Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Üç yaşında bir AIDS sürgünü

 

Hastanede HIV'li kan verilen çocuk ve ailesi, komşularının baskısıyla evlerini terk edip tarlanın ortasında bir barakada yaşamaya başladı

 

ŞANLIURFA - Hastanede verilen kan yüzünden HIV kapan üç yaşındaki çocuk ve ailesi komşularının baskısıyla tarla ortasında bir kulübede yaşamaya mahkûm edildi. Şanlıurfalı aile çocuklarının hastalığı nedeniyle hayatlarının tamamen değiştiğini, evlerinden taşındıklarını ve kapılarını kimsenin çalmadığını söylerken, devletin ilgisizliğinden de şikâyet eti.

Şanlıurfa merkeze bağlı Ulucanlar köyünün bir mezrasında yaşayan ailenin üç yaşındaki oğlu Y.Ç.’ye yanık nedeniyle yatırıldığı hastanede HIV’li kan verilmişti. Çocuğun AIDS kaptığı ortaya çıkınca Sağlık Bakanlığı’nın talimatıyla Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedaviye başlanmıştı. Çocuklarını üç ayda bir kontrole götüren ailenin anlatımına göre devletin tek katkısı, yol masraflarını karşılamak.

Çocuğunun hastalığının ardından bir sağlık ocağında temizlik personeli olarak geçici işe yerleştirilen yedi çocuk babası Mehmet Ç, oğlunun hastalığının tedavisinin mümkün olmadığını ancak vücut direncini artırmaya çalıştıklarını söylüyor:

“Asgari ücretle temizlik işçisi olarak çalışıyorum. Ekip biçebileceğim bir tarlam yok. Çocuğumun masraflarını karşılamakta zorlanıyorum. Kurban Bayramı’nda çocuklarıma doğru düzgün kıyafet bile alamadım.”

Maddi imkânsızlıkları pek sorun etmeyen aile en çok, zor günlerinde kimsenin kapılarını çalmamasına içerliyor. Kimse evlerine gelmediği için Kurban Bayramı’nda tek bir komşularıyla bayramlaşamamışlar. Üstelik çocuğunun hastalığı yüzünden kendilerinden uzak duran komşuları nedeniyle evlerini bile terk etmek zorunda kalmışlar:

“Geçen yıldan beri komşularımız çocuklarına da hastalığın bulaşabileceğini belirterek taşınmamızı istiyorlardı. Baskılar nedeniyle oturduğumuz evi bırakarak birkaç yüz metre ileride babama ait bir tarlada iki odalı, toprak damlı bir eve yerleştik. Bende köyde kalmak istemiyorum ama maddi imkânlarım kısıtlı. Burada kalmaya mecburuz.”

Oğlu Y.Ç’nin de yalnızlıktan şikâyetçi olduğunu, kardeşleri, annesi ve kendisi dışında kimsenin görüşmek istemediğini söyleyen Mehmet Ç, bu duruma çok üzüldüklerini belirtiyor.

 

Tazminat davası bitmedi

Şanlıurfa’da inşaat işçiliğiyle uğraşan Mehmet Ç’nin, o dönem bir buçuk yaşında olan altıncı çocuğu Y.Ç’nin üzerine geçen yıl çaydanlık devrilmiş, vücudunun sol bölümü yanan Y.Ç, hastanede tedavi görmüştü. Çocuğa hastanenin yanık tedavi ünitesinde verilen kanda, AIDS hastalığına yol açan HIV bulunduğu tespit edilmişti. Skandal ortaya çıkınca çocuk, Sağlık Bakanlığı’nca Hacettepe Tıp Fakültesinde tedavi altına alınmış, buradaki tedavinin ardından Şanlıurfa’ya gönderilmişti. Aile, Sağlık Bakanlığı ve HIV’li kanı veren sağlık personeli hakkında maddi ve manevi tazminat davası açmıştı. Geçen yıldan bu yana görülen davalar henüz sonuçlanmadı. (aa)

Gönderi tarihi:

Umarım dava en kısa zamanda sonuçlanır ve olayda ihmali olanlar cezalandırılır.

 

Fakat haberde bana saçma gelen bir taraf var;

 

Çocuklarını üç ayda bir kontrole götüren ailenin anlatımına göre devletin tek katkısı, yol masraflarını karşılamak.

 

demiş aile. ve ardından ;

“Asgari ücretle temizlik işçisi olarak çalışıyorum. Ekip biçebileceğim bir tarlam yok. Çocuğumun masraflarını karşılamakta zorlanıyorum. Kurban Bayramı’nda çocuklarıma doğru düzgün kıyafet bile alamadım.”

 

bu cümleleri söylemişler.

 

Ayda yaklaşık 1000-1500 tl yi bulan masrafları oluyor AIDS'li hastaların. Tabii ki sosyal güvenceleri yoksa. Baba sağlık ocağında temizlik görevlisi olarak çalışıyorsa muhakkak sosyal güvencesi vardır ve hiç bir şekilde tedavi masrafları için para ödemez.

Gönderi tarihi:

Umarım dava en kısa zamanda sonuçlanır ve olayda ihmali olanlar cezalandırılır.

 

Fakat haberde bana saçma gelen bir taraf var;

 

 

 

demiş aile. ve ardından ;

 

 

bu cümleleri söylemişler.

 

Ayda yaklaşık 1000-1500 tl yi bulan masrafları oluyor AIDS'li hastaların. Tabii ki sosyal güvenceleri yoksa. Baba sağlık ocağında temizlik görevlisi olarak çalışıyorsa muhakkak sosyal güvencesi vardır ve hiç bir şekilde tedavi masrafları için para ödemez.

 

Uc yasinda cocugu bir hata sonucu bu hale sokanlar odesin masraflarini! Devlet ve hastane... Ve sorumlular alinsin gorevden.

 

Ama bu kor cahil ve igrenc tutuma ne demeli halktan? Tarlaya nasil surulur o guzelim cocuk?Sinirlerim bozuldu sabah sabah!

Gönderi tarihi:

Halktan başka türlü davranmasını bekleyemezsiniz sayın diyarbakırlı. Cehalet diz boyu ve bu oran doğu illerine gidildikçe daha da artıyor neyazık ki. Bir hastalığın nasıl bulaştığını bilmelerini beklemekte hata olur böyle bir topluluktan.

Sorun devletin sosyal adalet ve sağlık anlayışında paran varsa herşey elinin altında yoksa öl.

Ve sayın mouchette geçici işçi olarak yerleştirilmiş sağlık ocağına sanmıyorum ki sosyal güvencesi olsun.

Gönderi tarihi:

Olaylar gerçekten böyle geliştiyse eğer yani aile diğer ailelerden uzaklaştırılarak başka bir yerde yaşamaya zorlandıysa, bu ailenin komşularını da mahkemeye vermesi gerekiyor. Ki dünyada bunun örnekleri var. Mesela sırf aidsli olduğu için işten çıkartılan kişiler mahkemeye vererek tekrar işlerine geri dönebiliyorlar.

 

Ama herşeyden önce toplumu bilinçlendirmek gerekiyor bu konuda. Sadece 1 Aralık dünya aids gününden itibaren yaklaşık bir hafta boyunca gazete ve televizyonlarda aids konulu haberler görürüz. Bunlarda genellikle gazetelerin 3.sayfalarında veya tv programlarının gündüz yayınlanan kadın programlarında ya eşcinsel kişilerin yada yukarıda alıntılanan haberin benzerleri olur. Sonrasında ise yine hiç bir şey yok bu konu ile ilgili. Ki insanların aynı tabağı, çatalı paylaşmaları ile bulaşmayan bir hastalıktır bu. Hangi yollardan bulaştığı bellidir. Zamanında hepatit-b virüsünü de ameliyatlar esnasında kapan bir çok kişi olmuştu. Şimdilerde ise bu çok ama çok az miktarlarda.

 

Aile inşallah gerekli tedavisini yaptırabilir (ki ben kişinin sosyal güvencesini olduğunu ve devlet yardımı aldığını sanıyorum bu habere göre) ve çocuk sağlığına kavuşur. Sağlık teknolojisi de bu konuda çok ilerledi ve tedavisini sürekli takip eden hastalarda büyük oranda iyileşme gözüküyor en azından yaşam süresi uzatılabiliyor. Umarım aileye akıl veren biri çıkarda, baba ah edip vah edip bana kimse bakmıyor devlet kapımı çalmıyor diyerek oturup beklemez. Hakkını sonuna kadar arar..

Gönderi tarihi:

Yahu kultur ve din dedigin insanlarin daha INSAN olmalari icin varolan seylerdir. Affedersiniz hayvanlasip insanlara zulum etmeleri icin degil... Halkimizin buyuk bir ayibi bu!

 

Ikincisi: Turkiye'de bir kac bin HIV vakasi oldugu soyleniyor. 75 milyonluk koca Turkiye'de, milyonlarca Rus'un, Gurcu'nun, Roman'in gelip yerlesmis oldugu Turkiye'de biraz komik gelmiyor mu bu rakamlar? Devlet resmen duymadim gormedim isitmedim oynuyor! Eh durum boyleyken zaten halki bu konuda gelistiremeyiz ki!

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.