Φ angelflower Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2006 SEVGİNİN SADECE SÖZÜNÜ EDENLERLE, ONU YAŞAYANLAR ARASINDA NE FARK VARDIR Sormuşlar ermişlerden birine; "Sevginin sadece sözünü >edenlerle, onu yasayanlar arasında ne fark vardır?" >"Bakın göstereyim" demiş ermiş. >Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar icinde >sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. >Ermiş "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. >"Peki" demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. >Bunun üzerine "şimdi..." demiş ermiş. "Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe." >Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıltılı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. >"Buyurun" deyince her biri uzun boylu kasıklarını çorbaya daldırıp, sonra karsısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerlerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. >"İşte" demiş ermiş. "Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymamış düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Şüphesiz bunu da unutmayın. Hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman..." Alıntı
Φ akarsu Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2006 SEVGİNİN SADECE SÖZÜNÜ EDENLERLE, ONU YAŞAYANLAR ARASINDA NE FARK VARDIR Sormuşlar ermişlerden birine; "Sevginin sadece sözünü >edenlerle, onu yasayanlar arasında ne fark vardır?" >"Bakın göstereyim" demiş ermiş. >Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar icinde >sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. >Ermiş "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. >"Peki" demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. >Bunun üzerine "şimdi..." demiş ermiş. "Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe." >Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıltılı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. >"Buyurun" deyince her biri uzun boylu kasıklarını çorbaya daldırıp, sonra karsısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerlerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. >"İşte" demiş ermiş. "Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymamış düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Şüphesiz bunu da unutmayın. Hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman..." senin yazilarini sevdim. Alıntı
Φ Gece Yağmuru Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 ''Hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman..." Kazanan tarafta olmak ümidiyle...Pylaşımın için teşekkürler ablacım çok anlamlı bir yazıydı... Alıntı
Φ angelflower Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 teşekkür ederim akarsu ve gece yağmuru Alıntı
Φ ilbey__26 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 bencilliğe güzel bi örnek vermişsin . şu ben duygusu benlik duygusu insanları ne hale koyuyor.... eline diline sağlık... Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 sevgi zaten birçok şeyı tedavi eder,içten bir gülümseme,içten bır sarılma her sorun sevgisizlıkten olmuyormukı yazı çok güzeldi,ama asıl güzellık uygulamaktır Alıntı
Φ Adaletlimis Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Coh göze. Insanlar bu sekilmi eleniyorki Kendini düsünen ac kardesini düsünen tok cikiyor. Zaten yalniz kendini düsünenlerden toplum zor meydana gelir degilmi? Ben bir olayi anlatayim, karari siz verin. Kahveye gidiyorum ve bir arkadas vardi biraz kötü yollardan dolandi geldi ve oraya alismaya basladi. Bastan adama aciyarak her istediginde sigara ikram ederdim. Yarim sene gecti beni uzak gördügünde mutlaka baskasindan koparirdi. Zaman gectikce bende huylanmaya basladim, cünkü adam sigara alamiyacak halde degil. Huyluyum ya onu gördügüm zaman kacmaya basliyordum onun oturdugu yerden baska yere kaciyordum. O kisi artik rüyalarima bile girmeye baslamisti ve bende devamli ondan kaciyordum. Karar verdim ve adamin yüzüne bile bakmiyorum artik, bir sefer yüzüne bak ta uzaktan kalkar gelir ve sigara ister, yanina gelince mutlaka kahvecidende benim üzerime bir cay ister. Dövmekte olmuyor, kötü lafta olmuyor. Böyleleride var, ne gicik degilmi. Saygilar Alıntı
Misafir ErdalAktaş Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 sevgi,paylaşım.hoşgörü. herzaman bizimle beraber olsun.. bencillik yanımıza yaklaşmasın.......uzak dursun... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.