Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Benim Olsaydı Göklerin Nakışlı Örtüleri / HAD I the heavens' embroidered cloths BENİM olsaydılar altın ve gümüş ışığın İşlemesiyle nakışlı göğün örtüleri, Gece ve aydınlığın ve alaca ışığın Mavi renkli ve solgun ve koyu örtüleri, Onları ayaklarının altına sererdim; Yoksulum fakat, sahibim yalnız düşlerime; Ayaklarının altına düşlerimi serdim, Üzerindesin zira usul bas düşlerime. Dr. Osman Tuğlu çevirisi William Butler Yeats Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Bir Gün Sineği (Ephemera) 'Gözlerimden hiç bezmeyen gözlerin kederle ağırlaşan kapaklarının altında eğiliyorlar artık aşkımız tükeniyor çünkü.' Ona dedi ki kız: 'Madem tükeniyor aşkımız, Tutku, O zavallı ve yorgun çocuk, tam uykulara dalmışken, şu tatlı saatte ıssız kıyısında gölün son bir kez olsun seninle yanyana duralım: Nice ırak görünür yıldızlar, ilk öpüşmemiz ne kadar uzak, ve ah kalbim bak nasıl da ihtiyar! ' Yanı sıra kuru yaprakların dalgın gezindiler, ellerine aldığında ellerini yavaşça cevap verdi o: 'Tutku çok yıprattı aylak kalplerimizi.' Etraflarını orman sarmıştı ve saramış yapraklar sönmüş göktaşları gibi dökülüyorlardı karanlıkta o an, yaşlı ve aksak bir tavşan patikadan topallayarak aşağı indi; Sonbahar sırtındaydı onun:Ve bir kez daha ıssız gölün kıyısında beraberdiler şimdi. kızın, dönünce, göğsünde ve saçında gözleri gibi çiylenmiş ölü yaprakları toplayıp sessizlik içinde sürüklediğini gördü. 'Ah, üzülme,' dedi, 'yorulduk diye, çünkü bekliyor bizi başka aşklar: Nefret ve sevgi kaygısız saatler boyu. Önümüz sonsuzluğa açıktır. Aşktır özümüz, ve tekrarlanan bir ayrılıktır.' Çeviren: Dr. Osman TUĞLU William Butler Yeats Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Çıngıraklı Şapka / The Cap and Bells . Girdi bahçeden içeri soytarı: Bahçeyi bürümüştü sessizlik; Buyurdu ruhuna yüksel yukarı Ve onun pencere eşiğine çık. Bağrışmaya başlarken baykuşlar Doğru yükseldi üstünde saf mavi elbisesi: Bilge dilli kılmıştı onu düşündüğü Dingin ve hafif bir ayak sesi; Genç kraliçe dinlemedi fakat; Uçuk renk geceliğiyle yatağından kalktı; Kapadı ağır kanadını pencerenin Ve mandalını taktı. Yüreğine emretti soytarı, git ona, Baykuşlar bırakmışlarken bağırışı; Kırmızı titrek bir elbiseyle o da Şarkılar söyledi kapısına karşı. Tatlı dilli kılmıştı hayali Çiçek gibi saçların bir uçuşmasının; Fakat onu kraliçe havalara savurdu Yelpazesini alıp üzerinden masanın. ‘Çıngıraklı şapkam var.’ dedi ‘Ona yollayacağım ve öleceğim sonra’, Ve de gün ağarırken Bıraktı onun geçeceği yola. Kraliçe saçlarından bir bulutun altında, Yatırdı bağrına şapka ve çıngırakları, Ve yıldızlar görünür olana dek havada Bir aşk şarkısı şakıdı kızıl dudakları. Kapısını penceresini açtı, Ve yürek ile ruh girdiler içeri, Sağ eline kırmızı olan geldi, Sol eline de mavi. Ağustos böceklerince bir ses yükselttiler, Akıllı ve tatlı bir cırıltı, Ve saçı bir katlama çiçekti kraliçenin, Ayaklarında aşkın sükuneti. Çeviren Dr. Osman TUĞLU William Butler YEATS Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Ephemera “ Bir kez olsun gözlerimden yorulmayan gözlerin Hüzünle eğiliyor artık sarkmış göz kapaklarının altında, Sevgimizin solmasından” “Tükeniyor olsa da sevgimiz gel bir kez daha duralım gölün o ıssız kıyısında uykuya daldığında tutku; o çaresiz yorgun çocuk, o soylu saatte beraberce. Ne kadar uzakta görünüyor yıldızlar Ve ilk öpüşmemiz ne kadar uzak Ve ah, yüreğim ne kadar yaşlı” Dalgın gezindiler kuru yapraklar boyunca Usulca dokunarak kadının ellerine: “ Tutku, çok yıprattı yüreklerimizi.” Ağaçlar çevreledi onları ve sarı yapraklar dökülmüştü karanlığa solgun ağanlar gibi ve o an yaşlı ve aksak bir tavşan sıçradı patikaya, Sonbahar üzerindeydi adamın: ve bir kez daha durdular gölün o ıssız kıyısında. Ölü yaprakları sürüklediğini görmüştü kadının Döndüğünde Sessizce topladığını onları, gözleri Göğüsleri ve saçları gibi nemli. “Ah hüznü bırak Yorgunuz bizi bekleyen başka aşklar için, Sevmek ve nefret etmek için kaygısız saatler boyu Ölümsüzlük uzanır önümüzde, ruhlarımız Sevgilerdir ve bir sürekli ayrılış.” William Butler Yeats Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 He Hears The Cry Of The Sedge Gölün kıyısında ıssızlıkta Şöyle inliyordu rüzgar Gezindiğim sazlıkta: Yıldızları tutan çarkın Kırılıncaya dek dingili, Ve bayraklarını Garb'ın ve Şark'ın Eller dibe fırlatıncaya, Işığın kemeri çözülünceye kadar, Seninle kucak kucağa Yatmayacak uykudaki sevgili. Çeviren Osman TUĞLU William Butler Yeats Alıntı
Φ AED Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 @kum tanesi , şairi biraz tanıtabilirmisin? sanat anlayışı,şiir tarzı,özel yaşamı.. tanımadığım bir şair..seni etkileyen nedir onda..? Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Herşey Ayartabilir Beni Herşey ayartabilir beni şu şiir uğraşından: Gün olur bir kadının yüzü ya da daha kötüsü Çektiği çile alıklarca yönetilen yurdumun; Şimdi daha kolayı yok Elimin alıştığı bu işten.Gençken Metelik vermezdim türkülere, Sazını çalmaz mıydı ozan? Kılıç kında beklercesine; Razıyım, dileğim yerine gelsin de tek Balıktan daha soğuk, daha dilsiz, daha sağır olmaya. Çeviren:Enis BATUR William Butler Yeats Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Kimbilir Kaç Kişi Seni Sevdi Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi Kaç kişi güzelliğini sevdi Belki gerçek aşkla; belki değil Ama bir tek kişi seni sevdi. Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi. William Butler Yeats Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Politika O kız orada dururken Ben nasıl bütün dikkatimle Roma’nın, yok Rusya’nın Ya da İspanya’nın Politikaları üzerinde durayım? Oysa gezmiş görmüş bir adam bu Ne söylediğini bilen. Öbürü de mürekkep yalamış Bir politikacı, Belki de söyledikleri doğru Savaş ve savaşın belalarıyla ilgili, Ama ah, genç olsaydım da yeniden Kollarıma alabilseydim o kızı! William Butler Yeats Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Söğüt Bahçeleri'nden Aşağıda Söğüt Bahçeleri'nden aşağıda karşılaşmıştım aşkımla ben, Kar beyazı ufak ayaklarıyla geçiyordu Söğüt Bahçeleri'nden. Aşkı kolayından al dedi bana, yapraklar ağaçlarda büyürcesine; Genç ve budalaydım ben ama hak vermemiştim düşüncesine. Aşkım ve ben durmuştuk bir çayırlıkta nehir boyu, Ve o kar beyazı elini çökük omzuma koydu. Bana yaşamı kolayından al dedi, büyürcesine savaklarda çim; ama genç ve budalaydım ben, ve artık gözyaşı doluydu içim. Çeviren Dr. Osman Tuğlu William Butler Yeats (1865-1939) , Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 THE WHITE BIRDS / Beyaz Kuşlar Ben isterdim ki deniz köpüklerinde beyaz kuşlar olalım! Sönüp giden meteorun alevi bezdirdi bizi, sevgilim; Ve tükenmez bir keder uyardı kalplerimizde, seherin o mavi yıldızının, sevgilim, göğün çerçevesinden ufka inen alevi. Çiyle ıslak, düş gören şu gülle leylak bir usançtır yayar; Ah, görmeyesin düşlerini, ne o geçen meteorun yalımını, ey yar, ne alevini düşen çiyde asılmış sallanan mavi yıldızın: Bu yüzden beyaz kuşlara dönüşelim istedim aylak köpüklerde: Sen ve ben. Dolar zihnime, bizi Zaman'ın kat'i unutacağı ve yanımıza Acı'nın artık yaklaşamayacağı o yerdeki sayısız adalar, mitolojik kıyılar, sık sık; Yalımdan yılgınlığımızın, gülün ve leylağın hemen uzağında, ey yar sadece denizdeki köpüklerde yüzen beyaz kuşlar olduğumuz o diyar. Çeviren Dr. Osman TUĞLU William Butler Yeats Alıntı
Φ AED Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 sevgili @kumtanesi 6.nolu iletide bekleniyorsunuz(: Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 William Butler Yeats Vikipedi, özgür ansiklopedi Git ve: kullan, ara William Butler Yeats Takma adı W. B. Yeats Doğum 13 Haziran, 1865 Sandymount, County Dublin, İrlanda Ölüm 28 Ocak, 1939 Menton, Provence-Alpes-Côte d'Azur, Fransa Milliyet İrlandalı Meslek Şair Dönem 1886-1938 Akım Modernizm, Biçimcilik İlk eseri Mosada Etkilendikleri[ Göster ] Percy Bysshe Shelley, William Blake, Edmund Spenser William Butler Yeats (d. 13 Haziran 1865 – ö. 28 Ocak 1939) İrlandalı şair ve oyun yazarı. İrlanda'da yetişen en önemli lirik şairlerden biri olmaktan yanısıra, 20. yüzyıl edebiyatının esas figürlerinden biridir. İrlanda edebiyatının rönesans sürecinin öncüsü sayılmaktadır.[1] Abbey Tiyatrosu'nun kurucularından biri olan Yeats, 1923 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür. Ressam John Butler Yeats'in oğlu olan William, 1883 ve 1886 yılları arasında Dublin'de ressamlık dersleri aldı. Eğitimine daha sonra Londra'da devam etti. Tatillerini ise İrlanda'da bulunan ve şiirlerine çoğu kez mekân olan County Sligo kontluğunda geçirdi. Bu dönemde İrlanda efsanelerine ve okültizme merak saldı. İlk eseri Mosada (1886) büyüye olan ilgisini yansıtırken, The Wanderings of Oisin (1889) adlı eserinde Genç İrlanda hareketinin aşırı milliyetçiliğini dile getirdi. 1886'dan 1900'e kadar uzanan dönemde yazdığı şiirler Shelley, Spenser ve Ön Raffaellocular'dan etkilenmiştir. İrlanda mitolojisi ve temalarına odaklanan şiirleri mistik, yavaş tempolu ve lirik dille anlatılmıştır. Bu dönemde kaleme aldığı şiirlerden en bilinenleri arasında Falling of Leaves, When You Are Old ve The Lake Isle of Innisfree yer alır. 1893 yılında William Blake'in eserlerini düzenleyen Yeats'in toplu şiirleri 1895'de (Poems) yayımlandı. "Those Dancing Days Are Gone" şiiri Carla Bruni'nin 2007 No Promises albümünde seslendirildi. [2], [3], [4] Yazarın "The Celtic Twilight" isimli kitabı "Kelt Şafağı" ismiyle Türkçe'ye çevrilmiştir. Bu İrlanda'lı Şairden, bir köşe yazarı yazısında söz etmişti. Bende merak edip şiirlerini okudum . Hoşuma gitti ve sizlerle paylaşmak istedim Aslında yazarın söz ettiği şiirini bulamadım. Aramaya devam ediyorum.Şöyle diyor.... ''Öyle boş hayellerle besledik ki yüreklerimizi, Yüreklerimiz açlıktan vahşileşti.'' Bu mısraların geçtiği şiiri arıyordum . Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 sevgili @kumtanesi 6.nolu iletide bekleniyorsunuz(: Alıntı
Φ AED Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 ''Öyle boş hayellerle besledik ki yüreklerimizi, Yüreklerimiz açlıktan vahşileşti.'' evet güzel bir mısra..tşk ler.. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2009 1916 PASKALYASI / William Butler Yeats Gün bitiminde karşılaştım onlarla Tezgahtan ya da çalışma masasından Gelen hayat dolu suratlarla Kül rengi on sekizinci yüzyıl evleri arasında. Geçtim bir baş sallamasıyla Ya da nazik anlamsız laflarla, Ya da oyalandım bir süre ve söyledim Nazik anlamsız lafları, Ve düşündüm bir alaycı hikaye anlatmadan ya da bir istihza Yapmadan önce Memnun etmek için bir arkadaşı Kulübte yanan bir ateşin etrafında, Emin olarak onların ve benim yaşamadığımıza Rengi birbirine uymayan giysiler giyilen yerden başka: Herşey değişti, herşey sapına kadar değişti: Korkunç bir güzellik açtı dünyaya gözlerini. Harcandı o kadının günleri Cahillikten gelen iyi niyetle, Geceleri tartışmada geçti Cırtlayıncaya kadar sesi. Ne ses vardı o kadınınkinden daha tatlı Genç ve harika, At sürdürdüğü zaman tavşan tazılarına? Bu adam bir okul sahibiydi Ve bizim kanatlı atımızı sürdü; Bu diğeri, o adamın yardımcısı ve arkadaşı Kendi yürürlüğünü kazanıyordu; Ün kazanması mümkündü sonunda, Tabiatı o kadar hassas gözüktü ki O kadar gözüpek ve hoştu düşüncesi. Düşte görmüşümdür bu diğer adamı Sarhoşun biriydi, aşırı kendini öven hödüktü. O en acı yanlışı yapmıştı Benim kalbime yakın bazılarına, Gene de sayarım onun adını şarkıda; O da teslim etti kendi rolünü Sapına kadar şekil değiştirdi: Gelişigüzel komedide; O da değiştirildi, sırası gelince, Korkunç bir güzellik açtı dünyaya gözlerini. Kalpler atan yalnız bir tek amaçla Yaz ve kışın içinde Görünürler bir taşa büyülenmiş gibi Bulandırmak için canlı bir akarsuyu. Yoldan gelen at, binici, Dizilen kuşlar buluttan takla atan buluta Değişirler onlar dakika dakika; Bir bulut gölgesi akarsuyun üzerinde Dakika dakika değişmekte; Bir at toynağı kayar kenarına, Ve at su sıçratır onun içinde; Dalar uzun bacaklı saz tavukları, Ve tavuklar bağırışır saz-horozlarına; Yaşam sürerler onlar dakika dakika; Taş hepsinin ortasında. Çok uzun süren bir fedakarlık Yapabilir kalpten bir taşı Ah ne zaman yeterli olabilirki o? Gökyüzüne düşer bunun yanıtı, bize düşeni İsim üstüne isim mırıldanmak, Bir annenin çocuğuna defalarca ismini söylediği gibi Gelirken uyku en sonunda Deli gibi koşmuş kolların ve bacakların üzerine. Nedir bu gece karanlığından başka? Hayır, hayır, gece değil bu fakat ölüm; Gereksiz ölümmüydü o bütün olan bitenden sonra? İngiltere inancını sürdürebilir çünkü Bütün yaptıklarına ve bütün söylediklerine. Biz biliyoruz onların rüyasını; yeterince Bilmek için onların rüya gördüklerini ve öldüklerini; Ve sevginin aşırısı Onları öldürünceye kadar şaşırttıysa ne yapmalı? Ben bir şiirde yazarım hepsini - MakDonaf ve MakBrayd Ve Kanoli ve Piyırs Şimdi ve sonsuza dek olacak zamanda, Yeşil her nerede giyilirse, Değiştirdi, sapına kadar değiştirdi: Korkunç bir güzellik açtı dünyaya gözlerini. Çeviren: Vehbi Taşar Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2009 Sevgili Birce, Yeni gördüm . Çok teşekkürler. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.