Φ politika Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 "Kurucu Yayin Yönetmeni Ahmet Altan,yardimcisi ise Yasemin Congar olan TARAF gazetesi,yayin hayatina basladiginda,bu gazetenin Türk Ordusunun Pentagon güdümünü kabul etmeyen onurlu Türk Generallerini,ülke bütünlügümüzü ve bagimsizligimizi korumaya calisan vatansever insanlarimizi gözden düsürmeye yönelik bir yayin politikasi izleyeceginden hic kimse kusku duymamisti ve hakli da ciktilar. Taraf gazetesinin gercek finasörü kim?Sorusunun cevabi ise henüz verilmis degil.Süpheliler arasinda en cok Fetullah Gülen ve CIA'nin adi gectiginden,bu konu,bir an önce acikliga kavusturulmalidir. 23 Haziran 2008 tarihli Aksam gazetesinde Serdar Akinan'in degerlendirmesi söyle: 'Meslege kisa pantolonluyken,Milliyet'in satis servisinde baslayan biriyim...Kurt gazetecilerin ittifakla yorumu sudur: 50 bin tirajin altinda,hicte ucuz olmayan bir bordro ile,dogru düzgün reklam almadan gazete cikarmak,cok cok iyimser bir tahminle 500 bin Dolar net zarar yazmak demektir. TARAF,Alkim Yayinlari tarafindan cikarilan bir gazete...Ahmet Altan milleti ve etrafindakileri kandirabilir ama meslekten biri olarak sunu acik yüreklilikle söyleyebilirim bizim mahalleyi kandiramaz. Alkim Yayinlari matbaasi gece vakti gizli gizli para basmiyorsa bu gemi yürümez. ...TARAF,Silahli Kuvvetler ve Yüksek Yargiyi hedef alan ve yipratan yayinlar yapiyor. TARAF NEREDE BASILIYOR? ZAMAN GAZETESININ BASKI TESISLERINDE... Kagidi kalemi elime alip hesapliyorum,isin icinden cikamiyorum.Bende hakli olarak soruyorum. Bu degirmenin suyu nereden geliyor?" saygilarla Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 "Kurucu Yayin Yönetmeni Ahmet Altan,yardimcisi ise Yasemin Congar olan TARAF gazetesi,yayin hayatina basladiginda,bu gazetenin Türk Ordusunun Pentagon güdümünü kabul etmeyen onurlu Türk Generallerini,ülke bütünlügümüzü ve bagimsizligimizi korumaya calisan vatansever insanlarimizi gözden düsürmeye yönelik bir yayin politikasi izleyeceginden hic kimse kusku duymamisti ve hakli da ciktilar. Taraf gazetesinin gercek finasörü kim?Sorusunun cevabi ise henüz verilmis degil.Süpheliler arasinda en cok Fetullah Gülen ve CIA'nin adi gectiginden,bu konu,bir an önce acikliga kavusturulmalidir. 23 Haziran 2008 tarihli Aksam gazetesinde Serdar Akinan'in degerlendirmesi söyle: 'Meslege kisa pantolonluyken,Milliyet'in satis servisinde baslayan biriyim...Kurt gazetecilerin ittifakla yorumu sudur: 50 bin tirajin altinda,hicte ucuz olmayan bir bordro ile,dogru düzgün reklam almadan gazete cikarmak,cok cok iyimser bir tahminle 500 bin Dolar net zarar yazmak demektir. TARAF,Alkim Yayinlari tarafindan cikarilan bir gazete...Ahmet Altan milleti ve etrafindakileri kandirabilir ama meslekten biri olarak sunu acik yüreklilikle söyleyebilirim bizim mahalleyi kandiramaz. Alkim Yayinlari matbaasi gece vakti gizli gizli para basmiyorsa bu gemi yürümez. ...TARAF,Silahli Kuvvetler ve Yüksek Yargiyi hedef alan ve yipratan yayinlar yapiyor. TARAF NEREDE BASILIYOR? ZAMAN GAZETESININ BASKI TESISLERINDE... Kagidi kalemi elime alip hesapliyorum,isin icinden cikamiyorum.Bende hakli olarak soruyorum. Bu degirmenin suyu nereden geliyor?" saygilarla Aydinlik gazatesinin, yani Dogu Perincek'in degirmeninin suyunun nereden geldigini hic sorguladinizmi? Sorguladiysaniz bir cevap alabildinizmi? Bir dönemler Taraf'in yaptigini Aydinlik yapiyordu, yani bir cok olaylarda belgeler sunuyordu ve belgelrin, idaalarin coguda gercekti. Aynisi simdi Taraf gazetesi icin söylenebilir. Degirmenin sulari bizim icin cok önemliyse önceden aklimiz neredeydi? Yani Perincek istedigi kadar kimsenin ulasamayacagi belgeleri bir yerlerden alirken gayet normaldi, ama Taraf yapinca normal olmaktan cikiyor. Beni ilgilendiren sadece haberin ve kaynagin dogrulugu. Yalan yanlis haber yayinliyorlarsa, sahte belge bizlere sunuyorlarsa demekki suyunu soracak degirmen falan yok, cünki uydurma haber ve belgeler icin herhangi bir degirmene gerek yok. Degirmenin suyu bizim icin cok önemli olduguna göre demekki verilen haberlerde ve belgelerde dogruluk payi var anlamini tasiyor.Benim icin de zaten söyledigim gibi belgelerin ve haberin dogrulugu. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Onikiden vurmak diye ben buna derim sayın politika... Mükemmel bir deşifre ve belirleme... Yanıt denemesine gelince: Bu nasıl bir mantık yahu? "Sizin içinde olduğunuz siyah satranç taşları sınıfına geçtiği, malum davada yargılanmasından belli olan bir kişi, hadi savunsanıza!" diye bir mantık olur mu? Burada kim "Aydınlık dergisi bizim elemanlardır, yanlış iş yapmamışlardır" dedi? "Sizin eleman da zamanında yaptıydı" da ne demek? Biz burada Tarafı mı konuşuyoruz Aydınlıkı mı? Taraf konusu bitti Aydınlık konusu başladıysa ne yapmış ne demiş konur ortaya, bakar yorumumuzu yaparız. Sizin eleman bizim eleman diye bir konu yok ortada. Konu dün dönen entrikaların bugün başka formata büründürülmesi. Dünkü ayaklar birbirine karışınca yeni ayaklara yatılması. Biz şimdiki, bugün için yatılan ayakları konuşuyoruz. Dün Sovyet ve ABD emperyalizmleri arasına sıkışan Türkiye'nin sorunları farklıydı, şimdi BOP formatına eli mahkum hale getirilmeye çalışılan Türkiye'nin tehditleri farklı. Dün ona, bugün buna kanmayan, karşı çıkan yurtseverler de bir çelişki içinde değiller. Hadi ondan da geçtik, adam dün yanılıyormuş, şimdi gerçeğe ayıkmıştır belki yahu, ben nerden bileyim? Birileri de bir zamanlar elin liderlerini Atatürk'ten daha büyük bir lider sanmaktaydı. Bu gerçeğe ayıkma bahtiyarlığını Taraf taifesine de dilerim... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Haberin doğru olduğunu nasıl anlayacağız, her gazetenin haberini doğru mu kabul edeceğiz? Tarafa bakılırsa bizim askerimiz o kadar başarısız ki, onlarca plan yapıyorlar; bir darbe gerçekleştiremiyorlar. Bu Altanların istediği ne, demokrasi mi istiyorlar? Dün bir TV kanalında Çetin Doğan Paşa, Baba Altan ın 1960 ihtilalinden sonra söylediklerini dile getirdi. Hiç de demokrat söylemler değildi. Demokrasi istiyorlarsa siyasi partiler yasası, dokunulmazlık, yapılan hukuksuzluklar bunlardan niye bahsetmezler. Aynı şekilde ABD ve AB de bunlardan hiç söz etmiyor. Varsa yoksa askeri vesayet; bunun bir sebebi olmalı. Ben İşçi Partisi ni hiç bir zaman desteklemedim. Ama o hiç değilse milliyetçiydi; Amerikan **** değildi. Nitekim şu anda malum davada içeride Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Valla bu chat in the alttan 'a bakılırsa, Ağca katil değilmiş! Üstelik bunu da Uğur Mumcu!!! söylemişmiş! (Kaynak: 24 saatin manşeti programı) Hayatta olmadığı için yalanlayamayacak, üstelik bu şimdi sergilenen aşağılık dümenleri tezgahlayan ve şimdi icraat zamanı gelince de bol eurolar ve dolarlarla adam kiralayan odaklar tarafından, bugünlere gelebilmeleri için susturdukları bir kahraman olan bir onurlu şehide böyle yakıştırmalarda bulunmak... İşte neyin tarafı oldukları açık... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2010 Insanlar düsünebildikleri kadar fikir üretebilirler.Dün 'Aydinlik'dergisi ayni seyleri yapiyormus,bugünde "TARAF".Cok güzel o zaman arastirmaya gerek kalmadi. Mantiga bakin;'Degirmenin suyu nereden geliyor'deniyorsa o zaman iddialar dogruymus.Yok iddialar yalansa o zaman degirmene gerek yokmus.Bak bak bak!Demekki,Taraf böyle gercekleri ortaya cikardigi icin,bizler telasa düsüyoruz ve degirmenin suyunun nereden geldigini arastiriyoruz. Ne denir ki... saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Bugün dünyada ortaçağ yaşayan ülkeler, vardır. İlkçağ yaşayan ülkeler vardır. Tarih öncesini yaşayan toplumlar bile, çok az da olsa vardır. Ama çağı yakaladıktan sonra geri tekrar ortaçağa dönen ülke, herhalde çok azdır veya sadece bir tane olsa gerektir. O ülkede ortaçağ karanlığı egemen olmuştur ve bu alacakaranlıkta çirkin ve insanlık dışı bir cadı avı yürütülmektedir. İnsanlar uydurma suçlamalar, isnat edilen suça göre uydurulmuş kanıtlarla itham edilmektedir. Önce suçlu olduğu belirlenmekte, sonra suça uygun kanıt aranmakta ve yaratılmaktadır. O ülkede yazar, düşünür olarak hiç kimse, iktidar yandaşı olmadığı sürece güvende değildir. Yazdığı çizdiği her şeyden dolayı her an tutuklanabilir. O ülkede en temel hukuk karinesi ayaklar altında çiğnenmektedir. O temel karine şudur: Suç oluşmadığı, teşebbüs aşamasına geçmediği sürece hiçbir suç senaryosu ile suç oluşmaz. İnsan komşusunu öldürmeyi planlayabilir ve bu planı kağıda dökebilir. Son anda vazgeçer, öldürmez, hiçbir teşebbüs aşamasına girmezse, suçlanamaz. Bir insanın başbakana, devlet başkanına suikast yapacağı ihbar edilebilir. Hatta bu kişinin telefonda bir arkadaşına yarın bu suikasti gerçekleştireceğini söylediği belirlenebilir. Bu kişiyi suikast suçu ile tutuklayamazsınız. Eğer ortaçağ hukuku uygulamıyorsanız! Bu kişiyi izleyebilir, evini arayabilir, ama suikast silahını bulmadan, suikast planı, belgesi bile bulsanız, tutuklayamazsınız. Senaryodur, think-tank çalışmasıdır, belki adam ya siyasi kurgu roman yazacaktır, ya da mesleği güvenliktir, suikast nasıl yapılabilir, onu planlıyor olabilir, suikastçı gözüyle bakarak suikasti önleme çalışması yapmaktadır, ne biliyorsunuz? Telefonda da şaka niyetine yaptığı çalışmadan suikast yapacak gibi bahsetmiştir? Bir bilgisayarda dünya savaşı çıkarmak, nükleer savaşa yol açmak, ülkeyi işgal ettirmek, başka bir ülkeyi, hatta dünyayı işgal etmek, tüm dünya nüfusunu yok etmek, hatta Marslı işgaline nasıl direnileceği le ilgili planlar, senaryolar bulunabilir. Bunlar think-tank kuruluşlarınca dünyada her gün düşünülmekte, tasarlanmakta ve kurgulanmaktadır. O ülkede geçerli kılınan adına hukuk demeye dil varmayacak sisteme göre, artık buna guguk sistemi mi denir, ne denirse, bu senaryolar ele geçirilirse bilgisayarın sahibi hapsi boylar. İşte yürütülen böylesi kirli ve karanlık bir cadı avıdır. Eğer bu cadı avının hukuk adına yürütülmesi çok göze batarsa, birtakım kiralık kuruluşlara sızdırma yapılarak, karşıtlar hakkında linç kampanyaları açılma şeklinde yürütülmektedir. Karanlık Ortaçağda bir kadının cadı veya bir adamın büyücü olduğuna önce karar verilir, sonra bu kişi tutuklanır ve çeşitli işkencelerle suçu itiraf ettirilir, sonra yakılırdı. Birisinin beklenmedik ani ölümü, buna büyünün neden olduğundan ve büyüyü yapanın suçlanan kişi olduğundan kuşkulanılması, kanıt olarak yeterliydi! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 guguk sistemi Guguk kuşu yumurta parazitidir. Kurban seçtiği bir kuş yuvasını gözüne kestirir. Yuva sahibi kuşun bir gaflet anını kollayıp kaşla göz arasında o yuvaya yumurtlar ve asıl yumurtaları yuvadan dışarı atar. Yuva sahibi kuşun yumurta rengini de aynen taklit ederek yumurtlar. Sonra bırakıp gider ve yuva sahibi guguk kuşunun yavrusunu büyütür... Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Insanlar düsünebildikleri kadar fikir üretebilirler.Dün 'Aydinlik'dergisi ayni seyleri yapiyormus,bugünde "TARAF".Cok güzel o zaman arastirmaya gerek kalmadi. Mantiga bakin;'Degirmenin suyu nereden geliyor'deniyorsa o zaman iddialar dogruymus.Yok iddialar yalansa o zaman degirmene gerek yokmus.Bak bak bak!Demekki,Taraf böyle gercekleri ortaya cikardigi icin,bizler telasa düsüyoruz ve degirmenin suyunun nereden geldigini arastiriyoruz. Ne denir ki... saygilarla Ah politika bu mantık şöyle, ne olursa olsun karşı çıkma,karşıt bir düşünce oluşturma mantığı.Haaa saçma ha mantıklı ... Tarafa kötü diyorsanz aydınlığa bakın. Aslında sadece taraf diyemeyiz.Zaman,atv,trt,samanyolu,kanal hatta öyle çok eklemeler yapabiliriz.Hepsinin ortak bir amaç doğrultusunda yazan yazarları var.Trt de artık onların elinde, tarafasız habercilik sözde onlarınki ... Değirmenin suyu nereden gelir bilinmez ama onlar basın ve yayın olarak da git gide güçleniyorlar. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Hukukun yerine gugukun uygulandığı ülkelerde izlenen bir yöntem de şudur: Adil yargılamanın ve mahkum etme yerine tutukluluk halinin uzatılması, gözaltına almalar, salıp bir daha gözaltına almalar, yani işkence ve yıldırma yöntemleri izlenir. Bu yöntemle insanların yaşamı cehenneme çevrilir. Adil olmayan bir hüküm bile, tutukluluk halini uzatmaktan daha az kötüdür! Çünkü temyiz yolları açılır! Bu yöntemde polis baş aktördür, savcı ve hakimler polise, yani aslında iktidara tabidir, iktidarın direktifleri ile polisle birlikte hareket ederler. Polislerle birlikte yemekler yenir, ortak strateji geliştirilir, nerden sızdırıldığı belli olmayan dosyalar ordan burdan servis edilir, kamuoyu yargısız infazlara kışkırtılır... Alıntı
Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Guguk kuşu yumurta parazitidir. Kurban seçtiği bir kuş yuvasını gözüne kestirir. Yuva sahibi kuşun bir gaflet anını kollayıp kaşla göz arasında o yuvaya yumurtlar ve asıl yumurtaları yuvadan dışarı atar. Yuva sahibi kuşun yumurta rengini de aynen taklit ederek yumurtlar. Sonra bırakıp gider ve yuva sahibi guguk kuşunun yavrusunu büyütür... Kişilik haklarımı nasıl ihlal edebilirsin demirefe????? Bu yorumu nasıl yapabiliyorsun??? Admin arkadaşım Avrupa insan haklarına mı gideyim yoksa sen mi el koyarsın diyemiyorum. Sevgili Demirefe'nin gugukkuşu izahı fevkalade doğrudur. Yanlış olan ise Tarafın yumurtaları benim bıraktıklarım değildir. Tekzip edilir. Sevgilerimle, Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 gugukCUK olunca söylediklerimden muaf kalıyorsun... Küçücük, masum bir gugukCUK'tan ne isteyebilirim ki? İşin başka bir yanı: Güzel güzel "guguuk...guk...guguuk guk" diye öten o dünya tatlısı boyunları halkalı kuşların, yani kumruların bu seslerinden dolayı guguk kuşunun da benzer bir kuş olduğunun zannedilmesi. Halbuki guguk kuşu pek de o kadar sevimli görünen bir kuş değildir. Kumruların uzatarak ötmelerine karşın guguk kuşu kısa, tiz "guguk" çığlıkları atarak öter. Daha çok tavuk sesini andırır. Tabii doğa tüm canlıları, barındırdığı tüm türleri ile harika! Özellikle kuşlar alemine hastayımdır. Ne yazık ki iklim değişikliğinden ilk etkilenecek olan, zaten büyük ölçüde etkilenmiş olan bu doğa harikaları... Tanıdığım herkese Kuşlar Kanatlı Uygarlık filminden hararetle bahsederim... Mükemmel bir Fransız belgeseli... Dünyada bir kedilere, bir kuşlara hastayım... Onlar benim tanrıçalarım... Guguk kuşu dahil... Hepsine hayranım... Alıntı
Φ Buckminster Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 gugukCUK olunca söylediklerimden muaf kalıyorsun... Küçücük, masum bir gugukCUK'tan ne isteyebilirim ki? İşin başka bir yanı: Güzel güzel "guguuk...guk...guguuk guk" diye öten o dünya tatlısı boyunları halkalı kuşların, yani kumruların bu seslerinden dolayı guguk kuşunun da benzer bir kuş olduğunun zannedilmesi. Halbuki guguk kuşu pek de o kadar sevimli görünen bir kuş değildir. Kumruların uzatarak ötmelerine karşın guguk kuşu kısa, tiz "guguk" çığlıkları atarak öter. Daha çok tavuk sesini andırır. Tabii doğa tüm canlıları, barındırdığı tüm türleri ile harika! Özellikle kuşlar alemine hastayımdır. Ne yazık ki iklim değişikliğinden ilk etkilenecek olan, zaten büyük ölçüde etkilenmiş olan bu doğa harikaları... Tanıdığım herkese Kuşlar Kanatlı Uygarlık filminden hararetle bahsederim... Mükemmel bir Fransız belgeseli... Dünyada bir kedilere, bir kuşlara hastayım... Onlar benim tanrıçalarım... Guguk kuşu dahil... Hepsine hayranım... Demirefe tüm türlerin tabi ayrı ayrı değerleri var. Hepsini bizde seviyoz ama sonuçta Guguk kuşu asalak bi yaşam tarzı seçiyo. Onu sevmemiz, onun bu yapısını değiştirmiyo. Bu kötü mü? Değil aslında, doğada bi denge var sonuçta. Kötü olan şey insanların guguk kuşlarını taklit etmesi. İşte doğal olmayan bu. Taraf'tan tutun dincilere kadar, Kürt ırkçılarına ve onların yaşatmak istedikleri kültüre kadar. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2010 Ah politika bu mantık şöyle, ne olursa olsun karşı çıkma,karşıt bir düşünce oluşturma mantığı.Haaa saçma ha mantıklı ... Tarafa kötü diyorsanz aydınlığa bakın. Aslında sadece taraf diyemeyiz.Zaman,atv,trt,samanyolu,kanal hatta öyle çok eklemeler yapabiliriz.Hepsinin ortak bir amaç doğrultusunda yazan yazarları var.Trt de artık onların elinde, tarafasız habercilik sözde onlarınki ... Değirmenin suyu nereden gelir bilinmez ama onlar basın ve yayın olarak da git gide güçleniyorlar. Cok dogru bir tespit,sevgili Deniz Kizi.Ne olursa olsun karsi cikma bir illettir.Sartlanmislik ve mümkün olan her sekilde,karsi olunan kisiye,davaya,ülkeye,millete hakaret etme illetidir.Böyleleri akilla hareket etmez,hipnotizma edilmis gibidirler.Bilrsiniz,doktor hastasini tedavi etmek icin hipnoz yolunu secer,hastayi hipnozla uyutur ve onun beynine müdahale eder.Iste herseye ne olursa olsun karsi olmakta böyle bir beyin operasyonu sonucu gerceklesir. saygilarla Alıntı
Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Nezaket ve uslüp açısından sevgili Demirefe ve Buckminster'e sevgilerimi sunuyorum. Bazen çok ciddi bir fikir jimnastiğinde, arada çay demler gibi muziplikler yapmayı her nedense pek sevmişimdir. Dostlar mazur görüyor çok şükür. (Bu arada yumurta vakası dişi guguk kuşları için geçerli olduğundan..... bilmem anlatabildim mi?Erkek olmanın dayanılmaz hafifliği filan yani ) Son zamanlarda iyice gerilen toplumsal dengeler ve giderek artan saçmasapanlaşma trendi bizi nereye kadar çıkaracak bilemiyorum.Dogruların artık olmadığı yanlışların da artık yanlış olmadığı gittikçe sarmallaşan bir ahengin keyfine mi varıyoruz yoksa çıldırıyormuyuz bilen yok. Her kafa bir yorum,her yoruma bir konum üretilir oldu. Son zamanlarda kendime sorduğum en tuhaf soru hep şu oldu; -Durmamız gereken yer neresi? Bazen bu soruya kendimce cevap veriyorum -Sen en iyisi mezarda dur! Taraf gerçek bir gazetecilk örneğini verirken dayandığı uluslararası mali destekler inançları altüst ediyor Bu kadar yalan şişirme yada komplo üretiyor ise neden güvenilmesi gereken kaynaklar şüpheleride içinde taşıyan açıklamalarda bulunuyor? Kime inanmamız gerekiyor? Kim doğruyu ortaya koyuyor? Hangi belge doğru? Hangi iddia akıla uygun? İşin garip yanı bunları üretenler hala üretebilecek güçleri nereden bulabiliyorlar? Bu kadar mı çürüdük bu kadar mı sosyal inançlarımızdan vazgeçtik? Hiçbir şeye tepki göstermiyoruz. (mutfak-çocuklar ve hanım hariç ) Yanlış giden birşeyler var sevgilerimle, Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Insanlar düsünebildikleri kadar fikir üretebilirler.Dün 'Aydinlik'dergisi ayni seyleri yapiyormus,bugünde "TARAF".Cok güzel o zaman arastirmaya gerek kalmadi. Mantiga bakin;'Degirmenin suyu nereden geliyor'deniyorsa o zaman iddialar dogruymus.Yok iddialar yalansa o zaman degirmene gerek yokmus.Bak bak bak!Demekki,Taraf böyle gercekleri ortaya cikardigi icin,bizler telasa düsüyoruz ve degirmenin suyunun nereden geldigini arastiriyoruz. Ne denir ki... saygilarla Nedir bu telas, madem ortada hol yok yumurta yok. Madem iddalarin ici bos ise söylenmesi gereken sadece dilin kemigi yok, önüne gelen konusuyor denilir ve is burada biter. Ama ortada bir telas var. Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Olması gerekenler oluyor..herşey olmakta olandır.. Bu süreci TÜRK ULUSU değerlendiriyor..süreç uzunca gibi gelsede bazı şeyler yaşanmadan, nasihatle anlaşılımıyor.. nasıl derler bir kötek bin nasihattan iyidir diye..hah işte o durum.. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Nedir bu telas?Bu soruyu bize soranlarin telasini herkes farkediyor ama,her nedense onlar kendilerinin telasinin farkinda degiller veya öyle gözüküyorlar. Ortada fol yok yumurta yokken ortaligi ayaga kaldiran,carsaf carsaf TSK karsiti yayinlar yapanlarin telasi niye ki? Gazeteciyi gazeteciye,jandarmayi polise,iktidari askere,devleti baska bir devlete karsi kiskirtanlarin bombalarinin ne zaman patlayacagini merak ediyorum.Serefli hicbir gazeteci,"Bizim ordu,Egede sorun cikarip Yunanistanla savasacakti"diye bir yalanla kamuoyunun önüne cikamazdi. saygilarla Alıntı
Φ Buckminster Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 İlker Başbuğ nasıl da verdi ağızlarının payını ama! Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2010 İlker Başbuğ nasıl da verdi ağızlarının payını ama! Evet iyi verdi, birde vicdandan bahsediyor. 12 Eylüde vicdan daha Türkiye sinirlari icerinde yoktu. Dolayisiyla sayin Basbug'da vicdan kelimesini yeni ögrenmise benziyor ve unutmayim diye herhalde bir kac kez tekrarlayacaga benziyor. Ama ona tavsiyem önce 12 Eylülün vicdansizligini bir sorgulasinki baskalarindan vicdan sorsun. Öyle bagirarak cagirarak, yok efendim vicdan diyerek, ordu Allah Allah diye bagirdi icin camii bombalamaz diyerek gercekler ortaya cikmiyor malesef. Ates olmayan yerden duman cikmaz derler. Saga sola bagiracagina suclamalari ciddiye alip arastirsinlar. 12 Eylü cuntasinin gelisini hazirlayanlar nasil kendi evlatlarini birbirine kiydirdiysa gene yeni bir cunta ortami yaratmak icin camii degil meclisi dahi bombalarlar. O kadar herkese emin bir sekilde kefil olmayalim. Bu ülke cok namuslu ve vicdanli politikacilar, askerler,.... gördü, 1961, 1967, 1980,..... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 Bir ülkenin en önemli kurumlarını ilgilendiren ithamlar kahvehane sohbeti konusu değil, hukuk konusudur. "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" gibi söylemler ise hukuk konusu edilemez, kahvehane sohbeti ağızlarıdır. İddiayı ispat yükümlülüğü, iddia sahibine aittir. Bu da temel hukuk prensibidir. Hiç kimse, hakkındaki iddiaların gerçek dışı olduğunu ispatlamakla yükümlü tutulamaz. Alıntı
Φ Buckminster Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 Evet iyi verdi, birde vicdandan bahsediyor. 12 Eylüde vicdan daha Türkiye sinirlari icerinde yoktu. Dolayisiyla sayin Basbug'da vicdan kelimesini yeni ögrenmise benziyor ve unutmayim diye herhalde bir kac kez tekrarlayacaga benziyor. Ama ona tavsiyem önce 12 Eylülün vicdansizligini bir sorgulasinki baskalarindan vicdan sorsun. Öyle bagirarak cagirarak, yok efendim vicdan diyerek, ordu Allah Allah diye bagirdi icin camii bombalamaz diyerek gercekler ortaya cikmiyor malesef. Ates olmayan yerden duman cikmaz derler. Saga sola bagiracagina suclamalari ciddiye alip arastirsinlar. 12 Eylü cuntasinin gelisini hazirlayanlar nasil kendi evlatlarini birbirine kiydirdiysa gene yeni bir cunta ortami yaratmak icin camii degil meclisi dahi bombalarlar. O kadar herkese emin bir sekilde kefil olmayalim. Bu ülke cok namuslu ve vicdanli politikacilar, askerler,.... gördü, 1961, 1967, 1980,..... Sanki 12 Eylül darbesini İlker Başbuğ yaptı. Adam darbenin ne kadar olumsuz bişey olduğundan ve demokrasinin gerekliliğinden söz etti. Dinlemediniz heralde konuşmasını. Hala geçmiş darbelere bakıp bugünü suçluyosunuz. Oldu olacak Nizamülmülk'ün öldürülmesinden de İlker Başbuğ'u sorumlu tutun. Yazını tekrar okur musun? Bu ne korku aaaaah ah, bu ne ızdıraaaap. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 Sanki 12 Eylül darbesini İlker Başbuğ yaptı. Adam darbenin ne kadar olumsuz bişey olduğundan ve demokrasinin gerekliliğinden söz etti. Dinlemediniz heralde konuşmasını. Hala geçmiş darbelere bakıp bugünü suçluyosunuz. Oldu olacak Nizamülmülk'ün öldürülmesinden de İlker Başbuğ'u sorumlu tutun. Yazını tekrar okur musun? Bu ne korku aaaaah ah, bu ne ızdıraaaap. Burada söz konus ne Ilker basbug ne de baska bir isim. TSK bir devlet kurumudur, bugün Iker Basbug genelkurmay baskani, dün baskasiydi ve yarinda gene baskasi olacak. TSK asla kendisini 12 Eylül fasist darbesinden soyutlamamistir. Kenan Evren hala TSK'nin serefli bir pasasi olarak görülüyor. Kendinizi aldatabilirsiniz ama bizi kandiramazsiniz. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 Evet iyi verdi, birde vicdandan bahsediyor. 12 Eylüde vicdan daha Türkiye sinirlari icerinde yoktu. Dolayisiyla sayin Basbug'da vicdan kelimesini yeni ögrenmise benziyor ve unutmayim diye herhalde bir kac kez tekrarlayacaga benziyor. Ama ona tavsiyem önce 12 Eylülün vicdansizligini bir sorgulasinki baskalarindan vicdan sorsun. Öyle bagirarak cagirarak, yok efendim vicdan diyerek, ordu Allah Allah diye bagirdi icin camii bombalamaz diyerek gercekler ortaya cikmiyor malesef. Ates olmayan yerden duman cikmaz derler. Saga sola bagiracagina suclamalari ciddiye alip arastirsinlar. 12 Eylü cuntasinin gelisini hazirlayanlar nasil kendi evlatlarini birbirine kiydirdiysa gene yeni bir cunta ortami yaratmak icin camii degil meclisi dahi bombalarlar. O kadar herkese emin bir sekilde kefil olmayalim. Bu ülke cok namuslu ve vicdanli politikacilar, askerler,.... gördü, 1961, 1967, 1980,..... 12 Eylül de siyasilerin hiçmi suçu yok? Adam gibi yönetseleydiler, kişisel egolarını bir tarafa bırakıp memleketi düşünseydiler, uzlaşıp cumhurbaşkanını seçseydiler belki de darbe olmayacaktı. Bu adamlar o kadar darbe heveslisi olsa bırakıp gitmezlerdi. Günümüzde ise darbe yapmak için illa bir ortam mı oluşturulması gerekir? Darbe yapmak için bahane bulunur. Mesela pkk açılımı, mesela askere yapılan saldırılar, mesela laikliğe karşı yapılan eylemlerin odağı olma, mesela basına yapılan sansür ve baskılar, mesela yargıyı ele geçirme çabaları gibi bir sürü bahane bulunur. Aslında dün Vatan Gazetesinde Necati Doğrunun dediği gibi darbe yaptıktan sonra bunlara ne gerek var. Bana göre cami bombalamak meclisi bombalamaktan daha tehlikelidir. Bu halka meclisi neden bombaladığını anlatırsın ama camiyi anlatamazsın. Allah aşkına bu adamlar deli mi cami bombalasın? Yapacak başka olay mı kalmadı? İlker Başbuğ gibi sakin bir adamı da çileden çıkardınız en sonunda. Saygılarımla... Alıntı
Φ modernjames Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2010 hepimiz biliyorki gündemi sarsaçak tüm haberler tarafa servis ediliyor.. bu ülkede onca gazete varda neden taraf.. çünkü bunun bedelini ödeyecek birileri lazım bu diğer kökü yazılı basın olamaz. şöyle bir düşünelim; bir gazete çıkıyor adı TARAF.. bundan daha ne bekleye bilirsiniz. elbette bir tarafı karıştıraca diğer bir tarafı ise gündemden uzaklaştıracak. kısaca ülkemizde herşeyin olma ihtimali varken kim göze alır bu çiğnenme riskini. tarafa, üzerine düşeni bence çık iyi yerine getiriyor, olurda bir bedel ödenecekse bu da zaten başta kabul edilmişcesine yollarına devam ediyorlar. emin olunki bir çok gazete şu an bu haberleri ilk servis etmekten korkarlar. bir çok yere akıl danışı ona göre haber yayınlarlar. ama TARAF kork muyor..çünkü amacı bu zaten. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.