YOBAZIN VAHŞETI

[Φ dominik]

YOBAZIN VAHŞETI

 

'Erkeklerle konuştu’ diye öldürülen 16 yaşındaki Medine'nin diri diri gömüldüğü ortaya çıktı. Ailesi Menzil tarikatıyla bağlantılı görünüyor

 

BİLİNCİ AÇIKTI!

Adıyaman'ın Kahta ilçesindeki evlerinin bahçesindeki kümeste cesedi toprağa gömülü halde bulunan Medine Memi'nin (16) üzeri toprakla örtülürken sağ olduğu belirlendi. Adli Tıp yetkililerinden alınan bilgiye göre, mide ve ciğerlerinde toprak olduğu belirlenen genç kızın kanında ilaç veya uyuşturucuya rastlanmadı. Vücudunda darp da olmadığı belirtilen genç kızın, gömüldüğü zaman hayatta ve bilincinin açık olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.

 

TARİKAT KÖYÜNE ZİYARET

İddiaya göre, dede Fethi Memi, cinayetten 45 gün kadar önce aile fertlerini Nakşibendiliğin bir kolu olarak tanınan Menzil tarikatının merkezi olarak görülen Menzil Köyü'ne yolladı. Baba-oğulun, cinayet işlendikten birkaç gün sonra köyden dönen anne İmmihan Memi'ye ve diğer aile fertlerine de Medine'nin evden kaçtığını söylediği iddia edildi. Bu arada küçük kızın dünkü cenazesine ailesinden kimsenin katılmadığı görüldü. »

 

Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki evlerinin bahçesindeki kümeste cesedi toprağa gömülü halde bulunan Medine Memi’nin (16), üzeri toprakla örtülürken sağ olduğu belirlendi.

 

Erkeklerle konuştuğu gerekçesiyle dedesi ve babası tarafından öldürüldükten sonra cesedi kümeste kazılan çukura gömüldüğü iddia edilen Medine Memi’nin cesedine, Malatya Adli Tıp Kurumundaki otopsinin ardından İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde mikroskobik inceleme yapıldı. İnceleme sonucunda genç kızın elleri bağlı ve canlı gömüldüğü belirlendi.

 

Adli Tıp yetkililerinden aldığı bilgiye göre, mide ve ciğerlerinde toprak olduğu belirlenen genç kızın kanında ilaç veya uyuşturucuya rastlanmadı. Vücudunda ciddi darp da olmadığı belirtilen genç kızın, gömüldüğü zaman hayatta ve bilincinin açık olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.

 

MİDE VE CİĞERLERİNDE TOPRAK VAR

Medine Memi’nin, annesi İmmihan Memi’ye sürekli şiddet uygulayan dedesini geçen Ocak’ta polise şikâyet ettiği ortaya çıktı. Memi ailesinin bir yakını da dede Fethi Memi’nin torununun şikâyetini öğrenince Medine’yi “Bir daha beni ihbar edersen olacakları sen düşün” diyerek tehdit ettiğini anlattı. Genç kız bu uyarıya rağmen, geçen ağustosta yine dedesini ihbar etti. Eşini yıllar önce kaybettiği öğrenilen dedenin, gelini İmmihan gibi oğlu Ayhan’ı da zaman zaman darp ettiği öne sürüldü.

Yetkililer, “Medine Memi’nin cesedi 2 metrelik bir çukurda elleri bağlı ve oturur vaziyette bulunmuş, Malatya Adli Tıp Morgu’na gönderilmişti. Burada yapılan ilk otopsinin ardından mikroskobik dediğimiz inceleme de tamamlandı. Çıkan sonuç ürpertici. Çünkü elimizdeki verilere göre, vücudunda ciddi darp izine rastlanmayan, kanında uyuşturucu veya zehirli bir madde bulunmayan genç kız elleri bağlı, canlı ve bilinci açıkken gömüldü. Zira genç kızın mide ve ciğerlerinde yoğun toprak olduğu belirlendi” açıklamasında bulundu.

 

‘TARİKAT KÖYÜ’NE MANİDÂR ZİYARET

40 gün kendisinden haber alınamadığı belirtilen genç kızın cesedi, ihbar üzerine Kahta İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, Hürriyet Mahallesi Sağlık Caddesi’nde, Ayhan Memi’ye ait evin bahçesindeki kümeste açılan iki metre derinlikteki çukurda bulunmuştu.

 

İddiaya göre, dede Fethi Memi, Medine’den intikam almak için fırsat kolluyordu. 45 gün kadar önce aile fertlerini Nakşibendiliğin bir kolu olarak tanınan Menzil tarikatının merkezi olarak görülen Menzil Köyü’ne yollayan Fethi Memi, hemen harekete geçti. harekete geçti. Evde sadece Medine, babası Ayhan Memi ve kendisi kalmıştı. Baba ve dede, Medine’yi evin bahçesinde açtıkları 2 metrelik çukura gömüp, üzerine beton döktü.

 

Baba oğul, birkaç gün sonra köyden dönen anne İmmihan Memi ve aile fertlerine de genç kızın evden kaçtığını söyledi

 

Cesedin oturur vaziyette bulunduğu belirtilirken, olay yerinde yapılan incelemenin ardından genç kızın cesedi, otopsi yapılmak üzere Malatya Adli Tıp Merkezi’ne gönderilmişti.

 

Olayla ilgili baba Ayhan Memi, dede Fethi Memi ve anne İmmihan Memi gözaltına alınmış, baba ve dede çıkartıldıkları nöbe mahkemece tutuklanmıştı. Baba Ayhan Memi ile dede Fethi Memi, sevk edildikleri mahkemede susma hakkını kullanmıştı.

Kaynak: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1265367883&year=2010&month=02&day=05-

[Φ y.yılmaz]

Ne denir bilmem ki? Başlık zaten ifade ediyor. Kendi evladını öldürebilen ne yapmaz. galiba bu onlarca Medinelerden birisi. Allah şaşırtmasın!

 

Saygılarımla...

[Φ y.yılmaz]

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kimyasını bozmak isteyenlerin ilk gözünü diktiği yer Güneydoğu’ydu. Öyle olmak zorundaydı; çünkü orası Türkiye’nin zayıf karnıydı. Çünkü orası, Osmanlı döneminde de Cumhuriyet döneminde de bir türlü yıkılamayan “derebeylik kalesi”ydi. Sömürü, cahillik, işkence, cinayet, gerilik ve karanlıkla yoğrulmuş bir Orta Çağ diyarı...

 

Çomak oradan sokulmalıydı ve öyle yapıldı. Tarih boyunca hep olduğu gibi, bugün de o bölgede terörün gölgesinde siyaset yapanlar, işte bölgenin bu derebeylik düzeninden yararlanıyorlar.

 

“Bu nasıl bir düzendir?” sorusuna uzun uzun cevaplar verilebilir. Kitaplar yazılabilir. Yazılmıştır da... Ama hiçbiri, dünkü Hürriyet’te yayınlanan Gülden Aydın’ın izlenim yazısı kadar çarpıcı, yalın ve özet anlatamaz durumu.

 

Acı bir örnek de olsa, iletişim öğrencilerine tekrar tekrar okutulması gereken örnek bir yazı.

 

Adıyaman’ın Kâhta İlçesi Bostanlı Köyü’nde Medine isminde bir genç kız, babası ve dedesi tarafından bir çukura diri diri gömülmüş ve üstüne beton dökülerek öldürülmüştü. Gülden Aydın, Türkiye’yi ve dünyayı ayağa kaldıran bu vahşi cinayetin işlendiği yere gitmiş, izlenimler ve söyleşilerle o harika yazıyı yazmış. Altı çizilecek notları alt alta koyalım:

 

* Medine’nin babası Ayhan Memi 40 yaşında. 10 çocuğu var. (Öldürdüğü Medine’yi düşersek 9.)

 

* Babası Fethi ve annesi Bedriye ile aynı evde yaşıyor.

 

* Evde baba Fethi’nin sözü geçiyor.

 

* Aile reisi Fethi, Menzil tarikatına mensup. Her cuma gecesi 15 kişiyle zikir ayini yapıyor.

 

* Fethi SSK’dan emekli.

 

* Fırıncılık yapıyorlar ama asıl kazançları sigara, çay ve kolonya kaçakçılığı.

 

* Mahalleliyle görüşmüyor, içine kapalı bir hayat yaşıyorlar.

 

* Ailenin kızlarını okula göndermiyorlar.

 

* Fethi, karısını, gelinini ve kız torunlarını sürekli dövüyor. Öyle ki, evden yükselen çığlıkları duyan komşular, “Fethi Memi acaba şimdi kimi dövüyor?” diye merak ediyor.

 

* Evde ruhsatsız av tüfeği ve otomatik tabanca var.

 

* Henüz 17’sini doldurmamış olan Medine, “Ara Sokaklar” dizisindeki polis müdürü “Rıza Baba”dan çok etkilenmişti. Her polisi Rıza gibi “baba” olarak görüyor, devletin kendisini yaşadığı bu işkenceden kurtaracağını sanıyordu. Karakola gitti ve dedesinin dayaklarından şikâyet etti. “Korkma devlet seni korur” cevabını aldı.

 

* Kimse Medine’yi korumadı. Babası ile dedesi onu canlı canlı evin avlusunda bir çukura gömüp üstüne beton döktüler. Yakalanan baba ve dede bir de yalan söylediler: “Gözdağı vermek istedik, kazara merdivenden avluya düştü.”

 

* Gülden Aydın, kızın bir fotoğrafını bulmaya çalıştı ama yoktu ki... Hiç fotoğrafı çekilmemişti. Sadece eşkalini alabildi yakınlarından: “Kumral, buğday rengi, elmacık kemikleri çıkık, çenesi sivri, burnu kibar, güzelce bir kız...”

 

***

 

Çok çocuk... Okula gönderilmeyen çocuk... Dövülen kızlar, kadınlar... Tarikat... Din sömürüsü... Kaçakçılık... Devletten alınan maaş... Silah... Cinayet... Diri diri gömme... Yalan... Seyreden devlet...

 

İşte akıl almaz bir cinayetin kurbanı Medine’nin canlı canlı gömüldüğü çukurdan çıkan Güneydoğu tablosu... Kimilerinin siyasi ve ticari olarak iyi beslendikleri ama yokmuş gibi davrandıkları tablo...

 

Hikmet Bila / Vatan Gazetesi/ 08.02.2010

[Φ Efendi Türkler]

* Henüz 17’sini doldurmamış olan Medine, “Ara Sokaklar” dizisindeki polis müdürü “Rıza Baba”dan çok etkilenmişti. Her polisi Rıza gibi “baba” olarak görüyor, devletin kendisini yaşadığı bu işkenceden kurtaracağını sanıyordu. Karakola gitti ve dedesinin dayaklarından şikâyet etti. “Korkma devlet seni korur” cevabını aldı.

 

* Kimse Medine’yi korumadı. Babası ile dedesi onu canlı canlı evin avlusunda bir çukura gömüp üstüne beton döktüler. Yakalanan baba ve dede bir de yalan söylediler: “Gözdağı vermek istedik, kazara merdivenden avluya düştü.”

 

* Gülden Aydın, kızın bir fotoğrafını bulmaya çalıştı ama yoktu ki... Hiç fotoğrafı çekilmemişti. Sadece eşkalini alabildi yakınlarından: “Kumral, buğday rengi, elmacık kemikleri çıkık, çenesi sivri, burnu kibar, güzelce bir kız...”