Baslik dinsel bir konu gibi geliyor.Aslinda muhakkak ki dinsel bir havasi var.

 

 

Kiyametin kopmasi dinsel inanclara göre,evrenin düzeninin altüst olmasi,canli hicbir hayatin kalmamasi ve inanclara göre bahsedilen ahirette, insanlarin ebedi sükuna kavusmasidir.Ben böyle yorumladim muhakkak ki daha ayrintili aciklamasi vardir ama konu kiyamet olmadigi sadece kiyamet sözcügünü kullanarak yazimi yazmis oldugum icin fazla ayrintilarina girmiyorum.

 

Dini kitaplarda kiyametin ne zaman kopacagindan yola cikarak gösterilen nedenlerden biriside EMANETLERIN ZIYAN EDILMESI, ZIYANA UGRAMASIdir.

Nedir bu emanetler dendiginde akla cok seyler gelirsede ana maddeler olarak; Yasadigimiz ülke,Bu ülkenin yeralti yer üstü zenginlikleri,Akil gelir.Kiyamet sadece ülkemiz icin yikim degildir muhakkak ama ben sadece ülkemizde kopabilecek olan kiyametten bahsedecigim.

 

Emanet olarak yasadigimiz bu topraklari ne kadar koruyoruz.Bu topraklar icin canlarini feda etmis olan Sühedanin bizlere birakmis oldugu bu kutsal emanete ne kadar sahip cikiyoruz?Gercekleri söylememek gerekirse,bu emanete sahip cikmak bir yana bu emaneti ziyan etmekteyiz ve bu ülkeyi birilerine satmaya calisiyoruz.

 

Yeralti ve Yerüstü zenginliklerine ne kadar sahip cikiyoruz?Gerceklere baktigimizda bunlarada sahip cikmadigimiz onlari yabancilara daha dogrusu topraklarimizi satmaya calistigimiz birilerine peskes cekiyoruz.

 

Akil bize verilmis olan en büyük nimet ve de emanettir.Aklimizi kullanmayi beceremiyor ve aklimizi ziyan ederek bu emanetide ziyan etmis oluyoruz.Cünkü aklimiza sahip cikmamiz gerekirken aklimizi birilerinin celmesine göz yumarak kendimize ve emanetlerede en büyük ihaneti yapiyoruz.

 

Gelelim kiyamete;Kiyamet bu ülkede 1919'da bir kez yasandi 90 yil sonra ikinci kiyameti yasamaya dogru dolu dizgin gidiyoruz.

 

90 yil önceki kiyamet alametleri yavas yavas kendini göstermeye baslamis ve GAFLET VE DALALET VE HATTA HIYANET ICINDE OLANLAR yine milleti aldatmayi basarmislardir.

 

 

saygilarla

Baslik dinsel bir konu gibi geliyor.Aslinda muhakkak ki dinsel bir havasi var.

.

.

.

90 yil önceki kiyamet alametleri yavas yavas kendini göstermeye baslamis ve GAFLET VE DALALET VE HATTA HIYANET ICINDE OLANLAR yine milleti aldatmayi basarmislardir.

saygilarla

 

Nasrettin Hoca ne güzel tarif etmiş kıyameti, 'Ben ölünce büyük, karım ölünce de küçük kıyamet kopacak.' demiş.

Emanete hıyanet etmeye gelince, gerçek manada da emaneti muhafaza edenler çok azaldı, toki de binaları çoğalttı, zinaya da magazin deniyor; velhasılı inananlar için kıyamet yakın gibi...

Dünyanin hicbir ülkesinde bugünlerde Türkiye'de yasanan rejim karsitligini göremezsiniz.Avrupa ülkelerinde zaten böyle bir durum mevcut degil.Sistem yasalarla korunmus,sistemi korumakla yükümlü olan kurum ve kisiler üzerlerine düsen görevlewri noksansiz olarak yerine getirir.Sistemle oynamak cocuk oyuncagi degildir.Sistemle oynamak kanli olabilir,SISTEMLE HERSEYE RAGMEN OYNAYAN IKTIDARLAR KAN DÖKÜLMESINIDE HESABA KATMISTIRLAR KI BU COK VAHIM BIR DURUMDUR.Basbakanin referan dumdan önceleri yaptigi mitinglerde "BEN BEYAZ GÖMLEGIMI GIYIP GELDIM,BIZ BU YOLA BASKOYDUK SONU NEREYE VARIRSA VARSIN NEYE MALOLURSA OLSUN YOLUMUZDAN DÖNMEK YOK demeleride bu vahameti percinleyen sözlerdir.

 

Türkiye'de kiyametin kopmasi bu sözlerle depremin öncülleri durumuna gelmistir.YANI KAN DA DÖKÜLSE BIZ REJIMI DEGISTIRMEKTE KARARLIYIZ demekti basbakanin sözleri.

Dünyanin hicbir demokratik ülkesinde bir basbakan ortaya cikip herkese meydan okurcasina haykiramaz.Onu sustururlar.Kim susturur derseniz cevap;gerekli kurumlar olur.Türkiye'de ZATEN COK AZ OLAN demokrasinin icine edildigi de bu sözlerle artik ayyuka cikmistir.Ha Evren'in 12 Eylül'ü ha da basbakanin meydan okumasi.Bence aradaki tek fark Evren üniformaliydi.

 

YÖK'ün yargi kararlarini hice sayarak Türban serbest talimati vermesi bile Türkiye'de ki hukuksuzlugun nerelere kadar tirmandigini göstermektedir.

 

Türkiye'de aslinda kiyamet kopmaktadir,bu kiyametin izlerini yakinda sanirim bütün Türkiye izleyecektir.Yargitay Cumhuriyet Bassavcisinin Türbanla ilgili yapmis oldugu sert uyariya AKP'den gelen sert karsilik kiyametin isaretleridir.Yargitay Cumhuriyet Bassavcisinin görevi yasalarin ve Laikligin korunmasini saglamaktir.Gerekirse yasama organini bile suclayabilir eger elinde gerekli deliller varsa.Yasama demek hukuksuzluk demek degildir.Yasama ve yürütme hukuk ihlallerinde bulunup sonra da bizden daha büyük yok deme lüksüne sahip degildirler.Bassavci Abdurrahman Yalcinkaya'nin uyarilarina karsi yürütmeden gelen yüksek dozdaki sesler yürütmenin hukuka karsi oldugununda bir resmidir.

 

 

 

saygilarla

Dünyanin hicbir ülkesinde bugünlerde Türkiye'de yasanan rejim karsitligini göremezsiniz.Avrupa ülkelerinde zaten böyle bir durum mevcut degil.Sistem yasalarla korunmus,sistemi korumakla yükümlü olan kurum ve kisiler .

.

.

.

saygilarla

 

İşte referandumdan önce de bunları söylüyorduk, şimdi başsavcı dava açsa, çok kuvvetli deliller öne sürse bu başkanla AYM yine hiç bir şey yapmaz. Seçimlerde oy çalınsa, hile yapılsa kim müdahale edecek? Artık atı alan Üsküdarı geçti...