Φ Dayı Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 ''İktidarda biziz..Muhalefette..'' R.T.Erdoğan..Başbakan.. Tarih..BUGÜN.. Alıntı
Φ Mouchette Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 ee haklı başbakan. en büyük sorunun en büyük savunucusu ve çözümcüsü o olacak ya hani halk adamı...halkın partisi... 1 Alıntı
Φ AED Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 ee haklı başbakan. en büyük sorunun en büyük savunucusu ve çözümcüsü o olacak hani halk adamı...halkın partisi... ciddi ise görüşünüz cevap verelim. Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 ee haklı başbakan. en büyük sorunun en büyük savunucusu ve çözümcüsü o olacak ya hani halk adamı...halkın partisi... Acı ama gerçek..halkın partisi...o oylar gökten zembille inmedi maalesef...! ama çamaşır makinasıyla ama buzdolabıyla... Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Ne yaparsınız milletimiz oduna,kömüre,mercimeğe,buz dolabına, çamaşır makinesine muhtaç.Eeee bunları görüp halka verme fırsatı da AKP'ye kısmet oldu aradaki fark sadece bu! Halkımız kendisine yapılan iyiliği unutmaz vefakardır, yapılan iyiliğin altında kalmaz... Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Ne yaparsınız milletimiz oduna,kömüre,mercimeğe,buz dolabına, çamaşır makinesine muhtaç.Eeee bunları görüp halka verme fırsatı da AKP'ye kısmet oldu aradaki fark sadece bu! Halkımız kendisine yapılan iyiliği unutmaz vefakardır, yapılan iyiliğin altında kalmaz... Evet doğru söylüyorsunuz vefakar... Dilerim yapılan kötülükleri de unutmayacak ölçüde gözleride açılmıştır halkımızın... Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Evet doğru söylüyorsunuz vefakar... Dilerim yapılan kötülükleri de unutmayacak ölçüde gözleride açılmıştır halkımızın... Emin olun halkımızın gözü çok açık(!) aynı Meclis'imizdeki tüm siyasetçilerimiz gibi.Malumunuz onlar da gökten zembille inmedi aramızdan çıktılar bizden biriler.Halkımızın gözü ne kadar açıksa siyasetçilerimizin de gözü o kadar açık, siyasetçilerimizin gözü ne kadar açıksa halkımızın gözü de o kadar açık. Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Diyorki meclisteki pankratta..Atam eserini koruyacağız..vay senmisin o tabelayı kaldıran..orası meclismiş..çok ayıpmış ..orada hepsi bu Milletin Vekili!!! tabanı ne diyorsa onu yansıtıyor işte.. demekki ATA,nın eserine zarar geleceğini düşünüyor onlarda..bu ne telaşe bu ne yaygara.. Akepeli vekil geçmişte kapalı oturumda görüşülen gazpromdan hesap soruyor..ve ekliyor..o kapalı oturumda neleri sattınız kaç paraya..diye.. O dönem üçlü kaolisyon dönemi..ve o kaolisyon hükümetinde,de Cemil Çiçek ve şu anki Meclis başkanı M.Ali Şahin var..tabi söz aldı muhalefetten bir vekil ve bunu söyledi..git dedi Cemil Çiçeğe sor..aha burada M.Ali Şahine sor.. M.Ali Şahininde suratını bi gör.. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Bence de bu kadar telaşa yaygaraya gerek yok.Madem Meclis'te açılan pankartlar iktidarı korkutmaya, vatanı kurtarmaya yetiyorsa. Çok seviyoruz ülkemizi çok... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Vatanı kurtarmaya yetmedi belki sadece pankrat açmak..fakat ''ıslak imza''kadar korkutmaya yetti iktidarı.. 1 Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Bir boks karşılaşması.Antrenörü boksörüne sen harika bir dövüşçüsün, sen iyisin, bu adamı indireceksin hadi, kabilinden sözlerle sporcusunu motive ediyor.1. raunt bitiyor bizimki hafif hırpalanmış.Antrenörü boksörüne:''Harikaydın, çok güzel dövüştün bu şekilde devam.'' diyor.2. raunt bizim boksörde hafif morluklar oluşmaya başlıyor.Antrenör yine:''Az kaldı adamı indirmeye, biraz daha gayret.'' diyor.3. raunt bizim boksör de takat kalmamış geliyor köşesine:''Yav ben çok güzel dövüşüyorum, adamı fena hırpaladım anladım da bu arada beni de biri fena hırpalıyor onu anlayamadım!'' diyor... Amacım boksörün dayak yemesinden memnuniyet duyduğumu ifade etmek değil.Amacım boksörün dayak yediğinin antrenörce anlaşılması temennisinde bulunmak... Muhabbetle... Alıntı
Φ AED Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2009 ABD-AKP ittifakı zor bir dönemeçten geçiyor.. kendileride bu işin bu kadar kolay olmayacağını biliyorlardı.. ama şehit derneklerinin ve gazilerin tepkilerini hesap edemediler.. şimdi ortalık toz-duman..ama bu tür bunalımlar kimin hangi kampta yer aldığının da bir göstergesi.. ++++ AKP imparatorluğunun kralı,geçenlerde nasıl olsa benim memurum diye önce sağlık bakanını fırçaladı..bugün de meclis başkanını.. gözlerin görebilmesi için bundan daha iyi fırsat olamaz..bunların hepsi memur..hem de yetkisizinden..peki gerçek amir kim? ++++ neden arınç ikide bir ortalığın gazını alacak açıklamalar yapıyor? neden 10 kasıma denk getirildi..? neden gelecek yeni <kafile>nin tarihi durmadan değişiyor..? neden barzani bugünlerde yumuşak açıklamalar yapıyor..? neden gizli oturum talepleri muhalefete dayatılıyor? neden toplantılarda kamera istenmiyor? imralıya yapılan ek binanın anlamı ne? ++++ dışarda planlanan bir projenin içerde yürütülürken geçtiği tüm uğrakları izliyoruz naklen..kararlar verildi.. pkk tasfiye,kuzey ırak türkiye sorumluluğunda,gelenlere her türlü yasal ve ekonomik kolaylıklar,sırasıylada<muhatabın >kabul ettirilmesi.. bugünün sorunu okadar insanını kaybetmiş bu yoksul halkın tepkisinin yatıştırılması.. yoksa fosilleşmiş müzmin chp muhalefetinin yada tabanlarına oynayan mhp yöneticilerinin feryat figanalarını takan yok.. sahne ağırlaşıyor..izlemeye devam.. Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2009 AKP'nin düşüşü sürüyor "Kürt açılımı" ve "ekonomik kriz" AKP’nin oy oranını yüzde 32'ye düşürdü. AKAM'ın araştırmasına göre, AKP yüzde 32'ye geriledi, CHP'nin oyu yüzde 26,7'ye yükseldi. Ankette "Demokratik açılımı destekliyor musunuz" sorusunun cevabı da yer buldu. Cumhuriyet Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nin (AKAM) 26 il, 73 ilçe ve 274 köy ve mahallede 2 bin 894 kişi ile yapılan araştırmaya göre, 2007 seçimlerinde AKP’ye oy verdiğini ancak şimdi başka partiye oy vereceğini belirtenlere yöneltilen “Neden vazgeçtiniz” sorusuna yüzde 42.5 oranında “Açılım süreci ve bu süreçte yaşananlar”, yüzde 41.2 oranında ise “ekonomik kriz” yanıtını verdi. AKAM Mehmet Sefa Pösteki danışmanlığında İbrahim Çakır ve Muhammet Kocaman koordinatörlüğünde 3-6 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen araştırmada, katılımcıların yüzde 59.8’i “Hükümet Türkiye’yi iyi yönetiyor mu” sorusuna “hayır” yanıtını verirken yalnızca yüzde 28.09’u “evet” yanıtını verdi. Araştırmaya katılanların yüzde 59.5’i erken seçim yapılması gerektiğini düşünürken yüzde 26.7’si erken seçim yapılmaması gerektiğini belirtti. “Erken seçim yapılırsa hangi partiye oy vermeyi düşünüyorsunuz” sorusunun yöneltildiği katılımcıların yüzde 26.8’i AKP’ye, yüzde 22.4’ü CHP’ye, yüzde 18.3’ü MHP’ye yanıtını verdi. Katılımcıların yüzde 16.2’si ise kararsız olduğunu belirtti. Araştırmada, kararsızların oy oranı dağılımı yapıldığında ise AKP’nin oyu yüzde 32, CHP’nin oyu yüzde 26.7, MHP’nin oyu yüzde 21.9 olarak ortaya çıktı. 2007 Temmuz seçimlerinde AKP’ye oy verdiğini ancak bir seçim yapılırsa, başka partiye oy vereceğini söyleyenlere yöneltilen “AKP’ye oy vermekten neden vazgeçtiniz” sorusu yüzde 42.5 oranında “Açılım süreci ve bu süreçte yaşananlar” yüzde 41.2 oranında ise “ekonomik kriz” yanıtını aldı. AKP’ye oy vermekten vazgeçenlerin, yüzde 6.4’ü bu kararlarında “yolsuzlukların”, yüzde 5.5’i de “kötü yönetimin” rol oynadığını ifade etti. PKK’lileri karşılama meydan okuma Araştırmayı katılanlara yöneltilen “Demokratik açılımı destekliyor musunuz” sorusu ise yüzde 53.7 oranında kişiden “hayır” yanıtını aldı. Kuzey Irak’tan gelen PKK’li grubun karşılanmasına ilişkin sorulara bakıldığında ise katılımcıların, olayı “meydan okuma” ve “provokasyon” olarak nitelendirdiği görülüyor. Katılımcıların yüzde 77.7’si “PKK’nin Türkiye’ye meydan okumasıdır, hoş karşılanmaz” görüşüne katıldığını belirtirken yüzde 81.5’i, “Türk insanını kışkırtmaya yönelik bir provokasyondur, hoş karşılanmaz” görüşüne katıldığını söyledi. Demokratik açılım süreciyle ilgili olarak “Bu süreç sonunda ülke bütünlüğü bozulacaktır” düşüncesine katılanların oranı yüzde 55.9 oranında çıktı. “Demokratik açılım gereklidir destekliyorum” düşüncesine katılanların oranı yüzde 24.8’de kalırken “Demok-ratik açılım başarısız olacaktır” ifadesine katılanların oranı yüzde 84 olarak belirlendi. Araştırmaya katılanların yüzde 54.1’i Türkiye’nin en önemli sorununun “işsizlik” olduğunu belirtirken yüzde 15.6’sı “Kürt sorunu”nun, yüzde 13’ü “ekonomik kriz”in, yüzde 10.2’si “bölünme tehlikesi”nin Türkiye’nin en önemli sorunu olduğunu düşünüyor. Araştırmaya katılanların yüzde 78.8’i “İşsizlik sorununun çözüleceğine inanıyor musunuz” sorusuna “hayır” yanıtını verdi. Ekonomik krizin ne kadar etkilediğine dair yöneltilen soruya ise katılımcıların yüzde 39.9’u “çok fazla etkiledi”, yüzde 51.2’si “biraz etkiledi” yanıtını verdi. Cumhuriyet Alıntı
Φ Mouchette Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2009 ee haklı başbakan. en büyük sorunun en büyük savunucusu ve çözümcüsü o olacak ya hani halk adamı...halkın partisi... demiştim. haksız da sayılmazmışım. Chp den toplu istifalar, Ak partiye geçmeler, alevi açılımı, kürt açılımı.... Tayyip dağıttığı boncukları tek tek toplamaya başladı işte. Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2009 Hislerime tercuman oldu bu yazı sizlerlede paylaşayım istedim... Yordun Bizi Akp Her şeyin bir raf ömrü vardır. İnsanın da... İktidarların da... Bu yüzden; doğar, büyür, çaptan düşer ölürüz.... Yarım asırdan beri bu dünyadayım, gidiş yolundayım yani, çok acılar çektik milletçe. Ağlayarak geldik, ağlayarak gidiyoruz desek yeridir. Bir kez olsun günyüzü göremedik gitti... Anneannem, “Gelen gideni aratır!” derdi de bir anlam veremez; “olur mu, hani insan hatalarından ders alır” diyordun? O an ki kızgınlığına verirdim. Yanılmışım. Küçüktüm. Yaşayarak acı acı öğrendim. Türkiye burası, bir ileri, iki geri... Mehter yürüyüşü kültürümüzde var ne de olsa. Düşünüyorum da son yıllardaki kadar bir zulmü, hiç görmemiştik. Zira, hiç yalnız olmamıştık. “Netekim” döneminde, tırnaklarımız söküldüğünde bile yanımızda bir dostumuz, arkadaşımız vardı. Bize güç veren, acılara dayanmamızı sağlayan ideâllerimiz vardı. Dayak yerken, neden yediğimizi bilirdik, ölmekten bile korkmazdık. “Ben yanmasan, sen yanmasam , nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” der, gurur duyardık yaptıklarımızdan, ideâllerimiz için yaşamaktan... Şimdi öyle mi? Nedenini bile bilmeden, anamız ağlıyor. Ağzımızı açmaya korkar olduk. “Gözünün üstünde kaşın var” diyemiyoruz. Konuşmuyor, adeta fısıldaşıyoruz. Hatta paranoyaklaştık, halının altında dinleme cihazı arıyoruz. Kalemşör bildiklerimiz birbir saf değiştiriyor. Bu nasıl bir korku? Korkuların en büyüğü, en çaresizi yaşatılıyor: YALNIZLIK. Tenhada kıstırılacakmışız gibi geliyor. Biz psikologa gitmeyi ar bilir, -biraz da masraf olmasın diye- birbirimizle dertleşir, iki kadeh atar, hükümeti devirir, rahatlardık. Son kadehte; “Amannn, bunların hepsi aynı soydan, yok birbirinden farkı" der, tatlıya bağlar, kaldığımız yerden başlamak üzere masadan kalkardık. Yıktın bütün ezberlerimizi, hayallerimizi AKP! O yasak, bu yasak... Nette rumuzlarla konuşur, fısıldaşır olduk. Ne dostumuz kaldı, ne düşmanımız. Daha doğrusu, real yaşamda hepimiz birbirimizin düşmanı, sanal alemlerde sarılır olduk. Korkuttun, tırstırdın bizi. Nasıl bir kin biriktirmişsin ki içinde, yaptığın her icraatında yeni bir “ring” hazırlanıyor sanki. Senden olanlar ya da başka bir deyişle: dönem adamları ile direnmeye çalışanlar, hemen karşı karşıya geliyor. Bugüne kadar hiçbir düşüncende toplumu uzlaştıramadın. Yaptığın her şeyde, arı kovanına çöp sokuyor gibisin. Kimseyi, söz verdiğin gibi kucaklayamadın. Hoş, buna ne sen ne de bizler hiç inanmamıştık ya. Varsa yoksa, milleti birbirine düşürmek, senin işin. Ama son kararı; Afrika atalarının dediği gibi “suyun akışı” belirleyecek. "Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin... Çünkü kimin kimi yiyeceğine; “ suyun akışı” karar verir... " Farzet ki, herkesi birbirine ötekileştirdin, nasılsa senin de bir raf ömrün! var ve mehter Marşı ile gelmiş olsan bile İzmir Marşı ile gideceksin. Zaman daraldı, kimse dayanamaz yalnızlığa, patladı patlayacak ve bu yalnızlaştırılmanın elbet hesabı sorulacak. Ne de olsa Akdeniz İnsanı'yız biz; yine birbirimize sarılır halay çeker, horon teperiz, dayanamayız biz, fazla ayrı-gayrı kalmaya... Ayrıca küpün de doldu, patladı patlayacak. Doyan, hesabı öder, masadan kalkar, yok başka şıkkı. Üzülerek itiraf edeyim ki, hakkını vermek gerek; gerçekten çok yordun bizi. Bu konuda eline, gelmiş geçmiş hiçbir iktidar su dökemez. Her gün yeni bir kavga konusu; fitne, fesat işlerinle birbirimize düşürmeyi başardın. Gece yarıları araya sıkıştırdığın değişikliklerin için, oyunda söylenir bildiğimiz “kanmasaydınız!” açıklamaların ve daha niceleri...o yetmedi olan bitenden habersiz Kevin Costner’i bile işin içine katmaya kalktın. Hangi birini sayayım... Bizim anlamadığımız, senin bir türlü açıklayamadığın açılımlarınla aptala döndük. Niye ona buna açıldık, açıldık da ne oldu? valla bir türlü kavrayamadım. Ama kabahatimizi çok iyi anladık; Atamız yıllar önce, senin geleceğini söylemişti bize de, biz gaflet uykusundan uyanamadık. Uyku yüzünden birbirimizi suçladık. Burada gaflet uykusunu biraz açmak gerekir. Bu, öyle bugünden yarına değişen bir şey değil zira. Önce, bizlere doğruları, olup bitenleri anlatan tüm aydınlarımız, gazetecilerimiz birbir faili meçhullerle yok edildi. Fırsat verilmeyen gençlerimiz, profesörlerimiz çekip gitmek zorunda kaldı, yani beyin göçü oldu bu ülkede. Ardından ihtilâller, depremler, medya oyunları, eğitimsizlik, açlık, işsizlik, gelecek korkusu… Tüm bunların rüzgârı senin gemini yüzdürmeye yetti. Geriye kalanlarla çoğunluğun demokrasisi, -buna diktatörlüğü demek daha uygun- seni bugünlere taşıdı. Rüyanda bile göremeyeceğin, yıkmak için diş bilediğin, Cumhuriyet’in kurduğu masalara, demokrasi sayesinde oturup, diktatörlük uyguladın. Sıkıyoruz dişimizi şunun şurasında ne kaldı, su alan geminin batmasına… Ama helâl olsun, kutlarım, gerçekten, hem yordun, hem de çok iyi bir ders verdin hepimize. Saime Eren Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 bi oda düşünün kapısı açık ve soba yanıyo tavuğun bütün tüylerini yolduğunuz zaman nereye gideceğini bilemez şaşırır dışarı çıkmak ister ama üşür sobanın yanına gider bu sefer derisi kavrulur tavuğun tüylerini yolan kişi eline bir avuç yem aldığı zaman tavuk yine tüylerini yolan kişinin yanına bacağının arasına gider akpninde yaptığı bu Alıntı
Φ yusuf.atam Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2009 Ne yaparsınız milletimiz oduna,kömüre,mercimeğe,buz dolabına, çamaşır makinesine muhtaç.Eeee bunları görüp halka verme fırsatı da AKP'ye kısmet oldu aradaki fark sadece bu! Halkımız kendisine yapılan iyiliği unutmaz vefakardır, yapılan iyiliğin altında kalmaz... Halkımız zamanında muhtaç düşürüldüğü şeylerin hesabını sorsaydı,akp de bu büyük fırsatı böyle güzel kullanamazdı. En az elli senelik mevzu belki ,hatta o kadar da değil TV nin Türkiyeye yavaş yavaş geldiği yılları düşünürsek, bu halk topu topu 25-30 senede bu kıvama getirildi.Yani bi kömüre oy kıvamına. İyiliği unutmamak deyince,geçenlerde başıma gelen sahte para olayını hatırladım. Kadın güzel güzel,alımlı alımlı ,tatlı diliyle iyilikte bulunup bir ürün aldı.Bütün 100 verince,bozuk para üstü derdine düşüp paraya bakmadım dalgınlıkla.Attım parayı bi tarafa gittim çantamdan para almaya(normalde hiç yapmadığım bişey ama).Verdim gönderdim kadını.Paraya bakmam ile anlamam bir oldu ama iş işten geçti.Evet, halkımızda unutmayacaktır İnşallah.Tabi sahte paradan anlayabiliyorlarsa. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.