Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

TELEKOMÜNİKASYON

 

 

(Türkçe: Uziletişim). Uzaktan haberleşme. Kısa aralı haberleşme için kullanılan hemen hemen tüm yöntemlerle gerçekleştirilebilir, ancak çok zaman alır.

 

 

Bu daha önceleri de denenmiş olmakla birlikte günümüzde telekomünikasyon deyimi, hemen hemen yalnız, ilgili kimselerin aynı anda haber alışverişi yapabildikleri, uzun mesafe haberleşmesi olarak kullanılır. Uziletişimin bu anlamda gelişmesi gerçekte elektriğin

 

ve bununla İlgili elektromanyetik yayınımın bulunuşuyla başladı, çünkü bunlar, insan Ölçülerine göre, sonsuz bir hızla hareket etmektedirler.

 

Bu buluşun ardından pek çok kişi haberi elektrik sinyallerine dönüştürmek, bu sinyalleri iletmek ve sonra da alıcı uçta bunları yeniden habere dönüştürme yolları üzerinde, çalışmaya başladı.

 

Bunun gerçekleşmesiyle insan, geniş anlamda, dünyanın her yerine ulaşabilmeyi başardı.

 

 

Uziletişimin en eski biçimi, ulaklar ve kuryelerin kullanılmasıydı. Bunlar uluslararası siyasette ve savaşlarda önemli rol oynadılar.

 

 

 

 

 

ulakr.jpg

Böylece Büyük İskender, Anibal, Jül Sezar çok gelişmiş bir atlı ulak sistemi kurdular. Bunlar bir karakoldan ötekine haber taşır, orada haberi bir başka ulağa teslim ederlerdi. Böylece yöneticiler çok uzak yolculuklara çıktıklarında bile ülkeleriyle ilişkilerini sürdürebiliyorlardı.

 

Cengiz Han, atlı ulakların yanı sıra Avrupa’da haber taşıyan posta güvercinleri de kullanırdı.

 

 

Daha az yorucu bir uziletişim biçimi de (gündüzleri) duman (geceleri) ateş işaretlerinin kullanılmasıydı. Bu, örneğin, eski Çin’de, Mısır’da

 

 

ve Yunanistan’da kullanılırdı. Ateş” işaretlerinin değişik bir türü, meşale sistemiydi; yükseğe kaldırılmış meşalelerin birleşimi

 

 

ve sayısı belirli bir harfi gösteriyordu. Bu ışık işaretleri sistemi gemilerde de kullanılırdı; bu yöntem günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.

 

Başka bir uzun mesafe sinyal biçimi, ses sinyalleriydi: Davulların vurulması, çanların çalınması topların ateşlenmesi gibi.

 

 

1794′te Fransız Claude Chappe, …438pxclaudechappe.jpg...görsel bir telgraf olan ‘”semaför”u yaptı.

 

 

Bu, hareketli kollarının 196 değişik duruşu, belirli işaretleri gösteren bir gövdeden oluşuyordu.

 

 

Paris ve Lille arasında bir görsel sinyal hattı oluşturulmuştu; her karakolda bulunan teleskoplu bir kişi aracın kollarını, gözlediği kollarla aynı duruma getiriyordu. Bu sistemle-ve iki kent arasındaki 300 km bir saatte aşılıyordu.

 

 

1800′lerde bu uygulama Avrupa’nın her yerine, Rusya’ya hatta Mısır’a kadar girmişti, Yaklaşık aynı dönemlerde buna benzer, bayraklarla işaretleşmeye dayanan bir iletişim sistemi, İngiliz gemilerinde kullanılmaya başlandı.

 

 

Telgraf. 19. yy’da haberlerin bir telden geçen elektrik akımı aracılığıyla iletilmesi girişimi yapıldı. Ana ilke, temelde, görme ve işitmeye dayanan uziletişimindekinin aynısıydı: Haberin sinyallere çevrilmesi.

 

Bu “alandaki deneyler, sonunda telgrafa ulaştı, bununla bir dizi, uzun ve kısa itici elektrik gücü (bir kâğıt şerit üzerinde) görülebilir ya da (pip, pip sesleri) gibi işitile-bitir duruma getirilebilir

 

ve sonra (harfler, sayılar vb) gibi simgelere çevrilebilir (örneğin Mors alfabesi). İlk telgraf hattı, 1884′te Washington ve Baltimore arasında açıldı; bunu, hemen, gerek ABD, gerek Avrupa’daki öteki kentler arasında kurulan hatlar izledi.

 

Telgraf ağı çok geçmeden büyük kentlerde olağan iletişim aracının bir parçası oldu. Uzaklardaki köylerin olduğu kadar polis gücünün ve itfaiyelerin kolayca, ilişi kurulabilir duruma gelmesini sağlıyordu.

 

 

Telgraf bağlantıları savaşlarda çok Önemli rol oynamaya da başladı ve Amerika’da İç Savaş çıktığında, kıtalararası bağlantı henüz tamamlanmıştı.

Gönderi tarihi:

Telgraf operatörlerinin sinyal verme hızları sınırlı olduğundan iletişimi hızlandırma

 

ve çeşitli haberleri aynı anda iletme yolları arandı.

 

Haberleri doğrudan yazan makineler de yapıldı, örneğin modern teleksin öncüleri olan, borsa ve benzeri mali bilgileri yazan aygıtlar gibi. İlk sualtı telgraf kabloları New York Limanı’na (1842) ve Hudson’a(1845) yerleştirildi.

 

Dover ve Calais (1851) arası bağlantı kuruldu

 

1851.jpg

ve 1855′te Akdeniz’in bir ucundan ötekine bir kablo yerleştiridi. irlanda

 

ve Newfound-land arasında bir denizaltı kablosu (1866)

 

ve bunu izleyen yıllarda da öteki okyanuslar arası kablolar İngiliz, Fransız ve Amerikalılarca döşendi.

 

Böyle uluslararası doğrudan görüşmelerin, haber tolamada ve günlük basında büyük etkisi oldu.

 

Artık haberler günü gününe sunuluyordu, ingiltere’de basın için telgrafla bir haber servisi düşüncesi,

 

Avrupa’ya gelen su altı telgraf kablolarının büyük bir bölümünü denetleyen Paul Julius Reuter’ce ortaya atıldı.

 

ABD’de bu çeşit ilk haber ajansı Associated Press’dir (1875).

 

Telefon. Telefon, telgraftan 30 yıl sonra, ABD’de ortaya çıktı. Ses titreşimlerinin bir tel yardımıyla aktarılması için yapılan çalışma, bir bakıma telgrafı geliştirme girişimi olarak görülebilir.

 

10 Mart 1876′da AlexanderGraham Beji,...alexandergraham.jpg....ilk kez sesin telle iletildiğini gösterdi.

 

Üzerinden bir yıl bile geçmeden, ilk telefonlar satışa çıkarıldı. İlk ticari telefon santralı New Haven’de Ocak 1878′de açıldı.

 

İlk santrallar ancak kendi abonelerini birbirlerine bağlıyabiliyorlardı, ancak santrallar arasındaki bağlantı kısa süre içinde gerçekleşince, uzun mesafe telefon sistemi doğmuş oldu.

 

Bu santralda çalışanların hemen tümü kadındı. Telefon operatörlerinin daktilograflarla birlike, çalışan kadının benimsenmesinde önemli katkıları olmuştur. Telefon ticari açıdan da büyük bir başarı sağladı.

 

1887′de, ortaya çıkışı üzerinden daha 10 yıl geçmeden, ABD’de 150.000 abeno vardı.

 

Öteki ülkeler de sürekli bir gelişme içindeydi.

 

1887′de Kanada’da 1-2.000′ den fazla,.İngiltere’de 26.000, Almanya’da 22.000, İsveç’te 12.000, Fransa’da 9.000

 

ve Rusya’da 7.000 abone vardı. Telefon sistemleri için başka kullanım yolları aranıyordu, bunların en çok tanınanı telefonla yayındı, böylece aboneler ses yükselticilerden müzik, haber yayımları, borsa fiyatlarını vb. dinleyebiliyorlardı.

 

Böyle sistemler Londra, Paris ve Budapeşte gibi pek çok yerde ortaya çıktı ve radyo yayınlarının başlamasıyla bir kez daha ortadan kayboldular. İlk telefon hatları yerin üstündeydi, ancak çok geçmeden yeraltı kabloları benimsendi.

 

Uzun mesafeler boyunca zayıflayan sinyaller ses yükseltici aygıtlar yerleştirilerek ayarlanıyordu. Mesafeler fazla büyük olmadıkça denizaltı kablolarının döşenmesi de olanaklıydı, bunun bir yararı adaların yalnızlıklarından kurtarılmalarıydı.

 

1891′den başlanarak Manş Denizi’ne de kablolar döşendi. Bu yöntem okyanus aşırı bağlantılara uygun değildi, buna 1926′dan sonra radyo, bir çözüm getirecekti.

 

aerialtuningcoil.jpg

Telsiz. Uziletişimde en büyük devrim haberin radyo dalgalan aracılığıyla, teller olmaksızın iletilebileceği anlaşıldıktan sonra gerçekleşti:

 

gbrvlftelegraphytransmi.jpg

Elektromanyetik dalgalar kendi kendilerine yaydırlar, bu yüzden de iletici bir araca gerek duymazlar.

 

Bu, dağlar ve denizler gibi doğal engellerin kolayca aşılmasını sağiar. Bu alanda ilk deneyler 1880′de Efsonra radyo sinyallerinin iletişimi oldu. 1897′deMarconi, radyotelgraf servisi yapan bir şirket kurdu, bir yıl sonra Popov, savaş gemileriyle kara arasında radyotelgraf için bir sistem geliştirdi.

 

Bu ilk kez (1904-1905) Rus-Japon Savaşı sırasında uygulamaya kondu; 1910′larda pek çok gemi radyotelgraf sistemiyle donatılmıştı.

 

Telsiz uziletişimde gerçek düzenli gelişme, elektron tüpü yani diod (1904) ve triodun (1906) yapımından sonra başladı. Bunlar zayıf sinyallerin elektronik olarak büyütülmesini olanaklı kılmıştır; böylece konuşma sinyallerinin iletilmesini sağlamışlardır.

Gönderi tarihi:

1906′da Von Arco....arcoschreibtisch.jpg....40 km uzaklıktaki bir konuşmayı iletmeyi başardı

 

ve 1915′te de hem Atlas Okyanusu hem de Büyük Okyanus’un bir yakasından öbürüne bağlantı kuruldu.

 

1926′da Avrupa ve Amerika arasında radyotelefon sistemiyle haberleşme gerçekleşmiş ve dünya çevresindeki halka kapanmıştı, Radyotelefon. Başlangıçta yalnız bir kolaylık aracı olan radyoletefon kitle iletişim aracına dönüştü.

 

 

 

 

grafarcograb.jpg

5.05.1940

 

 

Çok geçmeden haber, müzik, eğlence programları vb. oldukça basit radyolarla alınabilen yayınları verecek aygıtların kurulması için planlar yapılmaya başlanmıştı. Artık radyo yayını başlamış

 

ve 1930′larda ABD’de ve Batı Avrupa’da yaygınlaşmıştı.

 

Radyo yayınıyla, kitle iletişimi, kitle yönlendirmesi gibi terimler ortaya çıktı.

 

Radyo yoluyla büyük insan gruplarına etki edilebileceği ikinci Dünya Savaşı’nda kanıtlandı. Yayın yapan araçların sayıca çoğalmasıyla radyo istasyonlarının sesin ayrı ayrı olmasıyla ilgili sorunlar çıktı.

 

Radyo haberleşmesine uygun dalga uzunluğu bölgelerini, dalga bantlarına ve kanallara bölmek ve her istasyona bir kanal ayırmak gerekti (kanal, radyo frekanslarının dar bir alanı, bantsa dana genişidir).

 

Bu, orta, kısa ve uzun dalga vericilerini ortaya çıkardı. Savaş yıllarında radyo haberleşmesi dünya olayları içinde kendisine son derece Önemli bir yer edinmişti.

 

Gemiler, uçaklar ve kara arasında radyotelefon ve radyotelgraf bağlantısı günlük yaşamın birparçası olmuştu. Denizcilikte yardımcı olarak kullanılan radyo su ve hava taşımacılığını daha güvenli

 

ve daha ileri duruma getirdi; çok daha sonraki tarihlerde oraya çıkacak olan uzay yolculuklarıysa radyo olmasaydı

 

düşünülemezdi bile.

 

Ayrıca, hareket halinde olan kimselerle ilişki kurmak, “walkie-talkie”lerle ve semafor döşemiyle olanaklı kılındı. Askeri çevrelerde radyo, haberleşme konusunda vazgeçilmez bir araç oldu.

 

Bundan başka İkinci Dünya Savaşı sırasında radar biçimiyle kısa dalga teknolojisi uçakların

ve gemilerin bulunmasında temel yardımcı oldu.

 

Bütün.başvurulara dalga bantları sağlanması İşlemi Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin gözetiminde hazırlanan anlaşmalar çerçevesinde yürütülmektedir.

 

Elektrikle uziletişimin daha ilk günlerinde, resimlerin elektrik enerjisiyle iletilmesi yolları düşünülmüştü. Resimlerin hâlâ mekanik olarak incelendiği deneylerden resimli telgraf ve faksimile telgraf gelişti.

 

Başlangıçta resimler telgraf ve telefon hatları aracılığıyla iletiliyordu, daha sonra telsiz iletişim gerçekleşti. 20 yy’m başlarında katod-ışını tüpü geliştirildi

ve 1908′de A.A. Campbell ana hatları hâlâ televizyonda kullanılan bir sistemin ilk modelini açıkladı.

 

Resimlerin radyo dalgalarıyla ilk başarılı İletişimi John Logie Baird’ce 1926′da gerçekleştirildi.

 

1932′de “The Radio Corporation of America”nm (Amerikan Radyo Şirketi) araştırmacıları, tam elektronik televizyonun geliştirilmesinde öncü oldular ve ilk televizyon deneme yayınları 1935′te Almanya’da başladı.

 

Berlin Olimpiyat Oyunları 1936′da Almanya’da, televizyonda yayınlandı. Avrupa’daki gelişmeler İkinci Dünya Savaşı sırasında bir duraklama devresine girdi, ancak, savaştan sonra önüne geçilmez bir gelişmeye girdi. 1950′lerde “TV” seri üretime hazır duruma geldi ve endüstrileşmiş dünyada evlerimizde boy göstermeye başladı.

 

Renkli televizyonun yapımına 1954′te ABD’de, 1967′de Avrupa’da (İngiltere ve Batı Almanya) geçildi. O zamadan bu yana televizyon insan yaşamına damgasını vurdu.1950′lerin başlarına kadar tam kıtalararası telefon sistemleri kısa dalga radyo bağlantılarını kullanmak zorundaydı.

 

O yıllar: da okyanus gibi kablolarda kullanılabilecek kadar uzun ömürlü elektronik ses genişletici aygıtlar yapılmamıştı.

1956′dan sonra ilk okyanus aşırı telefon kablosu İskoçya ve Newfoundland arasına döşendi.

 

Bunu izleyen yıllarda, Avrupa ve Kuzey Amerika arasında

 

(İzlanda ve Grönland üzerinden geçen bağlantılar da içinde olmak üzere)

 

ve Avrupa, Güney Amerika ve Güney Afrika arasında birçok bağlantı yapıldı.

 

Büyük Okyanus’ta Havvaii Adası Kuzey Amerika’yı Japonya, Güneydoğu asya, Avustralya

 

ve Yeni Zelanda ile birleştiren kabloların kavşak yeri oldu.

Gönderi tarihi:

tt3x.jpg

 

 

23 Mayis 1909 İlk manuel telefon santralı, İstanbul Büyük Postane binasında 50 hatlık olarak tesis edildi.

 

~~~~

 

 

 

1960′ların ortasıdan başlayarak haberleşme uyduları yardımıyla da kıtalararası telefon bağlantısı çok daha büyük boyutlara ulaştı.

 

Bu konuda ilk denemeler 1960′ların başlarında yapıldı; 1964′e gelindiğinde on bir ülke, intelsat’ın

 

(Uluslararası Telekomünikasyon Uydu Birliği.) kurulmasına yol açan anlaşmayı imzalamıştı bile.

 

Bu kuruluşun amacı okyanuslar üzerinde belli yerlere yerleştirilen uydular kanalıyla,

 

dünyanın her yanına ulaşan bir haberleşme ağı kurmaktı.

 

Böyle uydular, yeryüzünün her neresi olursa olsun, aralarında bir bağlantı kurabilmek temelinden hareket edilerek

 

1960 ve 1970′lerde fırlatıldılar.

 

Dünyanın telefon sistemli haberleşmesinin yaklaşık % 95′i bu uydular yoluyla yapılmaktadır.

 

Uyduların kapasitesi, denizaltı kablolarından çok daha büyüktür; yani, gelecekte hiçbir şeyin bunların yerini

 

alamayacağı söylenebilir.

 

Üstelik uydular uzun mesafelerden doğrudan yapılan televizyon yayınlarında tek araçtırlar, çünkü bu durumda verici

 

ve alıcı birbirini “görmek” zorunda kalmaktadır.

 

İlk televizyon resimlerinin ilk kez Avrupa ve ABD arasında Temmuz 1962′de karşılıklı alınmasından bu yana, haberleşme uydularının yayın kapasitesi sürekli arttı. Böylece oldukça küçük parabolik bir antenle televizyon uydularından sinyallerin doğrudan doğruya alınabilmesi gerçekleşti.

 

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, yalnız uziletişimin yer alabileceği uzaklıklar büyümekle kalmamış, bu alanda yapılabileceklerin sayısında da artış olmuştur.

 

Oysa telgraf, telefon ve radyo sistemlerinin daha başlangıçtan beri, kesin olarak ayrılan işlemleri vardı, bu yayın ağlan bir kez yaygnlaştık-tan sonra giderek birbirlerinden ayrıldılar ve değişiktipte haberler için kullanıldılar.

 

Yaygın telefon ağı artık öteki, değişik uziletişim ağlarına geçilmesini sağlamaktadır (örneğin, gemiler ve yollardaki araçlarda olan radyotelefon sistemi gibi).

 

Günümüzde önem kazanan başka bir konu da özel, kiralanmış hatlarca kullanılan ancak halka açık olmayan uzileîişim donanımıdır. Bankalar, şirketler, taşımacılık alanındaki kuruluşlar (örneğin hava taşımacılığı)

 

ve ticari olmayan kuruluşlar böylece birbirleriyle sürekli iletişim kurabilmektedir.

 

Bununla birlikte iyi nitelikli televizyon görüntüsü için basit telefon hatları uygun değildir; özel kabloların döşenmesi gerekmektedir.

 

Bu, 1970′lerin başlarına uzanan, televizyon ve telefonun bir birleşimi olup, konuşulan kişinin bir ekranda görüldüğü video telefon için de geçerlidir.

 

1960′larda hızlı bilgisayarların büyük oranda kullanılması uziletişimi önemli ölçüde etkilemiştir. Günümüzde haberin büyük bir bölümü telefon bağlantısı yoluyla iletilmektedir (örneğin bankalar ya da bilim kuruluşları arasında).

 

Burda dijital teknikten yararlanılmaktadır; örneğin bilgi kod I anmaktadır (tıpkı bilgisayarda işlenen bilgi gibi) ve bu alınır alınmaz yeniden kullanılabilir biçime çevrilmektedir.

 

Aynı tekniğin, telefon konuşma sistemlerinde kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır. Bu yolla tek hat üzeriden daha fazla sayıda telefon konuşması yapılabilmektedir.

 

Benzer olarak, başlangıçta yalnız uluslararası radyo telefon ve televizyon için kullanılan haberleşme uyduları, pek çok alanda uygulamaya konmuştur.

 

Birçok ülkeyi ilgilendiren sağlık ve eğitim konularıyla çeşitli toplantılar gibi konularda deneyler yürütülmekte olup uzak bölgelerde uydu kullanımı da denenmektedir.

 

1981 ‘de ABD şirketleri arasında haberleşmeyi yürütecek bir uydu, “SBS” (Satellite Busineiss Systems) fırlatıldı.

 

Bağlantılar için bir çeşit kira sistemi pianlanmaktdır. Gelecekte bu çeşit ve ayrıca radyo vev televizyon yayını için daha pek çok uydu fırlatılacaktır. Haberleşme uyduları sivil alanda olduğu kadar askeri alanda da önem taşır.

Gönderi tarihi:

Bu konuda hemen hemen hiçbir açıklama yapılmamakla birlikte, ABD, SSCB ve Avrupa’daki NATO ülkelerin

 

haberleşme uydularına dayanan yoğun bir bir uziletişim sistemi olduğu kesindir. Uziletişim ağının sıklığı bir ülkenin ekonomik ve sınai gelişme düzeyiyle yakıdan ilgilidir.

 

En sık ve dolayısıyla en hızlı haberleşme ağı zengin Batı ülkelerinde bulunurken, örneğin Afrika ülkelerinde hâlâ oldukça seyrektir. Bununla birlikte, bu ağların genişlemesi sanayi ülkelerinin giderek bunlara bağımlı durum gelmeleri demektir.

 

Bu ülkeler, gruplar ve gruplardaki bireyler ancak sürekli ve yeterli haber alabilirlerse işlevlerini sürdürebilirler. Bu nedenle birçok toplumda uziletişim stratejik bir öğe olmuştur; eğer sistemler işlevlerini durdururlarsa ticaret, endüstri ve taşımacılık hemen duracak ve sonuçta büyük zararlar doğacaktır.

 

Uziletişim sistemlerinin savaş sırasında zarar göreceği unutulmamalıdır, bu nedenle önemli askeri sistemler halka açık hatları kullanmazlar, kendi ağlan vardır.

 

1970′lerde elektronik teknolojisi, elektrik mühendisliği sanayinin bir kolu olarak gelecekte hızlı bir büyüme göstereceği varsayılan bir sanayi olarak görülmüştü, ilk on yıl içinde kendini kanıtlayan uziletişim bugün bu sanayi kolunda en büyük sektör olmuştur.

 

Artık dünya çapında bir sektördür, çünkü dünyada hemen hemen her ülkede bir telefon ağı vardır. Aynı zamanda sürekli gelişmektedir

ve 1980 -1987 arasında satışların iki katına çıkarak aşağı yukarı 65 milyar dolara ulaşacağı umulmaktadır.

 

Son olarak da, bu sektörün sürekli değiştiği söylenebilir: Telefon sistemi ve bilgisayarın birleşmesinden yepyeni bir uziletişim sistemi ortaya çıktı; sayısız yeni iletişim ve haberleşme sistemleri geleneksel telefon ve teleks ağları yanında gelişimlerini sürdürmektedirler.

 

Gelişmekte olan ülkeler uziletişim donanımında zengin Batılı ülkelere bağımlıdır. Uziletişim sanayi, bütün dünyada üretici şirketleri olmasına karşın ABD’de ve Batı Avrupa’daki bir dizi dev şirketlerde toplanmıştır.

 

Bu alanda en büyük şirket Amerika’daki telefon ve telgraf hatlarının % 85′ini işleten Amerikan Telefon ve Telgraf Şirketidir; bu şirketin “Western Electric” adında dev bir üretici sektörü de vardır. Öteki iki büyük Amerikan şirketi “General Telephone and Electric” ve “The International Telephone and Electric Corporation”dır.

 

Önemli Avrupa şirketleri “Siemens” (Batı Almanya), “Philips” (Hollanda) ve “Ericsson’-'di£ (İsveç). Uziletişim endüstrisi Japonya’da da hızla gelişmektedir. “Pippon Telephone and Telegraph Public Corporation”ın 1952′de kurulmasından bu yana, telefon bağlantılarının sayısı 20 kat artmıştır (1978′de 35 milyondu).

 

1980′lerde Asya’nın, Batı’ya yönelmiş ülkeleri ve Latin Amerika ülkelerinin telefon ağlarında önemli bir büyüme olacağı umulmaktadır; böylece Batı sanayi için geniş bir pazar oluşturacaklardır. Bazı gelişmekte olan ülkelerde telefon ağı hâlâ güçlükle kurulabilmektedir.

 

Petrol satıcısı ülkeler, örneğin Suudi Arabistan en modern elektronik sistemi hemen kurdurtabilecektir. Batılı ülkelerdeyse uğraşının temeli var olan ağların yenileştirilmesidir, örneğin elektromekanik sistemler elektronik sistemlerle değiştirilmektedir. Büyük uziletişim şirketleri yeni olasılıklar üzerinde sürekli rekabet içindedirler. Pek çok ülkede çeşitli deneyler yapılmaktadır:

 

Metinlerin ve rakamların bir bilgisayarda depolanması, istenen bilginin bir televizyon ekranında görüntülenmesi gibi. Benzer bir sistem olan teletekste, istenen bilgi kullanıcıya televizyon kanalları yoluyla taşınır. Bu sistemlerin gelişimin sonu olduğunu düşünmek yanlıştır.

 

Uzmanlar gelecekte harflerin telefon hatları yoluyla (günümüzde postanelerde kullanılan faksimile araçları gibi) gönderileceği bir sistemin geliştirilebileceğine inanmaktalar. Ciro ve banka işlemleri aynı biçimde ele alınabilirler.

 

Yine, iş, sosyal ve eğitsel ilişkiler ev bilgisayarları ve telefon hatları aracılığıyla evlerde yer alabilirler. Haber akışı arttıkça geleneksel bakır iletkenler cam elyafı kablolarla değiştirilebilirler (haberin hafif dalgalar yardımıyla iletilmesi); çeşitli şirketler bu konudaki deneyleri sürdürmektedir.

 

Bununla birlikte, gelecek için böyle planlar yaparken ve onları tanıtırken, bir ülkenin posta, telgraf ve telefon .

Kuruluşları, teknik olasılıklarla halkın yeni gelişmeleri parasal destekleme istekleri arasında çok dikkatli bir yol izlemeleri gerekmektedir

Gönderi tarihi:

Halk, sosyal ilişkiler olmaksızın haber aktarma konusunda yapılan ilerlemeyi gerçekten isteyip istemediğini kendi kendisine soracaktır.

 

Ayrıca, ilgili posta, telgraf ve telefon kuruluşları şu gerçeği düşünmek zorundadırlar; eğer bu teknik yenilikler büyük ölçüde yaygınlaş-tınlırsa, bu, geleneksel posta hizmetlerine çok önemli bir darbe olacaktır. Türkiye’de telgraf ve telefon.

 

Türkiye’ de ilk telgraf aygıtları, maden okulu açması için İstanbul’a çağırılan ingiliz Profesör J. Lawrence’ce, Beylerbeyi .Sara-yı’nda kuruldu.

 

Dönemin padişahı Abdül-mecit’in ilgisini çeken bu haberleşme sis-.teminin ülke genelinde yayılması için çalışmalara başlandı. Kırım Savaşı’nda (1853 -1856) Osmanlıların yanında yer alan Fransa

 

ve İngiltere, İstanbul-Varna-Balıkova (Kırım) arasında denizaltında kablo döşediler.

 

Şumnu-Rusçuk-Bükreş üzerinden de Avusturya ile bağlantı kurdular. Tüm bu işlemler sonucunda, Osmanlı başkenti İstanbul ile müttefik Avrupa başkentleri arasında telgraf bağlantısı gerçekleştirilmiş oldu.

 

Telgraf ağının daha da yaygınlık kazanması, Sadrazam Kıbrıslı Mehmet Ali Paşa’nın

 

(1813-1871) girişimleriyle oldu. Mehmet Ali Paşa’nın, Fransa’dan getirttiği uzmanlar, istanbul-Edirne, Edime-Şumnu arasına telgraf hattı döşediler.

 

Topkapı Sarayı surlarının Gül-hane Parkı kesiminde, Soğukçeşme’de bir telgraf merkezi hizmete girdi. Ülkemizde ilk telgraf görüşmesi, 10 Eylül 1855′te yapıldı.

 

Başlangıçta Fransızca yapılan görüşmeler, Türk telgrafçıları Zimni, Mustafa, Fevzi efendilerin çabalarıyla Türkleşti-rildi. Soğukçeşme Telgraf Merkezi’ni, Edirne Telgraf Merkezi’nin kuruluşu izledi. Daha sonra bu halkalara yenileri eklendi.

 

Beyoğlu Telgraf Müdürü İzzettin Efendi, Türkçe Mors Alfabesi’ni daha basit, daha kolay çözümenebilir bir yapı kazandırdı.

 

Başta Telgrafçı Hamdi Efendi olmak üzere, Türk telgrafçıları, Kurtuluş Savaşı’nda, özveriyle görevlerini yerine getirdiler.

 

Cumhuriyet döneminde, Posta, Telgraf, Telefon Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla tüm ülke düzeyinde telgraf aı-nın kuruluşu gerçekleştirildi. Günümüzde, yıllık telgraf haberleşmesi 24.000.000′a (300.000′i yurtdışı haberleşme) ulaştı.

 

Ülkemizde telefonun kullanıma girmesiyle, II. Meşrutiyetin 1908′de ilanını izleyen aylarda oldu. Denemelerin yararı konusunda görüşbirliğine varılınca, bir İngiliz şirketiyle, istanbul’da bölge santralları kurulması için antlaşma yapıldı.

 

Şirket, 1911 ‘de, Beyoğlu, Kadıköy, İstanbul santrallarını hizmete açtı. Bu santralları, daha küçük ölçekli santrallar

 

(Bebek, Büyükada, Yeşilköy, Erkenköy, Bakırköy vb) izledi.

 

Türkiye’de kurulan ikinci şebeke, izmir Telefon Şebekesi’nin kuruluşuysa, İsveç Erickson Şirketi ile bir Türk şirketinin ortaklığıyla gerçekleştirildi, ilk otomatik telefon sistemi, 1926′da çıkarılan 876 sayılı yasayla Ankara’da uygulamaya geçirildi.

 

Telgraf hizmetlerinde olduğu gibi PTT Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla, telefon ağı tüm ülkeye yayıldı. 1972′de; Türkiye’de 660.000 olan telefon sayısı (54 kişiye 1 telefon), 1978′de 850.000′e {Al kişiye 1 telefon).

 

1983′te 2.300.000 (19 kişiye 1 telefon), 1988′de4.000.000′a(12 kişiye 1 telefon) ulaştı.

 

1972′de 1656 olan manuel santral sayısı 1984′te 3.660′a, 1988′de 4.500′e;

 

1975′te golan otomatik santralı sayısı,

 

1984′te385′e, 1988′de 600′ün üzerine çıktı; tüm iller, 450′den fazla ilç otomatik santrala kavuştu.

 

1972′de yıllık şehiriçi telefon konuşma sayısı 691 milyon, şehirlerarası konuşma sayısı 48 milyon,

 

uluslararası çıkış 3.2 dakika olarak gerçekleşirken; bu değerler sırasıyla, 1979′da 1.6 milyar, 76.5 milyon, 9.4 milyon dakika;

 

1986′da 8.9 milyar, 11.5 milyon, 76.1 milyon dakikaya yükseldi.

 

Son yıllarda, 52’si otomatik olmak üzere, tüm dünya ülkeleriyle konuşma olanağı sağlandı.

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Radyo dalgaları ile uzaktan haberleşme, sivil kesimde de eğlence(hobi) oluşturmuş, bu işe gönül verenlerin kendi yaptıkları veya satın aldıkları, hem alıcısı hem vericisi olan radyo(transreceiver) cihazlarla uzaktan heberleşme olanağı doğmuştur.

 

Bu hobi her birey için geçerlidir. Ancak bu, ülkelerin Telekomünikasyon kurumundan sertifika almakla mümkündür. Alınan sertifikada kişiye ait uluslararası geçerli çağrı işareti bulunmaktadır. Örneğin: TA9AB, açılımı; dokuzuncu bölgeden Türkiye amatörü AB.(AB, genelde isim baş harfleridir)

 

Radyo amatörleri ticari amaç taşımazlar. Uluslar arası görüşme, kendini teknik olarak geliştirme Radyo Amatörlüğü hobisinin en zevkli özelliklerindendir. Radyo amatörlerinin yaptıkları sadece hobiyle kalmaz, doğa afetleri ve acil kurtarma olaylarında heberleşme görevini de üstlenirler.

 

Halihazırda dünyada üç milyona yakın, ülkemizde ise dörtbin civarında radyo amatörü vardır.

 

Radyo amatörlüğünün en zevkli tarafı uzak mesafe görüşmeleridir. Müsait bir alana kuracağı antenlerle atmosferden, aydan, amatör uydulardan yansıtmalı olarak dünyanın her bir tarafıyla, hatta uzaydaki astranotlarla görüşmeleri mümkün olmaktadır.

 

Radyo amatörleri bu görüşmeleri mors, ses, resim+ses modunda yaparlar. Konuşmalarında kendine has kısaltılmış, kolaylaştırılmış kodlamaları vardır. Haberleşmeler bir log defteriyle kayıt altına alınır, ayrıca istasyonun adres ve teknik bilgilerini taşıyan QSL kartları gönderilerek teyit edilir.

 

Radyo amatörlüğünü sıradan insanlar yapabiliği gibi, insanlığın her kesiminin ilgisini çekmiştir. Ürdün Kralı Hüseyin, Aktör Marlon BRANDO, İspanya Kralı Juan CARLOS, Japonya Başbakanı Keizo OBUCHİ, Hindistan Başbakanı Rajiv GHANDI ve eşi Sonia GHANDİ, Arjantin Devlet Devlet Başkanı Carlos Menem, Astronot Yuri GAGARİN gibi meşhur isimler de tanınmış radyo amatörlerindendir..

  • 1 yıl sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.