Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2010 15 yıl Samanyolu 11.01.2010 Ergenekon'un yeni hedefi Demokratik açılım süreci devam ederken iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü'nün açılımı baltalamak için, önümüzdeki günlerde büyük provokasyonlar yapacağı konuşuluyor. (Bunları kim konuşuyor??? Bir kerede adam gibi kaynak gösterseniz. Ama Pardon hata benim. Toplumu şartlandırmaya ve hedef göstermeye yönelik haberler olduğu için bunlar bir kaynağa gerek yok, en azından ciddi bir kaynağa gerek yok. Zaten kaynağınızı gösterdiniz mi size de yazık, teşhircilikten içeri girersiniz. Çanaklarınızı çevirmişsiniz Amerika’ya, ılımlı ılımlı alıyorsunuz senaryoları f bandından) Önceki yıllarda Trabzon'da, Balıkesir'de ve Adapazarı'nda denendi. Demokratik açılım sürecinde de oyun ülke çapına yayılmak istendi. Beyoğlu'nda az daha başarıyorlardı. Bugün ise Türkiye Manisa ve Edirne'yi konuşuyor. (Yapılan bunca ilginçliğe halkın ülke çapında tepki göstermesi, çok mu yadırganacak bir şey. Sırf ülkeyi 7 senede cumhuriyet tarihinde alınan borç kadar borçlandırmak bile, 7 ceddinizi birkaç kelime ile hatırlamak için yeterli kendi adıma.) Farklı illerde farklı şekilde başlatılan olayların götürülmek istendiği nokta aynı. Önce farklı gruplar arasında çatışma, sonra sokaklarda savaş manzaraları ve ardından Kaos. Kısaca halkı diz çöktürmek için, yine halkın malı, kanı ve canı üzerinden yıllardır oynanan oyun bu. Demokratik açılım sürecinin devam ettiği bugünlerde iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü ve bağlantılı olduğu diğer örgütlerin aynı oyuna çalıştığı konuşuluyor. Manisa ve Edirne'deki olaylar da bu oyunun bir provası niteliğinde... (Manisa ve Edirne’deki olaylarda polisin ihmaline hiç değinilmemiş. Polis zaten Erdoğan’ın da söylediği gibi “rejimin bekçisi”. Ağır silahların da neden istendiği belli oluyor. Halk yapılacaklara tepki göstereceği için bilmem kaç ili kontrol etmek güç istiyor) İddialara göre Türkiye'yi kafeslemeye çalışan örgütler büyük provokasyon için Şubat ayını seçti. Son yıllarda bir çok planı deşifre edilen Ergenekon'un açılımı dinamitlemek için halkı birbirine boğazlatmak niyetinde olduğu konuşuluyor. (Anlaşılacağı üzere şubat ayı, Akp tarafından açılım adı altında yapılacak ve oldukça tepki çekecek bir dizi değişime gebe. Bekleyeceğiz ve göreceğiz. Halk söz konusu icraatlara tepki göstereceği için şimdiden ortam hazırlanmakta. Haberde boğazlatmak kelimesi kullanılmış. Bu gerçekten dehşet verici. Bir dizi açılım olacak ve belki de yapılacak olanlar o kadar tepki çekecek ki Akp’ye oy veren kesimin bile aklında soru işaretleri belirecek. Tabanın yapılanları sorgulamaması ve kendi otokontrolünü sağlaması için özellikle büyük provokasyona vurgu yapılıyor. Yani Akp tabanından birileri, “ulan acaba biz doğrumu yapıyoruz” diye bir soru bile sorsa büyük provokatör olacak ister istemez. Akp’ye muhalefet eden halkın çoğunluğu zaten çoktan Türkiye’yi kafeslemeye çalışanların etkisi altında, onlar zaten demokratik olan Türkiye’nin demokratik olmasını istemiyorlar.) Bu oyunda bilerek ya da bilmeyerek bazı siyasi partilerin de derin örgütlere hizmet edeceği ve halkın sokağa dökülmesine yardımcı olacakları ileri sürülüyor. (İnsanlar sokağa dökülemez eğer dökülürse coplanacak, gazlanacak, ergenekon’a destek verdi diye gözaltına alınacak yada Samanyolu’nun yönlendirmesiyle saf yandaş kesim tarafından terörist muamelesi görüp taşlanacak. Mükemmel bir milleti millete kırdırma planı… Akp dışındaki partilerin ve Akp’ye muhalefet yapan sivil toplum örgütlerinin demokratik hakları olan ve tepkilerini çağdaş bir biçimde göstermelerini sağlayacak yürüyüş düzenleme özgürlükleri de ellerinden alınmış oluyor. Yukarıda yazıldığı gibi zaten onlar derin, tü, kaka örgütlere hizmet ediyorlar..) Aydınların altını çizdiği bir nokta var. Sokaktan çözüm çıktığı vaki değildir diyen aydınlar, sokağa çıkın diyen hiç kimseye itibar etmeyin uyarısı yapıyorlar. (Bu aydınlar kim Allah aşkına, memleketi iki kadın göğsüne tercih eden cinsten mi? Cinsel azgınlıkları beni ilgilendirmez ama bugün modern dünyanın olmazsa olmazları sendikalaşma, işçi hakları, sosyal devlet anlayışının hep sokağa dökülen halklar tarafında var edildiğini bilmiyorlarsa, onlara da aydın denmez. Olsa olsa Aydın’ın bir kazası olurlar.) Aydınlar bu süreçte özellikle sivil toplum örgütlerine büyük iş düştüğünü söylüyor ve bu oyunu boşa çıkarmak için herkes elini taşın altına sokmalı diyorlar… Tarih: 12 Ocak , 2010 15 yıl Düzenleyen: Admin Şiddet içerdiğinden dolayı video kaldırılmış dır
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.