Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2009 NECİP ÖĞRETMEN 18 Aralık akşamıydı Acı haber tez ulaştı. Telefon kızımdandı: Baba dedi. Durdu. Ne olursun sakin ol dedi. Necip HABLEMİTOĞLU’nu vurmuşlar!!! Cep telefonuma haber-mesaj geldi! İnşallah doğru değildir diye ekledi. Baba dedi. Durdu. Kızım dedim. Durdum. Uzun bir sessizlik oldu Görmeyen gözleri, duymayan kulakları açan Bir “sessiz çığlık” yankılandı dalga dalga yayıldı. Sonra, televizyonlarda alt yazılar… İlk haberler, geniş haberler, haberler, haberler… Ayrıntılar, ayrıntılar, susmayan telefonlar… Sürekli çalışan, araştıran, gerçekleri ortaya koyan Karanlığa direnen, yanlışlıklara karşı koyan Uyuyanları, uyaran, uyandıran adam Adam gibi adam, insan gibi insan Sonsuz bir uykuya daldı: 18 Aralık 2002 saat 20.03 te!... O gece hiç uyumadım. Uyusaydım, utanırdım Bizleri uyaran, uyandıran dost insandan. Gülümseyen yüzüyle ayıplardı belki bizi Ama kızmazdı. Bundan adım gibi eminim. O, görevini yaparken, aniden nöbeti bize bıraktı. Şimdi bu ödev, bu nöbet; benim, senin Kalpaksız kuvvacıların Tam bağımsızlıkçıların… Yaşaması ve yaşatılması gerekenler, yaşatılamadı!... “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır” demişti Mustafa Kemal Sahip çıkanların olacağını bilerek Ama yazarlar, yürekli aydınlar yaşatılamaz ise; Nasıl yaşayacak Cumhuriyet sonsuza dek? Yaşamayı en çok hak edenler Değerleri yok edenler tarafından Alçakça öldürüldü birer birer… Kahramanlar aslanlar gibi ölürken, Benciller nemelazımcılar,, korkaklar… Tavşanlar, kaplumbağalar, salyangozlar, sümüklüböcekler… gibi Sürünerek, titreyerek ve hep saklanarak yaşadıklarını sandılar!... Korkaklar her gün ölürken; Korkusuzlar, tarih sayfalarında ki Ölümsüzler arasında yerlerini aldılar… Her zaman gülen bir yüzü vardı… Konuşurken, ağzından bal damlardı… O’nda derya gibi bilgi, büyük bir bilinç…. Keskin bir zeka, mangal gibi bir yürek vardı… Muammer Aksoy’u, Uğur Mumcuyu, Ahmet Taner Kışlalı’yı… Aramızdan alan eller Necip Öğretmeni de aldılar!... “Bende dünyanın en güzel şarapları var” diyordun. “Ankara’ya yolun düşerse mutlaka beklerim” diyordun. Birlikte birer kadeh şarap içmedik ama Her su içişimde seni hatırlayacağım… Yaşaması ve yaşatılması gerekenler Yaşamayı en çok hak edenler Değerleri yok edenler tarafından Öldürüldü birer birer!!! Biliyor musun Necip Öğretmen? Yurdumuz örtülü işgale uğradı!... Sizleri vuranlar-vurduranlar Fabrikalarımızı, hava-deniz limanlarımızı Verimli topraklarımızı satın aldılar. Sizin karşı durduğunuz emperyalistler Vakıflarıyla-misyonerleriyle içimize daldılar!... Onları gerçek niyetlerini bir türlü göremedik. Kısacası Necip Öğretmen Gene dardayız vesselam… Ama üzülme, gene buluruz kurtuluşun yolunu. Çünkü terk etmez bu millet Mustafa Kemal’in yolunu Necip Öğretmen, Kemal’in Öğretmeni Işıklar içinde yat. Yeni kahramanlar fışkıracak, bitek toprağımızdan Yeni Mustafa Kemaller doğuracak analar… Gençlerimiz yetişiyor size benzeyen… Anadolu anaları kahraman, özverili, üretken… 17.12.2009 MUSTAFA DURNA Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.