yilmaz, ben sadece sorumlu asker falan demiyorum. Dikkatinizi cekerim önceki yorumlarimda polisin ve en basta devletin ve dolaysiyla iktidarin sorumlulugunu söyledim.

 

Ben yasananlardan yola cikarak yorum yapiyorum. Otel yanarken, askerlerin orada oldugunu görmeyen yoktu. Oradaysan görevini yapacaksin. Eger seyrediyorsan tabiiki süphelenmemi önleyemezsiniz demi.

Diger taraftan AKP'ninde benim gibi askeri elestirmesi asla ikimizinde ayni fikirde oldugumuzu göstermez.

Gönderi tarihi:

Ve burada konu başlığında yazılanlar ile oy avcılığı yapma gibi bir düşüncenin olduğunu da hiç ama hiç sanmıyorum...

Ben bu Forum ortaminda ve hatta bu baslik altinda dahi bir taraftan Alevileri Atatürkcü, serita karsiti, ..... gibi söylemlerle övenlerin baska basliklarda genellestirerek Alevilerin bölücülerle isbirligi yaptigini söyleyenleri biliyorum. Birbirine ziT iki görüsü ayni kisilerden okudugum zaman herhalde yazilanlarin ve yazanlarin samimiyetlerinden süphelenirim.

Gönderi tarihi:

Sayin Dipnot, bu yazinizi soruma cevap olarak kabul edemeyecegim. Sorum cok acik ve net, ama sizin cevabiniz bile gelmis genel söylemler. Ben sizden iddianizi dogrulayacak örnekler bekliyorum.

 

 

Ben bu Forum ortaminda ve hatta bu baslik altinda dahi bir taraftan Alevileri Atatürkcü, serita karsiti, ..... gibi söylemlerle övenlerin baska basliklarda genellestirerek Alevilerin bölücülerle isbirligi yaptigini söyleyenleri biliyorum. Birbirine ziT iki görüsü ayni kisilerden okudugum zaman herhalde yazilanlarin ve yazanlarin samimiyetlerinden süphelenirim.

 

İnanın saatlerce düşündüm bütün bunları sayın dominik...

Kendime sordum durdum acabe ben böyle görmek istediğimden dolayımı diğer olumsuzlukları/bahsettiğin düşünceleri göremiyorum diye..

Çünkü bir ateis olarak Alevileri gerçekten çok seviyorum ve kendileriyle sürekli irtibat halindeyim...

Acaba neyi ıskalıyorum, nerede hata yapıyorum bilemiyorum fakat aynı mücadelenin içinde olduğumuz, aynı eylemsel refleksler içinde bulunduğumuz, cemlerde ve etkinliklerde ortak paydaşlığmız olduğu bir çerçevede gerçekten geremediğimiz sorun ne olabilir?...

Ya da eksik olan, bizim bilmediğimiz, böyle güzel ve değerli bu insanlarımızı ezen, yok sayan, iten, öteleyen ne olabilir sayın dominik...

Bize bu konuda yardımcı olacağınızdan ve değerli düşüncelerinizi paylaşırşasınız seviniriz...

Zahmetinize ve emeğinize şimdiden teşekkür ediyorum....

 

Sevgi ve saygılar sayın dominik...

Gönderi tarihi:

İnanın saatlerce düşündüm bütün bunları sayın dominik...

Kendime sordum durdum acabe ben böyle görmek istediğimden dolayımı diğer olumsuzlukları/bahsettiğin düşünceleri göremiyorum diye..

Çünkü bir ateis olarak Alevileri gerçekten çok seviyorum ve kendileriyle sürekli irtibat halindeyim...

Acaba neyi ıskalıyorum, nerede hata yapıyorum bilemiyorum fakat aynı mücadelenin içinde olduğumuz, aynı eylemsel refleksler içinde bulunduğumuz, cemlerde ve etkinliklerde ortak paydaşlığmız olduğu bir çerçevede gerçekten geremediğimiz sorun ne olabilir?...

Ya da eksik olan, bizim bilmediğimiz, böyle güzel ve değerli bu insanlarımızı ezen, yok sayan, iten, öteleyen ne olabilir sayın dominik...

Bize bu konuda yardımcı olacağınızdan ve değerli düşüncelerinizi paylaşırşasınız seviniriz...

Zahmetinize ve emeğinize şimdiden teşekkür ediyorum....

 

Sevgi ve saygılar sayın dominik...

Simdi ne istiyorsunuz benden anlayamadim tam olarak.

 

Ben sizden somut örnekler beklerken kendimi cevap vermek zorunda kalan birisi olarak buldum.

 

Size sormus olduklarimin cevaplandirilmasi o kadarmi zor?

Gönderi tarihi:

Simdi ne istiyorsunuz benden anlayamadim tam olarak.

 

Ben sizden somut örnekler beklerken kendimi cevap vermek zorunda kalan birisi olarak buldum.

 

Size sormus olduklarimin cevaplandirilmasi o kadarmi zor?

Evet zor sayın dominik hende çok zor...

Çünkü sürekli (kendi payıma) soru sorulan ve cevap aranan biri olmaktansa soruna karşı düşünce bile olsa gelişmesi ile ilgili olarak öğrenmilmesine ve gelişmesine açık olunmak şartıyla karşı düşüncenin/düşüncelerin ne olduğunu açık açık ortaya koyup fikre hizmet etmek çok başka birşey...

Kısacası sürekli soru sorulmak/sorulmuş olunmak yerine ben sizden bir karşı düşünce/tez vs. bekliyorum....

 

Sevgi ve saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Evet zor sayın dominik hende çok zor...

Çünkü sürekli (kendi payıma) soru sorulan ve cevap aranan biri olmaktansa soruna karşı düşünce bile olsa gelişmesi ile ilgili olarak öğrenmilmesine ve gelişmesine açık olunmak şartıyla karşı düşüncenin/düşüncelerin ne olduğunu açık açık ortaya koyup fikre hizmet etmek çok başka birşey...

Kısacası sürekli soru sorulmak/sorulmuş olunmak yerine ben sizden bir karşı düşünce/tez vs. bekliyorum....

 

Sevgi ve saygılarımla...

Eger bir iddiada bulunuyorsaniz tabiiki sorular ile karsilasacaksiniz ve iddianizin dogrulugunu göstermek icinde sorulara cevap vereceksiniz. Sizin su anki davranisinizi anlamakta zorlaniyorum. Arkasinda duramayacaginiz, dogrulugunu göstereemyecegíniz iddialarda bulunmamaninizi arzularim.

Hem iddia edeceksiniz hemde iddainizin yanlisligini gösteren yazilari karsi taraftan bekleyeceksiniz. Böyle bri yaklasima ilk defa sizde yasadim. Ben sizin iddianiz yanlis falan demedim, sadece dogrulayan örnekler vermenizi istedim. Belkide ben bilmiyorum, göremiyorum ve bu yüzdende sizin söylemlerinize aciklik getirmenizi istedim.

 

Benim sizin yorumlarinizdan cikarttigim anlam, sizin iddianizi dogrulayacak bir kanitinizin olmadigi.

Gönderi tarihi:

Eger bir iddiada bulunuyorsaniz tabiiki sorular ile karsilasacaksiniz ve iddianizin dogrulugunu göstermek icinde sorulara cevap vereceksiniz. Sizin su anki davranisinizi anlamakta zorlaniyorum. Arkasinda duramayacaginiz, dogrulugunu göstereemyecegíniz iddialarda bulunmamaninizi arzularim.

Hem iddia edeceksiniz hemde iddainizin yanlisligini gösteren yazilari karsi taraftan bekleyeceksiniz. Böyle bri yaklasima ilk defa sizde yasadim. Ben sizin iddianiz yanlis falan demedim, sadece dogrulayan örnekler vermenizi istedim. Belkide ben bilmiyorum, göremiyorum ve bu yüzdende sizin söylemlerinize aciklik getirmenizi istedim.

Benim sizin yorumlarinizdan cikarttigim anlam, sizin iddianizi dogrulayacak bir kanitinizin olmadigi.

Sevgili dominik evet ben katıldığım iddalarımın arkasındayım...

Yüzyıllarca Osmanlı döneminde baskı görmüş Aleviler,(1) Mustafa Kemal'in kurduğu Cumhuriyeti ile birlikte sanatta, edebiyatta, siyasette, politikada, devletin çeşitli yönetim ve birimlerinde bana göre büyük kazanımlar elde etmişlerdir. Özellikle de sözlü geleneğin yaşatıcısı ozanlar ve aşıklar Aşık Veysel, Aşık Daimi, Feyzullah Çınar, Davut Sulari ve Mahmut Erdal gibi sanatçılar ile az sayıda olmakla birlikte akademik alanda çeşitli kitapların yayınlandığını biliyoruz.

1960’lı yılların ikinci yarısından itibaren Alevilerin, CEM (Abidin Özgünay), EHLİBEYT (Doğan Kılıç Şeyh Hasanlı) ve GERÇEKLER (Mehmet Yaman) adlı süreli yayın organlarını çıkardıklarını görüyoruz.(2)

1990'lar ise; Aleviler kimlik talebiyle ortaya çıkmalarıyla beraberinde çok sayıda araştırma kitapları bu dönemde yayımlandı. Maalesf Sıvas gibi acı bir katliamı ise bir dönüm noktası oldu ve Aleviler artık bütün varlıklarını ortaya koymaya başladığı bu dönemi bana göre bir Alevi Rönesansı olmuştur..

Fakat burada sunni önyargıları aşmak ta tabiki zor olacaktı ki hala da bunun etkisini formumuzda, günlük yaşamda, yazılı ve görsel basında görebiliyoruz.

Yine siyasal anlamda 1960 yıllarında kendi kurdukları Birlik Partisi çatısı altında toplanmışlardır. Alevi vatandaşlarımız tarafından kurulmuş bu parti demokratik anlamda Alevi vatandaşlarımızın elde ettiği önemli haklardan biridir diye düşünüyorum.

Aleviler Cumhuriyet tarihi bayunca genelde sol ve sosyal demokrat partileri destekledi. dolayısıyla sol ağırlıklı olduğundan doğu güneydoğu Alevisi doğal olarak kendi bölgesel politik yapısı bakımından alacağı tutum ve davranış ile Sivas yöresi alevisinin politik yapısı tabiki bir olmadı, olamadı. Nedeni ise bana göre Alevilerin de kendi aralarında ayrıldıkları birçok siyasal, felsetfi ve dini konu var ve tümü birden tamamıyle bir noktada toplanamamaları ve kanalize olamanmalarıdır. Fakat bu durum onların dinsel anlamda özlerini kaybetmeleri sebebi olamaz.

Sonuç itibareyile günümüzde Alevi vatandaşlarımız ne osmanlı, ne cumhuriyetin ilk başlarındaki durumlarına benzemektedirler. Artık Alevi vatandaşlarımız rahatlıkla Cem evlerine gitmekte ve buralarda örgütlenmekte, siyasal duruş ve tutum sergilemekte, ulusal ve uluslararası boyutta etkinliklerini ve faaliyetlerini sürdürmekte, Aleviler Alevi kimlikleriyle rahatlıkla yüzleşir hale geldikleri görülmektedir, Hayatın her alanında kendilerini gizlemeyerek ekenomik, sosyal ve siyasal anlamda rahatlıkla yer almakta ve karar sahibi olabilmektedirler vs. vs...

Tüm bunlar Alevi vatandaşlarımızın Cumhuriyet ile birlikte almış olduğu olumlu adımlarıdır...

Bugüne kadar ben hiçbir Alevi arkadaşımın, vatandaşımın cumhuriyet dönemi bizi ezdi, yıktı, kırdı geçirdi, yok saydı, bitirdi gibi bir dillenmesini ve feryadını duymadım (fakat çok az olsada mutlaka vardır/olacaktır da...)

Ben gelecek süreçte ülkemizde oluşacak gerçek demokrasi ile Alevi vatandaşlarımız ülke demokrasisine cumhuriyet döneminde olduğu kadar dün ve bugünde tarihsel yerini alacak ve görevini tamamlayacaktır diye düşünüyorum...

Sayglar...

 

DİPNOTLAR...

(1)- -http://www.karacaahmet.com/haber/21--cumhuriyet-doneminde-alevilik.html-

(2)- -http://www.alevibektasi.org/tarihi13.htm-

Gönderi tarihi:

Sevgili dominik evet ben katıldığım iddalarımın arkasındayım...

Yüzyıllarca Osmanlı döneminde baskı görmüş Aleviler,(1) Mustafa Kemal'in kurduğu Cumhuriyeti ile birlikte sanatta, edebiyatta, siyasette, politikada, devletin çeşitli yönetim ve birimlerinde bana göre büyük kazanımlar elde etmişlerdir. Özellikle de sözlü geleneğin yaşatıcısı ozanlar ve aşıklar Aşık Veysel, Aşık Daimi, Feyzullah Çınar, Davut Sulari ve Mahmut Erdal gibi sanatçılar ile az sayıda olmakla birlikte akademik alanda çeşitli kitapların yayınlandığını biliyoruz.

.

.

.

Bu saydiklarinizin dogrudan "Atatürk Cumhuriyetiyle" bir alakasi yok. Osmanli döneminde olmayan bazi haklari mesela grev hakki, demokratik haklar,.... gene toplumun bazi kesimlerinin mücadeleleri ile dönem icerisinde hak edilmistir. Cumhuriyet Alevi vatandaslara dogrudan Cem yapabilmelerini kanunen hak olarak koruma altina almamistir, birakin koruma altina almayi, onlarin ibadet yerleri olan Cem evlerini dahi tanimamistir ve halada ayni sorun ile karsi karsiyayiz. Oysa hanifi mezhebinin temsinlcisi olan Diyanet devlet eliyle kurulustur, Aleviler icin byöle bir kurum kurulmadigi gibi Diyanetten dahi pay vermemislerdir.

 

90 yildir Alevi vatandaslarimiz temel haklari olan ibadet evleri icin, cocuklarinin sunnilestirilmesini, yani asimile edilmesini önlemek icin mücadele veriyorlarken sizin söyle korunuyorlar böyle kendilerini gelistirebildiler ,... demeniz hicte dogrulari yansitmiyor. Dogrudur Aleviler bazi alanlarda kendilerini özgürce ifade ediyorlar ama bu onlara devlet erkani tarafindan hediye edilmedi. Onlarca yildir mücadeleleri sonucu, yüzlerce verdikleri kayiplar sonucu,..... azda olsa bazi haklari elde edebildiler.

Gönderi tarihi:

askerlerin orada oldugunu görmeyen yoktu. Oradaysan görevini yapacaksin. Eger seyrediyorsan tabiiki süphelenmemi önleyemezsiniz demi.

Diger taraftan AKP'ninde benim gibi askeri elestirmesi asla ikimizinde ayni fikirde oldugumuzu göstermez.

 

Asker orada mıydı açık söylemek gerekirse ben hatırlamıyorum velev ki öyle olsun ( meşhur lafımız) acaba müdahale emri verilse seyredebilirler miydi? Evet dediğiniz gibiyse şüphelenmek gayet doğal ama ben de daha derinlere bakılması gerektiğini söylüyorum. Asker emir kulu, emir almadan harekete geçemez, işte harekete geç emri verildi mi, verilmedi mi? Çıkıp siviller biz talep ettik ama asker yapmadı dediyse siz haklısınız ama siviller talep etmediyse de askeri sorumlu tutamayız. Yani prosedür nedir, vali emredecek asker uyacak. Böyle bir olayda vali insiyatif alabilir mi, bana göre çok zor, siyasileri arayacak, onlar tartışacak tekrar valiyi arayacak v.s...Tüm bunlar yapıldıysa sorumluluk askerlerindir.

Gönderi tarihi:

Bu saydiklarinizin dogrudan "Atatürk Cumhuriyetiyle" bir alakasi yok. Osmanli döneminde olmayan bazi haklari mesela grev hakki, demokratik haklar,.... gene toplumun bazi kesimlerinin mücadeleleri ile dönem icerisinde hak edilmistir. Cumhuriyet Alevi vatandaslara dogrudan Cem yapabilmelerini kanunen hak olarak koruma altina almamistir, birakin koruma altina almayi, onlarin ibadet yerleri olan Cem evlerini dahi tanimamistir ve halada ayni sorun ile karsi karsiyayiz. Oysa hanifi mezhebinin temsinlcisi olan Diyanet devlet eliyle kurulustur, Aleviler icin byöle bir kurum kurulmadigi gibi Diyanetten dahi pay vermemislerdir.

 

90 yildir Alevi vatandaslarimiz temel haklari olan ibadet evleri icin, cocuklarinin sunnilestirilmesini, yani asimile edilmesini önlemek icin mücadele veriyorlarken sizin söyle korunuyorlar böyle kendilerini gelistirebildiler ,... demeniz hicte dogrulari yansitmiyor. Dogrudur Aleviler bazi alanlarda kendilerini özgürce ifade ediyorlar ama bu onlara devlet erkani tarafindan hediye edilmedi. Onlarca yildir mücadeleleri sonucu, yüzlerce verdikleri kayiplar sonucu,..... azda olsa bazi haklari elde edebildiler.

 

Evet size "Atatürk Cumhuriyetiyle bir alakası yok düşünceniz" dışındaki tümüne söylediklerinize katılıyorum ve hak veriyorum...

Kaldı ki tüm bu saydıklarınızı bende düşünüyorum...

Fakat yinede yanlız Cumhuriyet ile birlikte geçtiğimiz çok partili sistem ile gelen demokratik hak arama olanağı ile Alevi vatandaşlarımız, diğer vatandaşlarımız gibi kendi haklarını arama hakkı getirmiş bulunuyor. En azından osmanlıdan sonraki dönem sonucunda oluşan cumhuriyet kazanımının sadece Alevi vatandaşlarımız için değil tüm vatandaşların kazanımıdır diye düşünüyorum...

 

Ve yine bana göre aşağıda Alevi vatandaşlarımızın haklı taleplerine yürekten katılıyor ve destekliyorum...

1- Genel bütçeden din hizmetleri için ayrılan kaynaklardan Aleviler de kendilerine düşen payı almalıdırlar.

2- Zorunlu olsa da olmasa da okullarda din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde Alevilik de dahil olmak üzere tüm inançlar yansız öğretilmelidir.

3- Devlet radyo ve TV kanallarında bütün inanç grupları kendilerini oransal olarak ifade edebilmelidir.

4- Cemevlerinin yapımına da yeterli arsa ve maddi destek sağlanmalıdır.

5- İnanç uygulamaları ve Cemleri yönetecek ve yönlendirecek bilgili kişilerin yetiştirilmesi amacıyla okullar açılmalı ve üniversitelerimizde tasavvuf bölümleri kurulmalıdır.

6- Halk geleneğinde inanç ve kültürün tamamlayıcı unsurlarından birisi olan saz, okullarda müzik aleti olarak tavsiye edilmelidir.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Asker orada mıydı açık söylemek gerekirse ben hatırlamıyorum velev ki öyle olsun ( meşhur lafımız) acaba müdahale emri verilse seyredebilirler miydi? Evet dediğiniz gibiyse şüphelenmek gayet doğal ama ben de daha derinlere bakılması gerektiğini söylüyorum. Asker emir kulu, emir almadan harekete geçemez, işte harekete geç emri verildi mi, verilmedi mi? Çıkıp siviller biz talep ettik ama asker yapmadı dediyse siz haklısınız ama siviller talep etmediyse de askeri sorumlu tutamayız. Yani prosedür nedir, vali emredecek asker uyacak. Böyle bir olayda vali insiyatif alabilir mi, bana göre çok zor, siyasileri arayacak, onlar tartışacak tekrar valiyi arayacak v.s...Tüm bunlar yapıldıysa sorumluluk askerlerindir.

Sayin yilmaz, tabiiki tartismalari asker olan sahislar üzerinden yapmiyoruz ve yaparsak dogruda olmaz. Ben burada askerden bahsederken bir kurumdan bahsediyorum, yani TSK'nden, devletten bahsederken dönemin hükümetinden, valisinden, güvenlik güclerinin kurumundan bahsediyorum. Olayi bireyler üzerinden tartismamiza gerek yok, yani sizin dediginiz gibi, askerler emir kuludur, sadece emirleri dinlerler,... gibi söylemlerle olaylari aydinlatamayiz. Tabiiki gercek sorumlularin derhal bulunmasi gerekli ve hatta askere "seyret" emri verenlerinde bulunup cezalandirilmasi gerekli. Vali görevini yapmamistir ve sorumlulugu üzerinden yargilanmali, emniyet gene ayni durumda. Basta dönemin iktidari olmak üzere devletin tüm birimleri bu vahseti seyretmistir. Yok efendim iste kalabaligi dahada kiskirtmamak icin güvenlik gücleri müdahale etmemistir diyenlerde dolayli olarak bu katliama katkida bulunanlardir.

Gönderi tarihi:

Evet size "Atatürk Cumhuriyetiyle bir alakası yok düşünceniz" dışındaki tümüne söylediklerinize katılıyorum ve hak veriyorum...

Kaldı ki tüm bu saydıklarınızı bende düşünüyorum...

Fakat yinede yanlız Cumhuriyet ile birlikte geçtiğimiz çok partili sistem ile gelen demokratik hak arama olanağı ile Alevi vatandaşlarımız, diğer vatandaşlarımız gibi kendi haklarını arama hakkı getirmiş bulunuyor. En azından osmanlıdan sonraki dönem sonucunda oluşan cumhuriyet kazanımının sadece Alevi vatandaşlarımız için değil tüm vatandaşların kazanımıdır diye düşünüyorum...

 

Ve yine bana göre aşağıda Alevi vatandaşlarımızın haklı taleplerine yürekten katılıyor ve destekliyorum...

1- Genel bütçeden din hizmetleri için ayrılan kaynaklardan Aleviler de kendilerine düşen payı almalıdırlar.

2- Zorunlu olsa da olmasa da okullarda din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde Alevilik de dahil olmak üzere tüm inançlar yansız öğretilmelidir.

3- Devlet radyo ve TV kanallarında bütün inanç grupları kendilerini oransal olarak ifade edebilmelidir.

4- Cemevlerinin yapımına da yeterli arsa ve maddi destek sağlanmalıdır.

5- İnanç uygulamaları ve Cemleri yönetecek ve yönlendirecek bilgili kişilerin yetiştirilmesi amacıyla okullar açılmalı ve üniversitelerimizde tasavvuf bölümleri kurulmalıdır.

6- Halk geleneğinde inanç ve kültürün tamamlayıcı unsurlarından birisi olan saz, okullarda müzik aleti olarak tavsiye edilmelidir.

 

Saygılar...

Alevilerin Cumhuriyet ile birlikte gözle görülür bir rahatlamalari olmamistir. Olanlar ise asla devletin kendi arzusu ile gerceklesmemistir. Alevi'ler osmanli'da oldugu gibi günümüzde de ikinci sinif vatandas muamelesi ile karsi karsiyalar. Aksi taktirde Türkiye'den umutlarini kestikleri icin AIHM'e gitmezlerdi. 90 yildir bu insanlari aldattik, ihtiyacimiz oldukca hatirladik. Seriatcilara karsi en keskin Cumhuriyet ve Atatürk savunucusu yaptik ama seriatcilara verilen haklarin yarisini onlara vermedik ve halada vermemekte direniyoruz.

 

Sizin saydiklariniz bu devirde verilmesi gereken minumum haklardirki ibadet evleri olan Cem evleride aslinda minumum istek icerisine girmesine ragmen vermemekte, tanimamakta direniyoruz. Direniyoruz derken devletten bahsediyorum. Tabiiki toplumun büyük kesmide vermemekte direniyor acikcasi. Toplumun büyük kesmi Alevilere müslümanligi ögretmeye kalkiyor ve ibadet yerlerinin camii olduguna isaret ediyor.

 

 

Ben sizin Atatürk'ü ve Cumhuriyeti Aleviler icin o kadar cok övmenizi hic anlayamiyorum. Atatürk'ün ve Cumhuriyetin Alevilere verdigi hic bir hakki örnekleyemediniz. Saydiklariniz sadece dönem icerisinde yapilmasi gerekenlerdi ve bunlarinda cogu AB'den gelen baskilar ve Alevilerin mücadeleleri sonucu elde edilmistir. Yani ne Atatürk ne de Cumhuriyet alevilere kendiliginden bir seyler vermemistir ama ikinci sinif muamelesi yapmistir.

Gönderi tarihi:

Yok efendim iste kalabaligi dahada kiskirtmamak icin güvenlik gücleri müdahale etmemistir diyenlerde dolayli olarak bu katliama katkida bulunanlardir.

 

Tabi ki, tüm sorumlular yargılansın ama insanın aklına ister istemez Silivri geliyor. Burada insanları içeri alıyorsun ve bir sene sonra iddianame hazırlıyorsun, kitabına uydurup delil üretiyorsun. Hadi burada da aynısını yap, yap da ikiyüzlülük yapanlar bir güzel ortaya çıksın. Kışkırtmamak için müdahale edilmemesi diye bir bahane kabul edilemez, böyle bir gerekçe öne sürenlere pkk eylem yaparsa onlara da aynısı mı yapılmalı diye sormak gerekir.

Gönderi tarihi:

Alevilerin Cumhuriyet ile birlikte gözle görülür bir rahatlamalari olmamistir. Olanlar ise asla devletin kendi arzusu ile gerceklesmemistir. Alevi'ler osmanli'da oldugu gibi günümüzde de ikinci sinif vatandas muamelesi ile karsi karsiyalar. Aksi taktirde Türkiye'den umutlarini kestikleri icin AIHM'e gitmezlerdi. 90 yildir bu insanlari aldattik, ihtiyacimiz oldukca hatirladik. Seriatcilara karsi en keskin Cumhuriyet ve Atatürk savunucusu yaptik ama seriatcilara verilen haklarin yarisini onlara vermedik ve halada vermemekte direniyoruz.

 

Sizin saydiklariniz bu devirde verilmesi gereken minumum haklardirki ibadet evleri olan Cem evleride aslinda minumum istek icerisine girmesine ragmen vermemekte, tanimamakta direniyoruz. Direniyoruz derken devletten bahsediyorum. Tabiiki toplumun büyük kesmide vermemekte direniyor acikcasi. Toplumun büyük kesmi Alevilere müslümanligi ögretmeye kalkiyor ve ibadet yerlerinin camii olduguna isaret ediyor.

 

Ben sizin Atatürk'ü ve Cumhuriyeti Aleviler icin o kadar cok övmenizi hic anlayamiyorum. Atatürk'ün ve Cumhuriyetin Alevilere verdigi hic bir hakki örnekleyemediniz. Saydiklariniz sadece dönem icerisinde yapilmasi gerekenlerdi ve bunlarinda cogu AB'den gelen baskilar ve Alevilerin mücadeleleri sonucu elde edilmistir. Yani ne Atatürk ne de Cumhuriyet alevilere kendiliginden bir seyler vermemistir ama ikinci sinif muamelesi yapmistir.

 

İyi de sayın dominik...

Peki ya Alevilerle birlikte solcular, sosyal demokratla, ilericiler, aydınlar, yurtseverler, devrimciler, onlar gerçekten haklarını alabildilermi sizce...

Ülkeyi 60 yıdır sağ partiler yönetiyorlar...

Ve Alevile kadar bu insanlarımızla birlikte altmış yıldır bu ülkede gezeteciler, yazarlar, aydınlar, profesörler vs. vs öldürülüyor/içeri atılıyor...

Ve yetmedi İki kez yapılan darbeler sonucu da tümüyle bu kesim insanlarımıza yapıldı, bu kesim kıyıldı, bu kesim baskı gördü, bu kesim yok edildi (ki hala bititeremediler fakat yakındır emellerine ulaşacaklar az kaldı)...

Ya günümüz...

Günümüze bir bakın lütfen içeri atılanlar kimler. Kıyım acımasızca hala tüm vahşetiyle sürmekte..

 

İŞTE SİZE SADECE 12 EYLÜL ASKERİ DARBENİN BİLANÇOSU

1- TBMM kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı. Siyasi partilere kilit vurularak mallarına el konuldu.

2- 650 bin kişi gözaltına alındı

3- 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

4- Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.

5- 7 bin kişi için idam cezası istendi.

6- 517 kişiye idam cezası verildi. Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı. ( İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.)

7- 71 bin kişi TCK'nın 141., 142. ve 163. maddelerinden yargılandı.

8- 98 bin 404 kişi "örgüt üyesi olmak" suçundan yargılandı.

9-388 bin kişiye pasaport verilmedi.

10- 30 bin kişi "Sakıncalı" olduğu için işten atıldı.

11- 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

12- 30 bin kişi" siyasi mülteci" olarak yurt dışına gitti.

13- 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

14- 171 kişinin "işkenceden öldüğü1 belgelendi.

15- 937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı

16- 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

17- 3 bin854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hakimin işine son verildi.

18- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi.

19- 300 gazeteci saldırıya uğradı.3 gazeteci silahla öldürüldü.

20- Gazeteler 30 gün yayın yapmadı. 13 büyük gazete için 303 dava açıldı. 39 ton gazete ve dergi imha edildi.

21- Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

22- 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

23- 14 kişi açlık grevinde öldü.

24. 16 kişi kaçarken vuruldu.

25- 95 kişi çatışmada öldü

26- 73 kişiye "doğal ölüm" raporu verildi

27- 43 kişinin " intahar ettiği bildirildi.

 

Kimlerdi bunlar peki...

Üzgünüm ama Alevi kardeşlerimizle kaderimiz farklı değil / hiçte olmadı zaten sevgili dostum...

Hiç mi uzlaşı noktamız yok acaba...

En azından birbirimizi anlayabilecek enazgari konularda bile...

 

Saygılar...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.