Gaflarımız

[Φ Taş Yürekli]

ne röntgeni kız benim yaptığım arkadaşlık göreviydi arkadaşımınkide aşk görevi

[Φ güzelyaz]

ne röntgeni kız benim yaptığım arkadaşlık göreviydi arkadaşımınkide aşk görevi

 

iyide ne bağırıyon yaaaa ağlıyim miiiii...

[Φ Taş Yürekli]

sana kıyabilirmiyim yaa ne bağırması vuuu canım canım

[Φ a.y.h.a.n]

bende anlatiyim bari

matematik dersinde hoca zaten kafa adam öle konuşuyoz makara falan yapıyoz

bizimde bi arkadaş var sürekli a.q der(tabii uzun halini )

ama o kadar çok kullanır ki artık bizimde sdilimize yerleşti

herneyse derse dönelim işte hoca öle başından geçen bi olayı anlatıyodu

bende kaptırmışım tam en heyecanlı yerinde bi patlattım vay a.q diye

millet önce bi afalladı sonra hepsi birden yarıldı resmen

tabi benim kafa önde utancımdan kıpkırmızıyım

ama hoca bişi demedi allahtan

offf yaa hla düşündükçe kötü oluyorum

[Φ modernjames]

arkadaş valla şu a.q anlamadım. sonra bir yorum yaptım ne ola bilir diye buldum sanırım eğer o tahmin ettiğimse süpersin.

[Φ a.y.h.a.n]

sık kullanılan bir küfür desem sanırım daha iyi anlarsınız

[Φ modernjames]

tamam tahminim doğruymuş...

ne yapmışsın sen sınıfta kız yok mu? orası erkek lisesi mi?

[Φ a.y.h.a.n]

işin en kötüsüde o zaten

6 erkek 12 kız

[Φ a.y.h.a.n]

bi gün karar verdik sınıfta kahvaltı yapçaz

işte 2.dersi falan hocadan aldık para topladık 2-3 kişide alışveriş yapçak

 

herneyse işte o gün geldi

sınıftada saf bi kız var

işte alınanlara baktı çocuğa sordu kaç ekmek aldın

ç:4 ekmek

saf kız:hadi yaa çok değil mi

ç:ama 2 çiftli

s.k:heee tamam o zaman

[Φ Taş Yürekli]

+18 (biraz şey ama çok komik)

devlet hastahanesi kantininde çalışıyordum yaş 12-13 hastahanenin bahçesi insanlarla doluydu hemşireler beni çok severdi birazda şımarıktım gene bahçenin dolu olduğu bir zamanda hemşirenin biri hemşire yatakodası camından çıktı bana bağırdı az gelirmisin dedi bişe soracam gittim pencerenin altına buyur abla dedim kısık bir sesle dediki kantinde orkit varmı bende aklıma geldi raflarda üzerinde orkit yazan paketler vardı var dedim

ozaman bitane gazeteye sarda getir koy sepete dedi

tamam dedim gittim kantine baktım raflar dolu ama niye öyle kısık sesle söyledi anlamadım dedim bi sorayımda emin olayım yanlışlık olmasın aldım orkiti elime çıktım kapıya havayada kaldırdım paketi bundanmıııııı diye bağırdım herkeste baktı bana hemşireye baktı hemşire kafasını salladı utanarak sonra içeri girdim tekrar gazeteye sardım dediği gibi geldim sepete koyarken baktım sepet elimde kaldı ipiyle beraber

hemşire al onuda gel bizahmet dedi

dedim allaaa yatak odasına çıkıyorum

gittim kapıya vuracaktım kapı kendisi açıldı hemşire bi çıktı dışarı aynı azrail bi şamar yedim seslisinden

o şey öyle gösterilirmi herkesin içinde diyede bağırdı azdaha ağlayacaktım dedim nedir bu yaa

defoolll ...... dedi

ben ne bileyim arkadaş yeni çıkmıştı ozamanlar heralde gene anlamadımda dedim kendi kendime bu kadın kısmını anlamak zor yav

[Φ Taş Yürekli]

10-11 yaşlarındayken bodrum katta bir çay ocağında limonata satış uzmanı olarak göreve başlamıştım adam ilk gün bir büyük kova limonata yaptı tepsiye bardaklarla koyuyor diyor git soğumadan gel yani satmasan bile ısınmasın göreve başlıyorum tabi ilk günü o istekle bütün kovayı satıyorum güzelde para kazanıyorum 2. günü sabah erken çağırdı patron gittim gene baktım bir kova daha yapıyor içine 5-6 tane limonu rendeliyor yarım kiloda şeker neyse doldurdu kovayı gene bardakları aldım gittim ama bir isteksizlik varki sormayın bayaa bi bağırdım limon limon kimse tınlamadı hepten sıkıldım güneş beynime geçti nerdeyse gittim oturdum belediye parkına limonataları hep içtim sonrada satışı bıraktım hesap yapmaya başladım burda 10 bardak varsa ve ben bunun 4 tanesini içebildiysem bizim patron 10 tanesini içer dedim işi bırakacamya nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum patronda biraz ******* benziyor kızacak diyede korkuyordum biraz daha düşündüm bi cesaret kalktım sonra döndüm çay ocağına 4 tane satmışım gibi parasınıda cebimden çıkardım masaya koydum çay ocağındada patronun arkadaşları vardı yüzleride gülüyordu hepsinin dedim oooo 10 10 10 10 10 eder 50 bardak bunlar hepsini içer cesaretim hepten arttı dedim patron ben işi bırakıyorum patronun gülen yüzü birden sinirlendi madem bırakacaktın bu bir kova limonatayı neden yaptırdın bana ne yapacam şimdi bu kovayı dedi bende mahsumca içersiniz dedim baktım patron geliyor merdivenlerden yukarı 4 bacak kaçtım terliği salladı peşimden az dahada vuruyordu hayvan herif bu ilk ticari işimdi sonra karaborsa sigara ticaretine başladım onuda yazarım sonra

[Φ iremeric]

bende bikere okuldan çıkmışım arkadaşlarla bekleki otobus gelsın mubarek gelıo tıkıs tıkıs dırek gecıo adam ,neyse bızde dedıkkı hadi biraz yürüüp bi iki durak oncekıne gıdelımde bınelım fln neyse gittiimiz durakta tren istasyoınun yanında tam neyse beklıoz beklıoz otobus gelmıo bende cok snırlenmstım bıseye(muhtemelen otobuseydı sanırm)tren geçio ama nasıl gürültülü bende avazım çıktıı kadar bagırdım ama kendi sesimi bile duymuyorm o derece neyse trenın dudugu bı sustu ama ben hala bagırırom sonra noluoz ya fln bı baktım otobus gelms bızımkıler otobuse bınmıs gelsene dıe bagırıolarms butun otobuste bakıo bana derken o utancla bındım bıde ustune annem otobusteydı ısten gelıoms eve gıdınce artık kopan kıyametı dusunun yanı

[Φ Taş Yürekli]

delimisin kız niye bağırıyorsun

[Misafir CYRANO]

taksimde bir cafede otururken arkadaş ortamında, masaya gelen iki kişi, birisi 40 küsür yaşında adam yani, bayanda 19 civarı. herkesin anladığı halde benim o soruyu sorduktan sonra masada esen rüzgarı takriben kafamı masaya otuz kere vurasım gelen gaf

 

"kızınız mı?"

[Φ asktan1]

Patronumla toplantiya giderken farketmeden "farkindamisiniz bilmiyorum ama üzerinize cikolata sosu dökülmüs yakanizda..." sözü tabi tam osirada arkamizdan gelen diger misafir üyeleri görmemis olmam..patronumun kipkirmizi olmasi...toplantiya giderken son söylenilecek uyarilardan biri olmasi..Neyseki hala ayni yerde calisiyorum

[Φ ..::Tuz::Taşı::..]

taksimde bir cafede otururken arkadaş ortamında, masaya gelen iki kişi, birisi 40 küsür yaşında adam yani, bayanda 19 civarı. herkesin anladığı halde benim o soruyu sorduktan sonra masada esen rüzgarı takriben kafamı masaya otuz kere vurasım gelen gaf

 

"kızınız mı?"

aynısı benim başımada gelmişti

[Φ modernjames]

abicim geçenlerde başımdan bir olay geçti onu arzedeyim.

ben yeni bir telefon kartı almıştım(sıksık numara değiştirmeyi severim). hattımın kullanıma açılmasına kadar eski hattı kullanayım dedim. ara sıra yeni sini deniyorum bu arada ama bir türlü kullanılmıyor. neyse hafata sonu dur dedim bir kaç gün daha bekledim p. tesi oldu hala sinyal yok. öğlen olsun derken akşamı buldu. daha önce hiç bu kadar uzamamıştı açılma süresi(tabi 1997-98 lerde hattın açılma süresi bir haftayı buluyordu o başka).neyse bir sorun vardı artık kesin olarak salı günü sabah erkenden müşteri temsilcilerine gittim. açtım ağzımı yumdum gözümü. maduriyetimi anlattım. adamlar bişey diyemedi kartı alalım birde biz bakalım dediler. beni bir bayana gönderdiler. biri sistemden kontole girdi diğeri direk telefoumu aldı hattı kontrol için. sabah hattım açık olmadığında telefonum kapalıydı. neyse kız aldı pinimi girmemi istedi bende aldım girdim. abi ne göreyim açılmayan telefon hattı o anda şebeke buldu. kıza geri telefonu verecem ama hat açık. versem çıkardığım rezalet yanıma kar kalacak o anda ne yapayım ne edeyim derken. artık istemeyerek kıza uzattım kız bana ne desin "işte ya telefonun çalışıyor..""

bunun üzerine özürdileyip çıkmaktan başka yapacak bişe yoktu.. o gafımı hiç unutmam.

[Φ helin]

taksimde bir cafede otururken arkadaş ortamında, masaya gelen iki kişi, birisi 40 küsür yaşında adam yani, bayanda 19 civarı. herkesin anladığı halde benim o soruyu sorduktan sonra masada esen rüzgarı takriben kafamı masaya otuz kere vurasım gelen gaf

 

"kızınız mı?"

[Φ zeyynepp]

geçen sene final zamanı.böyle sabah 5e kadar faln çalıştım 2 saat uyudum sınava gitcem.

otobüs durağında bekliyorum bi tane geldi bindim.

ama benden başka kimsede binmedi otobüse.içimden diyorumki allah allah ya duraktaki herkes öğrenci niye kimse binmiyo diyorum.

biraz ilerledikten sonra otobüs sağa döndü.aman tanrım

ben yanlış otobüse binmiştim çünkü benim otobüsün sola dönmesi lazım!!!

derken durakların birinde indim.biraz yürüdükten sonra bi duraktan okula gidiyomu diye iyce kontrol ettikten sonra bindim.

ama ne göreyim durakta beklediğim insanlarla aynı otobüsteyim!!!!

bayağı bi dumura uğrayıp rezil olduktan sonra umarım kimse beni tanımamıştır diye düşünürken 2 kişinin kendi arlarında benim hakkında konuşurlarken duydum!

batağı bi kötü durumdu anlıycağınız

[Φ Yağmur Yüreklim]

yanlış anlamayın bayan size gülmüyorum

[Φ zeyynepp]

yani biraz öyle bi durum oldu

[Φ Taylan Abi]

Yapı Kimyasalları üreten bir firmanın satış sorumlusuyum. İşimiz gereği bazen satış yaptığımız şantiyelerin adresini, sevkiyat yapacak kamyonlara telefonda tarif etmek durumundayım. Neyse; bir gece bar'daydım ve feci şekilde alkollüydüm. Bu kamyonculardan birisi gece 02.00 gibi aradı ve adresi sordu. O gürültünün içerisinde anlatamayacağımdan mesaj yazmayı denedim. Dedim ki " filan filan caddeden gidiyosun, falan yerde şantiye. Ama oradaki yetkili bilmemne bey çok xxxxxxx xxxxx bir adam. İhtiyar, kıl kıl davranabilir aklında olsun" yazdım ve gönderdim.

Tahmin edersiniz mesajı kime gönderdiğimi : -bilmemne bey'e

[Φ İNTERLOCK]

very very years ago idi felân

tallan abime poz yaptım

tipi bozuk gelmişti de..

(ÖRNEK RESMİ!)

gafım o gaf oldu

iki gözüm mor oldu

 

tallan abimisin uçuş vaziyetleri

cyrano'ya bilem

onsekiz ondokuz felan basar

yaşa tallan abim

hep gönnümde yaşarmışın sen de

ban hiç bilmesmişim

heyyo

en büyük tallan abimiss

[Φ hazırlıksız hacet]

üniversiteyi yeni kazanmısım iki arkadas oturuyoruz dısarda sigara içip muhabbet ediyoruz. karsıdan iki tane bayan geldi tabi bizde zaten tasradan gelmişiz onlardan da tahminen dogu avrupadan neyse velhasıl yanımızda bi tane telefon kulubesi var kızlar kulubeye gittiler telefon acmak için ama arayamadılar içlerinden biri bizim yanımıza geldi tabi biz o esnada düsen dibimizi arıyoruz bayagı mesguluz yani gelen bayan bize telefonu kullanamadıgını soyledi ve nedenini sordu tabi ingilizce ben anladım sorunu hemen aklaktım klubeye gittim baktım calısmıyor telefon kızın yanına geldim benden 20 santim falan uzundu tabi kafamı yukarı kaldırıp kendinden emin bir sekilde basladım anlatmaya

the telephone is BOZUK

[Φ ERBAY]

memleketteki arkadaşımla rahmetli annesinin anısına yaptırdığı çeşme hayratının başında oturuyoduk..."annenin anısına çok hayırlı bir iş yapmışsın diyeceğime", "annenin anasına çok hayırlı bir iş yapmışsın demiştim"... o an yerin 7 kat dibine geçmiştim tabii... ALLAH'tan samimi arkadaşımdı...