Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Irkçı olan bir başkasına kendi ismini verme çabasıdır bunu tüm dünya böyle yorumlar...

 

Benim, Anadolu'da, Irkçılığını yapabileceğim bir Türk Irkına dayalı Toplumsallaşma biçimi yoktur...

Irkçılığı yapılabilecek bir Anadolu Türk Irkı Tipi'de yoktur...

Öyle bir Etnisite bulunmamaktadır ki Irkçılık yapayım!

 

Önce savunduğunuz değerlere bir bakın;

Tüm savunularınız, bir etnik-kökene dair kayırmacı ve ayrıştırmacı istekler...

Kürtlüğe dair...

 

Önce bir Kürtlerin toplumsal ve toplumpsikolojik yapılarını tahlil edin...

Duygusal ve Romantik yaklaşmayı bir bırakın ve eleştirebilmekte tarafsız olun...

 

O PKK'lıların dağdan inmelerinin tek nedeni, Apo'yu da bu sürece dahil etmek niyetinden ve Tayyip'in politikalarının sözüm ona başarılı olduğunu provake etmekten başka birşey değildir.

Siz Akp'nin ve Dtp'nin birlikte çalışmadıklarını mı sanıyorsunuz?

Apo "Ben bu devletin adamıyım" da diyebilecek kadar ilkesiz ve önder olmaktan uzak birisidir.

Bu, onu önder olarak edinenlerin ve onun bir çözüm noktası olabileceğini savunanların da çapını belli eder.

 

Doğudaki Devletçi olan ve Devletçi olmayan Aşiret ayrımını bir inceleyin;

Bakalım söylediklerimden farklı ne göreceksiniz...

 

Ya da yeryüzünde Uluslaşabilmiş tüm Ulusları inceleyin ve karşılaştırın bakalım;

Kürtlük ile benzerliklerini görebilecek misiniz?

 

Süreçlerini bir karşılaştırın bakalım...

Nasıl bir çıkmaza gireceksiniz...

Kendinize yapay düşmanlar türetiyorsunuz; sözümona Kürtçü Ulusal bir Mücadele verebilmek için...

Kendinize yapay ortak bir dil türetiyorsunuz; sözümona Kurmançi'yi kullanarak; Zazaları, Soraniler, Goranileri Kurmançileştiriyorsunuz...

Kendinize yapay ama aydın olmaktan uzak önderler ediniyorsunuz; Apo, Zana, Ahmet Türk vb...

Kendinizce Ulusal bir mücadele veriyorsunuz; Aşiret liderlerinin önderliğinde; tebessüm bile edemiyorum bu ironiye...

 

Amerikan Devrimi'ni halk ve önderleri yapmıştır...

Fransız Devrimi'ni halk ve önderleri yapmıştır...

Rus Devrimi'ni halk ve önderleri yapmıştır...

Türk Devrimi'ni halk ve önderleri yapmıştır...

Bu devrimleri yapabilmek için toplumu hazırlanmıştır, toplumpsikolojik olarak olgunlaşmıştır, evrilmiştir, zincirlerini kırabilecek hale gelmiştirler...

 

Kürtler ise Aşiret Reislerinin buyrukları ile güdümleniyorlar...

Hala o kafa yapısı var...

Bana taleplerden söz ediyorsunuz;

O halkı bırakın:

Daha siz Ulus ne demektir, ne demek değildir;

Devrim nedir ne değildir bilmiyorsunuz...

 

Kürtlerin nasıl bir kültürel yapıya sahip oldukları,

Bu Ulusun diğer etnisitelerine nasıl uyum sağlayamadıkları,

Gittikleri büyük şehirlerde nasıl uyum sorunları yaşadıkları gün gibi bilinmektedir.

Ve bunların tek temel nedeni de toplumsal yaşam tercihleridir...

Bu tespitleri yapmak çok zor değil...

Töre cinayetlerini, namus davalarını, kan davalarını habire eğitimsizliğe yüklemek artık kabak tadı veriyor.

Hayatında eline kalem almamış milyonlarca insan var;

Fakat tek bir kimse için ne töre cinayeti işlerler, ne de kan davası güderler...

Anadolu'da hiç duydunuz mu Kürtlerden başka töre cinayeti işleyenleri ya da kan davasu güdenleri?

Bunlar, Aşiret yapısının hukukudur, elbette onlardan çıkacak çoğunluka:

Traktör altında ezilme kazaları! ya da damdan düşme kazaları! nedense hep kadınlarda görülüyor Doğu'da!

 

Bu gerçeklikten kaçamazsınız...

Tahlil edin, kültürel yapıyı bir inceleyin, büyük şehirlerdeki ve memleketlerindeki Kürtlerin nasıl uyum sorunları yaşadıklarını bir gözlemleyin...

Çok zor değil...

Bu uyum sorununu Ulusallığa atamak çok kolay...

Fakat ispatlamanız imkansız...

 

Felsefede şöyle bir ilke var:

"Yokluğun yokluğu ispatlanamaz".

 

Eğer Ulusallığın çıkarsız bir yapı olduğunu düşünüyorsanız,

Daha modernini bize sunmak zorundasınız

Ve sunabilirseniz, bizde bunu kaçınılmaz olarak kabul etmekle yükümlüyüz...

Değilse ister özerk bir yapılanma olsun,

İster ayrı bir devlet kurulsun;

Kürtlerin dayanacağı halk kitlesi, farklı etnisiteler olamayacak

Ve yalnızca Kürt Etnik Kökenine sahip insanlar olacaktır...

Bu da o ülkeyi ya da özerk yapılanmayı Irkçı bir özellik olmaktan öteye götüremeyecektir...

Bunu ister görmezden gelin, ister açık açık görün...

Çok renkli, süslü püslü, romantik laflar etmenize gerek yok:

Olan biten ve Kürtlerin toplumsal gerçeklikleri gün gibi ortadadır...

 

Ulus yapı, hala, günümüzün en güçlü ve en tutarlı, en modern toplumsallaşma biçimidir...

Daha moderni henüz ortaya çıkmamıştır...

Çıktığı an ise kabul etmekten zerre kadar şaşmayacağız...

 

Fakat daha modern bir toplumsallaşma biçimi ortaya çıkacaksa,

Bunu Kürtlerin yapamayacağı kesinlikle ve kesinlikle bellidir...

Henüz Ulus olamamış bir toplumun,

Ulus olmaktan daha modern bir toplumsallaşma biçimi ortaya çıkarmalarını

Ve hele hele demokratikleşebilmelerini;

Hatta ve hatta bir ülkeye de demokrasi getirmelerini bekleyemezsiniz...

Henüz Ulus Birlikteliğini sindirememiş kimselerin de bu türlü bir yapıyı idealize etmelerini de bekleyemezsiniz;

Kendinizden umut etmeyin...

 

Ne derseniz deyin;

Bu ülkede bir sorun var, evet:

Fakat bu sorun, Ulustan değil, o devletin modern ilkelerini sindiremeyen, çağdaşlığa ayak uyduramayan bir toplumsal yapıya sahip olan kitlelerden kaynaklanmaktadır...

Kürtlüğe dair talepler, her zaman "Irkçılık" olmaktan öteye gidemeyecektir...

Kimse size dilinizi konuşmayın demiyor...

Dilinizi geliştirmeyin de demiyor...

Bunlara karşı yapılan eylemlerin de hata olduğunu da söylüyoruz...

Fakat sizin derdiniz, bunlar değil...

 

Açık ve net olun;

Birlikte yaşama azminde ve kararlılığında değilsiniz...

Öyle olsa idi, taleplerinizin ve düşüncelerinizin, insanları keskin bir şekilde ikiye ayırdığını farkederdiniz:

"Kürt olanlar" ve "Kürt olmayanlar"...

 

Bugün bakın Türkiye'ye, çevrenize;

Çerkez'i de, Laz'ı da, Türkmen'i de, Arap'ı da, Boşnak'ı da, Fars'ı da, Alevi Türkmen'i de, Sünni'si de, Arnavut'u da, Makedon'u da ve hatta Kürtleştirildiğinin bilincinde olan Alevi Kürt'ü de ve hatta ve hatta devletçi diye tabir edilen öz be öz Kürt Aşiretleri bile;

Yine Kürtlere karşı keskin ön yargılar edinmiş durumda ve PKK'lı o teröristlere karşı aynı duyguları beslemekteler...

Daha dün, üst mahallemizden Kürt bir teyze çıkıp, o PKK'lılara ve çiçek verenlere lanet etti...

Daha ne diyeyim?

 

Peki ya siz?

Siz ne yapabildiniz?

Ortak bir duyguyu paylaşabildiniz mi?

 

Bir fıkra vardır:

Temel, otoban'dan giderken, radyo'da bir anons duyar;

"Şu anda E5'te otomobilin teki ters şeritten, ters istikamette gitmektedir..."

Temel, sinirlenerek radyoyu kapatır ve şöyle söylenir;

"Yalancı herif, bu şeritteki herkes ters yönden gidiyor bana doğru!"

 

Kimsenin sizi sevmediği bir ortamda, şöyle düşünün:

Belki de siz, gerçekte kimseyi sevmiyorsunuzdur?

 

Burada "Ben Türk'üm ama Kürtler davalarında destekliyorum" propagandalı nick'lere de güvenmeyin...

Çoğunun, sürekli aynı kişiler tarafından alınıp provakatörlük yapıldığını bilmiyor değiliz...

Biz de "Ben Kürt'üm ama hepimizin bölücü olduğumuzu biliyorum" diyen nick'ler almayı biliriz,

Ama bunu yapmayı onurumuza yediremiyoruz...

Bu tavırlardan dolayı artık tartışmanın tartışma etik sınırını da aştığını düşünüp, tartışmayı bırakan arkadaşlarımız var

Ve bende artık bu türlü tartışmacılar ile tartışmayı etik bulmuyorum...

Gönderi tarihi:
"Aman canım, ölmüşlerse ölmüşler; kol kırılır, yen içinde kalır...

Onların hesabını, bu teslim olan PKK'lılardan sormayıverelim!

Ne de olsa onlar da Kürt; bizden..."

 

Bu cümlelerinizde dediğiniz bizdenlik,sizdenlik deyimini sadece siz ve sizin görüşünüzdekiler savunuyorlar,yukarıdada dediğim gibi Kan davası gütmek,ölenlerin hesaını sorup kana kan mantığı gütmek çözüm getirmez.

 

Şimdiye kadar PKK'yı kınamanız konusunda bir sürü çağrı yaptık...

Bir kere bile PKK'yı, katlettiği insanlar açısından kınamadınız bile...

Ne siz, ne Dtp yapabildi bunu...

Ancak kalkıp, PKK'nın yaptıklarını neredeyse demokratik bir mücadele ve özgürlük savaşçılığı olarak nitelediniz...

Hatta çiçek attınız...

 

Biz olmasak, kalkıp, Pkk'yı birebir Devrimci bir hareket olarak niteleyeceksiniz...

Devrimcilik, Özgürlükçülük, Demokratlık bilmesek yutturacaksınız...

Tarih karşımızdadır...

Tüm devrimleri,ulusları ve bunların karşısında karşı-devrimleri inceleyin...

Karşı Devrim'in örnekleri arasında Kürtçülüğü, PKK'yı ve Kürtlerin toplumsal yapılarını koymaktan kendinizi alamazsınız...

 

Özgürlükçü mü olmuş Kürtler?

Özgürlükçü Kürt kökenli Türklerin var olduğu kaçınılmaz bir gerçek;

Kendi çevremden görüyorum...

Fakat, kusura bakmayın ne siz ve ne de hala Doğu'dan kopamamış Kürtler ('Türk' diyemiyorum, çünkü hala Ulus zihniyeti kazanamamış Aşiret kafa yapısından kopamamış kitlelerdir; bu açıdan "Kürt Kökenli Türk" modern, "Kürt" ise ırka dayalı bir eski tanımlamadır), Özgürlükçü ve dışarıya açık değillerdir...

Kesinlikle değillerdir...

Aşiret yapısına karşı olsanız bile, kültürünüzün asıl kaynağının bu Aşiret yapısı olduğunu ve kültürünüzün, dünya algınızın, toplumsal yapılanmanızın, uyumluluğunuzun değişmesi gerektiğini kabul edemiyorsunuz...

 

Aşiret yapısını reddediyorsunuz;

Ancak ne tuhaftır ki,

O Aşiret yapısının şekillendirdiği o kültürü ve o kafa yapısını değiştirmeyi savunamıyorsunuz...

Bu devrimcilik değildir...

Bu, "Ben yaptım, oldu" demektir...

Gönderi tarihi:

Şimdiye kadar PKK'yı kınamanız konusunda bir sürü çağrı yaptık...

Bir kere bile PKK'yı, katlettiği insanlar açısından kınamadınız bile...

Ne siz, ne Dtp yapabildi bunu...

Ancak kalkıp, PKK'nın yaptıklarını neredeyse demokratik bir mücadele ve özgürlük savaşçılığı olarak nitelediniz...

Hatta çiçek attınız...

 

Biz olmasak, kalkıp, Pkk'yı birebir Devrimci bir hareket olarak niteleyeceksiniz...

Devrimcilik, Özgürlükçülük, Demokratlık bilmesek yutturacaksınız...

Tarih karşımızdadır...

Tüm devrimleri,ulusları ve bunların karşısında karşı-devrimleri inceleyin...

Karşı Devrim'in örnekleri arasında Kürtçülüğü, PKK'yı ve Kürtlerin toplumsal yapılarını koymaktan kendinizi alamazsınız...

 

Özgürlükçü mü olmuş Kürtler?

Özgürlükçü Kürt kökenli Türklerin var olduğu kaçınılmaz bir gerçek;

Kendi çevremden görüyorum...

Fakat, kusura bakmayın ne siz ve ne de hala Doğu'dan kopamamış Kürtler ('Türk' diyemiyorum, çünkü hala Ulus zihniyeti kazanamamış Aşiret kafa yapısından kopamamış kitlelerdir; bu açıdan "Kürt Kökenli Türk" modern, "Kürt" ise ırka dayalı bir eski tanımlamadır), Özgürlükçü ve dışarıya açık değillerdir...

Kesinlikle değillerdir...

Aşiret yapısına karşı olsanız bile, kültürünüzün asıl kaynağının bu Aşiret yapısı olduğunu ve kültürünüzün, dünya algınızın, toplumsal yapılanmanızın, uyumluluğunuzun değişmesi gerektiğini kabul edemiyorsunuz...

 

Aşiret yapısını reddediyorsunuz;

Ancak ne tuhaftır ki,

O Aşiret yapısının şekillendirdiği o kültürü ve o kafa yapısını değiştirmeyi savunamıyorsunuz...

Bu devrimcilik değildir...

Bu, "Ben yaptım, oldu" demektir...

 

Siz Ceylanların,Uğurların katillerini ve onları örtpas edenleri kınayabiliyormusunuz ki bizden kınama bekleme gafletine düşüyorsunuz?

Silahlı hareketin yanlış bir tercih olduğunu fefalarca yazdık,ama görmek istediğiniz yazıları,görmek istediğiniz şekilde görüp,işinize geldiği gibi yorumluyorsanız bu sizin sorununuzdur.

Özgürlükçü olabilmek,kendi öz kimliğine ve içinden kopup geldiğin halkının gerçeklerine sahip çıkabilmektir,doğrusuna doğru,yanlışına yanlış diyebilmektir,hatayı hep karşıda aramamaktır özgürlükçülük,özgürlükçülük,dilinin yasaklanmamasıdır,okumak için gittiği okulda her sabah,kendisi seçmemiş olsa bile,başka bir halktan olmasına rağmen,Kürt olmasına rağmen,Türklük üzerine yemin ettirilen çocukların feryadını duyabilmektir.

Her sorunu Kürt halkının aşiret yapısına bağlamak,Kürtleri hafife almak hiçkimsenin haddi değildir,biz bu yaşam tarzımızlada bize karşı uygulanan bütün haksızlıklara karşı dimdik durmasını bilen bir halkız.

Büyük şehirlerde uyum sorunu yaşama konusuna gelince,büyük şehirlere göç etmeyi Kürt halkı seçmedi,Kürt halkının büyük bölümü hayvancılık ve tarımla uğraşıyordu,devletin bölgeye götürmediği hizmetler nedeni ile eğitimsiz kalıyordu,devlet denince aklına gelen tek şey asker olan bir halktı,savaş döneminde yakılan köyleri,mezraları,yasaklanan yaylaları yani onların yaşamlarını idame ettirdikleri alanlar yok oldu,gitti ellerinden,onlarada ''ya korucu ol yada git'' dendi,Korucu olmayanlar gitti büyükşehirlere yerleşti,daha önce hiç büyük şehirde yaşamamışlardı ve elbette uyum sorunu olacaktı,hele hele doğudaki illere değilde batıdaki büyük şehirlere göç edenlerin işi dahada zordu,çünkü dilini bilmedikleri bir halkın arasında kaldılar,hor görüldüler,itildiler,kakıldılar,ellerinde yapabilecekleri bir meslekleri yoktu,en fazla temizlikçilik yada seyyar satıcılık yapabildiler,biraz empati yapmadan bu yazdıkarımın ne demek olduğunu anlayamazsınız,yazılarınızı okurken empati yapıyorum ve ne demek istediğinizi daha iyi anlamaya çalışıyorum,lütfen sizde biraz empati yapmayı deneyin....

Gönderi tarihi:

Siz Ceylanların,Uğurların katillerini ve onları örtpas edenleri kınayabiliyormusunuz ki bizden kınama bekleme gafletine düşüyorsunuz?

Silahlı hareketin yanlış bir tercih olduğunu fefalarca yazdık,ama görmek istediğiniz yazıları,görmek istediğiniz şekilde görüp,işinize geldiği gibi yorumluyorsanız bu sizin sorununuzdur.

Özgürlükçü olabilmek,kendi öz kimliğine ve içinden kopup geldiğin halkının gerçeklerine sahip çıkabilmektir,doğrusuna doğru,yanlışına yanlış diyebilmektir,hatayı hep karşıda aramamaktır özgürlükçülük,özgürlükçülük,dilinin yasaklanmamasıdır,okumak için gittiği okulda her sabah,kendisi seçmemiş olsa bile,başka bir halktan olmasına rağmen,Kürt olmasına rağmen,Türklük üzerine yemin ettirilen çocukların feryadını duyabilmektir.

Her sorunu Kürt halkının aşiret yapısına bağlamak,Kürtleri hafife almak hiçkimsenin haddi değildir,biz bu yaşam tarzımızlada bize karşı uygulanan bütün haksızlıklara karşı dimdik durmasını bilen bir halkız.

Büyük şehirlerde uyum sorunu yaşama konusuna gelince,büyük şehirlere göç etmeyi Kürt halkı seçmedi,Kürt halkının büyük bölümü hayvancılık ve tarımla uğraşıyordu,devletin bölgeye götürmediği hizmetler nedeni ile eğitimsiz kalıyordu,devlet denince aklına gelen tek şey asker olan bir halktı,savaş döneminde yakılan köyleri,mezraları,yasaklanan yaylaları yani onların yaşamlarını idame ettirdikleri alanlar yok oldu,gitti ellerinden,onlarada ''ya korucu ol yada git'' dendi,Korucu olmayanlar gitti büyükşehirlere yerleşti,daha önce hiç büyük şehirde yaşamamışlardı ve elbette uyum sorunu olacaktı,hele hele doğudaki illere değilde batıdaki büyük şehirlere göç edenlerin işi dahada zordu,çünkü dilini bilmedikleri bir halkın arasında kaldılar,hor görüldüler,itildiler,kakıldılar,ellerinde yapabilecekleri bir meslekleri yoktu,en fazla temizlikçilik yada seyyar satıcılık yapabildiler,biraz empati yapmadan bu yazdıkarımın ne demek olduğunu anlayamazsınız,yazılarınızı okurken empati yapıyorum ve ne demek istediğinizi daha iyi anlamaya çalışıyorum,lütfen sizde biraz empati yapmayı deneyin....

 

Türkiye bir Kürt isgali altindadir.Devlete satasarak bunu inkar edemezsiniz.Bugün batidaki Kürtler eger is güc sahibiyseler,sirket sahibiye,fabrikasi varsa,otobüs sirketleri varsa,bu devletin sayesindedir yani sizin hic begenemdiginiz ama cikarlariniza geldiginde kapagi attigiiz devletin kollari sayesinde.Eger bugün Istanbulda Ankara'da Kürt mafiasi var ise yine devletin sayesindedir yani Kürtlere hicbirbaski uygulanmamistir Kürtcülük yaparak ülkeyi bölmeye calisanlar disinda.

Evet Kürtler hicbiryere ayak uyduramayan bulunduklari yerlerde uyum sorunu yasanan bir toplumdur,buna ragmen bu millet onlari kendinden ayirmadi,Kürt Türk ayirimi yapmadi.Askerlik diyorlar ama daha bugüne kadar bir Kürt kökenli generalin ben TÜRK ORDUSUNDA GÖREV YAPMAM dediginide kimse duymadi,12 Eylül diyorlar,12 Eylül herkese karsiydi sagciya solcuya kim varsa ideallerin yok edildigi ezildigi bir dönemdi12 Eylül.Bunu Kürtlere karsi yapilmis gibi bir duruma getirip Diyarbakir cezaevinde Kürtlere iskence yapildi demek bile gercekleri saptirmak Kürt kavramina tasimaktir.Diyarbakirda Kürtlere iskence yapildiysa Sinopta da Türklere iskence yapildi.hadi buyurun!

Ne tarafa da dönseniz amacinizi biliyoruz artik.Dimdik duran bir halk olsaydiniz ABD ile isbirligi yaparak Irak'i böldürmezdiniz.Dimdik bir halkiz diyenler kendilerini tanimayanlara bunu söylesinler taniyanlara degil.

Gönderi tarihi:

Türkiye bir Kürt isgali altindadir.Devlete satasarak bunu inkar edemezsiniz.Bugün batidaki Kürtler eger is güc sahibiyseler,sirket sahibiye,fabrikasi varsa,otobüs sirketleri varsa,bu devletin sayesindedir yani sizin hic begenemdiginiz ama cikarlariniza geldiginde kapagi attigiiz devletin kollari sayesinde.Eger bugün Istanbulda Ankara'da Kürt mafiasi var ise yine devletin sayesindedir yani Kürtlere hicbirbaski uygulanmamistir Kürtcülük yaparak ülkeyi bölmeye calisanlar disinda.

Evet Kürtler hicbiryere ayak uyduramayan bulunduklari yerlerde uyum sorunu yasanan bir toplumdur,buna ragmen bu millet onlari kendinden ayirmadi,Kürt Türk ayirimi yapmadi.Askerlik diyorlar ama daha bugüne kadar bir Kürt kökenli generalin ben TÜRK ORDUSUNDA GÖREV YAPMAM dediginide kimse duymadi,12 Eylül diyorlar,12 Eylül herkese karsiydi sagciya solcuya kim varsa ideallerin yok edildigi ezildigi bir dönemdi12 Eylül.Bunu Kürtlere karsi yapilmis gibi bir duruma getirip Diyarbakir cezaevinde Kürtlere iskence yapildi demek bile gercekleri saptirmak Kürt kavramina tasimaktir.Diyarbakirda Kürtlere iskence yapildiysa Sinopta da Türklere iskence yapildi.hadi buyurun!

Ne tarafa da dönseniz amacinizi biliyoruz artik.Dimdik duran bir halk olsaydiniz ABD ile isbirligi yaparak Irak'i böldürmezdiniz.Dimdik bir halkiz diyenler kendilerini tanimayanlara bunu söylesinler taniyanlara degil.

O dediğiniz şirketler dişleri ile tırnakları ile kazıyrak kazandıklarının eseridir ve bu ticari kafayı gösterir,devlet sizinde elinizi tutmadı sizde ticari kafa olsa sizde sahip olabilirdiniz demekki.

 

Kürtleri köylerinden yurtlarından süren devlettir,kürtler kendi istekleri ile İstanbul'a,Ankara'ya,İzmir'e,Antalya'ya vs.. göç etmemişlerdir.

 

Haa evet görürsem söylerim ayırmamışmış.....

 

General olmak için zaten Türk'üm demek gerekmiyormu?

 

12 Eylülde heryerde işkence oldu,ama Diyarbakır cezaevi hiçbiryerdeki ile kıyaslanamayacak kadar ağırdı.

 

Bizi Abd ile işbirliği yapmakla suçlayanlara bakarmısın,Abd'nin bu bölgede eniyi ittifağımız diye düne kadar açıklamalar yaptığı ve bununla övünen kesim.....

 

Artık şunu herkesin kafasına sokması şart,Kürtler bu ülkenin vatandaşıdırlar,bu ülke sadece Türklerin vatanı değildir,Kürtlerinde vatanıdır....

Gönderi tarihi:
Siz Ceylanların,Uğurların katillerini ve onları örtpas edenleri kınayabiliyormusunuz ki bizden kınama bekleme gafletine düşüyorsunuz?

 

Diyorum size;

Ceylan'ı kim katletti bilmiyorum ama bulsunlar, getirsinler hepsini en ağır dille kınayayım

 

Fakat şu iletinizle şunu anlıyorum:

Bir kişiyi öldürürsen; Katil,

Binleri öldürüsen; Kahraman olursun...

 

Tsk, Ceylan'ı öldürdü ise ve bu kanıtlanırsa; Katil...

Fakat PKK binlerce insanı katletti ve bunu kesinlikle biliyoruz; ama gözünüzde ve ifadelerinizde onlar Kahraman...

 

Siz, kınama beklenmesi için, benim ne yapıp yapmayacağıma mı göz dikiyorsunuz?

Diyelim ki ben Ceylan'ı öldüreni kınamadım;

Bu sizin PKK'yı kınamamanızı mı gerektirir?

PKK'yı onaylamanızı mı gerektirir?

Benim düştüğüm hataya, düşmenizi mi gerektirir?

Samimi olun lütfen biraz...

Hala PKK'yı, katlettiği insanlar adına kınayamıyorsunuz;

Toplasam, onlarca kere size bu çağrıda bulunmuşumdur...

Boşuna "Biz bu ülkenin bütünlüğünü istiyoruz" ayağı yapmayın...

Bu itibarla "Gaflet" sözcüğünü, onurunuza iade ediyorum...

Silahlı hareketin yanlış bir tercih olduğunu fefalarca yazdık,ama görmek istediğiniz yazıları,görmek istediğiniz şekilde görüp,işinize geldiği gibi yorumluyorsanız bu sizin sorununuzdur.

 

Sizden, silahlı hareketin yanlış olup olmadığını söylemenizi istemiyorum...

PKK bör terör örgütü müdür?

Bir katil yuvası mıdır?

İdeolojisi ve yöntemi katletmeye mi dayalıdır?

Sempatizanları ve militanları da aynı kefede midir, değil midir; katil midirler?

Kürtleri temsil ederler mi, etmezler mi?

Açık ve net:

PKK katil midir, değil midir?

Ve katiller karanfil ile çikolata ile mi karşılanır?

 

Bunu soruyorum...

Esnek yanıtlar vermeyin;

Silahlı hareket tanımı çok esnek, devletler kendi vatandaşlarını korumak için de silah kullanır; polis de halkı korumak için silahlı harekete başvurur...

 

Özgürlükçü olabilmek,kendi öz kimliğine ve içinden kopup geldiğin halkının gerçeklerine sahip çıkabilmektir,doğrusuna doğru,yanlışına yanlış diyebilmektir,hatayı hep karşıda aramamaktır özgürlükçülük,özgürlükçülük,dilinin yasaklanmamasıdır,okumak için gittiği okulda her sabah,kendisi seçmemiş olsa bile,başka bir halktan olmasına rağmen,Kürt olmasına rağmen,Türklük üzerine yemin ettirilen çocukların feryadını duyabilmektir.

 

Özgürlükçülük, Irkçılık yapmak demek değildir...

"Ben kendi kültürümü koruyorum, özgürlükçüyüm" diyerek, ırkçılık yaptığınızda ve ulusal bağlara saldırdığınızda; özgürlükçülüğünüz çok yavan kalır...

 

Her sorunu Kürt halkının aşiret yapısına bağlamak,Kürtleri hafife almak hiçkimsenin haddi değildir,biz bu yaşam tarzımızlada bize karşı uygulanan bütün haksızlıklara karşı dimdik durmasını bilen bir halkız.

 

Kürt Aşiretlerinin ve Kürtlerin ne tür haksızlıklara karşı durduğunu bana tarihten örnekleri ile kanıtlar mısınız?

Kürtlerin, Anadolu'da tarih sahnesine siyasi-politik olarak çıkışları ilk Yavuz ile olmuş, sonra yine duralamış ve sonra yine Abdülhamit'in itelemesi ile olmuştur; her zaman otoriteden yana ya da aşiret reisinin çıkarlarından yana çıkışları olmuştur.

Yaşam tarzını nedir?

Neye dimdik duruştur?

Neye karşı dimdik durmuşsunuz?

Uygarlaşmaya ve Uluslaşmaya karşı dimdik durduğunuzu biliyoruz zaten ve ondan bahsediyoruz; evet, Uygarlaşmaya karşı Aşiret/İlkel yapısını korumak yönünde dimdik duruyorsunuz; bu tespitte sorun yok!

 

Büyük şehirlerde uyum sorunu yaşama konusuna gelince,büyük şehirlere göç etmeyi Kürt halkı seçmedi,Kürt halkının büyük bölümü hayvancılık ve tarımla uğraşıyordu,devletin bölgeye götürmediği hizmetler nedeni ile eğitimsiz kalıyordu,devlet denince aklına gelen tek şey asker olan bir halktı,savaş döneminde yakılan köyleri,mezraları,yasaklanan yaylaları yani onların yaşamlarını idame ettirdikleri alanlar yok oldu,gitti ellerinden,onlarada ''ya korucu ol yada git'' dendi,Korucu olmayanlar gitti büyükşehirlere yerleşti,daha önce hiç büyük şehirde yaşamamışlardı ve elbette uyum sorunu olacaktı,hele hele doğudaki illere değilde batıdaki büyük şehirlere göç edenlerin işi dahada zordu,çünkü dilini bilmedikleri bir halkın arasında kaldılar,hor görüldüler,itildiler,kakıldılar,ellerinde yapabilecekleri bir meslekleri yoktu,en fazla temizlikçilik yada seyyar satıcılık yapabildiler,biraz empati yapmadan bu yazdıkarımın ne demek olduğunu anlayamazsınız,yazılarınızı okurken empati yapıyorum ve ne demek istediğinizi daha iyi anlamaya çalışıyorum,lütfen sizde biraz empati yapmayı deneyin....

 

Arkadaşım, ortaya sürdüğün bahaneler çok sudan:

Büyükşehirlere yerleşen Boşnaklar, Çerkezler, Araplar, Makedonlar, Arnavutlar'da çok yoksulluklarla ve eğitimsizlikle geldiler Türkiye'ye ve hatta onların arasında kalan Rumlar, Ermeniler, Yahudiler de birbirlerinin dillerini bilmiyorlardı.

Hatta Yahudiler, 1500lerden beridir İzmir'de olmalarına rağmen, 1930lardan itibaren Türkçe öğrenmeye ve Yahudi olmayanlarla toplumsal ilişkilerini geliştirmeye, bütünleşmeye başladılar...

En güzel örneği Sakarya'dır bence, gördüğüm yerlerden birisi olarak...

Boşnak'ından tut Kürt'üne, Laz'ına, Arnavut'una, Türkmen'ine, Makedon'una, Çerkez'ine kadar her çeşit halk vardır ve temelde bir kuşak öncesi Türkçeyi neredeyse bilmemektedir bile...

Fakat yine orada da Kürtler'in de yaşamalarına karşılık, diğer etnik-unsurlar birbirleri ile anlaşabilirlerken, ikinci kuşak Kürtler bile kimseyle anlaşamamaktadırlar!

Ya hu gidin kendiniz görün...

İzmir'e gidin ya da;

İzmir'de çok kozmopolit bir yapı vardır ve yine Kürtler'den başka uyum sorunu çeken halk yoktur; uyum sorununu halledebilenler de aşiret yapısını artık iyice reddetmiş ve bu yapıdan doğan kültürlerinin olumsuz yanlarını kesinlikle reddetmişlerdir...

Veya İzmit'e bakın...

Ben Kıbrıs'a da gittim, çok farklı birşey görmedim...

İstanbul'da da çok farklı bir özellik sergilemiyorlar; Gop'a gidin, Bayrampaşa'dan Esenler'e kadar çeşitli etnisiteler görürsünüz ama en keskin biçimde uyum sağlayamayanlar yine Kürtlerdir.

Hemen sorunları devlete atamak çok kolay...

 

Kaldı ki, sorunun temelinde Aşiret/Tarikat sistemini yok etmek isteyen Halkçı-Laik-Cumhuriyetçi bir Türkiye Devleti'nin kararlılığı ve bu yeni uygar yapıyı sindiremeyen Aşiret/Tarikatların ve onların tebaalarının bu devrimleri sindirememeleri yatmaktadır.

Devrim, çağdışı kitlelere uyum sağlamaz;

Çağdışı kitleleri, bugüne taşımayı hedefler...

Uyamayan yani kangren olmuş kolu kesmesi kadar doğal bir şey de yoktur...

En azından Türkiye, kesmekten ziyade, uyum sağlayabilmeleri için, her kitleyi biribirine ılıtmayı denemiştir...

Sorun; sizin, devrimciliği ne kadar sindirip sindiremediğiniz ile ilgilidir...

 

Siz henüz kültürün ve toplumsallaşmanın ne olduğunu ve dinamiklerinin de ne olduğunu bilmiyorsunuz...

Değişim kaçınılmazdır...

Ve siz o yaşam tarzınızla, bu uyumsuzluğunuzu bir yüzyıl daha sürdürürsünüz, merak etmeyin...

Yaşam tarzları değişmek zorundadır, değiştirmeyen bir toplum yoktur zaten yer yüzünde...

Öyle olsa, o zaman gidelim hepimiz Homo Sapiens'ler gibi mağaralarda yaşayalım tekrar;

Bugüne bakınca, atalarımızın yaşam tarzlarına ihanet etmişiz ne de olsa;

İnternet falan kullanıp, motorlu araçlar kullanıp, etleri ateşte pişirip yiyoruz, baksanıza!

Gönderi tarihi:
Artık şunu herkesin kafasına sokması şart,Kürtler bu ülkenin vatandaşıdırlar,bu ülke sadece Türklerin vatanı değildir,Kürtlerinde vatanıdır....

 

Kürtler, tarihsel olarak zaten "Türk"türler ve elbette bu ülkenin vatandaşıdırlar...

Bu ülkenin vatandaşı olan herkes, zaten Türk'tür ve Kürtler de bu yüzden "Türk"tür...

Bunda bir sorun yok ki...

Gönderi tarihi:

Siz Ceylanların,Uğurların katillerini ve onları örtpas edenleri kınayabiliyormusunuz ki bizden kınama bekleme gafletine

.

.

.

ve ne demek istediğinizi daha iyi anlamaya çalışıyorum,lütfen sizde biraz empati yapmayı deneyin....

Merak etmeyin biz Ceylanlarada Uğurlarada yeri geldiğinde sizden daha fazla sahip çıkarız.

Sadece bu çocuklarun üzerinden bir siyaset izleyerek devleti askeri karlamak gibi bir düşüncemiz yok.

Gönderi tarihi:

Kürtler, tarihsel olarak zaten "Türk"türler ve elbette bu ülkenin vatandaşıdırlar...

Bu ülkenin vatandaşı olan herkes, zaten Türk'tür ve Kürtler de bu yüzden "Türk"tür...

Bunda bir sorun yok ki...

Tarihsel olarak Türkmüşüm-şüm-şüm-şüm.....

Bölücülük yapmak,varolanı yok saymaktır,Pkk'nin çıkış noktasıda bu inkardır....

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.