Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 3 Mayıs Türkçülük Bayramı kutlu olsun Çiçi Yabgu’dan Bilge Kağan’a, Ziya Gökalp’ten Mustafa Kemal Atatürk’e, kadar nice Türkün elden ele dolaştırdığı Türk milliyetçiliği bayrağı nihayet 3 Mayıs 1944’te hiç sönmeyecek bir meşaleye dönüştü - Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, pek çok kez dile getirdiği ‘Türkçülük’ ve ‘Milliyetçilik’ ile ilgili sözlerinden birkaçını 3 Mayıs Türkçüler Bayramı’nı kutladığımız şu günde ‘belki kulaklara küpe olur’ diye yeniden tekrar etmek ihtiyacını duyduk. Türkçüler asla sinmez! Bugün günlerden 3 Mayıs 2010... 66 yıl önce bugün, Türk Milliyetçileri’ni yargılama gafleti gösterenlerin, Türk Milleti tarafından nasıl ‘ebediyen mahkum’ edildiğinin görüldüğü gün Her dönem olduğu gibi işbirlikçilerin Türkçüleri hedef alan amansız mücadelesi bu dönemde de sürüyor. Dünden bugüne değişen pek bir şey olmadı. Geçmişte Türkçülük hedef tahtasına oturtulmuştu. Sonra da milliyetçilik hedef oldu. Bugünlerde ise ulusalcılık hedef yapılıyor. Geçmişte Nihal Atsız ile Alparslan Türkeş ve arkadaşları sanık sandalyesindeydi, sonra idam sehpalarına Mustafa Pehlivanoğlu ile Ali Bülent Orkan ve arkadaşlarını taşıdılar. Bugünlerde ise sadece senaryoda ufak-tefek değişiklik yaptılar... Evet bugün günlerden 3 Mayıs 2010... 66 yıl önce bugün, Türk Milliyetçileri’ni yargılama gafleti gösterenlerin, Türk Milleti tarafından nasıl ’ebediyen mahkum’edildiğinin yıldönümü. Yine bugün unutulmaz 3 Mayıs 1944’ün anısını ’ebediyen yaşatmak’ için ilan edilen ’Türkçüler Günü’nün yıldönümü... Gelin bir daha; Türk Milleti’nin hatıralarını tazelemek, genç nesillere Türkçülük şuurunu verebilmek için o günleri yeniden hatırlatalım: Dünyada bitti, Türkiye’de başladı II. Dünya Savaşı sonrasında sınır komşumuz Rusya’nın; galiplerin yerinde yer alması, tarafsızlığını titizlikle korumaya çalışan Türkiye’yi endişelendirdi. Başta dönemin ’tek adamı’İsmet İnönü olmak üzere Türkiye’yi yönetenler; Kızıl Ordu tarafından bir bir işgal edilen Doğu Avrupa ülkelerini gördükçe, Türkiye’nin de işgal edileceği kabusu ile karşılaştılar. Bu dönemde Türk Milliyetçileri hedef seçilirken, Sovyet yanlılarının faaliyetlerine göz yumuldu. Türkiye’de komünist faaliyetlerin artması ile birlikte Türkçülere karşı saldırılar da giderek büyüyordu. 1939 yılına gelindiğinde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından milliyetçi yayınlar dışlanıyor, bunlara karşı alınacak tedbirler rapor hâline getiriliyordu. Bakanlık tarafından milliyetçi yayınlar hedef alınırken öte yandan sosyalist içerikli Yurt ve Dünya ile Adımlar dergilerine abone olunuyordu. İş bu kadarla da kalmamıştı. Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in talimatıyla klâsik eserler basıldı. Basılan bu 496 klâsik eserin içinde 63 Rus klasiğine yer verilirken, tek bir Türk klâsiğini görmek mümkün değildi. Komünist bir derleme şiir kitabının bütün okullara tavsiye edilmesi de bardağı taşıran son damlaydı.. O dönemde, Hüseyin Nihal Atsız’ın yönetiminde yayımlanan Orkun Dergisi, komünist yayınlara karşı mücadele eden Türkçülük ve Turancılığı benimseyen önemli bir yayın organıydı. Yaptığı sert muhalefetten dolayı Orkun Dergisi ve Hüseyin Nihal Atsız bir anda komünistlerin ve devletin hedefi haline gelmişti.. 1933 yılında yayın hayatına başlayan Orkun, 1934’te kapatıldı.1 Ekim 1943’te tekrar yayımlanmaya başlanan dergi, 1 Nisan 1944’te tekrar kapatıldı. Türkçü ve Turancı fikirlerle yayın yapan Ergenekon, Bozkurt ve Gök Börü de zaman zaman aynı akıbeti paylaşacaktı. Alıntı. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 3 Mayıs Türkçülük Bayramı kutlu olsun Gerçekten bu tarihi Türkçülük bayramı olarak mı kutluyorsunuz dostum ? Irkçı fikirleriyle, nazizmi Türkiye'de yaymaya çalışmak, vatandaşları birbirine düşman etmek için uğraşmaktan başka memlekete tek bir faydası bile olmayan adamın bu suçları yüzünden yargılandığı günü "Türkçülük bayramı" olarak mı kutluyorsunuz ? Şu MHP'lileri ben hiç anlamıyorum. Nihal Atsız'ın yazdıklarını birisi yazsa, adama din düşmanı, bölücü, provakatör derler. Bunun alasını yapan adamın, bu yüzden yargılandığı günü "Türkçülük bayramı" diye kutlarlar. Ermeniler, Kürtler, Çerkezler, Abazalar, Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Lazlar, Lezgiler, Gürcüler, Çeçenler içerdeki düşmanlarımızdır. Bu kadar çok düşmanla çarpışmak için iyi hazırlanmalı. Tanrı yardımcın olsun! Hüseyin Nihal Atsız Düşünün, böyle zehirli, insanlık dışı, ırkçı fikirleri yaymaya çalışan, ülke içinde ırka dayalı bir çatışma yaratmaya çalışan adam mahkemeye çıkarılıyor ve bu MHP'lilere göre "Türkçülüğe, Türk milliyetçiliğine yapılan saldırı" oluyor. Bu adamın bu barbar, ırkçı fikirleri yüzünden yargılandığı gün "Türkçülük bayramı" olarak kutlanıyor. Peki Kaplan dostum; Hüseyin Nihal Atsız'ın fikirlerine karşı mısın yoksa savunuyor musun ? Savunuyorsan mesela ben, etnik kökenimden dolayı, sana göre Türklerin çarpışmak için hazırlanması gereken bir "iç düşman" mıyım ? Benim gibi Atsız'ın saydığı etnik kökenden gelen onmilyonlarca Türk vatandaşı, "Türklerin" çarpışmak için hazırlanması gereken "iç düşmanlar" mı ? Yok savunmuyorsan bu ırkçı görüşleri ve karşıysan, o zaman neden bu ırkçı safsatalar yüzünden yargılanan ve ceza alan adamın yargılandığı günü "Türkçülük bayramı" olarak kutluyorsun ? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gerçekten bu tarihi Türkçülük bayramı olarak mı kutluyorsunuz dostum ? . . . Yok savunmuyorsan bu ırkçı görüşleri ve karşıysan, o zaman neden bu ırkçı safsatalar yüzünden yargılanan ve ceza alan adamın yargılandığı günü "Türkçülük bayramı" olarak kutluyorsun ? Aynen katılıyorum... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Aynen katılıyorum... Ben de Nihal Atsız'ı lider olarak gören bir grupla oturup bir akşam uzun bir sohbet yapmış ve görüşlerinden hoşlanmamıştım. Kabul edilebilir değildir... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Ben de Nihal Atsız'ı lider olarak gören bir grupla oturup bir akşam uzun bir sohbet yapmış ve görüşlerinden hoşlanmamıştım. Kabul edilebilir değildir... Valla ben düşüncelerini tehlikeli buluyorum. Nihal Atsız konusunda dört dörtlük uzman olduğumu kesinlikle söyleyemem elbette ki, Fakat öğrenebildiğim/anlayabildiğim kadarıyla ziyadesiyle kafatasçıdır kendileri. "Kafatası Milliyetçiliği" denilen kavram, ona ithafen çıkmıştı ya da o kendi bizzat söylemişti sanıyorum. Ancak bence asıl tuhaf olan şey Nihal Atsız'ın kendisinden ziyade, Bugün Kürtçülük ile ilgili olarak Kürtçü kimselerin Etnik-Milliyetçi yaklaşımları ile yargılanmalarını eleştirenlerin: "Bu ülkede hiç Türkçülük (Türk Etnik Milliyetçiği) yargılandı mı?" diye hesap sormalarındaki bilgisizliktir. Ancak asıl bilgisizlikleri ile Türk Ulusçuluğu ile Türk Etnik Milliyetçiliği'ni birbirine karıştırabilmelerindeki sığlıktır... İlginçtir, komiktir, sempatik bulunasıdır... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Yeri gelincede yok efendim ben Nihal Atsiz'in görüslerine katilmiyorum der. Her zaman söylemisimdir, insanlarin söylemlerine degil yaptiklarina bakacaksin ve öyle degerlendireceksin. Lafta demokrasi taraftari, irkciliga ve fasizan zihniyete karsiyiz deriz ama fasist bir düsünceyide burada Türkcülük bayrami diye överiz. Ayni zihniyet neden Türkiye'de olaylar bitmiyor diye bizi sorgular. Nasil bitsin bu tür fasizan dpüsübceler oldukca ve devlet erkaninda otorite sahibi oldugu sürece. Alıntı
Misafir Palaman Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Aynen katılıyorum... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Yani, doğru... Kabul edilemez demem hafif kalır, tehlikeli, etnisiteyi darmadağın edebilecek bir bombadır. Çekoslavakya olsak da, iki etnikten oluşan, boşanmakla kurtulsak... Çok fazla sayıda etnik var. Çok tehlikeli, darmadağın olur... Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 3 Mayıs 1944 çarşamba günü, ırkçılık - Turancılık davasıyla tutuklanan akademisyen, gazeteci ve yazarın, Ankara’da mahkemesi görüldüğü esnada durumu protesto etme ve tutuklananlara destek amaçlı yürüyüşe geçen Türkçüler vesilesiyle her yıl anılan gündür. ilk defa eyleme geçen bir fikir için önemli bir gündür. Bana göre bayram falan da değildir Nihal Atsızın da değildir bu gün aslında. Bir tür dayanışma günüdür. Birçok arkadaş aslında Türkçülük güne karşı, yani bunların karşı olduğu Nihal Atsız değil. Nihal Atsızın Fikirleri özellikle Sevgili Cyrano arkadaşın yazdığı sözlerden dolayı bende kabul etmiyorum ,fakat konu yalnız Nihat Atsızdan ibaret değildir. Tam tersine büyük acıların çekildiği bir günü unutturmamaya yönelik buruk bir anmadır. Bahsi geçen Türkçüler de yalnız Adsızcılar değildir. Atatürk ün ölümünden 6 yıl sonra, devleti endişelendirecek kadar destek görmeye başlamış bir ideolojinin eylemleriyle ortaya çıkmıştır bu gün. O zamanlar sol gruplar ve Türkiye komünist partisi nasıl dürüstçe aşırı sola sahip çıkıyorduysa*, Nihal atsız, akademisyen arkadaşları ve onların öğrencileri de aşırı milliyetçi fikirleri temsil ediyordu. Bu günü aslında Nihal Atsız adına kabul etmemek gerek bugün MHP gibi partilerden önce böyle adamlardan oluşmaktaydı Türk siyasi fikir hayatı. Sözün özü, 3 Mayıs, Türkçülerin ciddi bir güçken bir anda yıkılmalarını anma günüdür, bunu protesto eden binlerce gencin yürüyüşlerini, dayanışmalarını anma günüdür. Bu gün,her fırsatta Ermenileri anma günü yaparken 3 Mayısı Türkçü günü olarak görmek ve Türklere yapılan zulümleri, haksızlıkları(Rusların Ahıska Türklerine yaptığı katliamları,Ermenilerin Türklere ve Azerilere ayptığı katliamları,Balkan Türklerine yapılan katliamlar vb.) gündeme getiren bir gün aslında olması gereken. Aslında çok şey istediğimin farkındayım, Türkiye de bu güne sahip çıkacak kim var? Kim yada hangi sivil toplum kuruluşu bunu destekleyecek,Konu Ermeniler olunca herkes ermeni olur,teröristler olunca İnsan hakları olur ve herkes o günleri katliam gününü olarak kabul eder ve yapmadığı şeylerden dolayı özür bile diler. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gerçekten bu tarihi Türkçülük bayramı olarak mı kutluyorsunuz dostum ? Yok savunmuyorsan bu ırkçı görüşleri ve karşıysan, o zaman neden bu ırkçı safsatalar yüzünden yargılanan ve ceza alan adamın yargılandığı günü "Türkçülük bayramı" olarak kutluyorsun ? Kutlamak istiyorum aslında sevgili cyrano . Gönül isterdiki Nihal Atsızın adı olmadığı bir Türkçülük bayramı olsun. Ama bu gün yanlnız Nihal Atsızdan ibaret değildir,Atatürkün ölümünden 6 yıl sonra Türkçülüğün bu günkü yaşadığı acıların arkasındakiların dayanışmasıdır aslında. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Bana göre bayram falan da değildir Nihal Atsızın da değildir bu gün aslında. Bir tür dayanışma günüdür. Su celiskiye bakin Allahaskina, sanki bu basligi sayin kaplan-200 degilde baskasi acti ve basliga "3 Mayis Türkcülük Bayrami kutlu olsun" yazdi. Kendi attigi basligi unutup birden "bana göre bayram falan degildir, bir tür dayanisma günüdür" diyor arkadas. Ve bir sonraki yorumda ise bir yorumcu arkadasin sorusu üzerine tam tersini söylüyor: Kutlamak istiyorum aslında sevgili cyrano . Gönül isterdiki Nihal Atsızın adı olmadığı bir Türkçülük bayramı olsun. Daha ne diyelimki bu celiskilere????? Baslikta bayram oluyor, sonra yok dayanisma oluyor daha sonrada bayram olarak kutlamak isterim deniliyor. Bunu söyleyen ayni kisi. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 3 Mayıs 1944 çarşamba günü, ırkçılık - Turancılık davasıyla tutuklanan akademisyen, gazeteci ve yazarın, Ankara’da mahkemesi görüldüğü esnada durumu protesto etme ve tutuklananlara destek amaçlı yürüyüşe geçen Türkçüler vesilesiyle her yıl anılan gündür. ilk defa eyleme geçen bir fikir için önemli bir gündür. Bana göre bayram falan da değildir Nihal Atsızın da değildir bu gün aslında. Bir tür dayanışma günüdür. Birçok arkadaş aslında Türkçülük güne karşı, yani bunların karşı olduğu Nihal Atsız değil. Nihal Atsızın Fikirleri özellikle Sevgili Cyrano arkadaşın yazdığı sözlerden dolayı bende kabul etmiyorum ,fakat konu yalnız Nihat Atsızdan ibaret değildir. Tam tersine büyük acıların çekildiği bir günü unutturmamaya yönelik buruk bir anmadır. Bahsi geçen Türkçüler de yalnız Adsızcılar değildir. Bu davada yargılanan ve ceza alan "Türkçüler" Hüseyin Nihal Atsız ve onun öğrencileri, dergi kadroları, fikir yoldaşlarıdır. Aralarından daha sonra fikirlerini değiştirip "Türk-islam sentezi" fikrine dönmüş olanlar olabilir. Ancak o tarihte, o davada yargılananların hepsi Atsız'ın ırkçı fikirlerini savunan insanlardır. (Bu arada ben Nihal Atsız'a ırkçı derken bir ithamda bulunmuş falan değilim. Hüseyin Nihal Atsız kendini ırkçı olarak tanımlamaktadır) Atatürk ün ölümünden 6 yıl sonra, devleti endişelendirecek kadar destek görmeye başlamış bir ideolojinin eylemleriyle ortaya çıkmıştır bu gün. 1934 yılında, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin başında Atatürk varken, bu grup ırkçılık yaptığı için dernekleri, dergileri vs kapatılmıştır. O zamanlar sol gruplar ve Türkiye komünist partisi nasıl dürüstçe aşırı sola sahip çıkıyorduysa*, Nihal atsız, akademisyen arkadaşları ve onların öğrencileri de aşırı milliyetçi fikirleri temsil ediyordu. Alakasız bir benzetme olmuş dostum. "Aşırı sol" ile diğer sol, sosyalist partilerin arasındaki fark ideoloji farkı değildir. İdeoloji için kullanılan araçlar ve yöntemlerin farkıdır. "Aşırı sol" dediğin örgütlerin ideolojisi ile, yasal bir sol sosyalist partinin ideolojisi farklı değildir. Yasal bir sosyalist parti ile, yasadışı sosyalist bir örgüt arasındaki fark; biri sosyalist rejimin "silahlı mücadele" ile kurulacağını söyler. Diğeri ise, sosyalist rejimin demokratik yollarla, seçimle iktidara gelip ülkenin sosyalist modelle yönetileceğini savunur. Fakat, milliyetçi partiler ile, ırkçı faşist partiler arasındaki fark ideolojiktir. Hitler, Atatürk'ün "aşırısı" olmadığı gibi. Bu günü aslında Nihal Atsız adına kabul etmemek gerek bugün MHP gibi partilerden önce böyle adamlardan oluşmaktaydı Türk siyasi fikir hayatı Atatürk ve fikir arkadaşları hangi "siyasi fikir hayatı"nı oluşturuyorlardı ? Bu gün,her fırsatta Ermenileri anma günü yaparken 3 Mayısı Türkçü günü olarak görmek ve Türklere yapılan zulümleri, haksızlıkları(Rusların Ahıska Türklerine yaptığı katliamları,Ermenilerin Türklere ve Azerilere ayptığı katliamları,Balkan Türklerine yapılan katliamlar vb.) gündeme getiren bir gün aslında olması gereken. Bunun için, ırkçı bir adam ve onun ekibinin, ırkçılık suçundan yargılandığı günü "Türkçülük günü" olarak kutlayıp, sonra Türklere karşı uygulanan ırkçı politikaları eleştirmek ne kadar ciddi ve anlamlıdır ? Ve ne kadar ciddiye alınır? Aslında çok şey istediğimin farkındayım, Türkiye de bu güne sahip çıkacak kim var? Kim niye sahip çıksın? Sahip çıkılması ayıptır. Tüm dünyada insanlık suçu olarak kabul edilen ırkçılığı Türkiye'de uygulamak için uğraşan, farklı etnik kökenden gelen vatan evlatlarını düşman belleyen. Türkleri onlarla çarpışmaya çağıran bir adam mahkeme karşısına çıkarılmış ve ırkçılık suçu işlediği için ceza almış. Bunun neresi "zulüm" neresi "baski" Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 Atatürk ve fikir arkadaşları hangi "siyasi fikir hayatı"nı oluşturuyorlardı ? Sanırım aslında Türk Devrim Tarihi'ne bakınca belki de "Ulusçuluk" ile "Milliyetçilik" arasında bile ayrım yapmak gerekiyor! Hatta ayrıca bir "Millilik"i bile tanımlamak gerekiyor... Saadet Partisi geleneğinin düşünce yapısını kastediyorum bununla... "Ulusçuluk" ise daha çok "Misak-ı Milli" ve "Kuva-i Milliye" ile anılıyor... "Milliyetçilik" dediğimizde ise daha çok "Turancılık" gibi bir algı ortaya çıkıyor... Yani aslına bakarsanız kavramlar ve tanımları çok esnek ve karmaşık. Fakat ayrımlarını yapmak zor ya da imkansız değil. Mustafa Kemal, yine İttihat ve Terakki geleneğine girmiş bir ara; Fakat özellikle Türkçülük ve Ordu/Siyaset ilişkilerine bakışta kesin ayrımlar yaşamış ve yollarını ayırmış. Misak-ı Milli'yi benimsemiş. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 Su celiskiye bakin Allahaskina, sanki bu basligi sayin kaplan-200 degilde baskasi acti ve basliga "3 Mayis Türkcülük Bayrami kutlu olsun" yazdi. Kendi attigi basligi unutup birden "bana göre bayram falan degildir, bir tür dayanisma günüdür" diyor arkadas. Ve bir sonraki yorumda ise bir yorumcu arkadasin sorusu üzerine tam tersini söylüyor: Daha ne diyelimki bu celiskilere????? Baslikta bayram oluyor, sonra yok dayanisma oluyor daha sonrada bayram olarak kutlamak isterim deniliyor. Bunu söyleyen ayni kisi. Sevgili dominik her seferinde anlamıyorsunuz diye açıklamak zorundamıyım ? Yahu konunun başlığına bak,sonra içeriğine bak ve en son alta ALINTI diye yazan yazıyı gör. Yani o yazı Alıntı benim yazım değil o nedenlede yazıya yorum yapmadım. Yorum yapmadım çünkü bu konu başlığı ile arkadaşların yazılarına göre konuyu kendi fikirlerime getirmeye çalıştım. Bilmem anlayabildinizmi ! Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 Bu gün,her fırsatta Ermenileri anma günü yaparken 3 Mayısı Türkçü günü olarak görmek ve Türklere yapılan zulümleri, haksızlıkları(Rusların Ahıska Türklerine yaptığı katliamları,Ermenilerin Türklere ve Azerilere ayptığı katliamları,Balkan Türklerine yapılan katliamlar vb.) gündeme getiren bir gün aslında olması gereken gün olması gereken gün. Tam tersine büyük acıların çekildiği bir günü unutturmamaya yönelik bir gün olsun... O gün 3 mayıs olursa Nihal Atsız ın günü olacak . O zaman 10 Haziran olsun ama, Türklerin günü olsun ırkçılık adına değil, Ahıska,Azeri,Balkan Türklerinin ve üzerinde nükler denem yapılan doğu Türkistanın zulümlerini,katliamlarını anma günü olsun. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2010 Sevgili dominik her seferinde anlamıyorsunuz diye açıklamak zorundamıyım ? Yahu konunun başlığına bak,sonra içeriğine bak ve en son alta ALINTI diye yazan yazıyı gör. Yani o yazı Alıntı benim yazım değil o nedenlede yazıya yorum yapmadım. Yorum yapmadım çünkü bu konu başlığı ile arkadaşların yazılarına göre konuyu kendi fikirlerime getirmeye çalıştım. Bilmem anlayabildinizmi ! Tabiiki anladim sayin kaplan-200. Anlamayacak bir olay göremiyorum kendi acimdan, ama malesef sizin bazi konulari tam olarak anlayamadiginiz ortada. Evet siz alinti yapmissiniz ve yayinlamissiniz. Kime sorarsaniz sorun, bir baslik aciyorsunuz ve bu basligi kendiniz yaziyorsunuz, sonrada basligin altina baslikla ilgili alintinizi yorumsuz bir sekilde yapistiriyorsunuz. Bu ne anlama gelir diye istediginiz bilir kisiye sorun. Bu o alintiyi noktasina ve virgülüne kadar kabul etmek anlamina gelir. Ben size defalarca rica ettin gecmis dönemlerde, yanlis anlasilmamanizi istiyorsaniz acik ve net yazin. Madem yapistirdiginiz alinti sizin görüsünüzü yansitmiyor, en azindan ayni zaman biriminde kendi görüsünüzü yansitmadigini okuyuculara acikca yazmaniz ve sizin baslikla ilgili kendi görüsünüzü yazmaniz gerekli. Siz elestiriler gelince kendi alintinizin sizin görüsnüz ile kesismedigini bildirmek zorunda kaldiniz. ani burada bir takkiyecilik var. Sonrada biz anlamiyoruz oluyoruz. Önce size tavsiyem alinti yapmak ne zaman ne anlama gelir bunu iyi örenmeniz. Biliyorum, ben alinti ne anlama gelir iyi biliyorum diyeceksniz, ama genede bir bilene sorun lütfen. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Sonuç olarak bu başlık altında hiç kimse Türkçülük bayramı önerisini benimsemedi. Sayın kaplan-200, önerinizi geri çekin derim. Yeterince bayramımız oldu, yenisine ihtiyaç yok. Ben Nevruz'u etnisitenin tekeline almasına izin vermeyip yumurta tokuşturup demir dövmenin daha yararlı olacağı kanısındayım. Yalnız yumurtayı kabuğunu parmaklarıyla çevreleyip destekler biçimde tutan devlet erkanınıyla, iki parmağıyla tutup yumurta tokuşturan yağcı ve dalkavuklardan fena halde gıcık kapıyorum. Hele bu durumda yumurtasının kırılmayacağını bildiği halde "adam gibi tut şu yumurtayı" demeyip bundan bile kendine üstünlük payı çıkaran o devlet erkanından daha fena gıcık kapıyorum... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Sonuç olarak bu başlık altında hiç kimse Türkçülük bayramı önerisini benimsemedi. Sayın kaplan-200, önerinizi geri çekin derim. Yeterince bayramımız oldu, yenisine ihtiyaç yok. Ben Nevruz'u etnisitenin tekeline almasına izin vermeyip yumurta tokuşturup demir dövmenin daha yararlı olacağı kanısındayım. Yalnız yumurtayı kabuğunu parmaklarıyla çevreleyip destekler biçimde tutan devlet erkanınıyla, iki parmağıyla tutup yumurta tokuşturan yağcı ve dalkavuklardan fena halde gıcık kapıyorum. Hele bu durumda yumurtasının kırılmayacağını bildiği halde "adam gibi tut şu yumurtayı" demeyip bundan bile kendine üstünlük payı çıkaran o devlet erkanından daha fena gıcık kapıyorum... Hakikaten yaa; Biz, Nevruz tek bir etnisitenin boyunduruğuna girmesin diye savunurken, Bir de karşımıza "Türkçülük" diye bir bayram çıkarıyorlar, Ki Kürtlerin Nevruz'u kendilerine mal etmeleri kadar tehlikelidir bu... Zaten sağolsun AKP'li milletvekilinin bile yanlış telaffuz edip "Ulusal gençlik ve spor ve bayramı 23 Nisan" diye gaf ötesi bir biçimde tanımladığı, "Kutlu Doğum Haftası" uydurması ile unutturmaya çalıştıkları "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı: 23 Nisan"ımız var... Kaplan; Bak 23 Nisan unutturulmaya ve boğuılmaya çalışılırken, Türkçülük Bayramı gibi bir yanılsamayı bayram diye kutlamanın alemi ve anlamı yok. Gel sen Nevruz'umuzu, 23 Nisan'ımızı YENİDEN sahiplenelim. Ne me lazım; Bakarsın BDP'liler bu sefer 23 Nisan'ı, Şeyh Sait'in falan ilan ettiğini söylemeye dururlar! Hiç gereği yok şimdi değil mi? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2010 Yani iş "senin bayramın oysa benim bayramım da bu! Senin bayramın sana, benim bayramım bana. Sen bayramını kutla, ben bayramımı... Leküm diniküm veliyedin!" inatlaşmasına gitmesin. Nevruz Türkü, Farsı, Kürdüyle tüm bölge (ön Asya) toplumlarının bayramı, hepimiz kutlayalım, olsun bitsin. Bu bayramda demir dövmek bence çok güzel bir gelenek. Türkler için de anlamlı. En güzel mavi çeliği yapmasını bilenler zamanında Türklerdi. Romalılar o hantal demir kılıçların yerine Türklerinki gibi ince, hafif, esnek ve kıvrak çelik kılıçlar yapmasını öğrenmeye çalıştılar, tabii sonunda da öğrendiler... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.