Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2010 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2010 Eşkıya demek yardım ve yataklık demektir. Bu olmadan eşkıya olamaz. Kimse lojistik, moral, parasal destekler olmadan dağda yaşamaz. * ** *** Şapkayı koyup önüne, düşünme ve hazır lokomotife geçmeye gönüllü varken yetkiyi verme zamanı... Yoksa verilmedik ne Güneydoğu kalır, ne Doğu kalır, ne Hatay kalır, ne de Yunanistan Yunan gölü Ege hayalinden vaz geçti, Erivan dersen orada dibimizde öööyle bekliyor, Pontus bile, Bizans bile canlanabilir. Yugoslavya, Irak kel de senin başın şerbetli mi? Gülme komşuna, gelir başına... Sonra söylemedi demeyin... Ben demiş olayım da... Teşekkürler Demirefe. Yazılanlar çok güzel, ama söylenen kadar kolay olmasa gerek ! Yinede düşünceleriniz çok güzel. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2010 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2010 Hayır yani, biz haklıyız! Yirmi yaşında gençlerimizi her gün kurban veriyoruz. Suriye gibi bir ülke "teröre destek veren ülkeler" listesine alınmaktan korkmadıysa, biz "terörle mücadele eden ülkeler listesi" ne girmekten korkacaksak, bu ağır utancın altında eziliriz. Belki bazılarına "olur mu, ABD ye AB ye rest çekilir mi, ambargo koyarlarsa, arabalarımız benzinsiz kalır, çalışmazsa halimiz ne olur?" diye hafakanlar basabilir. Bir kere işin bu noktaya gelmesi en uç senaryo. Bu çağda kimse Türkiye'yi o derece aciz bırakamaz. Varsayalım işler en kötüye gitti, "illa da ne pahasına olursa olsun bu Türkiye'yi dize getireceğiz" diyerek ambargoyu bu noktaya taşıdılar! Bu da bizim yararımızadır. Biz her şeyi, tarımı, endüstrisi ile kendine yeten bir ülkeyiz. Evet, o görüntüyü çizmiyor, en uyduruk malları ithal eden zavallı bir görüntü çiziyoruz. Ama istesek her malı kendimiz rahatlıkla üretecek potansiyeldeyiz. Bu potansiyel ise atıldır. Eti, mercimeği, topluiğneyi ithal eden zavallı bir görüntü çiziyoruz, ama gerçek potansiyelimiz bu değil! Kıbrıs ambargosunun nasıl Aselsan'ın kurulması, bir çok silahı kendimizin yapmamız ile sonuçlandığını hatırlayın. Belki bir süre sıkıntı çeker, düğün konvoylarında benzini har vurup harman savuramayız, ama benliğimizi buluruz! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2010 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2010 ABD büyükelçisi etnik terörün siyasal temsilcisine yemekte: -"Kürt devleti kurulursa 3. sınıf geri bir ülke olarak kalır" buyurmuş, siyasal PKK temsilcisi de: -"Bağımsızlık isteyen Kürtlerin oranı %3 tür" buyurmuş! Bu danışıklı oynanan tiyatrolara karnımız tok. Bu konuşmalar sinek vızıltısı kadar bile öneme sahip değildir. Ey, doğru. Deniz çıkışı olmayan bir Kürdistan, ABD nin elinden tutmadığı bir Kürdistan elhak öyle olur, bir halta yaramaz. Söylenene değil, lafın gerisinde gizlenene bakın. Diyor ki ABD büyükelçisi hazretleri: -"Kontrolümüzden çıkmayın, sizi ancak biz adam ederiz, ona göre!" PKK siyasal sözcüsü de yanıtlıyor: -"İşler planladığınız gibi gidiyor, merak etmeyin." Hiç bir ülke referandum yapılarak, "ey halk, çoğunuz bu devleti istiyor musunuz? Haa, tamam. Çoğunluk istiyor. O halde ben de kurdum gitti!" diye kurulmamıştır. Bu mavalları bize hiç okumasınlar. Osman Pamukoğlu 1993 de Hakkari'ye gittiğinde PKK Behdinan vilayeti adını verdiği bu bölgeyi tamamen kontrolüne almış, her gün yol kesip kimlik denetimi yapıyor, vergi topluyor, askere alma işlemleri yapıyordu. Hakkari'yi "Çekirdek Kürdistan" ilan etmişti. Tam bir kalkışma vardı. Tüm resmi görevliler PKK elemanıydı ve koskoca tugaya şehirden milisler, PKK değil, sempatizan milisler eğlence olsun diye taciz ateşi açıyorlardı. Öyle bağımsızlık isteyen yok diye kimi uyutuyorlar? Tabii derslerini aldılar ve Kürdistan rüyasından Pamukoğlu'nun dürtmesiyle uyandılar, o ayrı... Biz uyumuyoruz... Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2010 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2010 Bu mavalları bize hiç okumasınlar. Osman Pamukoğlu 1993 de Hakkari'ye gittiğinde PKK Behdinan vilayeti adını verdiği bu bölgeyi tamamen kontrolüne almış, her gün yol kesip kimlik denetimi yapıyor, vergi topluyor, askere alma işlemleri yapıyordu. Hakkari'yi "Çekirdek Kürdistan" ilan etmişti. Tam bir kalkışma vardı. Tüm resmi görevliler PKK elemanıydı ve koskoca tugaya şehirden milisler, PKK değil, sempatizan milisler eğlence olsun diye taciz ateşi açıyorlardı. Öyle bağımsızlık isteyen yok diye kimi uyutuyorlar? Tabii derslerini aldılar ve Kürdistan rüyasından Pamukoğlu'nun dürtmesiyle uyandılar, o ayrı... Biz uyumuyoruz... Kan uykusunda da bundan bahsediyordu.Osman Pamukoğlu. Heryerden ateş açıldığını tüm kamu binalarından dahi...Tam 86 şehit... Pkkyı savunanların da amacının aslında insan hakları ve demokrasi olmadığı kürdiston hayaliyle yanıp tutuşduğunun göstergesidir bu olaylar. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2010 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2010 Belirtmek istediğim bir konu da, Osman Pamukoğlu mu iyi, Erdal Sarızeybek mi iyi gibi saçma tartışmalardır. Ben ikisinin birbiri ile çelişen bir şey söylediklerine şahit olmadım. Ee? Hayır, birbiri ile çelişen önerilerde bulunurlar da, anlarım. Şu daha iyi derim. Birinin önerisi aklıma daha çok yatar. Böyle bir tercih yokken neyi neyle, kimi kimle kıyaslıyoruz ki? Böyle akla ziyan kıyaslamalarla elimize ne geçiyor, ne kazanıyoruz? Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2010 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2010 Irak a savaş açmamız gerekmiyor ki, hainlerin yuvası K.Irak da, Barzani bu hainlere yardım ve yataklık ediyor. Biz Barzani ye ne yapıyoruz, ekonomik faaliyetlerimizi güçlendiriyoruz ve pkk ya daha iyi yardım etmesini sağlıyoruz. Bu hükümet pkk ile mücadelede samimi ise önce K.Irakla olan ticari faaliyetleri gözden geçirmek zorunda, bunu yapmıyorsa terörle mücadelede samimi olduklarına sadece yandaşlarını inandırabilirler. İsraile 9 Türk Vatandaşını öldürdüğü için yaptırım kararı aldık diyenler K.Irak a niye hiçbir yaptırımdan söz etmezler? O.Pamukoğlu da, Bordo Bereliler de, Erdal Sarızeybek de ve o bölgede terörle mücadele eden ( generalinden erine) herkes KAHRAMANDIR bunu tartışmanın bir anlamı olduğunu sanmıyorum. saygılar... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2010 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2010 Irak'a savaş açmaya tabii ki gerek yok. Sıcak takip uluslararası hukukta kesin bir haktır. Bir silahlı grup sınırı geçip eylem yapıp kaçtığında, sınır kavramı ortadan kalkar. Suçlular sınır ötesinde izlenmeye devam edilir. Eğer o ülke buna izin vermek istemiyorsa, suçluları kendisi yakalayıp iade etmek zorundadır. Yok benim buna gücüm yetmiyor derse sıcak takip hakkı doğar. Yok, "bu gruplar benim insiyatifimde, sana saldırmalarını da ben izin veriyorum, dolayısıyla ne veririm, ne sıcak takip yapabilirsin" derse, savaş o zaman çıkar. Savaş son çaredir, gerekçesi yoksa cinayettir. Gerekçesi varsa kaçınmak korkaklık ve zillettir. Savaşı göze alamayanlar barışı koruyamaz... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2010 İşte CHP nin durumunu görüyoruz: "Koruculuk sistemi kaldırılmalıdır" ve "Güneydoğu raporu değil, Kürt raporu demeliyiz" diyen Gürsel Tekin seçildi! Benim CHP ye bu yüzden kesinlikle hiç güvenim yoktur. CHP ancak AKP atı tökezlerse yerine koşulacak yedek attır ve aynı tarafa doğru koşturulacaktır. Bu yüzden kesin biçimde sadece Osman Pamukoğlu'nun HEPAR'ına güven duyuyorum... HEPARanan hep özlenen "başı dik devlet, onurlu millet" tavrı budur... NOT: Koruculuk sistemi zaten adı üstünde "geçici" dir. Kaldırılmaya tabii kaldırılacak. Ama bunu henüz terör konusunda hiç bir şey yapmadan söylemek, daha kuyunun dibindeyken "çatıdaki çanak anten değiştirilecek" demeye benzer. Hele bir çatıya çık da, değiştirirsin. Daha bodrumdayken çatı hakkında niye ahkam kesildiği çok net bellidir. Aynen genel başkanının "genel af çıkarabiliriz" diye mesaj verip, sonra "terör bitince" diye vaziyeti doğrultması gibi. Terör bitti de elini tutan mı oldu ki böyle bir laf ediyorsun? Bunlar teröriste ekmekten sudan daha çok ihtiyaç duyduğu, en önemli desteği olan morali pompalayan, bilinçsizse talihsiz, bilinçliyse -neyse yine de şu ortamda adını koymak istemediğim- söylemlerdir. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2010 Ele geçirilen PKK dökümanlarında, militanlarına önemle ve sıklıkla verdiği direktif: "Sorumlu olduğunuz bölgede baskı kuracak, denetimi ele geçirecek ve koruculara baskı yaparak koruculuğu bıraktıracaksınız." Koruculuk sistemini kaldırma söylemi, doğrudan PKK ağzıdır. Terör örgütü sözcülüğüdür. Buna hiç bir kuşku yoktur. Hele bu sözü işin başında olmayan, işin başına gelme talebinde bir kişi peşinen söylüyorsa, söylemin vahameti on kat artar. Hani işin başında olur, belli koşulları da oluşturur da, ondan sonra söylese neyse... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.