Φ raif bostan Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 Sayın raif bostan biz insanlığın sorununu çözemedik bir de kesinliğine sizin inandığınız uzaylıların arasındaki barıştan bahsediyorsunuz.Uzaylıları nerden çıkardınız, onların problemi ne ve konumuzla alakası ne? İnsanlığın dini insan hakları beyannamesi olmalıdır diyorsunuz sizce bu dini yaymak için ne yapılmalı, bütün dinlere savaş, bütün görüşlere kılıç mı çekilmeli?Yani insan hakları beyannamesi dışında din kalmayana kadar savaşılmalı, mücadele mi edilmeli?İnsan hakları beyannamesinin maddelerinden birinde inanç özgürlüğünden bahsediliyor.Yani insan hakları beyannamesi kendini dinin alternatifi olarak sunmuyor, sizin insan hakları beyannamesi algılayışınızla, insan hakları beyannamesinin kendini konumlandırdığı düşünce apayrı. İnsan hakları beyannamesi bir gerçeklik üzerine kurulu, dini inancı da bünyesinde barındıran, bunu hak olarak adlandıran bir mantığı var. Siz insan hakları beyannamesinin mantığıyla oynamakla kalmıyor beyannamenin içinden hak olarak sunulan inanç özgürlüğünü dışlıyor, beyannamenin kendisini din haline getiriyorsunuz.Kolay gelsin ne deyim...Taslak halinde galiba yeni dininiz, maddelerinin hepsini oluşturduğunuzda kitap haline getirdiğinizde benim bütün sorularıma inandığım dinden daha mantıklı cevaplar veriyorsa ben de sizin dine geçebilirim... Muhabbetle... ben insanlar dinlerini yaşama hakları yoktur dedimmi yazılarımda öyle bir kelime kullandımmı.benim söylemek istediğim insanlığın barışı ve herkesin mutlu olması için dine gerek yoktur insanın sadece insan haklarına saygı duyması yeterlidir diğer bazı kanunlar yada dusturlar edinmesine gerek yoktur insan haklarını dustur olarak kabuletmesi yeterlidir ve insanın başkalarına zarar vermeden hayatını istediği gibi yaşayabilir insan başkalarına zarar vermeden dininide yaşayabilir ama insanın kendi hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır ve dinin getirdiği kısıtlayıcı özgürlüğüne gem vuran kurallara uymasına gerek yoktur çünkü insanın istedğiği gibi hayatını yaşama hakkı vardır ve dinin getirdiği kısıtlamalar mesela kadınların başını örtmesi aslında onun özgürlüğüne ve istediği gibi yaşama hakkına tecavüzetmek yani haksızlığa uğraması demektir benim anlatmak istediğim bu. İyi ya kardeş, o yaşantıyı seçen kişileri de toplum yalnızlaştırmayı, onlarla konuşmamayı, alışveriş yapmamayı, hiç bir biçimde muhatap olmamayı seçiyor, bu da özgür bir seçim? Hani özgürlük? İlla zoraki "meraba komşu, bugün karın mı kocan mı her kimin oluyorsa onunla aran nasıldı? diye sormak zorunda mı? şimdi kimsenin kimseyi maduretmesi diye birşey olamaz şayet biz o insanı yalnız bırakır toplumdan dışlarsak onu maduretmiş oluruz onunda toplumda yaşama hakkı vardır her insanın olduğu gibi bir kişi kimseye zarar vermeden hayatını istediği gibi yaşama hakkı var dedik o kişi bu şekilde bir yaşantıyı seçmiştir biz ona senin yaşantın yalnış diyemeyiz çünkü bu onun hakkıdır yani istediği gibi yaşama hakkına sahiptir oda yaşantısını bu şekilde seçmiştir yani yaşadığı hayat kötü bişiy değildir sadece bir tercih meselasidir kendini ilgilendiren bir tercih bu tercihiyle kötü bişiy yapmamaktadır sadece bir seçim yapmıştır ve o şekilde yaşama kararı almıştır burada onun bize saygı duyması gerektiği gibi bizimde ona saygı duymamız gerekmektedir çünkü yaşantısı kötü bişiy değildir sadece onun seçtiği bir hayattır.mesela eşcinsel hayatı tercih eden bir toplumumuz olsaydı ve normal ilişkiler günümüzdeki homolar yada travestiler gibi dışlansaydı bu doğru olurmuydu elbetteki olmazdı bu kişilerin tercihidir ve kimseye zararı yoktur yani kötü bişiy değildir. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 ben insanlar dinlerini yaşama hakları yoktur dedimmi yazılarımda öyle bir kelime kullandımmı.benim söylemek istediğim insanlığın barışı ve herkesin mutlu olması için dine gerek yoktur insanın sadece insan haklarına saygı duyması yeterlidir diğer bazı kanunlar yada dusturlar edinmesine gerek yoktur insan haklarını dustur olarak kabuletmesi yeterlidir ve insanın başkalarına zarar vermeden hayatını istediği gibi yaşayabilir insan başkalarına zarar vermeden dininide yaşayabilir ama insanın kendi hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır ve dinin getirdiği kısıtlayıcı özgürlüğüne gem vuran kurallara uymasına gerek yoktur çünkü insanın istedğiği gibi hayatını yaşama hakkı vardır ve dinin getirdiği kısıtlamalar mesela kadınların başını örtmesi aslında onun özgürlüğüne ve istediği gibi yaşama hakkına tecavüzetmek yani haksızlığa uğraması demektir benim anlatmak istediğim bu. Sayın raif bostan baştan beri anlatmak istediğiniz:'' Bütün dünya insanlığı hangi dine inanıyorsa inansın 'insan hakları' noktasında birleşirse, dünyada barış ve huzur hakim olur.'' düşüncesiyse bunu anlatmak için bu öneriyi savunmak için bu başlığı atmanın, başörtüsüne takılmanın manası ne? Siz dinin hangi gereksinimlerine hitap ettiğini, insanda hangi boşluğu doldurduğunu hiç düşündünüz mü?Dünyada huzuru,barışı sağlayacaksanız ya inancı kabul ederek inançtan hareket edeceksiniz düşünce üreteceksiniz ya da dini inançları yok ederek din yerine bir din oluşturacak onu ikame ettireceksiniz. İnsan hakları beyannamesi dinin yerini alacak bir inanç sistemi değildir sadece insanın haklarını, özgürlüklerini yerini ifade eden çerçevesi belli bir metindir.Evet bu metinde yazılanlar hayatta karşılık bulursa dünya huzura erer, insanlık barışı sağlanır.Bu nasıl yapılır sizce?Dünyadaki bütün inanç sistemlerini, bütün kültürel farklılıkları insan hakları beyannamesine indirgeyerek.Nasıl olacaksa artık? Bir insanın inancı gereği başını örtüyor olmasının saçmalığı, mantıklılığı insan haklarına aykırı olup olmadığı inandığını yapan, inanma hakkı ve yaşama hakkı olan insanı ilgilendirir.Efendim haşa Allah insanın baş örtüsü takıp takmayacağına karışamaz gibi bir mantığın, bu mantığın insan hakları beyannamesine dayandırılmasının hangi akli gerekçesi olabilir? İnsan hakları beyannamesini kabul eden devlet bu bildirgeye aykırı hareket ediyorsa, o devletin içinde bir vatandaş bir vatandaşın hakkını gasp ediyorsa mahkemeye verirsin devleti ve kişiyi.Bu herkesin hakkı.Kimse buna saçmalık diyemez.Ama biri/birileri baş örtüsü takıyor diye Allah insanların hayatına karışıyor ''İnsan hakları bildirgesi''ne aykırı inanç oluşturmuş diye kimi mahkemeye vereceksin ya da kim olarak mahkemeye gideceksin? Sizin mantığınıza göre bir bayan baş örtüsü takmaktan dolayı özgürlük hakkının elinden alınmış olduğunu düşünerek inancını ''insan haklarına'' aykırılıktan mahkemeye vermeli.Siz burada konuya hangi noktadan müdahil oluyorsunuz Sayın raif bostan? Bir kişi baş örtüsü takmaktan rahatsızlık duymuyorsa, ''İnsan hakları'' bildirgesi de buna izin veriyorsa, baş örtüsü takana bu saçmalık gelmiyorsa insan hakları bağlamında bu durum sizin için niçin tartışma konusu oluyor?İnsan hakları bildirgesi memnun, baş örtüsünü takan memnun rahatsız olan, bunu absürt olarak algılayan sizsiniz... Muhabbetle... Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 Sayın raif bostan baştan beri anlatmak istediğiniz:'' Bütün dünya insanlığı hangi dine inanıyorsa inansın 'insan hakları' noktasında birleşirse, dünyada barış ve huzur hakim olur.'' düşüncesiyse bunu anlatmak için bu öneriyi savunmak için bu başlığı atmanın, başörtüsüne takılmanın manası ne? Siz dinin hangi gereksinimlerine hitap ettiğini, insanda hangi boşluğu doldurduğunu hiç düşündünüz mü?Dünyada huzuru,barışı sağlayacaksanız ya inancı kabul ederek inançtan hareket edeceksiniz düşünce üreteceksiniz ya da dini inançları yok ederek din yerine bir din oluşturacak onu ikame ettireceksiniz. İnsan hakları beyannamesi dinin yerini alacak bir inanç sistemi değildir sadece insanın haklarını, özgürlüklerini yerini ifade eden çerçevesi belli bir metindir.Evet bu metinde yazılanlar hayatta karşılık bulursa dünya huzura erer, insanlık barışı sağlanır.Bu nasıl yapılır sizce?Dünyadaki bütün inanç sistemlerini, bütün kültürel farklılıkları insan hakları beyannamesine indirgeyerek.Nasıl olacaksa artık? Bir insanın inancı gereği başını örtüyor olmasının saçmalığı, mantıklılığı insan haklarına aykırı olup olmadığı inandığını yapan, inanma hakkı ve yaşama hakkı olan insanı ilgilendirir.Efendim haşa Allah insanın baş örtüsü takıp takmayacağına karışamaz gibi bir mantığın, bu mantığın insan hakları beyannamesine dayandırılmasının hangi akli gerekçesi olabilir? İnsan hakları beyannamesini kabul eden devlet bu bildirgeye aykırı hareket ediyorsa, o devletin içinde bir vatandaş bir vatandaşın hakkını gasp ediyorsa mahkemeye verirsin devleti ve kişiyi.Bu herkesin hakkı.Kimse buna saçmalık diyemez.Ama biri/birileri baş örtüsü takıyor diye Allah insanların hayatına karışıyor ''İnsan hakları bildirgesi''ne aykırı inanç oluşturmuş diye kimi mahkemeye vereceksin ya da kim olarak mahkemeye gideceksin? Sizin mantığınıza göre bir bayan baş örtüsü takmaktan dolayı özgürlük hakkının elinden alınmış olduğunu düşünerek inancını ''insan haklarına'' aykırılıktan mahkemeye vermeli.Siz burada konuya hangi noktadan müdahil oluyorsunuz Sayın raif bostan? Bir kişi baş örtüsü takmaktan rahatsızlık duymuyorsa, ''İnsan hakları'' bildirgesi de buna izin veriyorsa, baş örtüsü takana bu saçmalık gelmiyorsa insan hakları bağlamında bu durum sizin için niçin tartışma konusu oluyor?İnsan hakları bildirgesi memnun, baş örtüsünü takan memnun rahatsız olan, bunu absürt olarak algılayan sizsiniz... Muhabbetle... arkadaşım demek istediğimi anlamadın galiba ben bir kişinin başkasına zarar vermeden hayatını istediği gibi yaşama hakkı varsa kendisini kısıtlamasına gerek yok arkadaşım yani üstünü başını örtmesine gerek yok istediği elbiseyi giyebilir çünkü hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır kendini kısıtlamasına gerek yok kadın isterse çıplak bile gezer çünkü hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır kendi bedenini isterse örter isterse açar bu ona kalmıştır çünkü bu kendi bedeni ve kendi hayatıdır.anlattıklarımda anlaşılmayan birşey varmı bilmem ama görüyorum ki hala söylediklerimi anlamamışsınız. kişilerin hayatlarını istedikleri gibi yaşama hakları olduğu için kendilerine kısıtlayıcı kural koymaları saçmalıktır yani kıstlamaya gerek yoktur işte bu yüzden dinde saçmalıktır çünkü insanların hayatlarına sınır koymaktadır istedikleri gibi yaşama haklarını kısıtlamasını istemektedir buda saçmalık olur çünkü istediği gibi yaşama hakkı vardır niye yaşantısını kısıtlıyorsun? hem bu onun hakkına tecavüzetmek demektir ve insan hakkı ihlalidir. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 arkadaşım demek istediğimi anlamadın galiba ben bir kişinin başkasına zarar vermeden hayatını istediği gibi yaşama hakkı varsa kendisini kısıtlamasına gerek yok arkadaşım yani üstünü başını örtmesine gerek yok istediği elbiseyi giyebilir çünkü hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır kendini kısıtlamasına gerek yok kadın isterse çıplak bile gezer çünkü hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır kendi bedenini isterse örter isterse açar bu ona kalmıştır çünkü bu kendi bedeni ve kendi hayatıdır.anlattıklarımda anlaşılmayan birşey varmı bilmem ama görüyorum ki hala söylediklerimi anlamamışsınız. kişilerin hayatlarını istedikleri gibi yaşama hakları olduğu için kendilerine kısıtlayıcı kural koymaları saçmalıktır yani kıstlamaya gerek yoktur işte bu yüzden dinde saçmalıktır çünkü insanların hayatlarına sınır koymaktadır istedikleri gibi yaşama haklarını kısıtlamasını istemektedir buda saçmalık olur çünkü istediği gibi yaşama hakkı vardır niye yaşantısını kısıtlıyorsun? hem bu onun hakkına tecavüzetmek demektir ve insan hakkı ihlalidir. Haklısınız, dersem anlamış mı olacağım Sayın raif bostan.Anlattıklarınızı anlamış olmam size hak vermeme bağlı galiba?Bence siz ne anlatıyorsunuz önce onu bir düşünün benim anlamadığım yeri sonra bana söylersiniz. ''Din saçmalıktır!'' tezinizi ''insan haklarına'' bağlayarak savunuyor olmanızı eleştiriyor olmamı, sizi anlamadığıma bağlamanız sizin mantığınızı bağlar. Yukardaki yazdığım yazıya karşılık düşüncelerinizi sürekli tekrarladığınız ezberin ötesinde cevaplarsanız ben de sizin beni anlamadığınız konusundaki kati düşüncemi mantıken değiştirebilirim. Tekrar edeyim kişilerin hayatlarını başkalarına zarar vermeden istedikleri gibi yaşama hakları vardır düşüncesinden hareketle siz baş örtüsü takan birininin hakkının gasp edildiğini, bu bağlamda dinin saçmalık olduğu fikrini hangi mantıkla açıklıyorsunuz? Söylediğiniz ezber şu:''İnsan başkasına zarar vermeden istediği gibi yaşar, bir din baş örtüsü takacaksın diyorsa bu durum insan haklarına aykırıdır, dolayısıyla bu din saçmalıktır.'' Bu nasıl bir mantıktır, hangi mantık kurallarına dayandırıyorsunuz bu düşünceyi?Baş örtüsü takan biri kimsenin hakkını gasp etmiyorsa, kendi özgürlüğünün kısıtlandığını düşünmüyorsa buna saçmalık adını vermek, ''insan hakları''na aykırı görmek ''nasıl saçmalık'' olmuyor? Asıl saçmalık şudur Sayın raif bostan: Bir insan inancı gereği baş örtüsü takıyor, bunu saçmalık olarak görmüyorsa bu hakkı insan hakları beyannamesinden de alıyorsa birinin ''Hayır efendim senin insan hakları beyannamesinden doğan istediğin gibi giyinme hakkın elinden alınıyor, senin hakkın gasbediliyor bir din tarafından, inancın saçmadır...'' gibi bir düşünceyi savunuyor olabilmesi.Anlaşılmayacak bir yanı yok kanımca söylediklerimin. Size saçma gelen bir durum sizi ilgilendirmiyorsa, sizin hayatınızda yeri yoksa, size saçma gelen durumu kabul edenler bu durumu saçma görmüyorsa sizin savunduğunuz düşünce sadece ve sadece sizi bağlar. Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 Haklısınız, dersem anlamış mı olacağım Sayın raif bostan.Anlattıklarınızı anlamış olmam size hak vermeme bağlı galiba?Bence siz ne anlatıyorsunuz önce onu bir düşünün benim anlamadığım yeri sonra bana söylersiniz. ''Din saçmalıktır!'' tezinizi ''insan haklarına'' bağlayarak savunuyor olmanızı eleştiriyor olmamı, sizi anlamadığıma bağlamanız sizin mantığınızı bağlar. Yukardaki yazdığım yazıya karşılık düşüncelerinizi sürekli tekrarladığınız ezberin ötesinde cevaplarsanız ben de sizin beni anlamadığınız konusundaki kati düşüncemi mantıken değiştirebilirim. Tekrar edeyim kişilerin hayatlarını başkalarına zarar vermeden istedikleri gibi yaşama hakları vardır düşüncesinden hareketle siz baş örtüsü takan birininin hakkının gasp edildiğini, bu bağlamda dinin saçmalık olduğu fikrini hangi mantıkla açıklıyorsunuz? Söylediğiniz ezber şu:''İnsan başkasına zarar vermeden istediği gibi yaşar, bir din baş örtüsü takacaksın diyorsa bu durum insan haklarına aykırıdır, dolayısıyla bu din saçmalıktır.'' Bu nasıl bir mantıktır, hangi mantık kurallarına dayandırıyorsunuz bu düşünceyi?Baş örtüsü takan biri kimsenin hakkını gasp etmiyorsa, kendi özgürlüğünün kısıtlandığını düşünmüyorsa buna saçmalık adını vermek, ''insan hakları''na aykırı görmek ''nasıl saçmalık'' olmuyor? Asıl saçmalık şudur Sayın raif bostan: Bir insan inancı gereği baş örtüsü takıyor, bunu saçmalık olarak görmüyorsa bu hakkı insan hakları beyannamesinden de alıyorsa birinin ''Hayır efendim senin insan hakları beyannamesinden doğan istediğin gibi giyinme hakkın elinden alınıyor, senin hakkın gasbediliyor bir din tarafından, inancın saçmadır...'' gibi bir düşünceyi savunuyor olabilmesi.Anlaşılmayacak bir yanı yok kanımca söylediklerimin. Size saçma gelen bir durum sizi ilgilendirmiyorsa, sizin hayatınızda yeri yoksa, size saçma gelen durumu kabul edenler bu durumu saçma görmüyorsa sizin savunduğunuz düşünce sadece ve sadece sizi bağlar. istediği gibi giyinme hakkına sahipse neden kapansın neden kendini kısıtlasın? Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2010 istediği gibi giyinme hakkına sahipse neden kapansın neden kendini kısıtlasın? İstediği gibi giyinme hakkına sahipse neden kapanmasın, neden kendini kısıtlamasın buna engel ne?İstediği gibi giyinme hakkı varsa kim buna saçmalık diyebilir, kim kalkıp da onun adına senin hakların inancın tarafından ihlal ediliyor diyebilir?Bunun hangi kanunda hangi mantıkta yeri var? Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 İstediği gibi giyinme hakkına sahipse neden kapanmasın, neden kendini kısıtlamasın buna engel ne?İstediği gibi giyinme hakkı varsa kim buna saçmalık diyebilir, kim kalkıp da onun adına senin hakların inancın tarafından ihlal ediliyor diyebilir?Bunun hangi kanunda hangi mantıkta yeri var? insan daha özgür yaşamakmı ister yoksa kısıtlı bir hayat mı hangisi daha mantıklı özgürce yaşamak varken kendini kısıtlamak mantıklı yoksa özgürce yaşamakmı? başkaları özgürce yaşarken yani başı açık ve istediği elbiseyi giyerken hatta çıplak dolaşma hakkı bile varken sen örtünür ve kendini kısıtlarsan bu mantıklı olurmu. Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 raif bostan dini kuralları geçtim de siz olayın ahlaki boyutunu da tamamen silmişsiniz. Farz edelim evlisiniz ve eşiniz çırıl çıplak gezmek istiyor ben insan haklarına riayet eden bir insanıp deyip onun böyle gezmesine izin verecek misiniz? Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 raif bostan dini kuralları geçtim de siz olayın ahlaki boyutunu da tamamen silmişsiniz. Farz edelim evlisiniz ve eşiniz çırıl çıplak gezmek istiyor ben insan haklarına riayet eden bir insanıp deyip onun böyle gezmesine izin verecek misiniz? şimdi bu ahlaki olarak sakıncalı gözüksede kadının çıplak olarak gezmesi insan haklarına aykırı değildir aksine onun özgürlüğüdür çünkü kadın hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır başkalarına zarar vermeden ve bumada hangi insan olursa olsun kendi bedenini isterse örter isterse açar çünkü bu onun bedenidir ve hayatta onun hayatıdır. ama evlilik bir anlaşmadır evliliğin çerçevesini bu anlaşmalar belirler dolayısıyla evlilik anlaşmasında şayet iki taraf kapalı gezilmezsi hususunda anlaşmışsa kapanma gerçekleşmesi gerekir çünkü evlilkte ikitarafta bu şekilde anlaşmıştır ama normal şartlarda yani normal bir evlilikte kişilerin başkasına zarar vermeden hayatını istediği gibi yaşama hakkı olduğu için hayatlarına karışmaması gerekir ama günümüz evlilikleri ve toplum yapısı evlilik deyince bunu insan hakları ve insanların yaptığı bir anlaşma olduğundan çok kültürel değer yargılarına ve ahlaki kurallara göre değerlendirmekte oysaki evliliğede insan hakları nezninde bakmamız ve evliliğin bir anlaşma olduğunu görmemiz gerekmektedir. Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Sayin Serkan, Bu dediginiz ne Kuran'da nede Islamin hic bir kitablarinda gecer. Islam Dunyasina bir bakalim, Musumanlar arasinda devamli catismalar oluyor. Sunni ve Siiler arasindaki savaslar 1400 yildir devam ediyor. Kuran, ev'de baslamak uzere, ev hanimla olan bir anlasmazligi bile, kocasina onu "dovun" diyerek nasihat ediyor. Maide:32 bahsettiginiz ayette, Kurana gore bu Muslumanlara hitap olarak soylenmemistir. Israil ogullarina, hitap eder. Ayetin tamamini okuyunca bunu gorursunuz. ikincisi, bu soz " Bir masumu öldürmeyi bütün insanları öldürmek gibi..." Yahudilerin kultur edebiyatindan calinmistir. Bildiginiz gibi, Kuran'da ki bir kac hikayeler Tevrat'dan gelmistir. Muhammed (veya Kurani yazan Araplar) bu hikayeleri karistirmis ve Yahudilerin kendi Kutsal kitaplarinda bulunmuyan, yalniz "edebiyat" olarak yazilan yazilarinda alip, Kurana koymustur. Yani, Kuran'a gore, Allah bu ifadeyi Yahudi bir yazardan ogrenmistir. Ama, yinede bunu Israil ogullarina demistir. Muslumanlara degil. Ucuncusu, eger Maide:33 okursaniz, insanlari oldurmek, Kurana gore, cok kolaydir, eger birisi Muhammede karsi gelirse. Yani 5:32 ile 5:33 arasinda celiski var, degilmi? Ustelik, Muhammed bir cok insanlari oldurdu. Kervanlara saldirdi. Erkekleri oldurup, kadinlarini aldi. Bunlar Hadislerde anlatilan, Muslumanlar tarafindan Muhammedi sunneti olarak kabul edilen gerceklerdir. Muhammedten sonra gelen Islam Devletin baskanlarinin bir kaci kilicla kesilmistir. Omer, Osman, Ali, Ali'nin ogullari, .... Osmanli Sultanlarina bakiniz, Islam temsil ederek, Avrupanin cogu kismini almistir kilicla.... barisla degil. Cezayir'de 100.000 insan oldurduler 1990 larda. Lubnan'da sivil catismalarda binlerce insanlar oldurduler. Urdunun Kirali, Kiral Huseyin 10.000 filistinli Arabi oldurdu. Suriyenin baskani Asad, Suriye'nin bir sehrini bombalayip, 25.0000 innsan oldurdu. Afganistana bakin. Irak baskani Sadam Huseyin kendi halkini yuzbinlerce oldurdu ... Bu iddianiz (İslamiyet, barış dinidir) tamamiyle yanlislikla tekrarlanan bir iddiadir. Kuşkusuz büyük bir İslam düşmanısınız bu kesin fakat bununda ötesinde osmanlı türkleri hakkında da pek iyi şeyler düşündüğünüz söylenemez. Öncelikle Kuran'ı değerlendirecek objektiflikte ve bilgide olmadığınız bütün yazılarınızdan belli oluyor fakat siz hala kendi düşünceleriniz doğrultusunda kendi anladığınız gibi Kuran'ı eleştirebileceğinizi zannediyorsunuz. Tabiki eleştirebilirsiniz fakat bu eleştirilerinizin doğru olduğu anlamına gelmez sadece sizin düşüncelerinizdir. Kuran'da Tevrat ve İncil gibi Allah tarafından vahiy yoluyla peygamberine indirilmiştir, önceki kitapları tasdik eder hatta bazı kısımlarını da içermektedir. Bahsettiğiniz ayetler sizin dediğiniz gibi yahudi edebiyatından değil tevratın kendinden gelmektedir ve tüm inananlara emrolunmuştur. Haksız yere insan öldürülemeyeceği başka ayetlerde de yazılıdır sadece Maide 32'de değil. Osmalı konusuna gelince, Osmanlı nasıl fetih yaptığı ve fethettiği yerlerdeki halka hangi hakları tanıdığı tarih kaynaklarında açıkça yazılıdır. Balkanların ve Ortadoğunun Osmanlı sonrasını haline ve Osmanlı zamanındaki haline bakın. Fatih'in Bosnayı fethettikten sonraki yazdığı ferman ilk insan hakları ahitnamesidir. Acaba fethettiği yerlere bu hakkı tanıyan başka inanışa sahip örnek bir devlet varmıdır. Fermanın asıl metni aşağıdadır. Nişanı-ı hümayun şu ki Ben ki Sultan Mehmed Han'ım; üst ve alt tabakada bulunan bütün halk tarafından şu şekilde bilinsin ki bu fermanı taşıyan Bosna rahiplerine lütufta bulunup şu hususları buyurdum: Sözkonusu rahiplere ve kiliselerine hiçkimse tarafından engel olunmayıp rahatsızlık verilmeyecektir. Bunlardan gerek ihtiyatsızca memleketimde duranlara ve gerekse kaçanlara emn ü aman olsun ki memleketimize gelip korkusuzca sakin olsunlar ve kiliselerinde yerleşsinler; ne ben ne vezirlerim ne de halkım tarafından hiç kimse bunlara herhangi bir şekilde karışıp incitmeyecektir. Kendilerine canlarına mallarına kiliselerine ve dışardan memleketimize getirecekleri kimselere yeri ve göğü yaratna Allah hakkı için Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) hakkı için yedi Mushaf hakkı için yüz yirmi dört bin peygamber hakkı için ve kuşandığım kılıç için en ağır yemin ile yemin ederim ki yukarda belirtilen hususlara söz konusu rahipler benim hizmetime ve benim emrime itaatkâr oldukları sürece hiç kimse tarafından muhalefet edilmeyecektir." Mevlana ve Yunus'da, ortadoğuda birbirini öldürenlerde aynı dine ve aynı kitaba tabidir herkesin nasıl ve ne şekilde o kitabı anlayacı ise kendisine bağlıdır. Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 şimdi bu ahlaki olarak sakıncalı gözüksede kadının çıplak olarak gezmesi insan haklarına aykırı değildir aksine onun özgürlüğüdür çünkü kadın hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır başkalarına zarar vermeden ve bumada hangi insan olursa olsun kendi bedenini isterse örter isterse açar çünkü bu onun bedenidir ve hayatta onun hayatıdır. ama evlilik bir anlaşmadır evliliğin çerçevesini bu anlaşmalar belirler dolayısıyla evlilik anlaşmasında şayet iki taraf kapalı gezilmezsi hususunda anlaşmışsa kapanma gerçekleşmesi gerekir çünkü evlilkte ikitarafta bu şekilde anlaşmıştır ama normal şartlarda yani normal bir evlilikte kişilerin başkasına zarar vermeden hayatını istediği gibi yaşama hakkı olduğu için hayatlarına karışmaması gerekir ama günümüz evlilikleri ve toplum yapısı evlilik deyince bunu insan hakları ve insanların yaptığı bir anlaşma olduğundan çok kültürel değer yargılarına ve ahlaki kurallara göre değerlendirmekte oysaki evliliğede insan hakları nezninde bakmamız ve evliliğin bir anlaşma olduğunu görmemiz gerekmektedir. raif bostan insan haklarının en iyi uygulandığı ülkede insanlar çıplak geziyorlar mı? Evlilik bir anlaşma tamam ona riayet etmek gerekir peki evlenmeden önce aileden bir çıplak gezmek isterse ne yapmamız gerek? Yada başka soru diyelim ki insan hakları kapsamında çıplak gezmeye izin verildi, toplum içindeki sapıklarda bunu fırsat bildi, taciz ve tecavüz olaylarında patlama yaşandı, bunun önlemini nasıl alacaksınız?. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Birinci paragrafınıza katılıyorum. Sorun ikincide mi? Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 insan daha özgür yaşamakmı ister yoksa kısıtlı bir hayat mı hangisi daha mantıklı özgürce yaşamak varken kendini kısıtlamak mantıklı yoksa özgürce yaşamakmı? başkaları özgürce yaşarken yani başı açık ve istediği elbiseyi giyerken hatta çıplak dolaşma hakkı bile varken sen örtünür ve kendini kısıtlarsan bu mantıklı olurmu. Kişinin bir dine inanıyor olması, o dinin gereklerini kendisine verilmiş insani hak gereği yapıyor olması nasıl hak ihlali, nasıl saçmalık olarak değerlendirilebilir.Bu durumun tam tersi olursa işte o zaman hak ihlali olur asıl saçmalık da bu olur. Yanlış kavramlarla düşüncenizi ifade ettiğiniz için mantık karmaşası tezahür ediyor Sayın raif bostan. İnsanın inancı gereği örtünmede hakkını kısıtlama yönünde kullanmasını hak ihlali olarak değerlendiriyorsunuz.Bu bir hak ihlali midir, dünyanın neresinde hangi kanuna, hangi mantığa göre bu durumu hak ihlali olarak değerlendiriyor ve akabinde ''Dolayısıyla din hak ihlali yapmıştır ve saçmalıktır.'' gibi gülünç bir sonuca varabiliyorsunuz? Ortada bir hak ihlali varsa bu da bir yasaya dayanıyorsa anlattığınız durumu ifade eden yasa maddesi söyler misiniz?Hangi yasanın hangi maddesi ''Bir insanın kendisine verilmiş giyinme hakkını, giyimini kısıtlama yönünde kullanması suçtur, buna sebep olan inancı hak ihlali yapmaktadır.'' şeklinde bir mana içerir ve buna binaen bir uygulama yapılmıştır. Konuyu insan hakları ve hak ihlali üzerinden temellendirmeniz buna bağlı olarak ''Din saçmalıktır'' önermesini üretmeniz çok zayıf bir savunma ayrıca çok absürt bir mantık ortaya çıkarmaktadır. Ortada bir hak ihlali yoktur varsa kanıtlayın? Felsefi düzeyde tartışılacak bir konuyu hatta tartışılan bir konuyu zorlama mantıkla kavramsallaştırmaya çalışıyor, mevcuttaki kavramların yorumunu yaparak da kavramların içini boşaltıyorsunuz. Bir insanın baş örtüsü takıyor olması kendi özgürlüğünü bu yönde kullanıyor olması size göre saçmadır, size göre hak ihlalidir.Bunun başka bir yerde karşılığı varsa söyleyin ben de öğrenmiş olurum? Sayın raif bostan dinin saçmalığını ortaya koyma fikri üzerinden bir tez üretecekseniz daha önce dediğim gibi daha nesnel, daha az tartışmaya izin veren bilimsel alanlar, teoriler üzerinden bu konuya yaklaşırsanız teziniz daha mantıklı, daha anlamlı olur... Birçok arkadaş Kur'an'ın kendi içindeki mantıktan yola çıkarak karşı tezini sundu, birçok arkadaş evrim üzerinden düşüncesini dile getirdi, birçok arkadaş felsefi temelde fikir yürüterek, düşüncesini temellendirerek din konusuna yaklaşım sergiledi.Sizin yaklaşımınız bambaşka ve zorlama bir mantık... İnsan hakları beyannamesine dayanarak hem de baş örtüsü gibi bir meseleyi argüman seçerek ''Din saçmalıktır.'' tezini savunmanız bilimsel temelde dinin saçmalığını ortaya koymaya çalışanların yanında esamesi bile okunmaz.Sizinki ''Denizi geçip, derede boğulmak.'' minvalinde... Muhabbetle... Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Sorun ikincide mi? Haydi kırmayayım sizi bu tebessümün üstüne ikinci paragrafınıza da katılınır.Zaten katılıyordum...Siz de bana katılın olmaz mı? Muhabbetle... Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 raif bostan insan haklarının en iyi uygulandığı ülkede insanlar çıplak geziyorlar mı? Evlilik bir anlaşma tamam ona riayet etmek gerekir peki evlenmeden önce aileden bir çıplak gezmek isterse ne yapmamız gerek? Yada başka soru diyelim ki insan hakları kapsamında çıplak gezmeye izin verildi, toplum içindeki sapıklarda bunu fırsat bildi, taciz ve tecavüz olaylarında patlama yaşandı, bunun önlemini nasıl alacaksınız?. kimsenin başkasıın giyinişi kendini tahriş ediyor diye ona tecavüzetme hakkı yoktur ve böylesi insan hakkının ne olduğunu bilmeyen insanlar yüzündende kişilerin özgürlükleri kısıtlanamaz ne olursa olsun özgürlüklere saygı duyulmalı ve doğru neyse o uygulanmalıdır yani insanın özgürlüğü ve hakkına uygun davranılmalıdır. Kişinin bir dine inanıyor olması, o dinin gereklerini kendisine verilmiş insani hak gereği yapıyor olması nasıl hak ihlali, nasıl saçmalık olarak değerlendirilebilir.Bu durumun tam tersi olursa işte o zaman hak ihlali olur asıl saçmalık da bu olur. Yanlış kavramlarla düşüncenizi ifade ettiğiniz için mantık karmaşası tezahür ediyor Sayın raif bostan. İnsanın inancı gereği örtünmede hakkını kısıtlama yönünde kullanmasını hak ihlali olarak değerlendiriyorsunuz.Bu bir hak ihlali midir, dünyanın neresinde hangi kanuna, hangi mantığa göre bu durumu hak ihlali olarak değerlendiriyor ve akabinde ''Dolayısıyla din hak ihlali yapmıştır ve saçmalıktır.'' gibi gülünç bir sonuca varabiliyorsunuz? Ortada bir hak ihlali varsa bu da bir yasaya dayanıyorsa anlattığınız durumu ifade eden yasa maddesi söyler misiniz?Hangi yasanın hangi maddesi ''Bir insanın kendisine verilmiş giyinme hakkını, giyimini kısıtlama yönünde kullanması suçtur, buna sebep olan inancı hak ihlali yapmaktadır.'' şeklinde bir mana içerir ve buna binaen bir uygulama yapılmıştır. Konuyu insan hakları ve hak ihlali üzerinden temellendirmeniz buna bağlı olarak ''Din saçmalıktır'' önermesini üretmeniz çok zayıf bir savunma ayrıca çok absürt bir mantık ortaya çıkarmaktadır. Ortada bir hak ihlali yoktur varsa kanıtlayın? Felsefi düzeyde tartışılacak bir konuyu hatta tartışılan bir konuyu zorlama mantıkla kavramsallaştırmaya çalışıyor, mevcuttaki kavramların yorumunu yaparak da kavramların içini boşaltıyorsunuz. Bir insanın baş örtüsü takıyor olması kendi özgürlüğünü bu yönde kullanıyor olması size göre saçmadır, size göre hak ihlalidir.Bunun başka bir yerde karşılığı varsa söyleyin ben de öğrenmiş olurum? Sayın raif bostan dinin saçmalığını ortaya koyma fikri üzerinden bir tez üretecekseniz daha önce dediğim gibi daha nesnel, daha az tartışmaya izin veren bilimsel alanlar, teoriler üzerinden bu konuya yaklaşırsanız teziniz daha mantıklı, daha anlamlı olur... Birçok arkadaş Kur'an'ın kendi içindeki mantıktan yola çıkarak karşı tezini sundu, birçok arkadaş evrim üzerinden düşüncesini dile getirdi, birçok arkadaş felsefi temelde fikir yürüterek, düşüncesini temellendirerek din konusuna yaklaşım sergiledi.Sizin yaklaşımınız bambaşka ve zorlama bir mantık... İnsan hakları beyannamesine dayanarak hem de baş örtüsü gibi bir meseleyi argüman seçerek ''Din saçmalıktır.'' tezini savunmanız bilimsel temelde dinin saçmalığını ortaya koymaya çalışanların yanında esamesi bile okunmaz.Sizinki ''Denizi geçip, derede boğulmak.'' minvalinde... Muhabbetle... benim dediğim hala anlamadınız ben diyorum ki ben hayatımı istediğim gibi yaşama hakkına sahipsem niye kendimi başörtüsü takarak sınırlandırayım. siz diyorsunuz ki allah örtünmesini emretmiş oda örtünüyor ama insanın hayatını istediği gibi yaşama hakkı olduğu için kimse ona nasıl yaşayacağını emredemez emredip üstüne üstük dediğini yapmayanı ateşe atarsa bu zorbalık olur çünkü insanın hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır kimse onun hayatını nasıl yaşayacağını söyleyemez ve yapmadığı zamanda işkence yapmakla tehdit edemez bu suçtur. ben size üstünü başını örteceksin sadece yüzün gözükücek dediğimi yapmazsan seni ateşe atıp yakarım desem senin hakkına tecavüz etmiş ve zorbalık yapmış olmazmıyım elbetteki bu zorbalık olur çünkü ben kimim ki senin hayatına karışacağım sen istediğin gibi yaşama hakkına sahipsin. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 benim dediğim hala anlamadınız ben diyorum ki ben hayatımı istediğim gibi yaşama hakkına sahipsem niye kendimi başörtüsü takarak sınırlandırayım. siz diyorsunuz ki allah örtünmesini emretmiş oda örtünüyor ama insanın hayatını istediği gibi yaşama hakkı olduğu için kimse ona nasıl yaşayacağını emredemez emredip üstüne üstük dediğini yapmayanı ateşe atarsa bu zorbalık olur çünkü insanın hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır kimse onun hayatını nasıl yaşayacağını söyleyemez ve yapmadığı zamanda işkence yapmakla tehdit edemez bu suçtur. ben size üstünü başını örteceksin sadece yüzün gözükücek dediğimi yapmazsan seni ateşe atıp yakarım desem senin hakkına tecavüz etmiş ve zorbalık yapmış olmazmıyım elbetteki bu zorbalık olur çünkü ben kimim ki senin hayatına karışacağım sen istediğin gibi yaşama hakkına sahipsin. Ben sizin söylediğinizi anladığımı düşünüyorum da siz benim yazdıklarıma karşılık cevap üretmemekte ısrar ediyorsunuz. ''Suç'' kavramını niçin kendi mantığınızla kavramlaştırıyorsunuz?Suçun hukuki, fiili bir tanımı var değil mi?Mevcut kanunlarda belirlenen suç teşkil eden fiillere ''suç'' denir, bu durum bu kavramla karşılanır değil mi hukuk düzeyinde bir kavramdan bahsediyorsak? Siz diyorsunuz ki ''Kişiye başını örtmesini emreden dini suç işlemektedir.'' Bu düşüncede kullandığınız suç kavramının hangi kanunda karşılığı vardır Sayın raif bostan?Hangi kanuna göre suçtur söyler misiniz?Sizin bu durumu suç olarak algılıyor olmanız bu durumun ''suç ya da hak ihlali'' kavramlarını karşıladığını göstermez, bu noktada mantığınız ve kullandığınız kavramlar durumu açıklamıyor. Sizin bana başımı örtmemi emretmeniz fiili olarak bir hak ihlalidir bakın buna suçtur, hak ihlalidir diyebiliriz ve ben sizi mahkemeye verebilirim bu konuda.Bu fiilin bir kanunu ve yaşamda bir karşılığı vardır.Ama ben başımı kendi irademle örtüyorsam, bu şekilde inanıyorsam siz ne beni ne de inancımı mahkemeye verebilirsiniz.Bu noktada kullandığınız hak ihlali tabiri hiçbir karşılığı olmayan adını sizin koyduğunuz tanım olur. Siz Allah'ın adalet anlayışını tartışıyorsunuz ama kullandığınız sığındığınız ergüman insan hakları beyannamesi.İnsan hakları beyannamesi dahi inanç olgusu düzeyinde kişisel giyinmeyi hak olarak tanırken, bunu suç olalrak adlandırmazken sizin insan hakları beyannamesinin mantığında olmayan bir düşünceyi ifade etmek için yine insan hakları beyannamesine dayandırarak ''suç'' gibi ''saçmalık'' gibi'' hak ihlali'' gibi kavramlar türetmeniz hakikaten garipsenecek türden... Allah'a dediklerine inanmıyorsan inanmadığın bir alanla ilgili sizinle hiç ilgisi olmayan bir fiil/fiiller için nasıl ''suç'' hak ihlali'' diyebilirsiniz ki? Muhabbetle... Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Hatta siz şunu tartışıyorsunuz özünde: ''Allah insanları niçin kendi haline bırakmadı da yapması gerekenler konusunda müdahale ediyor?''Buna inanç deniyor Sayın raif bostan.Aklına yatar, hoşuna gider inanırsın aklına yatmaz, hoşuna da gitmez inanmazsın mesele bu kadar basit.Allah'ı bu dünyada insan haklarını ihlalden suçlayabileceğiniz pek akıllıca ve mümkün görünmüyor. Muhabbetle... Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Ben sizin söylediğinizi anladığımı düşünüyorum da siz benim yazdıklarıma karşılık cevap üretmemekte ısrar ediyorsunuz. ''Suç'' kavramını niçin kendi mantığınızla kavramlaştırıyorsunuz?Suçun hukuki, fiili bir tanımı var değil mi?Mevcut kanunlarda belirlenen suç teşkil eden fiillere ''suç'' denir, bu durum bu kavramla karşılanır değil mi hukuk düzeyinde bir kavramdan bahsediyorsak? Siz diyorsunuz ki ''Kişiye başını örtmesini emreden dini suç işlemektedir.'' Bu düşüncede kullandığınız suç kavramının hangi kanunda karşılığı vardır Sayın raif bostan?Hangi kanuna göre suçtur söyler misiniz?Sizin bu durumu suç olarak algılıyor olmanız bu durumun ''suç ya da hak ihlali'' kavramlarını karşıladığını göstermez, bu noktada mantığınız ve kullandığınız kavramlar durumu açıklamıyor. Sizin bana başımı örtmemi emretmeniz fiili olarak bir hak ihlalidir bakın buna suçtur, hak ihlalidir diyebiliriz ve ben sizi mahkemeye verebilirim bu konuda.Bu fiilin bir kanunu ve yaşamda bir karşılığı vardır.Ama ben başımı kendi irademle örtüyorsam, bu şekilde inanıyorsam siz ne beni ne de inancımı mahkemeye verebilirsiniz.Bu noktada kullandığınız hak ihlali tabiri hiçbir karşılığı olmayan adını sizin koyduğunuz tanım olur. Siz Allah'ın adalet anlayışını tartışıyorsunuz ama kullandığınız sığındığınız ergüman insan hakları beyannamesi.İnsan hakları beyannamesi dahi inanç olgusu düzeyinde kişisel giyinmeyi hak olarak tanırken, bunu suç olalrak adlandırmazken sizin insan hakları beyannamesinin mantığında olmayan bir düşünceyi ifade etmek için yine insan hakları beyannamesine dayandırarak ''suç'' gibi ''saçmalık'' gibi'' hak ihlali'' gibi kavramlar türetmeniz hakikaten garipsenecek türden... Allah'a dediklerine inanmıyorsan inanmadığın bir alanla ilgili sizinle hiç ilgisi olmayan bir fiil/fiiller için nasıl ''suç'' hak ihlali'' diyebilirsiniz ki? Muhabbetle... arkadaşım öncelikle ben insan hakları beyannamesine göre konuşmuyorum ve beyannameden örnekte vermedim ve insan hakları beyannamesinin maddelerini bilmem, ben sadece insan hakkına göre konuşuyorum.şimdi ben sana başını öreteceksin örtmezsen seni yakarım dediğimde suç işlemiş olmazmıyım ee işte allahta aynısını diyor arkadaşım dediklerimi yapacaksınız yoksa sizi yakarım diye insanları tehdit ediyor. ayrıca allahı dünyada suçlayamazsın ister inanırsın ister inanmazsın diyorsun yahu arkadaşım insanları dediğini yapmazsanız sizi yakarım demesi suç zaten insan haklarına saygı duyan allah insanlara böyle söylememsi gerek benim dediğimi yapacaksınız yoksa sizi yakarım demek insanların özgürce yaşama hakkına müdahale etmek demektir. ayrıca diyelimki sizin dininiz doğru diyor allah dediğini yamyanları ateşe tacak sizce hayatını özgürce yaşama hakkını elinden alıp sonra değini yapmadığı için onu ateşe attığı için allah zorba olmaz mı. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 arkadaşım öncelikle ben insan hakları beyannamesine göre konuşmuyorum ve beyannameden örnekte vermedim ve insan hakları beyannamesinin maddelerini bilmem, ben sadece insan hakkına göre konuşuyorum.şimdi ben sana başını öreteceksin örtmezsen seni yakarım dediğimde suç işlemiş olmazmıyım ee işte allahta aynısını diyor arkadaşım dediklerimi yapacaksınız yoksa sizi yakarım diye insanları tehdit ediyor. ayrıca allahı dünyada suçlayamazsın ister inanırsın ister inanmazsın diyorsun yahu arkadaşım insanları dediğini yapmazsanız sizi yakarım demesi suç zaten insan haklarına saygı duyan allah insanlara böyle söylememsi gerek benim dediğimi yapacaksınız yoksa sizi yakarım demek insanların özgürce yaşama hakkına müdahale etmek demektir. ayrıca diyelimki sizin dininiz doğru diyor allah dediğini yamyanları ateşe tacak sizce hayatını özgürce yaşama hakkını elinden alıp sonra değini yapmadığı için onu ateşe attığı için allah zorba olmaz mı. Sayın arkadaşım insan hakları beyannamesini bilmeyip biliyormuş gibi insan hakkından bahsediyor olmanız yazılarınızdan anlaşılıyor zaten...Kavramları kendi zihninize göre anlamlandırıyor olmanızı da anlamak için hiçbir açıklamaya gerek yok. Siz Allah'ı insan hakları bağlamında yargılarken kendi kurduğunuz mahkemede yargılıyor kendinizce suçlu ilan ediyorsunuz, bu da sizin mahkemenizi bağlar. Allah her türlü eylemin tanımını size bıraktım, sizden hiçbir talebim yok dolayısıyla siz yaptığınız her şeyde özgürsünüz gibi bir şey söylemiyor ki siz bunu böyleymiş gibi algılıyorsunuz. Allah insanlara emir veriyor diye kime karşı suçlu insanlara karşı mı suçlu bunu bu şekilde algılayan da sizsiniz.Allah insanın özgür yaşama hakkına müdahale ettiği için suçludur şeklinde bir düşünce üretmek bunun mantıklı olduğunu savunmak için haddinden fazla bir zihin çabası gerektirir.Siz bunu yapıyorsunuz tebrikler.Bu sefer kararım kati noktalıyorum burda... Yine de muhabbetten bir şeyler öğrendim diyebilirim ummadığım bir yönde oldu ama olsun... Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2010 Sayın arkadaşım insan hakları beyannamesini bilmeyip biliyormuş gibi insan hakkından bahsediyor olmanız yazılarınızdan anlaşılıyor zaten...Kavramları kendi zihninize göre anlamlandırıyor olmanızı da anlamak için hiçbir açıklamaya gerek yok. Siz Allah'ı insan hakları bağlamında yargılarken kendi kurduğunuz mahkemede yargılıyor kendinizce suçlu ilan ediyorsunuz, bu da sizin mahkemenizi bağlar. Allah her türlü eylemin tanımını size bıraktım, sizden hiçbir talebim yok dolayısıyla siz yaptığınız her şeyde özgürsünüz gibi bir şey söylemiyor ki siz bunu böyleymiş gibi algılıyorsunuz. Allah insanlara emir veriyor diye kime karşı suçlu insanlara karşı mı suçlu bunu bu şekilde algılayan da sizsiniz.Allah insanın özgür yaşama hakkına müdahale ettiği için suçludur şeklinde bir düşünce üretmek bunun mantıklı olduğunu savunmak için haddinden fazla bir zihin çabası gerektirir.Siz bunu yapıyorsunuz tebrikler.Bu sefer kararım kati noktalıyorum burda... Yine de muhabbetten bir şeyler öğrendim diyebilirim ummadığım bir yönde oldu ama olsun... İnsan hakları beyannamesinin maddelerini bilmiyorum ama insan hakkının nedenek olduğunu iyi biliyorum, insan hakları beyannameside insan hakları temel alınarak oluşturulmuştur ve bu bağlamda önemli olan insan hakkının ne olduğunu bilmektir, eğer insan hakkının ne olduğunu bilirsen insan hakkı nasıl korunur bilirsin. Açıklamalarımı kendi zihnime göre anlamlandırmıyorum ben dinin insan haklarına uyup uymadığı açıklığa kavuşturuyorum ve benim söylediğimi anlamak fazla zihin çabası gerektirmez ama olaylara ön yargılı bakarsan anlatılanı anlamazsın olaylara objektif bakmalı ve söylenenin ne anlatmak istediğini iyi anlamaya çalışmalısın yoksa asla söyleneni anlamazsın,objektif olmalısın başka bir şekilde anlatılanı anlamazsın. Alıntı
Φ ser-kan Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 "Siz hiç KURAN'I KERİM veya islam'ı anlatan bir kitap okumamışsınız" diyerek, iddia yapiyorsunuz. Size bir tavsiye. Arguman yapin. Iddia degil. Arada fark var. "Sadece 'dövün' kelimesini ayetin içinden cımbızlayıp yorumlarsanı haksızlık yapmış olursunuz.. ayet gayet açıktır anlayana." diyerek 'dövün' nasil savunulur? Bu Dunyayi, yildizlari, galaksileri yaratan Allah niye desin erkeklere... gidin benim yarattigim kadinlari 'dövün' der? Bunun sebebi nedir? Siz bu "'dövün' kelimesine, Kuranda olmayan "hafifce" kelimesini ekleyerek kendinizi avutuyorsunuz. Maide :32-33 Ayetlerini oldukca karistirmissiniz. Diyanet Meali budur: "Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitapta) şunu yazdık: "Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir." (5:32) Gordugunuz gibi bu ayetteki iddia bunu yahudilere soylemisler. Muslumanlara degil. Ustelik, bu soz tevrattan degil'de Yahudilerin edebiyatindan gelmistir. Kaynak istersen verebilirim. Siz 5:32 ile Islam dininin hayata kiymet verdigini iddia ettiniz. Ben bunun tersini size ispat ettim, verdiginiz ayetlerle. "Allah'a ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır" (5:33) Gordugunuz gibi, Kuran hic te hayata kiymet vermiyor. "ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir." sizce ne demek? Hayata kiymet vermekmi? Ben diyorum kara sen diyorsunki benimki senden daha kara... arkadaşım durup dururken eşini insan neden dövsün yada ayette 'eşlerinizi canınız sıkılınca dövün'mü yazıyor... Senin eşin seni takmasa akşam alemlere aksa, paranı harvurup harman savursa, çocuklarına iyi analık yapmayıp onları dövse aç bıraksa ilgilenmese,anana babana saygısız hareketler yapsa,senden habersiz tatillere çıksa,senden habersiz işler yapsa,kumar oynasa,gecenin bir vakti içkili eve gelse nerdeydin dediğinde eeee sana hesapmı vericem dese vs..vs..vs.. hee böyle bir kadını kabullenecek kişinin meziyeti geniş ise onu bilemem ama hiç bir erkek böyle sorumsuz kadın istemez.. Zaten ayet'ten çıkan sonuçta bu eğer eşiniz böyleyse evvela öğüt verin konuşun açıklayın bu böyle olmaz diye anlamaz aynen devam ederse sonra yatakta yalnız bırakın yanına sokulmayın uzak durun konuşmayın siz herşeyi yaptınız ama o aynen devam heee insanca laftan anlamıyor ozaman gerekeni yapın diyor... he sen dövmezsinde boşanma davası açarsın, eşini boşarsın ALLAH'ından bulsun dersin olur biter... Ben diyorum KURAN'I KERİM tüm insanlığa gelmiştir sen halen daha bana yahudi edebiyatında bahsediyorsun.. Bir şeyleri ispatladığını sanıyorsun ama kendi bakış açından baktığın için evet bunun doğrusu budur demekten başka birşey değil.. Ayrıca geçenlerde sorduğumu yineliyorum; '''Bide sizin islam karşıtı olduğunuzu biliyoruz ama yazılarınızdan böyle bir osmanlı yani türk soyunada atıf'larda bulunduğunuzu düşünüyorum??? ayrıca Diyer dinlere bakış açınızda böylemi acaba??''' Saygılar ...ALLAHÜMME SALLİ ALA MUHAMMAD... Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Ben diyorum kara sen diyorsunki benimki senden daha kara... arkadaşım durup dururken eşini insan neden dövsün yada ayette 'eşlerinizi canınız sıkılınca dövün'mü yazıyor... Senin eşin seni takmasa akşam alemlere aksa, paranı harvurup harman savursa, çocuklarına iyi analık yapmayıp onları dövse aç bıraksa ilgilenmese,anana babana saygısız hareketler yapsa,senden habersiz tatillere çıksa,senden habersiz işler yapsa,kumar oynasa,gecenin bir vakti içkili eve gelse nerdeydin dediğinde eeee sana hesapmı vericem dese vs..vs..vs.. hee böyle bir kadını kabullenecek kişinin meziyeti geniş ise onu bilemem ama hiç bir erkek böyle sorumsuz kadın istemez.. Zaten ayet'ten çıkan sonuçta bu eğer eşiniz böyleyse evvela öğüt verin konuşun açıklayın bu böyle olmaz diye anlamaz aynen devam ederse sonra yatakta yalnız bırakın yanına sokulmayın uzak durun konuşmayın siz herşeyi yaptınız ama o aynen devam heee insanca laftan anlamıyor ozaman gerekeni yapın diyor... he sen dövmezsinde boşanma davası açarsın, eşini boşarsın ALLAH'ından bulsun dersin olur biter... Ben diyorum KURAN'I KERİM tüm insanlığa gelmiştir sen halen daha bana yahudi edebiyatında bahsediyorsun.. Bir şeyleri ispatladığını sanıyorsun ama kendi bakış açından baktığın için evet bunun doğrusu budur demekten başka birşey değil.. Ayrıca geçenlerde sorduğumu yineliyorum; '''Bide sizin islam karşıtı olduğunuzu biliyoruz ama yazılarınızdan böyle bir osmanlı yani türk soyunada atıf'larda bulunduğunuzu düşünüyorum??? ayrıca Diyer dinlere bakış açınızda böylemi acaba??''' Saygılar ...ALLAHÜMME SALLİ ALA MUHAMMAD... islamın neden saçma olduğunu yukardaki yazılarımda açıkladım sen hala islam doğru bişiymiş gibi konuşuyorsun.islam insan haklarına aykırıdır daha önceki yazılarımı oku lütfen. Alıntı
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 istediği gibi giyinme hakkına sahipse neden kapansın neden kendini kısıtlasın? Raif bey bırakın bu faşizan ittihat ideolojisi ifrazatlarını... Her müslüman kadın başörtüsüne bir kısıtlama olarak bakıyor olsa öne sürdüğünüz dini şiar bir kısıtlanma vesilesi sayılabilirdi; lakin yok böyle bir şey. Asıl kapitalizmin kadın bedenini metalaştırıp sonra özgür kız teraneleriyle 1960'lar sonu cinsel devrim ucubelerini reklamlarda, billboardlarda, filmlerde, dizilerde kullaması kadının kısıtlanmasıdır. Ahlak kalpte başlar akıl aracılığıyla dışarı yansır, görütüntüye sirayet eder. Kişinin ahlakı dışarı yansır, zaten yansıtılmayan ahlak niyette, düşüncede kalmıştır ve hiç bir önemi yoktur. Afrikadaki kabilelerin dinlerine göre giyinmeleri rahatsız etmiyor da müslüman kabilelerinki mi rahatsız ediyor sizi? Herkesin ahlakı, giyimi kendine... Siz niçin bu meseleyi kendinize mesele ediyorsunuz? Kadınların kapanması konusunda sizi çok endişeli gördüm Raif bey, hayırdır?.. Bir kadın olarak merak ettim, bu konuyla bir erkek niçin bu kadar ilgilenir. İslamda adaletsizlik diye öne sürdüğü ilk unsur bu olur... Saygılar Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Raif bey bırakın bu faşizan ittihat ideolojisi ifrazatlarını... Her müslüman kadın başörtüsüne bir kısıtlama olarak bakıyor olsa öne sürdüğünüz dini şiar bir kısıtlanma vesilesi sayılabilirdi; lakin yok böyle bir şey. Asıl kapitalizmin kadın bedenini metalaştırıp sonra özgür kız teraneleriyle 1960'lar sonu cinsel devrim ucubelerini reklamlarda, billboardlarda, filmlerde, dizilerde kullaması kadının kısıtlanmasıdır. Ahlak kalpte başlar akıl aracılığıyla dışarı yansır, görütüntüye sirayet eder. Kişinin ahlakı dışarı yansır, zaten yansıtılmayan ahlak niyette, düşüncede kalmıştır ve hiç bir önemi yoktur. Afrikadaki kabilelerin dinlerine göre giyinmeleri rahatsız etmiyor da müslüman kabilelerinki mi rahatsız ediyor sizi? Herkesin ahlakı, giyimi kendine... Siz niçin bu meseleyi kendinize mesele ediyorsunuz? Kadınların kapanması konusunda sizi çok endişeli gördüm Raif bey, hayırdır?.. Bir kadın olarak merak ettim, bu konuyla bir erkek niçin bu kadar ilgilenir. İslamda adaletsizlik diye öne sürdüğü ilk unsur bu olur... Saygılar Yukarıdaki yazılarımı okudunuz mu? Yazılarımı okumanızı rica ediyorum. Ben insanın başkalarına zarar vermeden hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır diyorum ve hiç kimse insana hayatını nasıl yaşayacağını emredemez ve dediğini yapmadığı zaman onu ateşe atmakla tehdit edemez şayet ederse insan hakkı ihlali yapmış olur. İşte dine göre Allah insanın nasıl yaşayacağına dair emir veriyor ve yapmayanları tehdit ederek ateşe atmaktan bahsediyor sizce bu insan haklarına uygun mudur? Ben size Allah gibi ne yapacağınızı emretsem ve sizi dediğimi yapmadığınız zaman ateşe atmakla tehdit etsem sizin hakkınıza tecavüz etmiş olmaz mıyım? Elbetteki olurum, işte dinde bu şekilde insan hakkı ihlali yapmakta ve bu manada insan haklarına aykırıdır ve buda onun saçma bişiy olduğunu göstergesidir. Alıntı
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2010 Yukarıdaki yazılarımı okudunuz mu? Yazılarımı okumanızı rica ediyorum. Ben insanın başkalarına zarar vermeden hayatını istediği gibi yaşama hakkı vardır diyorum ve hiç kimse insana hayatını nasıl yaşayacağını emredemez ve dediğini yapmadığı zaman onu ateşe atmakla tehdit edemez şayet ederse insan hakkı ihlali yapmış olur. İşte dine göre Allah insanın nasıl yaşayacağına dair emir veriyor ve yapmayanları tehdit ederek ateşe atmaktan bahsediyor sizce bu insan haklarına uygun mudur? Ben size Allah gibi ne yapacağınızı emretsem ve sizi dediğimi yapmadığınız zaman ateşe atmakla tehdit etsem sizin hakkınıza tecavüz etmiş olmaz mıyım? Elbetteki olurum, işte dinde bu şekilde insan hakkı ihlali yapmakta ve bu manada insan haklarına aykırıdır ve buda onun saçma bişiy olduğunu göstergesidir. Yazılarınızı okuduğum üzre yanıtladım elbette... İlk iletinizden beri başörtülü kadınların örtünmek surtiyle haksızlığa uğradıkları vehmine kapılmış gidiyorsunuz. Ben de diyorum ki, bu kadınların yaratıcı bir varlığa sığınıp, onun cennetine girmek için diledikleri yöntemlere baş vurmalarında ne gibi bir sakınca görülebilir? Bu bizi ne kadar ilgilendirir? Onlar ermiş muradına siz çıkın kerevetine. Ayrıca O'ndan bahsederken 'kimse' ifadesini kullanırsanız kavramlar yerine oturmaz.. Diyelim siz haklısınız ve din insanların icadı; ama her icat bir ihtiyaç vesilesiyle doğar ve her ihtiyacın insan biyolojisinde, hormonlarında bir karşılığı vardır. Bu insanlar emir almak istiyorlarsa bu bir ihtiyaçtır. Asıl bu ihtiyaca yapılan her türlü müdahale özgürlüğü kısıtlamaktır. Kapanmanın özgürlüğü kısıtladığını iddia ederken asıl siz kısıtlamış, sınırlamış oluyorsunuz. Ben yürümek istiyorum. Bırakın bunları. Saygılar Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.