Φ evrensel düşünce Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Ergenekon kapsamında Soner Yalçın ve ekibine yönelik aramalarda Odatv'de Balyoz soruşturmasını sulandırmak amacıyla düzenlenen gizli toplantının notlarının yazıldığı belge ele geçirildi. Oda TV'de yapılan aramalarda ele geçirilen bir belge, Ergenekon ve Balyoz davalarının nasıl karartılarak, manipüle edileceğine dair notları içeriyor. Belgenin altında Avukat Şule Erol'un ismi var. Belgede geçen kararların askerî bir toplantı sonrası alındığı ileri sürülüyor. Toplantı kararları 3 ana bölümden oluşuyor: Karartma, inkâr etme ve sulandırma Oda TV'de yapılan aramalarda ele geçirilen bir belge, Ergenekon ve Balyoz davalarının nasıl karartılarak, manipüle edileceğine dair notları içeriyor. Belgenin altında Avukat Şule Erol'un ismi var. Belgede geçen kararların askerî bir toplantı sonrası alındığı ileri sürülüyor. Toplantı kararları 3 ana bölümden oluşuyor: Karartma, inkar etme ve sulandırma. 'Sn. Komutanım' hitabıyla başlayan belgede Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarını engelleme ve sulandırmanın yolları tek tek sıralanıyor. Dokümanın 1 Temmuz 2010 tarihine ait olduğu ileri sürülüyor. Balyoz davası sanıkları Çetin Doğan ve Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 14 sanık, Haziran 2010'da yani toplantı tarihinden yaklaşık 1 ay önce serbest bırakılmıştı. Söz konusu belgenin, komutanlar tarafından denizci bazı asker sanıkların da avukatlığını yapan Şule Erol'dan talep edilmesi üzerine hazırlandığı belirtiliyor. Belgede delillerin nasıl karartılacağı, aramalardan sonra neler yapılacağı, medyanın bu konuda tavrının nasıl olması gerektiği, maddeler halinde sıralanmış. Dokümanda, aramalarda öncelikle zaman kazanılması gerektiği aktarılıyor. Söz konusu zamanın da delilleri yok etmek için kullanılmasının zorunlu olduğu belirtiliyor. İşte o belgeden bazı bölümler: (ARAMA ÖNCESİ) Arama için gelen savcı ve emniyet güçleri, kimlik tespiti yapılması, birlik giriş kayıtlarının tutulması, sıralı komutanlardan izin alınması, birliğe sokulacak çanta ve malzeme araması vb. muamelelerin ilgili mevzuat belirtilerek yapılması ve bu suretle birliklere girişlerinin geciktirilmesi sağlanabilir. Kazanılan zamanda ilgili mahallerin temizliği, birinci öncelik delil olabilecek malzemelerin imha edilmesi veya olay mahallinden transfer edilmesi olmalıdır. Önemli olan aramadan hemen önce temizlenmiş kanısı oluşsa dahi delillerin elde edilmesinin önüne geçilmesidir. İLK DEFA GÖRÜYOR GİBİ DAVRANIN (ARAMA SIRASINDA) Tüm aramalarda yardımcı olunuyormuş gibi tavır takınılması, problem teşkil edebilecek yerlerde malzemeleri ilk defa görüyormuş gibi temiz olunan yerlerde ise tüm detaylara hakim olunduğu imajı verilmesi faydalı olabilir. Arama anında ani yöneltilen sorulara kısa cevaplar verilmeli, mümkün olduğunca az konuşulmalı, suç unsuru içermeyen yerlerde kesin ifadeler kullanılarak malzemeler sahiplenilmeli, diğer yerlerde ise delil olabilecek malzemelerin ilk defa görüldüğüne dair ifadeler kullanılması uygun olabilir. İncelenmek üzere el konulmak istenilen bilgisayar malzemelerinin orijinalleri askerî malzeme olduğu belirtilerek verilmemeye çalışılmalı, yerlerine imajlarının verilmesi teklif edilmeli. (ARAMA TAMAMLANDIKTAN SONRA) Aramaya esas konuyu içeren yeni bir dava askerî mahkemede açılarak yetki problemi yaratılıp yürüyen davanın askerî mahkemeye intikali sağlanmaya çalışılabilir. Olaya ilişkin tüm görüntüler ve yapılacak açıklamalarda gayet ciddi asker görüntüsü verilmeli ve özellikle mağdur ailelerinin televizyon ve gazetelere verecekleri görüntülerde makyajsız ya da hafif makyajlı şekilde yer alması sağlanmalı. Özellikle ailesinde Anadolu usulü başörtüsü kullananların mahkeme önünde ve medyaya yapılan açıklamalarda görüntülerde yer alması sağlanarak, 'halkın içinden biri' imajı verilmeli. 'Asıl hedef TSK' imajı oluşturulmalı Oda TV'de ele geçirilen belgelerde, 'asıl hedefin TSK olduğu' yönünde kamuoyunda bir imaj oluşturulmasının gerektiği aktarılıyor: Yapılan tüm mülakatlarda (TV, gazete ve bire bir) olayların tüm yönleriyle incelendiği ve detaylarına hakim olunduğu belirtilecek ifadeler kullanılması ile kamuoyu desteği sağlanabilir. Davalarda adı geçen personelin, daha önce yaptığı kahramanlıklar ve görevlerinde gösterdikleri başarıların medyada yer almasının sağlanması faydalı olabilir. Davalardaki delil klasörlerinin niteliği ve geçerliliğini kaybetmesini sağlamak maksadıyla tespit edilen yazışma usullerine ilişkin hataların medyada yer alacak şekilde hazırlanması ve böylelikle delil klasörlerinde yer alan belgelerin üretim ve komplonun bir parçası olduğu imajının verilmesi. Topluma bu davalarda asıl hedefin bizzat TSK olduğu ve asıl amacın ise önce TSK'yı yıpratmak, müteakiben karşı devrim ile polis devleti kurulması olduğu medya vasıtasıyla oluşturulması sağlanabilir. - Arama için gelen savcının birliklere girişi geciktirilecek. Arama emri ve soruşturmanın içeriği sıralı komutanlarca her aşamada sorularak zaman kazandırılacak. - Kazanılan zaman, ilgili mahallerin temizliği, delil olabilecek malzemelerin imha edilmesi veya olay mahallinden transfer edilmesi için kullanılmalıdır. - Yapılan aramalarda yardımcı olunuyormuş gibi tavır takınılmalı, problem teşkil edebilecek yerlerde malzemeleri ilk defa görüyormuş gibi davranılmalıdır. - Aramaya esas konuyu içeren yeni bir dava askerî mahkemede açılarak, yetki problemi yaratılacak. Davanın askerî mahkemeye intikali sağlanmaya çalışılacak aktifhaber Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Bu davaları sulandırma işini kim yapar, yetkili kişiler; nedir sulandırma, işi ciddiyetten uzaklaştırmak. Davalı tarafın böyle bir şey yapması zaten mümkün değil, onlar bu davanın zaten sulandığını söylüyor, bulduğun her şeyi çuvala doldur delil diye sun. Peki davalı taraf niye sulandırma gereği duysun, kimleri ikna etmek için bu yola başvurması gerekiyor? Bu dava açılırken kimseden çekinilmedi şimdi kimden çekiniliyor da sulandırma gereği duyuluyor? Alıntı
Φ evrensel düşünce Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Yalçın Küçüğün talimatı ile yapıyorlarmış sulandırma işini. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Yandas medyanin yaptigi haberleri burada referans olarak vererek, tipki yandas medya gibi tutuklananlara saldirida bulunmak, bulunanlarin neyi savundugunu anlatmaya yetmektedir.O kadar ilgincki, numunelikte olsa birtane din simsarinin bu davanin icinde olmamasi bile komedinin capini gösteriyor. saygilarla Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2011 Yalçın Küçüğün talimatı ile yapıyorlarmış sulandırma işini. Kim sulandırıyormuş, açıkça belirtin de anlayalım; biz de ona göre yorum yapalım, davalı mı, davacı mı? Alıntı
Φ evrensel düşünce Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Kim sulandırıyormuş, açıkça belirtin de anlayalım; biz de ona göre yorum yapalım, davalı mı, davacı mı? Oda Tv'den çıkan 2010 medyayı yönlendirme çalışmaları içinde, açıkça Ergenekon davasının nasıl sulandırılması gerektiğine dair planlar madde madde var, bulup buraya yazarım. Talimatlar Yalçın Küçük tarafından verilmiş. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Oda Tv'den çıkan 2010 medyayı yönlendirme çalışmaları içinde, açıkça Ergenekon davasının nasıl sulandırılması gerektiğine dair planlar madde madde var, bulup buraya yazarım. Talimatlar Yalçın Küçük tarafından verilmiş. Akıl var mantık var, Yalçın Küçük gibi bu davayı desteklemeyenler zaten bunun sulu olduğunu bildiği halde niye sulandırmaktan söz etsinler, bunu sulandırıp, bu davanın ve bu olayların olduğuna inandırılan kesimin tekrar böyle bir şey olmadığına inandırılması için bu tip gereksinimlere ihtiyaç duyulur, bunu da tam tersi herkesekonanlar yapar. Alıntı
Φ evrensel düşünce Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 ‘ULUSAL MEDYA 2010’ PLANLAMASI .Odatv’den 2010 model Ergenekon dökümanı çıktı Odatv’de yapılan aramada Ergenekon medyasının nasıl hareket etmesi gerektiğini anlatan ana metin şeklinde hazırlandığı iddia edilen “Ulusal Medya 2010” isimli bir döküman ele geçirildi. DAVALAR NASIL SULANDIRILACAK? Odatv de yapılan aramalarda “Ulusal Medya 2010” adında bir belge bulundu. Belge incelendiğinde medya ile ilgili planların olduğu, medyayı yönlendirme çalışmalarının anlatıldığı görüldü. Belgenin ana başlıklarında, Ergenokon, Balyoz ve Poyrazköy gibi davaların boşa çıkarılması, sulandırılması, kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılması için neler yapılması gerektiği anlatılıyor. ODATV İNTERNET MEDYASI MERKEZİ Ulusal Medya 2010 isimli belgenin tüm Ergenekkon medyasının nasıl hareket etmesi gerektiğini anlatan ana metin şeklinde hazırlandığı iddia ediliyor. Yeni bir Ergenekon belgesi olarak nitelenen dökümanda Odatv’yi internet medyasının merkezi olarak nitelediği görülüyor. Belgede Soner Yalçın’ın devralmaya çalıştığı Halk Tv ile Sözcü Gazetesinin de aynı faaliyetler çerçevesinde kullanılacağını gösteren ibareler olduğu iddia ediliyor. DEZENFORMASYON NASIL YAPILACAK? Belgede AK Parti ve Fethullah Gülen Cemaatine karşı yapılacak olan faaliyetler madde madde sıralanıyor. Belgede Ergenekon soruşturmasını yürüten isimlere karşı yapılacak olan medya faaliyetleri de anlatılıyor ve davalara bakan hakim savcı polis gibi kamu görevlilerine yönelik her türlü dezenformasyon faaliyetlerinin önemi vurgulanıyor. Silivri’ye gitti • Tutuklandıktan sonra Metris Cezaevi’ne gönderilen Soner Yalçın ve ekibi, akşam saatlerinde Silivri Cezaevi’ne nakledildi. Yetkililerden alınan bilgiye göre Soner Yalçın ve Odatv çalışanlarına yönelik soruşturma, Ergenekon davası sanığı Yalçın Küçük’e yönelik operasyon sırasında yapılan baskında ele geçen belgeler nedeniyle yaklaşık iki yıl önce başladı. Yalçın’ın gözaltına alınmasına neden olduğu iddia edilen Zir Vadisi’nde yapılan Ergenekon araması görüntülerinin de dosyada olmadığı öğrenildi. DİNLEMEYE KARŞI ÖZEL TEDBİR Soner Yalçın ve Odatv çalışanlarının dinlemeye karşı önlem aldıkları ve bazı prensipler belirledikleri ortaya çıktı. Buna göre cep telefonlarından konuşmadıkları genellikle sabit hatların kullandığı belirlendi. Bilinen mail adreslerinden hususi konuları yazışmayan şahısların, başkalarının mail adreslerini kullandıkları ortaya çıktı. “Benim maile atma, sana göndereceğim mail adresine gönder” ifadeleri dinlemeye takıldı. Kılıçdaroğlu’ndan Halk TV’yi istedim Soner Yalçın’ın, CHP’nin basın danışmanı Baki Özilhan’a gönderdiği bir yazı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Halk TV’nin kendileriyle bir bağlantısı olmadığı yönündeki iddiasını da çürütüyor. Soner Yalçın’ın 27 Eylül 2010 tarihinde Baki Özilhan’a gönderdiği mektup “Baki Ağabey” hitabıyla başlıyor. Mektubunda 2001 seçimlere sınırlı zaman kaldığını hatırlatan Yalçın “2011 seçimlerinde güçlü bir medyaya ihtiyaç olduğu da CHP için elzemdir. (...) CHP’nin güçlü medyası var mı? Maalesef yok” diyor. EKİBİNDEKİ İSİMLERİ TEK TEK SAYDI “Bildiğiniz Sayın Kılıçdaroğlu’na bu tespitleri yapıp, Halk Tv’ye talip olduğumuzu açıkladım” diyen Soner Yalçın, bu işi tek başına yapmayacağını belirtirken, ekibinde yer alan ünlü gazetecileri de tek tek sıraladı. Yalçın’ın listesindeki isimlerin hepsinin CHP’ye yakın isimler olduğu belirtiliyor. Halk TV’nin ölü doğduğunu savunan Yalçın, “Biz Halk Tv’ye talibiz. CHP Tv’yi bize devretmelidir. Dünyanın hiçbir yerinde parti organları kamuoyunda etkili olamamıştır. (..) Sizden istediğim bu meselenin olup olmayacağının kısa zamanda aydınlığa kavuşmasıdır. Bürokratik işlemlerle iş uzarsa zaman kaybederiz”diyor. KILIÇDAROĞLU BAYKAL’I İKNA EDEMEDİ Yalçın’ın bu mektubu ve yaptıkları görüşmelerin Halk TV’nin devredilmesi yönünde Kılıçdaroğlu’nda olumlu bir izlenim oluşturduğu ancak Baykal’ı ikna edemediği kulislerde ifade ediliyor. Baykal ile de daha önce görüştüğü belirtilen Soner Yalçın’a, Baykal’ın parayı az bulduğu için televizyonu devretmeye yanaşmadığı da öne sürülüyor. Baykal döneminde aradığı desteği bulamayan Yalçın’ın, Kılıçdaroğlu’nu ikna ettiği ancak gözaltına alınması nedeniyle işin yarım kaldığı dile getiriliyor. • NEŞE SARIDOĞAN Gazetecilerin darbe suçu işleme ayrıcalıkları yok Odatv’nin sahibi Soner Yalçın ve internet sitesi çalışanlarının tutuklanmasının ardından Medya Derneği bir açıklama yayınladı. Gazetecilerin mesleki faaliyetlerini yürütürken soruşturma geçirmesi veya mahkemelere düşmesinin kabul edilebilir bir uygulama olmadığını belirtilen Medya Derneği açıklamasında “Ancak meslek dışına çıkarak cunta ve darbe faaliyetlerine iştirak etmek gibi ciddi iddialar söz konusu olduğunda hukukî süreci sonuna kadar beklemek gerekmektedir” denildi. “Herkesin, düşünce ve kanaatlerini açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu” hatırlatılan açıklamada “...Darbe girişimi ciddi bir suçtur ve temel haklara karşı işlenmiş bir insanlık ayıbıdır. Hiç bir kimsenin veya meslek grubunun her ne sebeple olursa olsun bu suçu ve bu ayıbı işleme ayrıcalığı bulunmamaktadır” denildi. ‘O belge virüs olarak geldi’ Barış Terkoğlu’nun avukatı Hüseyin Ersöz ‘’Odatv’deki bilgisayarlardan bir tanesine gönderilmiş olan bir spam virüs e-postası, o bilgisayarda birtakım dosyalar bırakmıştır. Bunları teknik incelemeyle biz ortaya çıkardık’’ iddiasında bulundu. Che Guevera’nın hayatını okudu İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde sorgulanan Soner Yalçın susma hakkını kullanacağını açıkladığı için kendisine soru sorulmadı. Yalçın, polislerden okumak için kitap istedi. Getirilen kitaplardan Che Gueveranın hayatını anlatan bir kitabı aldı ve gözaltında bulunduğu dönemde okudu. 19 Şubat 2011 Cumartesi-star Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 19 Şubat 2011 Cumartesi-star[/size][/font] Sadece Star olmaz, Sabah, Taraf, Akit-Vakit( şu an adı ne bilmiyorum), Zaman bunlardan da alıntı getirin. Bunlar zaten gazetecilik yapmıyorlar. Siz şunun cevabını verbiliyor musunuz? Eğer bunlar darbe planı yaptıysalar ve onun için yargılanıyorlarsa, suçlu oldukları kanıtlanmadığı halde hücre cezası verilmesinin nedeni ne olabilir? Hadi delil karartma dediniz inandık, kaçma şüphesi dediniz inandık; peki bu gece yarısı nakiller ve hücrelere koymalar nasıl izah edilecek? Ben söyleyeyim İNTİKAM! Eğer darbeciler yargılanacak olsa, 12 Eylülü yapanlar, 28 Şubatın mimarı Çevik Bir ve o dönemin komutanları da yargılanmalı çünkü orduda birbirinden habersiz hiç bir şey yapılamaz. Bu operasyonların ABD karşıtlarına yapıldığını görmek için CIA ajanı olmaya gerek yok. Alıntı
Φ evrensel düşünce Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Sıra 28 Şubat'a da gelecek, 27 nisan bildirisinede hiç şüpheniz olamsın. Hücre cesaının nedeni ile ilgili bir açıklama yapılır. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Sıra 28 Şubat'a da gelecek, 27 nisan bildirisinede hiç şüpheniz olamsın. Hücre cesaının nedeni ile ilgili bir açıklama yapılır. O iş halloldu, sizin haberiniz yok mu, Büyükanıt a üstün hizmet madalyası verildi. Mahkeme henüz suçlu bulmamış, yani suçsuz olma ihtimalide var ve tutuklamalar resmen cezalandırmak üzere yapılıyor, siz hala bir açıklama bekliyorsunuz. Evet açıklama gelir, siz de makul bulursunuz bundan hiç şüphem yok. Alıntı
Φ evrensel düşünce Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 O iş halloldu, sizin haberiniz yok mu, Büyükanıt a üstün hizmet madalyası verildi. Mahkeme henüz suçlu bulmamış, yani suçsuz olma ihtimalide var ve tutuklamalar resmen cezalandırmak üzere yapılıyor, siz hala bir açıklama bekliyorsunuz. Evet açıklama gelir, siz de makul bulursunuz bundan hiç şüphem yok. Bekleyip göreceğiz, yargı madalyaya bakmaz. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Bekleyip göreceğiz, yargı madalyaya bakmaz. Ne kadar, 2-4-6-10 yıl, o bağımsız yargı için geçerli. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2011 Degisen hicbirsey yok,askeri darbeler artik devrini kapatti simdi sivil darbeler devridir.Askeri darbeleri ABD yaptiriyordu sivil darbede onun eseridir. 3 ay süresi var AKP'nin.Bu üc ay icersinde mümkün olan her melaneti yapacaktir,koltukta kalmak ugruna cünkü Kaddafi'nin nasilki halkina saygisi sevgisi yoksa ülkemizi yönetenlerinde halka ne saygisi nede sevgisi vardir.Onlar sadece koltukta kalma savasi vereceklerdir,cünkü koltugu kaybetmenin sonu YÜCE DIVAN'dir.Bunu ne Zekeriya Öz denilen cemaat savcisi,ne de Naksi reisi önleyebilecektir.Vatana ihanetin cezasiz kalmasi gibi,hele de gözlerini intikam hirsi bürümüs olanlara bu ülkeyi daha fazla emanet etme lüksü yoktur TüRKIYE'nin. saygilarla Alıntı
Φ evrensel düşünce Gönderi tarihi: 9 Mart , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 9 Mart , 2011 Degisen hicbirsey yok,askeri darbeler artik devrini kapatti simdi sivil darbeler devridir.Askeri darbeleri ABD yaptiriyordu sivil darbede onun eseridir. 3 ay süresi var AKP'nin.Bu üc ay icersinde mümkün olan her melaneti yapacaktir,koltukta kalmak ugruna cünkü Kaddafi'nin nasilki halkina saygisi sevgisi yoksa ülkemizi yönetenlerinde halka ne saygisi nede sevgisi vardir.Onlar sadece koltukta kalma savasi vereceklerdir,cünkü koltugu kaybetmenin sonu YÜCE DIVAN'dir.Bunu ne Zekeriya Öz denilen cemaat savcisi,ne de Naksi reisi önleyebilecektir.Vatana ihanetin cezasiz kalmasi gibi,hele de gözlerini intikam hirsi bürümüs olanlara bu ülkeyi daha fazla emanet etme lüksü yoktur TüRKIYE'nin. saygilarla Umudunuz hala darbedemi? Ak Parti gidecek diyorsunuz, nasıl? Balyoz, sarıkız, ayışığı, kod adı cübbe-sakal,darbe günlükleri mi, yoksa, donanmanın parke taşları altına saklanmış en son PARKE DARBE'si ilemi? Sakın umutlanmayın, ABD'de ki cumhuriyetçilerin seçimi kaybetmesi ve Obama'nın iş başına gelmesiyle o devir kapanmıştır. Cumhuriyetçiler veriyordu darbecilere desteği. Artık yoklar, darbecilerde hapiste, bazılarıda gün sayıyor. Eğer seçimse kasteddiğiniz; sadece AK Parti karşıtlığı üzerinden kurgulanmaya çalışılan bazı ittifaklar, Silivri ve ergenekon ekseninde dönecek olan seçim atmosferinde ve Kılıçdaroğlu'na sunulacak sınırsız medya desteği sebebiyle , AK Parti etrafında bir kenetlenme yaşanmasına neden olacaktır. 4 parti değil, 10 parti birleşseler, barajı geçme ihtimalleri sıfırdır. Oluşacak kamplaşma sürecinde ; ULUSALCI GÖRÜŞÜ , MİLLİ GÖRÜŞ BİLE KURTARAMAYACAK. MİLLİ GÖRÜŞÜNDE ERBAKAN İLE BİRLİKTE MEVTA OLDUĞU BU SEÇİMDE ORTAYA ÇIKACAKTIR. Dün AK Parti’ye 19 belediye başkanı katıldı, 7’si Saadet Partili. Saadet bu AK Parti karşıtı bir ittifaka girerse, Ecevit sonrası DSP gibi olacak. Yani 12 Hazirandan sonra 2015'e kadar Ak Part iktidardaır. Sonrasında Erdoğan devlet başlanı olarak iktidarına devam edecektir. Ergenekon oluşumu ya buna alışır saçma sapan Erdoğan'ı indirme planlarından vazgeçer, yada kirli çamaşırları bir bir dökülür ortaya. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 9 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2011 Umudunuz hala darbedemi? Ak Parti gidecek diyorsunuz, nasıl? Balyoz, sarıkız, ayışığı, kod adı cübbe-sakal,darbe günlükleri mi, yoksa, donanmanın parke taşları altına saklanmış en son PARKE DARBE'si ilemi? Sakın umutlanmayın, ABD'de ki cumhuriyetçilerin seçimi kaybetmesi ve Obama'nın iş başına gelmesiyle o devir kapanmıştır. Cumhuriyetçiler veriyordu darbecilere desteği. Artık yoklar, darbecilerde hapiste, bazılarıda gün sayıyor. Eğer seçimse kasteddiğiniz; sadece AK Parti karşıtlığı üzerinden kurgulanmaya çalışılan bazı ittifaklar, Silivri ve ergenekon ekseninde dönecek olan seçim atmosferinde ve Kılıçdaroğlu'na sunulacak sınırsız medya desteği sebebiyle , AK Parti etrafında bir kenetlenme yaşanmasına neden olacaktır. 4 parti değil, 10 parti birleşseler, barajı geçme ihtimalleri sıfırdır. Oluşacak kamplaşma sürecinde ; ULUSALCI GÖRÜŞÜ , MİLLİ GÖRÜŞ BİLE KURTARAMAYACAK. MİLLİ GÖRÜŞÜNDE ERBAKAN İLE BİRLİKTE MEVTA OLDUĞU BU SEÇİMDE ORTAYA ÇIKACAKTIR. Dün AK Parti’ye 19 belediye başkanı katıldı, 7’si Saadet Partili. Saadet bu AK Parti karşıtı bir ittifaka girerse, Ecevit sonrası DSP gibi olacak. Yani 12 Hazirandan sonra 2015'e kadar Ak Part iktidardaır. Sonrasında Erdoğan devlet başlanı olarak iktidarına devam edecektir. Ergenekon oluşumu ya buna alışır saçma sapan Erdoğan'ı indirme planlarından vazgeçer, yada kirli çamaşırları bir bir dökülür ortaya. Ben darbeden degil yapilmis olan sivil darbden bahsettim. Ama yandas medyanin her seyi sulandirmasi ve saptirmasi gibi sizde aynen okudugunuzu saptirma yöntemini uyguluyorsunuz. Ulusalci görüs yobaz görüsü degildir. Ulusalci ülkesinin bagimsizligi icin vardir. Ülkesini babalar gibi satmazlar. Salvarli sarikli meczuplarin peşinden gidenlerden bu ülkeye dünde felaket geldi bundan sonrada gelecektir. saygilarla Alıntı
Φ evrensel düşünce Gönderi tarihi: 9 Mart , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 9 Mart , 2011 Ben darbeden degil yapilmis olan sivil darbden bahsettim. Ama yandas medyanin her seyi sulandirmasi ve saptirmasi gibi sizde aynen okudugunuzu saptirma yöntemini uyguluyorsunuz. Ulusalci görüs yobaz görüsü degildir. Ulusalci ülkesinin bagimsizligi icin vardir. Ülkesini babalar gibi satmazlar. Salvarli sarikli meczuplarin peşinden gidenlerden bu ülkeye dünde felaket geldi bundan sonrada gelecektir. saygilarla Bahsettiğiniz tanım Ak Parti'ye uymuyor. Sivil dikta tanımı hiç uymuyor. Gerçek vatan severler iktidarı, seçimde yine açık ara önde Allah'ın izniyle. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 10 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2011 Akıl var mantık var, Yalçın Küçük gibi bu davayı desteklemeyenler zaten bunun sulu olduğunu bildiği halde niye sulandırmaktan söz etsinler, bunu sulandırıp, bu davanın ve bu olayların olduğuna inandırılan kesimin tekrar böyle bir şey olmadığına inandırılması için bu tip gereksinimlere ihtiyaç duyulur, bunu da tam tersi herkesekonanlar yapar. Efendim, kanaatimce, Yalçın Küçük'ü tekrar dışarı çıkarıp, bir sonraki tutuklama dalgasında tutuklanacakların yanına tekrar katacaklar ki, tutuklamalar meşru gibi dursun. Çünkü, Yalçın Küçük'ün şekli şemali, tarzı tavrı, ABD'li uzmanlardan aldıkları derslerle '' algı yönetimini '' iyi öğrenen cemaat tayfasının gökte ararken yerde buldukları bulunmaz bir nimettir. Saygılar sunarım. Alıntı
Φ evrensel düşünce Gönderi tarihi: 10 Mart , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 10 Mart , 2011 Efendim, kanaatimce, Yalçın Küçük'ü tekrar dışarı çıkarıp, bir sonraki tutuklama dalgasında tutuklanacakların yanına tekrar katacaklar ki, tutuklamalar meşru gibi dursun. Çünkü, Yalçın Küçük'ün şekli şemali, tarzı tavrı, ABD'li uzmanlardan aldıkları derslerle '' algı yönetimini '' iyi öğrenen cemaat tayfasının gökte ararken yerde buldukları bulunmaz bir nimettir. Saygılar sunarım. Cemaat Abd'li hangi uzmandan ders almış? Bu konuda bir belgeniz varmı? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 10 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2011 Haberin veya kaynağının uyduruk olduğu her halinden anlaşılıyor. Çünkü akıl ve mantık dışı. Böyle bir darbe hazırlığı yapan filan varsa, ilk tutuklamalar başlar başlamaz belgeleri her nerdelerse yok eder, tamam. Bu zamana belge mi kalır? Belgeyi düzenleyip kozmik odaya kaldırıp: "İstesem bile vermeyin" diye tembihleyecek hali yok. Yok eğer darbe planı emir komuta zinciri içinde resmi olarak hazırlanmış ise, ilk yargılanacak kişinin Hilmi Özkök olması gerekirdi. Böyle bir emir komuta zinciri yok ise, belgeleri zaten deşifre olduğu anda imha edebileceği biçimde saklar, her kimse bu hayalet darbeciler. Kenan Evren darbe planını hiç kimseye göstermemiş, özel olarak saklamıştı. Darbe böyle yapılır. Darbenin yapılacağını ondan başka hiç kimse bilmiyordu. Herkes sadece yapılacağından kuşkulanıyordu. Kesin bilgisi olan, Evren'den başka hiç kimse yoktu. Yok hayır, darbeye marbeye her şeyden önce ne ülke, ne dünya konjonktürü uygun değil. Ne darbesi? Darbeler savaş gibidir, gelir kapıyı çalar. Açmazsan iç savaş çıkacağı için zorunlu açarsın ve gelir. Öyle kafadan darbe marbe yapılmaz. Bu zırvaları uyduranlar ne tarih biliyor, ne darbenin filan ne olduğundan ne olmadığından zerre kadar haberleri yok. Bu abuk sabuk iddia, aynen suikast yapacak timin bir adresi aklında tutamayıp günlerdir gözetlediği evin adresine hâla bakmak isterken yakalanıp kağıdı yutmaya çalıştığı komik iddiası gibi olmuş. Bir cehalet ve korku imparatorluğu kuruluyor. Olan tamamen budur... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 10 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2011 Oda Tv'den çıkan 2010 medyayı yönlendirme çalışmaları içinde, açıkça Ergenekon davasının nasıl sulandırılması gerektiğine dair planlar madde madde var, bulup buraya yazarım. Talimatlar Yalçın Küçük tarafından verilmiş. Siz istihbarattanmisiniz,cünkü yazdiklarinizdan öyle anlasiliyor cok dokunulmaz gibi yaziyorsunuz. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 12 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 12 Mart , 2011 Yalçın Küçük'ün geçmişini güvenilir bulmuyorum. Şimdiki tavrı da provokatif duruyor. "Militarist devrimciyim" diyor. "Bana demokrat diyen anama küfretmiş olur" gibi kışkırtıcı, yanlış ve yakışıksız sözleri var. Aslında Perinçek tutuklu kalırken onun serbest kalması da bana garip gelmişti. Ama yani kimse böyle bir ortamda öyle talimatname filan yazmaz şimdi, akıl vaaar, mantık var yahu! Ne diye yazsın, bir toplantı yapıp diyeceklerini demek varken, adamlar geri zekalı mı, bir söylenenleri akılda tutamıyorlar da ikide bir yazılı talimatlara bakıp "haaaa, böyle yapacaktık değil mi? Dur bakayım, şu öbür konuda talimat neydi? Haaa...Hımmm..." mı diyecekler yahu, bu ne düzeysizlik, bu ne komedi, bu ne rezillik, ne oldu bu ülke böyle ya? Ya bir ülkenin zeka düzeyi bu kadar düşmeli miydi, bu kadar mı maskara olmalıydık aleme ya? Bu kadar martavala inanılması da bir ülkede artık rezalet ya! Bir test ettiler, suikastçinin bir adresi aklında tutamayıp ikide bir adres kağıdına bakmaya çalışırken yakalanıp kağıdı yutmaya çalıştığı fıkra gibi zırvasına, millet bir inandı, yurraaaa... Nasıl olsa yutuyor millet, atış sonuna kadar serbest! Ona inananın inanmayacağı zırva olmaz nasılsa! Bir mantık çalıştırır, bir akıl yürütür insan ya! Böyle bir talimatname yazılı olarak varsa da gerçekten Yalçın Küçük yazdıysa, ajandır artık yani, olur mu böyle şey ya? Hadi o ajan da, Odatv hiç tutar mı böyle bir şeyi bilgisayarında yahu? Trojanla atılmış belge var, kanıtlandı. Siz hiç belgeyi oluşturup hemen geri siler misiniz? Eeeey akıl, eeey akıl!!!! Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 12 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 12 Mart , 2011 Ne olacak buldular sey gibi milleti aldatip duruyorlar. Kimileri ALLAH ile, Kimileri yabanci sermaya ile, kimileri Ergenekonla aldatan aldatana, nasil olsa millet yutuyor. Yarabbi sükürcü bir toplumdan baska davranis beklenemez. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 14 Mart , 2011 Cemaat Abd'li hangi uzmandan ders almış? Bu konuda bir belgeniz varmı? Yılanın başı hangi deliğe girerse kuyruğu da o deliğe girer... Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 15 Mart , 2011 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2011 Cemaat Abd'li hangi uzmandan ders almış? Bu konuda bir belgeniz varmı? Var efendim, ama neme lazım burada gösteremem. Çünkü, bu belgelerin yayınlandığı sitenin yöneticileri şimdi Ergenekon'dan içeride ! Saygılar sunarım. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.