Çetin Emeç'siz 20 yıl Ölümünün 20. yılında mezarı başında anıldı

[Φ Efendi Türkler]

Çetin Emeç'siz 20 yıl

Ölümünün 20. yılında mezarı başında anıldı

 

SİLAHLI saldırıda 20 yıl önce şehit edilen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Yönetim Kurulu Üyesi ve yazarı Çetin Emeç ile şoförü Sinan Ercan, Zincirlikuyu ve Karacaahmet mezarlıklarında düzenlenen törenlerle anıldı.

 

İlk tören saat 10.00'da Çetin Emeç'in Zincirlikuyu'daki kabri başında düzenlendi. Törene katılan Çetin Emeç'in eşi Bilge Emeç, kızı Mehveş Emeç Birol, oğlu Mehmet Emeç, damadı Özalp Birol ve torunu Selin Birol ile Sinan Ercan'ın eşi Ayşe Ercan ile oğlu Müfit Ercan taziyeleri kabul etti.

 

Törene, Hürriyet Gazetesi CEO'su Hakkı Hasan Yılmaz, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürleri Tufan Türenç, Doğaner Gönen, Arena Programı ve Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar, CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, gazeteciler Murat Bardakçı ve Aydın Candabak ile çalışma arkadaşları ve dostları katıldı. Törende, Merkez Efendi Camii imamı Celalettin Şensoy, Kur'an okudu.

 

ÇOK İYİ BİR ROL MODELİYDİ

 

Çetin Emeç'in mezarı başında konuşan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu her gazetecinin korktuğu anlar olduğunu belirterek, "Ben de 30 yıllık meslek hayatımda çok korktum ama en çok korktuğum anlardan biri herhalde bu görevin bana düşeceğini düşündüğüm an oldu. Çetin Emeç, benim ilk genel yayın müdürümdü. Mesleğe başladığım, ilk tanıştığım genel yayın müdürümdü. Merhum Çetin Emeç, çok iyi bir gazeteciydi ama onun yanı sıra çok iyi bir baba ve çok iyi bir eşti. Genç bir gazeteci açısından baktığınızda çok iyi bir rol modeliydi. Dolayısıyla bir gün muhabir olarak başladığım bu müessesede Genel Yayın Müdürü olarak Çetin Emeç'in mezarı başında konuşma yapma düşüncesi açıkçası beni hep korkuttu, çok korkuttu. Şimdi geriye dönüp bakıyorum. Çetin Emeç'le yola çıktığımız o günlere, bana bir muhabir olarak yaptıklarına önümü açmasına, ilkesini, korkusuzluğunu gazetecilik damarını nasıl bana miras olarak bıkatığını. Bu günlere gelmeme nasıl yardım ettiğini, bu borcu ifa etmekten başka bir çarem yok, tercihim yok, olamaz. Bu konuşmayı bu mezarın başında yapmaktan başka" dedi.

 

 

HİÇ ÖLMEDİ HEP YAŞIYOR

 

Enis Berberoğlu, son zamanlarda Çetin Emeç'in niye öldürüldüğüne dair çok kafa yorduğunu belirterek şunları söyledi: "Merhumun katillerinin yakalandığını saat farkıyla öğrenen bir meslektaşınız olarak o gün itibariyle rahatladığımı hissetmiştim. Yani hiç değilse kanı yerde kalmadı, diye bir tepki duymuştum. Ama üzerinden geçen senelerde katillerin kim olduğundan çok Çetin Emeç'e kafa yormayı öğrendim. Belki de yaşlanmak, olgunlaşmak böyle bir şey. Her ne saikle öldürdülerse öldürsünler, hangi karanlık amaca hizmet için bu işi yaparlarsa yapsınlar şunu biliyorum ki, Çetin Emeç'in, gazetecinin işi bitmiyor. Gazetecinin arkasında bıraktığı bayrağı birisi mutlaka alıyor bir yere taşıyor. Şimdi sizlere bakarken eminim ki Çetin Emeç'ten bana miras kalan değerleri benim de bırakacağım birisi çıkacak. Onun rahatlığı içindeyim. Aslında kimin bu işi niye yaptığına kafa yormanın, o amaca hizmet ettiğini bilecek yaşa geldiğimden dolayı da mutluyum. Benim için Çetin Emeç ölmedi, her zaman da yaşıyor, bu gün de yaşıyor. Dilerim bir gün ben de birisine Çetin Emeç'in hikayesini anlatabilecek yaşa geleyim. Onun bayrağını devredecek noktaya geleyim. O yüzden bu görev benim için hep korkutucu oldu ama galiba yapılması gereken bir görev."

 

GAZETECİLİK ONUN İÇİN BİR YAŞAM BİÇİMİYDİ

 

TGC Başkanı Orhan Erinç ise, Çetin Emeç'in hem kendisi hem de Türk Basını için çok önemli bir gazeteci olduğunu belirterek, "Benim gazeteciliğe başladığım 1957'de Son Posta Gazetesi'nde Yazıişleri Müdürü'ydü. Daha sonra Hürriyet'te birlikte olduk. Çetin Bey, gazeteciliği bir yaşam biçimi olarak algılayan ve habere önem veren yöneticilerden, gazetecilerden, ustalardan biriydi. Gazetecilik söz konusu olduğunda özel yaşamını bile dikkate almama konusundaki örnekleri çok yaşadık. Çetin Bey, meslek ilkeleri açısından da değerlendirdiğimizde gazeteciliğin, gazeteci olarak yapılmasına herhangi bir etkiden uzak yapılması konusunda gerçekten çok dikkatliydi. Ne yazık ki Çetin Bey'i de bir kurşuna feda etmek durumunda kaldık. 20 yıl sonra görüyoruz ki Çetin Bey ve gazeteciliğinin değerini bilerek izliyorlar. Törenlere katılıyorlar. Çetin Bey'in genç meslektaşlarımıza da örnek olacağını düşünmek üzüntümüzü bir ölçüde azaltıyor" dedi.

 

KARANLIK ODAKLAR KİMDİR?

 

CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin de şunları söyledi: "Çok acı. Ne yazık ki her yıl bu tür etkinliklere geliyoruz, yüreğimiz yanıyor. Türkiye'nin en önemli aydınları, yazarları, çizerleri, çoğu faili meçhul cinayetlerle gitti. Ne yazık ki hiçbirinin de faili bulunamadı. Çetin Bey'de onun bir benzeridir. 90'lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle gitti. Her ne kadar sonra bir şeyler yaptılarsa da aslı çıkmadı ortaya. Son dönemlerde iktidarın ısrarla 'karanlık odaklar' dediği bir dönemde, iktidara da bir çağrım var. Devletin bütün olanakları, imkanları ellerinde. Bu güne kadar faili meçhul cinayetlerin hiçbiri çözülemedi. Nedir bu karanlık odaklar, neresidir, kimdir, hangi ellerdir? Türkiye'de inşallah bir daha faili meçhul cinayetler olmaz. Bir de çok gariptir. Faili meçhul cinayetlere baktığımızda son 30 yılda öldürülenlerin tamamı aydındır, cumhuriyettir, sosyal demokrattır, solcudur. Bu da galiba bir kader değildir diye düşünüyorum."

 

TANISAYDIM ÇOK İYİ ANLAŞIRDIK

 

Çetin Emeç'siz 20 yıl geçtiğini belirten eşi Bilge Emeç, "Tahmin edemeyeceğiniz kadar çok üzgünüm" dedi. Dedesi Çetin Emeç'in çok iyi biri olduğunu belirten 7 yaşındaki torunu Selin Birol ise, "Bence onun ölmesi çok kötü bir şey. Ben onu görmesem bile çok seviyorum. Ben ona bir şiir yazdım. Onu Galatasaray Lisesi'nde törende okuyacağım. O çok iyi bir gazeteciydi" dedi. Selin Birol daha sonra gazetecilerin isteği üzerine dedesine yazdığı, "Bulutlarda parıldıyorsun. Anneannem seni çok seviyor. Ama ben seni çok daha seviyorum. Sen çok iyi bir gazeteciydin. Seni görmesem bile seni çok çok çok seviyorum. Sen ölmeden önce ben doğsaydım, seninle çok iyi anlaşırdık. Umarım cennette dilediğin her şeye sahip olursun" şiirini okudu.

 

SİNAN ERCAN DA ANILDI

 

Çetin Emeç'le birlikte öldürülen şoförü Sinan Ercan için de Karacaahmet Mezarlığı'ndaki kabri başında tören düzenlendi. Törende, eşi Ayşe Ercan, oğlu Müfit Ercan, ağabeyi Murat Ercan, ablası İlknur Yardım, yengesi Hayriye Ercan ile eniştesi Sermet Yardım taziyeleri kabul etti. Törene, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Hürriyet Gazetesi CEO'su Hakkı Hasan Yılmaz, Genel Yayın Danışmanı Doğan Hızlan ile Ercan ailesinin yakınları katıldı. Ayşe Ercan, "Aydın Doğan ve Bilge Hanım bizi hiç bırakmadı" dedi. Ayşe Ercan, "İlk defa mı Çetin Emeç'in mezarındaki törene katıldınız" sorusuna ise, "Hayır aralarda gitmiştim. Bu sefer tatil gününe denk geldiği için oğlum Müfit de okula gitmediği için beraber gittik. Belli yıllarda katıldım. Ama özellikle tatile denk geldiği için gittik. Bilge Hanım eşimin mezarına ilk zamanlar bir kaç kez geldi. Çetin quote]Bey'in oğlu Mehmet, eşim Sinan'ı mezara indirmişti. O sahne gözümün önünden hiç gitmez" diye konuştu.

DHA/ Mustafa Küçük

[Φ politika]

Günümüzde,Ergenekon senaryolarini kabul etmeyen medya mensuplarina karsi belirli medya gruplarindan tehditler yagmaktadir.Hatta ölümle tehdit edilenleri bile vardir.Icisleri Bakaninin Habur'da anlasmali savci ve hakimlerle PKK militanlarini aklatmasi ile ülkedeki bazi gazetecilerin can güvenligini saglamak icin hicbir önlem almamasi ne kadar büyük celiskidir.

 

 

saygilarla