Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

İnançsız olmak insana olumlu yönden ne katıyor, hayatında inançlılara göre daha güzel neler var merak ettim?İnançsız olmak insana daha çok değer vermeyi,insanı sevmeyi,yardımsever olmayı,mütevazi olmayı,hoşgörülü olmayı,insanlığa faydalı olmayı,daha huzurlu olmayı,hayatı daha anlamlı kılmayı inançlı olmaya göre daha mı çok sağlıyor?

 

İnançsızlığın inançlı olmaya göre daha üstün özellikleri var mı, kanıtlanabilir mi bu?İnançsızlar kendilerini daha mı zeki hissediyorlar, inanmayanlara göre,inançlılara bakışları ne bu yönde?

 

Biraz malumat sahibi olmak,özünde muhabbet niyetiyle düşüncelerinizi merak ediyorum...

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:

Eskiden inanç konusunda gel-git yaşayan,şu an da sonuna kadar inanan biri olarak şunu söyleyeyim ki;vicdan sahibi olan insan için huzur inançta değil vicdanda.

 

Eskiden inanmazdım ama insana olan inancım ile rahatça uyuyabiliyordum.

 

Şimdi de inanıyorum;yine insana olan inancımla rahat nefes alıyorum.

 

Yalnız insanın dayattığı kaderi kabul etmesem de,bazen yaratıcının kaderi bana nefes aldırtıyor.Kaderde varmış demek...biraz insan bünyesine faydalı sanırımsmile.gif

 

diyerek herkese iyi pazarlar.

 

 

Gönderi tarihi:

birkere enbaşta sıfatta anlaşmalıyız..

<inançsız> sıfatı bence yetersiz..hatta hatalı..

<inançlı> sıfatını koyduğunuz kişiden bir eksiği varmış gibi..

zaten soruyu soran @FUZULİ arkadaşın sorusu bile kendini ele veriyor..

demek istiyorki <ben inançlıyım ve huzurluyum acaba nasıl oluyorda

inançsız huzurlu olur?> bu neysede bazı düzeyi düşük insanlar

da <inançsız> insanları kötü sanıyor..

bu insanlar ahlak yani etiğin dinlerle hiçbir bağı bulunmayan

bir sosyolojik norm olduğunu bile bilmiyor..

üstelik daha de ileri giderek bu insanları potansiyel suça eğilimli

insanlar olarak yorumluyor..dayanakları da sanki <inançsız>larda

bir kontrol mekanizması yok diye düşünüyorlar veya öyle anlamak istiyorlar...

 

+++

 

ateizmin taraftarları araştırıldığında kendi mantığı ile dinleri

reddedenler yanında bir öğretiye inananlar olarak iki ana gruptan

bahsetmek mümkün..ben kendi adıma örneğin <diyalektik materyalizm>e ve

<tarihsel materyalizme>e inanır ve sadece bilimi şiar edinirim..

şimdiye kadarda toplumu ve tarihin nasıl evrildiğini gözlemlediğimde de

bu öğretinin hiç yanıldığını ve yanılttığını görmedim..

hatta bu yasaları psikolojide ,iktisatta(bende bir iktisatçıyım),

biyolojide vs vs..çok net görebilirsiniz.

istenirse bu bilimsel öğretinin bu ana hatlarını burada

seve seve <tebliğ> ederim.

 

+++

 

dinleri referans almamanın avantajları ve getirdiği mutluluklar;

 

felsefi olarak insan doğada ve evrende yalnız olduğu için, yani bir

tanrının gökten zembille indirdiği bir <kul> olmadığı için

kendinden ve tüm insanlıktan sorumludur.bu sorumluluk çok ağırdır

çünki insan bağımsız eylemi ile ne yaparsa o olacaktır.

daha da ötesi hata yaparsa,sevgiyi yokederse,insanlığa zarar verirse

onu affedecek bir tanrı da hatayı dengeleyecek sevap da olmayacağından

insan yüz kat daha fazla dikakatli olmak zorundadır..

onun için <inançsız> daha çok doğaya, bilime, insanlığa inançlıdır..

 

+++

 

gündelik yaşamda ise dinleri referans almayanlara diş geçmez çünki

din aracılığıyla bu insanları kontrol edip

baskı altında tutamazsınız ve yönlendiremezsiniz..hele hele başta

dini çıkarlarına alet eden siyasetçi,hacı-hoca ve son dönemlerde türeyen şıh

takımının tüm oyunları bozulur.ama genel olarak

<inançsız> mutsuz bir kişidir çünki ona göre çocuklar

daha beş yaşlarında zekaları körletilmektedir..

din aracılığıya büyük toplum kütleleri <afyon>lanmaktadır..vs vs..

 

çok dindar bir çerçevede yetişmiş ve 20 yaşına kadar hanefi mezhebinin

tüm gereklerini yerine getirmiş bir insan olarak sizi temin ederim ki

insan sevgim(tüm insanlığa herhangi bir ırk yada dinsel gruba değil)

azalmamış artmıştır..hurafeler,tabular ve gerçek dışı tüm korkulardan

kurtulduğum için dünyaya baktığım <kalp gözü> sayısı da artmıştır.

<inançsız> <günah > işleyemez çünki af makamına inancı yoktur..

sevgiler..

Gönderi tarihi:

birkere enbaşta sıfatta anlaşmalıyız..

.

.

.

<inançsız> <günah > işleyemez çünki af makamına inancı yoktur..

sevgiler..

 

Sn. AED ''İnançsız'' tanımını kullanırken herkesin tanımı düşündüğünde benim kastettiğim dini bir inancı olmayan manasında hemfikir algıya sahip olunduğunu varsayarak,her zihinde aynı kavramı düşündürdüğünü varsayarak kullandım.Siz tanımın hatalı ve yetersiz olduğunu düşünüyorsunuz.Bu bağlamda ortak bir kavram tanımı yapmalısınız ki hem sizin inancınızı belirlesin,hem sizin gibi düşünenlerin düşüncesini belirlesin ki kavramlarımız ortak, anlattıklarımız anlaşılır olsun.

 

İnançsız tanımını inançsızların eksikliği var manasında kullanmadım, ''inançsız'' hangi manaya geliyorsa ilk duyulduğunda onu kastettim.

 

Başlığı açmamdaki sebebi yazımın son cümlesi olarak dile getirdim.Bir inançlı olarak samimice, inanmayanın inançlılara karşı kendilerinde gördükleri, hayatlarında buldukları üstünlükleri samimice merak ettim ve bu farklılıklar yine bir inanç boyutunda mı yoksa temelleri neye dayanıyor öğrenmek istedim.

 

Sitem ettiğiniz inançlıların inançsızlara karşı olumsuz yargısından hareketle inansızların da aynı yargıyı inançlılara karşı taşıdığına defaatla şahit oldum.Acaba dedim inançsızların ergümanları ne kadar sağlam, düşüncelerinin temelleri ne kadar kapsayıcı bu her insanın inançlı inançsız hayır diyemeyeceği bilimsel savlar, kanunlar kadar nesnel mi?

 

Çünkü inançsızlarda bilimi temsil ediyor algısını, her düşüncesinin, her inancının bilimsel olduğunu vurgulama bu bağlamda düşüncelrinin, algılarının doğruluğunu bilime yaslayarak kanıtlama telakkisini, tavrını gördüm.Yani inançsız inançsızlığını bilimin bir gereği gibi savunuyor.Bu bağlamda ben de diyorum ki inançsızlığın inanca olan üstünlüğü varsa bu üstünlük eleştirilen inanç kadar soyut değilse farkını hangi bilimsel gerçekle ortaya koyuyorsunuz madem bilimsel düşünceyi kendinize şiar edindiyseniz?

 

Bana anlatın ki bu farkı, ben de bir inançlı olarak ha diyeyim adam kendi düşüncelerini söylemiyor inançsızlık iyidir, faydalıdır,bilimsel bir temeli vardır,huzur getirir,insanlığı huzura erdirir diyeyim ve herkes yer çekimine ne kadar tabiyse anlattıklarınız da o derece kaçınılmaz bir çekicilik sağlasın...

 

Velhasılı kelam bu fark nedir merak ediyorum.Söylenecekleri düşünmek için...

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:

İnançsız; bu kelime hüzün veriyor ve bir masal dan öteye gidemiyor gibi.Hayatta herkes birşeye inanır.İnanmayorum ,inançsızım diyorsanız,kendinize Zulmediyorsunuz..Böyle kalmak içi boş bir harebe olmak gibidir.Sanki en ufak bir rüzgarda yıkılacak bir bina gibi.

Hayatta hiçbirşeye inanmayan, hiçbirşeye güvenmeyen kişi huzursuz olur.

Kişi en başta kendi hakikatına inanmalıdır.Kendine inanmayan,kendine güvenmeyen bir insanın Hayatta başarıyı yakalamasıda zordur.

Birçoklarımız kızarız çocuklarına mesala;

''Senden bir baltaya sap olmaz,bir halta yarayamazsın.Duvara bir çivi bile çakamazsın. ''

diyerekten.Anne ve Babaların Asıl görevi bence,Çocuklarına kendine inanmayı,kendine güvenmeyi öğretmek,güven aşılamaktır.Çekingen,korkak veya ürkek olan pek çok kişi kendine güvenip inanmadığından,zorluklarla,başarısızlıkla,hayal kırıklıklarıyla yaşıyor.

İnanmayı,İnançlı olmayı,gözden geçirelim.... :clover::clover::clover:

Gönderi tarihi:

 

 

Doğuma inanırmısın kardeşim..eveeettt.. :D ölüme de inanırsın değilmi..heeee.. :D

 

Bu gün Quantumcu abilerle ablalarla biraz hasbihal edip bir iki belgesele baktık..bakmaz olaydık..beynimi parçacık bombardımanına tutular.. :D meğerse biz mausa dokunmuyormuşuz.. :D

dokunamıyormuşuz..aslında hiç bir şey başka bir şeye temas etmiyor, edemiyormuş.. :D şayet gerçekten temas edecek kadar yakınlaşsalar kimyasal reaksiyon gerçekleşecek ve her iki tarafta yeni bir şekile şemale bürünecekmiş..bu her şeye her dokunuşumuzda yani çok süratle olacağı için bizim şeklimiz şemalimiz belli olmayacakmış.. :D destur çektim la havle çektim teşekkür edip ayrıldım..ne olur ne olmaz diyede hiç bişeyi fazlaca sıkı tutmuyorum.. :D

 

Şu yazdıklarımada İNANıyorsan..sen inançlısın..uğraştırma dayıyı.. :D

Gönderi tarihi:

Sn. AED ''İnançsız'' tanımını kullanırken herkesin tanımı düşündüğünde benim kastettiğim dini bir inancı olmayan manasında hemfikir algıya sahip olunduğunu varsayarak,her zihinde aynı kavramı düşündürdüğünü varsayarak kullandım.,,,

 

,,,,,,,,

Sitem ettiğiniz inançlıların inançsızlara karşı olumsuz yargısından hareketle inansızların da aynı yargıyı inançlılara karşı taşıdığına defaatla şahit oldum.Acaba dedim inançsızların ergümanları ne kadar sağlam, düşüncelerinin temelleri ne kadar kapsayıcı bu her insanın inançlı inançsız hayır diyemeyeceği bilimsel savlar, kanunlar kadar nesnel mi?

,,,,,,,,,

Çünkü inançsızlarda bilimi temsil ediyor algısını, her düşüncesinin, her inancının bilimsel olduğunu vurgulama bu bağlamda düşüncelrinin, algılarının doğruluğunu bilime yaslayarak kanıtlama telakkisini, tavrını gördüm.Yani inançsız inançsızlığını bilimin bir gereği gibi savunuyor.Bu bağlamda ben de diyorum ki inançsızlığın inanca olan üstünlüğü varsa bu üstünlük eleştirilen inanç kadar soyut değilse farkını hangi bilimsel gerçekle ortaya koyuyorsunuz madem bilimsel düşünceyi kendinize şiar edindiyseniz?

 

,,,,,,,,

 

MUHABBETLE...

 

 

 

sevgili @FUZULİ,

 

bu konseptte başka bir kelime kullanamazdınız..sizede bizede başak bir konsept sunulmadı çünki..

ben lüks davrandım ve talepkar oldum..oysa ben bile <dini referans almayanlar> deyimine sığındım.

serzenişim sadece <oruç tutmayan> a < oruç yiyen>denilmesi gibi ötekileştirilmeye olan bir tepkiydi..

 

++++

 

siz bence mükemmel birşey yapıyorsunuz;< inançsız>ı anlamaya çalışıyosunuz..bu anlamda çok

değerlisiniz.forumda yeniliğim nedeniyle forumdaşlarımı henüz tanımıyorum..sizde henüz

kullandığınız bir maske sezmiş değilim.<biz>lerin en büyük sıkıntısı, demokratik bir ortamdır:

yani konuşmanın ortasında <katlimiz vacip olmayacak>küfredilmeyeceğiz,aşağılanmayacağız,

ucuz şovalyelerin fethedemeyince kılıçtan geçirdikleri kaleler olmayacağımız ortamlar yaratılmasıdır.

 

++++

 

çağdaş bilimin hiç bir kolu din -bilim savaşını konu almaz..dinle bilim savaşmaz çünki..

isteyen dünyayı dinlerle isteyen bilimle açıklar..<evrim teorisine> inananlar ile dindarları

tartıştırma ne kadar abes ve saçmaysa bilime <tanrı varmıdır > sorusu sorulmaz..

bilim sadece yapılır,ve (istenirse) şiar edinilir..dolayısıyla birinci sorunuzun cevabı bilimde yoktur..

yani bilim inançsızlar haklıdır demez tersini de söylemez..bilim sadece,herşey değişim halindedir der,

her süreçte karşıtlar vardır ve karşıtlar sürekli mücadele ederek yeni bir aşamaya gelirler der,

doğada ve tüm sosyal bilimlerde doğal bir determinizm (sebep sonuç ilişkisi) vardı der..vs vs..

ve her dediğini de tanıtlar..ama < inançsız>, bilimi ben doğanın,toplumun,zamanın,ve mekanın

tüm süreçlerini yöneten yasaların sadece bilimin yasaları olduğunu inanırım ve

onu temel alırım der.bir <inanan >da bu sorulara kendi kutsal kitabından cevaplar verebilir..

<inançsız>a maalesef kutsal kitapların tüm argümanları ,önermeleri,emir ve buyrukları,

kafasındaki hiç bir bilimsel parametre ile çakışmamaktadır.

 

+++++

 

çağımızın çağdaş bilim arenasındaki en büyük şanssızlığı,bir papaz olan LAMARCK ın

kilisede boş zamanlarını araştırıcı ruhu ile bezelyeleri izlemesi, sonuçları düzenli

yazması ve bu sonuçlarki CHARLES DARWİN i galapagos adalarına kadar götüren bir

sürecin yaratılmasıdır.DARWİN tanrıtanımaz değildi sadece 1800 lerde gördüklerini

ve bulduklarını yazdı..o ne < türlerin kökeni>nde ne <insanın türeyişi>nde insan maymundan

geliyor demedi..tüm türler birbirinden ürüyor,güçlü olan ayakta kalıyor,zayıf olan yok oluyor,

tüm canlılar bir evrim sürecinde,bana göre insan ve maymun aynı atadan geliyor o ataki

doğal ayıklanma sürecinde zayıf kalıp yokolmuş bir tür dedi.işte bu kiliseyi ayağa kaldırdı

çünki <ana sermaye>elden gidiyordu.çağımızın çağdaş bilim arenasındaki en büyük şanssızlığı

dediğim işte bu oldu..bu saatten sonra mertlik bozuldu.

materyalistler hiç durmadan bu ortak atanın fosilini ararken tüm dinler her kazıdan çıkan fosillere

korkuyla bakıyorlar bilim adamlarını açıklamalarını kendine yontuyorlardı.zaten bu dönemler

insanlık dünyanın üçte birinde yeni bir sistem olarak sınıfsız toplumu deniyordu ve sistemler

her alanda rekabet halindeydiler....işte bilimde objektivite yani nesnellik bu noktada bozuldu..

 

++++

 

20 yüzyıl insanlık tarihinde sınfsız toplumunda denendiği bir yüzyıl olunca

sistemler savaşında (kapitalist ve sosyalist sistemler) tüm dinler üretim araçlarını

ellerinde bulunduran egemen sınıfların (burjuvazi) yanında yeraldı..adeta çile çeken ,

ezilen tüm kaptalist toplum kitlelerinin afyonu oldu..işte bu nokta 2.kırılma noktasıdır..

çünki daha önce sadece insanların özeli olan din şimdi toplumsal bir işlev kazanarak

artık taraf tutuyordu..bugün bile iki büyük dinin toplumsal sömürü konusunda başını

kuma gömdüğünü,<islamda ruhban sınıfı yoktur> demesine rağmen,büyük gelir

dağılmı adaletsizliğine karşın öbür dünyanın cennertine kadar sabır dilenmekte ve

sadaka ekonomisi ile derin adaletsizlik görmezden gelinmektedir.

 

++++

 

sayın @FUZULİ,

 

sanırsam açıklamalar doyurucudur..

ben kendi adıma dindar ve inanan insanlar orjinindenim..

başka türlü de olamazdı zaten..

bırakın küçümsemeyi o dindar gülyüzlü ihtiyarları çok özledim.

maalesef o kuşak yokedildi yerine nefret eden ve şiddet kullanan <mücahit>bir kuşak oluşturuldu..

bizim kabemiz insandır,sevgidir,yarendir..

kalın muhabbetle.......

 

Gönderi tarihi:

 

 

Doğuma inanırmısın kardeşim..eveeettt.. :D ölüme de inanırsın değilmi..heeee.. :D

 

Bu gün Quantumcu abilerle ablalarla biraz hasbihal edip bir iki belgesele baktık..bakmaz olaydık..beynimi parçacık bombardımanına tutular.. :D meğerse biz mausa dokunmuyormuşuz.. :D

dokunamıyormuşuz..aslında hiç bir şey başka bir şeye temas etmiyor, edemiyormuş.. :D şayet gerçekten temas edecek kadar yakınlaşsalar kimyasal reaksiyon gerçekleşecek ve her iki tarafta yeni bir şekile şemale bürünecekmiş..bu her şeye her dokunuşumuzda yani çok süratle olacağı için bizim şeklimiz şemalimiz belli olmayacakmış.. :D destur çektim la havle çektim teşekkür edip ayrıldım..ne olur ne olmaz diyede hiç bişeyi fazlaca sıkı tutmuyorum.. :D

 

Şu yazdıklarımada İNANıyorsan..sen inançlısın..uğraştırma dayıyı.. :D

 

Sevgili Dayı ''Tavşan Deliği'' belgeseli de var mıydı baktıklarınız arasında?İzlemediyseniz bunu da izleyin la havle çektirir baştan söyleyim. :)

 

Muhabbetle...

Gönderi tarihi:

sevgili @FUZULİ,

 

bu konseptte başka bir kelime kullanamazdınız..sizede bizede başak bir konsept sunulmadı çünki..

ben lüks davrandım ve talepkar oldum..oysa ben bile <dini referans almayanlar> deyimine sığındım.

serzenişim sadece <oruç tutmayan> a < oruç yiyen>denilmesi gibi ötekileştirilmeye olan bir tepkiydi..

.

.

 

Cümlelerinize yansıyan samimiyetiniz için eyvallah Sn. AED.Her Ademoğlu ayrı bir alem, alem içinde, kendi gördükleriyle,gördüklerini hissettikleriyle, bilgisiyle, görgüsüyle,sevgisi,isyanı,kabesiyle.

 

 

 

Muhabbetle...

Gönderi tarihi:

 

Sade tavşan deliği olsa amenna..delikdeşikti ortalık.. :D

 

Sn.FUZULİ.. :)

 

Hani bebektik altı aylık..değiştik her an her gün..bu değişiklikler sonucu değilmi aynada(kalk bak aynaya bi.. :D )gördüklerimiz..bak bakalım eski fotoğraflarına..nerede on sene önceki FUZULİ..sürekli kimyasal reaksiyondayız zaten.. :D değişip duruyoruz..bu değişimdeki geçmişi, süreci izleyebiliyoruz..fakat gelecekteki OLASI halimizi asla bilemiyoruz..çünki sonsuz olasılıklar evreninde bir olasılıkız.. :D

 

Bilim..neyi Bileyim..şunu bil..Maddenin fiziğini..Maddenin kimyasını..şusunu busunu.. :D peki abi..bildim..bak bunca yıl okudum araştırdım deneyler yaptım EMİN oldum..fakat kafama takılan bir şey var..ben VAR olan bir Maddeyi yani BİLEREK VAR edilmiş maddeyi bildim..bu maddeyi BİLEREK var edenin Bildiklerini bilmeye çalıştım..kim abi bu..bilerek bu maddeyi var eden..yoksa ben Bilerek var edilmemiş, BİLİMSEL olmayan bir maddeyi inceleyip vardığım sonuçlar ile hem kendimi hemde çevremimi kandırdım.. :D Bildim Bildim diye..BİLİMSEL diye.. :D

 

Ne dersiniz.. :D

Gönderi tarihi:

 

Sade tavşan deliği olsa amenna..delikdeşikti ortalık.. :D

 

Sn.FUZULİ.. :)

 

Hani bebektik altı aylık..değiştik her an her gün..bu değişiklikler sonucu değilmi aynada(kalk bak aynaya bi.. :D )gördüklerimiz..bak bakalım eski fotoğraflarına..nerede on sene önceki FUZULİ..sürekli kimyasal reaksiyondayız zaten.. :D değişip duruyoruz..bu değişimdeki geçmişi, süreci izleyebiliyoruz..fakat gelecekteki OLASI halimizi asla bilemiyoruz..çünki sonsuz olasılıklar evreninde bir olasılıkız.. :D

 

Bilim..neyi Bileyim..şunu bil..Maddenin fiziğini..Maddenin kimyasını..şusunu busunu.. :D peki abi..bildim..bak bunca yıl okudum araştırdım deneyler yaptım EMİN oldum..fakat kafama takılan bir şey var..ben VAR olan bir Maddeyi yani BİLEREK VAR edilmiş maddeyi bildim..bu maddeyi BİLEREK var edenin Bildiklerini bilmeye çalıştım..kim abi bu..bilerek bu maddeyi var eden..yoksa ben Bilerek var edilmemiş, BİLİMSEL olmayan bir maddeyi inceleyip vardığım sonuçlar ile hem kendimi hemde çevremimi kandırdım.. :D Bildim Bildim diye..BİLİMSEL diye.. :D

 

Ne dersiniz..

 

''O mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler.'' diyor Hayali Sn. Dayı. :)

 

Şu alemde bir düzen bir nizam var.Kanunlar konulmuş işliyor.Bilim konulmuş kanunları görmemize bir vesile.Dünyanın döndüğünü bilim önümüze koymadan önce de dünya dönüyordu biz bilmiyorduk.Dünyanın döndüğünü bilimle öğrendik, bilim dönmeyen dünyayı döndermeye başlamadı,döndüğünü bilmediğimiz dünyanın dönüyor olduğunu anlamamızı sağlayan bir araçtı.

 

Bazı Ademoğlu şahlanıyor bulduğuyla sanki kanunu kendi koydu.Onu da geçtim dünyanın döndüğünü bulan adamdam çok dünyanın döndüğünü söyleyen adama inanan, dünyayı kendi bilimi,kendi bilgisi dönderiyormuş gibi kelam üstüne kelam ediyor. :)

 

Bak şu aleme, sonunu bilmediğin evrene.Evrenden bak insana da evrende ne kadar yer kaplıyor anla.Dünya ne kadar o koca evrende sığdır hafızana.

 

Biz ki evreni hafızasına alacak kadar büyük; evrende hiç kadar küçüğüz.

 

Muhabbetle Sn. Dayı...

Gönderi tarihi:

Değerli okuyucular yazdıklarımdan sakın ola bilimi küçümsediğimi çıkarmayın, böyle bir mana çıkarırsanız bilin ki çıkardığınız manaya katılmıyorum. :)

 

Sadece bilimin bendeki yerinden bahsettim, bilim görevini yapıyor görmüyor değilim...

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:

 

Bilim inancımı kanıtlamıyorsa..inancım Bilime uymuyorsa, çelişkilerim vardır..huzurlu değilimdir..inancım,mı bilime uymalıdır..bilim,mi inancıma uymalıdır.. :D

 

Benim inancım BİLDİĞİM olmalıdır..BİLİMSEL yani.. :)

Gönderi tarihi:

Allah evrene koyduğu nizama aykırı kitap indirir mi?Dünyayı Güneş'in etrafında döndürüp, indirdiği kitaba dönmüyor yazar mı? :)

 

Ademoğlu Kitap'tan Dünya Güneş'in etrafında dönmüyoru çıkarırsa, dünyanın döndüğünü de bilim kanıtlarsa, kanıtlamışsa Ademoğlu yanlış bakmıştır kitaba, düzeltmeli bakışını. :D

 

Ayettir gördüğü her şey anlayana.Bilimsiz iman yakışır mı inanana?

 

MUHABBETLE...

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

kendinde ALLAHI görmek kendini keşfettikçe ALLAHA dahada yaklaşmak güzel olan her şeyde onu görmek demek,her güzelliği Allahın yarattığını bu güzellikleri insanların kendisinin çirkinleştirdiği demek....

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.