Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 15 yıl O tarihi gün... Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1927 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 2. Kongresinde 15 Ekim’de başlayıp 20 Ekim’de sona erdirdiği 36.5 saat süren büyük nutkunda, geçmişi anlatıp aynı zamanda gelecekte düşebileceğimiz tehlikeleri önceden sezmemiz için bize yol göstermiştir. Atatürk Kongre’de büyük heyecan yaratan ve bir tarihi irdeleyen nutkuna şu sözlerle başlamıştır: “1919 yılı Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir: Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük Savaş’ın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı’na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa ’nın başkanlığındaki hükûmet âciz, haysiyetsiz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı. Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta...” İşgal altındaki bir ulusun tüm imkansızlıklara rağmen kurtulmasına önderlik eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk yazdığı Nutuk’un hedefi; ulusal bağımsızlığın hangi koşullar altında, hangi zorluklar aşılarak kazanıldığını, bu uğurda verilen mücadelelerin ruhunu gelecek nesillere aktarmaktır. “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet’ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!”
Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 15 yıl O tarihi gün... . . . Sayin arkadasim,zayif ve korkak hükümetler eger iyi niyetli iseler milletten yardim isterler,millete basvururlar,satilmis olan hükümetler ise sattiklarina sirtlarini dayadiklari icin ihanete devam etmekte bir sakinca görmezler kendileri icin.bunca vatan evladinin hayatina mal olmus bir katiller sürüsünü affetmek ancak satilmis hükümetlerin yapabilecegi bir icraat olabilir.Dün Kuvayi milliyeye eskiya diyenler bugün Türk ulusu icin calisanlara da ayni adi vermisler.Kolayinida bulmuslar,sahtekarlik her sözlerinden akiyor,efendim Kuvayi milliye serefli bir kurulusmus da nasil ergenekonla bir tutulurmus diye birde kirli emellerini kelime oyunlariyla örtbas etmeye calisiyorlar.Kuvayi milliye ne ise Ergenekon adini verdikleri ve teröre karsi yillarca mücadele vermis olan serefli insanlar ve kurumlarda aynisidir.Dün hainler yine is basindaydi bugünde ayni hainler is basindadir.Genclik diye bir kavram kalmamistir.Milli Bilinc yok edilmistir,milli bilinci olmayanlar özgür ve bagimsiz olamazlar,milli bilincini kaybedenler bugün yasananlari kolayca hazmedenlerdir.Eger o bilinc olsaydi bunlar yasanmazdi,ve yasatmak isteyenlere firsat verilmezdi.Ülkesini düsmana teslim eden kral geri bakip aglarken ona anasi söyle diyor:Ülkeni adam gibi savunamadin bari kadinlar gibi agla!Evet artik bize bundan sonra bu düsecek saniyorum saygilarla
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.